Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
ALTINCI DAİRE
1992
390
1990
2227
30/01/1992
KARAR METNİ
Bilirkişi raporunda davacının 1970 yılında ruhsat
gereği yapılacak yapının sonradan yapılan parselasyon planına göre inşaat emsali
ile imar yönetmeliğine aykırılığı vurgulanmış ise de oluşan parsele paydaşlarca
ayrı ayrı yapı yapılmış olsa bile bu yapının tek kadastro parseli için de
kalması sebebiyle tek bir yapı kabul edilmesi gerektiği, ilk ruhsata göre
inşaata deva edilebileceği, diğer paydaş tarafından yapı sebebiyle inşaata
başlama gerçekleştiği belirtildiğinden davacının kazanılmış hakkı olduğu
gerekçesiyle davacının kazanılmış hakkı bulunmadığı yolundaki işlemde isabet
görülmediği, davacının idare sunduğu yeni projenin ise imar mevzuatına aykırı
olduğu hk. Danıştay Altıncı Dairesinin 30.01.1992 gün ve E:1990/2227, K:1992/390
sayılı kararı.
Dava, davacının hissedarı olduğu parsel üzerine
yaptırmak istediği inşaatla ilgili olarak 1970 yılında almış olduğu inşaat
ruhsatının 5 yıl içerisinde yenilenmediğinden hükümsüz kaldığı, belediyeye ibraz
olunan projenin ise 3194 sayılı Yasa ve mevcut şehir imar planı hükümlerine
aykırı olduğu yolundaki işlemin iptali isteğiyle açılmış, İdare Mahkemesince,
yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, 14 sayılı
kadastro parselinde 1/2 oranında hissedar olan diğer hissedarın davacı ile
birlikte 1970 yılında bir inşaat ruhsatı aldıkları, kadastro parselinin yarısına
diğer hissedarın hem 1970 yılında alınan ruhsat ve hem de 1975 yılında aldığı
yenileme ruhsatı ile yığma 2 katlı yapı yaptığı ve iskan ettiği, davacının ise,
1970 yılında aldığı ilk ruhsata dayanarak, 1989 yılında alacağı ruhsata esas
olan projeleri betonarme ve 3 kat olarak hazırlattığı, şehir imar planında bu
adanın 4 kata kadar yapılaşmaya müsait ve inşaat emsalinin %35 olduğu, ön yola
terkten sonra 353 m2 olan 14 sayılı parselde, ruhsat yenilenmesi istenen yapının
mevcut bölümünün yani diğer 1/2 lik kısma yapılmış olan 2 katlı yapı ile yeni
yapılacak kısımla birlikte taban alanın (balkonlar dahil) 194.8 m2 olduğu, 353
m2.lik parselde imar düzenine göre 4 katta 494.20 m2 inşaat yapılabilmesi
olanaklı iken 194.8 m2 lik taban alanına sahip yapının 3 katlı projesine göre
yapılması halinde 194.8x3=584.4 m2 olarak inşaat emsalinin aşılmış olacağı
vurgulanmış, ruhsat eki projenin inşaat emsaline ve Alanya İmar Yönetmeliğine
aykırı olduğu ancak, 3194 sayılı Kanununun 29.maddesi gereği, kazanılmış hak
açısından da aynı kadastro parselinin 1/2 hisse itibariyle iki eşit parçaya
ayrılıp her bir kısmına hissedarlar tarafından ayrı ayrı yapı yapılmış olsa bile
bu yapının tek kadastro parseli içinde kalması sebebiyle tek bir yapı olarak
kabulünün mümkün olduğu ve ilk 1970 tarihli proje ve ruhsata göre de inşaatın
devam ettirilebileceği belirtilmekte olup, dava konusu parselde davacı ve diğer
hissedar tarafından alınmış ruhsatla, diğer hissedar tarafından yapılan yapı
sebebiyle 3194 sayılı Yasanın 29.maddesinde belirtilen "inşaatın başlanmış
olması" şartı gerçekleştiğinden 25.8.1970 tarihli ruhsata göre olayda davacının
kazanılmış hakkı olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin
davacının müktesep hakkı bulunmadığı yolundaki bölümünün iptaline, davacının
ruhsat yenilenmesi için idareye sunduğu yeni projenin ise imar planı ve
mevzuatına aykırı olduğu bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin
birlikte incelenmesinden anlaşıldığından dava konusu işlemin bu bölümüne yönelik
davanın da reddine karar verilmiş, kararın iptale ilişkin bölümü davalı, redde
ilişkin bölümü de davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyize konu Antalya İdare Mahkemesinin 29.3.1990
günlü, 1990/368 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından
bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının iptale ilişkin
bölümünün onanmasına oyçokluğuyla, redde ilişkin bölümünün onanmasına
oybirliğiyle karar verildi.
KAR?I OY:
Kazanılmış hak, yapılmış olan yapı ile sınırlı olup,
davacının inşaatını 1984 yılında yürürlüğe giren yeni imar planında belirlenen
koşullara göre yeniden inşaat ruhsatı alarak yapması gerektiğinden, İdare
Mahkemesince, 1970 yılında alınan ruhsatın davacının kazanılmış hakkı olduğundan
bahisle verilen iptal kararının bozulması gerektiği oyu ile kararın bu bölümüne
karşıyım.