Temyiz İsteminde Bulunanlar : …, …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf :
... Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
Davalı Yanında Davaya Katılan : …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Kocaeli 1.
İdare Mahkemesince verilen 01.10.2009 günlü, E:2007/1308, K:2009/828 sayılı
kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması
istenilmektedir
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti : Savunma verilmemiştir.
Davalı Yanında Davaya Katılanın Savunmasının Özeti :
Temyiz
edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna
uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi ...'in Düşüncesi : Olayda, ayrık nizam
yapılaşma koşulu yerine bitişik nizam yapılaşmaya yol açacak şekilde izin
verilmek suretiyle dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planına aykırı olduğu
anlaşılan dava konusu inşaat ruhsatının iptali gerekirken aksi yönde verilen
temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı ...'ın Düşüncesi : Kocaeli İli, Gebze
İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz için verilen
ruhsatın iptaline ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi
yolundaki idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması davacı
tarafından istenilmektedir.
Dava konusu yapı ruhsatının plan notuna uygun olduğu, ancak plana
uygun olmadığının yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda
tespit edildiği görülmektedir.
Bu durumda, imar planı ana kararlarının plan notu ile
değiştirilemeyeceği,bunlar arasında uyumsuzluk olması halinde planın esas
alınması gerekeceği imar mevzuatının doğal bir sonucu olduğundan,yürürlükte olan
1/1000 ölçekli plana uygun olarak inşaat ruhsatının verilip verilmediğinin
incelenmesi suretiyle yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle,temyize konu kararın bozulmasının uygun olacağı
düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava, Kocaeli, Gebze İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel
sayılı taşınmazla ilgili olarak verilen 5.6.2007 günlü, 322 sayılı inşaat
ruhsatının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan
keşif ve bilirkişi incelemeleri sonucu düzenlenen raporlar ile dava dosyasında
yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu
taşınmazda yapılan yapının zemin+4 kattan oluşan bentonarme karkas konut olduğu,
yapının parsel içindeki konumlanışının ayrık ikiz nizama göre olduğu ve davacıya
ait 13 sayılı parsel sınırına bitişik olarak inşa edildiği, davacının
taşınmazında bulunan zemin+2 kattan oluşan konutun geçici ruhsatla ve hiçbir
yapı nizamına uymayan nitelikte yapıldığı, yapının fiziksel ömrünü neredeyse
tükettiği, 4258 sayılı imar adasında imar planıyla yapılaşma koşullarının ayrık
nizam 5 kat olarak belirlendiği, hangi parsellerde ikili ya da üçlü blokların
olacağına ilişkin bir kitle düzeninin belirlenmediği, davanın özünü oluşturan
sorunun 12 sayılı parseldeki taşınmazın hangi taraftaki parseldeki yapıyla
birleştirilmesi meselesi olduğu, bu durumda mevcut yapılaşma koşullarının göz
önüne alınması gerektiği, davalı idare tarafından verilen imar durumunun, her ne
kadar imar planındaki yapılaşma koşulları mevcut parsel yapılarına yetersiz
kalsa da, imar yapılaşma koşullarını gerçekleştirmeye en yakın yapılaşma şeklini
tarif ettiği, bu duruma göre, imar planına aykırı olmayan, şehircilik ilkeleri,
planlama esasları ve kentsel tasarım kriterlerine göre uygulanabilir olan dava
konusu yapı ruhsatında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine
karar verilmiş, bu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İmar planı, insan toplum çevre ilişkilerinde kişi ve aile mutluluğu
ile toplum hayatını yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya
kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve
toprağın koruma kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek amacıyla
hazırlanır.
3194 sayılı İmar Kanununun 3. maddesinde, herhangi bir sahanın her
ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu yerin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine
aykırı maksatlar için kullanılamayacağı, anılan Kanunun 5. maddesinde ise nazım
imar planları varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır
haritalar üzerine yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi
parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgenin
gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli
yerleşme alanlarının gelişme, yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım
sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar
planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla
açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan planlar, uygulama imar planı ise,
nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını,
bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama
programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer ayrıntıları ile gösteren
planlar olarak tanımlanmıştır.
Diğer taraftan, Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 30.
maddesinin 1. fıkrasında, nazım plan ana kararlarını bozucu fonksiyonel
değişikliklerin plan değişikliği yolu ile yapılamayacağı, 3. fıkrasında da,
yerleşmenin gelişme yönü, büyüklüğü ve arazi kullanımlarının fonksiyonel
dağılımı ve genel yoğunlukları gibi nazım plan ana kararlarının
değiştirilmesinin ancak imar planının yeniden yapılması ile mümkün olabileceği
kuralına yer verilmiştir.
Bu kuralların incelenmesinden, imar planı ana kararlarının plan
notuyla değiştirilemeyeceği gibi planla plan notu arasında birbirine aykırı
hususların bulunması halinde de planın esas alınması gerektiği sonucuna
varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, İdare Mahkemesince hükme esas alınan
bilirkişi raporunda, dava konusu yapı ruhsatının plan notuna uygun, ancak ayrık
nizam yapılaşma koşulu yerine bitişik nizam yapılaşmaya yol açacak şekilde
ruhsat verilmek suretiyle dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planına aykırı
olduğunun ortaya konulduğu, böylece plan koşullarına aykırı olduğu anlaşılan
dava konusu yapı ruhsatın iptaline karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen
temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Kocaeli 1.İdare Mahkemesinin 01.10.2009 günlü,
E:2007/1308, K:2009/828sayılı kararının bozulmasına, bu kararın tebliğ
tarihinden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak
üzere, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 08.11.2010 gününde
oybirliğiyle karar verildi.