T.C.
D A N I ?
T A Y
Onikinci
Daire
Esas
No : 2004/792
Karar
No : 2006/5532
Özeti
:
Polis
memuru olan davacının görevi sırasında kullandığı araçta meydana gelen zararın,
adliye mahkemesinde açılacak tazminat davası sonucuna göre davacıdan tazmin
ettirilmesi gerekeceği hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı):
Tunceli Valiliği
Karşı Taraf :
…
İsteğin Özeti :
Antalya 2. İdare Mahkemesince verilen 11.6.2003 günlü, E:2002/862, K:2003/862
sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması
isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti :
Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle
istemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Tufan Teke
Düşüncesi :
Polis memuru olarak görev yapan davacının, görevinin ifası sırasında sevk ve
idaresindeki resmi araçta meydana gelen hasar sebebiyle Emniyet Örgütü Disiplin
Tüzüğünün 6/B-6 ve 15. maddesi uyarınca 4 gün aylık kesimi cezası ile
cezalandırılmasına ve araçta meydana gelen zararın tazminine ilişkin 18.4.2002
günlü Tunceli Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu işleminin iptali yolunda verilen
İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dava konusu işlemin, davacının 4 gün aylık kesimi cezası ile
cezalandırılmasına ilişkin kısmı; 5525 sayılı Yasa uyarınca af kapsamında
bulunduğundan karar verilmesine yer olmadığına hükmetmek gerektiği, araçta
meydana gelen zararın tazminine ilişkin kısmı ise, davacının kusur, ihmal veya
tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın davacıdan genel
hükümler uyarınca adli mahkemelerde dava açılmak suretiyle tazmini gerekirken,
işin esasına girilerek işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında gerekçe
bakımından hukuki isabet bulunmamakla birlikte sonucu itibariyle yerinde
görüldüğünden kararın gerekçe değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı :
Erkan Cantekin
Düşüncesi :İdare
ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi
için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, polis memuru olarak görev yapan davacının, görevinin ifası
sırasında sevk ve idaresindeki resmi araçta meydana gelen hasar sebebiyle
Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 6/B-6 ve 15. maddesi uyarınca 4 gün aylık
kesimi cezası ile cezalandırılmasına ve araçta meydana gelen zararın tazminine
ilişkin 18.4.2002 günlü Tunceli Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu işleminin
iptali istemiyle açılmıştır.
Antalya 2. İdare Mahkemesinin 11.6.2003 günlü, E:2002/862,
K:2003/862 sayılı kararıyla; davacının Mazgirt İlçe Emniyet Amirliğinde görevli
iken 14.10.2002 tarihinde görevi nedeniyle kullandığı Akrep Land araçla gittiği
Mazgirt köprüsü Jandarma noktasında ilçeye dönüşünden sonra aracın kızılötesi
farının ve sol çamurluğunun hasar gördüğünün saptanması üzerine soruşturmacının
teklifi doğrultusunda dava konusu işlemin tesis edildiği, geçmiş hizmetleri ve
sicili dikkate alınarak bir alt ceza verildiği, dosya içeriğine göre davacının
olaydaki kusurunu ve aracın hasarına sebep olan illiyet bağını kanıtlayan bilgi
ve belge bulunmadığı, zararın parasal değerinin kararda yer almaksızın doğrudan
tahsili yoluna gidilmesi biçiminde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka
uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, davacının görevi sırasında kullandığı araçta meydana
gelen hasarın yapılan soruşturma neticesinde sabit olduğu, bu nedenle davacı
hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını öne sürmekte ve
İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin
Cezalarının Affı Hakkında Kanun'un 1.maddesi ile; Devletin şahsiyetine karşı
işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık,
dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz
kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlak
kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlarına fesat
karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçları sebebiyle görevleriyle sürekli
olarak ilişik kesilmesi sonucunu doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı
Hakimler ve Savcılar Kanununun 68. maddesinin ikinci fıkrasının (e) ve (f)
bentlerine göre verilmiş yer değiştirme cezaları ve 69. maddesine göre verilmiş
meslekten çıkarma cezaları ile emniyet hizmetleri sınıfına dahil personel ile
çarşı ve mahalle bekçileri hakkında verilen meslekten çıkarma cezaları hariç
olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer kamu
görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında 23.4.1999 tarihinden
14.2.2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı verilmiş disiplin
cezalarının bütün sonuçları ile affedildiği hükme bağlanmış; aynı Yasanın
2.maddesinde ise, bu yasa kapsamına giren disiplin cezalarına karşı bu Yasanın
yürürlüğe girdiği tarihten önce yargı merciilerine başvurmuş olanlardan yürürlük
tarihinden itibaren 30 gün içinde davaya devam etmek istemeyenlerin davaları
hakkında, görülmekte olan davalarda ilgili mahkemece, karar temyiz edilmiş ise
Danıştayca, "karar verilmesine yer olmadığına" ve tarafların yaptıkları
masrafların üzerlerinde bırakılmasına karar verileceği, vekalet ücretine
hükmedilmeyeceği belirtilmiştir.
Bu durumda davacıya, 18.4.2002 günlü işlem ile verilen 4 gün
aylıktan kesme cezası, yukarıda anılan Yasa uyarınca af kapsamında olduğundan ve
davacı tarafından anılan Yasada öngörülen sürede davaya devam talebinde de
bulunulmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmetmek gerekmektedir.
Dava konusu işlemin, araçta oluşan zararın tazmini istemine gelince;
657 sayılı Devlet memurları Kanununun 12. maddesinin ikinci
fıkrasında; Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare
zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden
ödenmesinin esas olduğu, aynı maddenin üçüncü fıkrasında da; zararların
ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümlerin uygulanacağı hükmüne yer
verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Tunceli İli Mazgirt İlçe Emniyet
Amirliğinde polis memuru olarak görev yapan davacının, 14.10.2002 tarihinde İlçe
Kaymakamının Elazığ iline gidiş geliş güzergahında güvenliğin sağlanması görevi
sırasında sevk ve idaresindeki Akrep Land araçta hasar meydana gelmesi olayıyla
ilgili olarak yapılan soruşturma neticesinde fiilin sabit olması nedeniyle
soruşturmacının teklifi doğrultusunda Tunceli Valiliği İl Polis Disiplin
Kurulunun 18.4.2002 gün, 2001/90 Esas ve 2002/47 Karar sayılı kararıyla, Emniyet
Örgütü Disiplin Tüzüğünün 6/B-6 ve 15. maddesi uyarınca 4 gün aylık kesimi
cezası ile cezalandırılmasına ve araçta meydana gelen zararın tazminine ilişkin
işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemde, davacıdan araçta meydana gelen zararı tazmin
etmesi istenilmiş ise de; memurun görevi sırasında meydana gelen bu zarar için
idarece Adliye Mahkemesinde tazminat davası açılıp bu davanın sonucuna göre
sözkonusu zarar miktarının tazmin ettirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Bu nedenle, Mahkemece belirtilen husus gözardı edilerek zararla
eylem arasında illiyet bağı bulunmadığından bahisle işlemin iptaline
hükmedilmesinde gerekçe yönünden hukuki isabet bulunmamakla birlikte karar,
sonucu itibariyle yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin davacının 4 günlük aylık
kesimi cezası ile cezalandırılmasına ilişkin disiplin cezası kısmı, 5525 sayılı
Af Yasası kapsamında olduğundan ve davaya devam talebinde de bulunulmadığından
bu kısım yönünden karar verilmesinde yer olmadığına, araçta meydana gelen
zararın tazminine ilişkin kısmı yönünden ise davalı idarenin temyiz isteminin
reddi ile Antalya 2. İdare Mahkemesinin 11.6.2003 günlü, E:2002/862, K:2003/862
sayılı kararının bu kısmının yukarıda belirtilen gerekçe ile sonucu itibariyle
onanmasına, masrafların taraflar üzerinde bırakılmasına, 28.11.2006 tarihinde
oybirliği ile karar verildi.