Kamulaştırmada idare adına tescil dilekçe eklerinin ilgilisine tebliğ edilmeden
Tarih: 16.11.2007 Saat: 13:09
Konu: imar


Yeni Sayfa 3

Kamulaştırılacak taşınmazın bedel tespiti ve idare adına tescil davasının dilekçe eklerinin ilgilisine tebliğ edilmeden idari yargıda açılan iptal davasının vaktinden önce açıldığı ve kamu yararı kararının da tek başına idari davaya konu olabilecek konu ve yürütülmesi zorunlu işlem niteliğinde olmadığı hk.



Yeni Sayfa 4

Dairesi

Karar Yılı

Karar No

Esas Yılı

Esas No

Karar Tarihi

ALTINCI DAİRE

2007

454

2004

718

30/01/2007

 

KARAR METNİ

Kamulaştırılacak taşınmazın bedel tespiti ve idare adına tescil davasının dilekçe eklerinin ilgilisine tebliğ edilmeden idari yargıda açılan iptal davasının vaktinden önce açıldığı ve kamu yararı kararının da tek başına idari davaya konu olabilecek konu ve yürütülmesi zorunlu işlem niteliğinde olmadığı hk.

 

 


Temyiz İsteminde Bulunan : Osmangazi Belediye Başkanlığı-BURSA
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf : ?, ?
Vekili : Av?.-Av. ?
İstemin Özeti : Bursa 2. İdare Mahkemesinin 9.9.2003 günlü, E:2003/86, K:2003/1082 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Mehmet Sıtkı Çelik'in Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Bursa, Osmangazi, Küçükbalıklı Mahallesi, ? pafta, ? ada, ? parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin 25.1.2002 günlü, 167 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, kamulaştırma görev ve yetkisi büyükşehir belediyesine ait olan meydanda kalan taşınmazın bu konuda yetkisi olmayan ilçe belediye encümenince kamulaştırılmasında yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile davalı Osmangazi Belediye Başkanlığı arasında imzalanan ve davalı belediyeye yetki devrini öngören protokolün de yasal dayanağı bulunmadığından dava konusu işleme hukuki geçerlilik kazandırmayacağı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
2942 sayılı kamulaştırma Kanununun 4650 sayılı kanunla değişik 8.maddesinde idarenin, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen tahmini bedeli belirtmeksizin, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz mal, kaynak veya bunların üzerindeki irtifak haklarının bedelinin peşin veya bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılıyor ise, bu fıkradaki usullere göre taksitle ödenmesi suretiyle ve pazarlıkla satın almak veya idareye ait bir başka taşınmaz malla trampa yoluyla devralmak istediğini resmi taahhütlü bir yazıyla malike bildireceği, bu madde uyarınca satın alınan veya trampa edilen taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının, sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılacağı ve bu şekilde yapılan kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamayacağı, anlaşma olmaması veya ferağ verilmemesi halinde bu Kanunun 10. maddesine göre işlem yapılacağı, aynı Yasanın 10. maddesinde; kamulaştırmanın satın alma usulüyle yapılamaması halinde idarenin asliye hukuk mahkemesine müracaat edeceği, mahkemece, malike doğrudan çıkarılacak meşruhatlı davetiyede veya ilan yoluyla yapılacak tebligatta; 14. maddede öngörülen süre içerisinde, tebligat veya ilan tarihinden itibaren kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal davası açabileceklerinin belirtileceği, Yasanın 14. maddesinde de; kamulaştırmaya konu taşınmaz malın maliki tarafından 10. madde gereğince mahkemece yapılan tebligat tarihinden itibaren otuz gün içinde, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açılabileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıya alınan hükümlerde, kamulaştırma işleminin nasıl tamamlanacağı sıkı şekil kurallarına bağlanmıştır. Bu işlemin tekemmül edebilmesi için yasada öngörülen prosedürün tamamlanması gerekir, bu prosedür de dava açılması halinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülecek bedel tespiti ve idare adına tesciline ilişkin dava dilekçesi ve eklerinin kamulaştırmaya konu taşınmazın malikine tebliğ edilmesiyle tamamlanır. Başka bir anlatımla kamulaştırma işleminin yukarıda anılan kanun hükümlerinde öngörülen bütün unsurları ile birlikte ilgilisine tebliğ edildikten sonra dava açılabileceği ve kamulaştırma işlemini oluşturan unsurlardan sadece biri veya birkaçının idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler niteliğinde olmadığı gibi öngörülen yasal prosedür tamamlanmadan açılacak iptal davasının da vaktinden önce açılmış dava niteliğinde olacağı sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davalı belediye encümenince 25.1.2002 günlü, 167 sayılı kamu yararı kararı aldığı, 2.1.2003 ve 3.1.2003 günlerinde kamulaştırılacak taşınmazın maliklerinin pazarlığa davet edildiği, maliklerin icabet etmemesi üzerine 14.1.2003 gününde kamulaştırma kararı alındığı ve devamında da Asliye Hukuk Mahkemesinde bedelinin tespiti ve idare adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açıldığı, bakılan davanın ise 25.1.2002 günlü, 167 sayılı kararın gün ve sayısı verilmek ve kamulaştırma işlemi olarak nitendirilmek suretiyle iptaline karar verilmesi istemiyle 22.1.2003 gününde açıldığı, Asliye Hukuk Mahkemesince de nezdinde açılan bedel tespiti ve tescil davasının dilekçe ve eklerinin 18.2.2003 gününde ilgilisine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında; olayda, kamulaştırma işlemine karşı dava açılabilmesi için Asliye Hukuk Mahkemesince ilgiliye tebligat yapılması gerektiğinden ve kamu yararı kararı da tek başına idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem niteliğinde olmadığı, sadece bir hazırlık işlemi niteliğinde olduğundan, davaya konu olamacağı ve dava konusu işlemin kamulaştırma kararı olarak değerlendirilmesi halinde ise henüz tamamlanmamış işleme karşı açılan davanın vaktinden önce açılmış dava niteliğinde olacağı ve esasının bu davada inceleme olanağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu sonuca göre İdare Mahkemesince, uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, Bursa 2. İdare Mahkemesinin 9.9.2003 günlü, E:2003/86, K:2003/1082 sayılı kararının BOZULMASINA, 16,09 YTL karar harcı ile fazladan yatırılan 11,97 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 30.1.2007 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KAR?I OY (X) :
Temyiz edilen İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.
B?/ÖEK

 

 

 







Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=956