Yeni Sayfa 4
Yeni Sayfa 3
İdari dava türlerinin sayıldığı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.
maddesinde, "iptal davaları," idari işlemler hakkında açılan davalar olarak
tanımlanmıştır
Öte yandan, gerek öğretide gerekse yargı içtihatlarında, idari makamların, idare
işlevine ilişkin faaliyetleri nedeniyle "kamu gücü" kullanarak tesis ettikleri
"kesin ve yürütülmesi zorunlu" işlemler, idari işlem olarak kabul edilmektedir.
Yukarıda aktarılan yasa hükmü ve idare hukukundaki genel kabule göre, yasakoyucu
tarafından, idari işlemlere karşı başka bir yargı düzenine başvuru yolunun
öngörülmediği hallerde, bu işlemlerin idari yargı düzeninde denetleneceği
açıktır. Başka bir anlatımla, kural olarak, idarenin kamu gücü kullandığı ve
kamu hukuku alanına giren işlem ve eylemleri idari yargı, özel hukuk alanına
giren işlemleri de adli yargı denetimine tâbidir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemde;bir yandan davacı şirketin
elektrik dağıtım hatlarının kapladığı alan üzerinden hesaplanan kira bedelinin
ödenmesi, aksi taktirde yargı kararı ile icra marifetiyle tahsil edileceğinin
bildirilmesine karşın aynı işlemde anılan kira bedelinin tahsiline ilişkin
alınan encümen kararından ve ödeme emrinden söz edilmektedir. Dolayısıyla söz
konusu kira bedelinin yargı yoluna başvurulmak suretiyle mi, yoksa kamu hukukuna
dayalı olarak cebren tahsilinin mi benimsendiği dosyadaki bilgi ve belgelerden
anlaşılamamaktadır.
Bu itibarla, idare mahkemesince öncelikle bu hususun açıklığa kavuşturulması;
kira bedelinin kamu hukuku uyarınca tahsili yoluna gidildiğinin saptanması
durumunda, dava konusu işlemin kesin ve yürütülebilir bir işlem olarak
nitelendirilip işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, anılan husus
açıklığa kavuşturulmaksızın davanın görev yönünden reddi yolunda verilen temyize
konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.