Islah
imar planlarının
planı
bulunmayan alanlarda ya da
planı
bulunmakla birlikte bu planın mevzuata aykırı yapılaşma nedeniyle
uygulama kabiliyetini kaybettiği alanlarda yapılmasının mümkün
olduğu hk.
Temyiz İsteminde Bulunanlar : ... - ... - ...
Vekili : Av....
Karşı Taraf : Bağcılar Belediye Başkanlığı - İSTANBUL
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 19.12.2002 günlü,
E:2002/1560, K:2002/1541 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı
olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri
bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması
gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Leyla Kodakoğlu'nun Düşüncesi : Dava,
davacının kullanımında bulunan ve gecekondusu nedeniyle adına tapu
tahsis belgesi düzenlenmiş olan taşınmaza ilişkin olarak
ıslah
imar
planının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dava konusu
planın üst ölçekli nazım
imar
planı
ile uyumlu olduğu ve üst ölçekli plana karşı dava açılmadığından
dava konusu planda mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle
davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından temyiz
edilmiştir.
Islah
imar
planları, yasa ve yönetmelik ile özellikleri belirlenmiş yerlerde
yapılması mümkün olan ve koşulları ile onaylanma usulüne yönelik
olarak farklılıkları açık olarak belirlenmiş olan planlardır.
2981 sayılı Yasa ve bu Yasa uyarınca çıkartılan Yönetmelik kuralları
uyarınca,
ıslah
imar
planlarının,
planı
bulunmayan alanlarda ya da
planı
bulunmakla birlikte, bu planın mevzuata aykırı yapılaşma nedeniyle
uygulama kabiliyetini kaybettiği alanlarda yapılması mümkündür. Bu
bağlamda,
ıslah
imar
planlarının üst ölçekli planlara uygun olarak yapılması
zorunluluğundan söz edilemez.
Belirtilen bu durum karşısında, uyuşmazlık konusu taşınmazın
bulunduğu bölgenin mevcut yapılaşma durumuna göre, dava konusu
ıslah
imar
planından önce bu yerde yürürlükte olan farklı ölçekteki
imar
planlarının uygulama kabiliyetinin olup olmadığının açık olarak
ortaya konulması ve
ıslah
imar
planı
yapılması koşullarını taşıyıp taşımadığının belirlenmesi suretiyle,
dava konusu planın mevzuata uygunluğunun değerlendirilmesi
gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği
düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Tülin Özgenç'in Düşüncesi : İdare ve vergi
mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi
için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin
birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz
edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul, Bağcılar, ... Mahallesi, ... pafta, ... parsel
sayılı taşınmazın yeşil alana ayrılmasına ilişkin 1/1000 ölçekli
ıslah
imar
planının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, uyuşmazlık
konusu taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım
imar
planında çocuk oyun alanında kaldığı, dava konusu plandaki yeşil
alan kullanımının sosyal donatı alanı kullanımı olması nedeniyle üst
ölçekli plan ile uyumlu olduğu ve nazım
imar
planının iptalinin istenilmediği anlaşıldığından, kesinleşen nazım
imar
planına uygun olarak yapılan dava konusu planda mevzuata aykırılık
bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar
davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapıları Uygulanacak
Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin
Değiştirilmesi Hakkında Kanunun 13. maddesinin (c) bendinde,
ıslah
imar
planlarının belediye veya valiliklerce mümkün olduğu kadar fiili
durum dikkate alınarak ve yapılanma şartları da belirlenerek
yapılacağı veya belediye veya valiliklerce Yeminli Özel Teknik
Bürolara yaptırılacağı, en geç (1) ay içinde belediye meclislerince
kabul edilenlerin belediye meclislerince, büyükşehir yönetiminde
ilçe belediye meclislerince kabul edilenlerin ilçe belediye
meclislerince, il idare kurullarınca kabul edilenlerin ise valilikçe
tasdik edilerek yürürlüğe gireceği, bu planların tescilinin de (1)
ay içinde ivedilik ve öncelikle yapılacağı,
imar
planı
olan yerlerde mevcut
imar
planlarının gerektiği takdirde
ıslah
imar
planları şeklinde yeniden düzenleneceği kurala bağlanmıştır.
2981 sayılı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin "Islah
İmar
Planı
Yapılacak Yerler" başlıklı 20. maddesinde,
"Islah
imar
planı;
a) Bir yerleşme alanı ya da yapı topluluğu niteliği kazanmış
gecekondu alanlarında,
b) Üzerinde bir yerleşme alanı ya da yapı topluluğu niteliği
kazanmış
imar
mevzuatına aykırı yapılar bulunan hisseli arsa veya arazilerde;
c) Üzerinde
imar
planı
ve mevzuat hükümlerine aykırı yapılanmalar bulunan ve bu nedenle,
uygulama kabiliyeti kalmamış olan
imar
planı
olan alanlarda;
d)
Islah
imar
planı
olabilecek nitelikleri taşımadığı belediye ya da valilikçe
belirlenen, özel parselasyon
planı
bulunan alanlarda, yapılır." kuralı yer almaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının kullanımında bulunan ve
gecekondusu nedeniyle adına tapu tahsis belgesi düzenlenmiş olan
taşınmaza ilişkin olarak
ıslah
imar
planının iptali istenilmektedir.
Islah
imar
planları, yasa ve yönetmelik ile özellikleri belirlenmiş yerlerde
yapılması mümkün olan ve koşulları ile onaylanma usulüne yönelik
olarak farklılıkları açık olarak belirlenmiş olan planlardır.
Yukarıda anılan kurallar uyarınca,
ıslah
imar
planlarının,
planı
bulunmayan alanlarda ya da
planı
bulunmakla birlikte, bu planın mevzuata aykırı yapılaşma nedeniyle
uygulama kabiliyetini kaybettiği alanlarda yapılması mümkündür. Bu
bağlamda,
ıslah
imar
planlarının üst ölçekli planlara uygun olarak yapılması
zorunluluğundan söz edilemeyeceğinden, idare mahkemesi kararında
isabet görülmemiştir.
Belirtilen bu durum karşısında, uyuşmazlık konusu taşınmazın
bulunduğu bölgenin mevcut yapılaşma durumuna göre, dava konusu
ıslah
imar
planından önce bu yerde yürürlükte olan farklı ölçekteki
imar
planlarının uygulama kabiliyetinin olup olmadığının açık olarak
ortaya konulması ve
ıslah
imar
planı
yapılması koşullarını taşıyıp taşımadığının belirlenmesi suretiyle,
dava konusu planın mevzuata uygunluğunun değerlendirilmesi
gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 19.12.2002
günlü, E:2002/1560, K:2002/1541 sayılı kararının BOZULMASINA,
16.090.000 lira karar harcı ile fazladan yatırılan 11.970.000 lira
harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen
mahkemeye gönderilmesine 9.11.2004 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
B?/Aİ |