Yeni Sayfa 2
DAVA
KONUSU UYGULAMA İMAR PLANI DE?İ?İKLİ?İNİN ÜST ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI
HÜKÜMLERİNE UYGUN OLMASI, 1/5000 ÖLÇEKLİ PLANIN DA DAVA KONUSU EDİLMEMESİ
KAR?ISINDA, İDARE MAHKEMESİNCE İMAR PLANINA YÖNELİK OLARAK DAVANIN REDDİNE KARAR
VERİLMESİ GEREKİRKEN, İMAR PLANININ DA İPTALİNE KARAR VERİLMESİNDE İSABET
BULUNMADI?I HK.
Yeni Sayfa 3
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
ALTINCI
DAİRE
2005
2635
2004
8138
06/05/2005
Temyiz
İsteminde Bulunan :Çanta Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti :İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 29.6.2004 günlü, E:2002/1844,
K:2004/1192 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet Berberoğlu'nun Düşüncesi : Temyize konu mahkeme
kararının, parselasyon işleminin iptaline ilişkin kısmında 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu'nun 49.maddesinin birinci fıkrasında sayılan bozma
nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
Kararın, imar planına ilişkin kısmına gelince;
Dosyanın incelenmesinden, davanın parselasyon işlemi ile bu işlemin dayanağı
1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle açıldığı, hükme esas
alınan bilirkişi raporunda 1/1000 ölçekli planın dayanağı 1/5000 ölçekli plana
uygun olduğunun belirtildiği, 1/5000 ölçekli planın ise dava konusu edilmediği
anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, dava konusu uygulama imar planı değişikliğinin üst ölçekli nazım
imar planı hükümlerine uygun olması, 1/5000 ölçekli planın da dava konusu
edilmemesi karşısında, İdare Mahkemesince imar planına yönelik olarak davanın
reddine karar verilmesi gerekirken, imar planının da iptaline karar verilmesinde
isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının
parselasyon işleminin iptaline yönelik kısmının onanmasına, imar planının
iptaline yönelik kısmının ise bozulmasına karar verilmesi gerektiği
düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Aynur ?ahinok'un Düşüncesi : İstanbul,Silivri İlçesi,Çanta
Belediyesi Gölet Havzası Koruma Alanı içindeki 5000 dönümlük arazinin imara
açılmasına olanak tanıyan ........3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca
gerçekleştirilen parselasyon işlemi ile dayanağı imar planının iptali istemiyle
açılan dava sonucunda idare mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda
verilen kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden davanın parselasyon işlemi işlemi ile bu işlemin
dayanağı 1/1000 ölçekli imar planının iptali istemiyle açıldığı,idare
mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu 1/1000 ölçekli imar
planının 1/5000 ölçekli plana uygun olduğunun belirtilidği 1/5000 ölçekli planın
ise dava konusu edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 1/5000
ölçekli plana uygun olması nedeniyle imar planına yönelik olarak davanın reddine
karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyize konu kararın bu yönden bozulması gerektiği
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul ili, Silivri ilçesi , Çanta Belediyesi Gölet Havzası Koruma Alanı
içindeki 5000 dönümlük arazinin imara açılmasına olanak sağlayan ve 3194 sayılı
Yasanın 18.maddesi uyarınca gerçekleştirilen parselasyon işlemine ilişkin
1.5.2001 günlü, 2001/73 sayılı belediye encümeni kararı ile bu işlemin dayanağı
imar planının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan
keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dava dosyasında yer
alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu 1/1000
ölçekli uygulama imar planının dayanağı 1/5000 ve 1/25.000 ölçekli planlara
uygun olduğu, ancak 1/50.000 ölçekli plana, şehircilik ilkelerine, planlama
esaslarına ve kamu yararına aykırı bulunduğu, bu plan uyarınca gerçekleştirilen
parselasyon işlemi sonucunda ise kapanan kadastral yollardan oluşan alanların
belediye adına tescil edilerek uygulamaya dahil edildiği, bunun da diğer
parsellerden alınması gerekenden daha fazla düzenleme ortaklık payı alınmasına
neden olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde mevzuata uygunluk
bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı vekili
tarafından temyiz edilmiştir.
Temyize konu mahkeme kararının, parselasyon işleminin iptaline ilişkin kısmında
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49.maddesinin birinci fıkrasında
sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
Kararın, imar planına ilişkin kısmına gelince;
İmar planı, insan, toplum, çevre ilişkilerinde kişi ve aile mutluluğu ile toplum
hayatını yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak,
yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın
koruma kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek amacıyla hazırlanır.
3194 sayılı Yasanın 6.maddesinde planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından
bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar
planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın
hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım ararlarını
belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmıştır. Anılan yasanın
8.maddesinde ise planların tanımlanmasına yer verilerek planlar bölge planı,
çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak
kademelendirilmiş ve alt ölçekli planların, üst ölçekli planlarda belirlenen
planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu
getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden,
uygulama imar planlarının üst ölçekli planlara aykırı olamayacağı, arazi
kullanım kararlarının alt ölçekli uygulama imar planlarıyla değiştirilemiyeceği
sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davanın; parselasyon işlemi ile bu işlemin dayanağı
1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle açıldığı, hükme esas
alınan bilirkişi raporunda 1/1000 ölçekli planın dayanağı 1/5000 ölçekli plana
uygun olduğunun belirtildiği, 1/5000 ölçekli planın ise dava konusu edilmediği
anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, dava konusu uygulama imar planı değişikliğinin üst ölçekli nazım
imar planı hükümlerine uygun olması, 1/5000 ölçekli planın da dava konusu
edilmemesi karşısında, İdare Mahkemesince imar planına yönelik olarak davanın
reddine karar verilmesi gerekirken, imar planının da iptaline karar verilmesinde
hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 29.6.2004 günlü,
E:2002/1844, K:2004/1192 sayılı kararının parselasyon işleminin iptaline yönelik
kısmının ONANMASINA, imar planının iptaline yönelik kısmının ise BOZULMASINA,
karar harcının yarısı olan 10.300.000 lira ile fazladan yatırılan 31.700.000
lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye
gönderilmesine 6.5.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
B?/Aİ