Adalet Bakanı Fahri Kasırga Bakanlığa Atanmasına Karşı Açılan Davaya Müdahil Old Tarih: 20.06.2007 Saat: 09:55 Konu:
Yeni Sayfa 12
Adalet
Bakanı Fahri Kasırga, bakan olarak atanmasına ilişkin açılan yürütmenin
durdurulması ve atama işleminin iptali davasına müdahil olmak için Ankara 16.
İdare Mahkemesi'ne başvurdu.
Yeni Sayfa 11
Kasırga, Bakanlıktan alınması için açılan davaya müdahil
oldu
20
Haziran 2007 09:20
Adalet Bakanı Fahri Kasırga,
bakan olarak atanmasına ilişkin açılan yürütmenin durdurulması ve atama
işleminin iptali davasına müdahil olmak için Ankara 16. İdare Mahkemesi'ne
başvurdu. İstanbul Barosu önceki başkanlarından Avukat Turgut Kazan'ın, Ankara
16. İdare Mahkemesi'ne açtığı davada, Adalet Bakanlığı müsteşarlığı görevinden
ücretsiz izne ayrılarak Adalet Bakanlığı koltuğuna oturan Kasırga'nın atanmasına
ilişkin yürütmenin durdurulması ve atama işleminin iptali talep edilmişti.
Başbakanlık, 18 Haziran günü
İdare Mahkemesi'ne savunmasını sundu. Kasırga da müdahil olmak için mahkemeye
başvurdu. Kasırga'nın müdahil olmak için yaptığı başvuru taraflara tebliğ
edildikten sonra mahkeme nihai kararını verecek. Mahkeme, Kasırga'nın Bakan
olmasına ilişkin kararın yürümesini durdurursa Türkiye'de ilk kez seçim
sürecinde göreve gelen bir bakan görevden mahkeme kararıyla el çektirilmiş
olacak.
DAVA SÜRECİ
Avukat Kazan, Bakan Kasırga'nın
hukuka aykırı bir şekilde Bakanlık koltuğuna oturduğu iddiasıyla ilk olarak
Danıştay 5. Dairesi'ne dava açtı. Danıştay 5. Dairesi, bu konunun görev
alanlarına girmediğini, ilgili dairenin Danıştay 10. Dairesi olduğunu belirtti.
Danıştay 10. Dairesi de konunun idari mahkemenin görev alanına girdiğini
belirterek görevsizlik kararı verdi.
Bunun üzerine Ankara 16. İdare
Mahkemesi'ne dava açan Kazan, dava dilekçesinde şu görüşlere yer verdi:
“Cumhurbaşkanlığı seçiminde
toplantı nisabi sağlanamayıp seçimlerin yenilenmesi kararı alınınca, Anayasa'nın
114. maddesi gereği Adalet Bakanlığı'na atanan Fahri Kasırga, bağımsız ve
tarafsız sayılamayacağı için, atama işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması
isteğinden ibarettir. Atama işlemi ile Adalet Bakanlığı'na getirilen Kasırga,
kesinlikle Anayasa'nın 114. maddesinde belirtilen bağımsız ve tarafsız olma
niteliğine sahip değildir. Dolayısıyla, söz konusu atama işlemi, hukuka ve
Anayasa'nın uygulanabilir kural niteliğindeki 114. maddesine açıkça aykırıdır.
Fahri Kasırga'nın, bağımsız sayılarak, bir seçim döneminde Adalet Bakanlığı'na
getirilmesi, yargı bağımsızlığını olumsuz yönde etkileyecek ve seçim güvenliğini
tehlikeye düşürecektir. Seçim dönemi için, başta Adalet Bakanı olmak üzere üç
bakanlığa bağımsız bakan atanması kuralı, şaibesiz bir seçim ortamı yaratmak
için konulmuştur. Bu nedenle salt herhangi bir partiye üye olmamak, bağımsız
sayılmaya yetmez. Anayasa'nın aradığı bağımsızlık, aynı zamanda ve mutlaka
tarafsızlığı da içerir. Oysa, Fahri Kasırga, müsteşarlığa getirildiği günden
beri, yaptıkları ve yapmadıkları hep tartışılmıştır. Örneğin, Başbakan
Erdoğan'ın mal varlığındaki artışla ilgili ceza davasının, AKP iktidarında
beraatle sonuçlandığı ve savcı Kasırga temyiz etmediği için Yargıtay tarafından
incelenmeyip kesinlik kazandığı, kendisinin bu nedenle müsteşarlığa atandığı,
çokça yazılıp çizilmiştir. Boşalan Danıştay ve Yargıtay üyelikleri seçimine,
Fahri Kasırga'nın tutumu çok yoğun kuşku ve tartışmalara yol açmıştır.
KASIRGA, KENDİ ALEYHİNDEKİ DAVADA KENDİSİ KARAR VERECEK
Özellikle HSYK'nın ‘Üye seçimi'
için yaptığı ve Bakan Çiçek'in bir yazı göndererek yasal saymadığı, toplantıya
Kasırga'nın katılmayışı unutulmadı. Kasırga, bu toplantıyı yaptırmamak için,
doktora sevk kağıdı almış ve yasal zorunluluğa rağmen yerine vekilini de
göndermeyip kurulu kilitlemiş, seçimi engellemiştir. HSYK, iki toplantıya da
katılmayan Fahri Kasırga hakkındaki tutanakları ‘toplantıları kasıtlı olarak
engellediği' için ve ‘disiplin ve cezai yönden gereğinin takdiri ve ifası'
isteğiyle Yargıtay Başkanlığı'na göndererek suç duyurusunda bulunmuştur.
İptalini isteğimiz işlem ile, Fahri Kasırga aleyhindeki soruşturma isteğine izin
verecek bakanlığın başına ve şahsı için suç duyurusunda bulunan HSYK'nun
başkanlığına getirilmiştir. Hiçbir akla ve vicdana sığmayacak böyle bir işlem,
olacak şey değildir, kabul edilemez.
SEÇİM SÜRECİNDE TARAFSIZ BAKAN GEREKİR
Seçim sürecinde sorunlar
yaşanır, itirazlar olur. Bu itirazları il ve ilçe seçim kurulları çözer. Yasa
gereği, başkanlar yargıçtır. İl ve ilçe seçim kurulu başkanlarının kendilerini
güvencede sayması, şaibesiz bir seçimin temel direğidir. Seçim döneminde Adalet
Bakanı'nın bağımsız ve tarafsız olması bu nedenle çok önemlidir."