Yeni Sayfa 12
İmar planı değişikliklerinde plan müellifinin gerekçeli uygun
görüşünün alınmasının, 5846 sayılı yasanın uygulanması ve planın "eser" olarak
korunması amacını taşıdığından, yapılan düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı
hk.
Yeni Sayfa 11
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
2004
552
2001
380
06/05/2004
KARAR METNİ
İMAR PLANI
DE?İ?İKLİKLERİNDE PLAN MÜELLİFİNİN GEREKÇELİ UYGUN GÖRÜ?ÜNÜN ALINMASININ, 5846
SAYILI YASANIN UYGULANMASI VE PLANIN "ESER" OLARAK KORUNMASI AMACINI
TA?IDI?INDAN, YAPILAN DÜZENLEMEDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADI?I HK.<
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf (Davalı) : Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
İstemin Özeti : Danıştay Altıncı Dairesinin 22.1.2001 günlü, E:1999/6436,
K:2001/382 sayılı ret kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka
uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın
bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi
gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Aylin Bayram'ın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile
Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Aynur ?ahinok'un Düşüncesi: 2.9.1999 günlü 23804 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanan, imar planı yapılması ve değişikliklerine ait esaslara dair
yönetmelikte değişiklik yapılması hakkındaki yönetmeliğin 2. ve 8.maddesinin
iptali istemiyle açılan davayı reddeden Danıştay 6.Dairesinin 22.1.2001 günlü
E:1999/6436, K:2001/382 sayılı kararı davacı tarafından temyiz edilmiş ise de;
3194 sayılı Yasada belirtilen kurallara aykırı olmayarak sadece uygulamada
karşılabilecek sorunlara çözüm getirmek amacıyla yapılan yönetmelik
değişikliğinde hukuka aykırılık bulunmadığı gibi temyiz dilekçesinde öne sürülen
hususlarda Daire kararının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden
temyiz isteminin reddiyle temyiz konusu kararın onanmasının uygun olacağı
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 17. maddesine göre davacıların duruşma istemi kabul
edilmeyerek dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava, 2.9.1999 günlü, 23804 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İmar Planı
Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik
Yapılması Hakkındaki Yönetmeliğin 2. ve 8. maddelerinin iptali istemiyle
açılmıştır.
Danıştay Altıncı Dairesi 22.1.2001 günlü, E:1999/6436, K:2001/382 sayılı
kararıyla; 3194 sayılı Yasanın 5. maddesinde nazım imar planı, uygulama imar
planı ve çevre düzeni planlarının ayrı ayrı tanımlandığı, planlama kademeleri
başlıklı 6. maddesinde, planların kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge
planları ve imar planları, imar planlarının ise nazım imar planları ve uygulama
imar planları olarak hazırlanacağının belirtildiği, aynı Yasanın 8. maddesinde
de imar planlarının nazım imar planı ve uygulama imar planından meydana geldiği,
mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak
belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan yerlerin nazım imar ve uygulama
imar planlarının ilgili belediyelerce yapılacağı veya yaptırılacağı, belediye
meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceğinin hükme bağlandığı, 3030 sayılı
Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 6. maddesinin (b) bendinde, büyükşehir
nazım imar planlarını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak, ilçe
belediyelerinin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları tatbikat imar
planlarını onaylamak ve uygulanmasını denetlemenin büyükşehir belediyelerinin
görevleri arasında sayıldığı, anılan Kanun maddelerinden anlaşılacağı üzere
planların bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar
planı olarak kademelendirildiği, belediyelere belediye ve mücavir alan sınırları
içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları dışında herhangi bir planı
yapmak ya da onaylamak yetkisinin verilmediği, bu durumda, dava konusu
Yönetmeliğin 2. maddesinde, ölçek belirtilerek çevre düzeni planlarının nazım
imar planlarından ayrı olarak değerlendirilmesine ve nazım imar planlarının
1/2000 veya 1/5000 ölçekte düzenlenen planlar, çevre düzeni planlarının ise
1/100000, 1/50000, 1/25000 ölçekte Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yapılan ve
onaylanan planlar olduğu şeklinde düzenleme getirilmesine ilişkin uyuşmazlığa
konu yönetmelik hükümlerinde hukuka aykırılık görülmediği, öte yandan, 3194
sayılı İmar Kanununun 7. maddesinde, mevcut planların yerleşmiş nüfusa yetersiz
olması durumunda veya yeni yerleşme alanlarının acilen kullanmaya açılmasını
temin için belediyeler veya valiliklerce yapılacak mevzii imar planlarına veya
imar planı olmayan yerlerde Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelik esaslarına göre
uygulama yapılacağının hükme bağlandığı, bu hükme uygun olarak da dava konusu
yönetmelikte mevzii imar planının tanımının yapıldığı ve konuya açıklık
getirildiği, uygulamada kolaylık sağlandığı, bu durumda, 3194 sayılı İmar
Kanununda mevzii imar planı tanımına yer verilmediği, yönetmelikle getirilen
tanımın anılan Kanunun lafzına ve ruhuna aykırı olduğu iddiasının hukuki
dayanağının bulunmadığı; uyuşmazlığa konu Yönetmeliğin 8. maddesiyle İmar Planı
Yapılması ve Değiştirilmesine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 21. maddesinin 1.
fıkrasına "plan müellifinin gerekçeli uygun görüşünün alınması şarttır."
şeklinde bir bent eklenmesine gelince; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri
Kanununun 1. maddesinde, genel anlamda "eser" tanımının yapıldığı, 2. maddesinin
3. fıkrasında, her nevi planların fikir ve sanat eseri sayıldığı, 16. maddesinin
1. fıkrasında da, eser sahibinin izni olmadıkça eserde veyahut eser sahibinin
adında kısaltmalar, ekleme ve başka değiştirmeler yapılamayacağının hükme
bağlandığı, bu hükümler uyarınca mimari projenin teknik ve bilimsel fikir eseri
olarak korunduğu, eser sahibinin izni olmadıkça plan değişikliği yapılamayacağı,
planda değişiklik yapılabilmesi için plan müellifinin muvafakatının alınması
gerektiğinin açık olduğu, bu durumda, 5846 sayılı Yasada belirtilen düzenlemenin
uygulanması ve Yasa kapsamında bulunan planın eser olarak korunması amacıyla
plan müellifinin gerekçeli uygun görüşünün alınmasının şart olduğunun
düzenlemesi yolundaki yönetmelik maddesinde hukuka aykırılık görülmediği
gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Davacı, 22.1.2001 günlü, E:1999/6436, K:2001/382 sayılı bu kararı temyiz etmekte
ve nazım imar planı yapma yetkisinin belediyelerde olduğu ve nazım imar
planlarının 1/50000 ve 1/25000 ölçekli planları da kapsadığı, değişiklik
uyarınca mevzi imar planı hazırlanması ve uygulanmaya konulmasında yetki
karmaşasının ortaya çıkacağı, bu konuda yasada altyapının bulunmadığı, müellifçe
hazırlanan planların kabul ve onayından sonra ilanla kamu malı olması nedeniyle
müellifin eseri sayılamayacağı iddialarıyla bozulmasını istemektedir.
8.5.2003 günlü, 25102 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4856 sayılı Çevre ve
Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 2. maddesinin (h)
bendinde, kalkınma planları ve bölge planları temel alınarak çevre düzeni
planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak ve uygulanmasını sağlamanın
Çevre ve Orman Bakanlığı'nın görevlerinden olduğu, yine, Yasa'nın 10. maddesinin
(c) bendinde, Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü'nün, ...
çevre düzeni planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak, uygulanmasını
sağlamakla görevli olduğu hükme bağlanmış ise de, adı geçen Yasa'nın
yayınlandığı 8.5.2003 tarihinde yürürlüğe girmekle bu tarihten itibaren hüküm
ifade ettiği ve Yasa'ya 4864 sayılı Yasa'nın 11. maddesi ile 29.5.2003 tarihinde
eklenen Geçici 6. maddesinde yer alan " 2 nci maddenin (h) bendinde ve 10 uncu
maddenin (c) bendinde belirtilen, kalkınma, bölge ve metropoliten imar
planlarına uygun olarak yapılan 1/25000 ölçekli çevre düzeni planları ve bunlara
ait değişikliklerle ilgili olarak, 8.5.2003 tarihinden önce onaylanmak üzere
Bayındırlık ve İskan Bakanlığına intikal ettirilmiş bulunan planlarla ilgili iş
ve işlemler, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca tamamlanarak onaylanır." hükmü
gözönünde bulundurulduğunda, dava konusu Yönetmeliğin 2. maddesinde ölçek
belirtilmek suretiyle çevre düzeni planının Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca
yapılan ve onaylanan planlar olarak tanımlanmasında işlem tarihindeki mevzuat
hükümlerine aykırılık görülmemiştir.
Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Altıncı
Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri
sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı
anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddine, Danıştay Altıncı Dairesinin
22.1.2001 günlü, E:1999/6436, K:2001/382 sayılı kararının onanmasina, 6.5.2004
günü oybirliği ile karar verildi.
(DAN-KAR-DER; SAYI:6)
B?/ÖEK