Yeni Sayfa 2
ANAYASA MAHKEMESİ
KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2004/56
Karar Sayısı : 2007/26
Karar Günü : 15/3/2007
İTİRAZ YOLUNA BA?VURAN:
Tekirdağ İnfaz Hakimliği
İTİRAZIN KONUSU:
16/5/2001 günlü, 4675 sayılı İnfaz Hakimliği
Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinin,
Anayasa’nın 138. maddesine aykırılığı savıyla
iptali istemidir.
Yeni Sayfa 3
29 Mayıs 2007 SALI
Resmî Gazete
Sayı : 26536
ANAYASA MAHKEMESİ
KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2004/56
Karar Sayısı : 2007/26
Karar Günü : 15/3/2007
İTİRAZ YOLUNA BA?VURAN:
Tekirdağ İnfaz Hakimliği
İTİRAZIN KONUSU:
16/5/2001 günlü, 4675 sayılı İnfaz Hakimliği
Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinin,
Anayasa’nın 138. maddesine aykırılığı savıyla
iptali istemidir.
I - OLAY
F tipi Kapalı Cezaevinde bulunan tutuklunun, cezaevi kantininden
satın aldığı çamaşır ipini odasında bulundurması nedeniyle görevli memurlar
tarafından el konulması üzerine, verdiği şikayet dilekçesini inceleyen İnfaz
Hakimliği itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu kanısıyla iptali
için başvurmuştur.
II - İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“İnfaz Hakimliği Kanunu’nun 4/1,3 gereğince şikayet kanun, tüzük
veya yönetmelik hükümleri ile Adalet Bakanlığı genelgelerine dayalı olarak
inceleme yapılması gerekmektedir.
647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanun’da şikayet konusu ile
ilgili bir düzenleme mevcut değildir. Cezaların infazına dair tüzükte 102.
maddede hükümlünün şahsi eşyasının korunması şekli 103. maddede kıymetli eşyanın
korunma biçimi düzenlenmiş, 121. ve müteakip maddelerde kurum içindeki
davranışlar belirtilmiş ancak diğer maddelerde de odalarında bulundurulacakları
eşyalar açıklanmamış ceza ve tevkif evleri iç yönetmeliğinde yapılan düzenlemede
aramada, bulundurulması ve taşınması suç teşkil eden eşya olduğu takdirde
C.Savcılığı’na verileceği, kuruma girmesi yasak olan eşyanın emanete alınacağı
açıklanmış bu eşyaların nelerden ibaret olduğu tek tek sayılmamıştır.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nün
14/6/2001 tarih 10/70 sayılı genelgesinde, kantinden temin edilmek üzere oda ve
koğuşlarda bulundurulacak eşyalar sayılmış yine 31.1.2001 tarihli ve 5808 sayılı
genelgede de tutuklu/hükümlülere verilecek eşyalar açıklanmış bu eşyalar
arasında çamaşır ipinin de bulundurulacağı belirtilmediği görülmüştür.
Yukarda açıklanan kanun, cezaların infazına dair tüzük, cezaevi iç
yönetmeliğinde düzenleme olmadığı, tarih ve sayısı yukarıda belirtilen Adalet
Bakanlığı genelgelerinde bulundurulabilecek eşyaların tek tek sayıldığı gözönüne
alındığında konunun genelge hükümleri çerçevesinde çözülmesi gerektiği sonucuna
varılmaktadır. Genelge ile yapılan düzenlemenin hükme esas alınması Anayasa’nın
138/1,2 maddelerine aykırılık teşkil ettiği, kararların Anayasa, kanun ve hukuka
uygun olarak verileceği hükmü ile hiçbir makamın hakimlere genelge
gönderemeyeceği hükmüne aykırı olduğu ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin
5. maddesi sapsam ve yorumu itibariyle uygulanacak kuralın erişilebilirlik,
öngörülebilirlik ve kesinlik ilkelerinin gözetilmemiş olması itibariyle bu
nedenle de 4675 sayılı Yasa’nın anılan madde ve fıkralarının itiraz yoluyla
incelenmesi için Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesine ve sonucunun beklenmesine
karar verildi.”
III - YASA METİNLERİ
A - İtiraz Konusu Yasa Kuralları
4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu’nun “İnfaz
hakimliklerinin görevleri” başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının (1)
ve (3) numaralı bentlerinde yer alan kurallar şöyledir:
…
“1. Hükümlü ve
tutukluların ceza infaz kurumları ve tutukevlerine kabul edilmeleri,
yerleştirilmeleri, barındırılmaları, ısıtılmaları ve giydirilmeleri,
beslenmeleri, temizliklerinin sağlanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının
korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri,
çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikayetleri incelemek ve
karara bağlamak.”
…
“3. Hükümlü ve
tutuklular hakkında alınan disiplin tedbirleri ve verilen disiplin cezalarının
kanun, tüzük veya yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu iddiasıyla
yapılan şikayetleri incelemek ve karara bağlamak.”
…
B - Dayanılan Anayasa Kuralı
Başvuru kararında, Anayasa’nın 138. maddesine dayanılmıştır.
IV - İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca Mustafa BUMİN,
Haşim KILIÇ, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIO?LU, Ertuğrul ERSOY, Tülay TU?CU, Ahmet
AKYALÇIN Mehmet ERTEN, Fazıl SA?LAM, A. Necmi ÖZLER ve Serdar ÖZGÜLDÜR’ün
katılmalarıyla 15/7/2004 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada
eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar
verilmiştir.
V - ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu
kurallar, dayanılan Anayasa kuralı ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama
belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
İtiraz başvurusunda, ceza infaz kurumları ve tutukevlerindeki
hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlem veya faaliyetlere ilişkin
şikayetlerin Adalet Bakanlığı genelgeleri de gözetilerek incelenmesini ve karara
bağlanmasını öngören kuralların, Anayasa’nın 138. maddesinde yer alan yargı
bağımsızlığı ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Ceza infaz kurumları ve tutukevleri, tutuklular ile hükümlülerin,
evrensel ve ulusal infaz hukuku kurallarınca belirlenmiş amaçlar doğrultusunda
barındırıldıkları, belirli fiziki yapı ve güvenlik kriterlerine sahip, bu
kriterler çerçevesinde barınma, iaşe, sağlık, eğitim, iyileştirme, spor ve
çalışma hizmetlerinin sunulduğu, ayrı personeli ve yönetim biçimi olan
kurumlardır. Bu nitelikleri, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bir dizi
önlem almayı zorunlu kılar. Önlemlerin önemli bir bölümü cezaevi güvenliği ile
ilgilidir. Cezaevi güvenliği ise bu kurumlarda bir iç düzen sağlanmasını, iç
düzenin sürekli ve işler halde olmasını, böylece evrensel ve ulusal normlarla
güvence altına alınan tutuklu ve hükümlü haklarının korunup kullanılması için
gerekli ortamların yaratılmasını kapsamaktadır.
Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çıkan veya çıkması muhtemel
sorunların gecikmesizin çözümü için, yasa koyucu, Adalet Bakanlığı’na yargı
yetkisini kullanma alanına girmeyen konularda görüş bildirme ve genelge
düzenleme yetkisi vermiştir. Bu düzenlemelerin de ceza infaz kurumları ve
tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya
bunlarla ilgili faaliyetlere yönelik olacağı kuşkusuzdur.
Dışa karşı kısmen kapalı konumda bulunan bu kurumlardaki hükümlü ve
tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlerin, başta
Anayasa olmak üzere kanun, tüzük, yönetmelik, genelge ve uluslararası
sözleşmelere uygun olarak yürütülmesi, hükümlü ve tutukluların daha sonra toplum
hayatına uyum göstermeleri bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu amaca yönelik
olduğu anlaşılan ve itiraz konusu kuralları da içeren 4675 sayılı İnfaz
Hakimliği Kanunu, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve
tutuklular hakkında yapılan işlemler ve bunlarla ilgili faaliyetlere yönelik
şikayetleri incelemek, karara bağlamak ve kanunlarla verilen diğer görevleri
yerine getirmek üzere kurulan İnfaz hakimliklerine ilişkin hükümleri
kapsamaktadır.
İtiraz konusu kurallar ile de hükümlü ve tutukluların ceza infaz
kurumları ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri,
barındırılmaları, ısıtılmaları, giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin
sağlanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve
tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri, çalıştırılmaları ile disiplin
tedbirleri ve cezaları gibi kurum idaresince yapılan işlemler veya bunlarla
ilgili faaliyetler sırasında çıkacak uyuşmazlıkların infaz hakimliklerince
çözümleneceği hususu düzenlenmiştir.
“Mahkemelerin Bağımsızlığı” başlığını taşıyan Anayasa’nın 138.
maddesinde, hakimlerin, görevlerinde bağımsız oldukları, Anayasa’ya, kanuna ve
hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verecekleri, hiçbir organ,
makam, merci veya kişinin, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve
hakimlere emir ve talimat veremeyeceği, genelge gönderemeyeceği, tavsiye ve
telkinde bulunamayacağı, görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde
yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamayacağı, görüşme
yapılamayacağı veya herhangi bir beyanda bulunulamayacağı, yasama ve yürütme
organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda oldukları, bu
organların ve idarenin, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyecekleri
ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyecekleri belirtilmiştir. Bu
kuralla, yargı yetkisinin kullanılmasının herhangi bir şekilde engellenmesi veya
etki altına alınması önlenmek istenmiştir.
İnfaz hakimliklerinin, görev alanlarına giren
uyuşmazlıkları İnfaz Hakimliği Kanunu, ilgili tüzük, yönetmelik ve genelgelerde
yer alan kuralları, hakim güvencesi ve yargı bağımsızlığı ilkelerine göre
yorumlayarak çözeceklerinde kuşku bulunmamaktadır. Uyuşmazlıkların, düzenleyici
nitelikteki genelgelerde yer alan kurallar da incelenmek ve yorumlanmak
suretiyle karara bağlanması yargı yetkisinin bir gereği olup, mahkemelere ve
hakimlere emir ve talimat verme, telkin ve tavsiyede bulunma olarak
nitelendirilemez.
Bu nedenlerle infaz hakimliklerinin, ceza infaz kurumları ve
tutukevlerinde çıkan veya çıkması muhtemel sorunları gecikmesizin çözebilmek
için, Adalet Bakanlığı’nca çıkartılan genel düzenleyici nitelikteki genelgeleri
de esas alarak karar vermelerini öngören kuralların, Anayasa’nın 138. maddesine
aykırı bir yönü bulunmamaktadır.
VI - SONUÇ
16/5/2001 günlü, 4675
sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3)
numaralı bentlerinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, 15/3/2007
gününde OYBİRLİ?İYLE karar verildi.
Başkan
Tülay TU?CU
Başkanvekili
Haşim KILIÇ
Üye
Sacit ADALI
Üye
Fulya KANTARCIO?LU
Üye
Ahmet AKYALÇIN
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
A. Necmi ÖZLER
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
?evket APALAK
Üye
Serruh KALELİ
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT