Hatalı tedavi önce can sonra cep yakıyor.
Tarih: 24.05.2007 Saat: 14:46
Konu:


Yeni Sayfa 22

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 125. maddesinde, idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış olup; 129. maddenin 5. fıkrasında; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek edilmek kaydıyla ve Kanun’un gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabileceği kuralına yer verilmiştir.

            Davalı idareye bağlı Afyonkarahisar Devlet Hastanesinin, sağlık hizmetlerini yürütmekle görevli olduğu, hastanelerde yapılacak tedavilerin ve cerrahi müdahalelerin tıbbi esaslara uygun biçimde, hizmetin gerektirdiği yeterliğe sahip personelle ve gerekli dikkat ve özenin gösterilerek yapılmasını sağlamakla yükümlü olduğu kuşkusuzdur.Kamu hizmetlerinin yürütülmesi dolayısıyla idarenin, tazminat ödemekle yükümlü tutulabilmesi için ortada bir idari eylemin bulunması; bu eylemden zarar meydana gelmesi ve bu idari eylem ile zarar arasında nedensellik bağının bulunması gerekir. Zarar doğuran eylemin idareye bağlanabilmesinden sonra doğan zararın kusurlu ve kusursuz sorumluluk ilkelerine göre tazmini cihetine gidilebilir.



Yeni Sayfa 21

              T.C.

AFYONKARAHİSAR

İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO      : 2004/267

KARAR NO  : 2005/520

 

DAVACI                                                        :Rıfat ÖZPAZARCIK

V E K İ L İ                                                     :Av. C. Mümtaz AKINCI  

Karaman Mah. Mine Cad. Kat:1 No:1    AFYONKARAHİSAR  

DAVALI                                                         :Sağlık Bakanlığı-ANKARA

 

DAVANIN ÖZETİ                                         :Davacının, Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde tedavi görmekte iken 17.08.1999 tarihinde hatalı yapılan enjeksiyon sonucu sağda kalıcı düşük ayak arazı (uzuv kaybı) meydana gelmesinde hizmet kusuru bulunduğundan bahisle 30.000.000.000 TL maddi ve 30.000.000.000 TL manevi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemidir.

 

SAVUNMANIN ÖZETİ                                :Davanın süresinde açılmadığı, esas açısından ise olayda hizmet kusuru bulunmadığı, riskin hizmetin işleyişinde bulunduğu, nedensellik bağının kurulamadığı, manevi tazminatın zenginleştirme vasıtası olarak kullanamayacağı hususları öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

                        Hüküm veren Afyonkarahisar İdare Mahkemesince, önceden belirlenip taraflara duyurulan 24.11.2004  tarihinde yapılan duruşmada, davacı vekili Av.C. Mümtaz AKINCI’nın gelmediği, davalı idareyi temsilen Sağlık İl Müdürü Sabri UYSAL ile Hazine Av. İsmail CO?KUN’un geldikleri görülmekle, taraflara usulüne uygun şekilde iki kez söz verilip dinlendikten sonra dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler incelenerek gereği görüşüldü:

                        Dava; davacının, Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde tedavi görmekte iken 17.08.1999 tarihinde hatalı yapılan enjeksiyon sonucu sağda kalıcı düşük ayak arazı (uzuv kaybı) meydana gelmesinde hizmet kusuru bulunduğundan bahisle 30.000.000.000 TL maddi ve 30.000.000.000 TL manevi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

                        Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 125. maddesinde, idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış olup; 129. maddenin 5. fıkrasında; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek edilmek kaydıyla ve Kanun’un gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabileceği kuralına yer verilmiştir.

            Davalı idareye bağlı Afyonkarahisar Devlet Hastanesinin, sağlık hizmetlerini yürütmekle görevli olduğu, hastanelerde yapılacak tedavilerin ve cerrahi müdahalelerin tıbbi esaslara uygun biçimde, hizmetin gerektirdiği yeterliğe sahip personelle ve gerekli dikkat ve özenin gösterilerek yapılmasını sağlamakla yükümlü olduğu kuşkusuzdur.

 

 

 

              T.C.

AFYONKARAHİSAR

İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO      : 2004/267

KARAR NO  : 2005/520

                       

                 Kamu hizmetlerinin yürütülmesi dolayısıyla idarenin, tazminat ödemekle yükümlü tutulabilmesi için ortada bir idari eylemin bulunması; bu eylemden zarar meydana gelmesi ve bu idari eylem ile zarar arasında nedensellik bağının bulunması gerekir. Zarar doğuran eylemin idareye bağlanabilmesinden sonra doğan zararın kusurlu ve kusursuz sorumluluk ilkelerine göre tazmini cihetine gidilebilir.

                 Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 27.07.1999 tarihinde bıçakla yaralanma nedeniyle Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde tedavi gördüğü sırada hatalı enjeksiyon sonucunda sağ tarafında ayak arazı meydana geldiği, bu olayda idarenin hizmet kusurunun bulunması nedeniyle iş gücü kaybı nedeniyle uğranılan 30.000,00 YTL maddi ve 30.000,00 YTL manevi zararın olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

                 Davacıda meydana gelen fonksiyon kaybında davalı idarenin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığı ve yine hizmet kusuru bulunması halinde adıgeçenin % kaç oranında iş gücü kaybı oluştuğuna ilişkin olarak Adli Tıp Kurumunca yapılan incelemeler sonunda davacının % 28.0 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu ve idare görevlisi tarafından yapılan enjeksiyonun hatalı olduğu belirtilmiş olup bu olayla ilgili olarak davacıya kusur affedilemeyeceği ifade edilmiştir.

                 Adli Tıp Kurumunca belirlenen işgücü kaybı oranı ve kusur oranı dikkate alınarak davacının işgücü kaybı tutarının hesaplanması amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu adıgeçenin işgücü kaybının 46.541.227.320 TL olduğu beyan edilmiştir.

                 Bilirkişi raporu davanın taraflarına tebliğ edilmiş olup davalı idarece yapılan itirazda isabet görülmemiştir.

            Bu durumda, davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle davacıda oluşan işgücü kaybına yönelik olarak davacının talebiyle bağlı kalınarak 30.000, 00 YTL maddi tazminat isteminin kabulü gerekmektedir.

            Doktrinde de kabul edildiği üzere manevi tazminat, patrimuanda meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı olmayıp, manevi tatmin aracıdır. Başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunla hale getirmektedir. Olayın geli­şimi ve sonucu ilgilinin durumu itibariyle uğradığı manevi zarara karşılık takdir edilecek manevi tazminatın, manevi tatmin aracı olmasından dolayı zenginleşmeye yol açmayacak miktarda, fakat idarenin olaydaki kusurun niteliğini ve ağırlığını ifade edecek ölçüde saptanması zorunlu bulunmaktadır

            Bu açıklamalar ışığında davacının olay nedeniyle duyduğu elem ve ızdırabı karşılayacak şekilde ve idarenin olaydaki kusurunun niteliği ve ağırlığı ölçüsünde takdiren 10.000,00 YTL manevi tazminat ödenmesi gerekmektedir.

                        Açıklanan nedenlerle, davacının maddi tazminat isteminin kabulüne, 30.000,00 YTL maddi tazminatın davacıya tazminen ödenmesine, manevi tazminat kısmının 10.000,00 YTL’lık kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin kısmının reddine, kabul edilen toplam 40.000,00 YTL tazminat tutarına dava tarihi olan 13.11.2001 tarihinden itibaren yasal faiz verilmesine, aşağıda dökümü yapılan 2.616,24 YTL yargılama giderinin haklılık oranına göre (2/6)       872,08 YTL’nın davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 1744,16 YTL ‘nın davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca toplam 3.950 YTL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacı vekiline verilmesine,1.110 YTL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idare vekiline verilmesine,  1,350.00 YTL  nisbi

 

 

  T.C.

AFYONKARAHİSAR

İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO      : 2004/267

KARAR NO  : 2005/520

harcın davacıya tamamlattırılmasına, posta giderinden artan 45,90 YTL’nin istemi halinde davacıya iadesine, iş bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere 11.08.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. 

 

     Başkan V.                                                 Üye                                                     Üye

 Cafer ERGEN                                          Sedat KOÇ                                      Aydın TOPRAK

     (32691)                                                   (37998)                                                (94866)







Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=467