Yeni Sayfa 12
3194
sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan uygulamada mülkiyetin
ferdileştirilemeyeceği, davacıya ait yapının bulunduğu kadastral parselin
tamamının diğer paydaşlara verilemeyeceği hk.
Yeni Sayfa 11
D. Altıncı D’nin 14.12.1999 gün ve
E: 1998/6253, K: 1999/6546 s.k.
Kararın Özeti
3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca
yapılan uygulamada mülkiyetin ferdileştirilemeyeceği, davacıya ait yapının
bulunduğu kadastral parselin tamamının diğer paydaşlara verilemeyeceği hk.
Dava, ....., ..... Mahallesi, 315 ada, 43, 44, 46 ve 47 parsel sayılı
taşınmazları kapsayan alana ilişkin olarak 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi
uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılmış; İdare
Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu
düzenlenen raporla dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu işlem
ile taşınmazlardan düzenleme ortaklık payı alındıktan sonra miktarın iki imar
parseline bölündüğü, parseller üzerindeki mülkiyet hakkının, mülk sahiplerine
hisseleri oranında verildiği, işlemin imar plânına uygun olduğu anlaşıldığından,
işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar
verilmiş, karar davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının parselasyon işlemine konu olan parsellerden
43 ve 44 sayılı parsellere tam olarak, 47 sayılı parsele de 658/10857 oranında
3418 m2 pay ile malik olduğu, 46 sayılı parsel ile 47 sayılı parselin kalan
payının da ..... adlı kişiye ait olduğu, işlem sonucu parsellerden düzenleme
ortaklık payı alındıktan sonra aynı yerde iki adet imar parseli oluşturulduğu,
43, 44, 46 ve kısmen de 47 sayılı parselin bulunduğu yerde oluşturulan 1880 ada,
1 parselin davacı adına müstakilen, 47 sayılı parselin kalan bölümünde
oluşturulan 1879 ada, 1 parselin de diğer kişi adına müstakilen tahsis edildiği,
davacı tarafından 400 m2 büyüklüğündeki işyerinin 1879 ada, 1 parsel üzerinde
kaldığının öne sürüldüğü anlaşılmaktadır.
Medeni Kanunun müşterek mülkiyetin sona ermesini düzenleyen 627 ve 628
maddelerinde, müşterek mülkiyetin paydaşların rızalarıyla taksim edilerek,
uyuşmazlık halinde ise ortaklığın giderilmesi davası yoluyla mahkeme kararına
dayanılarak sona erdirilebileceği öngörülmüş olup, bunun dışında herhangi bir
taksim usulü bulunmamaktadır.
Bu durum karşısında, müşterek
mülkiyete konu olan bir taşınmazın parselasyon işlemine tabi tutulması halinde
oluşacak tüm imar parsellerinin paydaşlara yine müşterek mülkiyet şeklinde
tahsis edilmesi zorunlu olduğundan, olayda işlem öncesinde paylı durumda
bulunan 47 sayılı parselden oluşan imar parsellerinin yine paylı olarak tahsisi
gerekirken, ferdileştirme yoluna gidilmesinde mevzuata uyarlık görülmemiştir.