Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
Tarih: 23.03.2012 Saat: 00:23
Konu: imar


                    T.C.

           D A N I Ş T A Y

İdari Dava Daireleri Kurulu

 

Esas No:2006/2078

Karar No:2010/391

Özeti : İdarenin imar mevzuatından kaynaklanan yetkisini kullanabilmesi için mutlaka köy yerleşme planı yapılması ve/veya köy yerleşik alanının ve civarının tesbit edilmiş olmasına gerek bulunmadığı; köy yerleşik alanı ve civarının tesbitinin yapılmamış olması durumunda da bu alanlarda Valiliklerin yetkili bulunduğunun kabulü gerektiği hakkında.



Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : İzmir Valiliği

Karşı Taraf (Davacı) : ...

Vekili                            : Av. ...

İstemin Özeti              : İzmir 1. İdare Mahkemesinin 17.11.2005 günlü,

E:2005/1171, K:2005/1242 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması davalı idare tarafından istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Altıncı Daire kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …'ın Düşüncesi : İdare Mahkemesinin, Danıştay Altıncı Dairesinin bozma kararına uymayarak verdiği ısrar kararının, Daire kararında belirtilen gerekçelerle bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Dava; davacının İzmir-Ödemiş İlçesi Orhangazi Köyü, ... pafta, ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ruhsatsız inşaatının yıktırılmasına ilişkin 14.11.2001 günlü, 2001-168 sayılı İl İdare Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.

İzmir 1. İdare Mahkemesi 28.3.2002 günlü, E:2002/56, K:2002/275 sayılı kararıyla; davacının İzmir-Ödemiş İlçesi Orhangazi köyünde ... pafta, ... parselinde kayıtlı taşınmaz üzerinde besi damı yaptığının 24.5.2001 tarihli tutanakla tespiti üzerine, yapının ruhsatsız yapılması nedeniyle 3194 Kanunun 32. maddesi uyarınca dava konusu yıkım kararının alındığı, söz konusu yapının anılan köyde ikamet eden davacı tarafından dedesi ve babasından intikal eden eski besi damının yerinde yapıldığı ve yapının Orhangazi Köyü sınırları içerisinde kaldığı, Orhangazi Köyünün yerleşme planının davalı idarece henüz yapılmadığı, bu duruma göre davalı idarenin 442 sayılı Kanun uyarınca öncelikle Orhangazi Köyünün yerleşme planını yapması ve bu planın yapılmasından sonra dava konusu yapının köy yerleşik alanında kalıp kalmaması durumuna göre gerekli yasal yaptırımların uygulanması yönünde işlem tesis etmesi gerekirken köy sınırları içinde yapıldığı anlaşılan yapının, köy yerleşme planı bulunmaması nedeniyle ruhsatsız yapıldığından bahisle verilen yıkım kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir.

Anılan karar, temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Altıncı Dairesinin 15.3.2005 günlü, E:2003/5193, K:2005/1548 sayılı kararıyla; mahkemece vurgulanan köy yerleşme planının köy muhtarları ve valiliklerin yetki alanlarını belirleyen 3194 sayılı Yasanın 27. maddesinde sözü edilen köy yerleşik alanından ayrı bir düzenleme olduğu, 442 sayılı Köy Yasasının Ek madde 9 ve izleyen maddelerine göre yapılan, köyün halihazırda yerleşik alanı ve gelişme alanlarını, konut ve diğer genel ihtiyaçlarını, mülkiyet durumunu belirleyen bir plan olduğu, köy yerleşme planının onayından itibaren artık bu plan hükümlerine göre uygulama yapılması gerektiğinden, bu alanlarda Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin uygulanamayacağı, idarenin imar mevzuatından kaynaklanan yetkisini kullanabilmesi için mutlaka köyün yerleşme planının yapılması ve/veya köy yerleşik alanının ve civarının tesbit edilmiş olmasına gerek bulunmadığı, köy yerleşme planı yapılmamış olsa bile Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği hükümleri uygulanacağı gibi köy yerleşik alanı ve civarının tesbitinin yapılmamış olması durumunda da bu alanlarda valiliklerin yetkili olduğu, aksine bir yorumun köy mülki sınırları içinde kalmakla beraber yerleşik alan tespiti yapılmamış olan yerlerin bu tespit yapılmadan imara açılamayacağı ve buralarda imarla ilgili herhangi bir denetimin yapılamayacağı sonucunu yaratacağı, davacı yapının 80 yıl önce yapıldığını, yıkım işlemine konu teşkil eden onarımın da ruhsat gerektirmediğini iddia ettiğinden öncelikle yapının 2981 sayılı Yasanın geçici maddeleri kapsamında yapı kullanma izni almış sayılan yapılardan olup olmadığı, yapılan işin ruhsat gerektirip gerektirmediği değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesince, köy yerleşik alanı ve civarında bulunan yapılar hakkında ruhsatsız yapılması nedeniyle yıkım ve para cezası uygulanabilmesi için daha önce belirlenmemiş olsa dahi Yönetmelik hükümleri uyarınca yapının o köyün yerleşik alanı ve civarında olup olmadığının değerlendirilmesi ve buna göre işlem tesisi gerektiği,dava konusu yıkım kararının yapının anılan köy nüfusuna kayıtlı olan ve köyde ikamet eden davacı tarafından dedesi ve babasından intikal eden eski besi damının yerinde yeniden yapıldığı ve Orhangazi Köyü içerisinde ruhsatsız olarak inşa edildiği, yapının köy yerleşik alanı ve civarında olup olmadığına yönelik herhangi bir belirleme yada değerlendirmenin idarece yapılmadığı, Orhangazi Köyü'nün köy yerleşik alanı ve civarının davalı idarece henüz belirlenmediği, anılan köyde yaşayan davacının hayvan barınağı olarak yaptığı yapının salt anılan köyün yerleşme alanı ve civarının davalı idarece belirlenmemiş olması nedeniyle Yasanın 27. maddesi kapsamında değerlendirilmesi olanağı bulunmadığı ileri sürülerek yıkım kararı verildiği, yapının fiilen yönetmeliğin öngördüğü ölçütlerle köy yerleşik alanı ve civarı alanlarında olup olmadığı gözetilmeden ve bu yönde belirlemeler yapılmadan tesis edilen işlemin, sebep, konu unsurlarının yanı sıra eşitlik ilkesi yönünden de hukuka aykırı olduğu, köy yerleşik alanı belirlenmeyen köylerdeki ruhsatsız yapılar nedeniyle tesis olunan yıkım ve para cezalarına karşı açılan davalarda, bazı idare mahkemelerince köy yerleşik alanının belirlenmesine yönelik olarak keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle yapının köy yerleşik alanında kalıp kalmamasına göre karar verildiği, ancak ilgili Valiliğin yetkisinde olan köy yerleşik alanını belirleme yetkisi ve görevinin Mahkemece yapılması yolundaki bu uygulama idarenin takdir hakkını ortadan kaldıracak ve idarenin yerine işlem tesis etme sonucunu doğuracak nitelikte olması nedeniyle bu yöntemin benimsenmediği gerekçesi de eklenerek dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararında ısrar edilmiştir.

Davalı idare, İzmir 1. İdare Mahkemesinin 17.11.2005 günlü, E:2005/1171, K:2005/1242 sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

Yerleşmelerin planlı ve sağlıklı gelişiminin sağlanabilmesi için belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 4. maddesinde öngörülen istisnalar dışında 3194 sayılı Yasanın ve buna ilişkin mevzuat hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 3194 sayılı Yasanın "Genel Esaslar" başlıklı 3. maddesine göre de her hangi bir sahanın her ölçekteki plan esaslarına, şayet planı bulunmuyorsa yönetmelik esaslarına uygun olarak kullanılması zorunludur. Planı olmayan yerlerde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 2.11.1985 günlü, 18916 sayılı mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanan ve daha sonra değişikliğe uğrayan "Plansız Alanlar Yönetmeliği" hükümlerinin uygulanması,buralardaki yapılaşmaların anılan Yönetmelik hükümleri uyarınca denetim altında tutulması, başka bir anlatımla Yönetmelikte belirtilen alanlardaki yapılaşmanın bu yönetmelik hükümlerine uygun olması gerekmektedir.

Olayda, köy sınırları içinde davacıya ait parselde ruhsatsız besi damı yapıldığı, köy yerleşik alanının belirlenmediği tartışmasızdır. İdare Mahkemesi temyize konu kararını, köy yerleşim planı ve köy yerleşik alanı belirlenmeden yıkım ve para cezası verilemeyeceği gerekçesine dayandırmıştır.

Kırsal alanlara ilişkin hükümler 3194 sayılı Yasa'dan önce 14.11.1975 günlü, 15412 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6785/1605 sayılı "İmar Kanununun Ek 7. ve 8. maddelerine ilişkin Yönetmeliğin" Kapsamına Giren Alanlardaki Belediye ve Mücavir Saha Sınırları Dışında Kalan Köylerin ve Mezraların Yerleşik Alanlarında Uygulanacak Yönetmelikte ve sınırlı olarak yer almakta iken 3194 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesiyle bu alanlar da tümüyle yasa ile ilgili mevzuat kapsamına alınmış ve yukarıda da belirtildiği üzere bu alanlarda uygulanacak hususlar Yasa yanında "Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği" ile düzenlenmiştir.

3194 sayılı Yasa'nın 27. maddesinde; Belediye ve mücavir alanlar dışında köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanların köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yaptıracağı konut, hayvancılık veya tarımsal amaçlı yapılar için inşaat ve iskan ruhsatının aranmayacağı, ancak yapının fen ve sağlık kurallarına uygun olması ve muhtarlıktan izin alınması gerektiği hükme bağlanmıştır. Madde hükmünün uygulanabilmesi için köy yerleşik alanı ve civarının Plansız Alanlar Yönetmeliğinin 4/4.maddesindeki esaslara uygun olarak il idare kurulu kararı ile belirlenmesi gerekmektedir.

Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 57. maddesinde; "Köy ve mezraların yerleşik alanlarında ve civarında sadece köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlarca yapılacak konut, tarım ve hayvancılık amaçlı yapılar ile müştemilat binaları yapı ruhsatı ve yapı kullanma iznine tabi değildir. Ancak, yapı projelerinin fen ve sağlık kurallarına uygun olduğuna dair valilik görüşü alınmasından sonra, muhtarlıkça izin verilmesi ve bu izne uygun olarak yapının yapılması şarttır.

İnşa edilen yapının fen ve sağlık kurallarına uygunluğu İmar Kanununun 30 uncu maddesine göre valiliklerce belirlenir.

Valilikler, talep halinde köy yerleşik alanlarında yapılacak yapılar için, yörenin geleneksel, kültürel ve mimari özelliklerine uygun olarak üretilmiş projeleri temin edebilirler." kuralı yer almıştır.

Öte yandan, 2981 sayılı İmar Affı Kanunu'nun geçici 2. maddesinde; "Aşağıda belirtilen yapılar imar mevzuatına uygun inşa edilerek kullanma izni alınmış yapılar olarak kabul edilir. Yapılış tarihine bakılmaksızın gecekondular bu hükmün dışındadır.

a)    6785 sayılı imar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 17 Ocak 1957 tarihinden önce yapılmış yapılar,

b)    6785 sayılı imar Kanunu'nun ek madde 8 kapsamına giren alanlarda 10 Ocak 1957 tarihinden önce yapılmış yapılar..." hükmüne yer verilerek, maddede belirtilen yapılar için imar mevzuatına uygun hale getirilme açısından çeşitli istisnalar tanınmıştır.

c)    Danıştay Altıncı Dairesinin bozma kararında belirtildiği gibi, idarenin imar mevzuatından kaynaklanan yetkisini kullanabilmesi için mutlaka köyün yerleşme planının yapılması ve/veya köy yerleşik alanının ve civarının tesbit edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere köy yerleşme planı yapılmamış olsa bile Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği hükümleri uygulanacağı gibi köy yerleşik alanı ve civarının tesbitinin yapılmamış olması durumunda da bu alanlarda valilikler yetkili bulunmaktadır. Aksine bir yorum köy mülki sınırları içinde kalmakla beraber yerleşik alan tespiti yapılmamış olan yerlerin bu tespit yapılmadan imara açılamayacağı ve buralarda imarla ilgili herhangi bir denetimin yapılamayacağı sonucunu yaratacaktır.

Uyuşmazlıkta davacı yapının 80 yıl önce yapıldığını, yıkım işlemine konu teşkil eden onarımın da ruhsat gerektirmediğini iddia ettiğinden öncelikle yapının 2981 sayılı Yasanın geçici maddeleri kapsamında yapı kullanma izni almış sayılan yapılardan olup olmadığı, yapılan işin ruhsat gerektirip gerektirmediği değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.

Bu itibarla, İdare Mahkemesinin ısrar kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, İzmir 1. İdare Mahkemesince verilen 17.11.2005 günlü, E:2005/1171, K:2005/1242 sayılı kararın Danıştay Altıncı Dairesince verilen karar doğrultusunda bozulmasina, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, 4.3.2010 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

 

KARŞI OY

 

Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile İzmir 1. İdare Mahkemesince verilen 17.11.2005 günlü, E:2005/1171, K:2005/1242 sayılı ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

 

 

 







Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=1890