3621 sayılı
Kıyı Kanununun 7. maddesi uyarınca dolgu alanında plan yapılabilmesi için ilgili
idarenin planı hazırlaması ve bu yolda valiliğe teklifte bulunması veya uygun
görüşünün olması, bu usul uygulanmaksızın doğrudan üçüncü kişinin hazırlayarak
sunduğu planın bakanlıkça onaylanmasının planın usul yönünden iptalini
gerektirdiği hk.
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
ALTINCI
DAİRE
2008
2218
2005
5259
04/04/2008
KARAR ÖZETİ
3621 sayılı
Kıyı Kanununun 7. maddesi uyarınca dolgu alanında plan yapılabilmesi için ilgili
idarenin planı hazırlaması ve bu yolda valiliğe teklifte bulunması veya uygun
görüşünün olması, bu usul uygulanmaksızın doğrudan üçüncü kişinin hazırlayarak
sunduğu planın bakanlıkça onaylanmasının planın usul yönünden iptalini
gerektirdiği hk.
Davacı : ?
Vekili : Av. ?
Davalı : Bayındırlık ve İskan Bakanlığı - ANKARA
Davalı Yanında Davaya Katılanlar : 1- Altınova Belediye Başkanlığı - YALOVA
2- ? Tersane Girişimcileri San.ve Tic.A.?.
Vekili : Av. ?
Davanın
Özeti : Yalova İli, Altınova İlçesi, Hersek Köyü, Kumluk mevkiinde Tersane
Alanına ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 28.4.2005 tarihinde 3621
sayılı Kıyı Kanununun 7 nci maddesi uyarınca onaylanan 1/1000 ölçekli dolgu
alanı imar planının usulüne uygun yapılmadığı, kamu yararının gözetilmediği
bölgenin tarımsal niteliği, özel iklim koşulları, çevresel doğal yapının dikkate
alınmadan onandığı iddiasıyla iptali istenilmektedir.
Savunmanın
Özeti: Davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, Yalova, Altınova Tersane
Girişimcileri San. Tic.A.?.'nin başvurusunun Valilikçe değerlendirilmesi ve
ilgili kurum görüşleri alınarak yapılan planın 3621 sayılı Yasaya uygun olduğu,
davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı
Yanında Davaya Katılanların Savunmasının Özeti : Usulüne uygun yapılan imar
planında şehircilik ilkeleri, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık
bulunmadığından davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay
Tetkik Hakimi …'ın Düşüncesi : Dairemizce mahallinde yaptırılan keşif ve
bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi
ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu planın 3621 sayılı
Yasa, gemicilik ve sanayiye katkısı açısından kamu yararına, şehircilik
ilkelerine ve planlama esaslarına uygun olduğu anlaşıldığından davanın reddi
gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay
Savcısı ….'nın Düşüncesi : Dava, Yalova İli, Altınova İlçesi, Hersek Köyü,
Kumluk Mevkiinde Tersane Alanına ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca
28.4.2005 tarihinde 3621 sayılı Kıyı Kanununun 7. maddesine göre onanan 1/1000
ölçekli dolgu alanı imar planının iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı
idarenin davacının işlemle menfaatinin ihlal edilmediğine ilişkin itirazı, Kıyı
Kanununa göre kıyıların, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık
olması, işlemin kıyıdan bu şekilde yararlanmayı etkileyecek nitelikte bulunması
nedeniyle yerinde görülmemiştir.
3621 sayılı
Kıyı Kanununun 7. maddesinde, kamu yararının gerektirdiği hallerde uygulama imar
planı kararları ile deniz göl ve akarsularda ekolojik özellikler dikkate
alınarak doldurma ve kurutma suretiyle arazi elde edilebileceği, bu gibi
yerlerde doldurma veya kurutmayı yapacak ilgili idarenin valiliğe iletilen
teklifinin, valilik görüşü ile birlikte Bayındırlık ve İskan Bakanlığına
gönderileceği, Bakanlığın, konusuna göre ilgili kuruluşların görüşünü de almak
suretiyle teklifi inceleyeceği, uygun bulunması halinde ilgili idare tarafından
uygulama imar planı hazırlanacağı, bu yerler için yapılacak planlar hakkında
İmar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, ancak, bu planların Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı tarafından, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan
alanlardaki planların ise, anılan Kanunun 7 nci maddesine göre tasdik edileceği,
bu alanlar üzerinde 6 ncı maddede belirtilen yapılar ile yol, açık otopark,
park, yeşil alan ve çocuk bahçeleri gibi teknik ve sosyal altyapı alanları
düzenlenebileceği belirtilmiş, aynı Yasanın 6. maddesininin (b) bendinde,
faaliyetlerinin özellikleri gereği kıyıdan başka yerde yapılmaları mümkün
olmayan tersane, gemi söküm yeri, kıyıda uygulama imar planı kararı ile
yapılabilecek tesisler arasında sayılmıştır.
Uyuşmazlıkta, dava konusu dolgu alanı uygulama imar planı, ? Tersane
Girişimcileri Sanayi ve Ticaret A.?. tarafından yapılan başvuru üzerine
Valiliğin değerlendirmesi ve ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Bayındırlık
ve İskan Bakanlığı tarafından onanmıştır. Plan onanmadan önce ilgili
belediyelerden Subaşı Belediyesinin uygun görüşü alınmamış ise de anılan
Belediye Meclisinin daha sonra aldığı kararla dava konusu plana uygun görüş
verdiği sonucuna varıldığından işlemde şekil yönünden hukuka aykırılık
görülmemiştir.
Dava konusu
planın şehircilik ilkeleri, planlaması esasları, imar mevzuatı ve kamu yararına
uygun olup olmadığının saptanması amacıyla yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi
sonucunda üç kişilik bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle; Dünya ve
Türkiye'de tersanelere ihtiyaç bulunduğu, gemi sanayiinin emek yoğun bir sektör
olduğu, yan sanayi ile birlikte başlangıçta 15.000-20.000 kişilik doğrudan
istihdam yaratma potansiyeline sahip olduğu, bunun 80.000' e ulaşmasının
beklendiği, döviz girdisi sağlayacağı, ülke savunmasına katkısı olacağı, tersane
alanına bitişik ve kıyıya paralel 15 m. genişliğinde yol geçirildiği, bu yolun,
tersane ve ek tesislerin yakınındaki yerleşim yerlerinin mekansal yapısı
üzerinde olumsuz bir etki yapmasını engelleyeceği, kıyı kenar çizgisinden
belirli bir mesafede bulunan toprakların tarıma elverişli olmadığı, Hersek Gölü
ve çevresinin Çevre ve Orman Bakanlığınca sulak alan ilan edilmediği, Gölün ve
Hersek Deltasının, faaliyet alanından yeteri kadar uzakta olması nedeniyle
tersane inşaatından etkilenmeyeceği, alanın kirlilik nedeniyle su ürünleri
istihsal alanı olarak düşünülmesinin mümkün olmadığı, gerekli önlemlerin
alınması şartıyla tersane inşaatına fay hattının engel teşkil etmeyeceği,
hazırlanan ÇED rapora göre koşullara uyulması kaydıyla faaliyetin çevreyi
olumsuz etkilemeyeceği, kıyı bandı açısından tersane-çekek-yat yerinin ve
konumunun uygun bulunduğu, yol bağlantılarının yeterli olduğu, planın kamu
yararına, şehircilik ilkeleri, planlama esaslarına uygun bulunduğu
belirtilmiştir.
Yukarıda
özetlenen bilirkişi raporu ile dosyada bulunan bilgi ve belgelerin
incelenmesinden; dava konusu planın, 3621 sayılı Kıyı Kanununa, ülke ekonomisine
sağlayacağı katkı nedeniyle kamu yararına, şehircilik ilkeleri ve planlama
esaslarına uygun olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan
nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmüştür.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Karar veren
Danıştay Altıncı Dairesince önceden belirlenen 26.12.2007 tarihinde davacı ? 'yı
temsilen Av. ?'in, davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nı temsilen hukuk
müşaviri ?'ın, davalı idare yanında davaya katılanlardan ? Tersane Girişimcileri
San.ve Tic.A.?.'ni temsilen Av?.'in geldiği, Altınova Belediye Başkanlığı'nı
temsilen gelenin olmadığı görülmekle, Savcı Ekrem Atıcı'nın katılmasıyla duruşma
yapıldı. 4.4.2008 gününde yapılan duruşma müzakeresinde Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten, dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava, Dava,
Yalova İli, Altınova İlçesi, Hersek Köyü, Kumluk mevkiinde Tersane Alanına
ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 28.4.2005 tarihinde 3621 sayılı Kıyı
Kanununun 7 nci maddesi uyarınca onaylanan 1/1000 ölçekli dolgu alanı imar
planının iptali istemiyle açılmıştır.
T.C.Anayasasının 42. maddesinin kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufunda
olacağı, kıyılarla sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararının
gözetileceği hükmü karşısında davalı idarenin ehliyet defi yerinde
görülmemiştir.
3621 sayılı
Kıyı Kanununun 7.maddesinde "Kamu yararının gerektirdiği hallerde uygulama imar
planı kararı ile deniz göl ve akarsularla ekolojik özellikler dikkate alınarak
doldurma ve kurutma suretiyle arazi elde edilebilir.
Bu gibi
yerlerde doldurma veya kurutmayı yapacak ilgili idarenin valiliğe iletilen
teklifi, Valilik görüşü ile birlikte Bayındırlık ve İskan Bakanlığına
gönderilir. Bakanlık konusuna göre ilgili kuruluşların görüşünü de almak
suretiyle teklifi inceler. Uygun bulunması halinde ilgili idare tarafından
uygulama imar planı hazırlanır. Bu gibi yerler için yapılacak planlar hakkında
imar Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak bu planlar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
tarafından 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan alanlardaki
planlar ise anılan Kanunun 7'nci maddesine göre tasdik edilir" hükmü yer
almıştır.
Dolgu
alanında plan yapılabilmesi için ilgili idarenin (belediye sınırları içinde ise
belediyenin ) planı hazırlaması ve bu yolda Valiliğe teklifte bulunması veya
uygun görüşünün olması gerekmektedir. 3621 sayılı Yasanın 7.maddesinde öngörülen
bu usul uygulanmaksızın doğrudan üçüncü kişinin hazırlayarak sunduğu planın
Bakanlıkça onaylanması planın usul yönünden iptalini gerektirmektedir. İdari
Dava Daireleri Kurulunun 29.12.2005 günlü, E:2005/807 sayılı, 10.7.2003 günlü,
E:2003/326, K:2003/588 sayılı kararları da bu yöndedir.
Uyuşmazlık
konusu dolgu alanının Altınova ve Subaşı Belediyesi sınırları içinde kalması
nedeniyle anılan belediyelerce imar planının hazırlanması veya uygun bulunması
gerektiği, yani anılan belediyelerin iradelerinin Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı'nca plan onanmadan önce aynı yönde birleşmesi gerektiği açıktır.
Ancak
Altınova ve Subaşı Belediyelerince dava konusu imar planına ilişkin uygun
görüşlerinin Valilik teklifi ile birlikte Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na
sunulmasından sonra anılan Bakanlıkça imar planının uygun bulunarak onanması ile
imar planı yürürlüğe girecektir.
Oysa,
uyuşmazlık konusu olayda, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 28.4.2005
tarihinde dava konusu 1/1000 ölçekli dolgu alanı imar planı onandıktan sonra,
10.2.2006 günlü, 2006/27 ve 5.5.2006 günlü, 2006/60 sayılı, Altınova Belediye
Meclisi, 7.6.2006 günlü, 17 sayılı Subaşı Belediye Meclisi kararları ile uygun
görüş verilmiş ise de, yukarıda anılan yasal düzenleme uyarınca 1/1000 ölçekli
dolgu alanı imar planı yapılmadan önce alınması gereken uygun görüşün,
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca anılan planın onaylanmasından sonra verilmesi
anılan Yasa maddesinin özüne ve sözüne açıkça aykırıdır.
Açıklanan
nedenlerle, dava konusu imar planının iptaline, 1.100 YTL vekalet ücreti ile
329.10 YTL yargılama giderlerinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
keşif ve bilirkişi avansı olarak davalı idarece yatırılan 1.375 YTL'nın anılan
idare üzerinde bırakılmasına, keşif avansından artan (1.500 YTL'nın posta
giderlerine aktarılan 117 YTL lık kısmından sonra kalan) 1.383 YTL'lık kısmın
istemi halinde idareye iadesine, davalı idare yanında davaya katılanlara ilişkin
yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına 04.04.2008 gününde oyçokluğuyla
karar verildi.
KAR?I OY
(X) : Yalova İli, Altınova İlçesi, Hersek Köyü, Kumluk mevkiinde Tersane Alanına
ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 28.4.2005 tarihinde 3621 sayılı Kıyı
Kanununun 7 nci maddesi uyarınca onaylanan 1/1000 ölçekli dolgu alanı imar
planının iptali istenilmektedir.
3621 sayılı Kıyı Kanununun 7.maddesinde "Kamu yararının gerektirdiği hallerde
uygulama imar planı kararı ile deniz göl ve akarsularla ekolojik özellikler
dikkate alınarak doldurma ve kurutma suretiyle arazi elde edilebilir.
Bu gibi
yerlerde doldurma veya kurutmayı yapacak ilgili idarenin valiliğe iletilen
teklifi, Valilik görüşü ile birlikte Bayındırlık ve İskan Bakanlığına
gönderilir. Bakanlık konusuna göre ilgili kuruluşların görüşünü de almak
suretiyle teklifi inceler. Uygun bulunması halinde ilgili idare tarafından
uygulama imar planı hazırlanır. Bu gibi yerler için yapılacak planlar hakkında
imar Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak bu planlar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
tarafından 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan alanlardaki
planlar ise anılan Kanunun 7'nci maddesine göre tasdik edilir" hükmü yer
almıştır.
Olayda, ?
Tersane Girişimcileri Sanayi ve Ticaret A.?. tarafından yapılan başvuru üzerine
sözkonusu yerde valiliğin değerlendirmesi ve ilgili kurum görüşleri alınarak
1/1000 ölçekli dolgu alanı imar planı 3621/3830 sayılı Kıyı Kanununun 7.maddesi
uyarınca bakanlıkca onanmıştır.
Altınova Belediye Başkanlığınca şirketin belediyeleriyle irtibatlı olarak
projeyi hazırladığı belirtilmektedir.
Planın, şirket ile belediye tarafından irtibatlı olarak ve valiliğin ve diğer
ilgili kuruluşların uygun görüşleri alınarak hazırlanmış olması Yasanın aradığı
şekli şartın yerine getirildiğini göstermektedir.?irketle irtibata geçen
belediyenin ayrıca dolgu plan teklifinde bulunmasına gerek yoktur.
Bu durumda
işlem usulüne uygun olarak tesis edildiğinden davanın esasının incelenmesi
gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.
KAR?I OY
(XX) : Dava, Yalova İli, Altınova İlçesi, Hersek Köyü, Kumluk mevkiinde Tersane
Alanına ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 28.4.2005 tarihinde 3621
sayılı Kıyı Kanununun 7 nci maddesi uyarınca onaylanan 1/1000 ölçekli dolgu
alanı imar planının iptali isteğiyle açılmıştır.
3621 sayılı Kıyı Kanununun 7.maddesinde "Kamu yararının gerektirdiği hallerde
uygulama imar planı kararı ile deniz göl ve akarsularla ekolojik özellikler
dikkate alınarak doldurma ve kurutma suretiyle arazi elde edilebilir.
Bu gibi
yerlerde doldurma veya kurutmayı yapacak ilgili idarenin valiliğe iletilen
teklifi, Valilik görüşü ile birlikte Bayındırlık ve İskan Bakanlığına
gönderilir. Bakanlık konusuna göre ilgili kuruluşların görüşünü de almak
suretiyle teklifi inceler. Uygun bulunması halinde ilgili idare tarafından
uygulama imar planı hazırlanır. Bu gibi yerler için yapılacak planlar hakkında
imar Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak bu planlar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
tarafından 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan alanlardaki
planlar ise anılan Kanunun 7'nci maddesine göre tasdik edilir" hükmü yer
almıştır.
Yalova İli,
Altınova İlçesi, Hersek Köyü, Kumluk Mevkiinde Tersane Alanına ilişkin ? Tersane
Girişimcileri Sanayi ve Anonim ?irketi tarafından Altınova Belediye Başkanlığı
ile irtibatlı olarak ve Valilik ile ilgili kuruluşların görüşleri de alınmak
suretiyle hazırlanıp Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca onaylanan 1/1000 ölçekli
dolgu alanı imar planının, Altınova Belediye Meclisinin 5.5.2006 günlü, 2006/60
sayılı; Subaşı Belediye Meclisinin 9.5.2006 günlü, 12 sayılı kararları ile uygun
bulunduğu, Subaşı Belediye Başkanınca 5393 sayılı Belediye Kanununun 23. maddesi
uyarınca kararın yeniden görüşülmek üzere belediye meclisine iade edilmesi
üzerine Subaşı Belediye Meclisinin 7.6.2006 günlü, 17 sayılı kararı ile ilk
kararın aynen kabul edildiği, yani ilgili belediyelerin de uygun görüşünün
bulunduğu dosyanın incelenmesinden anlaşıldığından 3621 sayılı Kanunun
7.maddesine uygun şekilde tamamlanan dava konusu planda usul yönünden hukuka
aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu
planın yapılacak tersanenin sanayiye katkısı da göz önünde bulundurularak kamu
yararına şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygun olup olmadığının
saptanabilmesi amacıyla Dairenin 22.9.2006 günlü kararı üzerine 27.12.2006
gününde niyabetim altında, tarafımdan re'sen seçilen Prof.Dr. ?, Prof.Dr?.,
Prof.Dr?.'dan oluşan bilirkişi kurulunca yerinde yapılan inceleme sonucunda
düzenlenen raporda özetle; "Yalova İli, Altınova İlçesi, Hersek Köyü, Kumluk
Mevkiinde bulunan bir kısım alanın Tersane Alanı olarak belirlenmesi için ?
Tersane Girişimcileri Sanayi ve Ticaret A.?. tarafından yapılan başvuru üzerine
sözkonusu yerde 4, 5 km uzunluğunda, 50 metre genişliğinde kıyı ve deniz alanı
için valiliğin değerlendirmesi ve ilgili kurum görüşleri alınarak yapılan 1/1000
ölçekli dolgu alanı imar planının 3621/3830 sayılı Kıyı Kanununun 7.maddesi
uyarınca Bakanlık tarafından onandığı, ülkemizin; 8333 km sahil şeridinde sahip
olmasına ve kabotaj hakkı konusundaki duyarlılığına karşın deniz ulaşımından
yolcu ve yük taşımacılığı boyutunda ülke içi ve sınır ötesi boyutunda yeterince
yararlanamadığı, deniz ulaşımından yeterli oranda yararlanılması ve kalkınmaya
temel olabilecek gemi inşa sektörünün gelişmesi için bu sektöre desteğin
attırılması, buna paralel olarak da yeni tersanelerin yapılmasının ise bir
zorunluluk olduğu, üç tarafı denizlerle çevrili olan Ülkemizde, denizyolları ile
ulaşım geliştirilmesinin ve gemi sanayinin gelişmesinin, ulusal kalkınma için
gerekli koşullardan biri olduğu, denizyollarının taşımacılıktaki payının
artırılması ise; tersanelerin yapılmasının yanı sıra, limanların da yapılmasını
zorunlu kıldığı, denizyolu ile yapılacak taşımanın karayoluna nazaran 2,5 misli
daha ucuz olduğu, buna mukabil deniz taşımacılığının yük ve yolcu
taşımacılığında ki payının sürekli azaldığı denizyollarının ulaşımdaki payının
artırılması için yük ve yolcu gemilerinin sayılarının artırılması, bunun için de
tersane sayısının ülke genelinde artırılması gerektiği bu durumun kamu yararı
açısından önem arz ettiği, yenilenecek Türk gemi filosunun yurt dışında
yaptırılarak döviz kaybına sebep olunmaması, yine yerli tersanelerin alacakları
yurt dışı siparişleri ile döviz girdisi sağlanması, ekonomi ve istihdam
açısından geri dönüşü olmayan, telafisi imkansız zararlara sebebiyet verilmemesi
için acilen yeni tersanalerin açılmasına zaruret bulunduğu. gemi inşa sanayinin
sadece gemi yapım tesislerinden ibaret olmayıp yan sanayiyi de beraberinde
getireceği, gemi inşa sanayi emek yoğun bir sektör olup ortalama 500 iş kolunu
direkt olarak desteklediği, bu yan sanayi kuruluşlarının Türkiye'nin en genç ve
en küçük ili olan Yalova ekonomisine canlılık getireceği gibi yurtdışı
bağlantılı inşa edilecek gemiler neticesinde de ülkeye döviz girdisi
sağlayacağı, tersanede doğrudan istihdam edilecek 1 kişiye karşılık yan sanayide
yaratılacak istihdamın 6-7 kişi olduğu, bölgede başlangıçta 15000-20000 kişilik
doğrudan bir istihdam yaratma potansiyelinin yan sanayinin katkısıyla 80000
kişiye ulaşacağı, faaliyetin bölgenin ve dolayısıyla ülkenin ekonomik düzeyini
yükseltecek özellikleri taşıdığı, dava konusu İmar Planının, Kıyı Kanunu'nun 7
nci maddesi ve Kıyı Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 14. maddesi
çerçevesinde yetkili kılınan Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca, Plan Yapımına
Ait Esaslara Dair Yönetmelik çerçevesinde, tüm ilgili kamu kurum ve
kuruluşlarının da görüşleri doğrultusunda onaylandığı, plan mevzuata, şehircilik
ilkelerine ve planlama esaslarına uygun olarak hazırlandığı gibi, sürdürülebilir
kalkınma ilkesi doğrultusunda istihdama, ülke ve bölgenin ekonomik kalkınmasına
da katkıda bulunacağı bu yönüyle kamu yararına bir uygulama niteliği taşıdığı,
Tersane ve Ek Tesislerinin dolgu alanı olarak planlanlandığı, Plan uygulama
hükümlerinde dolgu yapılmak suretiyle kazanılacak arazilerin kıyı kenar
çizgisinin kara tarafında bulunan alanlarla yol bağlantısının onanlı İmar
Planlarıyla bütünleşecek şekilde ilgili idarelerce sonuçlandıracağının
belirtildiği, bu bağlantının hazırlanmakta olan Yalova 1/25.000 ölçekli Çevre
Düzeni Planında Karayolları Genel Müdürlüğü'nün görüşleri doğrultusunda yer
alacağı, onanlı planda dolgu alanına bitişik ve kıyıya paralel 15 m genişliğinde
geçirilen yolun sadece bir veya iki noktadan Yalova-İzmit yoluna bağlanacağının
düşünüldüğü, tersane ve ek tesislerinin yakınındaki yerleşim yerlerinin mekansal
yapısı üzerinde olumsuz bir etki yapılmasını önleyecek olan tersane tesislerinin
yakınındaki yerleşim yerlerinin servis yolu konumundaki bu yolun geri sahadaki
yollarla bir bağlantısının bulunmadığı, Yalova-İzmit yoluna bağlantı yolunun da
yerleşim yerleri içinden geçemeyeceği, iki baştan, sadece giriş ve çıkış olarak
sağlanacağı, aynı zamanda İstanbul-Bursa otoyolu güzergahının Dilburun-Karaburun
arasında körfezi geçtikten sonra faaliyet alanının çok yakınından geçtiği, buna
göre Karayolları Genel Müdürlüğü otoyolun projelerini yaparken, bölgenin ulaşım
planını yeniden gözden geçireceği, bu durumun Karayolları Genel Müdürlüğü'nün
görüşü olarak kısmen dosyada belirtildiği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma
ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nün 23.09.2004 tarihli yazısında, "Belirtilen dolgu
malzemesinin taşınması sırasında geri sahadaki tarım arazilerine zarar
verilmemesi için gerekli önlemler alınmak koşuluyla; tersane alanı 15 km'lik yol
ve yeşil alanla tarım alanlarından ayrıldığı için ve tersane alanından kara
yönünde 15 km'lik yolun dışında kalan eğim farkından dolayı herhangi bir dere
akıntısı ve sıvı atık verilemeyeceği için ulaşım bakımından tersane alanının
tarım alanlarına ve Hersek Deltasına olumsuz bir etkisinin sözkonusu
olmayacaktır." denildiği, kıyı kenar çizgisinin kara tarafından kalan kısmındaki
toprak kullanım sınıfının A 3.1, A 4.1, IIw, IIIw, VIII şeklinde
guruplandırılabildiği, arazinin hemen hemen düz eğimli ve deniz seviyesine yakın
olması nedeniyle hem drenaj problemi hem de tuzlama sorunu olduğu, dolayısıyla
kıyı kenar çizgisinden belli bir mesafede bulunan toprakların tarıma elverişli
olmadığı, gerek dolgu alanı, gerekse de geri planda kullanılacak olan alanların
tarımsal alan olarak kayıp sayılmayacağı, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı'nın
özellikle su kuşları yaşama ortamı olarak uluslararası öneme sahip sulak alanlar
hakkındaki sözleşmenin ( RAMSAR SÖZLE?MESİ) uygulanmasına yönelik olarak "Sulak
Alanların Korunması Yönetmeliği'ni" çıkardığı, bu yönetmeliğin "Ramsar
Sözleşmesi" çerçevesinde sulak alanlarla, ulusal sulak alanları kapsadığı, Çevre
ve Orman Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde 135 sulak alan ilan edildiği,
Hersek Gölü ve Deltasının bu liste de yer almadığı, ayrıca, yönetmeliği
yayımlayan ve uygulamasından sorumlu olan Çevre ve Orman Bakanlığı'nca dava
konusu faaliyet alanı için hazırlanmış olan iki adet ÇED Raporuna ÇED olumlu
belgesi verildiği, gerçekte Hersek Gölü ve Hersek Deltasının faaliyet alanından
yeteri kadar uzakta olduğu için dolgu alanı, tersane inşaları ve yan sanayi
tesislerinden etkilenmeyeceği, İzmit Körfezi'nin en kirli kısmının Dilovası
sahilleri ve Dil Deresi'nin körfeze döküldüğü sahil şeridi olduğu, bu kısmın
dava konusu alanın hemen karşısında olup akıntılarla tersane amaçlı dolgu
alanına doğru taşındığı, dolgu alanında yapılan ölçümlerde civa ve diğer ağır
metal konsantrasyonlarının limitlerin üstünde bulunduğu, civa besin zinciri'ne
girerek insana kadar ulaşan son derece tehlikeli bir ağır metal olduğundan bu
derece kirlenmiş bir su yatağının "Su ürünleri istihsal sahası" olarak
düşünülmesinin mümkün olmadığı, Yalak Dere'nin su ürünleri istihsal sahası
olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi denize açıldığı nokta ve
yakınlarında her hangi bir içme ve kullanma suyu temininin söz konusu olmadığı,
deprem kuşağı ve fay hattı konusunda "İmar Planına Esas Jeolojik-Jeomorfolojik
Etüt Raporu"nun hazırlandığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel
Müdürlüğü elemanlarınca incelenip uygun bulunarak 20.06.2005 tarihinde
onaylandığı, adı geçen raporun incelenmesinden getirdiği önlemler açısından
yeterli olduğu sonucuna ulaşıldığı, 1999 depreminden sonra Marmara Fay
sisteminin yerli ve yabancı pek çok bilimsel kuruluş ve bilim adamı tarafından
incelendiği, bu incelemelerde Hersek Deltası üzerinde fay kırılması olmadığı,
fayın Hersek'te batıya doğru iki kola ayrılarak gittiği, ancak bu durumun
Altınova'da ki deprem tehlikesine etki edecek bir unsur olarak
değerlendirilmemesi gerektiğinin vurgulandığı, bu incelemelerden de anlaşılacağı
gibi önlemlerin alınması şartıyla tersane inşasına fay hattının engel teşkil
etmeyeceği, Tersane alanı ve deniz dolgusunun çevresel, ekonomik ve denize olan
etkilerinin Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirilmesi ve
Planlaması Genel Müdürlüğü tarafından 08.08.2005 tarihinde onanmış olan ÇED
Raporunda ayrıntılı bir şekilde incelendiği, ÇED Raporunun değerlendirilmesi
sonucu "Çevresel Etki değerlendirilmesi Olumlu" kararı verildiği, raporun,
yönetmeliklere, gerekli kurum ve kuruluşların görüşlerine ve halkın katılım
toplantısı prosedürüne göre uygun olarak hazırlanmış olup rapordaki inceleme ve
bulguların heyetlerince de uygun bulunduğu, gerekli duyarlılığın gösterilmesi
durumunda gemi sanayinin ve denizcilik sektörünün geliştirilmesinin çevre ya da
doğal kaynaklar ile bir karşıtlık içermediği, gemi tersanelerinin bacasız
sanayiler olduğu, boya vb. işlemler kapalı atölyelerde yapılacağından atmosferin
kirlenmeyeceği, bu nedenle arkada kalan meskun bölgelerle, tarım alanlarının
etkilenmeyeceği,körfeze herhangi bir atık deşarj edilmeyeceği, sonuçta, dava
konusu imar planının mevzuata, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, plan
alanı içerisinde kalan yerde yapılacak olan faaliyetlerin ülke ekonomisi,
sürdürülebilir kalkınma, istihdam ve AB standartlarının yakalanması açısından
kamu yararına uygun bulunduğu, kurulması amaçlanan tersane-çekek-yat yerlerinin
kıyı bandı açısından yerinin ve konumunun uygun bulunduğu, bölge ve yakınındaki
yerleşim yerlerinin mekansal yapısı, geri sahalardaki yol bağlantıları üzerine
herhangi bir olumsuz etkisinin bulunmadığı, yol bağlantılarının yeterli olduğu,
tersane alanı ve yapılacak dolgunun çevreye, denize, ekolojik dengeye ÇED
raporunda ve dolgu imar planlarındaki plan notlarına uyulması kaydıyla herhangi
bir zararının olmayacağı, Deprem Yönetmeliği'ne uyularak yapılacak olması
nedeniyle deprem yönünden de bir sorun yaratmayacağı, tarımsal alanlar ve Hersek
Deltası üzerine herhangi bir olumsuz etkisinin olmayacağı, kanaatine ulaşıldığı
belirtilmiştir
Yukarıda
içeriği yazılı rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte
değerlendirilmesinden, dava konusu plan 3621 sayılı Yasaya, gemicilik ve
sanayiye katkısı açısından kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve planlama
esaslarına uygun bulunmuştur.
Açıklanan
nedenlerle davanın reddi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.