Kentsel Dönüşüm Alanlarında İmar Planlaması Sorunu
Tarih: 18.11.2009 Saat: 01:05
Konu: imar


İmar Planları

Kentsel Dönüşüm Alanlarında İmar Planlaması Sorunu

Cafer ERGEN
GİRİ?
Kentlerdeki çarpık yapılaşma ve yarattığı sorunların çözümü amacıyla çağdaş şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olarak yeniden yapılandırılmasını sağlamak üzere kentsel dönüşüm projeleri gündeme gelmiştir.
Kentsel dönüşüm, kentsel gelişmenin, toplumsal, ekonomik ve mekansal olarak yeniden ele alındığı ve kentteki sorunlu alanların sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilmesi için yıkıp, yeniden yapma, canlandırma, sağlıklaştırma veya yeniden yapılandırma için proje üretilmesi ve uygulama yapılmasıdır. Özetle kentsel dönüşüm bir kentin dokusun bozan sorunların giderilmesi anlamına geliyor.
Bu hususta 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5436 sayılı Yıpranan Tarihi Ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması Ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun ve 5104 sayılı Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Kanununda düzenlemeler yer almaktadır.
Gecekondu dönüşüm.kentsel yenileme projelerinde, “kent içinde kaçak yapılaşma alanları ile ekonomik ömrünü doldurmuş bulunan çöküntü alanlarının, gerekli tüm kentsel ve sosyal donatı hizmetleri getirilerek, olası tüm doğal afet riskleri de bertaraf edilecek şekilde yeniden fenni ve sıhhi standartlara haiz bir şekilde yapılandırılması” amaçlanmaktadır.[2]
Kentsel dönüşüm alanlarında imar planlarının ne şekilde yapılacağına ilişkin olarak her hangi bir düzenleme bulunmamaktadır. O zaman kentsel dönüşüm alanlarında imar planları genel kurallara göre düzenlenecektir. Kentsel dönüşüm alanlarında yapılacak imar planlarının yapılmasında şehircilik ilkeleri, planlama esaslara ve kamu yararının esas alınması gerekir.
Bugün itibariyle birçok belediye kentsel dönüşüm projeleri uygulamaya çalışmaktadır. Genellikle amaçları ise belediyelere rant sağlamaktır. Hatta bazı belediyeler yapacakları kentsel dönüşüm projelerini bir kanun ile düzenlemeye çalışmaktadır. Bu tür kanun tekliflerinde de 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmamayı amaçlamaktadırlar.


KENTSEL DÖNÜ?ÜM VE GELİ?İM İLE İLGİLİ MEVZUAT
5393 sayılı BELEDİYE KANUNU’NUN 73. maddesinde, “Belediye, kentin gelişimine uygun olarak eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek; konut alanları, sanayi ve ticaret alanları, teknoloji parkları ve sosyal donatılar oluşturmak, deprem riskine karşı tedbirler almak veya kentin tarihî ve kültürel dokusunu korumak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir.” hükmü yer almakta, 69. maddesinde de, “Belediye; düzenli kentleşmeyi sağlamak, beldenin konut, sanayi ve ticaret alanı ihtiyacını karşılamak amacıyla belediye ve mücavir alan sınırları içinde, özel kanunlarına göre korunması gerekli yerler ile tarım arazileri hariç imarlı ve alt yapılı arsalar üretmek; konut, toplu konut yapmak, satmak, kiralamak ve bu amaçlarla arazi satın almak, kamulaştırma yapmak, bu arsaları trampa etmek, bu konuda ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları ve bankalarla iş birliği yapmak ve gerektiğinde onlarla ortak projeler gerçekleştirmek yetkisine sahiptir.” hükmüne yer verilmektedir.
Yine 69. maddeye gere, durumları 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 25 inci maddesine uyan kimselere de bu maddeye göre arsa ve konut sağlanabilir. 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 25. maddesinde, “7 nci madde gereğince tesbit olunan önleme bölgelerindeki arsalar, öncelikle gecekonduların ıslahı ve tasfiyesi sebepleriyle açıkta kalacaklara ve diğer konutsuz vatandaşlara verilir.” hükmü yer almış ve 7. maddesinde de, “Belediyelerin mülkiyetinde bulunan ve bundan sonra bu kanuna göre mülkiyetine geçecek olan arazi ve arsalardan, belediye meclisi kararı ile belli edilip, İmar ve İskan Bakanlığınca uygun görülenler, bu kanun hükümleri dairesinde konut yapımına ayrılır.” hükmüne yer verilmiştir.
5216 sayılı BÜYÜK?EHİR BELEDİYE KANUNUNUN 7.e maddesinde ise “Belediye Kanununun 69 ve 73 üncü maddelerindeki yetkileri kullanmak.” yetkisi Büyükşehir belediyelerine verilmiş bulunmaktadır. Bu hükümlere göre gerek Büyükşehir belediyelerine ve gerekse belediyelere kentsel dönüşüm ve gelişim projesi adı altında geniş yetkiler verilmektedir. Bu durumu açıklamak bakımından denilebilir ki, belediyelerin özel bir şahıs gibi hareket edebilmelerine imkan getirilmiş ve kolaylık sağlanmıştır.
Belediyelerce, kentsel dönüşüm ve gelişim projelerine konu olacak alanlar, belediye meclis kararı ile belirlenirler. Bu kararın belediye meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile ilân edilmesi gerekir. Bir yerin kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilân edilebilmesi için; o yerin belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde bulunması ve en az ellibin metrekare olması şarttır. Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında anlaşma yolu esastır.
Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda harçlarda indirim sağlanmıştır. İlgili resim ve harçların dörtte biri alınır. Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamında bulunan mülk sahipleri tarafından açılacak davalar, mahkemelerde öncelikle görüşülür ve karara bağlanır.
Öte yandan, büyükşehir belediyeleri, büyükşehir belediyeleri sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe belediyeleri, il, ilçe belediyeleri ve nüfusu 50.000'in üzerindeki belediyelerce ve bu belediyelerin yetki alanı dışında il özel idarelerince, yıpranan ve özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş; kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurullarınca sit alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarının, bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilerek, bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları oluşturulması, tabiî afet risklerine karşı tedbirler alınması, tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılmasını amaçlayan 16.6.2005 tarihli ve 5436 sayılı YIPRANAN TARİHİ VE KÜLTÜREL TA?INMAZ VARLIKLARIN YENİLENEREK KORUNMASI VE YA?ATILARAK KULLANILMASI HAKKINDA KANUN yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanuna göre, yenileme alanları, il özel idarelerinde il genel meclisi, belediyelerde belediye meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile belirlenir. İl özel idaresinde il genel meclisince, büyükşehirler dışındaki belediyelerde belediye meclisince alınan kararlar Bakanlar Kuruluna sunulur. Büyükşehirlerde ise ilçe ve ilk kademe belediye meclislerince alınan bu kararlar, büyükşehir belediye meclisince onaylanması halinde Bakanlar Kuruluna sunulur. Bakanlar Kurulu projenin uygulanıp uygulanmamasına üç ay içinde karar verir.
Bakanlar Kurulunca kabul edilen alanlardaki uygulama bir program dahilinde etap etap projelendirilebilir. Etap proje ve programları, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve belediyelerde belediye başkanının, il özel idarelerinde valinin onayı ile uygulamaya konulur.
Belirlenen alan sınırları içindeki tüm taşınmazlar, belediyece ve il özel idaresince hazırlanacak yenileme projelerinin kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunca karara bağlanmasını müteakip bu Kanuna göre yapılacak yenileme projesi hükümlerine tâbi olurlar. Büyükşehir belediye sınırları içinde büyükşehir belediyelerinin yapacaklarının dışında kalan yenileme projeleri, ilçe ve ilk kademe belediyelerince hazırlanması ve meclislerinde kabulünden sonra büyükşehir belediye başkanınca onaylanarak yürürlüğe girer. Buna göre kamulaştırma ve uygulama yapılır.
Yine, 5104 sayılı KUZEY ANKARA GİRİ?İ KENTSEL DÖNÜ?ÜM PROJESİ KANUNU ile kuzey Ankara girişi ve çevresini kapsayan alanlarda kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde fiziksel durumun ve çevre görüntüsünün geliştirilmesi, güzelleştirilmesi ve daha sağlıklı bir yerleşim düzeni sağlanması ile kentsel yaşam düzeyinin yükseltilmesi amaçlanmıştır.
Bu Kanunun 4. maddesine göre, ilgili mevzuatına göre ilçe belediyeleri ve diğer kamu kuruluşlarına ait olan, her ölçek ve nitelikteki imar plânları, parselasyon plânları ve benzeri imar uygulamalarına dair izin ve yetkiler ile proje onayı, yapı izni, yapım sürecindeki yapı denetimi, yapı kullanma izni ve benzeri inşaata dair izin ve yetkiler Proje alan sınırları içinde kalan bölgede Belediyeye aittir. (Değişik son cümle: 5.4.2006-5481.1 md.) Proje alanı içinde her ölçekteki imar planları Belediyece yapılır, yaptırılır ve onanır.
Proje alan sınırları içindeki tüm gayrimenkuller, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mevzuata uygun olarak yapılmış ve onaylanmış herhangi bir ölçek ve türdeki imar plânı kapsamında kalsalar dahi, bu Kanuna göre yapılacak plân hükümlerine tâbi olurlar.
Proje alan sınırları içinde kalan bölgede, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan plânların uygulanması Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren durur. Bu plânların kısmen veya tamamen uygulanmaya devam edilmesi ya da bu Kanuna göre yeniden yapılması hususunda Belediye yetkilidir.
KENTSEL DÖNÜ?ÜM PROJESİ UYGULAMALARI
5393 sayılı Yasada yer alan kentsel dönüşüm ile ilgili hükümlerin, kanaatimize göre, Belediye Kanunundan ziyade İmar Kanununda yer alması gerekir. Çünkü anılan Yasanın 69–73. maddelerinde yer alan hükümler, imar mevzuatının uygulanmasına ilişkin düzenlemeleri içermektedir.
5393 sayılı Yasanın kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilân edilebilmesi için;
1. Kentsel dönüşümün amacının, kentin gelişimine uygun olarak eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek; konut alanları, sanayi ve ticaret alanları, teknoloji parkları ve sosyal donatılar oluşturmak, deprem riskine karşı tedbirler almak veya kentin tarihî ve kültürel dokusunu korumak olmalıdır.
2. Yerin belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde bulunması ve en az ellibin metrekare olması şarttır. Nitekim, belediyelerin bu alanların dışında yetkileri bulunmamaktadır.
3. Meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile ilân edilir.
BELEDİYELERİN KENTSEL DÖNÜ?ÜM PROJESİ UYGULAMALARINDA İMAR PLANLARI
İmar mevzuatımıza baktığımızda, bir taşınmazın kullanım şekli genel olarak imar planlarıyla belirlenmektedir. Usulüne uygun olarak yürürlüğe giren imar planlarındaki kullanım amacına uygun olarak mülk sahiplerince yetkili makamlardan izinler alınarak yapılar yapılmaktadır.
İmar mevzuatında yapıların nasıl yapılacağı ve ne zaman yıkılacağı konusunda yasal düzenleme mevcuttur. Mülk sahipleri de bu yasal düzenlemedeki haklarını kullanmaktadır. Yasal ömrünü tamamlayan ve yıkılacak derecede tehlikeli yapı durumuna gelen binalar hakkında ise bu tür yapıların acil olarak yıkılabilmesi yönünden belediyelerin elinde yasal yetkiler vardır.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun 29.1.1976 gün ve E:1974.2, K:1976.2 sayılı kararına göre, kamulaştırma konusu taşınmazların imar planında belirlenmiş maksat dışında kamulaştırılamayacağı, ancak imar planlarının bu yolda usulü dairesinde değiştirildiği takdirde bu değişikliğe uygun kamulaştırma yapılabilecektir. Bu karar tüm idari mercileri ve yargı mercilerini bağlamaktır. Yani kentsel dönüşüm alanlarında kentsel dönüşüm projelerine uygun olarak yeniden planlama yapılması zorunluluğu bulunmaktadır.
Öyleyse kentsel dönüşüm projeleri açısından imar planları çok önem arz etmektedir. Bu nedenle imar planlarının yapılması ile ilgili kurallara değinmekte yarar vardır.
İMAR PLANLARI DE?İ?İKLİKLERİNDE UYULMASI ZORUNLU OLAN ?EHİRCİLİK İLKELERİ, PLANLAMA ESASLARI VE KAMU YARARI
İmar planlarının yapılması ve değişiklikleri sırasında uyulması gereken şehircilik ilkelerini Plan Yapım Esaslarına Dair Yönetmelik hükümleri olarak özetleyebiliriz. Alt yapı alanları, resmi kurum alanları ile ilgili düzenlemeler ve artan nüfus yoğunluğu karşılığında uygulanacak kuralları şehircilik ilkelerine örnek olarak gösterebiliriz.
Planlama esaslarından ise plan hiyerarşisini anlamaktayız. İmar planlarının kendi aralarında hiyerarşi bulunmaktadır. Bu hiyerarşide 1.1000 ölçekli uygulama imar planları en alt kademede, 1.100 000 ölçekli bölge ya da ülke planları en üst seviyede bulunmaktadır. Tıpkı normlar hiyerarşisinde olduğu gibi alt ölçekli plan üst ölçekli plana aykırı olamayacaktır. Bu kural sayesinde tüm planlı saha en yüksek yüksek ölçekli plana uygun olarak kullanılacaktır.
Planlama ilkesine göre örneğin, 1.1000 ölçekli plan 1.5000 ölçekli plana aykırı olamaz. Eğer aykırı ise iptal davasına konu edilmesi halinde iptal edilmesi muhtemeldir.
Bir diğer husus ise nazım imar planının bulunmaması halinde uygulama imar planı ve bu planda değişiklik yapılamayacağı hususudur. Danıştayın istikrar kazanmış kararlarına göre nazım imar planı olmadan uygulama imar planı yapılması hukuka aykırı olmaktadır.
İdare hukukuna göre bütün idari işlemlerin nihai amacı kamu yararıdır. Bu açıdan bakıldığında kamu yararı çok geniş kavramdır. İmar planlarının da nihai amacı kamu yararıdır. Kamu yararı çoğu kez imar planı yapılacak alanın yapısına göre belirlenir.
Dar anlamda kamu yararı, kamu hizmetinin kar amacı güdülmeksizin sürekli olarak, toplumsal ihtiyaçları karşılayacak doğrultuda ve eşitlik ilkesini gözeterek, tarafsız bir şekilde yerine getirilmesi olarak tanımlanabilir. Geniş anlamda kamu yararı ise ülkedeki tüm insanların ortak çıkarlarını içeren “toplum yararı” nı ifade etmektedir.[3]
PLAN YAPIM ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK HÜKÜMLERİNE GÖRE İMAR PLANLARI
Plan Yapım Esaslarına Dair Yönetmelikte imar planları ve bu planların yapımı ve değiştirilmesi hakkında ayrıntılı düzenlemeler bulunmaktadır. Biz burada en çok kullanılan ve uygulamaya dönük olan nazım imar planı ve uygulama imar planı tanımlarına yer vermekle yetiniyoruz.
Nazım İmar Planı: Onaylı halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olan, varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hazırlanan ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere 1.2000 veya 1.5000 ölçekte düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile bir bütün olan plandır.
Uygulama İmar Planı: Onaylı halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olan ve nazım imar planına uygun olarak hazırlanan ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve esaslarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren ve 1.1000 ölçekte düzenlenen raporuyla bir bütün olan plandır.
PLAN YAPIM ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK HÜKÜMLERİNE GÖRE İMAR PLANI DE?İ?İKLİKLERİNDE UYULMASI GEREKEN ESASLAR
İmar Planı Değişikliklerinde Uyulması Gereken Esaslar
Madde 27 - İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için:
1) İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik alt yapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık ve kuruluşların görüşü alınacaktır.
2) İmar planındaki bir sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir.
3) İmar planında yeni bir sosyal ve teknik alt yapı alanı ayrılması durumunda 1 inci bentdeki esaslara uyulur.
4) (Ek - R.G.: 2.9.1999 - 23804 . m.8) Plan müellifinin gerekçeli uygun görüşünün alınması şarttır.
(Ek fıkra: R.G. 30.9.1998 - 23479) Dini yapı alanlarına ilişkin planlarda ve değişikliklerinde il müftülerinin görüşü alınır.
Madde 28 - İmar planında verilmiş olan inşaat emsalinin, kat adedinin, iflaz şartlarının değiştirilmesi sonucu, nüfus yoğunluğunun arttırılmasına dair imar planı değişikliklerinde
1) (Değişik - R.G.: 2.9.1999 - 23804 . m.9) Artan nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanları EK-1 de belirtilen standartlara uygun olarak plan değişikliğine konu alana hizmet vermek üzere ayrılır ve.veya artırılır.
2) Kat adedi arttırılmasının istenmesi durumunda; önerilecek kat adetlerinin tayininde aşağıdaki formüle göre bulunacak bir yoldaki karşılıklı bina cepheleri arasındaki asgari uzaklık, sağlanacaktır.
K = H1 + H2 + 7 m.
2
Yukarıdaki formülde;
K = Karşılıklı bina cepheleri arasındaki mesafe (m)
H1 = Yolun bir cephesine önerilecek yapının irtifaı
H2 = Yolun diğer cephesinde önerilecek yapının irtifaıdır.
Madde 29 - İmar planında gösterilen yolların genişletme, daraltma ve güzergahına ait imar planı değişikliklerinde;
1) Devamlılığı olan bir yol belli bir kesimde daraltılamaz.
2) Yolların kaydırılmasında, mülkiyet ve yapılaşma durumu esas alınır.
3) İmar planlarındaki gelişme alanlarında (7.00) m. den dar yaya, (10.00) m. den dar trafik yolu açılamaz. Mesk-n alanlarında mülkiyet ve yapılaşma durumlarının elverdiği ölçüde yukarıdaki standartlara uyulur.
4) İmar planı değişikliği ile çıkmaz sokak ihdas edilemez.
5) İmar planı içinde kalan karayolu, kent içi geçişin değiştirilmesi durumunda, Karayolları Genel Müdürlüğü`nden alınacak görüşe uyulur.
Madde 30- İmar planlarında sosyal ve teknik alt yapı kullanımlarından başka herhangi bir amaca ayrılmış olan bir alanın kullanılışının değiştirilmesi durumunda;
1) Nazım plan ana kararlarını bozucu fonksiyonel değişiklikler plan değişikliği yolu ile yapılamaz.
2) Yeni belirtilen kullanışın ihtiyacı olan sosyal ve teknik alt yapı alanları Ek 1`deki tabloda belirtilen standartlara ve nüfus şartı aranmaksızın otopark yönetmeliği hükümlerine uygun olarak birlikte düzenlenir.
3) Yerleşmenin gelişme yönü, büyüklüğü ve arazi kullanımlarının fonksiyonel dağılımı ve genel yoğunlukları gibi nazım plan ana kararlarının değiştirilmesi ancak imar planının yeniden yapılması için mümkün olabilir.
Sosyal ve teknik alt yapı alanları Ek 1`deki tabloda belirtilen standartlara uyulması zorunludur. Bu tabloda yer alan standartlara uyulmadan yapılan imar planı değişiklikleri, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı olmaktadır. Kentsel dönüşüm alanlarının imar planı tadilatlarında, belirtilen tabloda yer alan standartlara uyulmayacağı yönünde mevzuatta herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Oysa uygulamalara bakıldığında, kentsel dönüşüm alanlarının ilan edilmesinin ve bu alanlarda imar planı tadilatı yapılmasının esas amacının yüksek bir yoğunluk getirilerek buradan rant sağlamak olduğu anlaşılmaktadır.
Hatta bazen nasıl olsa burası kentsel dönüşüm projesi alanıdır ve belediye bu alanda istediği yoğunluğu getirebilir düşüncesiyle üst imar planlarını da uyulmamaktadır. Unutulmamalıdır ki, planlama esaslarına göre üst düzey çevre veya nazım imar planlarına aykırı olarak kentsel dönüşüm alanlarının imar planları yapılamaz.
Kentsel dönüşüm alanlarının imar planı tadilatları işlemlerine karşı açılan davalar halen idare mahkemelerinde görülmektedir. Bu davalarda verilen kararların temyizi üzerine henüz Danıştay’ın bu konularda görüşü tam olarak ortaya çıkmamıştır.
SONUÇ
Bir kamu kurumu olan belediyelerin yapacağı imar planlarının nihai amacının kamu yararı olması gerekir. Yukarıda anılan Danıştay İçtihadları Birleştirme Kurulu kararına göre imar planları o yöredeki en yüksek kamu yararını göstermektedir. Bu nedenle, kentsel dönüşüm ve bölüşüm projelerinde de nihai amacın kamu yararı olması gerekir. Nihai amacın kamu yararından ayrılarak ticari amaca bir başka ifade ile belediye karına (ranta) yönelik olması halinde hemen hemen her belediyelerce kentin kar getirecek her alanında kentsel dönüşüm ve bölüşüm projeleri uygulanmaya konulmasına şaşırmamak gerekir.
Bu nedenle kentsel dönüşüm projesi kapsamında bulunan alanlarda yapılacak imar planlarında ve uygulama imar planı tadilatlarında Plan Yapım Esaslarına Dair Yönetmeliği eki tabloda belirtilen standartlara uyulması zorunludur. Bu standartlara uyulmadan yapılacak imar planı tadilatlarının ileride dava konusu yapılarak iptal edilmesi durumunda geriye dönüşümü zor olan aşamaya gelinmiş olabilir. Bu soruna tek çözüm, kentsel dönüşüm projesi alanlarının Plan Yapım Esaslarına Dair Yönetmeliği hükümlerine ekinde yer alan standartlara uygun olarak yapılması gerekmektedir.






Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=1840