Dava Açmak
Adliyeden Bir Kağıt Geldi! (Tebligat )
Şikayet Etmek İstiyorum
İdari Davaların Açılması
Sanık mısınız?
Tanık mısınız?
Duruşma Salonu Nasıldır?
Sulh Olmak
Ceza Muhakemesinde Uzlaşma
İcra ( Haciz )
Davam Bitti! Şimdi Ne Olacak
İnternetten Davamın Takibi
DAVA
AÇMAK
Dava
Açmak Ne Demektir?
Dava
açmak bir kişi veya kuruluş aleyhinde mahkeme önünde
bir hak talebinde bulunmak demektir. Haksızlığa
uğradığınızda, hakkınızı
alamadığınızda mahkemeler araya girecek “Türk
Milleti adına” yargılama yaptıktan sonra
hakkınızı size teslim edecektir.
Dava
Nasıl Açılır?
Dava
mahkemeye vereceğiniz bir dilekçe ile açılır. Bu
dilekçede olması gerekenler aşağıda
belirtilmiştir. Dava dilekçesi ekinde posta masraflarını
ve dava harcını ödediğinize dair makbuzu mahkemeye teslim
ettiğinizde dava açılmıştır.
Dava
Açmak Bu Kadar Basit mi?
Evet, dava
açmak “yetkili mahkemeye” dava dilekçenizi dava
harcı ve posta masrafları ile birlikte teslim etmekten ibarettir. Bu
tarif kolay görünse de dava açmak önemli yasal
sonuçları olan ve mali yük getirmesi ihtimali bulunan ciddi
bir iştir.
Unutmayınız
ki; davayı açmak işlemi basit olsa da işin kendisi son
derece ciddidir ve bazen uzun süre alır. Bu hususu mutlaka göz
önünde bulundurmalı ve yaptığınız işin
göründüğü kadar basit olmadığını,
sonuçlarının çok ciddi olabileceğini bilmelisiniz.
Davalar
Uzun Sürer mi?
Adalet
Bakanlığı istatistiklerine göre 2007 yılında bir
hukuk davasının karara bağlanması Türkiye genelinde
ortalama 202 gün almıştır. Bu süre mahkemelere
göre değişiklik göstermektedir.
Örneğin
2007 yılında bir dava ortalama olarak;
Fikri
Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde 619 günde, Asliye Ticaret
Mahkemesinde 410 günde, İş Mahkemesinde 441 günde Aile
Mahkemesinde 157 günde, Sulh Hukuk Mahkemesinde 108 günde karara
bağlanmıştır.
Dava
Açmasam Daha mı İyi?
Haksızlığa
uğradığınızı
düşündüğünüz durumlarda mahkemelere
başvurup hakkınızın size iade edilmesini talep etmek
anayasal hakkınızdır. Bu hakkınızı kullanmaktan
çekinmeyiniz. Ancak bu hakkınızı kullanırken konuyu
etraflıca değerlendirmeniz gerekir. Davayı kazanma ihtimalinizi,
kaybettiğiniz takdirde davanın size kaç liraya ve ne kadar
zamana mal olacağını önceden hesaplamanız lehinize
olacaktır.
Davamı
Nerede Açmalıyım?
Davalar
yetkili ve görevli mahkemelerde açılmalıdır. Hangi
tür mahkemenin görevli olduğunu tespit ettikten sonra, hangi yer
mahkemesinin yetkili olduğunu da belirlemeniz gerekir. Bu sorunun
kısa bir cevabı olmadığı ve hatalı mahkemeye
başvurmak zaman, para ve hak kayıplarına yol
açabileceği için davanızı açmadan önce
bu konuda mutlaka bir hukukçudan profesyonel yardım
alınız.
Dava
Açmadan Önce Neleri Bilmem Gerekir?
Bir avukat
yardımından faydalanmayacak iseniz aşağıdaki
soruları kendi kedinize sorunuz;
a) Dava
açmak için yeterli bilgiye sahip olduğunuza emin misiniz?
b)
Davanızı takip etmek konusunda kararlı mısınız?
Dava açtıktan sonra takip etmeyi ihmal etmeniz, davanızın
reddedilmesine veya açılmamış sayılmasına neden
olabilir.
c)
Davanızın olumsuz sonuçlanması halinde ne gibi
sonuçlar doğuracağını değerlendirdiniz mi?
Bir
avukatınız varsa sizi bu konularda tam olarak bilgilendirmesini talep
ediniz;
a)
Davanızın size maliyeti ne olacaktır? (Dava harcı,
masraflar ve avukatlık ücreti vs.)
b)
Davayı kaybetmeniz halinde katlanacağınız ek maliyet ne
olacaktır? (Tamamlanacak dava harcı, karşı tarafa
ödenecek avukatlık ücreti, mahkeme masrafları vs.)
c)
Uğradığınız haksızlığın
giderilmesi için başvurulabilecek başka hukuki yöntemler
var mı?
Dava
Dilekçeniz Nasıl Olmalı?
Dilekçeniz
davada en önemli aracınızdır. Dilekçenizde dava
açmanıza neden olan şeyi özlü biçimde
anlatmanız gerekir. Gereğinden uzun yazmak, gereksiz
ayrıntılara boğmak, davayla ilgisiz konuları, kişileri
ve olayları anlatmak davanıza zarar verebilir. Aynı şekilde
gereğinden kısa yazılmış, önemli hukuki
noktaları atlanmış bir dilekçe de davanıza zarar
verebilir. Bu nedenle dilekçenizin özenle hazırlanması
gerekir. Dilekçenizi maddeler halinde yazmak, varsa ekler ve delilleri
bir liste halinde yazmak ve arkasına ekler ve delilleri sıra
numarası ile koymak, yararlı olacaktır.
Dava
Dilekçesinde Bulunması Gerekenler Nelerdir?
1.
Adınız soyadınız, TC kimlik numaranız,
açık adresiniz
2.
Karşı tarafın; adı soyadı (kurum ise
ünvanı), biliyorsanız TC Kimlik Numarası, adresi
3.
Mümkün olduğunca açık ve öz şekilde aşağıdaki
hususları dilekçenizde belirtiniz
a.
Davanızın konusu
b.
Davayı açma nedeniniz
c. Talebiniz
(dava sonucu elde etmek istediğiniz sonuç)
d. Yasal
dayanaklarınız
e.
Delilleriniz
i.
Dilekçeniz arkasına delil listesi ekleyerek tüm delillerinizi
sıra ile yazınız ii. Elinizde olan delilleri dilekçeniz
ekinde
sıra
numarası vererek sununuz iii. Elinizde olmayan delillerin nereden temin
edileceğini açık şekilde yazınız.
f. Davaya
konu olayın (şeyin) gerçekleştiği tarih ve sizin
öğrendiğiniz tarih
g. Varsa dava
konusu ile ilgili içtihatlar (önceki kesinleşmiş mahkeme
kararlarından örnekler)
Avukat
Tutmak Zorunlu mudur?
Hayır,
avukat tutmak zorunlu değildir. Ancak bir avukatın size çok
yardımı olacağını unutmayınız. Hukuk ve usul
konusunda bilgi sahibi olduğunuza kesin olarak emin değilseniz bir
avukatın yardımına başvurunuz. Mali durumunuz avukat
tutmaya uygun değilse bulunduğunuz il Barosuna başvurarak size
“Adli Yardım” kapsamında avukat atanmasını
talep etme hakkına sahip olduğunuzu unutmayınız. Bu konuda
lütfen “Adli Yardım” broşürüne
bakınız.
Dava
Açmak Masraflı mıdır?
Evet, dava
açmak masraflı olabilir. Ülkemizde yargı masrafları
Avrupa ülkelerindeki örneklere göre
düşüktür. Yine de davanın türüne ve
süresine göre masrafların ciddi boyuta gelmesi söz konusu
olabilir. Bu konuda hazırlık yapmanız ve muhtemel
masrafları önceden öğrenmeniz gerekir. Dava süreci
boyunca masraflar kural olarak dava açan kişiden alınır.
Masrafı yatırmadığınız takdirde mahkeme ilgili
işlemden vazgeçtiğinizi varsayar, bu durum davanıza zarar
verebilir.
Masrafları
Geri Alabilir miyim?
Davayı
kazandığınız zaman Mahkeme masrafların karşı
taraftan alınarak size ödenmesini emreder. Ancak size ödenecek
masrafların sadece yargılama masrafları olduğunu
unutmayınız. Davaya hazırlık için yaptığınız
masraflar, ulaşım giderleri, avukatınıza
ödediğiniz vekalet ücreti gibi bazı masraflar size geri
ödenmeyecektir.
Dava
Bittiğinde Hakkımı Doğrudan Alabilir miyim?
Hayır.
Önce mahkeme kararının kesinleşmesi gerekir. Bunun
için kararda belirtilen harcı ödeyip, kararın
karşı tarafa posta yoluyla gönderilmesi (tebliğ) gerekir.
Mahkemeyi kaybeden tarafın dosyanın bir kez de Yargıtay
tarafından incelenmesini talep etme hakkı vardır. Temyiz adı
verilen bu inceleme de tamamlandıktan sonra karar kesinleşecektir.
Adliyeden Bir
Kâğıt Geldi!
Mahkeme,
Cumhuriyet Savcılığı veya icra dairelerinden size gelen her
“kâğıt” resmi bir işlem hakkında size
bilgi vermek için gönderilmiştir. Bu kurumlar tarafından
gönderilen kâğıda da “Tebligat” adı
verilir.
Adliyeden
Yazı Gelince Ne Yapmalıyım?
Üzerini
dikkatle okursanız gereken tüm bilgilerin yazılı
olduğunu göreceksiniz. Eğer bu bilgilerin karmaşık
veya anlaşılmaz olduğu düşüncesinde iseniz bir
avukatın yardımını alabilirsiniz. Adliyeden gelen her
yazının resmi bir iş sebebiyle gönderildiğini ve
büyük ihtimalle süreli olduğunu unutmayınız.
Tebligat
Ne Hakkındadır?
Tebligat
size bir hukuki işin haber verilmesi için gönderilmiştir.
Devlet sizin aleyhinize olabilecek bir iş hakkında size haber
vermekte ve sizin kendi hakkınızı savunmanızı
beklemektedir. Unutmayınız ki tebligat her konuda olabilir.
Tanık olarak çağrılmanız, borcunuz olduğu
için aleyhinizde icra takibi başladığının
bildirilmesi, dava gününün bildirilmesi gibi pek çok
değişik konuda tebligat gönderilir. Hangi mahkeme veya makam
tarafından ne sebeple gönderildiği tebligatın üzerinde
yazılıdır. Lütfen dikkatle okuyunuz.
Tebligatı
Kim Gönderdi Nereden Anlarım?
Tebligatın
sol üst köşesinde gönderen makamın ismi
yazılıdır. Örneğin; Manavgat 2. İcra Dairesi,
Mardin Asliye Hukuk Mahkemesi gibi. Ayrıca hangi işe ait
olduğunu belirten bir numara vardır. Bu numaraya esas numarası
adı verilir.
Esas
Numarası Nedir?
Esas
Numarası Nedir?
Mahkemeler
işleri düzenli olarak yürütebilmek için her dosyaya
ayrı bir numara verir. Bu numara esas numarası olarak
adlandırılır ve “E:” şeklinde
kısaltılır. Esas numarasının basit bir
mantığı vardır. İlk bölümü davanın
açıldığı yılı ikinci bölümü
ise o yıl içerisinde açılan kaçıncı
dava olduğunu gösterir: “E: 2009/65” veya “E:
09/65” şeklinde yazılır. Her mahkeme ayrı numara
verdiği için dosyalar Mahkeme adı ile birlikte
anılır. Örneğin; Rize Ağır Ceza Mahkemesi
E:08/103
Tebligatı
Ne Yapayım?
Tebligatı
mutlaka saklayınız. Üzerinde yazan bilgiler size gerekli
olacaktır.
Tebligatı
Aldım, Hiçbir İşlem Yapmasam Olmaz mı?
Halk
arasında “tebligatı alınca hiçbir iş yapmazsam
hukuki süreç başlamaz” şeklinde bir
yanlış inanış vardır. ASLA tebligatı alınca
hiçbir şey yapmama yanlışına düşmeyiniz.
Tebligat size geldiğinde bir hukuki işlem
başlamıştır. Susmak demek, hakkınızı
tehlikeye atmak demektir. Hukuk mahkemelerinde davaya cevap vermediğinizde
aleyhinizdeki iddiaları reddettiğiniz varsayılır; ancak
davayı takip etmediğinizde mahkemeye delil göstermek ve
karşı tarafın gösterdiği delillere cevap vermek
başta olmak üzere, pek çok hakkınızdan
vazgeçmiş olursunuz. İcra dairelerinden gelen
“ödeme emri” gibi tebligatları aldıktan sonra
hiç birşey yapmamanız ise çeşitli hak
kayıplarına yol açabilir.
Hiçbir
İşlem Yapmasam Ne Olur?
Unutmayın
ki; devlette işler sürüncemeye bırakılmaz. Her
işin bir süresi vardır. Tebligatı
aldığınız anda o süre işlemeye
başlamıştır. İtiraz hakkınızı
kaybedebilirsiniz, hak kaybına uğrayabilirsiniz, borç
altına girebilirsiniz, borcu kabul etmiş sayılabilirsiniz, hatta
bazı durumlarda polis tarafından zorla
götürülebilirsiniz.
Tebligatı
Muhtara Bırakmışlar, Almasam Olmaz mı?
Evde
yoksanız ihbar kapıya yapıştırılıp tebligat
muhtara bırakılır. Tebligat muhtara
bırakıldığı gün size
bırakılmış sayılır. Almasanız dahi
süreler işlemeye başlamıştır. Yukarıda
sayılan tüm olumsuz durumlar başınıza gelebilir.
Tebligatı
Eski Adresime Göndermişler, Haberim Olmadı!
Yeni
adresinizi bildirmek sizin sorumluluğunuzdur. Resmi bir kuruma
bildirdiğiniz adresinize yapılan tebligat siz oradan
taşınmış olsanız dahi size yapılmış
sayılır. Aleyhinize hukuki sonuç doğurabilir. Bu nedenle
mutlaka güncel adresinizi nüfus müdürlüğüne
bildiriniz.
Şikâyet
Nasıl Yapılır?
Şikâyet,
Cumhuriyet Savcılığına veya kolluk makamlarına (polis,
jandarma) giderek maruz kaldığınız suçu ve
biliyorsanız faillerini ve cezalandırılmaları talebinizi
bildirmeniz demektir. Olayları kısaca anlatan bir dilekçe
götürmenizde yarar vardır ancak zorunlu değildir.
Ne Yapmam
Gerekir?
Hukuk
davaları tarafların iradeleri ile açılır ve devam
eder. Oysa ceza davaları kamu adına yapılan bir taleple
başlar ve Cumhuriyet savcısı davanın kamu adına
tarafıdır. Bu nedenle usul işlemleri hukuk mahkemelerine
göre daha basittir. Yetkili makamlara işlenen suçu bildirmeniz
yeterlidir. Hukuk mahkemesinde olduğu gibi usul nedeniyle hak kaybına
uğramanız mümkün değildir.
Ben
Yargı Sürecine Katılabilir miyim?
Ceza
davasında yargılama kamu adına yapılır. Ancak devlet
maruz kaldığınız suç nedeniyle size Cumhuriyet
savcısının yanında belirli oranda yargılama
sürecine katılma hakkı vermiştir.
Şikâyetçi olmanız veya davaya katılmanız
halinde yargı süreci boyunca çeşitli işlemlere
dâhil olabilirsiniz.
Mağdur
ve Şikâyetçi Arasında Ne Fark Var?
Mağdur
bir suç işlenmesiyle hakları ihlal olan kişidir.
Suçtan mağdur olan kişilerin devletten ilgili kişinin
cezalandırılmasını talep etmelerine
“şikâyet” denir. Her mağdur
şikâyetçi olmayabilir. Bu nedenle böyle bir ayrım
yapılmıştır.
Şikâyetçi
Olmazsam Ne Olur?
Bazı
hafif suçların kamu tarafından cezalandırılması
mağdurun şikâyetine bağlanmıştır. Daha
ağır suçlarda ise şikâyete gerek yoktur.
Mağdur şikâyetçi olmasa dahi suçu işleyen
kişi cezalandırılır.
Şikâyetle
İhbar Aynı Şey midir?
Bir
suç işlendiğinde kamu düzeni de yara alır. Bu
nedenle kamu Cumhuriyet Savcılığına suçları
takip etmek görevi yüklemiştir. Bir suçtan haberdar olan
herkes bunu kolluk güçlerine veya Cumhuriyet
Savcılığına bildirebilir. Şikâyet mağdur
veya suçtan zarar gören kişilere tanınmış bir
hak iken ihbar herkes tarafından yapılabilir.
Şikâyetçi davaya katılma hakkına sahiptir, ihbar
edenin böyle bir hakkı yoktur.
Peki,
Davaya Katılmak Ne Demek?
Kamu
davası açıldığında, şikâyetçi
davaya katılarak dava boyunca yapılacak usuli işlemlerin
tarafı olabilir. Davaya katılmak bir usul işlemidir,
katılma isteğini mahkemeye beyan etmekle yapılır. Mahkeme
katılma talebini uygun bulursa katılan mahkemenin
yaptığı işlemlerde taraf olur. Örneğin tanık
gösterebilir, dinlenilen tanığa mahkeme aracılığı
ile soru yöneltebilir, kararın aleyhine temyiz yoluna gidebilir.
Katılma; fiilen davaya girmek, her celse orada olmak anlamına gelmez.
Mahkeme usulü açısından davaya taraf olmak demektir.
Avukat
Gerekli mi?
Mağdur
veya suçtan zarar gören kişiler adına kamu
görevlileri gerekli işlemleri yapacaktır. Kendinizi bir avukatla
temsil ettirmenizde her zaman yarar vardır ancak bu bir zorunluluk
değildir. Cinsel saldırı suçu ile alt
sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını
gerektiren suçların mağduru olan kişiler davaya
katılmış olmaları şartıyla baro tarafından
kendilerine avukat görevlendirilmesini isteyebilirler. Mağdur veya
suçtan zarar görenin çocuk, sağır ve dilsiz veya
kendisini savunamayacak derecede akıl hastası olması halinde
avukatı olması bir yasal zorunluluktur. Avukatları yoksa Baro
tarafından kendilerine avukat atanır.
Suç
Mağduruyum; Ceza Davası Açacağım!
Ceza
mahkemelerinde dava açmak yetkisi Cumhuriyet savcılarına
aittir. Bir suç mağduru iseniz Cumhuriyet savcısına
yapacağınız şikâyet üzerine savcı gerekli
araştırmayı yapacak ve gerek görürse kamu adına
ceza davası açacaktır.
İdari
Dava Nedir?
Devlet
kurumları tarafından yapılan işlere karşı dava
açılması demektir.
İdari
Dava Hangi Mahkemede Açılır?
İdari
davalar idare mahkemesinde, vergi mahkemesinde veya Danıştay’da
açılır.
İdari
Dava Nerede Açılır?
Dava konusu
olan idari işlemin yapıldığı yerdeki mahkemede
açılır (Özel kanunlarla yetki verilen durumlarda
farklılıklar olabilir).
Dava
Dilekçeleri Nereye Verilir?
Bulunduğunuz
yerde idare ve vergi mahkemesi varsa doğrudan mahkemeye giderek elden
teslim etmelisiniz. Dava harcı ve posta gideri
alınacağını hesap ederek hazırlıklı gidiniz.
Önceden mahkemeye başvurup harç ve posta giderinin ne kadar
tutacağını öğrenmeniz yararlı olacaktır.
Bulunduğum
Yerde İdare/Vergi Mahkemesi Yoksa Ne Yapmalıyım?
Dilekçenizi
asliye hukuk hakimliğine verebilirsiniz. Açacağınız
dava Danıştay’ın yetki alanına giriyor ise,
dilekçenizi varsa idare ve vergi mahkemesi
başkanlıklarına, yoksa asliye hukuk hâkimliklerine
verebilirsiniz.
Yurtdışındayım;
Dilekçe Vermek İçin Türkiye’ye Gelmek Zorunda
mıyım?
Hayır.
Türk konsolosluklarına dilekçenizi verebilirsiniz.
İdari
Dava Hangi İşlere Karşı Açılır?
İdarenin
gerçekleştirdiği işve işlemlere karşı
açılır. Dava açılması için ilgili
işin idare (bir kamu kurumu) tarafından
yapılmışolması gerekir. Ayrıca bu işlemin kesin
olarak tamamlanmış olması gerekir. Eğer idari işlem
devam ediyorsa, başka bir makamın onayına ihtiyaç varsa,
veya verilen karara karşı başvuru yaparak kararın
değiştirilmesini talep etmek imkanı varsa o işlem kesin
olarak tamamlanmamış demektir. Önce idari yolların
tamamının bitirilmesi gerekir.
İdari
eylemlerden hakkınız ihlal edilmiş ise idari dava açmadan
önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka
suretle öğrendiğiniz tarihten itibaren bir yıl ve her halde
eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye
başvurarak haklarınızın yerine getirilmesini istemeniz
gerekir.
İdari
Dava Hangi Sürede Açılır?
İdare
tarafından size yazılı bildirim (tebligat)
yapılmasını takiben vergi mahkemelerinde 30, idare
mahkemelerinde 60 gün içerisinde dava açmanız gerekir.
Bana
Tebligat Yapılmadı, Ne Olacak?
Eğer
idareye başvurduğunuz halde size 60 gün içinde cevap
verilmez ise talebiniz reddedilmiş gibi hareket etmeniz gerekir. Dava
açma süreniz idareye başvurunuzun üzerinden 60 gün
geçtikten sonra işlemeye başlayacaktır.
Talebime
Net Bir Cevap Alamadım, Ne Olacak?
İdare,
yaptığınız başvuruya 60 gün içerisinde
cevap verdiği halde cevabın kabul veya red anlamını
taşıyacak açıklıkta olmadığı
hallerde, doğrudan dava açabilir veya idarenin işlemi
tamamlaması için bekleyebilirsiniz. Bekleme süresi 6 ayı
geçemez. 6 aylık süre tamamlandıktan sonra 60 gün
içinde dava açmazsanız dava açma
hakkınızı kaybedersiniz.
Tebligat
Elime Geçmedi, Ne Olacak?
Adresiniz
bulunamadığı için ilan yoluyla tebligat
yapılmış olabilir. İlan tarihinden sonra 15 gün
içerisinde dava açmanız gerekir. Bu durumun aleyhinizde
sonuçlar doğurmasını önlemek için adres
bilgilerinizi mutlaka nüfus müdürlüklerine bildiriniz.
Tamamlanmamış
Bir İşlem Aleyhine Dava Açarsanız Ne Olur?
Eğer
tamamlanmamış bir işlem aleyhine idari yargıda dava
açarsanız mahkeme bu eksikliği tespit ederek dava
dilekçenizi ilgili kuruma gönderir. Diğer bir deyişle
dilekçeniz dava dileçesi değil, ilgili idari merciye başvuru
dilekçesi olarak işlem görecektir.
Dava
Dilekçenizde Bulunması Gerekenler Nelerdir?
1.
Adınız soyadınız, T.C. kimlik numaranız,
açık adresiniz
2.
Karşı tarafın adı, adresi
3.
Mümkün olduğunca açık ve öz şekilde
yazılmak kaydıyla;
a.
Davanızın konusu
b.
Davayı açma nedeniniz
c. Talebiniz
(dava sonucu elde etmek istediğiniz sonuç)
d. Yasal
dayanaklarınız
e.
Delilleriniz:
i.
Dilekçeniz arkasına delil listesi ekleyerek tüm delillerinizi
sıra ile yazınız
ii. Elinizde
olan delilleri dilekçeniz ekinde sıra numarası vererek sununuz
iii.
Elinizde olmayan delillerin nereden temin edileceğini açık
şekilde yazınız
f. Dava
konusu işlemin tarafınıza yazılı bildirim tarihi
g. Vergi
davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi
cezasının türü ve yılı tebliğ edilen
ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası
h. Varsa dava konusu ile ilgili içtihatlar (önceki
kesinleşmiş mahkeme kararlarından örnekler)
Dilekçe
Nasıl Hazırlanmalıdır?
Dilekçeniz
davada en önemli aracınızdır. Gereğinden uzun
yazılması, gereksiz ayrıntılara boğulması,
çok eski ve davayla ilgisiz geçmişten başlayarak
olayın anlatılması davanıza zarar verebilir. Aynı
şekilde gereğinden kısa yazılmış, önemli
hukuki noktaları atlanmış bir dilekçe de davanıza
zarar verebilir. Bu nedenle dilekçenizin özenle
hazırlanmasını sağlamak sizin sorumluluğunuzdur. Bir
avukatın/ hukukçunun yardımını almanız
yararlı olacaktır.
Avukat
Tutmak Zorunlu mudur?
Avukat
tutmak zorunlu değildir. Herkes kendisini ilgilendiren konularda dava
açmak hakkına sahiptir. Ancak dava açmanın ciddi
sonuçlar doğurabileceğini göz önünde
tutmanız gerekir. Mali durumunuz avukat tutmaya uygun değilse
bulunduğunuz il Barosuna başvurarak “Adli Yardım”
kapsamında ücret ödemeksizin avukat atanmasını talep
etme hakkına sahip olduğunuzu unutmayınız. Bu konuda
lütfen “Adli Yardım” broşürüne bakınız.
Dava
Nasıl Açılır?
Yukarıda
maddeler halinde sayılan hususları içeren dilekçenizle
ilgili mahkemeye başvurunuz. Mahkeme görevlileri yatırmanız
gereken harç tutarını ve vermeniz gereken posta giderini
hesaplayarak size bildireceklerdir. Harcı yatırdığınıza
dair makbuzu ve gereken tutarda posta pulunu dilekçeniz ile birlikte
teslim ettiğinizde davanız açılmıştır.
Size teslim edilecek belgede davanızın görüleceği
mahkeme (Örneğin; Ankara 2. İdare Mahkemesi) ve davanıza
ait “esas numarası” bulunacaktır. Esas numarası
davanın açıldığı yıl ve dosyanın o
yıl içinde açılan kaçıncı dava
olduğunu gösteren iki bölümden oluşmaktadır
(Örneğin; 2009/198). Bu aşamadan sonra
yapacağınız tüm işlemleri o mahkeme ile ve belirtilen
“esas numarası” ile yapmanız gerekir. (Örneğin;
Ankara 2. İdare Mahkemesi Esas No: 2009/198)
Adresim
Değişirse Ne Olur?
Mahkeme
sizinle posta aracılığı ile iletişim kuracaktır.
Bu nedenle adresiniz değiştiğinde vakit kaybetmeksizin yeni
adresinizi bir dilekçe ile mahkemeye vermeniz gerekir. Adresinizde
bulunamadığınız takdirde mahkemenin olası
taleplerinden haberdar olamayacağınız için bu talepleri
yerine getirmeniz mümkün olmayacaktır. Bu durumda
davanızı takip etmemiş sayılacağınızdan
davanız işlemden kaldırılacaktır.
Dava
Açtığımda İlgili İşlem Kendiliğinden
Durur mu?
Bir
hakkınızın ihlal edildiğini düşünerek idare
mahkemesine dava açtığınızda idarenin o işlemi
durmaz. Bunu mahkemeden ayrıca talep etmeniz gerekir. Mahkeme idarenin o
işleminin hukuka açıkça aykırı olduğunu
ve telafi edilmesi imkansız zararlar doğuracağını
tespit ederse bu sonuçların doğmasını önleyecek
bir tedbir olarak “yürütmenin durdurulması” yoluna
gider.
“Yürütmenin
Durdurulması” Ne Demektir?
İdarenin
dava konusu ettiğiniz işleminin dava sonuçlanıncaya kadar
dondurulması anlamına gelir. Örneğin; evinizin
yıkılmasına kararverilmişsevesiz bu kararın hukuka
aykırı olduğunu düşünüyorsanız idare
mahkemesine başvurarak evinizin yıkılmasına dair
kararın iptal edilmesini talep edebilirsiniz. Ancak dava
sonuçlanıncaya kadar eviniz çoktan
yıkılmış olacağı için davayı
kazansanız bile adalet yerine gelmiş olmayacaktır. Bu gibi
durumlarda dava açarken “yürütmenin
durudulmasını” talep etmeniz gerekir. Dilekçenizin konu
kısmına ve talep kısmına mutlaka
“yürütmenin durdurulması taleplidir” ibaresini
koymanız gerekir.
Sanık
Kimdir? Şüpheli Kimdir?
Bir
suç işlediği kuşkusuyla Cumhuriyet
Savcılığı ve onun emri altında kolluk
güçleri (polis, jandarma) tarafından soruşturulan
kişiye şüpheli denir. Eğer bu kişi hakkında ceza
davası açılır ise bu aşamadan itibaren sanık
olarak adlandırılır.
Bir
Suç Şüphelisi Olduğum Bildirildi. Karakola, Cumhuriyet
Savcılığına Çağrıldım. Ne
Yapmalıyım?
Öncelikle
sakin olunuz. Bir hukuk devletinde yaşadığınızı
ve insan haklarının anayasal güvence altında olduğunu
unutmayınız. Ailenize veya yakınlarınıza haber
verdikten sonra ilgili kolluk birimine veya Cumhuriyet
Savcılığına gidiniz. Hukuki danışmanlık
almanızda veya avukatınızla birlikte gitmenizde yarar
bulunmaktadır.
İfadem
Alınıyor, Ne Olacak?
Şüpheli
sıfatıyla ifadeniz alınıyorsa ciddi bir durumda
olduğunuzu ve özgürlüğünüzden mahrum
olmanızla sonuçlanabilecek bir sürecin
başladığını unutmayınız. Etrafınızdaki
kişiler, hatta bazen memurlar dahi sizi sakinleştirmek için
“önemli değil”, “bundan bir şey
çıkmaz”, “Savcı seni hemen
bırakır” gibi sakinleştirmek amaçlı
cümleler kurabilirler. Bunların nezaket amacıyla
söylenmiş temenniler olduğunu unutmayınız.
İçinde bulunduğunuz süreçte söylediğiniz
ve yaptığınız her şey geri dönülemez
sonuçlar doğurabilir. Size tanınan hakları
kullanmanız Anayasa güvencesi altındadır.
Haklarınızı kullanmaktan çekinmeyiniz.
Gözaltına
Almak Ne Demektir?
Suç
işlediği şüphesi olan kişinin Cumhuriyet
savcısının gözetim ve denetimi altında hareket eden
kolluk kuvvetleri (polis, jandarma) tarafından Cumhuriyet
savcısının emri ile sorgulanmak üzere
alıkonulmasıdır. Gözaltına alınan kişi,
serbest bırakılmaz ise yakalama anından itibaren yirmidört
saat içerisinde hâkim önüne
çıkarılmalıdır. Yakalanan kişinin yakalama
yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için
gereken yol süresi yirmidört saatlik süreye dahil değildir.
Yol süresi on iki saati geçemez. Toplu olarak işlenen
suçlarda, delillerin toplanmasındaki güçlük veya
şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle;
Cumhuriyet savcısı gözaltı süresinin, her
defasında bir günü geçmemek üzere, üç
gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir
verebilir.
Konuşmak
Zorunda mıyım?
Hayır.
Susma hakkınızı kullanabilirsiniz; ancak kimliğinizle
ilgili soruları doğru olarak cevaplamak zorundasınız. Aksi
halde cezai yaptırım ve tedbirlerle
karşılaşabilirsiniz.
Yalan
Söylersem Ne Olur?
İfade
verirken doğruları olduğu gibi söylemek sizin
yararınızadır. Ancak sizi kimse buna zorlayamaz. Yalan
tanıklık suçtur fakat sanığın yalan
söylemesi hali suç olarak belirlenmemiştir. Ancak ceza
yargılamasının vicdani kanaate dayalı olduğunu ve
takdiri indirim nedenlerini uygulayıp uygulamamak konusunun hâkime
bırakıldığını; yalan söylediğinizin
anlaşılması halinde bu bakımlardan zora
girebileceğinizi unutmamanız gerekir.
İfademi
Değiştirebilir miyim?
Konuşmama
hakkınız olduğu gibi önceki söylediklerinizi
değiştirme hakkınız da bulunmaktadır. Ancak sık
sık değiştirilen ifadenin iddia makamı veya mahkeme
tarafından doğruyu söylememenin ve olayı saptırmaya
çalışmanın işareti olarak kabul edilebileceğini
unutmayınız.
Olayı
Farklı Anlatsam Az Ceza Alır mıyım?
Bazı
kişiler size olayları farklı anlatmanızı telkin
edebilir. Bazen bu telkinlere uyarak olayları farklı
anlattığı için alması gerekenden daha yüksek
cezaya çarptırılan kişiler olmaktadır.
Örneğin; uyuşturucu kullanmak suçundan sanık olan
kişi kendisini kurtarmak adına olayı farklı
anlattığı için uyuşturucu satıcısı
konumuna girip, yüksek ceza alabilmektedir. Bu nedenle hukuki sürece
ve sonuçlarına hâkim değilseniz bu tür yollara başvurmanın
yarardan çok zarar getireceğini akılda tutunuz.
Avukat
Tutmak Şart mıdır?
Ceza
yargılaması çok ciddi birtakım sonuçlar
doğurabilir, cezaevine girip,
özgürlüğünüzden mahrum kalabilirsiniz. Bu nedenle
avukatınızın bulunmasında büyük yarar
vardır. Alt sınırı beş yıldan fazla ceza
gerektiren bir suçun şüphelisi iseniz avukat tutmanız
şarttır. Avukat seçebilecek durumda değilseniz devlet
size avukat görevlendirecektir. 18 yaşından
küçükseniz veya sağır dilsizseniz ve
avukatınız yok ise, şüphelisi olduğunuz suça
bakılmaksızın devlet tarafından size avukat
atanacaktır.
Avukatı
Ne Zaman Tutmalıyım?
Kolluk veya
Savcılık aşamasında avukat tutmaya gerek
olmadığı yönünde yanlış bir kanı
olduğu ve sadece tutukluluk halinde avukat tutulduğu
gözlenmektedir. Avukat sürece ne kadar erken dâhil olursa
şüphelinin o kadar lehinedir. İşin ciddiyetini anlamak
için cezaevine girmeyi beklemek doğru bir davranış
değildir.
Tutuklama
Nedir?
Suç
işlediği yönünde kuvvetli şüphe altında olan
bir kişinin bu şüphenin yanı sıra; kaçma,
saklanma, delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, tanık,
mağdur veya başkaları üzerinde baskı girişiminde
bulunma eylemlerinden birisi bakımından da kuvvetli şüphe
altında bulunması halinde, ceza yargılamasının
sağlıklı devam etmesini temin amacıyla tedbir olarak
kişi özgürlüğünden alıkonabilir. Tutuklama
bir ceza değil, bir tedbirdir. Tutuklamayı gerektiren koşullar
ortadan kalktığı anda kişi
bırakılmalıdır. Kişinin tutuklu yargılanması
dava sonunda mutlaka ceza alacağını göstermediği gibi,
tutuksuz yargılanıyor olması da dava sonunda ceza
almayacağı anlamına gelmez.
Tutuksuz
Yargılanıyorum, Cezaevine Girmem!
Bu bilgi de
tümüyle yanlıştır. Tutuksuz
yargılandığı halde, ceza alıp cezaevine giren
kişi sayısı çok fazladır. Tutuksuz
yargılanmanız, hapis cezası almayacağınız
anlamına gelmez. Tutuklu olmasanız dahi davayı ciddiye
almalı, davada hazır bulunmalı ve mahkeme tarafından talep
edilenleri en kısa sürede yerine getirmelisiniz.
Serbest
Bırakmak Ne Demek?
Ceza
yargılamasında kural olarak yargılama tutuksuz
yapılır. Ancak yukarıda sayılan istisnai durumlarda ve
zorunlu ise tutuklama tedbirine başvurulur. Kişilerin tutuksuz
yargılanmak üzere bırakılması, yazılı ve
görsel basında çoğu zaman “serbest
bırakıldı” başlığı altında o
kişinin ceza almayacağı veya beraat ettiği izlenimini
verecek şekilde sunulmaktadır. Bu bir hatadır. Kişi
tutuksuz yargılansa bile ceza davasının
sanığıdır ve yaptırım tehdidi
altındadır. Suçu sabit görülürse
cezalandırılmasına karar verilir.
Savcı
Beni Bıraktı, Beraat Etmiş mi Oldum?
Cumhuriyet
savcısı her olayı tutuklama gerektirecek ciddiyette görmez.
Bazı olaylar ise ciddi oldukları halde yasanın emrettiği
tutuklama sebepleri mevcut değildir. Cumhuriyet savcısının
sizi tutuklamaya sevk etmemesi dosyanın kapandığını
göstermez. Hakkınızda takipsizlik (kovuşturmaya yer
olmadığına dair karar) kararı verilmedikçe
şüpheli konumunuz devam eder. Açılacak ceza
davasında sanık olarak yargılanıp ceza almanız
mümkündür.
Kovuşturmaya
Yer Olmadığına Dair Karar Ne Demektir?
Cumhuriyet
savcısı önüne gelen her olayda dava açmakla
yükümlü bir memur değildir. Olayları hukuk bilgisi ile
tartar, ortada bir suç olup olmadığını ve suç
varsa failini tespit etmeye yetecek delil olup olmadığını
değerlendirir ve dava açıp açmamaya karar verir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, Cumhuriyet
savcısının ilgili olay hakkında dava açmamaya karar
verdiğini gösterir. Bu karara itiraz etmek mümkündür.
Yani mağdur veya suçtan zarar görenler Cumhuriyet
savcısının kararının kaldırılıp, ilgili
hakkında dava açılmasına karar verilmesi sağlamak
için en yakın Ağır Ceza Mahkemesi
Başkanlığına başvurabilir. Ağır ceza
mahkemesinin itiraz hakkında verdiği karar kesindir. Bu karar
hakkında herhangi bir başka makama başvuru yapmak
mümkün değildir.
Dava
Açıldı, Şimdi Ne Olacak?
Hakkınızda
ceza davası açıldıysa sanık sıfatı ile
yargılanırsınız. Cumhuriyet savcısı
tarafından yazılan iddianame, üzerinize atılı
suçu ve sizin bu suçu işlediğinize dair delilleri
içerir. Bu delillerin