İmar planlarına karşı her zaman dava açılabilir. Ancak usul doğru uygulanmaldır.
Tarih: 10.10.2009 Saat: 11:47
Konu: imar


İmar Davaları Rehberiİmar planları mülkiyet hakkıyla ilgili olduğu ve bu mülkiyet hakkının kullanılabilmesi için imar durumu alınmış olması halinde, aynı konuda idareye tekrar başvurulmasına ve başvuruya verilen cevap üzerine imar planına karşı dava açılmasına bir engel bulunmadığı hakkında.



T.C.

D A N I ? T A Y

Altıncı Daire

Esas  No   : 2005/214

Karar No   : 2007/1461

 

Özeti : İmar planları mülkiyet hakkıyla ilgili olduğu ve bu mülkiyet hakkının kullanılabilmesi için imar durumu alınmış olması halinde, aynı konuda idareye tekrar başvurulmasına ve başvuruya verilen cevap üzerine imar planına karşı dava açılmasına bir engel bulunmadığı hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan : …

            Vekili           : Av. …

            Karşı Taraf : Mordoğan Belediye Başkanlığı

            Vekili           : Av. …

            İstemin Özeti : İzmir 3. İdare Mahkemesinin 22.9.2004 günlü, E:2003/1213, K:2004/1178 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

            Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

            Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet Berberoğlu'nun Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

            Danıştay Savcısı M.İclal Kutucu'nun Düşüncesi :  İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

            Dava, İzmir, Karaburun İlçesi, Çatalkaya Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda yapılan ve 22.10.1993 günlü, 1993/4-4-62 sayılı belediye meclisi kararı ile kabul edilen revizyon imar planının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, davacının ilk olarak 24.10.1995 gününde imar durumu belgesi aldığı, ancak bir dava açmadığı, daha sonra 21.3.2003 gününde alınan imar durumu belgesi üzerine 7.4.2003 gününde bu davanın açıldığı anlaşıldığından, ilk imar durumu belgesi alındığı 24.10.1995 gününü izleyen altmış gün içinde açılması gereken davanın, bu süre geçirildikten sonra açılmış olması nedeniyle süreaşımı yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

            2577 sayılı Yasanın 7. maddesinin birinci fıkrasında dava açma süresinin, özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, bu sürelerin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı, dördüncü fıkrasında ise ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabileceği kurala bağlanmıştır.

            Diğer taraftan 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 22. maddesi ile yapı ruhsatı almak için yasanın verilmesini zorunlu kıldığı belgeler, üzerine yapı yapılmak istenilen taşınmazın imar planında gösterilen tahsis şekli, yapı nizamı, binanın niteliği, kat adedi gibi bilgiler olmaksızın düzenlenemeyeceğine göre başvuru üzerine idarece verilen imar durumu belgesinin düzenleyici işlem olan imar planının uygulanması niteliğinde olduğunu kabul etmek zorunludur.

            Anayasal güvence altındaki temel hak ve özgürlüklerden olan mülkiyet hakkının kullanılabilmesi için ilgililerin gerekli işlemin yapılmasının idareden her zaman isteyebilecekleri açıktır. İmar planları mülkiyet hakkıyla ilgilidir ve bu mülkiyet hakkının kullanılabilmesi için imar durumu alınmış olması halinde aynı konuda idareye tekrar başvurulmasına ve başvuruya verilen cevap üzerine imar planına karşı dava açılmasına bir engel bulunmamaktadır. Her yeni başvuru üzerine idarece tesis edilecek işlem üzerine 2577 sayılı Yasanın 7. maddesinde öngörülen 60 günlük süre içinde imar planına dava açılması mümkündür.

            Dosyanın incelenmesinden, davacının ilk olarak 24.10.1995 tarihinde imar durumu belgesi aldığı, ancak imar planının iptali istemiyle dava açmadığı, 21.3.2003 gününde yeniden imar durumu belgesi alması üzerine 7.4.2003 gününde bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.

            Bu durumda, mülkiyet hakkıyla ilgili bir konuda uygulama işlemi niteliğindeki imar durumu belgesi alınması üzerine süresinde dava açıldığından, İdare Mahkemesince işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken davanın süre yönünden reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.

            Açıklanan nedenlerle, İzmir 3. İdare Mahkemesinin 22.9.2004 günlü, E:2003/1213, K:2004/1178 sayılı kararının BOZULMASINA, 20,60 YTL. karar harcı ile fazladan yatırılan 15,30 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 9.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 



İmar planlarına dava açılması usulü de dahil imar planlarıyla ilgili olarak her türlü sorunlarınıza cevap olarak İmar Planları kitabını inceleyebilirsiniz.





Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=1809