Davacının
tazminat istemiyle adli yargı yerinde açtığı davanın görev yönünden reddi
üzerine idare mahkemesinde yeni gösterdiği miktar üzerinden dava açmasında
mevzuata aykırı bir yön bulunmadığı hk.
Danıştay Altıncı dairesinin
26.6.2006 gün ve E.2004/3762, K:2006/3413 sayılı kararı.
Davacının
tazminat istemiyle adli yargı yerinde açtığı davanın görev yönünden reddi
üzerine idare mahkemesinde yeni gösterdiği miktar üzerinden dava açmasında
mevzuata aykırı bir yön bulunmadığı hk. Danıştay Altıncı dairesinin 26.6.2006
gün ve E.2004/3762, K:2006/3413 sayılı kararı.
Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- Büyükçekmece Belediye Başkanlığı - İSTANBUL
Vekili : Av. ?
2- ? Konut Yapı Kooperatifi
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf : 1- ?. Konut Yapı Kooperatifi
Vekili : Av. ?
2- Büyükçekmece Belediye Başkanlığı - İSTANBUL
Vekili : Av. ?
3- Gürpınar Belediye Başkanlığı - Büyükçekmece/İSTANBUL
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 17.03.2003 günlü, E:1999/730,
K:2003/294 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi İsmet Can'ın Düşüncesi : Davacının temyiz isteminin
kabulü, davalı Büyükçekmece Belediye Başkanlığı'nın temyiz isteminin reddi ile
mahkeme kararının kısmen bozulması kısmen de onanması gerekeceği
düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Ahmet Arslan'ın Düşüncesi : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 9. maddesinde; çözümlenmesi Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinin
görevlerine girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan
davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların
kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava
açılabileceği, görevsiz yargı merciine başvurma tarihinin Danıştay'a, idare ve
vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edileceği, 13. maddesinde de;
idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu
eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten
itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili
idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemelerinin gerekli olduğu,
bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini
izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği
takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava
açılabileceği, 2. fıkrasında ise; görevli olmayan adli ve askeri yargı
mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan
idari yargı mercilerine açılacak davalarda birinci fıkrada öngörülen idareye
başvurma şartının aranmayacağı öngörülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlıkta, davacı kooperatif tarafından ? pafta, yeni ? parsel
sayılı taşınmaz üzerinde inşaa olunan villaların yıkımı nedeniyle uğranıldığı
ileri sürülen 5.000.000.000. liranın 22.5.1997 tarihinden itibaren işletilecek
reeskont faiziyle birlikte tazmini istemiyle Büyükçekmece Asliye Hukuk
Mahkemesinde dava açıldığı, Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesince görev ret
kararı verildiği, bu kararın kesinleşmesi üzerine süresi içeresinde İdare
Mahkemesinde açılan davada davacının Asliye Hukuk Mahkemesindeki tazminat
isteminden farklı olarak 23.324.000.000.-lira tazminat istemiyle dava açtığı
anlaşılmakta olup; 2577 sayılı Kanunda,adli yargı yerlerince verilen görevsizlik
kararı ile dosyanın idari yargı merciine gönderilmesi sistemine yer verilmeyip,
davacı tarafından yeniden dava açılması hususu düzenlendiğinden, ayrıca Kanunda
9. maddedeki başvurma tarihinin esas alınması dışında, adli yargıdaki dava
dilekçesinin idari yargıda esas alınacağına ilişkin bir hüküm de
bulunmadığından, davacının İdare Mahkemesinde 23.324.000.000.-lira tazminat
istemini belirterek dava açmasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, görev ret kararı üzerine yenilenen dilekçe ile
idari yargı yerinde açılan davaya ilişkin dilekçede talep edilen tazminat
miktarı üzerinden uyuşmazlığı çözümlemesi gerekmektedir.
Davalı idarenin temyiz istemi yönünden ise ;idare Mahkemesince yeniden yargılama
yapılacağından bu aşamada temyiz istemi incelenmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının
bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul, Büyükçekmece İlçesi, Gürpınar Beldesi, ? pafta, yeni ? ve ?
parsel sayılı taşınmazlar üzerinde inşa edilen yapıların yıkımı nedeniyle
uğranıldığı ileri sürülen 23.324.000.000.-lira maddi zararın 22.05.1997 gününden
itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmış; İdare
Mahkemesince, dava dosyası ile Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi'nin
E:1997/459 sayılı dosyasının birlikte incelenmesinden, uyuşmazlık konusu
taşınmazlara 31.03.1989 tarihi itibariyle Büyükçekmece Belediyesi Fen İşleri
Müdürlüğü'nce temel
ruhsatı
verilerek üzerinde inşai faaliyete başlanıldığı, daha sonra taşınmazların da yer
aldığı bölgenin Gürpınar Belediyesi sınırları içerisine alındığı, 20.12.1996
günü Gürpınar Belediyesi teknik elemanlarınca anılan taşınmazlara ilişkin olarak
4551 sayılı parsel üzerinde yapılmakta olan toplam 13 blok inşaatın can ve mal
emniyeti bakımından tehlike arz eder durumda olduğunun tespit edilerek 3194
sayılı İmar Kanunu'nun 39. maddesi uyarınca yıkılmasının önerildiği, 27.12.1996
günü yapı tatil tutanağının düzenlendiği, 30.01.1997 günlü, 136 sayılı belediye
encümeni kararı ile 13 blok 21 adet villadan oluşan binaların anılan yasal
düzenlemeye göre yıkımına karar verildiği ve yıkımın 10.02.1997 günü
gerçekleştirildiği olayda, yıkılan yapılara ait yapı ruhsatının davalı Gürpınar
Belediye Başkanlığı'nca verilmediği, bu belediye ile davacıya ait taşınmazların
yıkımı sonucu oluşan zarar arasında illiyet bağının kurulamadığı, yapılaşma izni
ve temel ruhsatının Büyükçekmece Belediye Başkanlığı tarafından verildiği,
anılan yasal düzenleme kapsamında konutlar hakkında
yıkım
kararı alınmasının bölgenin heyelanlı bölge olmasından kaynaklandığı,
Büyükçekmece Belediye Başkanlığı tarafından gereken özen ve dikkat
gösterilmeksizin yapılaşma müsadesi verilmesi suretiyle hizmeti kusurlu olarak
işlettiğinin kabulü gerektiği, adli yargı yerinde yıkılan yapıların değerinin
bilirkişi incelemesinde 11.662.000.000.-lira olarak belirlendiği, anılan yargı
yerinde açılan davada 5.000.000.000.-lira tazminat isteminde bulunulduğu, bu
yargı yerince verilen görev ret kararı üzerine açılan davada talep edilen
miktarın davanın genişletilmesi niteliği taşıdığı anlaşıldığından, davacının
tazminat isteminin adli yargı yerinde açılan davadaki talebiyle sınırlı olarak
5.000.000.000.-liralık kısmının 22.05.1997 gününden itibaren işleyecek yasal
faiziyle birlikte tazminine, fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine karar
verilmiş; bu kararın davanın reddine ilişkin bölümü davacı, tazminat isteminin
kabulüne dair bölümü ise davalı idarelerden Büyükçekmece Belediye Başkanlığı
tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 9.maddesinde; çözümlenmesi Danıştay,
idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli ve askeri yargı
yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu
husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde
görevli mahkemede dava açılabileceği, görevsiz yargı merciine başvurma tarihinin
Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edileceği,
13.maddesinde de; idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava
açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle
öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren
beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini
istemelerinin gerekli olduğu, bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde,
bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış
gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava
süresi içinde dava açılabileceği, 2.fıkrasında ise; görevli olmayan adli ve
askeri yargı mercilerine açılacak davalarda birinci fıkrada öngörülen idareye
başvurma şartının aranmayacağı öngörülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlıkta, davacı kooperatif tarafından, Büyükçekmece Asliye
Hukuk Mahkemesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere
5.000.000.000.-lira maddi tazminat istemiyle dava açıldığı, anılan Mahkemece
yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda 11.662.000.000.-lira
maddi zarar hesaplandığı, rapor sonucuna göre karar verilmeden Asliye Hukuk
Mahkemesince görev ret kararı verildiği, bu kararın kesinleşmesi üzerine süresi
içinde İdare Mahkemesinde söz konusu mahkemedeki tazminat isteminden farklı
olarak 23.324.000.000.-lira maddi tazminat istemiyle görülen davanın açıldığı
anlaşılmaktadır.
2577 sayılı Yasada adli yargı yerlerince verilen görevsizlik kararı ile dosyanın
idari yargı merciine gönderilmesi istemine yer verilmeyip, davacı tarafından
yeniden dava açılmasının öngörüldüğü, ayrıca Yasanın 9. maddesindeki başvurma
tarihinin esas alınması dışında, adli yargıdaki dava dilekçesinin idari yargıda
esas alınacağına ilişkin bir düzenlemeye de yer verilmemesi karşısında,
davacının idare mahkemesinde dava dilekçesinde yeni gösterdiği miktar üzerinden
tazminat davası açmasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacının idare mahkemesinde açmış olduğu tazminat istemi üzerinden
uyuşmazlığın karara bağlanması gerekirken, tazminat istemine adli yargı yerinde
açılan davadaki tazminat talebi esas alınarak verilen temyize konu kararda
hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 17.03.2003 günlü,
E:1999/730, K:2003/294 sayılı kararının BOZULMASINA, 16,09'ar YTL karar harcı
ile fazladan yatırılan 11,97'şer YTL harcın temyiz isteminde bulunanlara
iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 26.06.2006 gününde
oybirliğiyle karar verildi.