İptal davası açılmamasının tazminat davasındaki istemin incelenmesine engel teşk
Tarih: 04.01.2009 Saat: 22:27
Konu: imar


İdari işleme karşı dava açılmamış olmasının tazminat davasındaki istemin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği hk. Danıştay Altıncı Dairesinin 13.11.2002 gün ve E:2001.4094, K:2002.5061 sayılı kararı.



İdari işleme karşı dava açılmamış olmasının tazminat davasındaki istemin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği hk. Danıştay Altıncı Dairesinin 13.11.2002 gün ve E:2001.4094, K:2002.5061 sayılı kararı.

 

Temyiz İsteminde Bulunan :...

Vekili :Av. ...

Karşı Taraf :... Belediye Başkanlığı

Vekili :Av. ...

İstemin Özeti :... İdare Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir

Savunmanın Özeti:Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Leyla Kodakoğlu'nun Düşüncesi :Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Saadet Ünal'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Duruşma yapılmasına gerek görülmedi.

Dava, ..., ... Mahallesi, ... Caddesi, ... numarada bulunan davacıya ait evin yolda kaldığından bahisle tesis edilen ... günlü, ... sayılı belediye encümeni kararı uyarınca yıktırılması nedeniyle zarara uğranıldığı öne sürülerek, ... lira inşaat bedelinin yıkım tarihinden itibaren hesaplanacak kanuni faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, tazmini istenilen zararın yıkım işleminin icrasından kaynaklandığı, yıkım işleminin ise dava konusu edilmeksizin kesinleşmesi nedeniyle idarenin tazminat sorumluluğunun doğmadığı, davacı yapı için imar affı başvurusunda bulunulmuş ise de, kesinleşen yıkım işlemini uygulama konusunda bağlı yetki içinde bulunan belediyenin tazminata mahkum edilmesine yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacı ve üçüncü kişilerin müşterek mülkiyetinde bulunan taşınmaz üzerine ruhsatsız olarak inşa edilen uyuşmazlık konusu yapı için 10.7.1986 gününde, 2981 sayılı Yasa uyarınca imar affı başvurusunda bulunulduğu, 13.2.1992 gününde bu bölgede parselasyon işlemi tesis edilerek davacıya başka bir yerden taşınmaz tahsis edildiği, yürürlükteki planda imar yolu üzerinde kalan bu yapı ve güzergah üzerindeki diğer yapıların bedelinin ödenmesi suretiyle yıkılacağının 4.9.1996 günlü, 2994 sayılı belediye başkanlığı yazısı ile valiliğe bildirildiği ve 9.7.1998 günlü yapı tatil tutanağı ile mühürlenen bu yapının kıymet takdiri yapıldıktan sonra yıkılması yolunda 28.7.1998 günlü, 98/1704 sayılı belediye encümeni kararının tesis edildiği ve belediyece adli yargı yerlerinde açılan tespit davası sonucunda bina bedelinin 11.9.1998 günlü bilirkişi raporu ile ...l ira olarak belirlendiği, davacının belediyece belirlenen bu bedelin kendisine ödenmesi için yaptığı 1.10.1998 ve 9.11.1998 günlü başvurularının 10.11.1998 günlü, 98/2551 sayılı belediye encümeni kararı ile reddedilmesi ve binanın bedel ödenmeksizin yıkılması üzerine, bina bedelinin tazmini istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

2577 sayılı Yasanın "İptal ve Tam Yargı Davaları" başlıklı 12.maddesinde, ilgililerin haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve İdare ve Vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilecekleri kurala bağlanmıştır.

Anılan Yasa hükmüne göre olayla davacının idari işleme karşı dava açmaksızın doğrudan tazminat davası açma hakkının bulunduğu ve idari işleme karşı dava açılmamış olmasının bu davadaki isteminin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği açık olduğundan İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

Bu durumda tazminat isteminin incelenmesi ve herhangi bir bedel ödenmeksizin davacının yapısının yıkılmasında idarenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığının ortaya konulması suretiyle dava hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, ... İdare Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı kararının BOZULMASINA, 13.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.



2577 sayılı Yasanın "İptal ve Tam Yargı Davaları" başlıklı 12.maddesinde, ilgililerin haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve İdare ve Vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilecekleri kurala bağlanmıştır.

Anılan Yasa hükmüne göre olayla davacının idari işleme karşı dava açmaksızın doğrudan tazminat davası açma hakkının bulunduğu ve idari işleme karşı dava açılmamış olmasının bu davadaki isteminin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği açık olduğundan İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.





Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=1711