Kamuya
taşınmaz kazandırılması amacıyla parselasyon yapılamayacağı ve parselasyon
işleminin amacının imar plânına uygun, düzgün ada ve parseller oluşturmak
olduğu; parselasyonun, imar plânında anıt, park, yol, otopark, belediye tesis
alanında kalan ve içinde konut alanı bulunmayan yerde yapılamayacağı, park ve
yolda şahıslara verilecek parsel oluşturulamayacağı, okul ve belediye hizmet
alanının 18. madde Uygulama Yönetmeliğinin 12. maddesine göre oluşturulması
gerektiği hk.
D.
Altıncı D’nin 16.2.2000 gün ve E: 1999/504, K: 2000/935 s.k.
Dava, mülkiyeti ......, Merkez, ..... Mahallesi, 580 ada, 160, 164, 197, 218,
224, 371, 373, 379, 381, 385, 434 sayılı parsellerin bulunduğu yerde 3194 sayılı
Yasanın 18. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin 1.4.1997 günlü,
1391 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare
Mahkemesince, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor
ile dosyadaki belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; davacı kuruma ait
parsellerin mevcut imar plânında 100. Yıl Anıtı, park, yol, otopark, belediye
tesis alanı olarak belirlenen yerde kaldığı, parselasyon ile tüm parsellerden
%24.38 oranında düzenleme ortaklık payı alındığı anıt, trafo, okul ve
lojmanların korunduğu, yol, meydan ve otoparkın kamuya kazandırıldığı, plâna
uygun imar parselleri oluşturulduğunun anlaşıldığı, işlemin mevzuata uygun
olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili
tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı Yasanın 18. maddesinin 1. fıkrasında, imar hududu içinde bulunan
binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin
muvafakatı aranmaksızın birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına
veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar
plânına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti
esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini
yaptırmaya belediyelerin yetkili olduğu, düzenleme ortaklık paylarının,
düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark,
çocuk bahçesi, yeşil saha, cami ve karakol gibi umumi hizmetlerden ve bu
hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamayacağı hükme
bağlanmıştır.
Anılan Yasa ve İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca yapılacak Arazi ve Arsa
Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 4. maddesinin a ve b
bendleri, 5. maddesi, 10. maddesinin a ve b bendlerinde yer alan hükümlerin
birlikte değerlendirilmesinden parselasyon işlemiyle amaçlananın; imar plânı,
plân raporu ve imar yönetmeliği hükümlerine göre imar adasının tüm biçim ve
boyutu, yapı düzeni, inşaat yaklaşma sınırı ve bahçe mesafeleri, yapı yüksekliği
ve derinliği, yerleşme yoğunluğu, taban alanı ve kat alanı katsayısı, arazinin
kullanma şekli, mülk sınırları, mevcut yapıların durumu göz önüne alınmak
suretiyle üzerinde yapı yapmaya elverişli imar parseli oluşturmak olduğu
açıktır.
Yukarıda anılan Yönetmeliğin 11. maddesinde düzenleme ortaklık payı oranının,
bir düzenleme sahasında tespit edilen düzenleme ortaklık payı miktarının, bu
saha içindeki kadastral veya imar parsellerinin yüzölçümü miktarına oranı
olduğu; 12. maddesinde ise, düzenleme sahasında bulunan okul, hastane, kreş,
belediye hizmet veya diğer resmi tesis alanı gibi umumi tesislere ayrılan
alanların parselleri düzenlemeye giren parsellerin alanları oranında pay
verilmek suretiyle hisselendirileceği hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, parselasyonun imar plânında anıt, park, yol, otopark,
belediye tesis alanında kalan yerde yapıldığı anlaşıldığından parselasyon
işleminin amacının imar plânına uygun, düzgün ada ve parseller oluşturmak
olduğu, kamuya taşınmaz kazandırılması amacıyla parselasyon yapılamayacağı
hususu göz önünde bulundurulmak suretiyle dava konusu parselasyonun konut
alanlarını da kapsayacak şekilde yapılıp yapılmadığı, parselasyon sınırlarının
Yönetmelik hükümlerine uygun tespit edilip edilmediği, düzenleme ortaklık
payından karşılanması gereken park ve yol alanlarında parsel oluşturulamayacağı
gibi hususlar ile okul ve belediye hizmet alanının yukarıda anılan Yönetmelik
hükümlerine uygun oluşturulup oluşturulmadığı hususunun araştırılması
gerekmektedir.
Bu durumda davanın reddi yolundaki kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan
nedenlerle ..... İdare Mahkemesinin 12.11.1998 günlü, E: 1998/ 329, K: 1998/888
sayılı kararının BOZULMASINA.