Kararın Özeti: Yapı kararının
gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle zarara uğranıldığından bahisle maddi ve
manevi zararın tazmini istemiyle açılan tazminat davasında idare mahkemesi
kararının maddi tazminata ilişkin bölümünde isabetsizlik bulunmadığı ancak uygun
bir miktar manevi tazminata da hükmedilmesi ve yasal faizin dava tarihinden
itibaren hesaplanması gerektiği hk. (Danıştay
6. Dairesinin 26.4.2000 gün ve E:1999/1643, K:2000/2469 sayılı kararı.)
Dava, davacının taşınmazına komşu, ..., ada... parsel sayılı taşınmaz için
verilen inşaat ruhsatının kesinleşen mahkeme kararları ile iptal edilmesine
rağmen, yargı kararının uygulanmaması nedeniyle zarara uğratıldığından bahisle,
...-lira maddi, ...-lira manevi tazminatın, idarenin işlem tesis etmesi
gerektiği iddia edilen tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte
ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, mahallinde
yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun dosyada
bulunan bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesinden, davacının bağımsız
bölüm maliki olduğu binaya komşu parselde üçüncü kişi tarafından inşa edilen
yapı için verilen inşaat ruhsatının ve bu ruhsatın dayanağı olan, imar planının
lejantında değişiklik yapılarak 0.5 m. olan su basman kotunun 2.50 m.ye
çıkartılması yolundaki belediye meclisi kararının iptali istemiyle açılan davada
... İdare Mahkemesince verilen ve kesinleşen ... günlü, ... sayılı iptal kararın
17.7.1995 gününde davalı idareye tebliğ edilmesine rağmen uygulanmaması ve
davacının 20.6.1996 günlü dilekçesi ile idareye yaptığı müracaatın reddi üzerine
bu davanın açıldığı; bu durumda yargı kararının gereğinin yerine getirilmemesi
nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmininin zorunlu olduğu, bilirkişilerin
18.7.1995 günü itibariyle davacının dairesinin (bina cephesi, hava akımı, ışık,
manzara gibi özelliklerin de dikkate alınması sonucunda) ekonomik değerinde ...
lira maddi kayıp olacağını belirlemiş olmaları nedeniyle bu meblağın 18.7.1995
gününden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, maddi
tazminat isteminin fazlası ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş,
bu karar taraflarca temyiz edilmiştir.
İdare Mahkemesi kararının ...lira maddi tazminat isteminin kabulüne, fazlaya
ilişkin kısmının ise reddine ilişkin bölümünde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi
bulunmamaktadır.
Manevi tazminat temelde gerçek bir tazmin aracı olmayıp doğrudan doğruya
bir manevi tatmin aracıdır. Bir idari işlem veya eylem nedeniyle ızdırap duyan
kişiye sadece tatmin aracı olan bir miktar para verilerek bu üzüntü ve
sıkıntının tam olmasa bile bir miktar azaltılması temel amaçtır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacı bağımsız bölüm maliki olduğu binaya komşu
parsel üzerine inşa edilen yapı nedeniyle huzurunun bozulduğunu, idarenin yargı
kararının gereğini yerine getirmemesi nedeniyle 25 yıldır oturduğu daireyi terk
ederek başka bir yere taşınmak zorunda kaldığını, yıllardır sürdürdüğü hukuk
mücadelesi de dikkate alındığında çektiği acı ve sıkıntının kısmen de olsa
karşılanması gerektiğini iddia etmektedir.
Bu durum karşısında, dava konusu olayda manevi taminatın koşulları
bulunduğundan, davacının duyduğu elem ve sıkıntılarında dikkate alınması
suretiyle uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, mahkeme,imar planı ve inşaat ruhsatının iptaline ilişkin idare
mahkemesi kararının davalı idareye tebliğini izleyen günden itibaren
hesaplanacak yasal faizin davacıya ödenmesine karar vermiş ise de, yerleşmiş
yargısal içtihatlara göre, tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz
işletilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, tazminat davasının açıldığı gün olan
18.10.1996 gününden itibaren yasal faize hükmedilmesi, fazlaya ilişkin istemin
ise reddi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı
kararının ...- lira maddi tazminat isteminin kabulüne,istemin bu meblağı aşan
bölümün ise reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, kararın diğer bölümlerinin ise
BOZULMASINA, 26.4.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.