dükkan ibadet yeri olarak kullanılamaz
Tarih: 27.02.2007 Saat: 21:57
Konu:


imar hukuku imar hukuku imar hukuku imar hukuku imar hukuku imar hukuku

Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi ONUNCU DAİRE 2002 4486 2000 3725 20/11/2002 KARAR METNİ APARTMAN İÇERİSİNDE İBADET YERİ OLARAK KULLANILMAK İSTENEN TA?INMAZIN, MEVCUT İMAR PLANINA UYGUN OLARAK "DÜKKAN " NİTELİ?İNDE BULUNDU?U, ÖNGÖRÜLEN AMAÇ DI?INDA KULLANILMASININ MÜMKÜN OLMADI?I DİKKATE ALINDI?INDA, İBADET YERİ OLARAK KULLANILMASININ ENGELLENMESİNE İLİ?KİN İ?LEMDE İNSAN HAKLARI VE TEMEL ÖZGÜRLÜKLERİ KORUMAYA DAİR AVRUPA SÖZLE?MESİNE VE İÇ HUKUK NORMLARINA AYKIRILIK BULUNMADI?I HK.< Temyiz Eden (Davacı) : ? Vekili : Av. ? Karşı Taraf (Davalı) : ... Valiliği İstemin Özeti : Davacının üyesi bulunduğu ... İsa Mesih Topluluğu'nun ... adresinde ibadet, dua ve kutsal kitap çalışmaları yapmak amacıyla toplanmalarını engelleyici yönde tesis edilen ... Valiliği Emniyet Müdürlüğü'nün 9.8.1999 tarih ve 69/99 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda ... 3. İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen ? tarih ve ? sayılı kararının davacı tarafından temyizen incelenip bozulması istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. D.Tetkik Hakimi : Yahya ?ahin Düşüncesi : 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 3. maddesinde, taşınmazların imar planındaki maksada aykırı kullanılamayacakları öngörülmüş olup, "mesken" veya "işyeri" olarak kullanılması öngörülmüş bulunan bir yerde bu amacın dışında dini tesis alanı kapsamındaki "ibadet yeri" açılması, belediye meclisince kabul edilecek plan değişikliğini gerektirmektedir. Nitekim, davacının mensubu bulunduğu İsa Mesih Cemiyeti'nin "ibadet yeri" amaçlı kullanımına paralel olarak "islam" inancına mensup vatandaşlarca kullanılan "mescit" lerin de kat maliklerinin rızası üzerine plan tadilatı yapılmasıyla mümkün olabilmektedir. Bu istekle yapılacak başvuruların reddedilerek plan tadilatı yapılmamasına ilişkin işlemlerin ise ayrıca dava konusu yapılabileceği açıktır. Bu durumda, taşınmazın mevcut imar planında öngörülen "işyeri" ve "mesken" amaçlı kullanım dışında "ibadet yeri" olarak kullanılmasının engellenmesine ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının bu gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı : M.İclal Kutucu Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü: Dava, davacının üyesi bulunduğu ... İsa Mesih Topluluğu'nun ... adresinde ibadet, dua ve kutsal kitap çalışmaları yapmak amacıyla toplanmalarını engelleyici yönde tesis edilen ... Valiliği Emniyet Müdürlüğü'nün ? tarih ve ? sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır. ... 3. İdare Mahkemesi, 2559 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca Kanuna aykırı toplantıların men edilmesinin polisin görevleri arasında bulunduğu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 24. maddesine göre, kütükte mesken olarak gösterilen bir bölümde toplantı yerinin ancak kat malikleri kurulunun oybirliği ile vereceği kararla açılabilecği, mesken niteliğinde bulunan yerde, günlük ibadet, dua, kutsal kitap çalışmaları ve özel günler için toplantı yapılabilmesi için kat malikleri kurulunun izninin bulunmadığının anlaşıldığı, Anayasanın 24. maddesinde yer alan din ve vicdan hürriyetini düzenleyen hükmün, herkesin istediği yerde toplantı yapması özgürlüğünü tanımadığı, bu özgöürlüğün ancak hukuk kuralları doğrultusunda kullanılabileceği, bu durumda dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı tarafından, ibadet yeri olarak kullanılmak istenen taşınmazın kütükte mesken olmayıp dükkan olduğu, özel hukuk kapsamında olan kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin kamuyu ilgilendirmeyeceği ve bu hükme dayanılamayacağı, işlemin İnsan Hakları sözleşmesi ve belgelerine aykırı olduğu ileri sürülerek anılan mahkeme kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir. İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 9. maddesinin; 1 nolu fıkrasında, düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkının tek başına veya topluca ibadet ve ayin yapma suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerdiği belirtildikten sonra, 2 nolu fıkrasında, din veya inancını açıklama özgürlüğünün, kamu güvenliğinin, kamu düzenin, genel sağlığın veya ahlakın yada başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için demokratik bir toplumda zorunlu tedbirlerle ve yasayla sınırlanabileceği öngörülmüştür. Dava konusu işlemde, ibadet yerlerinin 3194 sayılı İmar Kanunu'na göre imar planlarında bu amaçla ayrılan yerlere yapılması gerektiğine değinilmiş ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uyarınca kat maliklerinin oybirliği esasına dayalı rızalarının alınması gerektiği belirtilerek buna ilişkin belgenin Valiliğe gönderilmesi istenmiş olup, rıza alındığına ilişkin belgenin sunulmaması üzerine 12.9.1999 tarihli Valilik işlemiyle de sözkonusu yer kapatılmıştır. İbadet yeri olarak kullanılmak istenen taşınmazın, mevcut imar planına uygun olarak, tapu senedinde de "dükkan" niteliğinde bulunduğu anlaşılmakta olup, işyeri olan taşınmazın öngörülen amacı dışında kullanılması mümkün olmadığından, ibadet yeri olarak kullanılmasının engellenmesine ilişkin işlemde İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesine ve iç hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin reddi ile ... 3. İdare Mahkemesinin ? tarih ve ? sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, 20.11.2002 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. AZLIK OYU Mevzuatımızda islam dini dışındaki inançlara ait ibadet yerlerinin açılmasına ve faaliyetlerine ilişkin yasaklayıcı bir düzenleme bulunmadığından ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine dayanılarak idarece bu konuda yasaklama getirilemeyeceğinden dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken davayı reddeden temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz. YÖ/ÖEK





Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=142