imarda kazanılmış hak ile ilgili Danıştay İçtihatları
Tarih: 27.02.2008 Saat: 00:43
Konu: imar




Dairesi

Karar Yılı

Karar No

Esas Yılı

Esas No

Karar Tarihi

ALTINCI DAİRE

1989

696

1988

2851

28/03/1989

 

KARAR METNİ

DUBLEKS YAPININ ÜST KATININ YAPILMASININ BA?LANGIÇ TARİHİ AÇIKLI?A KA-
VU?TURULMADI?INDAN, ÜST KATIN 10.11.1985 TARİHİNDEN SONRA BA?LANDI?I
GEREKÇESİYLE YIKTIRILMASINA KARAR VERİLMESİNDE İSABET GÖRÜLMEDİ?İ, KE-
ZA DUBLEKS DAİRENİN ÜST KATININ ALT KATTAN BA?IMSIZ OLARAK KULLANILMA-
SINA OLANAK BULUNMADI?I NEDENİYLE ÜST KATIN BA?IMSIZ BİR KAT OLARAK
DÜ?ÜNÜLEMİYECE?İ HK.<
Dava, taşınmaz üzerinde davacıya ait ruhsatsız dubleks yapının yıktı-
rılmasına ilişkin İl İdare Kurulu kararının iptali istemiyle açılmış,
İdare Mahkemesince; dosyada bulunan yapı tesbit tutanağı ve ara kararı
cevabından yapının
su basmanının 10.11.1985 gününden önce yapıldığının
anlaşıldığı, 3290 sayılı Yasanın 8.maddesi uyarınca bu tarihten önce
su basmanı bitmiş yapıların kendi katı içinde tamamlanması gerektiğin-
den, zemin katın yıktırılmasının kanuna aykırı olduğu, zemin üstü bö-
lümünün ise 10.11.1985 tarihinden önce yapıldığının kanıtlanamadığı ge
rekçesiyle dava konusu işlemin zemin katın yıktırılmasına ilişkin kıs-
mı iptal edilmiş, davanın ruhsatsız yapının zemin üstü katının yıktı-
rılmasına yönelik bölümü ise reddedilmiş, kararın davanın reddine dair
bölümü davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının işlemin zemin katın yıktırılma-
sına dair bölümünün iptaline ilişkin kısmında kanun ve usule aykırılık
bulunmamaktadır.
Davanın, zemin üstü katın yıktırılmasına ilişkin bölümüne gelince; Dos
yada bulunan 25.3.1986 tarihli yapı durdurma tutanağından, tesbit tari
hinde dubleks yapının kaba inşaatının bitmiş olduğu anlaşılmakta ise
de, bu tutanakla üst katın yapılmasının başlangıç tarihi açıklığa ka-
vuşmamaktadır. Bu tutanağın dayanılarak yapının üst katına 10.11.1985
tarihinden sonra başlandığının kabulüne olanak bulunmadığı gibi, tam
tersine davacıya verilen 5.3.1987 günlü yapı kullanma izninde dubleks
yapının 10.11.1985 tarihinde bitmiş olduğu belirtilmiştir.
Davacının 2981 sayılı Yasadan yararlanmak üzere başvurusu bulunduğun-
dan, yapılacak tesbit ve değerlendirme sonucu beklenmeksizin, üst ka-
tın yasa kapsamına girmediğinden bahisle yıkım kararı verilmesinde ka-
nuna uyarlık bulunmamaktadır. Kaldı ki dubleks dairenin üst katının
alt kattan bağımsız olarak kullanılmasına olanak bulunmadığından üst
katın bağımsız bir kat olarak kabulü de düşünülemez. Bu nedenle mahke-
me kararının davanın üst kata yönelik kısmının reddine ilişkin bölümün
de isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu İdare Mahkemesi kararının; dava konu
su yıkım kararının zemin kata ilişkin kısmının iptaline ilişkin bölümü
nün onanmasına, davanın üst kata ilişkin bölümünün reddine dair kısmı-
nın bozulmasına , uyuşmazlığın niteliği ve dava dosyasında yer alan
bilgi ve belgeler dava hakkında karar vermeye yeterli görüldüğünden,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.bendi uya-
rınca işin esasının incelenmesine geçilerek yukarıda belirtilen neden-
lerle dava konusu il idare kurulu kararının üst katın yıktırılmasına
ilişkin bölümünün de iptaline karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:76-77)
 

Dairesi

Karar Yılı

Karar No

Esas Yılı

Esas No

Karar Tarihi

ALTINCI DAİRE

1990

2734

1990

1105

18/12/1990

 

KARAR METNİ

SU BASMANININ ALTILMAKTA OLDU?U YAPI TATİL ZAPTI İLE SAPTANAN İN?AATIN
TEMEL İN?AATI TAMAMLANMI? VEYA SÖMEL BETONLARI DÖKÜLMÜ? BİR İN?AAT OLA
RAK NİTELENDİRİLMESİ GEREKTİ?İ HK.<
Dava, hisseli tapulu yerde bulunan taşınmaz üzerindeki ruhsatsız yapı-
nın yıktırılmasına ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiy-
le açılmış, İdare Mahkemesince dava dosyasının incelenmesinden 22.3.
1988 tarihli tutanakla 10x9 m.ebatlı inşaatın
su basmanının atılmakta
iken mühürlenerek durdurulduğunun, idarece inşaatın temelinin 10.11.
1985 tarihinden sonra atılmış olduğu konusunda bir saptamada bulunmadı
ğının, bu hususun dava sırasında kanıtlanamadığının öte yandan Sulh
Ceza Mahkemesi kararıyla davacının belediye encümeni kararının para ce
zasına ilişkin bölümüne yaptığı itirazının reddedildiğinin, ancak anı-
lan karara dayanak yapılan 3.4.1989 tarihli bilirkişi raporunda inşa-
atın
su basmanı seviyesinde olduğu kabul edilmek suretiyle anılan tuta
nakla yapılan saptamaya karşıt bir saptamada bulunulmadığının anlaşıl-
dığı, bir inşaatın temelinin o inşaatın taşıyıcı ögesini oluşturacağı,
su basmanının inşaatın temeli tamamlandıktan sonraki evrede onun üzeri
ne yapıldığı, işlemininde temelin işlevinden tamamen farklı ve ondan
bağımsız olduğu, esasen taşıyıcılık niteliğine sahip bulunmayan
su bas
manının sözcük anlamı ile de temel inşaat sayılamayacağı, aksi görüşün
kabulü halinde
su basmansız inşaatın temeli atılmış ise 3290 sayılı ya
sadan yararlanması söz konusu olabilecek iken projesinde
su basmanı
olan daha nitelikli bir inşaatın salt
su basmanının tamamlanmamış olma
sı gerekçesiyle aynı yasadan yararlanmaması gibi eşitlik ilkesine aykı
rı bir durum ortaya çıkacağı, bu bakımdan
su basmanının atılmakta oldu
ğu yapı tatil zaptı ile saptanan inşaatın temel inşaatı tamamlanmış ve
ya sömel betonları dökülmüş bir inşaat olarak nitelendirilmesi gereke-
ceği, bu durumda anılan tutanağın düzenlendiği tarihte
su basmanı düze
yinde iken saptanan inşaatın temelinin daha önce atılmış olacağının do
ğal bulunması, temelin 10.11.1985 tarihinden önce atıldığına ilişkin
yukarıda da değinildiği gibi herhangi bir saptamada bulunulmamış olma-
sı ve gereken mahkeme kararının gerekse bilirkişi raporunun bu hususun
aksine kanıtlayıcı nitelikte bilgileri içermemesi karşısında 2981 sayı
lı yasa kapsamına girdiği sonucuna varılan yapı hakkında yapılacak tes
bit ve değerlendirme işlemleri sonucunda bir karar verilmesi gerekece-
ği, söz konusu yapının yıkımı yolundaki encümen kararında hukuka uyar-
lık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu idari işlemi iptal etmiş, bu
karar davalı idarece temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki tem
yize konu İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbi
risi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme
kararının onanmasına karar verildi.


Dairesi

Karar Yılı

Karar No

Esas Yılı

Esas No

Karar Tarihi

ALTINCI DAİRE

1991

3208

1991

1653

23/12/1991

 

KARAR METNİ

PROJESİNE GÖRE DUBLEKS OLAN BİR YAPIYA 10.11.1985 TARİHİNDEN ÖNCE BA?-
LANDI?I ANILAN YAPININ İKİ KATININ DA TAMAMLANMASI GEREKTİ?İ NEDENİYLE
BU YANININ 2981 SAYILI YASA KAPSAMINDA BULUNDU?U HK.<
Dava, deniz kenarında davacı tarafından ruhsatsız yapılan dubleks ya-
pının 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi uyarınca yıktırılmasına,
42.maddesi uyarınca para cezası alinmasına ilişkin kararın iptali is-
temiyle açılmış, İdare Mahkemesince; 3194 sayılı İmar Kanununun 42.mad
desinde bu yasa uyarınca verilen para cezalarına karşı cezanın tebli-
ğinden itibaren yedi gün içinde Sulh Ceza Mahkemelerine itiraz edile-
bileceğinin öngörüldüğü, dava konusu kararın para cezasına ilişkin
kısmının görüm ve çözümünün idari yargının görevinde olmadığı belirti-
lerek davanın bu kısmının görev yönünden reddi gerektiği, 2981 sayılı
Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik 14.maddesinin (f) fıkrasında,
10.11.1985 tarihinden sonra yapılan gecekondular ile inşaasına başla-
nan imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı yapılar hakkında bu ya-
sa hükümlerinin uygulanamayacağının hükme bağlanmış olduğu, 3194 sayı-
lı İmar Kanununun 32.maddesinde ise ruhsat alınmadan yapıya başlanıl-
ması veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapılması halinde belediye
veya valiliklerce o andaki inşaat durumunun tesbit edileceği, yapının
mühürlenerek inşaatın derhal durdurulacağı, durdurmanın yapı tatil
zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayıla-
cağı, bu tebligatın bir nüshasının muhtara bırakılacağı, bu tarihten
itibaren en çok bir ay içerisinde yapı sahibinin yapısını ruhsata uy-
gun hale getirerek veya ruhsat alarak ilgili idareden mührün kaldırıl-
masını isteyeceği, belirtilen süre içerisinde bu yola başvurulmadığı
takdirde ruhsatın iptal edileceği, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapı-
lan yapının belediye encümeni veya İl İdare Kurulu kararını müteakip,
belediye veya valilikçe yıktırılacağı ve yıkım masrafının yapı sahi-
binden tahsil edileceğinin belirtildiği, davacıya ait inşaatın
30.10.1986 tarihinde yapılan tesbitle
su basmanı betonunun dökülmüş
vaziyette durdurulduğu, davacının ise 31.10.1986 tarihinde 2981/3290
sayılı yasa hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunduğu, in-
şaata 10.11.1985 tarihinden evvel başlandığının kanıtlanamadığı ancak
yapı tatil zaptına da dayanılarak inşaata 10.11.1985 tarihinden sonra
başlandığının kabul edilemeyeceği, 2981/3290 sayılı yasadan yararlan-
mak üzere yapılan müracaat sonucu yapılacak tespit ve değerlendirmenin
bitirilmesi beklenilmeksizin yapının tamamı için yıkım kararı verildi-
ği oysa 2981/3290 sayılı yasanın 15.maddesi uyarınca, temel inşaat ta-
mamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydıyla kendi arsa veya
arazisi üzerinde imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı yapı yada
yapı bölümlerinin kendi katı içinde tamamlanması için ruhsat ve biti-
mini tevsikan kullanma izin belgesi düzenleneceğinin öngörüldüğü, dava
konusu olayda da
su basman betonunun dökülerek 30.10.1986 tarihinde
tespitli inşaatın zemin katının tamamlanmış olduğu ikinci tespit zap-
tında yapının zemin+1 kat dubleks nitelikte olduğu belirtildiğinden
birinci katın zemin kattan ayrılabilir bağımsız kullanıma elverişli
bölüm niteliğinde olup olmadığının tespiti amacıyla keşif ve bilirkişi
incelemesi yaptırıldığı, düzenlenen bilirkişi raporunda, bina projesi-
nin dubleks fonksiyonları içerecek şekilde hazırlandığı, alt ve üst
katların ayrı ayrı kullanımının mümkün olmadığı, üst kata dahili mer-
divenle çıkıldığı, iki veya çok katlı binalarda olduğu gibi bağımsız
merdiven kovası ve bina girişinin bulunmadığı, alt ve üst katların
bağımsız bölüm haline getirilmesinin projenin bütünlüğünü bozacağının
belirtildiği, 2981/3290 sayılı yasadan yararlanmak üzere 31.10.1986
tarihinde başvuruda bulunulduğu ve 10.11.1985 tarihinden önce
su bas-
man betonu atılarak inşaatına başlandığının kabulü gereken yapının
dubleks yapı özelliklerine sahip olması nedeniyle kendi katı içerisin-
de tamamlandığının anlaşıldığından bir bütün olarak 2981/3290 sayılı
Yasa hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek davanın
para cezasına ilişkin kısmının görev yönünden reddine, yıkıma ilişkin
kısmının ise iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili
tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin para cezasına ilişkin kısmının görev yönünden red-
di, yıkıma ilişkin kısmının ise yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali
yolundaki temyize konu Samsun İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan
bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde
görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi.
 

 

Dairesi

Karar Yılı

Karar No

Esas Yılı

Esas No

Karar Tarihi

ALTINCI DAİRE

1983

939

1981

2808

03/03/1983

 

KARAR METNİ

ESKİ PLANA GÖRE YAPILAN İKİ KATIN MÜKTESEP HAK TE?KİL EDEN YAPININ SON
RADAN YAPILAN İMAR PLANI DE?İ?İKLİ?İ İLE UMUMİ HİZMETLERE AYRILAN YER-
DE KALMASI NEDENİYLE RUHSATIN 3.KATLA İLGİLİ BÖLÜMÜNÜN İPTALİNDE İSA-
BETSİZLİK BULUNMADI?I HK.<
Dava, davacı parseline bitişik taşınmaz için verilen inşaat ruhsatının
davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali istemiyle açılmış
tır.
6785 sayılı Yasanın 33.maddesinde imar ve yol istikamet planlarında
yol, meydan, otopark, yeşil saha, park, çocuk bahçesi, pazar yeri,
hal, mezbaha, elektrik santralı, trafo ve itfaiye binası gibi amme hiz
met ve tesislerine ayrılmış yerlerde inşaat izni verilmeyeceği kurala
bağlanmıştır.
Olayda da, 26.5.1981 tarihinde onaylanan imar planı ve değişikliğinde
dava konusu parselin tamamının yolda kaldığı anlaşılmakta ise de; dava
cıların başvurusu üzerine 21.4.1981 de durdurulan inşaatın 11.6.1981
günlü İmar ve İskan Bakanlığı yazısı üzerine devamına izin verildiği
ve davacılar söz konusu parsele verilen 3 katlı inşaat ruhsatının ipta
li istemiyle açtığı bu davada Dairemizin yürütmenin durdurulması kara-
rı alınıncaya kadar inşaatın iki katının tamamlandığı anlaşılmakta o-
lup, önceki planda mesken sahasında kaldığı için verilen inşaat ruhsa-
tına istinaden yapılan ve inşaatın biten 3 katı için dava konusu ruh-
sat
kazanılmış hak teşkil etmektedir. Her ne kadar davacı söz konusu
ruhsatın önceki imar planına da aykırı olduğu, bahçe mesafelereine uy-
madığını öne sürmekteyse de, planda bahçe mesafelerine ilişkin bir hü-
küm olmadığı, ... Belediyesine ait imar yönetmeliği de bulunmayıp em-
sallere göre bir buçuk metre bahçe mesafesine izin verildiği anlaşıl-
makta olup, ruhsatın bu yönüyle plana aykırılığı iddiasının dayanağı
bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu ruhsatın inşaatın tamamlanan iki ka-
tıyla ilgili bölümüne yönelik davanın reddine, 3 kat henüz yapılmamış
olup bu durumda 26.5.1981 gününde onaylanan plan değişikliği sonucu
imar kanununun 33.maddesine aykırı düşen ruhsatın 3 kat yönünden ipta-
line karar verildi.

Dairesi

Karar Yılı

Karar No

Esas Yılı

Esas No

Karar Tarihi

ALTINCI DAİRE

1991

1834

1991

89

25/09/1991

 

KARAR METNİ

İN?AAT RUHSATININ DAYANA?INI OLU?TURAN MEVZİ İMAR PLANI İLE TANINAN
YAPILA?MA HAKKININ ÇEVRE DÜZENİ İMAR PLANINA AYKIRILI?I SÖZ KONUSU İSE
DE REVİZYON İMAR PLANINDA YER ALAN
KAZANILMI? HAKKA İLİ?KİN PLAN KARA-
RI KAR?ISINDA BODRUM KAT SEVİYESİNDE DURDURULAN YAPININ RUHSAT ÇERÇEVE
SİNDE TAMAMLANMASI GEREKTİ?İ HK.<
Dava, taşınmazla ilgili olarak düzenlenen imar durumu belgesinin, par-
selle ilgili inşaat ruhsatının, inşaata ilişkin proje ile 13.3.1990 gü
nüne kadar mevzuata aykırı olarak düzenlenmiş inşaat ruhsatlarının mük
tesep
hak olarak kabulü yolundaki Belediye Meclisi kararının iptalleri
dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince; her ölçekteki imar planlarının
kendisinden üstü ölçekteki imar planlarına uygun olmak zorunda olduğu,
bu nedenle 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni planında öngörülen yapılaşma
koşullarına aykırı olarak; daha fazla yapılaşmaya olanak veren planla-
ma kararlarının hukuka aykırı bulunduğu, olayda Çevre Düzeni planında
öngörülen yapılaşma olanağından farklı ve daha fazla yapılaşmaya ola-
nak veren uygulama imar planı kararlarının ve bu plan esas alınarak dü
zenlenen imar durum belgesi ve inşaat ruhsatının da dayanaktan yoksun
bulunduğunun anlaşıldığı, öte yandan inşaat ruhsatı konusunda
kazanıl-
mış
haktan söz edilebilmesi için, ruhsat uyarınca yapının tamamının bi
tirilmiş olması gerektiği, inşaatın devam etmesi halinde ise ancak ruh
satın dayanağının kalktığı ana kadar ulaştığı seviyenin
kazanılmış hak
olarak kabul edilebileceği, bu nedenle belirli bir tarih esas alınarak
yapıların bitip bitmediği ya da inşaatın ulaştığı seviye dikkate alın-
madan, bu tarihten önce alınmış ruhsatların müktesep
hak olarak kabulü
yolundaki Belediye Meclisi kararında da isabet bulunmadığı, bu durumda
dosyada bulunan Sulh Hukuk Mahkemesi kararından yapının henüz hafriyat
safhasında olduğu, inşaatına başlanılmadığı anlaşıldığından parselle
ilgili ruhsatın
kazanılmış hak olarak kabulüne olanak bulunmadığı, ge-
rekçesiyle dava konusu işlemler iptal edilmiş, karar davalı belediye
başkanlığı ile davalı idare yanında müdahil tarafından temyiz edilmiş-
tir.
Olayda, 26.5.1981 tarihinde onanan 1/25.000 ölçekli Serik-Manavgat
Alanya Çevre Düzeni nazım imar planında turistik tesisler için TAKS:
0.18, KAKS:0.90 yapılaşma koşulları öngörülmesine karşın Belediye Baş-
kanlığınca onanan 1/1000 ölçekli mevzi imar planlarında bu koşullara
aykırı olarak TAK:0.28, KAK:100 emsallerinin uygulandığı, bu yapılaşma
koşullarında bir turistik tesisler dokusunun ortaya çıktığı, aynı ko-
şullarda yapılaşma olanağının dava konusu 467 parsele de sağlandığı,
ancak davacının şikayeti üzerine Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünün bun
dan böyle 1/1000 ölçekli imar planlarının 1/25000 ölçekli plan kararla
rına uyumlu olmasının istendiği, 13.3.1990 günlü belediye meclisi kara
rı ile bu istemin kabul edildiği, ancak aynı kararda o güne kadar ve-
rilmiş ruhsatların
kazanılmış hak olduğunun karara bağlandığı, bu ge-
lişmeler üzerine de müdahilin maliki olduğu yapının 16.3.1990 gününde
bodrum katta dilatasyon kadar olan kısmın kalıbı çakılmış durumda mü-
hürlendiği temyiz dosyasının incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, davalı belediye başkanlığının temyiz dilekçesinde yeni
Antalya-Alanya arası 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni planında su basmanı-
na gelmiş inşaatların ruhsatına göre tamamlanmasının kabul edildiğinin
öne sürülmesi üzerine ara kararımız ile getirtilen 29.5.1990 onama ta-
rihli 1/25.000 ölçekli Çevre düzeni revizyon imar planına ilişkin not-
ların 3. 4.maddesinde 1/25.000 ölçekli revizyon planlarının onama tari
hinden önce bu planla getirtilen yapılanma koşullarına aykırı olarak
Turizm Alan ve Merkezlerinde belediyelerce onanlı 1/1000 ölçekli mev-
zii imar planı olan ve onama tarihine kadar ruhsat alanlardan en az su
basman seviyesine gelmiş olan inşaatların ruhsat koşullarına uygun ola
rak inşaatlarının tamamlanabileceği hükmünün yer aldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlık konusu yapıya verilen inşaat ruhsatının dayana-
ğını oluşturan 1/1000 ölçekli mevzii imar planı ile tanınan yapılaşma
hakkının 1/25.000 ölçekli çevre düzeni nazım imar planına aykırılık
teşkil ettiği açık ise de, yukarıda değinilen revizyon imar planında
yer alan
kazanılmış hakka ilişkin plan kararı karşısında 16.3.1990 gü-
nünde bodrum kat seviyesinde durdurulmuş bulunan yapının alınmış bulu-
nan ruhsat çerçevesinde tamamlanması gerektiği ortadadır.
Bu itibarla dava konusu yapı ruhsatı ile bu ruhsata ilişkin imar duru-
mu, proje ve alınmış ruhsatın
kazanılmış hak kabulüne ilişkin belediye
meclisi kararının iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında isabet bu
lunmamaktadır.
Ancak, mevcut ruhsata aykırı yapılanma olup olmadığının İdare Mahkeme-
since incelenmesi gerekeceği de tabiidir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu Antalya İdare Mahkemesi kararının bo
zulmasına karar verildi.

Dairesi

Karar Yılı

Karar No

Esas Yılı

Esas No

Karar Tarihi

ALTINCI DAİRE

1991

2045

1990

2978

16/10/1991

 

KARAR METNİ

USULÜNE UYGUN OLARAK VERİLMİ? BİR RUHSATIN VARLI?INDAN BAHSEDİLEMİYE-
CE?İNE GÖRE BİNANIN BİTMİ? OLMASININ DAVACIYA MÜKTESAP
HAK SA?LAMIYA-
CA?I NEDENİYLE PROJESİ VE RUHSATI İPTAL EDİLEN YAPI İLAVELERİNİN YIK-
TIRILMASINA KARAR VERİLMESİNDE İSABETSİZLİK GÖRÜLMEDİ?İ HK.<
Dava, taşınmaz üzerindeki yapının bir bölümünün yıktırılmasına ilişkin
belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkeme-
since, projeye ve ruhsata uygun yapı bittikten sonra ruhsatın bir kıs-
mının iptal edilmesinin kaznılmış
hak ve subjektif hak kavramlarıyla
bağdaşmayacağı, idarece tesis edilen işlem sonucu fiili bir durum ya-
ratıldıktan ve bu fiili durum aşamasında idarece verilen ruhsata uygun
olarak yapı yapıldıktan sonra işlemin hatalı olması keyfiyetine daya-
narak işlemin geri alınmasının davacının
kazanılmış subjektif hakkını
ihlal ettiği gerekçesiyle yıkım işleminin iptaline karar verilmiş ve
bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlıkta bir müktesep haktan sözedilebilmesi için; düzenlendiği
tarih itibariyle imar planına ve imar yönetmeliğine uygun bir projenin
buna dayanılarak verilmiş olan bir ruhsatın varlığı gereklidir. Oysa
olayda yürürlükte olmayan bir yönetmeliğe dayanılarak ruhsat verildi-
ği, bu konuda yapılmak istenen plan değişikliğinin de sonuçsuz kaldığı
anlaşılmaktadır.
Bu durumda daha başlangıçta usulüne uygun olarak verilmiş bir ruhsatın
varlığından bahsedilemiyeceğine göre binanın bitmiş olması da davacıya
müktesep
hak sağlamıyacaktır. Projesi ve ruhsatı iptal edilen ve bu
işlemlere karşı dava açılmadığı için ruhsatsız hale gelen bodrum+ze-
min+asma kattaki ilavelerin yıkım yolunda tesis edilen işlemde mevzua-
ta aykırılık bulunmadığından mahkemece aksi yolda verilen kararda hu-
kuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyize konu İstanbul 3.İdare Mahkemesi kararının
bozulmasına karar verildi.
 

 

Dairesi

Karar Yılı

Karar No

Esas Yılı

Esas No

Karar Tarihi

ALTINCI DAİRE

1991

3229

1991

482

24/12/1991

 

KARAR METNİ

İDARECE İPTAL EDİLEN RUHSATIN DÜZENLENİ? TARİHİ İTİBARİYLE ANAYASA MAH
KEMESİNİN İPTAL KARARINA KADAR YÜRÜRLÜKTE OLDU?U TARTI?MASIZ İSE DE DA
HA SONRA SÖZÜ EDİLEN RUHSATIN DAYANA?I OLAN YASA HÜKMÜNÜN ANAYASA MAH-
KEMESİNCE İPTAL EDİLMESİ SONUCU İDARECE GERİ ALINMASINDA İSABETSİZLİK
BULUNMADI?I,
KAZANILMI? HAK İDDİASININ İSE, RUHSATIN YÜRÜRLÜKTE OLDU?U
DÖNEMDE İN?AATA BA?LANMI? OLMASI VE ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARI-
NA KADAR TARAFLARCA ULA?ILAN SEVİYENİN KANITLANMASI HALİNDE BU KISIMLA
RIN
KAZANILMI? HAK OLARAK DE?ERLENDİRİLMESİNİN YAPININ YIKIMINA İLİ?-
KİN DAVADA İNCELENMESİ GEREKTİ?İ BU NEDENLE, İDARE MAHKEMESİNCE 3194
SAYILI YASANIN 29.MADDESİNE DAYANILARAK
KAZANILMI? HAKTAN BAHİSLE İP-
TAL KARARI VERİLMESİNDE İSABET BULUNMADI?I HK.<
Dava, taşınmaz üzerindeki blok için düzenlenen inşaat ruhsatının, hava
fotoğraflarında adı geçen bloğun inşaatına 18.4.1987 tarihinden sonra
başlandığının tesbit edildiği gerekçesiyle iptaline ilişkin işlemin ip
tali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince uyuşmazlık konusu yapı izin
belgesinin 3194 sayılı Kanunun 47.maddesinin Anayasa Mahkemesince ipta
linden önceki bir tarihte verildiği, adı geçen Yasanın 29.maddesi uya-
rınca, ruhsat tarihinden itibaren iki yıl içinde yapıya başlayabilme
durumu bulunduğu, başlama müddetiyle birlikte beş yıl içinde yapı biti
rilmediği takdirde verilmiş ruhsat hükümsüz sayılacağına ve başlanmış
inşaatlarda müktesep haklar saklı tutulduğuna göre işlem tesisi sıra-
sında bu hükümlerin gözardı edilemeyeceği, imar hukuku yönünden
kaza-
nılmış
hakların belirlenmesinde bu hükmünde esas alınması gerektiği,
Anayasa Mahkemesi kararını geriye yürür şekilde uygulamak suretiyle ka
zanılmış hakkın ihlali sonucunu doğrudan ve idari istikrar prensibiyle
bağdaşmayan yolda işlem yapılmasının hukuken kabul edilemeyeceği, bu
durumda tesisi için başkaca sebep de gösterilmeyen dava konusu ruhsat
iptaline ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iş-
lemin iptaline karar verilmiş ve bu karar davalı idare tarafından tem-
yiz edilmiştir.
2960 sayılı Boğaziçi Kanununun 3.maddesinin (g) bendinde, Boğaziçi kı-
yı ve sahil şeridinde ve öngörünüm bölgesinde konut yapılamayacağı,
tevhit ve ifraz işlemleri yapılmasına izin verilemeyeceği kuralı geti-
rilmiş, ancak söz konusu hüküm 3194 sayılı İmar Kanununun 47.maddesiy-
le değiştirilerek, Boğaziçi öngörünüm bölgesinde muhtelif koşullarla
sınırlandırılmak üzere yapılaşma imkanı getirilmiştir.
Anılan hükmü de kapsar nitelikte bir başvuru ile 3194 sayılı Yasanın
bazı maddelerinin iptali talebinin Anayasa Mahkemesine iletilmesi sonu
cunda Anayasa Mahkemesince 3194 sayılı Yasanın 47.maddesi Anayasanın
2. ve 56.maddelerine aykırı bulunarak 11.12.1986 günlü, 1986/29 sayılı
kararı ile iptal edilmiş, karar aynı gün Anayasa gereği devlet eliyle
kurulan ve tarafsız bir kamu tüzel kişisi olan T.R.T. Kurumu ve takip
eden günde yazılı basın aracılığıyla tüm kamuoyuna duyurulmuş, dolayı-
sıyla Yasa maddesinin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiği hususu
tüm kamuoyunun özellikle konu ile ilgili bulunan idareler ve şahısla-
rın bilgisi dahiline girmiştir.
Uyuşmazlık konusu olayda, idarece iptal edilen ruhsatın düzenleniş ta-
rihi itibariyle Anaya Mahkemesinin iptal kararına kadar yürürlükte ol-
duğu tartışmasız ise de daha sonra sözü edilen ruhsatın dayanağı olan
yasa hükmünün Anaya Mahkemesince iptal edilmesi sonucu idarece geri
alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacılar tarafından ileri sürülen
kazanılmış hak iddiasına gelince,
Danıştay'ın süregelen içtihatlarında,
kazanılmış hakların tesbitinde
yapı izin belgesinin düzenlenmiş bulunması yeterli olmayıp, bu izin
belgesine bağlı olarak inşa edilen yapının ulaştığı seviye ölçü olarak
alınmaktadır.
Olayda da, yukarıda sözü edilen ruhsatın yürürlükte olduğu dönemde in-
şaata başlanmış olması ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararına kadar ta
raflarca ulaşılan seviyenin kanıtlanması halinde bu kısımların kazanıl
mış
hak olarak değerlendirilmesinin yapının yıkımına ilişkin davada in
celenmesi gerekmektedir.
Bu durum karşısında, İdare Mahkemesince 3194 sayılı Yasanın 29.maddesi
ne dayanılarak
kazanılmış haktan bahisle iptal kararı verilmesinde isa
bet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu İstanbul 6.İdare Mahkemesi kararı-
nın bozulmasına karar verildi.

 Dairesi

Karar Yılı

Karar No

Esas Yılı

Esas No

Karar Tarihi

ALTINCI DAİRE

1992

2947

1991

1611

18/06/1992

 

KARAR METNİ

RUHSATLI ?EKİLDE YAPILAN YAPININ DAHA SONRAKİ BİR YÜKSEK KURUL KARARI-
NA GÖRE YANINDAKİ CAMİNİN YÜKSEKLİ?İNİ A?AN KISMININ ÜÇ KATININ YIKTI-
RILMASI YOLUNDAKİ KARARININ
KAZANILMI? HAK İLKESİNE AYKIRI OLDU?U HK.<
Dava, taşınmaz üzerinde davacı tarafından yapılan altı katlı yapının
caminin yüksekliğini geçmeyecek şekilde düzenlenmesi ve üç katının yı-
kılması yolundaki Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı-
nın iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; anılan taşınmaz üze-
rinde 29.12.1983 ve 24.11.1986 tarihinde alınan inşaat ruhsatları uya-
rınca altı katlı yapı yapıldığı ve yapının iskan edilir durumda oldu-
ğu, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulunun 17.9.1987
günlü kararıyla sözkonusu yapının Kızılkule yakınında ve Kadirler Ca-
misinin yanında bulunduğu, Kızılkuleyi olumsuz etkilediği ve Kurul'un
ilke kararlarına aykırı olarak yapıldığı belirtilerek, yapının caminin
yüksekliğini geçmeyecek şekilde düzenlenmesine ve üç katının yıkılma-
sına karar verildiği, dava konusu kararın ise bu kararın uygulanması
yönünde bir karar olduğunun anlaşıldığı, bu kararın alındığı tarihte
tamamı bitirilmiş durumda olan yapının
kazanılmış Hak İlkesi çerçeve-
sinde değerlendirilmesi ve davacının
kazanılmış hakkının bulunduğunun
kabulü gerekirken aksine yapılan işlemde İdari İstikrar prensibi ile
kazanılmış hak ilkesine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle karar iptal
edilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki
temyize konu Antalya İdare Mahkemesinin, 27.11.1990 günlü ve
1990/1310 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu-
nun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi
bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kara-
rının onanmasına karar verildi.

Dairesi

Karar Yılı

Karar No

Esas Yılı

Esas No

Karar Tarihi

ALTINCI DAİRE

1993

1632

1992

2971

21/04/1993

 

KARAR METNİ

KAZANILMI? HAKKIN ANCAK BA?LANILMI? BİR YAPIYA İLİ?KİN RUHSAT İPTALİ
YADA YIKIM SÖZKONUSU OLDU?UNDA İNCELENEBİLECE?İ HK.<
Dava, sayılı taşınmazın cami alanı olarak belirlenmesine ilişkin
1/1000 ölçekli imar planı değişikliğinin 3194 sayılı yasanın 9.madde-
sine 3394 sayılı 7.maddesiyle eklenen fıkra gereğince Bayındırlık ve
İskan Bakanlığınca re'sen onanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle
açılmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda, plan değişikliği işleminin 3194 sayılı yasa-
nın 9.maddesine 3394 sayılı yasanın 7.maddesiyle eklenen fıkra uyarın-
ca gerçekleştirildiği anlaşılmakta olup, anılan hüküm Anayasa Mahkeme-
sinin 26.9.1991 günlü, 1991/32 sayılı kararı ile iptal edildiğinden,
bu hükme dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemin dayanağı da or-
tadan kalkmış bulunmaktadır.
Öte yandan,
kazanılmış hak iddiası yapıya ilişkin ruhsat iptali yada
yıkıma ilişkin bir davada inceleme konusu olabileceğinden bu davada
incelenmesine gerek görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, dava konusu işlemin iptaline karar verildi.
 

Dairesi

Karar Yılı

Karar No

Esas Yılı

Esas No

Karar Tarihi

ALTINCI DAİRE

1993

5620

1993

619

22/12/1993

 

KARAR METNİ

DAVACIYA RUHSAT İSTEMİYLE BA?VURDU?U TARİHTE PROJELERİNİ GEÇERLİ OLAN
MEVZUATA GÖRE DÜZENLEMESİ HALİNDE YAPI RUHSATI VERİLEBİLECE?İ, DAHA ÖN
CEKİ RUHSAT BA?VURUSUNDA VERİLEMEDİ?İ HALDE RUHSATSIZ OLARAK YAPININ
İN?AASINA BA?LANMI? OLMASININ
KAZANILMI? HAK DO?URMAYACA?I HK.<
Dava, taşınmaz üzerinde yapılmak istenen inşaat için ruhsat verilmesi
talebi ile 1988 yılında yapılan başvuru üzerine yürürlükteki mevzuata
göre proje düzenlendikten sonra ruhsat verilebileceğine ilişkin beledi
ye başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmış; idare Mahkemesince,
davacının 1988 yılında proje ve ekleri ile başvurarak ruhsat isteminde
bulunduğu, belediyece gerekli incelemeler yapılarak ruhsat verilmesine
karar verildiği ve gereken harçların davacıdan tahsil edildiği, ancak
inşaat ruhsatının düzenlenip davacıya verilmediği, davacının inşaata
başladığı, bu hususa belediyece karşı gelinmediği, inşaat alanında Tür
kiye Elektrik Kurumu ile ilgili sorun giderilinceye kadar inşaatın dur
durulduğu, bu sorun giderildikten sonra belediyece dava konusu işlemle
yürürlükteki otopark yönetmeliğine göre gerekli düzenlemeler yapılarak
ruhsat alınmasının istendiğinin anlaşıldığı, belediyece 1988 yılındaki
başvuruda herhangi bir eksikliğin bulunduğunun ileri sürülmediği, buna
göre 3194 sayılı Yasanın 22.maddesinde belirtilen süre içinde ruhsat
verilmemesinde davacının kusurunun bulunmadığı, bu durum karşısında da
vacıya 1988 yılındaki başvurusuna göre ruhsat verilmesi gerekirken
1991 yılında yürürlükte bulunan mevzuata göre ruhsat alınmasının iste-
nilmesinde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin
iptaline karar verilmiş, karar davalı belediye tarafından temyiz edil-
miştir.
20.3.1991 günlü, 20820 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Otopark Yönet-
meliğinin 8.maddesinde, yapılacak yapılarda bu Yönetmelikte belirtilen
esaslara göre bina otopark yerleri ayrılmadıkça yapı ruhsatı, bu oto-
parklar inşa edilip hazır hale getirilmedikçe de yapı kullanma izni ve
rilemeyeceği, 17.maddesinde de inşaasına verilen ruhsat müddeti içinde
başlanmayan yapılarda yeni ruhsat dönemindeki mevzuat hükümlerinin uy-
gulanacağı, ruhsat müddeti içinde inşaasına başlanılan ancak yasal sü-
resi içerisinde tamamlanamayan yapılarda ruhsat yenileme sırasında ilk
ruhsatın alındığı tarihteki mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme
bağlanmıştır.
Anılan yönetmelik hükümleri uyarınca, binalarda otopark yerleri ayrıl-
madıkça yapı ruhsatı verilemeyeceği, binada ne kadar otopark yeri ayrı
lacağının ise yapı ruhsatı verildiği tarihte geçerli olan mevzuat hü-
kümlerinin uygulanması suretiyle hesaplanması gerektiği nedeniyle dava
cının 16.12.1991 tarihli ruhsat talebi üzerine projelerini bu tarihte
geçerli olan otopark yönetmeliğine uygun olarak düzenlemesi halinde
ruhsat verilebileceği yolunda tesis edilen dava konusu işlemde mevzua-
ta aykırılık bulunmamaktadır.
Davacı her ne kadar 1988 tarihinde de ruhsat verilmesi istemiyle başvu
ruda bulunmuşsa da, inşaatın enerji nakil hattına yakın olması nedeniy
le ruhsat verilememiş olması karşısında yapının ruhsatsız olarak inşaa
sına başlanılmış olmasının
kazanılmış hak doğurmayacağı açıktır.
Bu nedenle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi gerekirken, İdare
Mahkemesince dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde isabet gö
rülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu Samsun İdare Mahkemesinin 20.10.1992
günlü, 1992/818 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:89)

Dairesi

Karar Yılı

Karar No

Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=1337