İdare mahkemesinde zabıt katibi olarak görev yapan davacının, adli yargı hakim v
Tarih: 27.02.2007 Saat: 01:15
Konu:


imar hukuku imar hukuku imar hukuku imar hukuku imar hukuku imar hukuku imar hukuku

T.C. D A N I ? T A Y Onbirinci Daire Esas No : 2004/911 Karar No : 2006/2051 Özeti : İdare mahkemesinde zabıt katibi olarak görev yapan davacının, adli yargı hakim ve savcıları ile adli yargıda görevli personele yol tazminatı ödenmek üzere oluşturulan hesaptan yararlandırılmaması yolundaki işlemde mevzuata aykırılık görülmediği hakkında. Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): … Karşı Taraf (Davalı) : Adalet Bakanlığı-ANKARA İsteğin Özeti : Dava, Bursa 2. İdare Mahkemesinde zabıt katibi olarak görev yapan davacının, 2577 sayılı Yasanın 59/2. maddesinin göndermede bulunduğu 3717 sayılı Yasanın 2. maddesinin 6. fıkrası uyarınca adli yargı hakim ve savcıları ile adli yargıda görevli yazı işleri müdürü, zabıt katibi, mübaşir, icra müdürü, icra müdür yardımcısı ve diğer personele yol tazminatı ödenmek üzere oluşturulan hesaptan yararlandırılması suretiyle 18.6.1994 tarihinden itibaren yol tazminatı ödenmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile 18.6.1994 tarihinden itibaren yol tazminatı ödenmesi istemiyle açılmıştır. Bursa 2. İdare Mahkemesi 10.9.2003 gün ve E:2002/1875, K:2003/1087 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 59 uncu maddesinin 4001 sayılı Yasa ile değişik ikinci fıkrasında, bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri hakimleri ile diğer görevlilerin yol giderleri ve tazminatları hakkında 3717 sayılı Adli Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Giderleri ve Tazminat Verilmesi ile 492 Sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağının hükme bağlandığı, 3717 sayılı Yasanın 449 sayılı KHK ile değişik 2. maddesinin 1. fıkrasında, tebliğden başka bir işlem yapmak için makamından uzaklaşma durumunda olan hakimler, savcılar, askeri mahkemelerdeki subay üyeler ve icra müdürleri ile yardımcılarına, adli tabiplere, yazı işleri müdürlerine, zabıt katiplerine, mübaşirlere, hizmetlilere ve bu işlemlere katılan hazine avukatlarına, hazine avukatı olmayan il ve ilçelerde davaları takibe yetkili daire amirleri ve 3402 sayılı Kanuna göre yetkili kılınan kişiler ile muhakemat hizmetlerinde görev yapan memurlara yol giderlerinden başka aşağıdaki miktarda yol tazminatı verileceği, 6 fıkrasında birinci fıkrada sayılanlardan adli yargı hakim ve savcıları ile adli yargıda görevli yazı işleri müdürü, zabıt katibi, mübaşir, icra müdürü, icra müdür yardımcısı ile diğer personele tahakkuku müteakip yol tazminatının 1/2'sinin ödeneceği, 8. fıkrasında ise, hesapların açılması kesintilerin bu hesaplara yatırılması, merkez teşkilatındaki personele yapılacak ödeme miktarı ve mahsup işlemleri ile uygulamaya ilişkin diğer esasların Adalet Bakanınca belirleneceği hükmünün yer aldığı, düzenlemede idari yargı hakim ve savcıları ile diğer personeline yer verilmemekle birlikte 2577 sayılı Yasanın 59. maddesinin 2. fıkrası uyarınca idari yargı hakim ve savcıları ile diğer personeli hakkında da 3717 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanacağı, Adalet Bakanlığının 11.10.1994 tarih ve 69199 sayılı Genelgesi ile idari yargıda görevli hakim ve savcılar ile diğer personele ödenecek yol tazminatlarının ayrı bir hesapta toplanarak ödemelere ilişkin işlemler ile esasların belirlendiği, anılan Genelgenin iptali istemiyle açılan davada; Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu kararıyla yürütülmesinin durdurulmasına karar verildiği, ancak davanın reddi yolundaki Danıştay Onikinci Dairesinin 21.9.1998 gün ve E:1996/1842, K:1998/2130 sayılı kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu kararıyla onanarak kesinleşmiş olması nedeniyle idari yargı personeli olan davacının adli yargı hakim ve savcıları ile adli yargıda görevli personele yol tazminatı ödenmek üzere oluşturulan hesaptan yararlandırılmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı tarafından, aynı Yasa hükmüne dayanılarak yasa kapsamındaki personel için farklı uygulama yapılmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği yolundadır. Danıştay Tetkik Hakimi : Metin Gürz Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı : Mehmet Ali Samur Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü: İdare mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. Bursa 2. İdare Mahkemesince verilen 10.9.2003 gün ve E:2002/1875, K:2003/1087 sayılı karar ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, gereksiz olarak alınan 11.97.- YTL temyiz başvuru harcının istemi halinde davacıya/davalı idareye iadesine, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 3.5.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=112