Kamulaştırmadan vazgeçilmediğine dair görüş dava konusu edilemez.
Tarih: 09.12.2007 Saat: 23:33
Konu: imar


Yeni Sayfa 34

İmar planında ilköğretim alanına ayrılan davacılara ait taşınmazın kamulaştırılmasından vazgeçildiğine ilişkin görüş verilmesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin dava konusu edilen Milli Eğitim Müdürlüğü işlemi ise 3194 sayılı Yasanın 13. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mevcut planın değiştirilmesi için belediyelere yapılacak başvurularda bu istem incelenirken ilgili belediyece gözönünde tutulacak bir görüş niteliğinde olduğundan dava konusu edilebilecek kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem niteliğinde değildir.



Yeni Sayfa 33

T.C. DANI?TAY 6. DAİRE E. 1994/3836 K. 1995/298 T. 18.1.1995

ÖZET : İmar planında ilköğretim alanına ayrılan davacılara ait taşınmazın kamulaştırılmasından vazgeçildiğine ilişkin görüş verilmesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin dava konusu edilen Milli Eğitim Müdürlüğü işlemi ise 3194 sayılı Yasanın 13. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mevcut planın değiştirilmesi için belediyelere yapılacak başvurularda bu istem incelenirken ilgili belediyece gözönünde tutulacak bir görüş niteliğinde olduğundan dava konusu edilebilecek kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem niteliğinde değildir.

İstemin Özeti: İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 23.12.1993 günlü, E:1992/1035, K:1993/1942 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

1 - İstanbul Valiliği`nin Savunmasının Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri, bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

2 - Küçükçekmece Belediye Başkanlığı`nın Savunmasının Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi A.A.`nın Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden, kamulaştırmadan vazgeçilmesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin dava konusu Milli Eğitim Müdürlüğü işleminin 3194 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca başvurular üzerine aranan görüş niteliğinde bir işlem olup idari dava konusu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem olmadığı anlaşıldığından, diğer taraftan 21.6.1982 tarihli 1/1000 ölçekli ... imar planının iptali isteminin de süresinde bulunup bulunmadığının araştırılması, gerektiğinden, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Savcı H.Ü.`nün Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Türk Milleti Adına karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava, ... İlçesi, 17 pafta, 499 parsel sayılı taşınmazın 21.6.1982 günlü, 1/1000 ölçekli ... imar planında ilköğretim yeri olarak ayrılmış olmasına rağmen kamulaştırılmadığı nedeniyle kamulaştırılmasından vazgeçildiğine ilişkin görüş verilmesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin 3.07.1992 günlü, 715/181384 sayılı Milli Eğitim Müdürlüğü işlemi ile imar planının taşınmazla ilgili kısmının iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyanın değerlendirilmesinden, ilgili kamu kuruluşu olan Milli Eğitim Bakanlığının okul yapımından vazgeçilmesi yolunda bir görüşü bulunmadığı gibi taşınmazın bulunduğu bölgede halen ilkokul alanına ihtiyacın devam ettiğinin anlaşıldığı, bu durumda kamulaştırmadan vazgeçilmesi ve taşınmazların serbest bırakılması yolundaki başvurunun reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun 13. maddesinde, resmi yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılan alanlarda, inşaata ve mevcut bina varsa esaslı değişiklik ve ilavelerin yapılmasına izin verilmeyeceği, ancak imar programına alınıncaya kadar mevcut kullanma şeklinin devam edeceği; parsel sahibi imar planlarının tasdik tarihinden itibaren beş yıl sonra müracaat ettiğinde imar planlarında meydana gelen değişikliklerden ve civarın özelliklerinden dolayı okul, cami ve otopark sahası ve benzeri umumi hizmetlere ayrılan alanlardan ilgili kamu kuruluşunca yapımından vazgeçildiğine dair görüş alındığı takdirde, tüm belirli çevredeki nüfus yoğunluk ve donatım dengesini yeniden irdeleyerek hazırlanacak yeni imar planına göre inşaat yapılacağı, bu kanunun yayımı tarihinden önce yapılan imar planlarında, bahsedilen beş yıllık sürenin bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren geçerli olduğu hükme bağlanmıştır.

İdari davaya konu olabilecek idari işlemler, idare tarafından bir kamu hizmetinin yürütülmesi dolayısıyla kamu gücü kullanılarak, tek taraflı iradeyle tesis edilen kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemlerdir.

İmar planında ilköğretim alanına ayrılan davacılara ait taşınmazın kamulaştırılmasından vazgeçildiğine ilişkin görüş verilmesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin dava konusu edilen Milli Eğitim Müdürlüğü işlemi ise 3194 sayılı Yasanın 13. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mevcut planın değiştirilmesi için belediyelere yapılacak başvurularda bu istem incelenirken ilgili belediyece gözönünde tutulacak bir görüş niteliğinde olduğundan dava konusu edilebilecek kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem niteliğinde değildir. Bu nedenle idare mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılarak işlemin yerinde olduğu yolunda karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Diğer taraftan, davacı tarafından dava konusu Milli Eğitim Müdürlüğü işlemi ile imar planının taşınmaz ile ilgili bölümünün de iptali istemi ile dava açılmışsa da idare mahkemesince kararın hüküm fıkrasında sadece davalı idarece kamulaştırmadan vazgeçilmesi ve taşınmazların serbest bırakılması yolundaki başvurunun reddi yolunda tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığının belirtildiği, imar planı hakkında ise karar verilmediği anlaşılmaktadır.

Davacı tarafından ... 17 pafta, 499 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak iptali istenilen 1/1000 ölçekli ... imar planının 21.6.1982 tarihinde onaylandığı davanın ise 7.9.1992 tarihinde açıldığı anlaşıldığından, davanın imar planına yönelik bölümünün süresinde açılıp açılmadığının da araştırılması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, temyize konu İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 23.12.1993 günlü, E:1992/1035, K:1993/1942 sayılı kararının BOZULMASINA, 18.1.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.







Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=1099