imar planındaki kısıtlılığın kaldırılması için dava dilekçesi örneği.
Tarih: 28.11.2007 Saat: 08:48
Konu:


Yeni Sayfa 5

İmar planında taşınmazın uzun yollar yeşil alanda kalması sonucu, taşınmaz üzerindeki kısıtlılığın imar planı tadilatı yapılması, imar uygulaması yapılması, taşınmazın kamulaştırılması ya da satın alınması yöntemlerinden birini kullanmak suretiyle kısıtlılığın kaldırılmasına ilişkin başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemi için açılacak davada dilekçe örneği.



Yeni Sayfa 6

Yürütmenin Durdurulması İstemlidir.

İDARE MAHKEMESİ BA?KANLI?I’NA

                                                                                                                ………….

 

 

DAVACI………...….:

Adresi……………....:

VEKİLİ……….........:

Adresi……………....:

DAVALI……………:

TEBLİ? TARİHİ.....:

Dava Konusu İşlem..: …… İli, …… ilçesi,……..Mahallesi, …… Mevkiinde, tapunun …..pafta, … ada, …. Parsel sayısında kayıtlı  taşınmazın üzerindeki kısıtlılığın kaldırılmamsına ilişkin başvurunun reddine ilişkin olarak tesis olunan  davalı Belediye Başkanlığı İmar İşleri Müdürlüğünün  ......…. Tarih ve  ….….. sayılı işleminin iptali ile yürütmenin durdurulması istemidir.

 

OLAY VE HUKUKİ AÇIKLAMA: …… İli, …… ilçesi,……..Mahallesi, …… Mevkiinde, tapunun …..pafta, … ada, …. Parsel sayısında kayıtlı  taşınmazın üzerindeki kısıtlılığın kaldırılmamsına ilişkin başvuruda bulundum. Bu başvurum davalı belediye meclisi ve encümenince görüşülmeden Belediye Başkanlığı işlemiyle reddedilmiştir.  Taşınmazım üzerindeki kısıtlılığın kaldırılmasına ilişkin başvurumun reddine ilişkin olarak tesis olunan  davalı Belediye Başkanlığı İmar İşleri Müdürlüğünün  ......…. Tarih ve  ….….. sayılı işleminin iptali ile yürütmenin durdurulması istemi için bu davayı açmak zorunda kaldık.

3194 sayılı İmar Kanununun 13. maddesine göre, imar plânlarında umumi hizmetlere ayrılan alanlarda inşaat veya bina XE “Bina"  varsa bunda esaslı de­ğişiklik ve ilaveler yapılması, parsel sahibinin, imar plânının onay tarihin­den itibaren beş yıl geçtikten sonra başvuruda bulunarak ilgili kamu ku­rulu­şundan maddede belirtilen umumi hizmetlere ayrılan alanların yapı­mından vazgeçildiğine ilişkin görüş almasına bağlı bulunduğundan, ilgili kamu ku­ruluşunun umumi hizmetlere ayrılan alanların yapımından vaz­geçmemesi durumunda bu alanlarda parsel sahibinin inşaat olanağı bulun­mamaktaydı.

Ancak, Anayasa Mahkemesinin 29.12.1999 günlü ve E: 1999.33, K: 1999.51 sayılı kararıyla[1] 3194 sayılı İmar Kanununun 13. maddesinin bi­rinci fıkrasının ve bu nedenle uygulama olanağı kalmayan 3. fıkralarının iptali kararı verilmiş ve bu karar 29 Haziran 2000 günlü ve 24094 sayılı Res­mi Gazetede yayımlanmış ve bu karar uyarınca yayım tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girmiştir.

Anayasa Mahkemesi bu kararda aşağıdaki gerekçeye yer vermiştir:

“13. maddenin birinci fıkrası uyarınca imar plânlarında umumi hiz­metlere ayrılan yerlerin mevcut kullanma şekillerinin ne kadar devam ede­ceği konusundaki bu belirsizliğin, kişilerin mülkiyet hakları üzerinde süresi belli olmayan bir sınırlamaya neden olduğu açıktır.

İmar plânlarının uygulamaya geçirilmesindeki kamusal yarar kar­şı­sında mülkiyet hakkının sınırlanmasının demokratik toplum düzeninin ge­rekleriyle çelişen bir yönü bulunmamakta ise de, itiraz konusu kuralın ne­den olduğu belirsizliğin kişisel yarar ile kamu yararı arasındaki dengeyi bozarak mülkiyet hakkını kullanılamaz hale getirmesi, sınırlamayı aşan hakkın özüne dokunan bir nitelik taşımaktadır.

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi de 23.9.1981 günlü Sporrong ve Lonnroth kararında, kamulaştırma izni ile inşaat yasağının uzun bir süre için öngörülmüş olmasının, toplumsal yarar ile bireysel menfaat arasın­daki dengeyi bozduğu sonucuna varmıştır...

İtiraz konusu kuralla, mülkiyet hakkına getirilen sınırlama, malikin taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını belirsiz bir süre için kullanılamaz hale getirerek bir hukuk devletind XE “Hukuk Devleti" e kişinin hak ve özgürlükleri ile kamu yararı arasında bulunması gereken dengenin bozulmasına yol açarak hu­kuk gü­venliğini yok etmektir.”

Bugün itibariyle, her ne kadar 3194 sayılı İmar Kanununun 13. maddesinin 1 ve 3. fıkraları iptal edilmişse de, bu kararın nasıl uy­gu­lamaya konulacağı hususu henüz belirgin değildir. Çünkü, yasa koyucu ta­rafından kendisine tanınan süre içinde yasal boşluğu dolduracak yeni bir düzenleme yapılmamıştır. Bu halde, bugün itibariyle uygulama nasıl ola­caktır.

Ancak taşınmazın imar plâ­nında tahsisli bulunduğu alanın kamulaştırılmaması halinde, artık bu alana gerçekten ihtiyaç olmadığından bahisle Anayasa Mahkemesi kara­rında yer alan gerekçeleri de öne sürerek dava açabilme imkanı mevcuttur.

Biz de taşınmazımızın imar planında uzun yıllar yeşil alanda kalması nedeniyle taşınmazımızın üzerindeki bu kısıtlılığın kaldırılmasına talep ettik. Bu kısıtlılığın, imar planı tadilatı yapılması, imar uygulaması yapılması, taşınmazın kamulaştırılması ya da satın alınması yöntemlerinden birini kullanmak suretiyle kaldırılmasını istedik. Bu taleplerimiz hakkında karar verme yetkisi Belediye Başkanına ait değildir. İmar Planı tadilatı talebi konusunda belediye meclisi, imar uygulaması yapılması hakkında belediyle encümeni yetkilidir. Dolaysıyla bu talebimiz yetkili organlarca görüşülmeden Belediye Başkanlığınca ret edilmesi hukuka uygun değildir.

 

 

 

 

YASAL DELİLLER: : 3194 sayılı İmar Kanunu ve diğer ilgili mevzuat, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu.

 

SONUÇ VE İSTEM: Açıklanan nedenlerle ..: …… İli, …… ilçesi,……..Mahallesi, …… Mevkiinde, tapunun …..pafta, … ada, …. Parsel sayısında kayıtlı  taşınmazın üzerindeki kısıtlılığın , imar planı tadilatı yapılması, imar uygulaması yapılması, taşınmazın kamulaştırılması ya da satın alınması yöntemlerinden birini kullanmak suretiyle kaldırılmamsına ilişkin başvurunun reddine ilişkin olarak tesis olunan  davalı Belediye Başkanlığı İmar İşleri Müdürlüğünün  ......…. Tarih ve  ….….. sayılı işleminin iptali ile idari işlemlerin uygulan­ması ha­linde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işle­min açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleştiğinden yürütmenin durdurulması istemidir.

 

TARİH

İSİM

İMZA

 


 

[1]              Bkz. 29.6.2000 günlü ve 24094 sayılı Resmi Gazete.







Bu haberin geldigi yer: Imar Hukukcusu
http://www.imarhukukcusu.com

Bu haber icin adres:
http://www.imarhukukcusu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=1029