T.C.
D A N I Ş T A Y
Sekizinci Daire
Esas No : 2009/852
Karar No : 2009/1870
Özeti :
Belediyece yapılan imar planları ve imar uygulamaları sonucunda, kişilere ait
taşınmazların değer kazandığı gerekçesiyle, idari hizmetlerin karşılığı olarak,
belediye tarafından belirlenen tarifeye dayanılmak suretiyle herhangi bir bedel
istenilmesinde, mevzuata ve hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan :
...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf :
Silivri Belediye Başkanlığı
Vekili :
Av. ...
İstemin Özeti :
İstanbul İli Silivri İlçesi, ... Köyü ... pafta ... sayılı parselin bulunduğu
alanda 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uygulamasına gidildiğinden bahisle 5272
sayılı Belediye Yasasının 59/E maddesi uyarınca davacıdan imar uygulama hizmet
bedeli alınmasına ilişkin Belediye Başkanlığının 26.8.2005 gün ve 3719 sayılı
işleminin iptali istemiyle açılan davada; davacıya ait taşınmazın, belediyece
yapılan imar planları ve imar uygulaması sonucunda ekonomik olarak değer
kazandığı anlaşıldığından, idari hizmetlerin karşılığı olarak belediye
tarafından belirlenen tarifeye dayanılmak suretiyle imar uygulama hizmet bedeli
istenilmesine ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı
reddeden İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 17.05.2006 gün ve E:2005/2735,
K:2006/1143 sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı
Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi ile Mahkeme kararının
onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Tuğba DEMİRER AKAR'ın Düşüncesi :
İstemin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği
düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı M.İclal KUTUCU'nun Düşüncesi : İdare ve
vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık; İstanbul İli Silivri İlçesi, ... Köyü ... pafta ...
parselin maliki olan davacıdan, imar uygulama hizmet bedeli istenilmesine
ilişkin Silivri Belediye Başkanlığı işleminden kaynaklanmıştır.
Dava konusu işlem, 5272 sayılı Belediye Yasasının 59. maddesinin
birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca oluşturulmuş ise de, dava konusu işlem
tarihinde yürürlükte bulunan 5393 sayılı Yasanın ilgili maddeleri de aynı
kuralları içerdiğinden, uyuşmazlığın çözümünde bu Yasanın dikkate alınması
gerekmektedir.
5393 sayılı Belediye Yasasının 18. maddesinin (f) fıkrasında;
yasalarda vergi, resim, harç ve katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin
isteğine bağlı hizmetler için uygulanacak ücret tarifesini belirlemek görev ve
yetkisinin belediye meclisine ait olduğu hükmüne yer verilmiş olup, "Belediyenin
gelirleri" başlığını taşıyan 59. maddesinin (a) fıkrasında; yasalarla gösterilen
belediye vergi, resim, harç ve katılma payları ile (e) fıkrasında; belediye
meclisi tarafından belirlenecek tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı
ücretler belediyenin gelirleri arasında sayılmıştır.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Yasasının 97. maddesinde;
"Belediyeler bu Yasada harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin
isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye
meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir.Belediyeye
tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir." hükmüne yer
verilmiş olup; aynı Yasanın "Çeşitli Harçlar" başlıklı 8. Bölüm 80. maddesinde,
imar mevzuatı gereğince, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde İmar
Yasasına göre ilk kez yapılan veya istek üzerine gerçekleştirilen müteakip
parselasyon işlemlerinin "parselasyon harcına", ifraz ve tevhit kararlarının
"ifraz ve tevhit harcına", proje tasdik işlemlerinin "plan ve proje tasdik
harcına" tabi olduğu gibi bir kısım harçlar sayılmış ve 84. maddesinde; imarla
ilgili olan ilk parselasyon harcı, ifraz ve tevhit harcı ve diğer harçlar
için asgari ve azami tarife bedeli belirlenmiş ve 89.maddesinde de, harcamalara
katılma paylarının,bir program dahilinde veya istek üzerine doğrudan doğruya
yapılan işlerde sözkonusu olduğu belirtilerek, yine 91. maddesinde, katılma
paylarının tahakkuku ve hesaplanması, bu madde hükmünde ayrı bir yönteme
bağlanmıştır.
Mahkemece, davacının da taşınmazının bulunduğu alan, daha önce
1/50000 ölçekli İstanbul Metropoliten Alan İmar Planında ve 1/25000 ölçekli
Çevre Düzeni Planlarında tarımsal karakteri korunacak alanda ve tarla vasfında
iken davalı belediye tarafından, 3194 sayılı İmar Yasasının 8. maddesi ve Plan
Yapımına Dair Esaslara Ait Yönetmelik gereğince üst ölçekli planlara uygun
olarak 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yapıldığı; imar planına uygun olarak
da imar uygulaması yapılması sonucunda çeşitli harcamalar yapıldığından, bu
hizmetlerin karşılığında 7.1.2005 tarih ve 2005/5 sayılı Belediye Meclisi kararı
ile belirlenen belli bir tarife üzerinden, imar uygulama hizmet bedeli
istenilmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının mülkiyetinde bulunan İstanbul
İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... Mevkii, ... pafta, ... sayılı parselde taşınmazın
da bulunduğu bölgede, 17.8.1999 depremi sonrasında, harita yaptırılması ve
1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planların hazırlanması gereğinin hasıl olması
üzerine, plan çalışmaları ile Silivri Belediyesi I. Etap Arazi ve Arsa
Düzenlemesi İşi için 3194 sayılı İmar Yasası uyarınca yapılan işler ve verilen
hizmetler karşılığında, davalı belediyenin bir kısım harcamalarda bulunduğu
anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle, davacıdan, Belediye Meclisinin
7.1.2005 gün ve 2005/5 sayılı kararı ile belirlenen tarifeye bağlanarak (m²)
değeri üzerinden istenilen bedelin; 2464 sayılı Yasanın 97. maddesi gözönüne
alınarak, niteliğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler uyarınca, belediye
meclislerinin; vergi, resim, harç ve katılma payı konusu yapılmayan ve isteğe
bağlı olarak yapacakları hizmetler için tarife belirlemek suretiyle ilgililerden
ücret isteyecekleri açıktır.
Ancak, davalı idarece herhangi bir istek olmaksızın, 3194 sayılı
İmar Yasasının 8. maddesi uyarınca yapılan veya yaptırılan planlar ile 18.
maddesi uygulamasından kaynaklanan imar düzenlemeleri sonucunda, davacıdan "imar
uygulama hizmeti karşılığı" adı altında istenen ücret, 2464 sayılı Yasanın 97.
maddesi kapsamındaki ücrete tabi işlerden sayılamayacağından yasal dayanağının
bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda, davalı idarece kendiliğinden yapılan imar uygulamaları
sonucunda, davacıya ait taşınmazın değer kazandığından bahisle ücrete tabi
tutulmasına olanak bulunmadığından, dava konusu işlemde ve davayı reddeden İdare
Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 6. İdare Mahkemesi kararının
bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye
gönderilmesine 16.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.