T.C.
D A N I ? T A Y
İdari Dava Daireleri
Kurulu
Esas No:2007.265
Karar No:2007.1819
Özeti : Yargısal içtihatlarda ve
öğretide, yokluk halinin ancak, işlemin asli kurucu
öğesi olan yetki öğesi yönünden incelenmesinde,
fonksiyon ve yetki gaspı hallerinin saptanması veya yasanın
açıkca yasakladığı bir konuda yapılması
halinde mümkün olabileceğinin kabul edildiği; bu
bağlamda üniversite senatosu tarafından tesis edilen işlemi
geri almaya rektörün yetkili olmadığı, senato
tarafından geri alınmayan işlemin yok hükmünde
olduğuna, ancak ilgilisi tarafından açılacak bir davada
yargı yerince karar verilebileceği hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan ( Davalı) :Gazi Üniversitesi
Rektörlüğü
Vekili :Av. ...
Karşı Taraf ( Davacı ) :…
İstemin Özeti :Gazi Üniversitesi
Senatosunun 13.7.2004 günlü, 2004.55 sayılı kararı ile
Üniversite Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen
davacının, Üniversite Yönetim Kurulu üyeliği görevinin
yok sayılmasına ilişkin Gazi Üniversitesi
Rektörlüğü'nün 6.8.2004 günlü, 11500
sayılı işleminin iptali istemiyle açtığı
davada; Ankara 8. İdare Mahkemesince verilen ve Danıştay
Sekizinci Dairesinin 7.7.2006 günlü, E:2006.970, K:2006.2893
sayılı bozma kararına uyulmayarak dava konusu işlemin iptali
yolundaki ilk kararında ısrar edilmesine ilişkin bulunan
15.12.2006 günlü, E:2006.2719, K:2006.2844 sayılı
kararı, davalı idare temyiz etmekte ve bozulmasını
istemektedir.
Savunmanın Özeti : Ankara
8. İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun
bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen
nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte
olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği
savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Muhsin Yıldız'ın
Düşüncesi : Davacının Üniversite Yönetim
Kurulu Üyeliğine seçildiği 13.7.2004 tarihli Senato'ya
başkanlık eden
Rektör …'ın görev süresinin 6.8.2004 tarihinde sona
erdiği açık bulunduğundan; dava konusu işlemde
hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu nedenle temyize konu İdare Mahkemesi kararının
onanmasının uygun olacağı
düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Hüseyin Yıldız'ın
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne
sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen
nedenlere uygun olup, İdare Mahkemesinin Danıştay Sekizinci
Dairesinin bozma kararına uymayarak verdiği ısrar
kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler
karşısında anılan kararın bozulmasını
gerektirir nitelikte görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile İdare
Mahkemesi ısrar kararının bozulması gerekeceği
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ
ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca,
dosyanın tekemmül ettiği
anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin
durdurulması yolundaki istemi hakkında karar verilmesine gerek
görülmeyerek dosya incelendi, gereği
görüşüldü:
Dava, Gazi Üniversitesi Senatosunun 13.7.2004 günlü,
2004.55 sayılı kararının yok hükmünde
olduğundan bahisle bu kararla Üniversite Yönetim Kurulu
Üyeliğine seçilen davacının üyeliğinin yok
sayılmasına ilişkin Gazi Üniversitesi
Rektörlüğü'nün 6.8.2004 günlü, 11500
sayılı işleminin iptali istemiyle
açılmıştır.
Ankara 8.
İdare Mahkemesinin 24.11.2005 günlü, E:2004.2605, K:2005.1687
sayılı kararıyla; yeni seçilen rektörün
5.7.2004 günlü kararnameyle Cumhurbaşkanı tarafından
atanması ile birlikte bu kararnamenin 6.7.2004 günlü Resmi
Gazete'de yayımlandığı ve yeni rektörün
görevine 6.8.2004 tarihinde başladığının dosyada
mevcut belgelerden anlaşıldığı, kamu hizmetinin
sürekliliği açısından eski rektörün
görevi yeni rektör göreve başlayıncaya kadar devam
edeceği gibi yönetim kurulu üyesi seçme yetkisinin sadece
rektörün insiyatifinde olan bir yetki olmadığı,
davacının yönetim kurulu üyeliğine seçilmesine
53 senato üyesince oybirliği ile karar verildiği
anlaşıldığından, yönetim kurulu üyesi
seçimine ilişkin kararda herhangi bir hukuka aykırılık
bulunmadığı, ayrıca eski rektörün 6.8.2000
tarihinde göreve başlaması nedeniyle 4 yıllık
görev süresinin 6.8.2004 tarihinde sona ereceği
gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anılan kararı temyizen inceleyen Danıştay Sekizinci Dairesi
7.7.2006 günlü, E:2006.970, K:2006.2893 sayılı kararla;
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 13. ve 14.
maddeleri ile Üniversitelerde Akademik Teşkilat
Yönetmeliği'nin 4. maddesindeki kurallardan, yeni rektörün
atanması ile eski rektörün görev süresinin sona
ereceği ve Yasa'nın rektöre tanımış olduğu
yetkilerin de ancak yeni atanan tarafından kullanılabileceği
sonucuna varıldığı, dosyanın incelenmesinden Gazi
Üniversitesi'nin yeni rektörünün Cumhurbaşkanı
tarafından 5.7.2004 tarihinde atandığı ve bu atama
kararnamesinin 6.7.2004 günlü Resmi Gazete'de
yayımlandığı, eski rektörün
çağrısı ile toplanan senatonun 13.7.2004 tarihinde
davacıyı Üniversite Yönetim Kurulu Üyeliğine
seçtiğinin anlaşıldığı, görev
süresi sona ermiş bulunan bir rektörün senatoyu
toplantıya çağırma ve senatoya başkanlık etme
yetkisi bulunmadığından Yasada belirlenen usul kurallarına
uyulmaksızın toplanan senatoca alınan kararların
ağır ve açık yetki gasbı ile mulul
olacağı, bir başka anlatımla bu şekilde
alınmış olan kararın hukuki geçerliğinin
bulunmadığı ve yok hükmünde olduğu, bu durumda,
açık ve ağır yetki gasbı olan ve yoklukla malul
bulunan senato kararının yok hükmünde sayılmasına
ilişkin işlemde hukuka aykırılık
bulunmadığı gerekçesiyle Ankara 8. İdare Mahkemesi
kararını bozmuş ise de, Mahkemece Danıştay Sekizinci
Dairesinin bozma kararına uyulmayarak, dava konusu işlemin iptali
yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
Davalı idare, Ankara
8. İdare Mahkemesinin 15.12.2006 günlü, E:2006.2719, K:2006.2844
sayılı bu ısrar kararının temyizen incelenerek
bozulmasını istemektedir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 13.a. maddesinde;
Devlet Üniversitelerinde rektörün, profesör akademik
unvanına sahip kişiler arasından görevdeki
Rektörün çağrısı ile toplanacak üniversite
öğretim üyeleri tarafından seçilecek adaylar
arasından Cumhurbaşkanınca atanacağı ve
Rektörün görev süresinin 4 yıl olduğu, 14.
maddesinde de Senatonun rektörün
başkanlığında, rektör yardımcıları,
dekanlar ve her fakülteden fakülte kurullarınca üç
yıl için seçilecek birer öğretim üyesi ile
rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksekokul
müdürlerinden teşekkül edeceği, üniversite
yönetim kuruluna üye seçmenin Senatonun görevleri
arasında olduğu hükümlerine yer verilmiş, 15.
maddesinde ise; Üniversite Yönetim Kurulu'nun rektörün
başkanlığında dekanlardan, üniversiteye
bağlı değişik öğretim birim ve
alanlarını temsil edecek şekilde Senatoca dört yıl
için seçilecek üç profesörden
oluşacağı hükme bağlanmıştır.
2547 sayılı Kanun hükümlerine dayanılarak
Yükseköğretim Kurulu'nca hazırlanan, Üniversitelerde
Akademik Teşkilat Yönetmeliği'nin 4. maddesinde
"Görevdeki rektörün çağrısı ile
toplanacak öğretim üyeleri tarafından altı rektör
adayı seçilerek belirlenir. Belirlenen rektör
adaylarından Yükseköğretim Kurulu'nun seçeceği
üç aday atanmak üzere Cumhurbaşkanı'na sunulur. Cumhurbaşkanı
bu üç adaydan birini rektör olarak atar. Üniversite veya
ileri teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil eden rektörlerin
görev süresi dört yıldır. Süresi sona erenler iki
dönemden fazla rektörlük yapmamış olmak kaydıyla
yeniden rektör olarak seçilip, atanabilirler.
Rektör adayı seçimleri gizli oyla yapılır. Oy veren
öğretim üyeleri oy pusulasına yalnız bir isim
yazabilir. Birinci toplantıda öğretim üyelerinin en az
yarısının hazır olması aranır.
Çoğunluk sağlanamadığı takdirde toplantı
kırk sekiz saat ertelenir ve nisap aranmaksızın seçim
yapılır. Geçerli oylara göre en çok oy alan
altı kişi aday olarak seçilmiş sayılır. Adayların
eşit oy almaları halinde öncelik sırası kur'a
çekilmek suretiyle belirlenir. Seçim sonucu bir tutanakla tespit
edilerek, tutanak ve aday olarak belirlenen altı kişinin öz
geçmişleri rektör tarafından Yükseköğretim
Kurulu Başkanlığına gönderilir.
Yapılan seçimde aday sayısı altıdan eksik
olduğu takdirde rektör adayı belirleme işlemi
tamamlanmamış sayılır. Bu durum
Yükseköğretim Kurulu'na bildirilir ve her seferinde en
geç bir ay içinde yeni aday seçimi için
görevdeki rektör, öğretim üyelerini tekrar
toplantıya çağırır. Yeni rektör atanıncaya
kadar rektör veya vekilinin görevi devam eder.
Rektörlerin yaş haddi altmışyedidir. Ancak rektör
atanmış olanlarda görev süresi bitinceye kadar yaş
haddi aranmaz ..." düzenlemesine yer verilmiştir.
Değinilen düzenlemelerin birlikte incelenip,
değerlendirilmesinden; üniversite rektörlerinin 4 yıl
görev yapmak üzere atandıkları, bir kişinin en fazla
iki dönem için rektörlük yapabileceği, öte
yandan üniversitede yapılan seçimde aday sayısı
altıdan eksik olduğu takdirde rektör adayı belirleme
işleminin tamamlanmamış sayılacağı ve her
seferinde en geç bir ay içinde yeni aday seçimi
için görevdeki rektörün öğretim üyelerini
toplantıya çağıracağı, bu halde yeni
rektör atamasına kadar 4 yıllık görev süresini
dolduran mevcut rektörün görevinin devam edeceği
anlaşılmaktadır.
Bir başka anlatımla, seçilen rektörlerin mutlak surette 4
yıl görev yapacakları belirtilmiş, bunun istisnası
olarak 4 yıllık görev süresi içinde yeni rektör
seçimlerinin tamamlanmamış olması halinde görev
süresini dolduran rektörün yenisi atanıncaya kadar
görevine devam edeceği öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden, 31.7.2000 günlü, 2000.46
sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Gazi
Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanan ve 6.8.2000
tarihinde görevine başlayan …'ın 4 yıllık
görev süresinin dolacak olması nedeniyle yapılan
seçimlerin sonucuna göre 5.7.2004 günlü, 2004.73
sayılı Cumhurbaşkanlığı Karanamesi ile bu kez
Gazi Üniversitesi Rektörlüğüne …'ın atandığı
ve bu kararnamenin 6.7.2004 günlü Resmi Gazete'de
yayımlandığı, bu arada görevdeki Rektörün
çağrısı üzerine toplanan Senato'nun 13.7.2004
tarihli toplantısında davacının Üniversite
Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildiği, …'ın
4 yıllık görev süresinin sona erdiği 6.8.2004
tarihinde yeni Rektörün görevine başladığı
ve aynı gün tesis ettiği dava konusu işlemle
davacının Yönetim Kurulu Üyeliğinin yok
sayıldığı anlaşılmaktadır.
İdare hukukunda, kurucu öğelerinde derhal fark edilebilir
nitelikte ağır ve açık sakatlıkları bulunan
işlemler, "yok hükmünde" olan işlemler olarak
tanımlanmaktadır.
Bilindiği gibi bir işlemin geçerli olabilmesi için asli
ve tamamlayıcı öğeleri taşıması gerekir. Bu
öğelerden birisinin bulunmaması işlemi sakat duruma
getirir. Bir işlemin tamamlayıcı öğelerindeki
eksiklikler de bu işlemi değişik derecelerde sakatlar.
Tamamlayıcı öğelerdeki eksiklikler nedeniyle sakat olan
idari işlemler usulüne uygun biçimde idarece geri
alınıncaya veya aleyhine açılan bir dava sonucu iptal
edilinceye kadar hukuk aleminde yürürlüğünü
sürdürür. Ancak bir idari işlemin asli öğelerinde
eksiklik varsa, bu durum işlemin "yok" sayılmasına
neden olur.
Bu bağlamda, yargısal içtihatlarda ve öğretide,
yokluk halinin ancak, işlemin asli kurucu öğesi olan yetki
öğesi yönünden incelenmesinde fonksiyon veya yetki
gaspı hallerinin saptanması veya yasanın açıkca
yasakladığı bir konuda yapılması halinde mümkün
olabileceği kabul
edilmektedir. Herhangi bir özel hukuk tüzel kişisinin kamu kurumu
yerine geçerek kamulaştırma kararı alması veya
görev süresi sona eren bir kamu görevlisinin görevden
ayrıldıktan sonra işlem tesis etmesi "yetki
gasbı"na; belediye meclisine yasayla açıkca verilen bir
yetkinin doğrudan belediye başkanınca kullanılması ise
"fonksiyon gasbı"na örnek olarak gösterilebilir. Bu
gibi durumlarda, işlemin varlık koşulları
oluşmamış olduğundan bizzat işlemin yokluğu
sonucu doğmakta, işlem hiç doğmamış, var
olmamış sayılmakta, bu tür işlemlere karşı
açılacak davalarda yargı yeri işlemin yok
hükmünde olduğunun tespitine karar vermektedir.
Dava konusu olayda, görev süresi 6.8.2004 tarihinde sona erecek olan
Rektörün başkanlığında 13.7.2004 tarihinde
toplanan Senato tarafından davacının Üniversite
Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildiği
anlaşılmaktadır.
Bu durumda, ortada yukarıda yokluk halleri olarak belirtilen yetki ve
fonksiyon gasbı durumu veya yasanın emredici kurallarına
açıkca aykırı bir işlem bulunmamaktadır.
Ayrıca Senato tarafından tesis edilen işlemi geri almaya
Rektör yetkili olmadığından senato tarafından geri
alınmayan işlemin yok hükmünde olduğuna ancak ilgilisi
tarafından açılacak bir davada yargı yerince karar
verilebileceğinden, dava konusu işlemde hukuka uygunluk
bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddi
ile Ankara 8.
İdare Mahkemesince verilen 15.12.2006 günlü, E:2006.2719,
K:2006.2844 sayılı kararın yukarıda belirtilen
gerekçeyle onanmasına, 4.10.2007 günü esasta ve
gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.
KAR?I OY
Yetki gaspı veya fonksiyon gaspı hallerinde idare hukuku ilke ve
kurallarına göre oluşmuş bir idari işlemden söz
edilemeyeceğine göre, yoklukla malul bir idari kararın, idari
merci ve makamları da bağlaması söz konusu değildir.
Dolayısıyla idari merci ve makamların yokluk nedeniyle ortada
oluşmuş bir idari işlem olmadığını
saptamaları, kullandıkları kamusal yetkilerinin, idari
işlem tesis etme ve uygulama yetkilerinin doğal sonucudur. Esasen
idari makam ve mercilerin yok hükmünde bir idari tasarrufu
geçerli saymaları, bu konuda yargı yerince karar verilmesini
beklemeleri, ülkemizde geçerli idari rejimle de
bağdaşmayacaktır.
Bu itibarla kararda yer alan bir idari işlemin yok hükmünde
olduğuna ancak ilgilisi tarafından açılacak bir davada
yargı yerince karar verilebileceği şeklindeki gerekçe
yerinde görülmemektedir.
Dava konusu olayda ise, davacının üniversite yönetim kurulu
üyeliğine seçilmesine ilişkin idari işlemin, ortada
yetki gasbı veya fonksiyon gasbı olmaması nedeniyle Rektör
tarafından geri alınamayacağı açık
olduğundan, Rektör tarafından tesis edilen işlemin iptaline
ilişkin kararın onanması gerekmektedir.
Açıkladığımız nedenlerle karara gerekçe
yönünden katılmıyoruz.
KAR?I OY
X- Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Ankara 8. İdare
Mahkemesi kararının Danıştay Sekizinci Dairesinin 7.7.2006
günlü, E:2006.970, K:2006.2893 sayılı kararı
doğrultusunda bozulması gerektiği oyuyla, karara
katılmıyoruz.