imar

İmar Hukukçusundan Güncel Makaleler (imar)

imar hukuku (imar planları, arazi ve arsa düzenlemesi, kaçak yapı para cezası, inşaat ruhsatı vb.)dava dilekçe örnekleri

Tasnif edilmiş Danıştay Altıncı Dairesi İçtihatları

Danıştay imar ve imar hukuku içtihatları

imar hukuku ile ilgili terimler ve tanımlar


İmar Hukukçusu. Toki'den Ucuz Konut Satışı Devam Ediyor

+Hatalı ödemelerin geri alınması

+
18 uygulaması,

+
Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararı yargı kararının yerine getirilmemesi

+
Belediyelerin internet adresleri (web)

+
Görev tazminatı ile ilgili haberler

+
Konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkı

+
Toki'nin satılık evlerine yoğun talep var.

+
18. Madde uygulamasında hukuka aykırılık nedenleri imarhukukcusu cafer ergen

+Eski Haberler

+
2577 sayılı İYUK 7. Madde ile ilgili Danıştay İçtihatları

+657 sayılı Yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu

+Radyoloji personelinin çalışma (mesai) saatleri

+
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamında Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih ve 5189/1 sayılı kararı.

· ANAYASA MAHKEMESİNİN "YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA" KARARLARI

· ANAYASA MAHKEMESİNE İPTAL İSTEMİYLE YAPILAN BA?VURULAR ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR

· İmar Hukuku Terimleri Sözlüğü

· idare hukukcusu (idare hukuku)

idari yargı
İdari yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak yürütmeyi durdurma istekli iptal ve tam yargı dava dilekçesi örneğini görmek için buraya tıklayınız.

İmar

Tüm içeriği görmek için tıklayınız

İdare Hukuku

İDARE HUKUKU

imarhukukcusu.com tüm haberler

imar, Eski Haberler
21.09.12
· İmarda kısıtlılık sorunu sona eriyor (5 Yıl ile sınırlandırıldı)
16.09.12
· imar planları ve imar uygulamaları nedeniyle ücret
08.09.12
· Tazminat davasının süreaşımı nedeniyle reddi halinde maktu avukatlık ücreti
· İlan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planının şekil eksikliği nedeniyle
· Davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmas
· Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanları
· İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması
· 5 yıllık inşaat ruhsatı süresi içinde yapı kullanma izin belgesi alınmaması hali
12.05.12
· Deprem nedeniyle oluşan zararda belediyenin kusursuz sorumluluğu yoktur
10.05.12
· Tapulu yerdeki yapı ruhsattsız da olsa 32. madde işletilmemişse tazminat gerekir
· Yeşil alan için yapılan bağış da DOP tan düşülür.
14.04.12
· Bam Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkın
· Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
· Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
06.04.12
· Anayasa Mahkemesi’ne Göre 3194/42. Maddesinin Üçüncü Fıkrası (32 md)
· 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “…32…” ibaresi
01.04.12
· belediyelerin mimari projelerde meslek odasından ayrıca "proje onay belgesi" ist
· 125 nolu Danıştay Dergisi imar hukuku içtihatları
23.03.12
· Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
· Yoldan İhdasen Oluşan Taşınmazlar Hakkında Yorum
· Anayasa Mahkemesi Kararı (Yoldan İhdas)
11.03.12
· Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
05.03.12
· Çoğaltılmış Fikir Ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
14.02.12
· Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı
21.12.11
· Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (21 Aralık 2011-28149)
· İmar Davaları Kitabı Üçüncü Baskı 2011
06.12.11
· İmar hukuku içtihatları (Danıştay Dergisi 124)
23.10.11
· 3194 sayılı Kanunun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca para cezası
· 1608 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verilmesine ve 1 kez yasaklanan faa
· Bedele Dönüştürülen Paya Takdir Edilen Karşılığın Artırılması Davası
· Cedit-Erenler-Topçular-28 Haziran Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı
09.09.11
· Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması zorunlu
12.08.11
· Valilik görüşü alınmadığı gerekçesiyle yıkılamayacağı
· İmar planının yürütmesinin durdurulması üzerine yapının mühürlenmesi
· Ticaret alanında akaryakıt istasyonu yapılamaz
· müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulun
· Tadilat ruhsatının kat irtifakı sahibi kişilerin imzası, bu kişiler tarafından v
· 2981 sayılı Yasanın 10/b alanında 3194 sayılı Kanunun 18. madde uygulamasında DO
· Mutlak tarım arazileri
01.08.10
· www.idarehukuku.net Türkiye'nin İdare Hukuku - İdari Yargı Bilgilerine hoşgeldin
29.06.10
· Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
17.04.10
· Kaplıca izinlerini artık Valilikler verecek. Bakanlık yetkiyi devretti.
10.04.10
· Yeni imar para cezası hükümleri önceki (Kaçak yapı suçlarına) uygulanmaz.
08.04.10
· 3194/18 uyg. yapılmayan alanda kamulaştırma yapılabilir
03.04.10
· Nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olma
28.01.10
· İmar planı ve inşaat ruhsatı iptali üzerine tazminat dava açma süresi
· Plan değişikliği isteminin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalin
· Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi yapılmadan kamulaştırma yapılması
· Dolgu alanında plan yapılabilmesi
· Binanın hukuken en son bittiği tarih

Eski Haberler

İmar hukuku ile ilgili Kanunlar

+imar kanunu (3194)
+il özel idaresi kanunu (5302)
+belediye kanunu (5393)
+büyükşehir belediyesi kanunu(5216)
+kamulaştırma kanunu (2942)
+kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (2863)

+yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanun (5366)
+yapı denetimi hakkında kanun (4708)
+gecekondu kanunu (775)
+imar ve gecekondu af kanunu (2981/3290)

İMAR HUKUKU İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

+belediyeler tip imar yönt.
+imar affı yönetmeliği
+plansız alanlar yönt.
+plan yapım yönt.
+koruma amaçlı im. pln. yönt.
+kıyı kanunu uyg. yönt.
+tarım alanları yönt.
+karayolları kenarlarında..yönt.
+18. madde uygulama yönt.
+plan müellifleri yönt.
+gecekondu yönetmeliği

+imar ile ilgili tüm yönet.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA?LIK SİGORTASI KANUNU

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Mevuzatı

idare hukuku (Danıştay) içtihatları

İdare hukuku İçtihatları

idare hukuku, iptal ve tazminat davası

İdari Yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak Yürütmenin Durdurulması istekli iptal ve tazminat dava dilekçe örneği için tıklayınız.

İMAR

imar
içtihatları

Ankara Bölge İdare Mahkemesi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi
Ankara Bölge İdare Mahkemesi
Konya Bölge İdare Mahkemesi
Aydın Bölge İdare Mahkemesi
Edirne Bölge İdare Mahkemesi
Manisa Bölge İdare Mahkemesi
Ordu Bölge İdare Mahkemesi
Van Bölge İdare Mahkemesi
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi
Samsun Bölge İdare Mahkemesi
Antalya Bölge İdare Mahkemesi
Gaziantep Bölge idare Mahkemesi
Denizli Bölge İdare Mahkemesi
Adana Bölge İdare Mahkemesi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi
Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi
Bursa Bölge İdare Mahkemesi
Malatya Bölge İdare Mahkemesi
Sivas Bölge İdare Mahkemesi
Kayseri Bölge İdare Mahkemesi
Trabzon Bölge İdare Mahkemesi
İdari Yargı (İDARE HUKUKU) Kitapları (Yayınları)
Bölge İdare Mahkemelerinin İnternet (Web) Adresleri - Sayfaları
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİNİN İTİRAZ MERCİLERİ
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
İdari Yargılama usulü Kanunu
Hakimler ve Savcılar Kanunu
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Personel Rejimlerinin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK''nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

5736 SAYILI BAZI KAMU ALACAKLARININ UZLA?MA USULÜ İLE TAHSİLİ HAKKINDA KANUN GEN

5736 SAYILI BAZI KAMU ALACAKLARININ UZLA?MA USULÜ İLE TAHSİLİ HAKKINDA KANUN GENEL TEBLİ?İ (SIRA NO: 1)



5736 SAYILI BAZI KAMU ALACAKLARININ UZLA?MA USULÜ İLE TAHSİLİ HAKKINDA KANUN GENEL TEBLİ?İ (SIRA NO: 1)

 

27/2/2008 tarihli ve 26800 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü İle Tahsili Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde;

“MADDE 1 (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere (beyana dayanan vergilerde bu tarihten önce verilmesi gereken beyannamelere) ilişkin olup bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla; 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ikmalen, re'sen ve idarece tarh edilen vergi, resim, harçlar, fon payı ve bunlara bağlı vergi ziyaı cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarından, vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde dava açma, ilgisine göre itiraz ve temyiz süreleri geçmemiş veya ihtilaflı olup kanun yolu tüketilmemiş bulunanlar için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ayın sonuna kadar aynı Kanunun uzlaşmaya ilişkin hükümlerine göre uzlaşma talep edilmesi ve uzlaşma sonucu tahakkuk eden vergi, resim, harçlar, fon payları ile bunlara bağlı vergi ziyaı cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının ve bu madde kapsamında yapılan uzlaşma tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizlerinin, ilk taksidi uzlaşma tutanağının düzenlendiği ayı takip eden aydan başlamak ve 18 ayda 18 eşit taksitte, taksit tutarları ilk taksit ödeme süresinin başlangıç tarihinden itibaren her ay ve kesri için ayrı ayrı binde iki oranında hesaplanacak faiziyle birlikte tamamen ödenmek şartıyla uzlaşmaya konu tutardan kalan alacakların tahsilinden vazgeçilir.

(2) 213 sayılı Kanunun 344 üncü ve geçici 27 nci maddeleri uyarınca vergi ziyaı cezası üç kat (iştirak halinde bir kat) olarak uygulanan tarhiyata ilişkin vergi ve cezalar ile bunlara bağlı usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları ve il özel idareleri ile belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında bu madde hükmü uygulanmaz.

(3) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla uzlaşma veya tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunulmuş ancak tarhiyat öncesi uzlaşma taleplerinde uzlaşma günü verilmiş olmakla birlikte henüz uzlaşma günü gelmemiş, diğer uzlaşma taleplerinde ise henüz uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş talepler ile uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağa yazılan nihai teklifin kabulü için henüz süresi geçmemiş alacaklara ilişkin uzlaşma talepleri, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılır. ?u kadar ki mükelleflerin, bu madde hükmünden yararlanmak istemeleri halinde kendilerine tayin edilen uzlaşma gününde bu taleplerini yazılı olarak beyan etmeleri zorunludur. Uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağa yazılan nihai teklifin kabulü için henüz süresi geçmemiş olan mükellefler ise dava açma süresi içinde yazılı başvuruda bulunmak, dava açmamak ve nihai teklifte yazılı tutarı kabul etmek koşuluyla bu madde hükmünden yararlanabilir.

(4) Mükelleflerin bu madde hükmünden yararlanabilmeleri için tarh edilen vergi, resim, harçlar ve fon payları ile kesilen cezalara karşı dava açmamaları, açılmış davalardan uzlaşma tutanağını imzaladıkları tarihte vazgeçmeleri şarttır. Uzlaşma tutanağını imzalayan mükelleflerce davadan vazgeçme dilekçeleri uzlaşma komisyonuna verilir ve bu dilekçelerin komisyona verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir.

(5) Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen mükelleflerin, ihtilafları ile ilgili olarak daha önce verilmiş ve kanun yolu tüketilmemiş kararlar uyarınca, taraflara tebliğ edilip edilmediğine bakılmaksızın işlem yapılmaz.  İhtilafa ilişkin nihai kararın kesinleşmiş olması halinde bu madde hükmünden yararlanılamaz. Bu takdirde kesinleşmeye ilişkin kararların bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla taraflardan birine tebliğ edilmiş olması şarttır.

(6) Bu madde kapsamında uzlaşma sağlanan alacaklara ilişkin taksitlerin, süresinde ödenmemesi ya da eksik ödenmiş olması halinde, süresinde ödenmemiş veya eksik ödenmiş taksit tutarı; son taksit ödeme süresi sonuna kadar, ödenmeyen ya da eksik ödenen taksitin son taksite ait olması halinde ise bu tutara son taksiti izleyen ayın sonuna kadar her ay ve kesri için ayrı ayrı % 5 oranında, tahsil tarihine kadar geçen süre için ise 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı tatbik edilerek ödeme emri tebliğine gerek kalmaksızın aynı Kanun hükümlerine göre cebren takip ve tahsil edilir.

(7) Bu madde kapsamına giren tutarlara karşılık Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış tahsilâtlar, bu madde kapsamında uzlaşılan tutarlara ve hesaplanan gecikme faizlerine 6183 sayılı Kanunun 47 nci maddesine göre mahsup edilir ve fazla tahsil edilen tutarlar red ve iade edilir.

(8) Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ve madde kapsamında yapılacak başvuruların süresini bir aya kadar uzatmaya Maliye Bakanı yetkilidir.”

hükmüne yer verilmiş olup hükmün uygulanmasına ilişkin açıklamalar, bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.

I – KAPSAM

A. Vergi veya Cezanın Türü İtibarıyla:

5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü İle Tahsili Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin kapsamına Devlete ait olup 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ikmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergi, resim, harçlar, fon payı ve bunlara bağlı vergi ziyaı cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları girmektedir. Bundan böyle kapsama giren alacaklar, vergi ve ceza olarak anılacaktır.

Dolayısıyla, 213 sayılı Kanun kapsamına girmeyen gümrük vergileri, ithalde alınan katma değer vergisi ile özel tüketim vergisi, kaynak kullanımını destekleme fonu kesintileri, trafik para cezaları gibi idari para cezaları ve benzeri alacaklar için 5736 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

Ayrıca, 5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 213 sayılı Kanunun 344 üncü ve geçici 27 nci maddeleri uyarınca vergi ziyaı cezası üç kat (iştirak halinde bir kat) olarak uygulanan tarhiyata ilişkin vergi ve cezalar ile bunlara bağlı usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları ve il özel idareleri ile belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında madde hükmü uygulanmayacaktır.

213 sayılı Kanunun 344 üncü ve geçici 27 nci maddeleri uyarınca üç kat kesilen vergi ziyaı cezasının yargı kararı ile bir kat olarak değiştirilmek suretiyle onanmış olması halinde de bu tarhiyata konu vergi ve cezalar ile bunlara bağlı usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları 5736 sayılı Kanun kapsamına girmeyecektir.

B. Vergi veya Cezanın Dönemi İtibarıyla:

5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin kapsamına, maddenin yürürlüğe girdiği 27/2/2008 tarihinden önceki dönemlere (beyana dayanan vergilerde bu tarihten önce verilmesi gereken beyannamelere) ilişkin olan tarhiyatlar girmektedir.

Örneğin, Aralık/2007 ayına ait olup 24/1/2008 tarihi mesai saati bitimine kadar verilmesi gereken katma değer vergisi beyannameleri nedeniyle yapılmış ve maddenin yürürlüğe girdiği 27/2/2008 tarihi itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmiş olan tarhiyatlar Kanun kapsamına girmekte, Mart/2008 ayında verilecek 2007 yılı yıllık gelir vergisi beyannameleri için yapılacak tarhiyatlar ise anılan Kanunun kapsamına girmemektedir.

Diğer taraftan, 5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilen ve maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmiş ancak kesinleşmemiş olan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları Kanun kapsamına girmektedir.

C. Vergi veya Cezanın Bulunduğu Safha İtibarıyla:

5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesi, kapsama giren vergi ve cezaların kesinleşmemiş olması şartını getirmektedir.

Buna göre, maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla;

·  Vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçmemiş olan,

·  Vergi mahkemelerinde davası devam eden, 

·  Vergi mahkemeleri kararı üzerine itiraz veya temyiz başvuru süreleri geçmemiş olan,

·  Bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde ihtilaflı olan veya karar düzeltme başvuru süreleri geçmemiş olan

vergi ve cezalar Kanun kapsamına girmektedir.

İhtilafa ilişkin nihai kararın kesinleşmiş olması halinde ise bu madde hükmünden yararlanılamayacaktır. Kesinleşmiş nihai yargı kararı, nihai yargı kararı üzerine tarafların kanun yollarına süresinde başvurmamaları veya kanun yollarının tüketilmesine ilişkin kararın maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla (bu tarih dahil) taraflardan herhangi birine tebliğ edilmiş olmasıdır. 

Ancak, 5736 sayılı Kanun kesinleşmeye ilişkin yargı kararlarının bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih olan 27/2/2008 tarihi itibarıyla taraflardan hiçbirine tebliğ edilmemiş olması halinde Kanundan yararlanılabileceğini öngörmektedir.

Örneğin, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Danıştay tarafından karar düzeltme başvurusu üzerine verilmiş bir kararın, vergi dairesine tebliğ edilmiş ancak mükellefe tebliğ edilmemiş olması halinde mükellef, 5736 sayılı Kanundan yararlanamayacaktır.  

Diğer taraftan, ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyata ilişkin ihbarnamenin tebliği üzerine maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tarhiyata dava açılmaması suretiyle veya 213 sayılı Kanunun 376 ncı maddesine ya da uzlaşma hükümlerine göre kesinleşen vergi ve cezaların Kanun kapsamına girmediği tabiidir. 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 124 üncü maddesinden hareketle açılmış olan davalar ile yargı kararları kesinleştikten sonra kullanılabilen kanun yolu olan yargılamanın yenilenmesi başvurusu yapılmış ihtilaflara konu vergi ve cezalar, kesinleşmiş alacak oldukları için Kanun kapsamına girmemektedir.

Öte yandan, maddenin yürürlüğe girdiği 27/2/2008 tarihi itibarıyla;

·         Uzlaşma veya tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunulmuş ancak,

- Tarhiyat öncesi uzlaşma taleplerinde uzlaşma günü verilmiş olmakla birlikte henüz uzlaşma günü gelmemiş,

- Diğer uzlaşma taleplerinde ise henüz uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş

uzlaşma talepleri 213 sayılı Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılacaktır.

5736 sayılı Kanun, bu safhada bulunan vergi ve cezaların, talep edilmesi halinde Kanunda öngörülen sürede 18 taksitte ödenebilmesine imkân tanımaktadır. Bu nedenle, uzlaşma talepleri 213 sayılı Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılan mükelleflerin, bu maddede yer alan taksitlendirme hükümlerinden yararlanmak istemeleri halinde kendilerine tayin edilen uzlaşma gününde bu taleplerini yazılı olarak komisyona beyan etmeleri (Ek:1) gerekmektedir.

·         Uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağa yazılan nihai teklifin kabulü için henüz süresi geçmemiş olan mükellefler ise dava açma süresi içinde tarha yetkili vergi dairesine yazılı başvuruda bulunmak, dava açmamak ve nihai teklifte yazılı tutarı kabul etmek koşuluyla (Ek:2) bu maddede yer alan taksitlendirme hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

213 sayılı Kanun hükümlerine göre tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunan ve uzlaşma görüşmelerinde 5736 sayılı Kanun kapsamında taksitlendirme talep eden mükellefler ile uzlaşma vaki olmadığı takdirde, bu mükelleflerin vergi ve ceza tarhiyatından sonra 213 sayılı Kanunun uzlaşma hükümlerinden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

Maddenin yürürlüğe girdiği 27/2/2008 tarihi itibarıyla tarhiyat öncesi uzlaşma talep edilmesine rağmen gün verilmemiş (uzlaşma gününü belirten davetiye yazısı mükellefe tebliğ edilmemiş) vergi incelemelerine ilişkin olan talepler, 5736 sayılı Kanun kapsamında bulunmamaktadır. 

II – BA?VURU SÜRESİ VE ?EKLİ

A. Başvuru Süresi:

Mükelleflerin 5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinden yararlanabilmesi için esas itibarıyla 31 Mart 2008 tarihi mesai saati bitimine kadar Vergi Usul Kanununun uzlaşmaya ilişkin hükümlerine göre uzlaşma talep etmeleri gerekmektedir.

Ancak, 5736 sayılı Kanun kapsamına giren vergi ve cezalar, bulundukları safhalar itibarıyla farklılık gösterdiğinden başvuru süreleri ve başvurulacak merciler alacakların bulundukları safhalar itibarıyla aşağıda belirtilmiştir:

1)      Vergi mahkemelerinde dava açma, vergi mahkemeleri kararı üzerine itiraz veya temyiz başvuru süreleri ve bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde karar düzeltme başvuru süreleri geçmemiş olanlar:

5736 sayılı Kanuna göre mükelleflerin vergi ve cezalar için uzlaşma başvurularını, 31/3/2008 tarihine kadar (bu tarih dahil) yapmaları esas olmakla birlikte bu Kanun, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda yer alan dava açma, itiraz, temyiz ve karar düzeltme başvuru sürelerini değiştirmemektedir.

Maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla vergi mahkemeleri nezdinde dava açma süresi geçmemiş mükelleflerin adlarına tarh edilen vergi ve kesilen cezalar için dava açma süresi içerisinde başvuruda bulunmaları menfaatleri gereğidir. Zira, 5736 sayılı Kanun kapsamında uzlaşma sağlanamadığı takdirde, mükellefler 213 sayılı Kanunun Ek 7 nci maddesi hükmüne göre dava açma yoluna gidebileceklerdir.     

Örneğin, tarh edilen vergi ve kesilen cezaya ilişkin ihbarnamenin 25/2/2008 tarihinde mükellefe tebliğ edildiği varsayıldığında, bu tarhiyata karşılık mükellefin 26/3/2008 tarihi mesai saati sonuna kadar vergi mahkemesinde dava açma hakkı bulunmaktadır. 5736 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen mükellefin dava açma süresi içerisinde yaptığı başvuru üzerine uzlaşma sağlanamaması halinde 213 sayılı Kanunun Ek 7 nci maddesi hükmüne göre dava açma yoluna gidebilecektir. 5736 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuru süresi 31/3/2008 tarihinde sona erdiğinden mükellefin 27-31 Mart 2008 tarihleri arasında Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunması mümkündür. Ancak, bu tarihler arasında yapılan başvuru üzerine uzlaşma sağlanamaması halinde dava açma hakkını kaybetmiş olacaktır. 

Diğer taraftan, 5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda yer alan itiraz, temyiz ve karar düzeltme başvuru süreleri ile cevap verme süreleri de değişmediğinden, mükelleflerin madde hükmünden yararlanmak için başvurularını söz konusu süreleri dikkate alarak yapmaları icap etmektedir.

Kanun uygulamasından yararlanabilmek için yapılacak başvuruların tarha yetkili vergi dairesine ekteki örneğe uygun dilekçe (Ek:3) ile yazılı olarak yapılması gerekmektedir.

2)      Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde devam eden davalar:

5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin yürürlüğe girdiği 27/2/2008 tarihi itibarıyla tarh edilen vergi ve kesilen cezaya ilişkin ihtilafın, vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde devam ediyor olması halinde, mükelleflerin bu madde hükmünden yararlanmak üzere başvurularını; tarha yetkili vergi dairesine dilekçe (Ek:3) ile 31/3/2008 tarihi mesai saati bitimine kadar yazılı olarak yapmaları gerekmektedir.

3)      Uzlaşma veya tarhiyat öncesi uzlaşma safhasında bulunan vergi ve cezalar:

5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla uzlaşma ve tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunulmuş ancak;

a. Tarhiyat öncesi uzlaşma taleplerinde uzlaşma günü verilmiş olmakla birlikte henüz uzlaşma günü gelmemiş vergi ve cezalar için bu Kanundan yararlanılmak üzere yapılacak başvuruların, en geç uzlaşma gününde uzlaşma komisyonuna dilekçe (Ek:1) ile yapılması gerekmektedir. 

b. Uzlaşma taleplerinde henüz uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş vergi ve cezalar için bu Kanundan yararlanılmak üzere yapılacak başvuruların; en geç uzlaşma gününde uzlaşma komisyonuna dilekçe (Ek:1) ile yapılması gerekmektedir. 

4)       Uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağa yazılan nihai teklifin kabulü için henüz süresi geçmemiş olan vergi ve cezalar:

5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağa yazılan nihai teklifin kabulü için henüz süresi geçmemiş olan mükellefler ise dava açma süresi içinde tarha yetkili vergi dairesine yazılı başvuruda (Ek:2) bulunmak, dava açmamak ve nihai teklifte yazılı tutarı kabul etmek koşuluyla bu madde hükmünden yararlanabileceklerinden, başvurularını en geç dava açma süresinin bitim tarihinde yapmaları gerekmektedir.

Mükelleflerin yukarıda belirtilen safhalarda, uzlaşma görüşmesi yapılmadan önce taleplerini yaptıkları mercilere yazılı başvuruda bulunarak uzlaşma taleplerinden vazgeçmeleri mümkündür.

B.      Başvuru ?ekli:

5736 sayılı Kanundan yararlanacak mükelleflerin, Tebliğin II/A bölümünde açıklanan sürelerde başvuru dilekçelerini, ilgili mercie elden vermeleri veya taahhütlü posta ile göndermeleri gerekmektedir. Başvuruların taahhütlü posta ile yapılması halinde evrakın postaya verildiği tarih ilgili mercie başvuru tarihi olarak kabul edilecektir. Başvurunun adi posta ile yapılması halinde ise, postanın ilgili merci kayıtlarına giriş tarihi başvuru tarihi olarak kabul edilecektir.

Uzlaşma talebine ilişkin başvuruların, uzlaşmaya konu edilen vergi ve cezaya ilişkin  ihtilafın tamamı için yapılması gerekmekte olup ihtilafın bir kısmı için uzlaşma talep edilmesi mümkün değildir. Ancak mükelleflerin, idare ile birden fazla ihtilafı var ise bunların bir kısmı için 5736 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmayı talep etmeleri, diğer ihtilaflarını ise yargı sürecinde sonuçlandırmayı tercih etmeleri mümkündür.

III – UZLA?MA KOMİSYONLARI

5736 sayılı Kanun kapsamında yapılacak uzlaşma başvuruları, 213 sayılı Kanuna göre kurulmuş olan uzlaşma komisyonları tarafından sonuçlandırılacaktır.

5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesi kapsamında yapılacak uzlaşmalarda da talep edilen tarhiyata konu vergi ve ceza miktarı üzerinden görüşmeler yapılacaktır.

Uzlaşma komisyonlarının 213 sayılı Kanun uyarınca belirlenmiş yetki sınırları, 5736 sayılı Kanunun uygulanması bakımından da geçerlidir. Uzlaşma komisyonlarının yetki sınırları belirlenirken sadece tarhiyata konu edilen vergi miktarı dikkate alınacaktır.

Bir mükellef adına, muhtelif yıllar için veya aynı yıl için birden fazla tarhiyat yapılması ve tarhiyatların bir kısmının uzlaşma yetkisi düşük uzlaşma komisyonunun, bir kısmının ise yetkisi daha yüksek uzlaşma komisyonunun yetki sınırları içinde kalması halinde uzlaşmada birliğin sağlanması bakımından bu tür taleplerin tümü, yetkisi daha yüksek olan uzlaşma komisyonunda incelenecektir.

Kanun kapsamındaki başvurunun sadece vergi ziyaı cezasını kapsaması halinde ise, yetkili uzlaşma komisyonunun tespiti için cezanın hesaplanmasına esas teşkil eden vergi miktarı dikkate alınarak, vergi miktarı hangi uzlaşma komisyonunun yetkisi içerisinde kalıyor ise kesilen ceza için yapılan uzlaşma talebi bu komisyonca görüşülecektir.

Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları bakımından yetkili uzlaşma komisyonu ise,

-   Sadece bunların uzlaşmaya konu edilmesi halinde bağlı bulundukları vergi dairesi (bağlı vergi daireleri dahil) bünyesinde kurulan uzlaşma komisyonu, 

-   Bu cezaların, vergi ve/veya diğer cezalar ile birlikte uzlaşmaya konu edilmiş olması halinde, vergi miktarı hangi uzlaşma komisyonu yetkisine giriyor ise bu uzlaşma komisyonu,

olacaktır. 

Uzlaşma komisyonları, mükellef başvurularını alan vergi dairesinin gönderdiği başvuru dilekçesi ve ihtilafla ilgili gerekli bilgi ve belgeleri de dikkate alarak uzlaşma taleplerini sonuçlandıracaklardır. Uzlaşma tutanaklarında, “Uzlaşma, 5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesi kapsamında yapılmıştır.” ifadesine yer verilecektir. 

5736 sayılı Kanun kapsamında uzlaşma tutanağını imzalayan mükelleflerce davadan vazgeçme dilekçeleri üç örnek olarak (Ek:4) uzlaşma komisyonuna verilecektir. Bu dilekçelerin komisyona verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçelerin bir örneği uzlaşma komisyonunun dosyasında muhafaza edilecek, iki örneği ise vergi dairesine gönderilecektir.

5736 sayılı Kanun hükümlerinden, ihtilafı devam eden vergi ve cezalar için yararlanmak isteyen mükelleflerle uzlaşma sağlanamadığı takdirde, bu safhadaki vergi ve cezalar için uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanakta nihai teklife yer verilmeyecektir. Dolayısıyla tutanakta, tarh edilmiş vergi ve kesilmiş ceza tutarı uzlaşılamayan tutar olarak yer alacaktır.

IV – VERGİ DAİRELERİNCE YAPILACAK İ?LEMLER

Mükellef başvurularını alan ilgili vergi dairesi, yetki sınırını dikkate alarak en kısa sürede başvuru dilekçesi ve ihtilafla ilgili olarak gerekli bilgi ve belgeleri yetkili uzlaşma komisyonuna intikal ettirecektir.

Uzlaşma komisyonundan uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanakların alınması üzerine, ihtilafı devam eden vergi ve cezalar için ihtilafın sonlandırılmasına ilişkin herhangi bir işlem yapılmayacaktır. Dava açma süresi geçmemiş olan vergi ve cezalar için ise mükellefin dava açıp açmadığı hususu göz önünde bulundurularak işlem yapılacaktır.

Uzlaşma komisyonundan uzlaşmanın vaki olduğuna dair uzlaşma tutanağının ve varsa açılmış davalardan vazgeçildiğine dair dilekçelerin iki örneğinin alınması üzerine vergi dairesi dilekçenin bir örneğini mükellefin dosyasında muhafaza edecek, bir örneğini ise yargı merciine gönderecektir.

Uzlaşmanın vaki olması üzerine, uzlaşmaya konu alacaklarla ilgili olarak idarece sürdürülen ihtilaflardan da vazgeçilecektir.

A. Taksitlerin hesaplanması:

5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında “…uzlaşma sonucu tahakkuk eden vergi, resim, harçlar, fon payları ile bunlara bağlı vergi ziyaı cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının ve bu madde kapsamında yapılan uzlaşma tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizlerinin, ilk taksidi uzlaşma tutanağının düzenlendiği ayı takip eden aydan başlamak ve 18 ayda 18 eşit taksitte, taksit tutarları ilk taksit ödeme süresinin başlangıç tarihinden itibaren her ay ve kesri için ayrı ayrı binde iki oranında hesaplanacak faiziyle birlikte tamamen ödenmek şartıyla uzlaşmaya konu tutardan kalan alacakların tahsilinden vazgeçilir.” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm uyarınca, uzlaşılan tutarlar ile uzlaşma tutanağının imzalandığı tarih esas alınarak hesaplanan gecikme faizlerinin 18 ayda ve 18 eşit taksit halinde ve her taksit için binde iki faiz alınmak suretiyle ödenmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, anılan maddenin yedinci fıkrasında, “Bu madde kapsamına giren tutarlara karşılık Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış tahsilâtlar, bu madde kapsamında uzlaşılan tutarlara ve hesaplanan gecikme faizlerine 6183 sayılı Kanunun 47 nci maddesine göre mahsup edilir ve fazla tahsil edilen tutarlar red ve iade edilir.” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, uzlaşmanın vaki olduğu alacaklara karşılık maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilmiş tutarlar, madde kapsamında uzlaşılan tutarlara ve gecikme faizlerine 6183 sayılı Kanunun 47 nci maddesine göre mahsup edildikten sonra tahsili gereken bir tutar bulunması halinde bu tutar 18 eşit taksite bölünecektir.

5736 sayılı Kanun kapsamında ödenecek tutarlar 18 ayda 18 eşit taksitte, ilk taksit uzlaşmanın sağlandığı ayı takip eden aydan başlayacak şekilde ödeme planına bağlanacaktır.

Taksitler, ayın birinci günü ila son günü dahil ay içerisinde her hangi bir günde ödenebilecektir.

Örnek 1 – Manisa Vergi Dairesi Başkanlığı Demirci Vergi Dairesi mükelleflerinden (G), 5736 sayılı Kanundan yararlanmak üzere tarha yetkili Demirci Vergi Dairesine 14/3/2008 tarihinde müracaatta bulunmuştur. Mükellefle yetkili uzlaşma komisyonu, uzlaşma günü olarak tayin edilen 25/3/2008 tarihinde 10.000,-YTL gelir vergisi ve 5.000,-YTL vergi ziyaı cezası üzerinde uzlaşmaya vararak, uzlaşma tutanağını imzalamıştır. Mükellef uzlaşılan tutarlara ilişkin açmış olduğu davadan vazgeçtiğine dair dilekçelerini komisyona üç örnek olarak teslim etmiştir.

Uzlaşma komisyonu, uzlaşma tutanağını ve mükellefin davalarından vazgeçtiğine ilişkin dilekçesinin iki örneğini vergi dairesine göndermiştir.

Demirci Vergi Dairesi, uzlaşılan toplam (10.000+5.000=) 15.000,-YTL ile uzlaşma tutanağının imzalandığı tarih itibarıyla hesaplanan 3.000,-YTL’lik gecikme faizinin toplamı olan 18.000,-YTL’yi 18 eşit taksite bölmüş ve (18.000/18=) 1.000,-YTL’yi taksit tutarı olarak tespit etmiştir.

Mükellef (G)’nin, ilk taksiti (1.000,-YTL) ve taksit tutarı üzerinden hesaplanacak binde ikilik faizi Nisan/2008 ayı sonuna kadar vergi dairesine ödemesi gerekmektedir. 5736 sayılı Kanun kapsamında kalan 17 taksitin ise izleyen aylarda ödenmesi gerektiği tabiidir.

B. Binde ikilik faizlerin hesaplanması:

5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince, ödenmesi gereken her bir taksit tutarı üzerinden, ilk taksit ödeme süresinin başlangıç tarihinden itibaren her ay ve kesri için ayrı ayrı binde iki oranında faiz hesaplanması gerekmektedir.

Binde ikilik faiz, (Taksit tutarı x ay sayısı x faiz oranı) formülüyle hesaplanacaktır.

Formülde yer alan;

Taksit tutarı: Uzlaşılan tutar ile uzlaşma tarihi itibarıyla hesaplanan gecikme faizinin toplamının 18 sayısına bölümünü, 

Ay sayısı: Kanundaki “İlk taksit ödeme süresinin başlangıç tarihinden itibaren her ay ve kesri için ayrı ayrı” hükmü gereğince, ilk taksitin ödenmesi gereken ay (bu ay dahil) ile her taksitin ödenmesi gereken ay (bu ay dahil) arasında geçen ay sayısını,

Faiz oranı: Kanundaki “binde iki oranında faiz hesaplanması” hükmü gereğince “binde iki” oranını

ifade etmektedir. 

Toplam taksit tutarı ise taksit tutarı üzerinden hesaplanan binde ikilik faiz tutarı ile taksit tutarının toplamını ifade etmektedir. 

Örnek 2- Tebliğin (1) numaralı örneğinde yer alan tutarlar 18 eşit taksite bölünmüş ve ilk taksit ödeme süresi Nisan/2008 ayında başlamıştır.

Bu örnekte yer alan 1, 9, 15 ve 18 inci taksitlere uygulanacak binde ikilik faizler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

- 1’inci taksit için binde ikilik faiz tutarı;

(Taksit tutarı x ay sayısı x faiz oranı) =1.000x1x0.002= 2,-YTL’dir.

Buna göre; mükellefin Nisan/2008 ayında 1’inci taksit olarak ödeyeceği toplam taksit tutarı (1.000+2=)1.002,-YTL olacaktır.

-9’uncu taksit için binde ikilik faiz tutarı;

(Taksit tutarı x ay sayısı x faiz oranı)= 1.000x9x0.002=18,-YTL’dir.

Buna göre; mükellefin Aralık/2008 ayında 9’uncu taksit olarak ödeyeceği toplam taksit tutarı (1.000+18=)1.018,-YTL olacaktır.

-15’inci taksit için binde ikilik faiz tutarı;

(Taksit tutarı x ay sayısı x faiz oranı)= 1.000x15x0.002=30,-YTL’dir

Buna göre; mükellefin Haziran/2009 ayında 15’inci taksit olarak ödeyeceği toplam taksit tutarı (1.000+30=)1.030,-YTL olacaktır.

- 18’inci taksit için binde ikilik faiz tutarı;

(Taksit tutarı x ay sayısı x faiz oranı)= 1.000x18x0.002=36,-YTL’dir.

Buna göre; mükellefin Eylül/2009 ayında 18’inci taksit olarak ödeyeceği toplam taksit tutarı (1.000+36=)1.036,-YTL olacaktır.

C. Taksitlerin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi:

5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin altıncı fıkrasında “Bu madde kapsamında uzlaşma sağlanan alacaklara ilişkin taksitlerin, süresinde ödenmemesi ya da eksik ödenmiş olması halinde, süresinde ödenmemiş veya eksik ödenmiş taksit tutarı; son taksit ödeme süresi sonuna kadar, ödenmeyen ya da eksik ödenen taksitin son taksite ait olması halinde ise bu tutara son taksiti izleyen ayın sonuna kadar her ay ve kesri için ayrı ayrı % 5 oranında, tahsil tarihine kadar geçen süre için ise 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı tatbik edilerek ödeme emri tebliğine gerek kalmaksızın aynı Kanun hükümlerine göre cebren takip ve tahsil edilir.” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm uyarınca, süresinde ödenmemiş veya eksik ödenmiş toplam taksit tutarları, son taksit ödeme süresi sonuna kadar (ödenmeyen ya da eksik ödenen taksitin son taksite ait olması halinde ise bu tutara son taksiti izleyen ayın sonuna kadar), taksit tutarı ve binde ikilik faiz üzerinden her ay ve kesri için ayrı ayrı %5 oranında zam hesap edilerek tahsil edilecektir.

Diğer taraftan, toplam taksit tutarlarının %5 oranında zam uygulanarak tahsil edileceği sürede de tamamen ödenmemesi halinde, bu sürenin bitim tarihinden itibaren uzlaşılan tutarlar içerisinde yer alan vergi aslı ve vergi ziyaı cezasına, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gecikme zammı hesap edilerek tahsil edilmesi gerekmektedir.

Buna göre, süresinde ödenmemiş veya eksik ödenmiş taksit tutarı için hesaplanacak;

·         %5’lik zam tutarı;  (toplam taksit tutarı x ay sayısı x zam oranı),

·         Gecikme zammı tutarı; (gecikme zammına tabi alacak tutarı x süre x gecikme zammı oranı)

formülüyle tespit edilecektir.

5736 sayılı Kanuna göre alınması gereken %5’lik zammın hesaplanmasında ay kesirleri tam ay olarak dikkate alınacaktır. Gecikme zamlarının hesaplanmasında ise 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı tabiidir.

5736 sayılı Kanuna göre uzlaşılan tutarlar ile gecikme faizlerinin toplamı 18’e bölündüğünde bulunan taksit tutarı içerisinde gecikme zammına tabi olmayan alacak türleri de bulunmaktadır. Bu alacak türlerine, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre gecikme zammı tatbik edilmeyeceğinden, taksit tutarı içerisindeki bu alacak türlerinin ayrılması gerekmektedir.

Taksit tutarı içindeki gecikme zammına tabi alacak tutarı;

Taksit Tutarı İçindeki Gecikme Zammına Tabi Alacak Tutarı

=

Taksit Tutarı

x

Taksitlendirilen Tutar İçindeki Gecikme Zammına Tabi Alacak Toplam Tutarı

 

Taksitlendirilen Tutar (Uzlaşılan Tutar+Gecikme Faizi)

 

formülüyle bulunacaktır.

Örnek 3 Tebliğin (1) numaralı örneğindeki mükellef (G), 15’inci taksiti süresinde ödememiştir. Mükellefin bu taksiti 18’inci taksitin ödeme süresi olan Eylül/2009 ayı içinde ödemesi durumunda, toplam taksit tutarı üzerinden gecikilen her ay ve kesri için aylık %5 oranında zam hesaplanacaktır.

(1) numaralı örneğimizde 15’inci taksit olarak ödenmesi gereken toplam taksit tutarı (1.000+30=)1.030,-YTL olarak hesaplanmıştır. Bu tutarın Haziran/2009 ayında ödenmeyerek Eylül/2009 ayında ödenmesi halinde, taksit tutarı üzerinden gecikilen 3 ay için aylık %5 zam hesaplanması gerekmektedir.

%5 zam tutarı, (toplam taksit tutarı x ay sayısı x zam oranı)= 1.030 x 3 x %5=154,50 YTL olarak bulunacaktır.

Buna göre, Haziran/2009 ayında ödenmeyen 1.030,-YTL tutarlı 15’inci taksit, 18’inci taksitin ödenme süresi olan Eylül/2009 ayında ödenmesi halinde, gecikilen her ay için %5’lik zam da hesaplanarak (1.030 + 154,50=)1.184,50 YTL olarak ödenecektir.

Örnek 4 Tebliğin (3) numaralı örneğindeki 15’inci taksitin 15/12/2009 tarihinde ödendiği varsayılırsa, mükelleften 15’inci taksit ile 18’inci taksit arasındaki (Temmuz-Ağustos-Eylül) süre için %5’lik zam, 1/10/2009-15/12/2009 tarihleri arasındaki süreye de gecikme zammı alınması gerekmektedir.

·  %5’lik zam tutarı:

(3) numaralı örnekte de hesaplandığı gibi, 15’inci taksit için Temmuz-Eylül/2009 ayları arasındaki 3 ay için 154,50 YTL zam hesaplanacaktır.

·  Gecikme zammı tutarı:

Gecikme zammı tutarı; (Gecikme zammına tabi tutar x süre x gecikme zammı oranı) formülüyle hesap edilecektir. (Örnekte aylık gecikme zammı oranı %2,5 olarak dikkate alınmıştır.)

Örnekteki 15’inci taksit içerisinde gecikme zammına tabi olan alacak tutarı taksit içerisinde yer alan vergi aslı ve vergi ziyaı cezası tutarıdır.

Buna göre, toplam gecikme zammı tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

a) Taksit içindeki gelir vergisi tutarı;

Taksit İçindeki Gelir Vergisi Tutarı

=

Taksit Tutarı

Tarih: 04.03.2008 Saat: 19:49 Gönderen: imarhukukcusu

 
İlgili Bağlantılar
· Daha fazla imar
· Haber gönderen imarhukukcusu


En çok okunan haber: imar:
İdari Yargı Davaları (İdari yargı alanında en son çıkacak olan en güncel içtihat

Haber Puanlama
Ortalama Puan: 0
Toplam Oy: 0

Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

Mükemmel
Çok İyi
İyi
İdare Eder
Kötü

Seçenekler

 Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa

İlgili Konular

imar