Afet Riski
Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
1.
Bu Kanun
Tasarısı ile 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 39. maddesinde düzenlenen “Yıkılacak
Derecede Tehlikeli Yapılar” konusunun her yönüyle daha genişçe düzenlemesi
yapılmaktadır.
2.
Tasarı bu haliyle genel yetkiyi merkezde toplamaktadır.
3.
Açılacak davalarda dava açma süresini 30 güne indirmekte ve yürütmenin
durdurulması kararı verilmesini ortadan kaldırmaktadır.
4.
Türkiye’nin en büyük devlet yatırımcı kuruşu olan DÖNÜŞÜM KURUMU
doğmaktadır.
5.
İmar planları diğer kanunlarla getirilen kısıtlamalara ve askı ilan
sürelerine tabi değildir.
6.
Riskli olmayan yapıların da yıkımı düzenleniyor. Bunun ölçüsü de
belirtilmiyor.
7.
Bu Kanun Tasarısı ile bir dokunulamayacak alanlara müdahale geliyor.
Mera, askeri yasak bölge gibi.
8.
TOKİ kuruluş amacından çok daha değişik bir şekilde imar yönetimine
katılıyor.
9.
TOKİ’ye ücretsiz olarak kamu alanı aktarılıp serbest piyasa koşullarında
özel teşebbüsün güncü kıracak nitelikte arazi tahsisi yapılması palnlanmaktadır.
10.
Garip bir şekilde REZERV ALANI oluşturuluyor.
11.
Rezerv alanlarında her türlü imar hareketleri durdurulduğu gibi alım
satım dahil durduruluyor.
12.
Tasarının 6. maddesi ile yeni bir PARSELASYON şekli
getirilmektedir.
13.
Kamulaştırma sistemi aceyle kamulaştırma ve para ödeme de taksitli ödeme
getirmektedir.
14.
Kamu görevlileri sınırsız olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı emrinde
görevlendirilebilir.
15.
Riskil yapıların tespiti, tahliyesi ve yıktırılması gibi işlemlere aykırı
hareket edenler hakkında suç duyurusunda bulunulacaktır.
16.
Kentsel dönüşüm ile aşağıdaki şekilde değişiklik yapılıyor.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM VE
GELİŞİM ALANI
Madde 73 -
(Değişik madde: 17/06/2010-5998 S.K/1.mad.)
Belediye, belediye meclisi kararıyla; konut alanları, sanayi alanları,
ticaret alanları, teknoloji parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları
ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden
inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem
riskine karşı tedbirler almak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri
uygulayabilir. Bir alanın kentsel dönüşüm ve gelişim
alanı olarak ilan edilebilmesi; yukarıda sayılan hususlardan birinin veya
birkaçının gerçekleşmesine, bu alanın belediye ve mücavir alan sınırları içinde
bulunmasına ve belediyenin talebi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının teklifi
üzerine Bakanlar Kurulunca bu yönde karar alınmasına bağlıdır.
Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilecek alanın;
üzerinde yapı olan veya olmayan imarlı veya imarsız alanlar olması, yapı
yükseklik ve yoğunluğunun belirlenmesi, alanın büyüklüğünün en az 5 en çok 500
hektar arasında olması, etaplar halinde yapılabilmesi hususlarının takdiri
münhasıran belediye meclisinin yetkisindedir. Toplamı 5 hektardan az olmamak
kaydı ile proje alanı ile ilişkili birden fazla yer tek bir dönüşüm alanı olarak
belirlenebilir.
Büyükşehir belediye meclisince uygun görülmesi halinde ilçe belediyeleri
kendi sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir….”
“YIKILACAK DERECEDE
TEHLİKELİ YAPILAR:
Madde 39 -
Bir kısmı veya tamamının yıkılacak derecede tehlikeli olduğu belediye veya
valilik tarafından tespit edilen yapıların sahiplerine tehlike derecesine göre
bunun izalesi için belediye veya valilikçe on gün içinde tebligat yapılır. Yapı
sahibinin bulunmaması halinde binanın içindekilere tebligat yapılır. Onlar da
bulunmazsa tebligat varakası tebliğ yerine kaim olmak üzere tehlikeli yapıya
asılır ve keyfiyet muhtarla birlikte bir zabıtla tespit edilir.
Tebligatı müteakip süresi içinde yapı
sahibi tarafından tamir edilerek veya yıktırılarak tehlike ortadan kaldırılmazsa
bu işler belediye veya valilikçe yapılır ve masrafı %20 fazlası ile yapı
sahibinden tahsil edilir.
Alakalının fakruhali tevsik olunursa masraf
belediye veya valilikçe bütçesinden karşılanır. Tehlike durumu o yapı ve
civarının boşaltılmasını icabettiriyorsa mahkeme kararına lüzum kalmaksızın
zabıta marifetiyle derhal tahliye ettirilir.”
Bu Kanun kapsamındaki alanlarda bu Kanunun öngördüğü
uygulamaların zarurî kılması hâlinde, bu uygulamaların gerektirdiği iş ve
işlemler hakkında;
a)
26/1/1939
tarihli ve 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması
Hakkında Kanunun,
b)
31/8/1956
tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun,
c)
Afete maruz
bölgeye ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı
Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak
Yardımlara Dair Kanunun,
ç) 28/12/1960 tarihli ve 189 sayılı Millî Savunma Bakanlığı
İskân İhtiyaçları İçin Sarfiyat İcrası ve Bu Bakanlıkça Kullanılan
Gayrimenkullerden Lüzumu Kalmıyanların Satılmasına Salâhiyet Verilmesi Hakkında
Kanunun,
d)
18/12/1981
tarihli ve 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununun,
e)
12/3/1982
tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun,
f)
21/7/1983
tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun,
g)
4/4/1990 tarihli
ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun,
ğ) 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun,
h)
16/6/2005
tarihli ve 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların
Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanunun,
ı) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi
Kullanımı Kanununun, bu Kanunun uygulanmasını engelleyici hükümleri ve diğer
kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz. Ancak, bu Kanunun öngördüğü
uygulamalar sırasında, bahsedilen kanunların amaçları ayrıca gözetilir.
Uygulamalar için 6831 sayılı Kanuna tâbi alanların kullanılması zarurî olduğu
takdirde, başka yerlerde en az bu alanlar kadar alanın ağaçlandırılması, 3573
sayılı Kanuna tâbi alanların kullanılması zarurî olduğu takdirde de, başka
yerlerde en az bu alanlar kadar alanın zeytinlik alan hâline getirilmesi
mecburîdir.