T.C.
D A N I ? T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ
KURULU
YD. İtiraz No: 2008/939
İtiraz Eden (Davacı) : ... Petrol
Otomotiv ve Tekstil Tic. San. Ltd. ?ti.
Vekili : Av.
Karşı Taraf (Davalı) : Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumu
Ziyabey Cad.
No:19-Balgat/ANKARA
Vekili : Av.
İstemin Özeti : Danıştay
Onüçüncü Dairesi'nce verilen ve yürütmenin durdurulması isteminin reddine
ilişkin bulunan 14.7.2008 günlü, E:2008/1955 sayılı karara, davacı itiraz
etmekte ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini istemektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi ... Düşüncesi: 5015 sayılı
Petrol Piyasası Yasası'nın değişik 19. maddesi uyarınca kesilen idari para
cezalarının tahsilinde 5326 sayılı Kabahatlar Yasası hükümlerinin uygulanacağı
açık bulunduğundan ve 5326 sayılı Yasa gereğince ceza kararları kesinleşmeden
tahsil edilemeyeceğinden yürütmenin durdurulması isteminin reddine dair Daire
kararına yapılan itirazın bu nedenle reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı ... Düşüncesi: İtiraz
dilekçesinde ileri sürülen nedenler Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce verilen
yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını
gerektirecek nitelikte görülmediğinden, itirazın reddi gerekeceği
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca gereği
görüşüldü:
Davacıya istasyonundan alınan akaryakıt numunesinin analizi sonucunda düzenlenen
rapora dayanılarak teknik düzenlemelere uygun olmayan akaryakıt ikmal ettiğinden
bahisle 5015 sayılı Kanunun 19/2-(b)-3 maddesi ve aynı maddenin 4. fıkrası
uyarınca 62.758.00.-YTL idari para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası
Düzenleme Kurulu'nun 31.12.2007 günlü, 1453/25 sayılı kararının iptali ve
yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada; Danıştay Onüçüncü Dairesince
verilen ve yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin bulunan 14.7.2008
günlü, E:2008/1955 sayılı karara, davacı itiraz etmekte ve yürütmenin
durdurulmasına karar verilmesini istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesine göre
ancak idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların
doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte
gerçekleşmesi durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.
5326 sayılı Kabahatlar Kanunu'nun 2. maddesinde; "Kabahat" deyiminin, kanunun
karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği
belirtilmiş; aynı Kanun'un "Genel Kanun Niteliği" başlıklı, değişik, 3.
maddesinde, Bu Kanunun;
-İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin
hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,
-Diğer genel hükümlerinin, idari para cezası veya mülkiyetin
kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı
düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanun'un 17. maddesinin,
19.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 5560 sayılı Yasayla değişik 3.
fıkrasında; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II)
ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri tarafından verilen idari
para cezalarının Genel Bütçeye gelir kaydedileceği, aynı Yasayla değişik 4.
fıkrasında da; Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarına
ilişkin kesinleşen kararların, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek
üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairelerine gönderileceği hükme
bağlanmıştır. Bu arada 5018 sayılı Yasa'nın eki III sayılı cetvelde Enerji
Piyasası Düzenleme Kuruluna da yer verilmiştir.
Öte yandan, Maliye Bakanlığınca hazırlanıp 12.5.2007 günlü,
26520 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 442 sayılı "Tahsilat Genel Tebliği"nde;
5326 sayılı Yasa hükümleri gözetilerek "İdari Para Cezalarının Kesinleşmesi"
konusunda da açıklama yapılmış ve genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari
para cezalarının 6183 sayılı Yasaya göre takip ve tahsil edilebilmesi için, bu
cezalara ilişkin idari yaptırım kararlarının kesinleşmesinin gerektiği, idari
yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna başvurulmaması veya kanun yoluna
başvurulması halinde yargılama aşamalarının son bulması neticesinde idari para
cezalarının takip edilebilir aşamaya gelmesinin, idari para cezasının
kesinleşmesi anlamına geleceği ifade edilmiştir.
Tebliğde ayrıca idari para cezasına yönelik Kabahatler
Kanunu'nun hükümleri dışında kanun yolu öngörülmesi halinde, ilgili kanunlarında
yer verilen kesinleşme nedenlerine bağlı olarak idari para cezalarının
kesinleşeceği belirtilmiştir.
Dava konusu işlemin dayanağı olan 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun
"20.12.2003 ila 8.2.2008" tarihleri arasında yürürlükte olan "İdari para
cezaları" başlıklı 19. maddesinde, eylemlere göre idari para cezası miktarları
düzenlenmiş, maddede ayrıca; "... Cezalar tahsil edilinceye kadar, mahkeme
kararı ile ilgililerin varlıklarına tedbir konulabilir....
Kurulun ceza vermesinde zamanaşımı süresi, ihlalin ve/veya
olayın meydana geliş tarihinden itibaren beş yıldır...
Ay içinde tahsil edilen idari para cezaları müteakip ayın
yirminci iş günü sonuna kadar irat kaydedilmek üzere Hazineye devrolunur.
....
İdari para cezalarının tahakkuk tarihini izleyen otuz gün
içerisinde ödenmemesi halinde, cezanın ilgili vergi dairesi aracılığı ile
tahsili sağlanır. Tahsilatta 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
İdari para cezalarının miktarları her yıl bir önceki yıla
ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi
uyarınca belirlenen yeniden değerlendirme oranında artırılmak suretiyle
uygulanır...." hükümlerine yer verilmek suretiyle tahsil, zamanaşımı, artırım
konularında özel düzenlemeler yapılmıştır. Ancak, 8.2.2008 günlü, 26781 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 528. maddesi
ile 5015 sayılı Yasanın 19. maddesi yeniden düzenlenmiş ve madde metninde daha
önce yer alan (ve yukarıda değinilen) tahsil, zamanaşımı, artırım hükümlerine
yer verilmemiştir. 5728 sayılı Yasa'da ayrıca 8.2.2008 tarihinden önce Kurulca
verilen idari para cezalarının tahsilinde eski hükümlerin geçerli olacağı
yönünde bir geçici madde düzenlemesi de yer almamıştır.
Bu arada 24.5.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5496 sayılı
Yasa'nın 5. maddesi ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesine
eklenen (e) fıkrası ile, Kurumun 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerine tabi
olmadığı düzenlenmişken, yine 5728 sayılı Kanun ile bu düzenleme de yürürlükten
kaldırılmıştır.
5728 sayılı Yasanın gerek genel, gerekse madde "Gerekçe"sinde bu
değişikliklerin nedeni" İdari yaptırım kararlarının tebliği, kesinleşmesi, takip
ve tahsili ile zamanaşımı konularının Kabahatler Kanununun genel hükümler
kısmında ayrıntılı olarak düzenlendiğinden buna ilişkin düzenlemelere madde
metninde yer verilmemiştir." denilerek açıklanmıştır.
Bu durumda, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca ilgililere
verilen idari para cezalarının takip ve tahsilinde 5326 sayılı Kanun
hükümlerinin uygulanacağı ve anılan Kanun'un yukarıda değinilen hükümleri
gereğince genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezalarının kesinleşmeden
takip ve tahsil edilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla tahsilattan
önceki aşamaya ilişkin bulunan bu davalarda davacıların ayrıca yürütmenin
durdurulmasını istemelerine gerek bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, olayda yürütmenin durdurulması kararı
verilebilmesi için 2577 sayılı Kanunun 27. maddesinde öngörülen koşulların
gerçekleşmemiş olduğu anlaşıldığından, davacının itirazının bu nedenle REDDİNE,
13.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.