Davacının ilk önce adli yargıda açtığı dava dosyası adli yargı yerinin verdiği
görevsizlik kararından sonra mahkemece idari yargıya gönderilmiş olduğu için,
idari yargıda ayrı bir dava açılmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin
reddine karar verilmesinin adil yargılanma hakkına uygun bulunmadığı hakkında.
T.C.
D A N I ? T A Y
İdari Dava Daireleri
Kurulu
Esas No:
2006/90
Karar No:
2006/28
Özeti
: Davacının ilk önce adli yargıda açtığı dava dosyası adli yargı yerinin verdiği
görevsizlik kararından sonra mahkemece idari yargıya gönderilmiş olduğu için,
idari yargıda ayrı bir dava açılmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin
reddine karar verilmesinin adil yargılanma hakkına uygun bulunmadığı hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı):
…
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : Dışişleri Bakanlığı - ANKARA
İstemin Özeti
: Danıştay Onbirinci Dairesinin 10.1.2005 günlü, E:2002/1731, K:2005/5 sayılı
kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Danıştay Onbirinci Dairesince
verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne
sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı
belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Mustafa Karabulut'un Düşüncesi :
Davacının adli yargıda açtığı dava, adli yargı yerinin kararıyla idari yargıya
gönderilmiş olduğu için incelenmeksizin ret kararı verilmesi hukuka uygun
bulunmamakta ise de, davanın süresinde açılmadığı anlaşıldığından, Daire kararı
sonucu itibariyle yerindedir.
Açıklanan
nedenle, davacının temyiz isteminin reddi ile Daire kararının belirtilen
gerekçeyle onanmasının gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Mehmet Ali Samur'un Düşüncesi : Danıştay
dava dairelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Danıştay
Onbirinci Dairesince verilen kararın onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği
görüşüldü:
Dava; … Büyükelçiliğinde sözleşmeli personel statüsünde kavas olarak
çalışırken 31.7.1996 tarihinde sözleşmesi feshedilen davacının, ihbar ve kıdem
tazminatı, fazla çalışma ücreti, bayram ve hafta tatilleri ile yıllık ücretli
izin karşılığı olarak … ?ilini tazminatın, fesih tarihinden itibaren faiziyle
birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onbirinci Dairesinin 10.1.2005 günlü, E:2002/1731, K:2005/5
sayılı kararıyla; 2577 sayılı Kanunun 9. ve 15. maddelerine yer verilerek idari
yargının görevine girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış olan
davaların görev yönünden reddi halinde, bu dosyaların idari yargı yerine
gönderilmesinin hukuken mümkün olmadığı, adli veya askeri yargının görevsizlik
kararının kesinleşmesinden sonra görevli idari yargı yerinde ayrı bir dava
açılmasının gerektiği, olayda, davanın 4.5.1998 tarihinde adli yargıda
açıldığının ve görevsizlik kararı üzerine dosyanın idare mahkemesine
gönderildiğinin, idare mahkemesince de uyuşmazlığın görüm ve çözümünün
Danıştayın görevinde olduğu gerekçesiyle dosyanın Danıştaya gönderildiğinin
anlaşıldığı, bu durumda, adli yargının görevsizlik kararı üzerine dosyanın
doğrudan idari yargıya gönderildiği ve görevsizlik kararından sonra idari
yargıda ayrı bir dava açılmadığı görüldüğünden, işin esasının incelenemeyeceği;
diğer yandan, 31.7.1996 tarihinde sözleşmesi sona eren davacının, bu tarihten
itibaren dava açma süresi olan altmış günü geçirdikten çok sonra 4.5.1998
tarihinde adli yargıda açtığı davanın, 2577 sayılı Kanunun 9. maddesinde yer
alan görevsiz yargı yerine başvurma tarihinin Danıştay'a başvurma tarihi olarak
kabul edileceği hükmü uyarınca, süresinde açılmadığının açık olduğu
gerekçeleriyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Davacı, anılan kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 9. maddesinin birinci
fıkrasında, çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine
girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev
noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden
itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabileceği, görevsiz yargı
yerine başvurma tarihinin, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma
tarihi olarak kabul edileceği kurala bağlanmıştır.
Olayda; davanın 4.5.1998 tarihinde adli yargıda açıldığı, adli yargı
yerince 19.10.1999 tarihinde verilen kararla uyuşmazlığın görüm ve çözümünde
idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek, talep
halinde dosyanın görevli idare mahkemesine gönderileceği belirtilmiş ve 2577
sayılı Kanunun 9. maddesindeki usule aykırı olarak dosya idari yargı yerine
gönderilmiştir.
Bu durumda, adli yargı yerinin kararı nedeniyle dosya idari yargı
yerine gönderilmiş olduğundan, yapılan bu hukuki hatanın sorumluluğunu davacıya
yüklemek adil yargılanma hakkına uygun bulunmamaktadır.
Ancak, davacının sözleşmesinin 31.7.1996 tarihinde sona erdiği
dikkate alındığında, sözleşmenin feshine ilişkin işlem tarihinden itibaren idari
dava açma süresi olan altmış gün içinde dava açılması gerekirken, bu süre
geçirildikten çok sonra 4.5.1998 tarihinde açılan davada süre aşımı
bulunduğundan, Daire kararı sonucu itibariyle yerindedir.
Açıklanan nedenle, davacının temyiz isteminin reddine ve Danıştay
Onbirinci Dairesinin 10.1.2005 günlü, E:2002/1731, K:2005/5 sayılı kararının
yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, 9.2.2006 günü oyçokluğu ile karar
verildi.
K A R ? I O Y
Davacının temyiz isteminin reddi ile Danıştay Onbirinci Dairesinin
10.1.2005 günlü, E:2002/1731, K:2005/5 sayılı kararının aynen onanması gerektiği
oyuyla, gerekçe eklenmek suretiyle onanmasına ilişkin karara karşıyız.
|