Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
ALTINCI
DAİRE
2007
580
2004
8103
06/02/2007
KARAR METNİ
Taşınmazın
okul alanı kullanımından çıkarılarak farklı bir kullanıma ayrılmasına dair
tadilatı, zorunluluk bulunmaması halinde, milli eğitim bakanlığı'nın uygun
görüşünün alınması, tesisin hizmet götürdüğü bölgede eşdeğer alan ayrılması ve
yönetmelik eki hissede belirtilen standartlarda uygulanması koşulları ile
yapılabileceğinden, uyuşmazlığın bu çerçevede incelenmesi gerektiği hk.
Danıştay
Altıncı Dairesinin 6.2.2007 gün ve E:2004/8103, K:2007/580 sayılı kararı.
Temyiz İsteminde Bulunan : İstanbul Büyükşehir
Belediye
Başkanlığı
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf : ?
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : İstanbul 5 İdare Mahkemesinin 21.4.2004 günlü, E:2002/614,
K:2004/545 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Leyla Kodakoğlu'nun Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü
ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Tülin Özgenç'in Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince
verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden
hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul ,Tuzla, Kafkala Mevkiinde bulunan, ? pafta, ? parsel sayılı
taşınmazın okul alanından çıkartılarak konut alanına ayrılması istemiyle
davacılar tarafından yapılan 29.11.2001 günlü, başvurunun cevap verilmeyerek
reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmış; İdare
Mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine
düzenlenen raporun dosyada bulunan bilgi ve belgelerle birlikte
değerlendirilmesi sonucunda, uyuşmazlık konusu yerdeki davacılara ait ? ve komşu
? parsel sayılı taşınmazların 2.1.1985 onanlı 1/5000 ölçekli nazım imar planında
ve 31.3.1986 onanlı 1/1000 ölçekli uygulama imar planında okul alanı olarak
belirlendiği ve bu yerdeki 6602 parsel sayılı komşu taşınmaz üzerine 12.8.1998
günlü işlemle çekme mesafesinin 5 metreye indirilmesi suretiyle okul inşa
edildiği, davacıların 4710 m² yüzölçümlü 6091 sayılı parseline ise o dönemde
okul inşa edilmediği gibi halen de bu amaçla kullanılmadığı, ihtiyacın tek
parselde karşılandığı, Yönetmelik ile belirlenen okul için gerekli asgari alan
standardının özel eğitim tesisi alanları için geçerli olduğu, uyuşmazlık konusu
yerdeki okulun ise Devlet okulu olduğu ve asgari alan standartlarını
sağlamasının aranmayacağı, bu nedenle davacıların parselinin okul alanı olarak
korunmasına gerek bulunmadığı, dava konusu işlemin şehircilik ve planlama
ilkelerine kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu
karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu yerdeki davacılara ait ? ve komşu ?
parsel sayılı taşınmazların 2.1.1985 onanlı 1/5000 ölçekli nazım imar planında
ve 31.3.1986 onanlı 1/1000 ölçekli uygulama imar planında okul alanı olarak
belirlendiği ve bu yerdeki 6602 parsel sayılı komşu taşınmaz üzerine 12.8.1998
günlü işlemle çekme mesafesinin 5 metreye indirilmesi suretiyle okul inşa
edildiği, davacıların 4710 m² yüzölçümlü ? sayılı parselinin ise o dönemde okul
alanı olarak kullanılmadığı, halen de bu amaçla kullanılmasına yönelik herhangi
bir işlem tesis edilmediği, taşınmazın imar planında değişiklik yapılarak okul
alanı dışına çıkartılması yolundaki 29.11.2001 günlü davacılar isteminin cevap
verilmeyerek reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bu davanın açıldığı
anlaşılmaktadır.
Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 27. maddesinde, imar planlarında
bulunan sosyal ve teknik
alt
yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair
plan değişikliklerinin zorunluluk olmadıkça yapılamayacağı, zorunlu hallerde
böyle bir değişiklik yapılabilmesi için, imar planındaki durumu değişecek olan
sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı ve
kuruluşların görüşünün alınacağı, imar planındaki bir sosyal ve teknik altyapı
alanının kaldırılabilmesinin ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde
eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabileceği; aynı Yönetmeliğin
16. maddesinde, hazırlanan her ölçekteki imar planlarının yapım ve
değişikliklerinde planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile gelecekteki
gereksinimlerinin gözönünde tutulacağı, sosyal ve teknik donatı alanlarında Ek-1
deki tabloda belirtilen asgari standartlara uyulacağı kurala bağlanmış;
Yönetmeliğe eklenen Ek-1 tabloda ise ilköğretim okulu alanları için 8000
m²-15.000 m² alan büyüklüğü öngörülmüş, özel eğitim tesisi alanları için de bu
standartlara uyulacağı belirtilmiştir.
Anılan kurallar uyarınca, uyuşmazlık konusu yerde bulunan okul alanının bir
bölümünün farklı bir kullanıma tahsis edilmesine ilişkin plan tadilatı,
zorunluluk bulunması halinde, yatırımı gerçekleştirecek Milli Eğitim
Bakanlığı'nın uygun görüşünün alınması, tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde
eşdeğer bir alanın ayrılması ve Yönetmelik eki listede belirtilen asgari alan
standartlarına da uyulması koşulları ile yapılabileceğinden, dava konusu işlemin
mevzuata uygunluğunun bu çerçevede incelenmesi suretiyle şehircilik ve planlama
ilkeleri ile kamu yararına uygunluğunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, İdare Mahkemesi kararına esas alınan bilirkişi raporunda Plan
Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin eki listede belirlenen ilköğretim
alanları için gerekli alan büyüklüğünün Devlet okullarında aranmayacağı, bu
nedenle uyuşmazlık konusu parselin okul alanı dışına çıkartılabileceği yolundaki
yorumda mevzuata uyarlık bulunmadığı gibi, bölgenin nüfus artışı da dikkate
alındığında okul alanına olan ihtiyacına yönelik açıklamalarda da çelişkiler
bulunduğu anlaşılmıştır.
Belirtilen bu durum karşısında, yukarıda anılan konuların araştırılması, bu
araştırma sunucunda gerekli görülmesi durumunda yeniden keşif ve bilirkişi
incelemesi yaptırılması suretiyle davanın karara bağlanması gerektiği sonucuna
varılmış, idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 5 İdare Mahkemesinin 21.4.2004 günlü, E:2002/614,
K:2004/545 sayılı kararının BOZULMASINA, 22,60 YTL. karar harcı ile fazladan
yatırılan 15,30 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı
geçen mahkemeye gönderilmesine 6.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
BŞ/ÖEK