Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
ALTINCI
DAİRE
2007
454
2004
718
30/01/2007
KARAR METNİ
Kamulaştırılacak taşınmazın bedel tespiti ve idare adına tescil davasının
dilekçe eklerinin ilgilisine tebliğ edilmeden idari yargıda açılan iptal
davasının vaktinden önce açıldığı ve kamu yararı kararının da tek başına idari
davaya konu olabilecek konu ve yürütülmesi zorunlu işlem niteliğinde olmadığı
hk.
Danıştay
Altıncı Dairesinin 30.01.2007 gün ve E:2004/718, K:2007/454 sayılı kararı.
Temyiz İsteminde Bulunan : Osmangazi Belediye Başkanlığı-BURSA
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf : ?, ?
Vekili : Av?.-Av. ?
İstemin Özeti : Bursa 2. İdare Mahkemesinin 9.9.2003 günlü, E:2003/86,
K:2003/1082 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi
bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği
savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Mehmet Sıtkı Çelik'in Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi
ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince
verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden
hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Bursa, Osmangazi, Küçükbalıklı Mahallesi, ? pafta, ? ada, ? parsel sayılı
taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin 25.1.2002 günlü, 167 sayılı belediye
encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, kamulaştırma
görev ve yetkisi büyükşehir belediyesine ait olan meydanda kalan taşınmazın bu
konuda yetkisi olmayan ilçe belediye encümenince kamulaştırılmasında yetki
yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile
davalı Osmangazi Belediye Başkanlığı arasında imzalanan ve davalı belediyeye
yetki devrini öngören protokolün de yasal dayanağı bulunmadığından dava konusu
işleme hukuki geçerlilik kazandırmayacağı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş,
bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
2942 sayılı kamulaştırma Kanununun 4650 sayılı kanunla değişik 8.maddesinde
idarenin, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen tahmini bedeli
belirtmeksizin, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz mal, kaynak veya
bunların üzerindeki irtifak haklarının bedelinin peşin veya bu Kanunun 3 üncü
maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılıyor ise, bu fıkradaki usullere göre
taksitle ödenmesi suretiyle ve pazarlıkla satın almak veya idareye ait bir başka
taşınmaz malla trampa yoluyla devralmak istediğini resmi taahhütlü bir yazıyla
malike bildireceği, bu madde uyarınca satın alınan veya trampa edilen taşınmaz
mal, kaynak veya irtifak hakkının, sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış
sayılacağı ve bu şekilde yapılan kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz
davaları açılamayacağı, anlaşma olmaması veya ferağ verilmemesi halinde bu
Kanunun 10. maddesine göre işlem yapılacağı, aynı Yasanın 10. maddesinde;
kamulaştırmanın satın alma usulüyle yapılamaması halinde idarenin asliye hukuk
mahkemesine müracaat edeceği, mahkemece, malike doğrudan çıkarılacak meşruhatlı
davetiyede veya ilan yoluyla yapılacak tebligatta; 14. maddede öngörülen süre
içerisinde, tebligat veya ilan tarihinden itibaren kamulaştırma işlemine idari
yargıda iptal davası açabileceklerinin belirtileceği, Yasanın 14. maddesinde de;
kamulaştırmaya konu taşınmaz malın maliki tarafından 10. madde gereğince
mahkemece yapılan tebligat tarihinden itibaren otuz gün içinde, kamulaştırma
işlemine karşı idari yargıda iptal davası açılabileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıya alınan hükümlerde, kamulaştırma işleminin nasıl tamamlanacağı sıkı
şekil kurallarına bağlanmıştır. Bu işlemin tekemmül edebilmesi için yasada
öngörülen prosedürün tamamlanması gerekir, bu prosedür de dava açılması halinde
Asliye Hukuk Mahkemesinde görülecek bedel tespiti ve idare adına tesciline
ilişkin dava dilekçesi ve eklerinin kamulaştırmaya konu taşınmazın malikine
tebliğ edilmesiyle tamamlanır. Başka bir anlatımla kamulaştırma işleminin
yukarıda anılan kanun hükümlerinde öngörülen bütün unsurları ile birlikte
ilgilisine tebliğ edildikten sonra dava açılabileceği ve kamulaştırma işlemini
oluşturan unsurlardan sadece biri veya birkaçının idari davaya konu olabilecek
kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler niteliğinde olmadığı gibi öngörülen yasal
prosedür tamamlanmadan açılacak iptal davasının da vaktinden önce açılmış dava
niteliğinde olacağı sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davalı belediye encümenince 25.1.2002 günlü, 167
sayılı kamu yararı kararı aldığı, 2.1.2003 ve 3.1.2003 günlerinde
kamulaştırılacak taşınmazın maliklerinin pazarlığa davet edildiği, maliklerin
icabet etmemesi üzerine 14.1.2003 gününde kamulaştırma kararı alındığı ve
devamında da Asliye Hukuk Mahkemesinde bedelinin tespiti ve idare adına
tesciline karar verilmesi istemiyle dava açıldığı, bakılan davanın ise 25.1.2002
günlü, 167 sayılı kararın gün ve sayısı verilmek ve kamulaştırma işlemi olarak
nitendirilmek suretiyle iptaline karar verilmesi istemiyle 22.1.2003 gününde
açıldığı, Asliye Hukuk Mahkemesince de nezdinde açılan bedel tespiti ve tescil
davasının dilekçe ve eklerinin 18.2.2003 gününde ilgilisine tebliğ edildiği
anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında; olayda, kamulaştırma işlemine karşı dava açılabilmesi için
Asliye Hukuk Mahkemesince ilgiliye tebligat yapılması gerektiğinden ve kamu
yararı kararı da tek başına idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi
zorunlu işlem niteliğinde olmadığı, sadece bir hazırlık işlemi niteliğinde
olduğundan, davaya konu olamacağı ve dava konusu işlemin kamulaştırma kararı
olarak değerlendirilmesi halinde ise henüz tamamlanmamış işleme karşı açılan
davanın vaktinden önce açılmış dava niteliğinde olacağı ve esasının bu davada
inceleme olanağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu sonuca göre İdare
Mahkemesince, uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, Bursa 2. İdare Mahkemesinin 9.9.2003 günlü, E:2003/86,
K:2003/1082 sayılı kararının BOZULMASINA, 16,09 YTL karar harcı ile fazladan
yatırılan 11,97 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı
geçen mahkemeye gönderilmesine 30.1.2007 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X) :
Temyiz edilen İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi
bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının
onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.
BŞ/ÖEK