Cafer
ERGEN
Giriş
26.9.2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun
184. maddesi ile imar kirliliğine neden olma suçu ilk kez ceza sistemine
girmiştir. Bugüne kadar ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapılar hakkında idari
para cezası, mühürleme ve yıkım gibi müeyyide bulunmakta idi. Bu müeyyidelerin
yetersiz kalması neticesinde daha etkin bir yol olarak hürriyeti bağlayıcı ceza
sistemi getirilmiştir. Üstelik kaçak yapıyı yapanın dışında bu işlerin
denetimini yapacak makamlara da cezai müeyyide öngörülmektedir.
Genel Açıklama
26.9.2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “İmar
kirliliğine neden olma” 184. maddesinde aşağıdaki hüküm
getirilmiştir.
1.
Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya
yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2.
Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan
şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi,
yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
3.
Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin
icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
4.
Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde
veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır.
5.
Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı
binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci
fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer,
mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.
6.
(Ek : 29/6/2005 – 5377/21 md.) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim
2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.”
184. maddenin gerekçesi ise şu şeklidedir:
Madde metninde imar XE “İmar" mevzuatında
belirlenen usul ve koşullara aykırı olarak inşa faaliyetinde bulunmak suç olarak
tanımlanmıştır.
Birinci fıkradaki suç, yapı XE “Yapı"
ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina XE “Bina" yapmak
veya yaptırmakla oluşur. Böylece, sadece binayı inşa eden yüklenici, taşeron,
usta veya kalfa değil; inşaatın sahibi de, bu suçtan dolayı fail olarak sorumlu
tutulacaktır. Ayrıca, bu tür inşa faaliyetlerine kontrol ve denetim hizmeti
veren teknik kişiler de bu suçtan dolayı fail sıfatıyla cezalandırılacaktır.
İkinci fıkrada; yapı XE “Yapı" ruhsatiyesi
olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya
telefon bağlantısı yapılması ya da bu hizmetlerden yararlanılmasına müsaade
edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.
Üçüncü fıkrada ise, yapı XE “Yapı" kullanma
izni XE “Yapı Kullanma İzni" alınmamış binalarda herhangi bir sınai
veya ticari faaliyetin icrasına müsaade edilmesi, ayrı bir suç oluşturmaktadır.
Dördüncü fıkrada bu madde hükümlerinin uygulanma alanı
ile ilgili sınırlama getirilmiştir. Bu madde hükümleri ancak belediye sınırları
içinde veya özel imar XE “İmar" rejimine tabi yerlerde
uygulanabilecektir. Örneğin organize sanayi bölgeleri, özel imar rejimine tabi
bölge niteliği taşımaktadır. Ancak, sınai ürünlerin üretiminin yapıldığı
tesisler açısından bu sınırlama kabul edilmemiştir. Bu bakımdan, köy sınırları
içinde inşa edilen, sınai ürünlerin üretiminin yapıldığı tesisler açısından da
bu madde hükümleri uygulanabilecektir.
Beşinci fıkrada, , ruhsatsız ya da ruhsata aykırı
olarak yapılan veya yaptırılan binanın imar planına ve ruhsatına uygun hale
getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası
açılmayacak, açılmış olan kamu davası düşecektir.Mahkum olunan ceza bütün
sonuçlarıyla ortadan kalkacaktır.
5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun “İmar XE “İmar" kirliliğine neden olma” başlığını taşıyan 184.
maddesinin birinci fıkrasında, yapı XE “Yapı" ruhsatı almadan bina XE “Bina"
yapan ve yaptıran kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verileceği
hükme bağlanmıştır. Bu cezalandırma şekli Türk Hukukunda yenidir. Bu suça kısaca
kaçak bina suçu XE “Kaçak Bina Suçu" diyebiliriz.
İnşaat Ruhsatı Alınmadan Veya Ruhsata Aykırı Olarak Bina
XE “Bina" Yapanların Durumu
Anılan maddenin birinci
fıkrasına göre, inşaat ruhsatı alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina
XE “Bina" yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılacaktır.
5237 sayılı Türk Ceza
Kanununda, suçun maddi unsuru kaçak “bina XE “Bina" ”dır. Bina XE “Bina"
ile mesken birbirinden farklıdır. Çadır mesken olduğu halde bina değildir.
Binanın betondan olması şart olmayıp ahşaptan da olabilir.
İmar XE “İmar" Kanununun tanımların yer aldığı 4.
maddesinde bina; XE “Bina" “kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve
insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme ve
dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan, hayvanların ve eşyaların
korunmasına yarayan yapı XE “Yapı" ” olarak tanımlanmaktadır.
Bu tanımdan, ahır veya depolar, antre depolar, evler,
apartmanlar, villalar, fabrikalar ruhsatsız veya ruhsat XE “Ruhsat" ve eklerine
aykırı ise kaçak yapı suçuna neden olan binayı oluşturur.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunda kaçak yapının
resmi veya özel bina olup olmama konusunda herhangi bir ayırım yapılmamıştır.
Kanunun cezalandırdığı husus kaçak
yapı XE “Kaçak Yapı" değil kaçak binadır. Kaçak yapı XE “Yapı" XE “Kaçak Yapı"
kaçak binadan çok daha geniş bir kavramdır. Her kaçak bina XE “Bina" aynı
zamanda kaçak yapıdır. Ancak her kaçak yapı bina değildir. Dolayısıyla her kaçak
yapının tespitinde bunlar hürriyeti bağlayıcı cezai müeyyideyi gerektirmez.
Örneğin, bahçe duvarı, havuz, su kuyusu, su kanalı, beton veya ahşap direk gibi
sabit tesisler yapı olmasına rağmen bina değildir. Mezkur yapılar kaçak bina
yapmak suçunu oluşturmayıp, İmar XE “İmar" Kanununun 32 ve 42. maddelerine göre
yıkım ve para cezası XE “Para Cezası" gerektirir. Eğer sabit tesis bina değil
kaçak yapı ise belediye ve mücavir alan XE “Mücavir Alan" sınırları içinde
belediye encümeni, anılan sınırlar dışında ise İl İdari Kurulları işlem yapmakla
yetkilidir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunda sadece kaçak bina XE “Bina" yapmak fiili
suç olmakla beraber kaçak binayı kullanma suç olarak sayılmamıştır. Kaçak binayı
yapan başka birine devretmişse ve kaçak binada kiracı oturuyorsa ceza, binayı
devir alan ya da kiracıya değil, sadece binayı yapana verilmelidir.
Teşebbüs hükümleri tatbik
edilirken öncelikle dikkat edilmesi gereken bir husus da bina XE “Bina" ile
yapı XE “Yapı" arasındaki farkın iltibasa mahal vermeyecek şekilde ortaya
çıkmasıdır. Mesela, fail Ankara İli Altındağ ilçesindeki gecekondu XE
“Gecekondu" mahallesinde hafriyat yaparken suçüstü yakalanıyor. Fail yerden bir
metre kadar derinliğe inmiş durumda olabilir. Kendisi, ben bina değil de havuz
veya kuyu yapacağım diye savunur ve hafriyatın şeklinden binaya ait olduğuna
dair net bir belirti yok ise, bu durumda kaçak yapı XE “Kaçak Yapı" olarak
değerlendirme yapılması gerekiyor. Sadece İmar XE “İmar" Kanunundaki
müeyyideler uygulanır.
İnşaat Ruhsatı Olmadan Başlatılan İnşaatların
Şantiyelerine Elektrik, Su Veya Telefon Bağlantısı Yapılmasına Müsaade Edilmesi
Türk Ceza
Kanunu’nun 184. maddesinin 2. fıkrasına göre, inşaat ruhsatı
olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya
telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, birinci fıkra hükmüne göre
yani bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu fıkrada belirtilen suçlar
elektrik, su veya telefon bağlantısını şantiyeye yapmak olarak belirtilmiş olup,
ayrıca “gibi” kelimesi kullanılmayarak tahdidi olarak belirtilmiş tadadi yani
misal kabilinden sayılmamıştır. Bundan dolayı jeotermal enerji suyunu, doğal
gazı, kablolu TV’yi, kanalizasyon bağlantısını yapmak ya da şantiyenin önünden
stabilize yol geçirmek suç değildir.
Kanunda kaçak bina XE “Bina" şantiyesine elektrik, su ve
telefon bağlantısına müsaade etmek suçtur. Yoksa mezkur hizmetleri götürmek veya
önünden geçirmekle suç oluşmaz. Yani suç olması için bu hizmetlerin bizzat kaçak
bina şantiyesine bağlanmasına müsaade edilmesi gerekmektedir.Kaçak olarak
yapılmış binaya elektrik, su ve telefon bağlantısı yapmaya müsaade etmek 184.
maddeye göre suç değildir. Yasak sadece kaçak inşaat için kurulan şantiyeler
için geçerlidir.
Yapı XE “Yapı" Kullanma İzni XE “Yapı Kullanma İzni"
Alınmamış Binalarda Sınai Faaliyete İzin Verenlerin Durumu
Türk Ceza Kanunu’nun 184. maddesinin 3. fıkrasına göre,
yapı XE “Yapı" kullanma izni XE “Yapı Kullanma İzni" alınmamış binalarda
herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Burada cezalandırılan husus, yetkili kişi tarafından
müsaadenin verilmesidir. Yetkili kişinin müsaade iznini vermeden önce araştırma
yapması gerekmektedir. Kaçak bina XE “Bina" suçu XE “Kaçak Bina Suçu" nun
oluşması için müsaade izninin verilmesi yeterlidir. Bizzat kullanılıp
kullanılmadığının tespiti önemli değildir. Kaçak inşaat yapan kişinin kullanma
imkanına sahip olması yeterlidir. Elektrik, su ve telefonun resmi makamlar
tarafından müsaade izni verilmesi şeklinde olabileceği gibi, özel şahıs, resmi
ve özel hukuk tüzel kişileri tarafından da bu suç işlenebilir. Bir kişinin kaçak
bina yapan şantiyeye evinden su ve elektrik bağlantısı yapması veya evinden
şantiyeye paralel telefon hattı bağlaması veya evindeki fazla telefonun birini
şantiyeye vermesi durumunda da suç oluşur.
Maddenin dördüncü fıkrasında, suçun yer itibariyle
sınırlandırılması söz konusudur. Ancak belediye sınırları içinde (mücavir alan
XE “Mücavir Alan" da, imar XE “İmar" planı XE “İmar Planı" ve mücavir saha
dışında kalan belediye sınırı içinde) ve özel imar rejimine tabi olan alanda
işlenmesi halinde suç sayılacaktır. Bu fıkraya göre kaçak bina suçu XE “Kaçak
Bina Suçu" nun köylerde işlenilmesi mümkün değildir. Uygulamada ise köylerde de
kaçak bina XE “Bina" yapılmaktadır. Ancak bu binalar için hürriyeti bağlayıcı
cezai müeyyide bulunmamaktadır. Bu kaçak binalar için 3194 sayılı İmar XE “İmar"
Kanununda yer alan yıkım ve para cezası XE “Para Cezası" müeyyideleri
mevcuttur. Sadece üçüncü fıkrada düzenlenen sınai faaliyetin icrasına izin verme
suçu belediye sınırları içinde veya dışında (köylerde) işlenebilir.
Beşinci fıkrada, ruhsatsız veya ruhsata aykırı binanın
sanık tarafından imar XE “İmar" planı XE “İmar Planı" na ve ruhsata uygun hale
getirme durumu düzenlenmiştir. Bu fıkrada sanık lehine bir düzenlemeden söz
etmek mümkündür. Bu fıkraya göre kaçak binanın imar planına ve ruhsatına uygun
hale getirilmesi durumunda, bir ve ikinci fıkra gereğince kamu davası açılamaz.
Ruhsata veya imar planına aykırı binanın tespiti halinde, idarece faile mezkur
binadaki aykırılığın giderilmesi için bir süre verilmesi ve bu süreden sonra
dava açılması için Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması
gerekir. Bazen imar planı değişebilir. Mesela bir bölgede üç katlı binalara izin
verildiği dönemlerde fail dört katlı bina XE “Bina" yapar ve bilahare imar
planı değişerek dört kata kadar müsaade olursa bu durumda fiil suç oluşmaktan
çıktığı için ceza davasının ortadan kaldırılması kararı verilmelidir.
Kaçak bina XE “Bina"
ile ilgili olarak ceza davası açıldıktan sonra kaçak bina imar XE “İmar" planı
XE “İmar Planı" na ve ruhsata uygun hale getirilirse kamu davası ortadan
kalkacaktır. Yine, Kaçak bina hüküm verildikten sonra imar planına ve ruhsata
uygun hale getirilirse ceza tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkacak ve
verilen mahkumiyet kararları uygulanmayacaktır.
Örneğin ruhsatsız olarak
yapılan binanın sadece imar planına ya da inşaat ruhsatına uygun hale
getirilmesi değil, yapının hem imar planına ve hem de inşaat ruhsatına uygun
hale getirilmesi gerekmektedir.
3194 sayılı İmar Kanunun
32. maddesinde ruhsatsız ve ruhsata aykırı yapılar hakkında mühürleme ve yıkım
müeyyideleri getirilmiş bulunmaktadır. Yine aynı Kanunun 42. maddesinde de idari
para cezası getirilmiştir. Ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapı yapılmaya
başlandıktan sonra ruhsatlı hale de getirilse imar para cezası
kesilebilmektedir. Ancak ruhsatlı hale gelen yapı için yıkım kararı verilmiş
olsa bile uygulanmayacaktır.
5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun “İmar XE “İmar" kirliliğine neden olma” başlığını taşıyan 184.
maddesinin amacı imar planına aykırı, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapı
yapılmasını önlemektir. Amaca böyle olduğu için kaçak yapının ruhsatlı hale
gelmesi halinde öngörülen cezaların uygulanmaması benimsenmiştir.
Türk Ceza Kanununun 184. maddesinde
Açısından Belediye Görevlilerinin Durumu
Türk Ceza Kanunu’nun 183. maddesinde yer alan suçlara
baktığımızda maddenin birinci fıkrasında kaçak inşaat yapan kişiler için
müeyyide getirilmiştir. Dolaysıyla birinci fıkra açısından belediye
görevlilerine herhangi bir ceza getirilmemiştir.
Türk Ceza Kanunu’nun 183. maddesinin ikinci fıkrasında ise
yapı XE “Yapı" ruhsatiyesine dayalı olarak yapılmış olsun veya olmasın, yapı
kullanma izni XE “Yapı Kullanma İzni" alınmamış binalara elektrik, su, telefon
veya gaz bağlantısı yapılması veya bu hizmetlerden yararlanılmasına müsaade
edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.
Bu fıkraya göre inşaat ruhsatı almadan yapılan inşaatın
şantiyesine su bağlantısı yapılmasına müsaade edilmesi suç olarak
düzenlenmiştir. Bu nedenle belirtilen inşaatlara su bağlanmasına izin veren kişi
bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilmesi istemi ile yargılanacaktır.
Burada, şu husus önemlidir. İnşaat ruhsatı alındıktan sonra ruhsata aykırı
inşaai faaliyet yapılması halinde bu inşaatın şantiyesine su bağlanmasına izin
veren kişi için müeyyide getirilmemiştir. Oysa birinci fıkrada yapı sahibi için
hem ruhsatsız yapı yapmayı hem de ruhsatlı inşaatta ruhsata aykırı yapı yapmayı
suç olarak gösterilmiştir.
Çünkü, 3194 sayılı İmar Kanununda yapı kullanma izni
alınmamış yapıların kullanılması mümkün değildir.
Yasa ve yönetmelikte tanımlanmamış olmakla birlikte, “Yapı
XE “Yapı" Kullanma İzni XE “Yapı Kullanma İzni" ”: yapıların, kanun, imar XE
“İmar" planı XE “İmar Planı" ve yönetmelik hükümleri ile; ruhsat XE “Ruhsat"
ve eklerine uygun olarak yapıldığını ve kullanılmasında fen ve sağlık
bakımlarından bir sakınca olmadığını gösteren ve sahibine fiilen kullanma ve
iskan etme yetki ve imkanı sağlayan resmi bir belgedir.
Yapılar için, kullanma izni alınması mecburiyeti, imar XE
“İmar" nizamı bakımından çok önemlidir. Yapılar için ruhsat XE “Ruhsat"
verilmesi kadar, inşaatların bu ruhsata uygun olarak yapılmasının temini de
gerekir. İşte, iskan ruhsatı (yapı XE “Yapı" kullanma izni XE “Yapı Kullanma
İzni" ) büyük ölçüde bunu sağlamaktadır. Kullanma izni vesilesiyle belediyenin
yaptığı kontrol, ruhsatiyenin gereken şekilde uygulanmasını sağlamaya
yaramaktadır.
Belediyeler veya valilikler, mal sahiplerinin yapı XE
“Yapı" kullanma izni XE “Yapı Kullanma İzni" verilmesine ilişkin başvurularını
en geç otuz gün içinde sonuçlandırmak zorundadır. Aksi halde bu sürenin sonunda
yapının tamamı için başvurulmuş ise tamamı için, biten kısımlar için başvurulmuş
ise bu kısımlar için yapı kullanma izni verilmiş kabul edilir.
Mal sahiplerinin yapı XE “Yapı" kullanma izni XE “Yapı
Kullanma İzni" başvurusunu yetkili olan idarelere yapması gerekir. Yetkili
olmayan idarelere yapılan başvurular üzerine otuz gün içinde cevap verilmemesi
halinde başvurulan kısımlar için yapı kullanma izni verilmiş kabul edilemez.
Yapı XE “Yapı" kullanma izni XE “Yapı Kullanma İzni" başvurusundan itibaren
otuz gün içinde cevap verilmemesi halinde başvurulan kısım için yapı kullanma
izni verilmiş sayılabilmesi için, o başvuru dilekçesinin usulüne uygun olması
gerekir. Başvuran kişinin mal sahibi veya yetkili kişi olması, yönetmelikte
belirtilen belgelerin dilekçeye eklenmesi ve yapının tamamlanmış kısımları için
başvurulmuş olması gerekir. Henüz tamamlanmamış inşaat için yapı kullanma izni
verilmesi başvurusunun cevapsız kalması halinde, bu durum, bitmeyen inşaat için
yapı kullanma izni verildiği anlamında sayılmamalıdır.
Dolaysıyla imar mevzuatına göre oturulacak duruma gelmeyen
yapıya elektrik, su, telefon veya gaz bağlantısı yapılması veya bu hizmetlerden
yararlanılmasına müsaade edilmesi suç olarak düzenlenmiştir.
Bu fıkrada, yapı XE “Yapı" ruhsatiyesine dayalı olarak
yapılmış olsun veya olmasın, yapı kullanma izni XE “Yapı Kullanma İzni"
alınmamış binalara hem elektrik, su, telefon veya gaz bağlantısı yapılmasını ve
hem de bu hizmetlerden yararlanılmasına müsaade edilmesini suç olarak
görmekteyiz. Böyle olunca da, yapı kullanma izni almamış yapılara suyu bağlayan
görevli de, buna izin veren makam da suç işlemiş olacaktır.
183. maddesinin 3. fıkrasına göre, yapı kullanma izni
alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki
yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ticari ve sınai faaliyet,
Türk Ticaret Kanunu'nda bir ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde
işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren muamele, fiil ve işler olarak
açıklanmıştır. (TTK MD3). Sınai faaliyete izin veren makam ya da kişi bundan
böyle izin verilecek binanın yapı kullanma izni belgesi alıp almadığını daha iyi
ve sıkı araştırması gerekmektedir. Bu nedenle belediyelerde en üst imza
yetkisine sahip belediye başkanlarının özellikle bu fıkra hükmüne dikkat
etmeleri gerekmektedir.
Ruhsatsız olarak yapılan
binanın imar planına ya da inşaat ruhsatına uygun hale getirilse bile, üçüncü
fıkra uyarınca verilen cezalar infaz edilecektir. Maddenin beşinci fıkrasını
yorumlayanlar sanki ruhsatsız yapıların ruhsatlı hale getirilmesi durumunda 184.
maddedeki tüm cezaların infaz edilmeyeceği yorumunu yapmakta ise de, bu gerçekçi
bir yorum değildir. Yapı kullanma izni almamış yapıda sınai faaliyete izin veren
makam kişi bunun cezasına katlanacaktır. Bu ceza ise iki yıldan beş yıla
kadardır ki en azı iki yıldır. Ancak infaz sistemi sebebiyle indirimler muhakkak
uygulanacaktır.