Karar Metni
Dava konusu nazım imar planına, davacılar tarafından
askı süresi içerisinde itirazda bulunulduğu anlaşıldığından, askı süresinin
son günü-
nü izleyen günden itibaren 60 gün içinde cevap
verilmemek suretiyle i-
tirazların reddedilmiş sayılması sonucunda bu tarihi
izleyen günden i-
tibaren 60 gün içerisinde dava açılması gerekirken, bu
süre geçtikten
sonra itirazların reddedilmesi yolundaki belediye
meclisi kararının
tebliği üzerine açılan davanın süresinde bulunmadığı
hk.[171]
Dava, ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin 1/5000
ölçekli nazım
imar planının iptali istemiyle açılmış; İdare
Mahkemesince, dosyanın
incelenmesinden,imar planının hangi tarihte askıda
kaldığı belli olma-
makla birlikte davacıların 21.6.1995, 23.6.1995 ve
28,6,1995 günlü i-
tirazlarının bulunduğu, bu itirazların 16.11.1995 günlü
büyükşehir be-
lediye meclisi kararı ile reddedildiği anlaşıldığından,
son başvuru
tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde
davalı idarece ya-
nıt verilmemesi üzerine, bu tarihi izleyen günden
itibaren 60 gün içe-
risinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten
sonra idarenin
cevabı üzerine 6.2.1997 tarihinde açılan davanın
süresinde bulunmadığı
gerekçesiyle 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddesi
uyarınca reddine karar
verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz
edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava Açma
Süresi"
başlıklı 7. maddesinde dava açma süresinin özel
kanunlarında ayrı süre
gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve İdare
Mahkemelerinde altmış gün
olduğu; İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava
süresinin, ilan ta-
rihini izleyen günden itibaren başlayacağı; yine aynı
Yasanın "Üst Ma-
kamlara Başvurma" başlıklı 11. maddesinde, ilgililer
tarafından idari
dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri
alınması, değiş-
tirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst
makamdan, üst makam
yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma
süresi içinde iste-
nebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari
dava açma süre-
sini durduracağı, Altmış gün içinde bir cevap
verilmezse isteğin red-
dedilmiş sayılacağı kurala bağlanmıştır.
Özel Kanun olan 3194 sayılı İmar Kanununun, "Planların
hazır-
lanması ve yürürlüğe konulması" başlıklı 8. maddesinin
(b) bendinde i-
se, "İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar
Planından meyda-
na gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan
kararlarına uy-
gunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan
yerlerin nazım ve
uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır
veya yaptırılır.
Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu
planlar onay tari-
hinden itibaren belediye başkanlığınca tesbit edilen
ilan yerlerinde
bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi
içinde planlara i-
tiraz edilebilir. Belediye Başkanlığınca belediye
meclisine gönderilen
itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde
incelenerek
kesin karara bağlar" kuralı yer almaktadır.
Anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, imar
planla-
rına karşı, 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında
başvuru için,
özel bir Kanun olan 3194 sayılı Yasanın 8/b maddesi ile
özel bir iti-
raz süresi getirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum
karşısında, imar
planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577
sayılı Yasanın 11.
maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu
başvuruya idari dava
açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihini
izleyen günden
itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin
reddedilmiş sayılma-
sı halinde, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma
süresi içinde ve-
ya son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün
içinde cevap ve-
rilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap
tarihini izle-
yen günden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde
idari dava açı-
labileceği sonucuna varılmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, dava
konusu
17.4.1995 onay tarihli nazım imar planının
5.6.1995-5.7.1995 tarihleri
arasında ilan edildiği, davacıların da askı süresi
içerisinde
21.6.1995, 23.6.1995 ve 28.6.1995 tarihlerinde itirazda
bulundukları
anlaşıldığından, askı süresinin son gününü izleyen
günden itibaren 60
gün içinde cevap verilmemek suretiyle itirazların
reddedilmiş sayılma-
sı sonucunda bu tarihi izleyen günden itibaren 60 gün
içerisinde dava
açılması gerekirken, bu süre geçtikten sonra
itirazların reddedilmesi
yolundaki 6.9.1996 günlü, 889 sayılı belediye meclisi
kararının tebli-
ği üzerine 6.2.1997 tarihinde açılan davanın süresinde
bulunmaması ne-
deniyle, davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki
idare mahkemesi
kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu ... İdare
Mahkemesinin ...
günlü, 1997/583 sayılı kararının yukarıda belirtilen
gerekçe ile ONAN-
MASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine
karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:99) (MT/NÇ)
Karar Metni
Askı süresi içerisinde parselasyon işlemine yapılan
itirazın, askı sü-
resinin son gününü izleyen günden itibaren 60 gün
içinde cevap veril-
memek suretiyle reddedilmesi üzerine, takip eden 60
günlük süre içinde
parselasyon işlemine karşı dava açılması gerektiği, bu
süreler geçtik-
ten sonra davalı idareye yapılan başvuruların reddine
ilişkin işlemle-
rin dava açma süresini yeniden başlatmayacağı hk.[172]
Ankara 4.İdare Mahkemesinin 1996/1522 sayılı kararının
usul ve yasaya
aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Dava, davacıya ait ... parsel sayılı taşınmazı da
kapsayan par-
selasyon işlemi ile parselasyon işlemine yapılan
itirazın reddine i-
lişkin ... günlü, ... sayılı işlemin iptali istemiyle
açılmış, idare
Mahkemesince; parselasyon işlemlerinin davalı belediye
encümenince ...
tarihinde onaylandığı, ... tarihleri arasında askıya
çıkarılarak, il-
gililere ilanen tebliğ edildiği, parselasyon
işlemlerine karşı askı
süresinin son gününden itibaren 60 gün içinde dava
açılması gerekir-
ken, bu süre geçirildikten sonra açılan davada
süreaşımı bulunduğu ge-
rekçesiyle, davanın 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddi
uyarınca reddine
karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava Açma
Süresi"
başlıklı 7.maddesinde dava açma süresinin özel
kanunlarında ayrı süre
gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve İdare
Mahkemelerinde altmış gün
olduğu; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava
süresinin, ilan ta-
rihini izleyen günden itibaren başlayacağı; yine aynı
Yasanın "Üst ma-
kamlara Başvurma" başlıklı 11.maddesinde, ilgililer
tarafından idari
dava açılmadan önce,idari işlemin kaldırılması,geri
alınması, değişti-
rimesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan,
üst makam yoksa
işlemi yapmış olan makamdan, dava açma süresi içinde
istenebileceği,
bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma
süresini durdura-
cağı, 60 gün içinde bir cevap verilmezse isteğin
reddedilmiş sayılaca-
ğı kurala bağlanmıştır.
Özel Kanun olan 3194 sayılı İmar Kanununun, "Planların
Hazır-
lanması ve Yürürlüğe Konulması" başlıklı 8.maddesinin
(b) bendinde i-
se, "imar planları; nazım imar planı ve uygulama imar
planından meyda-
na gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan
kararlarına uy-
gunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan
yerlerin nazım ve
uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır
veya yaptırılır.
Belediye Meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu
planlar onay tari-
hinden itibaren belediye başkanlığınca tesbit edilen
ilan yerlerinde
bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi
içinde planlara i-
tiraz edebilir. Belediye başkanlığınca belediye
meclisine gönderilen
itirazlar ve planları belediye meclisi 15 gün içinde
inceleyerek kesin
karara bağlar" hükmü yer almaktadır.
Anılan Yasanın 19.maddesinin 1.fıkrasında imar
planlarına göre
parselasyon planlarının yapılıp, belediye ve mücavir
alan içinde bele-
diye encümeni, dışında ise il idare kurulunun onayından
sonra yürürlü-
ğe gireceği, bu planların bir ay müddetle ilgili
idarede asılacağı,
ayrıca mutat vasıtalarla duyurulacağı, bu sürenin
sonunda planın ke-
sinleşeceği, tashih edilecek planlar hakkında da bu
hükmün uygulanaca-
ğı hükmüne yer verilmiştir.
Anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden,
parselasyon
işlemlerine karşı, 2577 sayılı Yasanın 11.maddesi
kapsamında başvuru
için, özel bir kanun olan 3194 sayılı Yasanın 8/b
maddesi ile özel bir
itiraz süresi getirildiği anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında, parselasyon işlemlerine karşı, bir
aylık
askı süresi içinde 2577 sayılı Yasanın 11.maddesi
kapsamında başvuruda
bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin
başlangıç tarihi
olan son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün
içinde cevap ve-
rilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu
tarihi takip eden
60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan
tarihini izleyen gün-
den itibaren 60 gün içinde cevap verilmek suretiyle
isteğin reddedil-
mesi halinde bu cevap tarihini izleyen günden itibaren
60 günlük dava
açma süresi içinde idari dava açabileceği sonucuna
varılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda ise, parselasyon işleminin ...
tari-
hinde bir aylık süre ile askıya çıkarıldığı, davacının
askı süresinin
son günü ... tarihinde parselasyon işlemine itiraz
ettiği, bu başvuru-
ya 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin
reddedildiği, davacının
... gününde yaptığı müracaatın davalı idarece ... günlü
yazı ile red-
dedildiği, ... tarihinde de davanın açıldığı
anlaşılmaktadır. Oysa bir
aylık askı süresi içinde parselasyon işlemine yapılan
itirazın, askı
süresinin son gününü izleyen günden itibaren 60 gün
içinde cevap ve-
rilmemek suretiyle reddedilmesi sözkonusu olduğundan,
takip eden 60
günlük süre içinde açılması gereken davanın bu süreler
geçirildikten
sonra ... tarihinde açılması nedeniyle davada süreaşımı
bulunduğundan
sonuç itibariyle mahkeme kararında isabetsizlik
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu Ankara 4.İdare
Mahkemesinin
... günlü, 1996/1522 sayılı kararının yukarıda
belirtilen gerekçeyle
ONANMASINA, karar verildi. (MT/ES)
(DAN-DER; SAYI:97)
Karar Metni
Yatağan Termik Santralının yeniden faaliyete
başlamasının, valilikçe
santralin elektrik üretiminin hava kirliliği nedeniyle
durdurulması
yolundaki işleme bağlı olarak tesis edilen yeni bir
işlem mahiyetinde
idari davaya konu olabilecek ve yürütülmesi zorunlu bir
idari işlem
olduğu hk.[173]
Dava, Yatağan Termik Santralinin yeniden faaliyete
başlamasına ilişkin
idari işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare
Mahkemesince; 2577 sayı-
lı Kanunun 2 ve 10.maddeleri uyarınca, davacıların
Yatağan Termik
Santralinin faaliyete başladığına ilişkin gazete
haberleri üzerine i-
dareye başvurarak faaliyetin durdurulması yolunda bir
işlem tesis et-
tirmeden dava açtıklarının anlaşıldığı, bu durumda
idari işlem veya
eylem tesisi şeklinde yargı kararı verilemeyeceği
ayrıca ortada kesin
ve yürütülmesi zorunlu bir işlem bulunmadığı
gerekçeleriyle davanın
2577 sayılı Kanunun 15.maddesinin 1/b bendi uyarınca
reddine karar ve-
rilmiş, bu karar davacılar tarafından temyiz
edilmiştir.
20.1.1993 tarihinde Yatağan Sağlık Müdürlüğünce yapılan
ölçümlemede
havadaki kükürtdioksit ve partıkül miktarnın ilçedeki
hava kirliliği-
nin özellikle kükürtdioksitin hava sınırlarının üzerine
çıkarak tehli-
keli boyutlara ulaştığının tespit edilmesi üzerine
Muğla Valiliğince
Yatağan termik santralinin faaliyetine ara verildiği,
daha sonra
10.3.1993 tarihinde faaliyetin tekrar başlamasının
anılan valilikçe
uygun görüldüğü dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Dava Açma
Süresi başlıklı
7.maddesinin 1.fıkrasında "Dava açma süresi, özel
kanunlarda ayrı süre
gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve İdare
Mahkemelerinde altmış ve
Vergi Mahkemelerinde otuz gündür." hükmüne yer
verilmiştir.
Sözü edilen santralin elektrik üretiminin valilikçe
hava kirliliği ne-
deniyle durdurulması, Danıştay'ın yerleşik
içtihatlarına ve idare hu-
kuku ilkelerine göre bir idari işlem olduğu ve idari
işlemin bütün un-
surlarını taşıdığı gibi daha sonra bu idari işlemin
geri alınarak faa-
liyete devam edilmesi de davalı idarece ilk işleme
bağlı olarak tesis
edilen yeni bir işlem mahiyetinde olduğundan
uyuşmazlıkta idari davaya
konu olabilecek ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem
bulunmaktadır.
İdare tarafından faaliyetin devamına yönelik olarak
tesis edilen idari
işleme karşı tebliğ veya ıttıla tarihinden itibaren
altmış gün içinde
dava açabilme olanağı yukarıda anılan yasa ile
ilgililere tanınmış bir
haktır.
Davacılar da sözü edilen işlemi basın yoluyla
öğrendikleri 10.3.1993
tarihini izleyen altmış gün içinde bu davayı açmış
olduklarından 2577
sayılı Yasanın 10.maddesi uyarınca idareye başvurarak
bir işlem tesis
ettirilmesi suretiyle dava açılması gerekeceği
yolundaki idari mahke-
mesi kararında bu nedenle yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Aydın İdare Mahkemesinin 18.3.1993
günlü,
1993/245 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.
Karar Metni
Parselasyon işlemleri bizzat muhatabına tebliği gerekli
subjektif ve
kişisel işlemler olduğundan, parselasyon işlemi
sonucunda verilen yeni
parsellerin tapularının düzenlenme tarihinin işlemi
öğrenme tarihi ola
rak alınması suretiyle davanın süre aşımı nedeniyle
reddedilmesinde
isabet görülmediği hk.[174]
Dava, Bornava, Naldöken Köyünde, 3194 sayılı Yasanın
18.maddesi uyarın
ca yapılan ve 4.5.1990 günlü, 580 sayılı Belediye
Encümeni kararı ile
kabul edilen düzenlemenin davacıya ait taşınmaza
ilişkin kısmının ipta
li istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, davacının,
parselasyon planı
sonucu oluşan parsellerden kendisine tahsis edilen
taşınmazın tapusunu
aldığı 20.8.1990 tarihinde parselasyon işlemini
öğrendiği, öğrenme ta-
rihinden itibaren 60 günlük süre içinde, en geç
19.10.1990 gününde
açılması gerekirken 22.5.1991 gününde dava açıldığı
gerekçesi ile dava
nın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, bu
karar davacı veki-
li tarafından temyiz edilmiştir.
T.C. Anayasasının 126.maddesinde, idari işlemlere karşı
açılacak dava-
larda sürenin yazılı bildirim tarihinden başlayacağı
kurala bağlanmış,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
7.maddesinin 2.fıkrasında
da Anayasa kuralına paralel bir düzenleme getirilerek
idari uyuşmazlık
larda dava açma süresinin yazıyı bildirimin yapıldığı
günden başlayaca
ğı belirtilmiş, 7201 sayılı Tebligat Kanununa ilişkin
Tebligat Tüzüğü-
nün 51.maddesinde ise tebliğin muhatap muttali olmuş
ise geçerli olaca
ğı, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi
sayılacağı ve muhata-
bın tebliğe muttali olduğunun ve bunun tarihin iddia ve
ispatına cevaz
bulunmadığı öngörülmüştür.
Nitekim Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun
parselasyon planla-
rına karşı acılacak davalara ilişkin 12.2.1970 günlü,
1970/1 sayılı İç
tihadı Birleştirme Kararında da Anayasanın idarenin
işlemlerinden dola
yı açılacak davalarda süre aşımının yazılı bildirim
tarihinden başlaya
cağı hükmü karşısında ilan tarihini dava açma süresine
başlangıç kabul
etmenin imkansız olduğu, zira Anayasanın temel hukuk
kuralları dışında
bir konuyu ayrıntılarıyla düzenlemesi ve bu hükmün daha
önceki Kanun-
larda bulunup aynı konuyu düzenleyen hükümlere aykırı
olması halinde
konuyu yeniden düzenleyen Anayasa hükmünün
uygulanmasının tabii olduğu
hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesi
uyarınca parse-
lasyon planlarında ve dağıtım cetvellerinde
kapsadıkları alan içindeki
her taşınmaz mala karşılık sahiplerine verilecek
bağımsız veya şuyulu
imar parsellerinin parsel büyüklükleri, hisse miktarı,
parsellerin ko-
numu gibi parsellerin parsel büyüklükleri, hisse
miktarı, parsellerin
konumu gibi hususlar ayrı ayrı gösterildiğinden bu
planların düzenleme
ye tabi tuttukları taşınmaz sahipleri için subjektif ve
kişisel işlem-
ler oldukları kuşkusuzdur. Ayrıca, 2981 sayılı Yasanın
10/c maddesi
uyarınca yapılan parselasyon planlarında da buna
paralel kurallar yer
almış bulunmaktadır. Bu itibarla idarenin böyle bir
işlemi bizzat dava
cıya ve 7201 sayılı Yasanın ilgili hükümleri uyarınca
tebliğ etmesi ge
rekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; dava konusu işlemin
ilanen tebliği yo
luna başvurulmadan önce davacının adresine tebligat
yapılamadığına
ilişkin bir belge veya bilgi bulunmadığı gibi
parselasyon işlemi sonu-
cunda tahsis edilen yeni parsellerin tapularının
düzenlenmesi tarihin-
de işlemin davacı tarafından öğrenildiğini kanıtlayan
bilgi ve belge-
nin de bulunmadığı, bu hususun İdare Mahkemesince de
araştırılmadığı,
davacının ise işlemin 10.4.1991 gününde öğrendiğinden
bahisle,
22.5.1991 gününde bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında, parselasyon işlemi sonucunda
verilen yeni parsel-
lerin tapularının düzenlenme tarihinin, işlemi öğrenme
tarihi olarak
alınması suretiyle, davanın süre aşımı nedeniyle
reddedilmesine iliş-
kin İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu İdare Mahkemesi
kararının bozulması
na karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:90) ŞT/NÇ
Karar Metni
Kamulaştırma işleminin ve dayanağı olan imar planının
iptali istemiyle açılan dava devam ederken kamulaştırmadan davalı idarece
vazgeçilmesi halinde imar planına yönelik olan isteminde bu nedenle
incelenemeyeceği hk.[175]
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54.
maddesinin 1.
fıkrasının C bendine göre karar düzeltme istemi yerinde
görüldüğünden
Dairemizin 11.10.1993 günlü, 4018 sayılı kararı
kaldırılarak işin esa-
sı incelendi.
Dava, davacıların ... hissesine maliki oldukları ve
ayrıca da-
vacılardan Osman Kavran'ın 375/512 hissesinin intifa
hakkına sahip ol-
duğu ... mevkiinde bulunan ... sayılı 15338 m2 alanlı
taşınmazın kamu-
laştırılmasına ilişkin ... Büyükşehir Belediye
Encümeninin 18.6.1991
günlü, 14-8 sayılı kararının ve bunun dayanağı olan
1/5000 ölçekli
28.11.1988 tarihinde onaylanan nazım imar planının
iptali istemiyle
açılmış, İdare Mahkemesince, mahallinde yaptırılan
keşif ve bilirkişi
incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyadaki bilgi
ve belgelerin
birlikte değerlendirilmesinden taşınmazın 1/5000
ölçekli nazım imar
planında şehir parkı olarak ayrılmasında şehircilik
ilkelerine, plan-
lama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığının
anlaşıldığı,
buna dayalı olarak yapılan kamulaştırma işleminde de
hukuka uyarlılık-
tan söz edilemiyeceği gerekçesiyle dava konusu
işlemlerin iptaline ka-
rar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz
edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davanın ... mevkiinde bulunan
sayılı
taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin İstanbul
Büyükşehir Belediye En-
cümeninin 18.6.1991 günlü, 14-8 sayılı kararının ve
bunun dayanağı o-
lan 1/5000 ölçekli 28.11.1988 tarihinde onaylanan nazım
imar planının
iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacılar vekili tarafından ... Büyükşehir
Belediyesince kamu-
laştırmadan vazgeçildiğinin iddia edilmesi üzerine
Dairemizin
13.4.1994 günlü ara kararı ile davalı idareden
kamulaştırmadan vazge-
çilip vazgeçilmediği sorulmuş, ara kararımıza verilen
cevapta 6.7.1993
günlü, 17 sayılı encümen kararı ile kamulaştırmadan
vazgeçildiği bil-
dirilmiş bulunmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7.
maddesinin 1.
fıkrasında; "Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı
süre gösterilme-
meyen hallerde Danıştay'da ve İdare Mahkemelerinde
altmış ve vergi
mahkemelerinde otuz gün" olduğu, 4. fıkrasında da
"ilanı gereken dü-
zenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen
günden itiba-
ren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulaması üzerine
ilgililer, düzenle-
yici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi
aleyhine birden dava
açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması
bu düzenlemeye
dayalı işlemin iptaline engel olmaz" hükümleri yer
almaktadır.
Davacılar tarafından kamulaştırma işlemi ile bunun
dayanağı o-
lan 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istenmiş
ise de; genel
düzenleyici nitelikte olan ve kamulaştırma işleminin
dayanağını oluş-
turan imar planına karşı uygulama işlemi olan
kamulaştırma işlemi ne-
deniyle uyuşmazlık yaratıldığı ancak davalı idare
tarafından kamulaş-
tırma işleminden vazgeçildiği bildirildiğinden imar
planının iptaline
ilişkin istemin bu aşamada incelenemiyeceği açıktır.
Yukarıda açıklandığı üzere davalı idare tarafından
6.7.1993
günlü, 17 sayılı encümen kararıyla kamulaştırmadan
vazgeçildiği anla-
şıldığından kamulaştırmaya yönelik olarak açılan dava
da bu husus göz-
önünde bulundurularak bir karar verileceği tabiidir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 2. İdare Mahkemesinin
5.5.1993
günlü, 1993/527 sayılı kararının yukarıda belirtilen
hususlarda gözö-
nünde tutularak yeniden bir karar verilmek üzere
bozulmasına karar ve-
rildi. (MT/NÇ)
Karar Metni
İmar planlarına karşı dava açma süresinin son ilan
tarihini izleyen
günden itibaren 60 gün olduğu, askı süresi içinde
itiraz yoluna gidil-
mesi halinde ise son ilan tarihini izleyen günden
itibaren 60 gün için
de cevap verilmez ise, sonraki 60 gün içinde, bu süre
içinde cevap ve-
rilir ise bu tarihten itibaren 60 gün içinde dava
açılması gerektiği
hk.[176]
Dava, İstanbul, Pendik, Tuzla'da, imarın 3/1 pafta, 470
parsel sayısın
da kayıtlı taşınmazın bulunduğu yörede 1/1000 ölçekli
uygulama imar
planında değişiklik yapılarak onanmasına ilişkin
30.1.1991 günlü bele-
diye meclisi kararının ve bu plana yapılan itirazın
reddi yolundaki
8.11.1991 günlü, 1058 sayılı belediye meclisi kararının
davacıya ait
taşınmaza ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmış,
İdare Mahkemesin-
ce, taşınmazda yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi
üzerine düzen-
lenen rapor ve dava dosyasının incelenmesi sonucunda,
davacıya ait ta-
şınmazın dere kenarında bulunduğu ve dere koruma bandı
ile tüm yerle-
şim alanları arasında, derenin her iki tarafından 7
m.lik yaya yolu ge
çirildiği, bu durumun plan bütünlüğü ve uyğulamada
yerleşim alanları-
nın dere koruma bandına tecavüzünün önlenmesi açısından
uygun olduğu
gerekçesi ile davanın parselden 7 m.lik yaya yolu
geçirilmesine iliş-
kin kısmının reddine, plan notlarının 2.maddesi
uyarınca brüt parsel
alanı üzerinden inşaat alanı verilmesi gerekirken net
parsel alanı üze
rinden inşaat alanı verilmesinin mevzuata aykırı olduğu
gerekçesi ile
dava konusu işlemin net alan üzerinden yapılaşmaya izin
verilmesine
ilişkin kısmının iptaline karar verilmiş, kararın
iptale ilişkin kısmı
davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
tarafından temyiz edil-
miştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava Açma
Süresi" başlık-
lı 7.maddesinde dava açma süresinin özel kanunlarında
ayrı süre göste-
rilmeyen hallerde Danştayda ve İdare Mahkemelerinde
altmış gün olduğu;
ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin,
ilan tarihini iz-
leyen günden itibaren başlayacağı; yine aynı Yasanın
"Üst Makamlara
Başvurma" başlıklı 11.maddesinde, ilgililer tarafından
idari dava açıl
madan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması,
değiştirilmesi
veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst
makam yoksa işlemi
yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde
istenebileceği, bu
başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma
süresini durduraca-
ğı, Altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin
reddedilmiş sayıla-
cağı kurala bağlanmıştır.
Özel Kanun olan 3194 sayılı İmar Kanununun, "Planların
hazırlanması ve
yürürlüğe konulması" başlıklı 8.maddesinin (b) bendinde
ise, "İmar
Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından
meydana gelir.
Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına
uygunluğu sağ-
lanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım
ve uygulama
imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya
yaptırılır. Belediye
Meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay
tarihinden iti
baren belediye başkanlığınca tesbit edilen ilan
yerlerinde bir ay süre
ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara
itiraz edilebi-
lir. Belediye Başkanlığınca belediye meclisine
gönderilen itirazlar ve
planları belediye meclisi onbeş gün içinde incelenerek
kesin karara
bağlar" kuralı yer almaktadır.
Anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, imar
planlarına kar-
şı,2577 sayılı Yasanın 11.maddesi kapsamında başvuru
için, özel bir ka
nun olan 3194 sayılı Yasanın 8/b maddesi ile özel bir
itiraz süresi ge
tirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, imar
planlarına karşı,
bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Yasanın
11.maddesi kapsamında
başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma
süresinin başlan
gıç tarihi olan son ilan tarihini izleyen günden
itibaren 60 gün için-
de cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması
halinde, bu tarihi
takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son
ilan tarihini iz
leyen günden itibaren 60 gün içinde cevap verilmek
suretiyle isteğin
reddedilmesi halinde bu cevap tarihini izleyen günden
itibaren 60 gün-
lük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği
sonucuna varılmak
tadır.
Uyuşmazlık konusu olayda ise, davacının, dava
dilekçesinde 1/1000 öl-
çekli Uygulama İmar Planının 1.4.1991 ile 2.5.1991
tarihleri arasında
askıda kaldığını, 2.5.1991 tarihinde plana itiraz
ettiğini beyan etti-
ği, davayı ise, itirazının 8.11.1991 günlü, 1058 sayılı
İstanbul Büyük
şehir Belediye Meclisi kararı ile reddedildiğinin
14.11.1992 günlü,
2117 sayılı davalı idare yazısı ile tebliğ edildiğini
belirterek 13.3.
1992 tarihinde açtığı anlaşıldığından, oysa bir aylık
askı süresi için
de yapılan plana itirazın, askı süresinin son gününü
izleyen günden
itibaren 60 gün içinde cevap verilmemek suretiyle
reddedilmesi sözkonu
su olduğundan, takip eden 60 günlük süre içinde
açılması gereken dava-
nın bu süre geçirildikten çok sonra açılması nedeniyle
incelenme olana
ğı bulunmadığından, İdare Mahkemesince bu husus
incelenmeksizin işin
esasına geçilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 3.İdare Mahkemesinin
15.6.1993 günlü,
1993/730 sayılı kararının iptale ilişkin kısmının
bozulmasına karar ve
rildi.
Karar Metni
Asliye Hukuk Mahkemesine dava süresi içinde verilen
dava dilekçesinin idare mahkemesine ulaşmamasının davanın süreden reddinie
gerektirmediği hk.[177]
Dava, taşınmazıda kapsayan alanda yapılan arsa
düzenlemesine ilişkin
belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış,
İdare Mahkeme-
since; 2577 sayılı Yasanın 7.maddesinde, dava açma
süresinin özel ka-
nunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde İdare
Mahkemesinde altmış
gün olduğunun, yine aynı Yasanın 6/1.maddesinde ise,
idare mahkemesi
başkanlıklarına veya 4.maddede yazılı yerlere verilen
dilekçelerin
harç ve posta ücretleri alındıktan sonra deftere derhal
kayıtları ya-
pılarak kayıt tarih ve sayısının dilekçenin üzerine
yazılacağı, dava-
nın bu kaydın yapıldığı tarihte açılmış sayılacağı
hükümlerine yer ve-
rildiği, uyuşmazlık konusuu işlemin davacıya 16.7.1992
gününde tebliğ
edildiği, bu işlemin iptali istemiyle (60) günlük dava
açma süresi ge-
çirildikten sonra 16.3.1993 gününde dava açıldığı,
diğer taraftan, da-
vacı vekilince 30.7.1992 gününde Asliye Hukuk
Mahkemesine verilen di-
lekçe ile dava açıldığı iddia edilmekle ise de, anılan
dilekçee mahke-
melerine gelmediğinden bu tarihte dava açıldığının
kabulüne olanak bu-
lunmadığı gerekçesiyle davanın 2577 sayılı Yasanın
15/1-b maddesi uya-
rınca süre aşımı yönünden reddine karar verilmiş, bu
karar davacı ve-
kili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı 16.7.1992 gününde
kendisine tebliğ
edilen işleme karşı 30.7.1992 günlü dava dilekçesini
İdare Mahkemesine
gönderilmek üzere Asliye Hukuk Mahkemesine verdiğini,
ancak, kendi in-
siyatifi dışında postadaki aksaklık yüzünden
dilekçesinin idare mahke-
mesine ulaşmadığını iddia ettiği ve dava dilekçesine
ekli olarak Harç
Pulu Yevmiye Defteri ile yine Asliye Hukuk Mahkemesinin
Muhabere Def-
terinin ilgili sayfalarının fotokobilerini sunduğu
anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, idare mahkemesince davacı tarafından
sunulmuş olan Asliye
Hukuk Mahkemesi defter kayıtlarındaki bilgiler ile
davacı iddialarının
yerinde olup olmadığı araştırılarak yeniden karar
verilmesi gerekti-
ğinden davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki
kararda isabet gö-
rülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu İzmir 2.İdare
Mahkemesinin,
22.6.1993 günlü 1993/550 sayılı kararının bozulmasına
karar verildi.
Karar Metni
İmar durumunun istenilmesine ilişkin işleme karşı
verilen cevap imar
planının bir uygulaması olduğundan bu cevaptan itibaren
60 gün içeri-
sinde plana karşı dava açılabileceği hk.[178]
Dava, taşınmazların konut alanından çıkartılıp semt
pazar yeri olarak
belirlenmesine ilişkin imar planı değişikliğinin iptali
istemiyle açıl
mış, İdare Mahkemesince, dava konusu imar planı
değişikliğinin
4.6.1990 günlü belediye meclisi kararı ile yapıldığı,
15.6.1990 -
15.7.1990 tarihleri arasında belediyede askıya
çıkarıldığı, ayrıca be-
lediye hoparlörü ile 18.6.1990, 25.6.1990 ve 23.7.1990
günlerinde gün-
de üçer defa anons edildiği, davacının yasal süre
içinde plan tadila-
tına itiraz etmediği, davacının itiraz ve dava açma
süreleri geçtikten
sonra 10.12.1991 tarihinde imar durumu belgesi almak
üzere belediyeye
başvurduğu, belediyece kendisine verilen 6.1.1992 günlü
yanıttı taşın-
mazın semt pazar yeri olarak ayrıldığı ve kamulaştırma
çalışmalarına
başlandığını bildirmesi üzerine plan tadilatından
haberdar olması üze-
rine davayı açtığı, ilanı gerektiren işlemlerden olan
imar planı deği-
şikliğine karşı dava açma süresi 16.7.1990 başlandığı
halde davacı ta-
rafından 29.1.1992 tarihinde açılan davada süre aşımı
bulunduğu gerek-
çesiyle süre yönünden reddedilmiş, karar davacı vekili
tarafında tem-
yiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacıya ait taşınmazın
bulunduğu yerin
4.6.1990 tarihli belediye meclisi kararı ile semt
pazarı yeri olarak
ayrıldığı, davacının 10.12.1991 günlü başvurusu ile
inşaat izni için
parselle ilgili imar durumu istediği bunun üzerine
kendisine imar duru
mu ile birlikte taşınmazın imar planında semt pazar
yeri olarak ayrıl-
dığı ve kamulaştırma işlemlerine başlandığının 6.1.1992
günlü yazı ile
bildirildiği, davanın da 17.1.1992 tarihinde imar planı
değişikliği iş
leminin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
7.maddesinin 4.fıkrası,
ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava açma
süresinin ilan tarihini
izleyen günden itibaren başlayacağını, ancak bu
işlemlerin uygulaması
üzerine ilgililerin düzenleyici işlemin veya uygulama
işlemi yada her
ikisi aleyhine birden dava açılabileceğini hükme
bağlamıştır.
Diğer taraftan 3194 sayılı Yasanın 22.maddesi ile yapı
ruhsatı almak
için yasanın verilmesini zorunlu kıldığı belgeler
üzerine yapı yapıl-
mak istenilen taşınmazın imar planında gösterilen
tahsis şekli, yapı
nizamı, binanın niteliği, kat adedi gibi bilgiler
olmaksızın düzenleme
yeceğine göre başvuru üzerine idarece verilen imar
durumu belgesinin
düzenleyici işlem olan imar planının uygulanması
niteliğinde olduğunu
kabul etmek zorunludur.
Bu durumda, belediyece başvuru üzerine verilen imar
durumu belgesi ne-
deniyle altmış günlük dava açma süresi içerisinde
işlemin dayanağını
oluşturan imar planı değişikliği işlemine karşı açılan
davanın sözü
edilen yasal düzenlemeler nedeniyle esasının
incelenmesi gerekirken
planın ilanından itibaren yasal süresi içinde dava
açılmadığından ba-
hisle davanın süre aşımından reddinde hukuka uyarlık
bulunmadığından
aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında isabet
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Aydın İdare Mahkemesinin
17.11.1992 günlü,
1992/1210 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.
ŞT/SE
Karar Metni
Özel kanunlarda belirtilen dava açma süresinin bitimi
çalışmaya ara
verme zamanına rastlarsa bu sürenin uzayacağı hk.[179]
Dava, taşınmaz üzerinde bulunan tesislerin kıyıyı
kapattığı gerekçesiy
le, 3621 sayılı Kıyı Kanunu gereğince para cezası
verilmesine ilişkin
belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış,
İdare Mahkemesin
ce; dava konusu işlemin, davacıya 17.7.1992 gününde
tebliğ edildiği,
3621 sayılı Yasanın 15.maddesi gereği en geç 24.7.1992
gününde dava
açılması gerekirken 7 günlük süre geçirilerek 29.7.1992
gününde dava-
nın açıldığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanununun
15/1-b maddesi uyarınca davanın süre aşımı nedeniyle
reddine karar ve-
rilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasanın
7/1.amddesinde "Dava açma
süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen
hallerde Danıştayda
ve İdare Mahkemelerinde altmış...gündür." hükmü, yine
aynı yasanın 8/3
maddesinde "Bu Kanununda yazılı sürelerin bitmesi
çalışmaya ara verme
zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği
günü izleyen
tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır" hükmü yer
almaktadır.
Bu durumda özel kanunda ayrı süre gösterilen hallerde
de anılan yasa-
nın 8/3 maddesinin uygulanacağı ve 3621 sayılı yasada
gösterilen süre-
lerinde bu yasa maddesi kapsamında değerlendirileceği
tabiidir.
Dosyanının incelenmesinde dava açma süresinin bitiminin
çalışmaya ara
verme zamanına rastladığı, dolayısıyla davanın süresi
içinde açıldığı
anlaşıldığından, aksi yönden verilen kararda isabet
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Malatya İdare Mahkemesinin
18.3.1993 günlü, 1993/
112 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.
BŞ/SE
Karar Metni
Koruma Kurulu kararlarının kesin olduğu, itiraz
edilemiyeceği yolundaki yönetmelik kurallarının geçerli bulunmadığı hk.[180]
Dava, davacılara ait taşınmazlarla ilgili Kültür ve
Tabiat Varlıkları-
nı Koruma Kurulu kararı ile aynı kurulun bir başka
kararının iptali
istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; 2863 sayılı Yasa
ile Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ile Koruma
Kurulları Yönetme-
liğinin 14.maddesinde kurul kararlarının kesin olduğu
ve İdare Mahke-
mesine itiraz edilebileceği öngörülmekle, 2577 sayılı
Yasanın 11.mad-
desinin uygulama olanağı bulunmayıp kurul kararına
karşı yapılan baş-
vurunun dava süresini durdurmayacağının açık olduğu, bu
durumda dava
konusu işlemin 4.3.1992 tarihinde tebliğ edildiği,
davanın ise işlemin
tebliğ tarihini izleyen günden itibaren altmış günlük
süre içinde en
geç 4.5.1992 tarihinde açılması gerektiği, davanın ise
dava açma süre-
si geçtikten sonra 26.5.1992 tarihinde açıldığı
gerekçesiyle süre aşı-
mı yönünden reddedilmiş, bu karar davacılar vekili
tarafından temyiz
edilmiştir.
2575 sayılı Yasanın 7.maddesinde dava açma süresinin,
özel kanunların-
da ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve
İdare Mahkemelerin-
de altmış gün olduğu öngörülmüştür. Yine aynı yasanın
11.maddesinde
ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari
işlemin kaldı-
rılması geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir
işlem yapılması
üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan
makamdan, idari dava
açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun,
işlemeye başlamış o-
lan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün
içinde bir cevap
reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin
yeniden işlemeye
başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin
hesaba katılaca-
ğı hükme bağlanmıştır. Öte yandan hakkında dava
açılacak idari işlemin
kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte olması aynı
yasanın 14.maddesi
gereğidir. 7.ve 11.maddelerde öngörülen hükümler dava
açma süreleriyle
ilgili genel hüküm niteliğinde olup ancak bir başka
yasada işlemin ke-
sin olduğuna ve doğrudan dava konusu edilebileceğine
ilişkin özel hük-
mün varlığı halinde olaya 11.madde hükmünün
uygulanamıyacağı kuşkusuz-
dur.
2863 sayılı Yasada koruma kurulu kararlarına karşı
doğrudan dava açı-
labileceği yolunda bir hükmün yer almaması karşısında
bu kurul karar-
larına karşı aynı kurula 11.maddede öngörülen şekle
uygun biçimde ya-
pılacak bir başvurunun dava açma süresini durduracağı
ve konuya iliş-
kin yönetmeliğin bu hususa ilişkin hükmünün 11.maddenin
uygulanmasını
gengellemiyeceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; iptali istenilen kararın
davacılardan Hüse-
yin Sezer'e 4.3.1992 tarihinde tebliğ edildiği, bu
şahsın kararın dü-
zeltilmesi amacıyla Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kuruluna
3.4.1992 tarihinde başvuruda bulunduğu, adı geçen
kurulun davacılardan
Hüseyin Sezer'e 18.5.1992 gününde tebliğ edilen 658
sayılı kararında
yönetmeliğin 14.maddesi uyarınca kurul kararlarına
karşı İdare Mahke-
mesinde itiraz edilmesi gerektiği, ilk kararın geçerli
olduğunun be-
lirtildiği, bunun üzerine her iki kararın iptali
istemiyle 26.5.1992
tarihinde dava açıldığı ve davanın süresinde olduğu
anlaşılmaktadır.
Bu itibarla davanın yönetmelik hükmüne dayanılarak
olaya 11.madde hük-
münün uygulanamayacağı gerekçesiyle süreden
reddedilmesinde isabet gö-
rülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu Adana 2.İdare
Mahkemesinin 7.10.1992
günlü, 1992/621 sayılı krarının bozulmasına karar
verildi.
(DAN-DER; SAYI:88)