imar

İmar Hukukçusundan Güncel Makaleler (imar)

imar hukuku (imar planları, arazi ve arsa düzenlemesi, kaçak yapı para cezası, inşaat ruhsatı vb.)dava dilekçe örnekleri

Tasnif edilmiş Danıştay Altıncı Dairesi İçtihatları

Danıştay imar ve imar hukuku içtihatları

imar hukuku ile ilgili terimler ve tanımlar


İmar Hukukçusu. Toki'den Ucuz Konut Satışı Devam Ediyor

+Hatalı ödemelerin geri alınması

+
18 uygulaması,

+
Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararı yargı kararının yerine getirilmemesi

+
Belediyelerin internet adresleri (web)

+
Görev tazminatı ile ilgili haberler

+
Konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkı

+
Toki'nin satılık evlerine yoğun talep var.

+
18. Madde uygulamasında hukuka aykırılık nedenleri imarhukukcusu cafer ergen

+Eski Haberler

+
2577 sayılı İYUK 7. Madde ile ilgili Danıştay İçtihatları

+657 sayılı Yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu

+Radyoloji personelinin çalışma (mesai) saatleri

+
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamında Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih ve 5189/1 sayılı kararı.

· ANAYASA MAHKEMESİNİN "YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA" KARARLARI

· ANAYASA MAHKEMESİNE İPTAL İSTEMİYLE YAPILAN BA?VURULAR ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR

· İmar Hukuku Terimleri Sözlüğü

· idare hukukcusu (idare hukuku)

idari yargı
İdari yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak yürütmeyi durdurma istekli iptal ve tam yargı dava dilekçesi örneğini görmek için buraya tıklayınız.

İmar

Tüm içeriği görmek için tıklayınız

İdare Hukuku

İDARE HUKUKU

imarhukukcusu.com tüm haberler

imar, Eski Haberler
21.09.12
· İmarda kısıtlılık sorunu sona eriyor (5 Yıl ile sınırlandırıldı)
16.09.12
· imar planları ve imar uygulamaları nedeniyle ücret
08.09.12
· Tazminat davasının süreaşımı nedeniyle reddi halinde maktu avukatlık ücreti
· İlan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planının şekil eksikliği nedeniyle
· Davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmas
· Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanları
· İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması
· 5 yıllık inşaat ruhsatı süresi içinde yapı kullanma izin belgesi alınmaması hali
12.05.12
· Deprem nedeniyle oluşan zararda belediyenin kusursuz sorumluluğu yoktur
10.05.12
· Tapulu yerdeki yapı ruhsattsız da olsa 32. madde işletilmemişse tazminat gerekir
· Yeşil alan için yapılan bağış da DOP tan düşülür.
14.04.12
· Bam Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkın
· Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
· Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
06.04.12
· Anayasa Mahkemesi’ne Göre 3194/42. Maddesinin Üçüncü Fıkrası (32 md)
· 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “…32…” ibaresi
01.04.12
· belediyelerin mimari projelerde meslek odasından ayrıca "proje onay belgesi" ist
· 125 nolu Danıştay Dergisi imar hukuku içtihatları
23.03.12
· Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
· Yoldan İhdasen Oluşan Taşınmazlar Hakkında Yorum
· Anayasa Mahkemesi Kararı (Yoldan İhdas)
11.03.12
· Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
05.03.12
· Çoğaltılmış Fikir Ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
14.02.12
· Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı
21.12.11
· Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (21 Aralık 2011-28149)
· İmar Davaları Kitabı Üçüncü Baskı 2011
06.12.11
· İmar hukuku içtihatları (Danıştay Dergisi 124)
23.10.11
· 3194 sayılı Kanunun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca para cezası
· 1608 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verilmesine ve 1 kez yasaklanan faa
· Bedele Dönüştürülen Paya Takdir Edilen Karşılığın Artırılması Davası
· Cedit-Erenler-Topçular-28 Haziran Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı
09.09.11
· Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması zorunlu
12.08.11
· Valilik görüşü alınmadığı gerekçesiyle yıkılamayacağı
· İmar planının yürütmesinin durdurulması üzerine yapının mühürlenmesi
· Ticaret alanında akaryakıt istasyonu yapılamaz
· müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulun
· Tadilat ruhsatının kat irtifakı sahibi kişilerin imzası, bu kişiler tarafından v
· 2981 sayılı Yasanın 10/b alanında 3194 sayılı Kanunun 18. madde uygulamasında DO
· Mutlak tarım arazileri
01.08.10
· www.idarehukuku.net Türkiye'nin İdare Hukuku - İdari Yargı Bilgilerine hoşgeldin
29.06.10
· Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
17.04.10
· Kaplıca izinlerini artık Valilikler verecek. Bakanlık yetkiyi devretti.
10.04.10
· Yeni imar para cezası hükümleri önceki (Kaçak yapı suçlarına) uygulanmaz.
08.04.10
· 3194/18 uyg. yapılmayan alanda kamulaştırma yapılabilir
03.04.10
· Nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olma
28.01.10
· İmar planı ve inşaat ruhsatı iptali üzerine tazminat dava açma süresi
· Plan değişikliği isteminin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalin
· Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi yapılmadan kamulaştırma yapılması
· Dolgu alanında plan yapılabilmesi
· Binanın hukuken en son bittiği tarih

Eski Haberler

İmar hukuku ile ilgili Kanunlar

+imar kanunu (3194)
+il özel idaresi kanunu (5302)
+belediye kanunu (5393)
+büyükşehir belediyesi kanunu(5216)
+kamulaştırma kanunu (2942)
+kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (2863)

+yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanun (5366)
+yapı denetimi hakkında kanun (4708)
+gecekondu kanunu (775)
+imar ve gecekondu af kanunu (2981/3290)

İMAR HUKUKU İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

+belediyeler tip imar yönt.
+imar affı yönetmeliği
+plansız alanlar yönt.
+plan yapım yönt.
+koruma amaçlı im. pln. yönt.
+kıyı kanunu uyg. yönt.
+tarım alanları yönt.
+karayolları kenarlarında..yönt.
+18. madde uygulama yönt.
+plan müellifleri yönt.
+gecekondu yönetmeliği

+imar ile ilgili tüm yönet.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA?LIK SİGORTASI KANUNU

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Mevuzatı

idare hukuku (Danıştay) içtihatları

İdare hukuku İçtihatları

idare hukuku, iptal ve tazminat davası

İdari Yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak Yürütmenin Durdurulması istekli iptal ve tazminat dava dilekçe örneği için tıklayınız.

İMAR

imar
içtihatları

Ankara Bölge İdare Mahkemesi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi
Ankara Bölge İdare Mahkemesi
Konya Bölge İdare Mahkemesi
Aydın Bölge İdare Mahkemesi
Edirne Bölge İdare Mahkemesi
Manisa Bölge İdare Mahkemesi
Ordu Bölge İdare Mahkemesi
Van Bölge İdare Mahkemesi
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi
Samsun Bölge İdare Mahkemesi
Antalya Bölge İdare Mahkemesi
Gaziantep Bölge idare Mahkemesi
Denizli Bölge İdare Mahkemesi
Adana Bölge İdare Mahkemesi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi
Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi
Bursa Bölge İdare Mahkemesi
Malatya Bölge İdare Mahkemesi
Sivas Bölge İdare Mahkemesi
Kayseri Bölge İdare Mahkemesi
Trabzon Bölge İdare Mahkemesi
İdari Yargı (İDARE HUKUKU) Kitapları (Yayınları)
Bölge İdare Mahkemelerinin İnternet (Web) Adresleri - Sayfaları
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİNİN İTİRAZ MERCİLERİ
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
İdari Yargılama usulü Kanunu
Hakimler ve Savcılar Kanunu
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Personel Rejimlerinin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK''nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

2577 sayılı İYUK Madde 7 ile ilgili Danıştay İçtihatları 9
imar hukuku



2577 sayılı İYUK Madde 7 ile ilgili Danıştay İçtihatları 9


Yeni Sayfa 2

Karar Özeti

Şikayet yoluyla belediye başkanlığına başvurulması halinde 60 gün için de cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılacağından, ilgililerin 60

günün bittiği tarihten itibaren 60 günlük yasal dava açma süresi içe-

risinde danıştay'da dava açması gerekeceği hk. [81]

 

Uyuşmazlık; Tahakkuk ettirilen meslek vergisinin tahakkuk edilmemesi

istemiyle düzeltme şikayet yoluyla yapılan başvurunun cevap verilmemek

suretiyle reddine ilişkin Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemin

den ibarettir.

211 sayılı Vergi Usul Kanununun 124.maddesinde, Vergi Mahkemesinde da-

va açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolu-

nanların belediye vergileri hakkında Şikayet yoluyla belediye başkanlı

ğına müracaat edebilecekleri hükme bağlanmış, 2575 sayılı Danıştay Ka-

nununun 24.maddesinin (j) bendinde de, Vergi Usul Kanunu gereğince Şi-

kayet yoluyla vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemlere

karşı açılan davaların ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görüle-

ceği açıklanmıştır.

Olayda, dava dilekçesinde, tahakkuk ettirilen Meslek Vergisi ile ilgi-

li tahakkuk fişinin iptali istenilmekte ise de, 2575 sayılı Danıştay

Kanununun 24/j maddesine göre dava açıldığı belirtildiğinden davanın

düzeltme şikayet yoluyla yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle

reddine ilişkin Belediye Başkanlığı işleminin iptaline ilişkin olduğu

ve dolayısıyla ilk derece mahkemesi olarak Dairemizce çözümlenmesi ge-

rektiği sonucuna varılarak incelemeye geçildi.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7.maddesinde, dava açma sü

resinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'

da 60 gün olduğu hükme bağlanmış, 10.maddesinde de, ilgililerin, hakla

rında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması i-

çin idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gün içinde bir cevap ve

rilmezsa isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin 60 gün bittiği

tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay'a,

idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri açıklanmıştır.

Olayda davacı kurumun, tahakkuk ettirilen Meslek Vergisinin Yasaya ay-

kırı olduğu ve alınmaması gerektiğini ileri sürerek 24.3.1986 günlü ya

zıyla Belediye Başkanlığına şikayet yoluyla başvurduğu, cevap verilme-

mesi üzerine 3.12.1986 tarihinde kayda geçen dilekçe ile dava açtığı

anlaşılmıştır.

Bu durumda, şikayet yoluyla Belediye Başkanlığına başvuruda bulunan da

vacı Kurumun, 60 gün içinde cevap verilmemesi nedeniyle tesis olunan o

lumsuz Belediye Başkanlığı işlemine karşı, cevap vermeme süresinin bit

tiği tarihten itibaren 60 günlük yasal dava açma süresi geçtikten son-

ra açtığı davanın, süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmadığın

dan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15.maddesinin 1/b ben-

di uyarınca reddine karar verildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

Karar Özeti

Belediye vergileri hakkında düzeltme talebi reddedilenin şikayet yoluyla belediye başkanlığına müracaat edebileceği, ilgili en geç maliye ba

kanlığına başvurduğu tarihte belediye başkanlığı işlemini tebellüğ et-

miş sayılacağından bu tarihten itibaren dava açma süresi içinde danış-

tay'da dava açması gerekeceği hk. [82]

 

Dava; davacı adına 1981 ve 1982 dönemleri için tahakkuk ettirilip tah-

sil olunan meslek vergisinin ret ve iadesi isteminin davalı Belediye

Başkanlığınca reddi üzerine Maliye ve Gümrük Bakanlığına yapılan şika-

yetin olumsuz cevaplandırılması dolayısıyla açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7.maddesinde; dava açma sü

resinin Özel Kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da

ve İdare Mahkemelerinde 60 gün Vergi Mahkemelerinde 30 gün olduğu, ...

aynı Kanunun 11.maddesinde; ilgililerin idari dava açmadan önce idari

işlemin kaldırılmasını geri alınmasını değiştirilmesini veya yeni bir

işlem yapılmasını üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan ma-

kamdan idari dava açma süresi içinde isteyebilecekleri, bu başvurmanın

işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı hükme bağ-

lanmış, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 124. maddesinde Belediye Vergi

leri Hakkında düzeltme talebi reddedilenlerin şikayet yolu ile Beledi-

ye Başkanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmıştır.

Dosyanın tetkikinden Davacının Meslek Vergisinin red ve iadesi istemi

ile yaptığı düzeltme ve şikayet müracaatının Belediye Başkanlığınca

reddi üzerine doğrudan doğruya Danıştay'da dava açması gerekirken ...

tarihli dilekçesi ile Maliye Bakanlığına başvurduğu ve bu müracaatının

15.6.1984 gününde tebliğ edilen yazı ile reddi üzerine 22.6.1984 tari-

hinde Danıştay'a başvurduğu anlaşılmıştır.

İlgili, en geç Maliye Bakanlığına başvurduğu 26.10.1982 tarihinde Bele

diye Başkanlığının işlemini tebellüğ etmiş olduğundan ve Maliye Bakan-

lığına başvuru üst makama başvuru sayılamayacağından bu tarihten itiba

ren 60 günlük dava açma süresi geçtikten çok sonra 22.6.1984 tarihinde

açılan davanın süre aşımı nedeniyle inceleme olanağı bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle süre aşımı sebebiyle inceleme olanağı bulunmayan

davanın reddine karar verildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Karar Özeti

Vergi Mahkemelerinde dava açma süresinin 30 gün olduğu yetkili ve görevli olmayan yerlere başvurmanın dava açma süresini durdurmayacağı

hk.[83]

 

Uyuşmazlık;Yükümlülere ait taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle taşın

mazı kamulaştıran idare adına tapuya tescili sırasında yükümlülerce ö-

denen tapu harcının iadesi istemiyle açılan davayı;2577 sayılı İdari

Yargılama Usulü Kanununun 7.maddesinde, dava açma süresinin özel kanun

larında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Vergi Mahkemelerinde 30 gün o

larak kabul edildiğinin, bu sürenin tahakkuku tahsile bağlı olan vergi

lerde tahsilatın, tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen iş-

lemlerde tebliğin, tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı tarihi

izleyen günden başlıyacağının belirtildiği, olayda tapu harcının 14.3.

1984 tarihinde ödendiği,30 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra

1.6.1984 tarihinde açılan davanın süre aşımına uğradığı, davacıların

üst makam olarak İzmir Valiliğine yaptıkları başvurunun 213 sayılı

Vergi Usul Kanununun 122 ve 124.madde hükümlerine uygun bulunmadığı

gibi 2577 sayılı kanunun 10 ve 11.madde hükümlerine de uygun olmadı-

ğından,yetkili ve görevli olmayan yerlere başvurmanın dava açma süresi

ni durdurmadığı gerekçesiyle süre aşımı yönünden reddeden Vergi Mahke

mesi kararının bozulması isteminden ibarettir.

Temyiz edilen Vergi Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama U

sulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerin-

den hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine,

anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi.

 

 

RD/YÖ

 

 

 

 

Karar Özeti

Kendilerine ödeme emri tebliğ edilen kişilerin 7 gün içinde yetkili

vergi mahkemesinde dava açması gerekeceği hk.[84]

 

Uyuşmazlık; İşletme hakkına sahip olduğu kum ocağına ait rüsum ile ruh

sat harcının ödenmemesi nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin iptali iste

ği ile davayı süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Vergi Mahkemesi ka-

rarının, bozulması isteğinden ibarettir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7.maddesinin 1.fıkrası, da

va açma süresinin genel olarak belirleyen bir hüküm getirmiştir. Bura-

da, vergi mahkemelerinde açılacak davalar için süre otuz gün olarak be

lirlenmiştir. Ancak aynı hükümde, özel kanunlarda gösterilen dava açma

süreleri saklı tutulmuştur.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 58.madde

sinde sözü geçen 7 günlük itiraz süreside, bu tür özel dava açma süre-

lerinden biridir. Bu maddede her ne kadar "dava" değil,"itiraz" dan ve

"itiraz komisyonu" ndan söz edilmekte ise de, 2576 sayılı yasanın "De-

ğiştirilen deyimler" başlığını taşıyan 13.maddesinde, vergi mahkemele-

rinin göreve başlaması ile birlikte bu mahkemelerin görev alanına gi-

ren konularla ilgili olarak diğer kanunlarda yer alan "itiraz komisyo

nu" deyiminin "vergi mahkemesi", "itiraz" deyiminin de "vergi mahkeme-

sinde dava açılması" anlamına geleceği belirtildiğinden, 6183 sayılı

Yasanın 58.maddesinde yazılı yedi günlük itiraz süresinin özel dava aç

ma süresine dönüştüğünü kabul etmek zorunludur. Başka bir deyişle, ken

dilerine ödeme emri tebliğ edilen kişilerin 20 Temmuz 1982 tarihinden

itibaren 6183 sayılı Yasanın anılan maddesinde açıklanan koşullarla, 7

gün içinde yetkili Vergi Mahkemesinde dava açması gerekmektedir.

Bu nedenlerle, temyiz isteğinin reddi ile, temyizi istenilen Vergi Mah

kemesi kararının onanmasına karar verildi.

 

BŞ/YÖ

 

 

 

 

Karar Özeti

Yasada öngörülen sürede açılan davada dilekçenin mahkemece reddi üzerine bu kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde davanın yenilenebile-

ceği ve süre aşımının söz konusu olamıyacağı hk. [85]

 

Uyuşmazlık, yükümlü davasını süreden reddeden mahkeme kararının bozul

ması istemine ilişkindir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7.maddesinin 1.nolu bendin

de, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, vergi mahkeme-

lerinde dava açma süresi 30 gün olarak belirtilmiştir.

Aynı Kanunun dilekçeler üzerine ilk inceleme başlığını taşıyan 14.mad-

desinin 3/e bendinde, dilekçelerin aynı kanunun 3 ve 5.maddelerine uy-

gun olup olmadıklarının inceleneceği, 15.maddesinde de, Danıştay veya

idare ve vergi mahkemelerince yukarıdaki maddenin 3.fıkrasında yazılı

hususlarda kanuna aykırılık görülürse 14.maddenin 3/e bendinde yazılı

halde otuz gün içinde 3. ve 5.maddelere uygun şekilde yeniden düzenlen

mek veya noksanları tamamlanmak ... üzere dilekçelerin reddine karar

verileceği açıklanmıştır.

Olayda, dava konusu ihbarnamelerin 3.10.1983 tarihinde yükümlüye teb-

liğ edildiği, dava açma süresi içinde 4.10.1983 tarihinde düzeltme is-

teminde bulunulduğu, düzeltme isteminin reddine dair yazının 7.10.1983

tarihinde vergi mahkemesi nezdinde dava açıldığı Mahkemece dava dilek-

çesi 2577 sayılı yasanın 3.maddesine uygun bulunmayarak 17.10.1983 gün

ve ... sayılı karar ile dilekçenin reddine karar verildiği, dilekçe

ret kararının 25.10.1983'de tebliği üzerine 17.11.1983 tarihinde Asli-

ye Hukuk Hakimliğine verilen dilekçe ile 30 günlük sürede davanın yeni

lendiği anlaşılmıştır.

Bu durum karşısında davada süre aşımı söz konusu olmadığından davayı

süre aşımı nedeniyle reddeden mahkeme kararında yasal yerindelik görül

memiştir.

Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, esas hak-

kında karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine ka

rar verildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Karar Özeti

Dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu hk. [86]

 

İstem; 5.10.1983 tarihinde tebliğ edilen ihbarnamelere karşı 7.11.1983

tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Vergi

Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkindir.

İhbarnamelerin tebliği ve davanın açılışı tarihinde yürürlükte bulunan

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7.maddesinin 1.bendinde;

dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde

Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gün ve vergi mahkamelerinde

otuz gün olduğu hükme bağlanmıştır.

Anılan yasa hükmü uyarınca 5.10.1983 tarihinde tebliğ edilen ihbarname

lere karşı yükümlünün 4.11.1983 tarihine rastlayan cuma günü akşamına

kadar dava açması gerekirken 7.11.1983 tarihinde açılan davanın süre

aşımı nedeniyle reddinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır.

Yükümlü vekili temyiz dilekçesinde, 213 sayılı yasanın 379.maddesinde

itiraz ve dava süresinin bir ay olduğunu davanın son gününün 5.11.1983

cumartesi gününe rastladığını,7.11.1983 tarihine kadar dava süresinin

mevcut olduğunu,davanın süresinde açıldığını iddia etmekte ise de,213

sayılı kanunun 379 ile 412.madde hükümleri 2577 sayılı kanunun 63 mad-

desiyle kaldırılmış olduğundan bu iddiasında yasal isabet bulunmamakta

dır.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine, Vergi Mahkemesi kararı-

nın onanmasına karar verildi.

 

 

 

 

 

 

RD/YÖ

 

 

Karar Özeti

2577 sayılı Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu sürelerin ara vermenin sona erdiği günü izleyen ta-

rihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı hk.[87]

 

Uyuşmazlık vadesinde ödenmeyen Emlak Vergisi ile Temizleme ve Aydınlat

ma Harcının tahsilini sağlamak amacıyla düzenlenip yükümlü adına teb-

liğ edilen ödeme emrine karşı açılan davayı süreaşımı nedeniyle ince-

lenmeksizin reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin bu-

lunmaktadır.

6183 sayılı Kanunun 58.maddesinde, ödeme emrine karşı yedi gün içinde

itiraz edileceği hükme bağlanmış olup, 2577 sayılı İdari Yargılama

Usulü Kanununun 7.maddesinin 1.bendinde; dava açma süresinin özel ka-

nunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Vergi Mahkemelerinde 30

gün olduğu, aynı Yasanın 8.maddesinin 3.bendinde ise; bu kanunda yazı-

lı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu sürele-

rin ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün

uzamış sayılacağı açıkca belirtilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, 9.8.1985 tarihinde yükümlüye tebliğ edilen

ödeme emrine karşı 2.9.1985 tarihinde dava açıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda yukarıda açıklanan kanun hükümleri uyarınca çalışmaya ara

verme süresi içinde dava açıldığından ve yasa hükmü gereğince, süre a-

ra vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzaya-

cağından, davanın süresinde açıldığının kabulü gerekmektedir.

Bu itibarla, işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, davanın 7

günlük dava açma süresi geçtikten sonra açıldığından bahisle reddinde

yasal isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bo-

zulmasına, dosyanın yeniden incelenerek işin esası hakkında karar ve-

rilmek üzere anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine karar verildi.

 

(MS/YÖ)

 

 

 

Karar Özeti

60 günlük yasal süre geçirildikten sonra yapılan temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle inceleme olanağı bulunmadığı hk. [88]

 

Uyuşmazlık; Gayrımenkul Kıymet Artış Vergisi ve Mali Denge Vergisine i

lişkin Vergi Mahkemesi kararının bozulması isteminden ibarettir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7.maddesinde, Danıştay'da

dava açma süresinin, vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler

ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda, tahakkuku tahsi

le bağlı olan vergilerde tahsilatın, tebliğ yapılan hallerde veya teb-

liğ yerine geçen işlemlerde tebliğin yapıldığı ve idarenin dava açması

gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye teb

liğ edildiği tarihi izleyen günden itibaren ve özel kanunlarda ayrı sü

re gösterilmeyen hallerde altmış gün olduğu hükme bağlanmıştır.

Anılan yasanın dilekçeler üzerine uygulanacak işleme ilişkin 6.maddesi

nin 1.fıkrasında, Danıştay, İdare Mahkemesi ve Vergi mahkemesi ve Baş-

kanlıklarına veya 4.maddede yazılı yerlere verilen dilekçelerin harç

ve posta ücretleri alındıktan sonra deftere derhal kayıtları yapılarak

kayıt tarih ve sayısının dilekçenin üzerine yazılacağı davanın bu kay-

dın yapıldığı tarihte açılmış sayılacağı öngörülmüştür.

Olayda, Vergi Mahkemesi kararının 26.4.1985 gününde vergi dairesine

tebliğ edildiği ve bu kararın bozulması istemiyle Vergi Mahkemesine

26.6.1985 gününde kayda geçen dilekçe ile temyiz isteminde bulunulduğu

anlaşılmıştır.

Bu durumda 26.4.1985 gününde tebliğ edilen karara karşı 60 günlük ya-

sal süre geçirildikten sonra 26.6.1985 gününde kayda geçen dilekçe ile

yapılan temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle inceleme olanağı bulunma

dığından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15.maddesinin 1/b

bendi uyarınca reddine karar verildi.

 

 

RD/YÖ

 

 

Karar Özeti

2577 sayılı Kanunun 8/3.maddesine göre çalışmaya ara vermenin sona  erdiği günü izleyen tarihten itibaren dava açma süresinin 7 gün uzamış

sayılacağı ve uzlaşma istemi içinde bu sürelerin uygulanacağı hk.[89]

 

Uyuşmazlık, yükümlü adına salınan kusur cezalı Gayrimenkul Kıymet Artı

şı ve Mali Denge Vergisine ilişkin uzlaşma talebinin, süresinde yapıl-

madığı nedeniyle uzlaşma komisyonunca reddedilmesi üzerine açılan dava

yı süre aşımı nedeniyle incelenmeksizin reddeden Vergi Mahkemesi kara-

rının bozulması istemine ilişkindir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun, Uzlaşma talebi başlığını taşıyan ek

4.maddesinde, "uzlaşma talebi, mükellef veya cezaya muhatap olanlar i-

çin vergi mahkemesinde dava açma süresi içinde yapılır" hükmü getiril-

miş olup, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 7/1 maddesiyle de,

dava açma süresinin Vergi Mahkemeleri için otuz gün olduğu, 8/3 madde-

sinde ise, bu kanunda yazılı sürelerin bitmesinin çalışmaya ara verme

zamanına rastlaması halinde bu sürelerin ara vermenin sona erdiği günü

izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı açıkca belirtil-

miştir.

Dosyada mevcut belgelerin incelenmesinden uyuşmazlık konusu ihbarname-

lerin 6.7.1982 tarihinde tebliğ edildiği, buna karşı 9.8.1982 tarihin-

de uzlaşma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.

Bu durumda anılan kanun hükümleri karşısında yasal süresinde uzlaşma

talebinde bulunulduğu, dolayısıyla davanın süresinde açıldığı anlaşıl-

dığından davayı süre aşımı nedeniyle incelenmeksizin reddeden Mahkeme

kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, işin esası

hakkında karar verilmek üzere dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesi-

ne karar verildi.

 

(DAN-DER, SAYI:62-63)

(MS/YÖ)

 

 

 

Karar Metni

1) Belediye meclisi tarife kararı ile bu tarife kararına dayanılarak

salınan eglence vergisi tarhiyatına karşı birlikte dava açılmasında

yasaya aykırılık bulunmadığı,

2) Tahakkuku tahsiline bağlı vergilerin zamanında tahsil edilmemesi halinde vergi ihbarnamesi tebliğ edilerek tahakkuk işleminin oluşturul-

ması gerekeceği hk.[90]

 

2577 Sayılı İdari Yargılama UsulÜ Kanununun dava açma süresi başlığını

taşıyan 7.maddesinin 4.bendinde, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde

dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlıyacağı, an-

cak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem

veya uygulanan işlem yahut ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri

hükme bağlanmıştır.

Olayımızda da, yükümlü tarafından süresi içinde düzenleyici işlem olan

Belediye Meclisi tarife kararına karşı açılmamakla birlikte bu tarife

kararı uyarınca yükümlü adına salınan eğlence vergisi nedeniyle, süre-

si içinde, uygulanan işlem olan vergi tarhiyatı ile birlikte düzenle-

yici işlem olan tarife kararına karşı dava açılmış olduğu anlaşıldığın

dan, tarife kararına karşı açılan davanın yükümlüye tebliğinden itiba-

ren süresi içinde Danıştay'a dava açılmadığından bahisle reddedilmesin

de anılan yasal düzenlemeye uyarlık bulunmamaktadır.

Diğer taraftan Eğlence Vergisi tahakkuku tahsiline bağlı vergilerden

olmakla beraber dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre zamanında tah-

sil edilmemesi halinde bu niteliğini kaybederek verginin ödenebilir ha

le gelmesi için ödeme emrinden önce yükümlüye bir vergi ihbarnamesi

tebliğ edilmesi ve tahakkuk işleminin oluşturulması gerektiğinden, bu

kurala uygun olarak yapılan tahakkukun söz konusu amme alacağının doğ-

rudan doğruya ödeme emri ile tahsili gerekeceğinden bahisle iptali yo-

lunda karar verilmesinde de hukukta uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının; Belediye Meclisi kara-

rının yükümlünün işyeri ile ilgili kısmının ve bu tarife kararına da-

yalı olarak salınan 1982 yılı Nisan Kasım ayları Eğlence Vergisi tar-

hiyatının yeniden incelenerek esas hakkında karar verilmek üzere bozul

masına karar verildi.

(DAN-DER, SAYI:58-59)

 

 

 

 

 

 

Karar Metni

20.1.1982 gününden itibaren önce idareye başvurulmuş ve 90 gün içinde cevap verilmemişse yeni yasal düzenlemeye göre 60 gün içinde dava açılması gerekeceği hk.[91]

 

Uyuşmazlık; Eğlence vergisine ilişkin idari işlemin durdurulması, ta-

hakkuk eden vergilerin alınmaması, alınan vergilerin iade edilmesi is-

temiyle açılan dava dosyasının görev ret kararı ile Danıştay'a gönde-

rilmesinden ibarettir.

Olay tarihinde yürürlükte bulunan 521 sayılı Danıştay Kanununun 69.mad

desinde; ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir iş-

lem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, bu

halde yetkili makamların en çok üç ay içinde bir cevap verecekleri, bu

süre içinde cevap verilmez ise isteğin reddedilmiş sayılacağı ve ilgi-

lilerin, üç ayın bittiği tarihten itibaren 90 gün içinde Danıştay'a da

va açabilecekleri, dava açılmayan haller ile davanın doksan günlük sü-

re geçtikten sonra açılması sebebiyle dilekçenin reddi halinde, üç ay-

lık sürenin bitmesinden sonra cevap verilirse, bunun tebliğinden iti-

baren dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı, hükme bağlan-

mış olup 20.1.1982 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 2577 sayılı İda

ri Yargılama Usulü Kanununun 10.maddesiyle, anılan süreler 60 (altmış)

gün olarak değiştirilmiştir.

Olayda, davacının 14.12.1981 günlü dilekçe ile düzeltme isteminde bu-

lunduğu ve istemin yanıtsız bırakıldığı ileri sürüldüğüne göre, 90

(doksan) günlük yanıtverme süresi sonuna kadar (yani 14.3.1982 tarihi-

ne kadar) beklemesi ve bu tarihten itibaren 60 (altmış) gün içinde

(13.5.1982 tarihine kadar) dava açılması gerekirken bu süreler geçiril

dikten sonra 13.8.1982 tarihinde Vergi Mahkemesine başvurulduğu anla-

şılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davanın süre aşımı nedeniyle inceleme olanağı bu

lunmadığından 2577 sayılı kanunun 15.maddesinin 1/b bendi gereğince

reddine, karar verildi.

 

 

 

Karar Metni

Hayvan kesimi muayene ve denetleme harcı tellallık ve asker ailelerine yardım parasına ilişkin meblağın iadesi istemi tahakkuka yönelik bir dava niteliğinde bulunduğundan öncelikle vergi mahkemesinde sonuçlan-

dırılması gerekeceği hk.[92]

 

Dava, hayvanlarını belediye Mezbahasında kestiren yükümlüden, beledi-

yenin tarifeye göre kilo başına tahsil ettiği hayvan kesimi muayene ve

denetleme harcı, tellallık ve asker ailesine yardım parasının fazladan

tahsil olunduğu iddiasıyla iadesi istemi ile açılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 377.

378 ve 406.maddelerine göre tahakkuka ilişkin uyuşmazlıklarda öncelik-

le itiraz ve Temyiz Komisyonlarına başvurulması gerektiği, bu Komis-

yonlara başvurulmadan Danıştay'da dava açılamayacağı hükme bağlanmış

ve ayrıca 20.1.1982 gün ve 17.580 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak

aynı gün yürürlüğe giren 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun

7.maddesinin 1.fıkrasında da Vergi Mahkemelerinde dava açma süresinin

30 gün olduğu, anılan maddenin 2.fıkrasının (b) bendinde ise vergi,

resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezala-

rından doğan uyuşmazlıklar da;

Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın, tebliğ yapılan

hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin, tevkif yoluyla

alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin, tescile bağlı vergi-

lerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise

ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği tarihi izleyen

günden itibaren sürenin başlayacağı belirtilmiştir.

Olayda fazladan alındığı iddia edilen hayvan kesimi muayene ve denet-

leme harcı, tellallık ve asker ailesine yardım parasına ilişkin meb-

lağın iade istemi tahakkuka yönelik bir dava niteliğinde bulunduğun-

dan, yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın esastan incelenerek bir

karar verilmek üzere yetkili Trabzon Vergi Mahkemesine gönderilmesine

karar verildi. (MS/YÖ)

 

 

 

Karar Metni

İşlemin tebliğ tarihinden itibaren 60 günlük süre geçirildikten sonra

açılan davanın süre aşımı nedeniyle inceleme olanağı bulunmadığı hk. [93]

 

Dava, işyeri açma izin harcına ilişkin olan Belediye Başkanlığı yazısı

nın iptali isteminden oluşmaktadır.

Konya Barosu Başkanının dava konusu işlem hakkında taraf ehliyeti bu-

lunmadığından sözkonusu işlem hakkında açılan dava, avukat sıfatını da

taşıyan İhsan Onar'a hasren incelendi; 2577 sayılı İdari Yargılama Usu

lü Kanununun 7.maddesinde; Danıştay'da dava açma süresinin, vergi, re-

sim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaların-

dan doğan uyuşmazlıklarda; tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tah

silatın, tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde

tebliğin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren özel kanunlarda ayrı

süre gösterilmeyen hallerde altmış gün olduğu açıklanmıştır.

Yukarıda anılan yasanın dilekçeler üzerine uygulanacak işleme ilişkin

6.maddesinin 1.fıkrasında; Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkeme-

si başkanlıklarına veya 4.maddede yazılı yerlere verilen dilekçelerin

harç ve posta ücretleri alındıktan sonra deftere derhal kayıtlarının

yapılarak kayıt tarih ve sayısının dilekçenin üzerine yazılacağı, dava

nın bu kaydın yapıldığı tarihte açılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Davacı, dilekçe ret kararımız üzerine verdiği yenileme dilekçesinde

tebliğ tarihini 14.4.1982 olarak belirttiğinden, davacının bu bildirim

tarihinden itibaren yukarıda sözü edilen 60 günlük süre içerisinde da-

vasını açması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 2577 sayılı yasanın

4.maddesinde belirlenen yerlerden Asliye Hukuk Hakimliğine verilen ve

deftere 2.7.1982 gününde kaydedilen dilekçe ile açılan davanın, süre a

şımı nedeniyle, inceleme olanağı bulunmadığından 2577 sayılı İdari Yar

gılama Usulü Yasasının 15.maddesinin 1/b bendi uyarınca reddine karar

verildi.

 

RD/YÖ

 

 

Dairesi

Karar Yılı

Karar No

Esas Yılı

Esas No

Karar Tarihi

DOKUZUNCU DAİRE

1982

4879

1982

9685

19/11/1982

 

KARAR METNİ

İŞLEMİN TEBLİ? TARİHİNDEN İTİBAREN 60 GÜNLÜK SÜRE GEÇİRİLDİKTEN SONRA

AÇILAN DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE İNCELEME OLANA?I BULUNMADI?I HK. <

Dava, işyeri açma izin harcına ilişkin olan Belediye Başkanlığı yazısı

nın iptali isteminden oluşmaktadır.

Konya Barosu Başkanının dava konusu işlem hakkında taraf ehliyeti bu-

lunmadığından sözkonusu işlem hakkında açılan dava, avukat sıfatını da

taşıyan İhsan Onar'a hasren incelendi; 2577 sayılı İdari Yargılama Usu

lü Kanununun 7.maddesinde; Danıştay'da dava açma süresinin, vergi, re-

sim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaların-

dan doğan uyuşmazlıklarda; tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tah

silatın, tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde

tebliğin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren özel kanunlarda ayrı

süre gösterilmeyen hallerde altmış gün olduğu açıklanmıştır.

Yukarıda anılan yasanın dilekçeler üzerine uygulanacak işleme ilişkin

6.maddesinin 1.fıkrasında; Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkeme-

si başkanlıklarına veya 4.maddede yazılı yerlere verilen dilekçelerin

harç ve posta ücretleri alındıktan sonra deftere derhal kayıtlarının

yapılarak kayıt tarih ve sayısının dilekçenin üzerine yazılacağı, dava

nın bu kaydın yapıldığı tarihte açılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Davacı, dilekçe ret kararımız üzerine verdiği yenileme dilekçesinde

tebliğ tarihini 14.4.1982 olarak belirttiğinden, davacının bu bildirim

tarihinden itibaren yukarıda sözü edilen 60 günlük süre içerisinde da-

vasını açması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 2577 sayılı yasanın

4.maddesinde belirlenen yerlerden Asliye Hukuk Hakimliğine verilen ve

deftere 2.7.1982 gününde kaydedilen dilekçe ile açılan davanın, süre a

şımı nedeniyle, inceleme olanağı bulunmadığından 2577 sayılı İdari Yar

gılama Usulü Yasasının 15.maddesinin 1/b bendi uyarınca reddine karar

verildi.

 

RD/YÖ

 

 

Karar Metni

6326 sayılı Petrol Yasasında, itiraz, karar ve dava açmak için yirmi günlük özel sürelere yer verildiğinden, 2577 sayılı Yasadaki genel kurulların uygulanamayacağı hk.[94]

 

Davacı : ... Petrol Üretim, Sondaj Müteahhitlik ve Tic. A.Ş.

Vekili : Av. ...

Davalılar : 1- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

2- Petrol İşleri Genel Müdürlüğü

Vekili : Av. ...

Davanın Özeti : 6326 sayılı Petrol Yasası uyarınca ödenen Devlet hissesi miktarının 20 sayılı Fon'a tabi üretimden düşülmeden ek hasılatın hesaplanması ve bir aya ait arama masraflarının, o aya ait ödenecek ek hasılattan fazla olması halinde, fazla olan arama masrafları miktarının takip eden aylarda ödenecek ek hasılattan mahsup edilmesi suretiyle 01.01.1999 tarihi ve sonrası için bu hususlar gözetilerek düzenlenecek 20 sayılı Fon beyannamelerinin ibrazını bildiren Petrol İşleri Genel Müdürlüğü Fon İşleri Şube Müdürlüğünün 12.10.2004 gün ve 16455 sayılı işlemi ile bu işleme karşı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına yapılan itirazın cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemidir.

Savunmaların Özeti : Devlet Denetleme Kurulu raporu uyarınca işlem tesis edildiği, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Adnan DİKENLİ'nin Düşüncesi : 6326 sayılı Yasanın 30. maddesinde, Bakana itiraz durumunda 20 günlük karar ve 10 günlük tebliğ süresi öngörüldüğünden, 1.11.2004 günlü itiraz üzerine oluşan zımni ret işlemine karşı 17.12.2004 günü açılan davanın süresinde olduğu, öte yandan Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün 18.3.2005 gün ve 4838 sayıl yazısı ile davaya konu 12.10.2004 gün ve 16455 sayılı yazı doğrultusunda işlem yapılmaması bildirildiğinden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 14. maddesi uyarınca dosya incelendi.

2577 sayılı Yasanın "Dava Açma Süresi" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve İdare Mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu hükme bağlanmıştır.

Aynı Yasanın 11. maddesinde de, idari işlemlere dava açılmadan önce süresi içinde yapılacak itirazların altmış gün içinde yanıtlanmaması halinde istemin reddedilmiş sayılacağı ve dava süresinin kaldığı yerden işlemeye başlayacağı öngörülmüştür.

6326 sayılı Petrol Yasasının 25. maddesinde, müracaat ve petrol hakkı sahibinin Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından alınan ve müracaat, müsade, arama ruhsatnamesi, işletme ruhsatnamesi veya belgeden doğan haklarına tesir eden kararlara karşı bu Yasa hükümleri dairesinde tebliğ tarihinden itibaren yirmi gün içinde Bakana itiraz edebileceği, 30. maddesinde, Bakanın kendisine itiraz yolu ile intikal eden ihtilafları en çok yirmi gün içinde karara bağlayacağı, bu kararın 10 gün içinde ilgililere tebliğ edileceği, 31. maddesinde de, bu Yasa hükümleri dairesinde itiraz etmek ve Danıştay'da dava açma sürelerinin kararların tebliği tarihinden itibaren yirmi gün olduğu belirtilerek, petrol hakları ile ilgili davalar hakkında özel bir düzenleme getirilmiş bulunmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; 12.10.2004 gün ve 16455 sayılı dava konusu işleme karşı 01.11.2004 gününde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanına itirazda bulunulduğu, bu itirazın zımnen reddedildiğinden bahisle 17.12.2004 gününde görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda değinilen İdari Yargılama Usul Yasasında düzenlenen zımni ret olgusu, altmış gün içinde idarece bir yanıt verilmemesi halinde söz konusu olmaktadır. Ancak, bu sürecin uygulanabilmesi için özel yasada farklı bir dava süresi, itiraz yöntemi ve karar süresinin öngörülmemiş olması gerektiğinde kuşku yoktur. Çünkü, dava açma süresiyle ilgili genel kuralı açıklayan 2577 sayılı Yasanın 7. maddesindeki "özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen" kaydının, dava süresi yanında itiraz ve yanıt verilmeme sürecini de etkileyen bir nitelik içerdiğinde kuşku yoktur.

6326 sayılı Yasa itiraz, karar ve dava açmak için yirmi günlük özel süreler tanıdığından, 2577 sayılı Yasanın 11. maddesinde düzenlenen ve genel kural niteliği taşıyan altmış günlük itiraza yanıt verme ve dava açma süresinin bakılan davaya uygulanma olanağı bulunmamaktadır. İtiraz üzerine Bakan tarafından yirmi gün içinde karar verilmemesi halinde, yirmi günlük dava açma süresinin başlaması gerektiği, ilgili yasal kuralın öngördüğü amacın doğal sonucudur. Tersi bir yaklaşımla, itiraz üzerine karar verme ve dava açma süresini altmış gün olarak yorumlamak, Petrol Yasasında düzenlenmiş özel süreleri değiştirmek sonucunu doğuracaktır. Dahası, itiraz üzerine yanıt verildiğinde karar ve dava süreleri yirmi gün olacak, itiraza cevap verilmediğinde bu süreler altmış güne dönüşerek, dava açma hakkının kullanımında farklı ve eşitlikle çelişen durumların doğumuna etken olunacaktır. İncelenen olayda da, yirmi günlük süreler esas alındığında 1.11.2004 günlü itiraz üzerine 21.11.2004 tarihinde zımni ret işleminin oluştuğu, bu tarih itibariyle en son 13.12.2004 tarihinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirilerek 17.12.2005 günü dava açıldığı dosya içeriğinde belirlenmektedir.

Açıklanan nedenlerle, davanın süre aşımı nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta avansından kullanılmayan 21.50.-YTL'nın davacıya iadesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 350 YTL avukatlık ücretini davacıdan alınarak, davalılardan Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne verilmesine 03.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

BŞ/Aİ

 

 

 

 

Karar Metni

Görevinden uzaklaştırılan belediye başkanının göreve döndürüldükten sonra görevden alındığı döneme ilişkin maaşları ücret olmayıp ödenek olduğundan ödenmeyeceği hk.[95]

 

Temyiz İsteminde Bulunan: İçişleri Bakanlığı

Karşı Taraf : ?

Vekili : Av. ?

İstemin Özeti : Van İli, ? İlçesi Belediye Başkanı olan davacının, görevinden uzaklaştırıldığı dönemde ödenmediği ileri sürülen 5.952.500.000.-lira maaşının görevden uzaklaştırıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; hakkında açılan bir ön inceleme nedeniyle 12.6.2000 tarihli Bakanlık işlemiyle görevden uzaklaştırılan davacının, soruşturma izni verilmesine ilişkin kararın Danıştay İkinci Dairesinin kararı ile kaldırılması üzerine 2.3.2001 tarihli Bakanlık onayı ile görevine iade edildiği anlaşıldığından, davacının maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği gerekçesiyle istemle bağlı kalınarak davacının açıkta geçen sürelere ilişkin toplam 5.952.000.000.-lira maaşının idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar veren Van İdare Mahkemesinin 10.12.2003 gün ve E:2003/298, K:2003/905 sayılı kararının, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Serpil K.ERDO?AN'ın Düşünces: Davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekmekte iken esası hakkında karar verilerek davanın kabulünde yasal isabet bulunmadığından, Mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Radiye TİRYAKİ'nin Düşüncesi: Van ili, ? ilçesi Belediye Başkanı olan davacının, görevinden uzaklaştırıldığı dönemde ödenmediği ileri sürülen 5.952.500.000.-lira maaşının görevden uzaklaştırıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, davacının açıkta geçen sürelere ilişkin toplam 5.952.500.000.-TL maaşın idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar veren İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

İdare Mahkemesince, Belediye Başkanı olan davacı hakkında açılan bir ön inceleme nedeniyle Bakanlık işlemiyle görevden uzaklaştırıldıktan sonra, hakkında verilen soruşturma izni verilmesine ilişkin kararın Danıştay İkinci Dairesinin kararıyla kaldırılması üzerine yeniden görevine iade edilmesi nedeniyle, açıkta geçen sürelere ilişkin maaşlarının idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanarak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiş ise de, belediye başkanları memur ve müstahdem sınıfına dahil olmayıp, aldıkları parada tahsisat olarak ifade edildiğinden, çalışılmayan döneme ait başkan ödeneğinin ödenmesi mümkün olmadığından, davanın reddi gerekirken işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenle idare mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık, Van İli, ? İlçesi Belediye Başkanı olan davacının, görevinden uzaklaştırıldığı dönemde ödenmediği ileri sürülen 5.952.500.000.-lira maaşının görevden uzaklaştırıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi isteminden doğmuştur.

Anayasanın 127. maddesinin dördüncü fıkrası ile bu hükme paralel düzenleme içeren 1580 sayılı Belediye Yasasının 93. maddesinin üçüncü fıkrasında, İçişleri Bakanının, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organlarını veya bu organların üyelerini geçici bir tedbir olarak kesin hükme kadar görevlerinden uzaklaştırabileceği hükme bağlanmıştır.

1580 sayılı Belediye Yasasının 93. maddesinin ikinci fıkrasında, belediye başkanlığının boşaldığı veya başkanının görevden uzaklaştırıldığı hallerde vali tarafından belediye meclisinin on gün içinde toplanmasının sağlanacağı, bu toplantıda meclisin katılanların salt çoğunluğunun gizli oyuyla ve kendi üyeleri arasında bir başkan vekili seçeceği, başkan vekilinin, yeni başkan seçilinceye veya görevden uzaklaştırılmış olan başkan görevine dönünceye kadar görev yapacağı, 117. maddesinin 2. bendinde, belediye heyetleri, memur ve müstahdemlerine ilişkin ödeneklerin, maaşların, ücretlerin belediye giderlerinden olduğu kurala bağlanmıştır.

Belediye başkanları mahalli halkın seçtiği kamu görevlileri olduklarından bunlara gördükleri hizmet karşılığı verilen para da maaş veya ücret değil, ödenektir.

Olayda, davacının hakkında soruşturma izni verilmesine ilişkin kararın Danıştay İkinci Dairesinin kararı ile kaldırılması üzerine 2.3.2001 tarihli Bakanlık onayı ile görevine iade edildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, belediye başkanları, memur ve müstahdem sınıfına dahil olmayıp, aldıkları paranın tahsisat niteliğinde olduğu ve belediye başkanları için hizmet karşılığı olarak bütçeye konulan ödenekten başkanlık görevini fiilen yerine getirenlerin yararlanması gerekeceğinden, görevden uzaklaştırılması nedeniyle fiilen belediye başkanı olarak görev yapamayan davacıya çalışamadığı dönem için başkan ödeneği ödenmesinin mümkün olmaması karşısında, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Danıştay 1. Dairesinin 2.4.2003 gün ve E.2003/34 sayılı görüşü ve Sayıştay 4. Dairesinin 18.11.1993 gün ve 27748 sayılı kararı da bu doğrultudadır.

Bu nedenle, davanın reddi gerekirken istemin yasal faiziyle birlikte kabulüne ilişkin İdare Mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, Van İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesi 7.12.2004 gününde esasta oybirliği gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.

A Z L I K O Y U

Uyuşmazlık, Belediye Başkanı olan davacının, hukuka aykırı olarak görevinden uzaklaştırıldığı dönemde ödenmediği ileri sürülen maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminden doğmuştur.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 7. maddesinin 1. bendinde, özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde, idare mahkemelerinde dava açma süresi altmış gün olarak belirlenmiş, bu sürenin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı, aynı Yasanın 11. maddesinde de, "ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürede hesaba katılır." kuralı yer almış, aynı Yasanın 12. maddesinde ise; "ilgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11. madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır." kuralı getirilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, ön inceleme nedeniyle 12.6.2000 tarihinde görevinden uzaklaştırılan davacının Danıştay 2. Dairesinin soruşturma izni verilmesine ilişkin kararı kaldırması üzerine 2.3.2001 tarihli Bakanlık onayı ve 13.3.2001 tarihli Van Valiliği işlemi üzerine görevine iade edildiği, hukuka aykırı olarak görevden uzaklaştırıldığı dönem maaşlarının ödenmesi istemiyle tarihsiz bir dilekçeyle İçişleri Bakanlığı'na başvurduğu, davacının sunduğu alındı belgesinden başvurunun 03.12.2002 tarihinde postaya verildiği ve 09.12.2002 tarihinde de başvurunun davalı idareye tebliğ edildiği, başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine temyizen incelenen davanın 7.4.2003 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, davacının 13.3.2001 tarihli Van Valiliği işlemi üzerine göreve iade edildiği, bu haliyle Nisan 2001 ayında, görevden alındığı dönemde maaş ve özlük haklarının ödenmediğini bildiği kuşkusuzdur.

Bu durumda, Mart 2001 tarihinde göreve iade edilen ve ödemelerin yapılmadığını Nisan 2001 ayında bildiği açık olan davacının, altmış gün içinde davalı idareye başvurması ve başvurusunun reddi ya da cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine altmış gün içinde dava açması gerekirken, bu süreler geçirildikten sonra 3.12.2002 tarihinde yaptığı başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine 7.4.2003 tarihinde açılan davanın 2577 sayılı Yasanın ilgili hükümleri uyarınca süre yönünden reddi gerekmekte iken davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi kararının bu gerekçeyle bozulması gerekeceği oyuyla çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.

(DAN-DER; SAYI:109)

 

YÖ/ÖEK

 

 

 

 

 

 

 

Karar Metni

Belediyenin yol yapım çalışmaları sırasında oluşan hafriyatın 2000 yılının aralık, 2001 yılının ocak ve şubat aylarında yağan kar ve yağmur suları nedeniyle kayması sonucu, kümes ve evin kullanılamaz hale geldiği, bu nedenle oluşan zararın 200 yılının aralık ayında başlayıp 2001 yılının aralık ayına kadar devam ettiği ve buna göre 30.10.2002 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu hk.[96]

 

Temyiz İsteminde Bulunan : ...

Vekili : Av. ...

Karşı Taraf : Kaynaşlı Belediye Başkanlığı

Vekili : Av. ...

İstemin Özeti : Davacı, Düzce ili, Kaynaşlı ilçesi, Köyiçi Mahallesi, 6 pafta ve 1086 parselde bulunan 5.000 tavuk kapasiteli tavuk kümesi ile kaba inşaatı bitmiş 3 katlı binanın yol açma çalışmaları sırasında yığılan hafriyatın yağan yağmur ve kar ile oluşan toprak kaymasından dolayı tavuk kümesi ile binanın kullanılamaz hale gelmesi sonucunda toplam 41.890.000.000-TL maddi zararın delil tespit tarihi olan 2.7.2002 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle tazmini istemiyle açılan davada; davacı tarafından, davalı belediyenin hizmet kusuru nedeniyle oluştuğu belirtilen ihtilaf konusu zararın 2000 yılının Aralık ve 2001 yılının Ocak, Şubat aylarında oluştuğunun ileri sürüldüğü, buna göre en geç zararın oluştuğunun öğrenildiği 2001 yılının Şubat ayından itibaren bir yıl içinde idareye başvurarak zararın giderilmesini istemesi ve istemin kısmen veya tamamen reddi halinde dava açma süresi içinde dava açılması gereken bu süre geçirildikten sonra 30.10.2002 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddesi uyarınca davayı süre yönünden reddeden Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 15.1.2004 gün ve E:2003/767, K:2004/32 sayılı kararın, zararın gerçekleştiği tarihin Aralık 2001 olup, davanın bir yıllık sürede açıldığı, öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Talip KAYA'nın Düşüncesi : İstemin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Cem ERBÜK'ün Düşüncesi : Davacının tazminat talebini süre aşımı yönünden reddeden mahkeme kararı temyiz edilmiştir.

İdare Mahkemesi kararında zararın 2000 yılının Aralık ve 2001 yılının Ocak-Şubat aylarında oluştuğunun ileri sürüldüğü belirtilmekte ise de; dilekçenin incelenmesinden anılan tarihlerde davacının, hafriyatın akmakta olduğu yolunda davalı belediyeyi uyardığı, zararın ise 2001 yılı Aralık ayında meydana geldiğini ileri sürdüğü anlaşılmaktadır.

Belirtilen durumda dava dilekçesinde zararın 2001 yılı Aralık ayı içerisinde meydana geldiği ileri sürüldüğünden, bu iddiaya göre 3.10.2002 tarihinde açılan davada, aksinin kanıtlanması dışında, süre aşımı bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteğinin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık, davacı, Düzce ili, Kaynaşlı ilçesi, Köyiçi Mahallesi, 6 pafta ve 1086 parselde bulunan 5.000 tavuk kapasiteli tavuk kümesi ile kaba inşaatı bitmiş 3 katlı binanın yol açma çalışmaları sırasında yığılan hafriyatın yağan yağmur ve kar ile oluşan toprak kaymasından dolayı tavuk kümesi ile binanın kullanılamaz hale gelmesi sonucunda toplam 41.890.000.000-TL maddi zararın delil tespit tarihi olan 2.7.2002 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle tazmini istemine iilşkindir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 7. maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında süre gösterilmeyen hallerde Danıştay ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu; 13. maddesinde ise, idari eylemlerden dolayı hakları ihlal edilenlerin, idari dava açmadan önce bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka bir su







Yeni Sayfa 1





belediyelerin "imar", "ımar" ve "imar
hukuku", "ımar hukuku", "kaçak yapı", imar planı", "arazi ve arsa düzenlemesi",
"imar para

cezaları", "imar kirliliği suçları", "idare hukuku", "idari yargılama usulü" ve
her türlü imar sorunlarına çözüm getirecek olan "imar hukukcusu" ve "ımar
hukukçusu".












imar hukukçusu

Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.

Yayınlanma:: 2007-10-08 (2145 okuma)

[ Geri Dön ]