Karar Özeti
Şikayet yoluyla belediye başkanlığına başvurulması
halinde 60 gün için de cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılacağından,
ilgililerin 60
günün bittiği tarihten itibaren 60 günlük yasal dava
açma süresi içe-
risinde danıştay'da dava açması gerekeceği hk. [81]
Uyuşmazlık; Tahakkuk ettirilen meslek vergisinin
tahakkuk edilmemesi
istemiyle düzeltme şikayet yoluyla yapılan başvurunun
cevap verilmemek
suretiyle reddine ilişkin Belediye Başkanlığı işleminin
iptali istemin
den ibarettir.
211 sayılı Vergi Usul Kanununun 124.maddesinde, Vergi
Mahkemesinde da-
va açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme
talepleri reddolu-
nanların belediye vergileri hakkında Şikayet yoluyla
belediye başkanlı
ğına müracaat edebilecekleri hükme bağlanmış, 2575
sayılı Danıştay Ka-
nununun 24.maddesinin (j) bendinde de, Vergi Usul
Kanunu gereğince Şi-
kayet yoluyla vergi düzeltme taleplerinin reddine
ilişkin işlemlere
karşı açılan davaların ilk derece mahkemesi olarak
Danıştay'da görüle-
ceği açıklanmıştır.
Olayda, dava dilekçesinde, tahakkuk ettirilen Meslek
Vergisi ile ilgi-
li tahakkuk fişinin iptali istenilmekte ise de, 2575
sayılı Danıştay
Kanununun 24/j maddesine göre dava açıldığı
belirtildiğinden davanın
düzeltme şikayet yoluyla yapılan başvurunun cevap
verilmemek suretiyle
reddine ilişkin Belediye Başkanlığı işleminin iptaline
ilişkin olduğu
ve dolayısıyla ilk derece mahkemesi olarak Dairemizce
çözümlenmesi ge-
rektiği sonucuna varılarak incelemeye geçildi.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
7.maddesinde, dava açma sü
resinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen
hallerde Danıştay'
da 60 gün olduğu hükme bağlanmış, 10.maddesinde de,
ilgililerin, hakla
rında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya
eylemin yapılması i-
çin idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gün
içinde bir cevap ve
rilmezsa isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin 60
gün bittiği
tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna
göre Danıştay'a,
idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri
açıklanmıştır.
Olayda davacı kurumun, tahakkuk ettirilen Meslek
Vergisinin Yasaya ay-
kırı olduğu ve alınmaması gerektiğini ileri sürerek
24.3.1986 günlü ya
zıyla Belediye Başkanlığına şikayet yoluyla başvurduğu,
cevap verilme-
mesi üzerine 3.12.1986 tarihinde kayda geçen dilekçe
ile dava açtığı
anlaşılmıştır.
Bu durumda, şikayet yoluyla Belediye Başkanlığına
başvuruda bulunan da
vacı Kurumun, 60 gün içinde cevap verilmemesi nedeniyle
tesis olunan o
lumsuz Belediye Başkanlığı işlemine karşı, cevap
vermeme süresinin bit
tiği tarihten itibaren 60 günlük yasal dava açma süresi
geçtikten son-
ra açtığı davanın, süre aşımı nedeniyle incelenme
olanağı bulunmadığın
dan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
15.maddesinin 1/b ben-
di uyarınca reddine karar verildi.
Karar Özeti
Belediye vergileri hakkında düzeltme talebi
reddedilenin şikayet yoluyla belediye başkanlığına müracaat edebileceği,
ilgili en geç maliye ba
kanlığına başvurduğu tarihte belediye başkanlığı
işlemini tebellüğ et-
miş sayılacağından bu tarihten itibaren dava açma
süresi içinde danış-
tay'da dava açması gerekeceği hk. [82]
Dava; davacı adına 1981 ve 1982 dönemleri için tahakkuk
ettirilip tah-
sil olunan meslek vergisinin ret ve iadesi isteminin
davalı Belediye
Başkanlığınca reddi üzerine Maliye ve Gümrük
Bakanlığına yapılan şika-
yetin olumsuz cevaplandırılması dolayısıyla açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
7.maddesinde; dava açma sü
resinin Özel Kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen
hallerde Danıştay'da
ve İdare Mahkemelerinde 60 gün Vergi Mahkemelerinde 30
gün olduğu, ...
aynı Kanunun 11.maddesinde; ilgililerin idari dava
açmadan önce idari
işlemin kaldırılmasını geri alınmasını değiştirilmesini
veya yeni bir
işlem yapılmasını üst makamdan, üst makam yoksa işlemi
yapmış olan ma-
kamdan idari dava açma süresi içinde isteyebilecekleri,
bu başvurmanın
işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini
durduracağı hükme bağ-
lanmış, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 124. maddesinde
Belediye Vergi
leri Hakkında düzeltme talebi reddedilenlerin şikayet
yolu ile Beledi-
ye Başkanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmıştır.
Dosyanın tetkikinden Davacının Meslek Vergisinin red ve
iadesi istemi
ile yaptığı düzeltme ve şikayet müracaatının Belediye
Başkanlığınca
reddi üzerine doğrudan doğruya Danıştay'da dava açması
gerekirken ...
tarihli dilekçesi ile Maliye Bakanlığına başvurduğu ve
bu müracaatının
15.6.1984 gününde tebliğ edilen yazı ile reddi üzerine
22.6.1984 tari-
hinde Danıştay'a başvurduğu anlaşılmıştır.
İlgili, en geç Maliye Bakanlığına başvurduğu 26.10.1982
tarihinde Bele
diye Başkanlığının işlemini tebellüğ etmiş olduğundan
ve Maliye Bakan-
lığına başvuru üst makama başvuru sayılamayacağından bu
tarihten itiba
ren 60 günlük dava açma süresi geçtikten çok sonra
22.6.1984 tarihinde
açılan davanın süre aşımı nedeniyle inceleme olanağı
bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle süre aşımı sebebiyle inceleme
olanağı bulunmayan
davanın reddine karar verildi.
Karar Özeti
Vergi Mahkemelerinde dava açma süresinin 30 gün olduğu
yetkili ve görevli olmayan yerlere başvurmanın dava açma süresini
durdurmayacağı
hk.[83]
Uyuşmazlık;Yükümlülere ait taşınmazın kamulaştırılması
nedeniyle taşın
mazı kamulaştıran idare adına tapuya tescili sırasında
yükümlülerce ö-
denen tapu harcının iadesi istemiyle açılan davayı;2577
sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 7.maddesinde, dava açma
süresinin özel kanun
larında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Vergi
Mahkemelerinde 30 gün o
larak kabul edildiğinin, bu sürenin tahakkuku tahsile
bağlı olan vergi
lerde tahsilatın, tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ
yerine geçen iş-
lemlerde tebliğin, tescile bağlı vergilerde tescilin
yapıldığı tarihi
izleyen günden başlıyacağının belirtildiği, olayda tapu
harcının 14.3.
1984 tarihinde ödendiği,30 günlük dava açma süresi
geçirildikten sonra
1.6.1984 tarihinde açılan davanın süre aşımına
uğradığı, davacıların
üst makam olarak İzmir Valiliğine yaptıkları başvurunun
213 sayılı
Vergi Usul Kanununun 122 ve 124.madde hükümlerine uygun
bulunmadığı
gibi 2577 sayılı kanunun 10 ve 11.madde hükümlerine de
uygun olmadı-
ğından,yetkili ve görevli olmayan yerlere başvurmanın
dava açma süresi
ni durdurmadığı gerekçesiyle süre aşımı yönünden
reddeden Vergi Mahke
mesi kararının bozulması isteminden ibarettir.
Temyiz edilen Vergi Mahkemesi kararında, 2577 sayılı
İdari Yargılama U
sulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan
bozma nedenlerin-
den hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz
isteminin reddine,
anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi.
RD/YÖ
Karar Özeti
Kendilerine ödeme emri tebliğ edilen kişilerin 7 gün
içinde yetkili
vergi mahkemesinde dava açması gerekeceği hk.[84]
Uyuşmazlık; İşletme hakkına sahip olduğu kum ocağına
ait rüsum ile ruh
sat harcının ödenmemesi nedeniyle düzenlenen ödeme
emrinin iptali iste
ği ile davayı süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin
Vergi Mahkemesi ka-
rarının, bozulması isteğinden ibarettir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
7.maddesinin 1.fıkrası, da
va açma süresinin genel olarak belirleyen bir hüküm
getirmiştir. Bura-
da, vergi mahkemelerinde açılacak davalar için süre
otuz gün olarak be
lirlenmiştir. Ancak aynı hükümde, özel kanunlarda
gösterilen dava açma
süreleri saklı tutulmuştur.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında
Kanunun 58.madde
sinde sözü geçen 7 günlük itiraz süreside, bu tür özel
dava açma süre-
lerinden biridir. Bu maddede her ne kadar "dava"
değil,"itiraz" dan ve
"itiraz komisyonu" ndan söz edilmekte ise de, 2576
sayılı yasanın "De-
ğiştirilen deyimler" başlığını taşıyan 13.maddesinde,
vergi mahkemele-
rinin göreve başlaması ile birlikte bu mahkemelerin
görev alanına gi-
ren konularla ilgili olarak diğer kanunlarda yer alan
"itiraz komisyo
nu" deyiminin "vergi mahkemesi", "itiraz" deyiminin de
"vergi mahkeme-
sinde dava açılması" anlamına geleceği
belirtildiğinden, 6183 sayılı
Yasanın 58.maddesinde yazılı yedi günlük itiraz
süresinin özel dava aç
ma süresine dönüştüğünü kabul etmek zorunludur. Başka
bir deyişle, ken
dilerine ödeme emri tebliğ edilen kişilerin 20 Temmuz
1982 tarihinden
itibaren 6183 sayılı Yasanın anılan maddesinde
açıklanan koşullarla, 7
gün içinde yetkili Vergi Mahkemesinde dava açması
gerekmektedir.
Bu nedenlerle, temyiz isteğinin reddi ile, temyizi
istenilen Vergi Mah
kemesi kararının onanmasına karar verildi.
BŞ/YÖ
Karar Özeti
Yasada öngörülen sürede açılan davada dilekçenin
mahkemece reddi üzerine bu kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde
davanın yenilenebile-
ceği ve süre aşımının söz konusu olamıyacağı hk. [85]
Uyuşmazlık, yükümlü davasını süreden reddeden mahkeme
kararının bozul
ması istemine ilişkindir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
7.maddesinin 1.nolu bendin
de, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde,
vergi mahkeme-
lerinde dava açma süresi 30 gün olarak belirtilmiştir.
Aynı Kanunun dilekçeler üzerine ilk inceleme başlığını
taşıyan 14.mad-
desinin 3/e bendinde, dilekçelerin aynı kanunun 3 ve
5.maddelerine uy-
gun olup olmadıklarının inceleneceği, 15.maddesinde de,
Danıştay veya
idare ve vergi mahkemelerince yukarıdaki maddenin
3.fıkrasında yazılı
hususlarda kanuna aykırılık görülürse 14.maddenin 3/e
bendinde yazılı
halde otuz gün içinde 3. ve 5.maddelere uygun şekilde
yeniden düzenlen
mek veya noksanları tamamlanmak ... üzere dilekçelerin
reddine karar
verileceği açıklanmıştır.
Olayda, dava konusu ihbarnamelerin 3.10.1983 tarihinde
yükümlüye teb-
liğ edildiği, dava açma süresi içinde 4.10.1983
tarihinde düzeltme is-
teminde bulunulduğu, düzeltme isteminin reddine dair
yazının 7.10.1983
tarihinde vergi mahkemesi nezdinde dava açıldığı
Mahkemece dava dilek-
çesi 2577 sayılı yasanın 3.maddesine uygun bulunmayarak
17.10.1983 gün
ve ... sayılı karar ile dilekçenin reddine karar
verildiği, dilekçe
ret kararının 25.10.1983'de tebliği üzerine 17.11.1983
tarihinde Asli-
ye Hukuk Hakimliğine verilen dilekçe ile 30 günlük
sürede davanın yeni
lendiği anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında davada süre aşımı söz konusu
olmadığından davayı
süre aşımı nedeniyle reddeden mahkeme kararında yasal
yerindelik görül
memiştir.
Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının
bozulmasına, esas hak-
kında karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye
gönderilmesine ka
rar verildi.
Karar Özeti
Dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre
gösterilmeyen hallerde vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu hk. [86]
İstem; 5.10.1983 tarihinde tebliğ edilen ihbarnamelere
karşı 7.11.1983
tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddine
ilişkin Vergi
Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkindir.
İhbarnamelerin tebliği ve davanın açılışı tarihinde
yürürlükte bulunan
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
7.maddesinin 1.bendinde;
dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre
gösterilmeyen hallerde
Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gün ve vergi
mahkamelerinde
otuz gün olduğu hükme bağlanmıştır.
Anılan yasa hükmü uyarınca 5.10.1983 tarihinde tebliğ
edilen ihbarname
lere karşı yükümlünün 4.11.1983 tarihine rastlayan cuma
günü akşamına
kadar dava açması gerekirken 7.11.1983 tarihinde açılan
davanın süre
aşımı nedeniyle reddinde yasaya aykırılık
bulunmamaktadır.
Yükümlü vekili temyiz dilekçesinde, 213 sayılı yasanın
379.maddesinde
itiraz ve dava süresinin bir ay olduğunu davanın son
gününün 5.11.1983
cumartesi gününe rastladığını,7.11.1983 tarihine kadar
dava süresinin
mevcut olduğunu,davanın süresinde açıldığını iddia
etmekte ise de,213
sayılı kanunun 379 ile 412.madde hükümleri 2577 sayılı
kanunun 63 mad-
desiyle kaldırılmış olduğundan bu iddiasında yasal
isabet bulunmamakta
dır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine, Vergi
Mahkemesi kararı-
nın onanmasına karar verildi.
RD/YÖ
Karar Özeti
2577 sayılı Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya
ara verme zamanına rastlarsa bu sürelerin ara vermenin sona erdiği günü
izleyen ta-
rihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı hk.[87]
Uyuşmazlık vadesinde ödenmeyen Emlak Vergisi ile
Temizleme ve Aydınlat
ma Harcının tahsilini sağlamak amacıyla düzenlenip
yükümlü adına teb-
liğ edilen ödeme emrine karşı açılan davayı süreaşımı
nedeniyle ince-
lenmeksizin reddeden Vergi Mahkemesi kararının
bozulmasına ilişkin bu-
lunmaktadır.
6183 sayılı Kanunun 58.maddesinde, ödeme emrine karşı
yedi gün içinde
itiraz edileceği hükme bağlanmış olup, 2577 sayılı
İdari Yargılama
Usulü Kanununun 7.maddesinin 1.bendinde; dava açma
süresinin özel ka-
nunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Vergi
Mahkemelerinde 30
gün olduğu, aynı Yasanın 8.maddesinin 3.bendinde ise;
bu kanunda yazı-
lı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına
rastlarsa bu sürele-
rin ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten
itibaren yedi gün
uzamış sayılacağı açıkca belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 9.8.1985 tarihinde yükümlüye
tebliğ edilen
ödeme emrine karşı 2.9.1985 tarihinde dava açıldığı
anlaşılmıştır.
Bu durumda yukarıda açıklanan kanun hükümleri uyarınca
çalışmaya ara
verme süresi içinde dava açıldığından ve yasa hükmü
gereğince, süre a-
ra vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren
yedi gün uzaya-
cağından, davanın süresinde açıldığının kabulü
gerekmektedir.
Bu itibarla, işin esası hakkında karar verilmesi
gerekirken, davanın 7
günlük dava açma süresi geçtikten sonra açıldığından
bahisle reddinde
yasal isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne, Vergi Mahkemesi
kararının bo-
zulmasına, dosyanın yeniden incelenerek işin esası
hakkında karar ve-
rilmek üzere anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine
karar verildi.
(MS/YÖ)
Karar Özeti
60 günlük yasal süre geçirildikten sonra yapılan temyiz
isteminin süre aşımı nedeniyle inceleme olanağı bulunmadığı hk. [88]
Uyuşmazlık; Gayrımenkul Kıymet Artış Vergisi ve Mali
Denge Vergisine i
lişkin Vergi Mahkemesi kararının bozulması isteminden
ibarettir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
7.maddesinde, Danıştay'da
dava açma süresinin, vergi, resim ve harçlar ile
benzeri mali yükümler
ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda,
tahakkuku tahsi
le bağlı olan vergilerde tahsilatın, tebliğ yapılan
hallerde veya teb-
liğ yerine geçen işlemlerde tebliğin yapıldığı ve
idarenin dava açması
gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon
kararının idareye teb
liğ edildiği tarihi izleyen günden itibaren ve özel
kanunlarda ayrı sü
re gösterilmeyen hallerde altmış gün olduğu hükme
bağlanmıştır.
Anılan yasanın dilekçeler üzerine uygulanacak işleme
ilişkin 6.maddesi
nin 1.fıkrasında, Danıştay, İdare Mahkemesi ve Vergi
mahkemesi ve Baş-
kanlıklarına veya 4.maddede yazılı yerlere verilen
dilekçelerin harç
ve posta ücretleri alındıktan sonra deftere derhal
kayıtları yapılarak
kayıt tarih ve sayısının dilekçenin üzerine yazılacağı
davanın bu kay-
dın yapıldığı tarihte açılmış sayılacağı öngörülmüştür.
Olayda, Vergi Mahkemesi kararının 26.4.1985 gününde
vergi dairesine
tebliğ edildiği ve bu kararın bozulması istemiyle Vergi
Mahkemesine
26.6.1985 gününde kayda geçen dilekçe ile temyiz
isteminde bulunulduğu
anlaşılmıştır.
Bu durumda 26.4.1985 gününde tebliğ edilen karara karşı
60 günlük ya-
sal süre geçirildikten sonra 26.6.1985 gününde kayda
geçen dilekçe ile
yapılan temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle inceleme
olanağı bulunma
dığından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
15.maddesinin 1/b
bendi uyarınca reddine karar verildi.
RD/YÖ
Karar Özeti
2577 sayılı Kanunun 8/3.maddesine göre çalışmaya ara
vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren dava açma süresinin 7
gün uzamış
sayılacağı ve uzlaşma istemi içinde bu sürelerin
uygulanacağı hk.[89]
Uyuşmazlık, yükümlü adına salınan kusur cezalı
Gayrimenkul Kıymet Artı
şı ve Mali Denge Vergisine ilişkin uzlaşma talebinin,
süresinde yapıl-
madığı nedeniyle uzlaşma komisyonunca reddedilmesi
üzerine açılan dava
yı süre aşımı nedeniyle incelenmeksizin reddeden Vergi
Mahkemesi kara-
rının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun, Uzlaşma talebi
başlığını taşıyan ek
4.maddesinde, "uzlaşma talebi, mükellef veya cezaya
muhatap olanlar i-
çin vergi mahkemesinde dava açma süresi içinde yapılır"
hükmü getiril-
miş olup, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 7/1
maddesiyle de,
dava açma süresinin Vergi Mahkemeleri için otuz gün
olduğu, 8/3 madde-
sinde ise, bu kanunda yazılı sürelerin bitmesinin
çalışmaya ara verme
zamanına rastlaması halinde bu sürelerin ara vermenin
sona erdiği günü
izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı
açıkca belirtil-
miştir.
Dosyada mevcut belgelerin incelenmesinden uyuşmazlık
konusu ihbarname-
lerin 6.7.1982 tarihinde tebliğ edildiği, buna karşı
9.8.1982 tarihin-
de uzlaşma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda anılan kanun hükümleri karşısında yasal
süresinde uzlaşma
talebinde bulunulduğu, dolayısıyla davanın süresinde
açıldığı anlaşıl-
dığından davayı süre aşımı nedeniyle incelenmeksizin
reddeden Mahkeme
kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının
bozulmasına, işin esası
hakkında karar verilmek üzere dosyanın Vergi
Mahkemesine gönderilmesi-
ne karar verildi.
(DAN-DER, SAYI:62-63)
(MS/YÖ)
Karar Metni
1) Belediye meclisi tarife kararı ile bu tarife
kararına dayanılarak
salınan eglence vergisi tarhiyatına karşı birlikte dava
açılmasında
yasaya aykırılık bulunmadığı,
2) Tahakkuku tahsiline bağlı vergilerin zamanında
tahsil edilmemesi halinde vergi ihbarnamesi tebliğ edilerek tahakkuk
işleminin oluşturul-
ması gerekeceği hk.[90]
2577 Sayılı İdari Yargılama UsulÜ Kanununun dava açma
süresi başlığını
taşıyan 7.maddesinin 4.bendinde, ilanı gereken
düzenleyici işlemlerde
dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren
başlıyacağı, an-
cak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin,
düzenleyici işlem
veya uygulanan işlem yahut ikisi aleyhine birden dava
açabilecekleri
hükme bağlanmıştır.
Olayımızda da, yükümlü tarafından süresi içinde
düzenleyici işlem olan
Belediye Meclisi tarife kararına karşı açılmamakla
birlikte bu tarife
kararı uyarınca yükümlü adına salınan eğlence vergisi
nedeniyle, süre-
si içinde, uygulanan işlem olan vergi tarhiyatı ile
birlikte düzenle-
yici işlem olan tarife kararına karşı dava açılmış
olduğu anlaşıldığın
dan, tarife kararına karşı açılan davanın yükümlüye
tebliğinden itiba-
ren süresi içinde Danıştay'a dava açılmadığından
bahisle reddedilmesin
de anılan yasal düzenlemeye uyarlık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan Eğlence Vergisi tahakkuku tahsiline
bağlı vergilerden
olmakla beraber dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre
zamanında tah-
sil edilmemesi halinde bu niteliğini kaybederek
verginin ödenebilir ha
le gelmesi için ödeme emrinden önce yükümlüye bir vergi
ihbarnamesi
tebliğ edilmesi ve tahakkuk işleminin oluşturulması
gerektiğinden, bu
kurala uygun olarak yapılan tahakkukun söz konusu amme
alacağının doğ-
rudan doğruya ödeme emri ile tahsili gerekeceğinden
bahisle iptali yo-
lunda karar verilmesinde de hukukta uyarlık
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının;
Belediye Meclisi kara-
rının yükümlünün işyeri ile ilgili kısmının ve bu
tarife kararına da-
yalı olarak salınan 1982 yılı Nisan Kasım ayları
Eğlence Vergisi tar-
hiyatının yeniden incelenerek esas hakkında karar
verilmek üzere bozul
masına karar verildi.
(DAN-DER, SAYI:58-59)
Karar Metni
20.1.1982 gününden itibaren önce idareye başvurulmuş ve
90 gün içinde cevap verilmemişse yeni yasal düzenlemeye göre 60 gün içinde
dava açılması gerekeceği hk.[91]
Uyuşmazlık; Eğlence vergisine ilişkin idari işlemin
durdurulması, ta-
hakkuk eden vergilerin alınmaması, alınan vergilerin
iade edilmesi is-
temiyle açılan dava dosyasının görev ret kararı ile
Danıştay'a gönde-
rilmesinden ibarettir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 521 sayılı Danıştay
Kanununun 69.mad
desinde; ilgililerin, haklarında idari davaya konu
olabilecek bir iş-
lem veya eylemin yapılması için idari makamlara
başvurabilecekleri, bu
halde yetkili makamların en çok üç ay içinde bir cevap
verecekleri, bu
süre içinde cevap verilmez ise isteğin reddedilmiş
sayılacağı ve ilgi-
lilerin, üç ayın bittiği tarihten itibaren 90 gün
içinde Danıştay'a da
va açabilecekleri, dava açılmayan haller ile davanın
doksan günlük sü-
re geçtikten sonra açılması sebebiyle dilekçenin reddi
halinde, üç ay-
lık sürenin bitmesinden sonra cevap verilirse, bunun
tebliğinden iti-
baren dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı,
hükme bağlan-
mış olup 20.1.1982 tarihinden itibaren yürürlüğe giren
2577 sayılı İda
ri Yargılama Usulü Kanununun 10.maddesiyle, anılan
süreler 60 (altmış)
gün olarak değiştirilmiştir.
Olayda, davacının 14.12.1981 günlü dilekçe ile düzeltme
isteminde bu-
lunduğu ve istemin yanıtsız bırakıldığı ileri
sürüldüğüne göre, 90
(doksan) günlük yanıtverme süresi sonuna kadar (yani
14.3.1982 tarihi-
ne kadar) beklemesi ve bu tarihten itibaren 60 (altmış)
gün içinde
(13.5.1982 tarihine kadar) dava açılması gerekirken bu
süreler geçiril
dikten sonra 13.8.1982 tarihinde Vergi Mahkemesine
başvurulduğu anla-
şılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın süre aşımı nedeniyle
inceleme olanağı bu
lunmadığından 2577 sayılı kanunun 15.maddesinin 1/b
bendi gereğince
reddine, karar verildi.
Karar Metni
Hayvan kesimi muayene ve denetleme harcı tellallık ve
asker ailelerine yardım parasına ilişkin meblağın iadesi istemi tahakkuka
yönelik bir dava niteliğinde bulunduğundan öncelikle vergi mahkemesinde
sonuçlan-
dırılması gerekeceği hk.[92]
Dava, hayvanlarını belediye Mezbahasında kestiren
yükümlüden, beledi-
yenin tarifeye göre kilo başına tahsil ettiği hayvan
kesimi muayene ve
denetleme harcı, tellallık ve asker ailesine yardım
parasının fazladan
tahsil olunduğu iddiasıyla iadesi istemi ile
açılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun olay tarihinde
yürürlükte bulunan 377.
378 ve 406.maddelerine göre tahakkuka ilişkin
uyuşmazlıklarda öncelik-
le itiraz ve Temyiz Komisyonlarına başvurulması
gerektiği, bu Komis-
yonlara başvurulmadan Danıştay'da dava açılamayacağı
hükme bağlanmış
ve ayrıca 20.1.1982 gün ve 17.580 sayılı Resmi Gazetede
yayınlanarak
aynı gün yürürlüğe giren 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanununun
7.maddesinin 1.fıkrasında da Vergi Mahkemelerinde dava
açma süresinin
30 gün olduğu, anılan maddenin 2.fıkrasının (b)
bendinde ise vergi,
resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların
zam ve cezala-
rından doğan uyuşmazlıklar da;
Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın,
tebliğ yapılan
hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin,
tevkif yoluyla
alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin,
tescile bağlı vergi-
lerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması
gereken konularda ise
ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği
tarihi izleyen
günden itibaren sürenin başlayacağı belirtilmiştir.
Olayda fazladan alındığı iddia edilen hayvan kesimi
muayene ve denet-
leme harcı, tellallık ve asker ailesine yardım parasına
ilişkin meb-
lağın iade istemi tahakkuka yönelik bir dava
niteliğinde bulunduğun-
dan, yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın esastan
incelenerek bir
karar verilmek üzere yetkili Trabzon Vergi Mahkemesine
gönderilmesine
karar verildi. (MS/YÖ)
Karar Metni
İşlemin tebliğ tarihinden itibaren 60 günlük süre
geçirildikten sonra
açılan davanın süre aşımı nedeniyle inceleme olanağı
bulunmadığı hk. [93]
Dava, işyeri açma izin harcına ilişkin olan Belediye
Başkanlığı yazısı
nın iptali isteminden oluşmaktadır.
Konya Barosu Başkanının dava konusu işlem hakkında
taraf ehliyeti bu-
lunmadığından sözkonusu işlem hakkında açılan dava,
avukat sıfatını da
taşıyan İhsan Onar'a hasren incelendi; 2577 sayılı
İdari Yargılama Usu
lü Kanununun 7.maddesinde; Danıştay'da dava açma
süresinin, vergi, re-
sim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların
zam ve cezaların-
dan doğan uyuşmazlıklarda; tahakkuku tahsile bağlı olan
vergilerde tah
silatın, tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine
geçen işlemlerde
tebliğin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren özel
kanunlarda ayrı
süre gösterilmeyen hallerde altmış gün olduğu
açıklanmıştır.
Yukarıda anılan yasanın dilekçeler üzerine uygulanacak
işleme ilişkin
6.maddesinin 1.fıkrasında; Danıştay, idare mahkemesi ve
vergi mahkeme-
si başkanlıklarına veya 4.maddede yazılı yerlere
verilen dilekçelerin
harç ve posta ücretleri alındıktan sonra deftere derhal
kayıtlarının
yapılarak kayıt tarih ve sayısının dilekçenin üzerine
yazılacağı, dava
nın bu kaydın yapıldığı tarihte açılmış sayılacağı
hükme bağlanmıştır.
Davacı, dilekçe ret kararımız üzerine verdiği yenileme
dilekçesinde
tebliğ tarihini 14.4.1982 olarak belirttiğinden,
davacının bu bildirim
tarihinden itibaren yukarıda sözü edilen 60 günlük süre
içerisinde da-
vasını açması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 2577
sayılı yasanın
4.maddesinde belirlenen yerlerden Asliye Hukuk
Hakimliğine verilen ve
deftere 2.7.1982 gününde kaydedilen dilekçe ile açılan
davanın, süre a
şımı nedeniyle, inceleme olanağı bulunmadığından 2577
sayılı İdari Yar
gılama Usulü Yasasının 15.maddesinin 1/b bendi uyarınca
reddine karar
verildi.
RD/YÖ
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
DOKUZUNCU DAİRE
1982
4879
1982
9685
19/11/1982
KARAR METNİ
İŞLEMİN TEBLİ? TARİHİNDEN İTİBAREN 60 GÜNLÜK SÜRE
GEÇİRİLDİKTEN SONRA
AÇILAN DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE İNCELEME OLANA?I
BULUNMADI?I HK. <
Dava, işyeri açma izin harcına ilişkin olan Belediye
Başkanlığı yazısı
nın iptali isteminden oluşmaktadır.
Konya Barosu Başkanının dava konusu işlem hakkında
taraf ehliyeti bu-
lunmadığından sözkonusu işlem hakkında açılan dava,
avukat sıfatını da
taşıyan İhsan Onar'a hasren incelendi; 2577 sayılı
İdari Yargılama Usu
lü Kanununun 7.maddesinde; Danıştay'da dava açma
süresinin, vergi, re-
sim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların
zam ve cezaların-
dan doğan uyuşmazlıklarda; tahakkuku tahsile bağlı olan
vergilerde tah
silatın, tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine
geçen işlemlerde
tebliğin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren özel
kanunlarda ayrı
süre gösterilmeyen hallerde altmış gün olduğu
açıklanmıştır.
Yukarıda anılan yasanın dilekçeler üzerine uygulanacak
işleme ilişkin
6.maddesinin 1.fıkrasında; Danıştay, idare mahkemesi ve
vergi mahkeme-
si başkanlıklarına veya 4.maddede yazılı yerlere
verilen dilekçelerin
harç ve posta ücretleri alındıktan sonra deftere derhal
kayıtlarının
yapılarak kayıt tarih ve sayısının dilekçenin üzerine
yazılacağı, dava
nın bu kaydın yapıldığı tarihte açılmış sayılacağı
hükme bağlanmıştır.
Davacı, dilekçe ret kararımız üzerine verdiği yenileme
dilekçesinde
tebliğ tarihini 14.4.1982 olarak belirttiğinden,
davacının bu bildirim
tarihinden itibaren yukarıda sözü edilen 60 günlük süre
içerisinde da-
vasını açması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 2577
sayılı yasanın
4.maddesinde belirlenen yerlerden Asliye Hukuk
Hakimliğine verilen ve
deftere 2.7.1982 gününde kaydedilen dilekçe ile açılan
davanın, süre a
şımı nedeniyle, inceleme olanağı bulunmadığından 2577
sayılı İdari Yar
gılama Usulü Yasasının 15.maddesinin 1/b bendi uyarınca
reddine karar
verildi.
RD/YÖ
Karar Metni
6326 sayılı Petrol Yasasında, itiraz, karar ve dava
açmak için yirmi günlük özel sürelere yer verildiğinden, 2577 sayılı
Yasadaki genel kurulların uygulanamayacağı hk.[94]
Davacı : ... Petrol Üretim, Sondaj Müteahhitlik ve Tic.
A.Ş.
Vekili : Av. ...
Davalılar : 1- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
2- Petrol İşleri Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. ...
Davanın Özeti : 6326 sayılı Petrol Yasası uyarınca
ödenen Devlet hissesi miktarının 20 sayılı Fon'a tabi üretimden düşülmeden
ek hasılatın hesaplanması ve bir aya ait arama masraflarının, o aya ait
ödenecek ek hasılattan fazla olması halinde, fazla olan arama masrafları
miktarının takip eden aylarda ödenecek ek hasılattan mahsup edilmesi
suretiyle 01.01.1999 tarihi ve sonrası için bu hususlar gözetilerek
düzenlenecek 20 sayılı Fon beyannamelerinin ibrazını bildiren Petrol İşleri
Genel Müdürlüğü Fon İşleri Şube Müdürlüğünün 12.10.2004 gün ve 16455 sayılı
işlemi ile bu işleme karşı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına yapılan
itirazın cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali
istemidir.
Savunmaların Özeti : Devlet Denetleme Kurulu raporu
uyarınca işlem tesis edildiği, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Adnan DİKENLİ'nin Düşüncesi :
6326 sayılı Yasanın 30. maddesinde, Bakana itiraz durumunda 20 günlük karar
ve 10 günlük tebliğ süresi öngörüldüğünden, 1.11.2004 günlü itiraz üzerine
oluşan zımni ret işlemine karşı 17.12.2004 günü açılan davanın süresinde
olduğu, öte yandan Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün 18.3.2005 gün ve 4838
sayıl yazısı ile davaya konu 12.10.2004 gün ve 16455 sayılı yazı
doğrultusunda işlem yapılmaması bildirildiğinden, yürütmenin durdurulması
istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği
görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 14. maddesi
uyarınca dosya incelendi.
2577 sayılı Yasanın "Dava Açma Süresi" başlıklı 7.
maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre
gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve İdare Mahkemelerinde altmış ve vergi
mahkemelerinde otuz gün olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı Yasanın 11. maddesinde de, idari işlemlere dava
açılmadan önce süresi içinde yapılacak itirazların altmış gün içinde
yanıtlanmaması halinde istemin reddedilmiş sayılacağı ve dava süresinin
kaldığı yerden işlemeye başlayacağı öngörülmüştür.
6326 sayılı Petrol Yasasının 25. maddesinde, müracaat
ve petrol hakkı sahibinin Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından alınan ve
müracaat, müsade, arama ruhsatnamesi, işletme ruhsatnamesi veya belgeden
doğan haklarına tesir eden kararlara karşı bu Yasa hükümleri dairesinde
tebliğ tarihinden itibaren yirmi gün içinde Bakana itiraz edebileceği, 30.
maddesinde, Bakanın kendisine itiraz yolu ile intikal eden ihtilafları en
çok yirmi gün içinde karara bağlayacağı, bu kararın 10 gün içinde ilgililere
tebliğ edileceği, 31. maddesinde de, bu Yasa hükümleri dairesinde itiraz
etmek ve Danıştay'da dava açma sürelerinin kararların tebliği tarihinden
itibaren yirmi gün olduğu belirtilerek, petrol hakları ile ilgili davalar
hakkında özel bir düzenleme getirilmiş bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; 12.10.2004 gün ve 16455
sayılı dava konusu işleme karşı 01.11.2004 gününde Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanına itirazda bulunulduğu, bu itirazın zımnen reddedildiğinden bahisle
17.12.2004 gününde görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda değinilen İdari Yargılama Usul Yasasında
düzenlenen zımni ret olgusu, altmış gün içinde idarece bir yanıt verilmemesi
halinde söz konusu olmaktadır. Ancak, bu sürecin uygulanabilmesi için özel
yasada farklı bir dava süresi, itiraz yöntemi ve karar süresinin
öngörülmemiş olması gerektiğinde kuşku yoktur. Çünkü, dava açma süresiyle
ilgili genel kuralı açıklayan 2577 sayılı Yasanın 7. maddesindeki "özel
kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen" kaydının, dava süresi yanında itiraz
ve yanıt verilmeme sürecini de etkileyen bir nitelik içerdiğinde kuşku
yoktur.
6326 sayılı Yasa itiraz, karar ve dava açmak için yirmi
günlük özel süreler tanıdığından, 2577 sayılı Yasanın 11. maddesinde
düzenlenen ve genel kural niteliği taşıyan altmış günlük itiraza yanıt verme
ve dava açma süresinin bakılan davaya uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
İtiraz üzerine Bakan tarafından yirmi gün içinde karar verilmemesi halinde,
yirmi günlük dava açma süresinin başlaması gerektiği, ilgili yasal kuralın
öngördüğü amacın doğal sonucudur. Tersi bir yaklaşımla, itiraz üzerine karar
verme ve dava açma süresini altmış gün olarak yorumlamak, Petrol Yasasında
düzenlenmiş özel süreleri değiştirmek sonucunu doğuracaktır. Dahası, itiraz
üzerine yanıt verildiğinde karar ve dava süreleri yirmi gün olacak, itiraza
cevap verilmediğinde bu süreler altmış güne dönüşerek, dava açma hakkının
kullanımında farklı ve eşitlikle çelişen durumların doğumuna etken
olunacaktır. İncelenen olayda da, yirmi günlük süreler esas alındığında
1.11.2004 günlü itiraz üzerine 21.11.2004 tarihinde zımni ret işleminin
oluştuğu, bu tarih itibariyle en son 13.12.2004 tarihinde dava açılması
gerekirken, bu süre geçirilerek 17.12.2005 günü dava açıldığı dosya
içeriğinde belirlenmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davanın süre aşımı nedeniyle
reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta
avansından kullanılmayan 21.50.-YTL'nın davacıya iadesine, Avukatlık Asgari
Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 350 YTL avukatlık ücretini davacıdan
alınarak, davalılardan Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne verilmesine
03.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
BŞ/Aİ
Karar Metni
Görevinden uzaklaştırılan belediye başkanının göreve
döndürüldükten sonra görevden alındığı döneme ilişkin maaşları ücret olmayıp
ödenek olduğundan ödenmeyeceği hk.[95]
Temyiz İsteminde Bulunan: İçişleri Bakanlığı
Karşı Taraf : ?
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : Van İli, ? İlçesi Belediye Başkanı olan
davacının, görevinden uzaklaştırıldığı dönemde ödenmediği ileri sürülen
5.952.500.000.-lira maaşının görevden uzaklaştırıldığı tarihten itibaren
hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle
açılan davada; hakkında açılan bir ön inceleme nedeniyle 12.6.2000 tarihli
Bakanlık işlemiyle görevden uzaklaştırılan davacının, soruşturma izni
verilmesine ilişkin kararın Danıştay İkinci Dairesinin kararı ile
kaldırılması üzerine 2.3.2001 tarihli Bakanlık onayı ile görevine iade
edildiği anlaşıldığından, davacının maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle
birlikte ödenmesi gerektiği gerekçesiyle istemle bağlı kalınarak davacının
açıkta geçen sürelere ilişkin toplam 5.952.000.000.-lira maaşının idareye
başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine
karar veren Van İdare Mahkemesinin 10.12.2003 gün ve E:2003/298, K:2003/905
sayılı kararının, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen
incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Serpil K.ERDO?AN'ın Düşünces:
Davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekmekte iken esası hakkında karar
verilerek davanın kabulünde yasal isabet bulunmadığından, Mahkeme kararının
bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Radiye TİRYAKİ'nin Düşüncesi: Van ili,
? ilçesi Belediye Başkanı olan davacının, görevinden uzaklaştırıldığı
dönemde ödenmediği ileri sürülen 5.952.500.000.-lira maaşının görevden
uzaklaştırıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte
ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, davacının açıkta geçen
sürelere ilişkin toplam 5.952.500.000.-TL maaşın idareye başvuru tarihinden
itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar veren İdare
Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
İdare Mahkemesince, Belediye Başkanı olan davacı
hakkında açılan bir ön inceleme nedeniyle Bakanlık işlemiyle görevden
uzaklaştırıldıktan sonra, hakkında verilen soruşturma izni verilmesine
ilişkin kararın Danıştay İkinci Dairesinin kararıyla kaldırılması üzerine
yeniden görevine iade edilmesi nedeniyle, açıkta geçen sürelere ilişkin
maaşlarının idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanarak yasal faiziyle
birlikte ödenmesine karar verilmiş ise de, belediye başkanları memur ve
müstahdem sınıfına dahil olmayıp, aldıkları parada tahsisat olarak ifade
edildiğinden, çalışılmayan döneme ait başkan ödeneğinin ödenmesi mümkün
olmadığından, davanın reddi gerekirken işlemin iptali yolundaki idare
mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle idare mahkemesi kararının bozulması
gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği
görüşüldü:
Uyuşmazlık, Van İli, ? İlçesi Belediye Başkanı olan
davacının, görevinden uzaklaştırıldığı dönemde ödenmediği ileri sürülen
5.952.500.000.-lira maaşının görevden uzaklaştırıldığı tarihten itibaren
hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi isteminden
doğmuştur.
Anayasanın 127. maddesinin dördüncü fıkrası ile bu
hükme paralel düzenleme içeren 1580 sayılı Belediye Yasasının 93. maddesinin
üçüncü fıkrasında, İçişleri Bakanının, görevleri ile ilgili bir suç sebebi
ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organlarını
veya bu organların üyelerini geçici bir tedbir olarak kesin hükme kadar
görevlerinden uzaklaştırabileceği hükme bağlanmıştır.
1580 sayılı Belediye Yasasının 93. maddesinin ikinci
fıkrasında, belediye başkanlığının boşaldığı veya başkanının görevden
uzaklaştırıldığı hallerde vali tarafından belediye meclisinin on gün içinde
toplanmasının sağlanacağı, bu toplantıda meclisin katılanların salt
çoğunluğunun gizli oyuyla ve kendi üyeleri arasında bir başkan vekili
seçeceği, başkan vekilinin, yeni başkan seçilinceye veya görevden
uzaklaştırılmış olan başkan görevine dönünceye kadar görev yapacağı, 117.
maddesinin 2. bendinde, belediye heyetleri, memur ve müstahdemlerine ilişkin
ödeneklerin, maaşların, ücretlerin belediye giderlerinden olduğu kurala
bağlanmıştır.
Belediye başkanları mahalli halkın seçtiği kamu
görevlileri olduklarından bunlara gördükleri hizmet karşılığı verilen para
da maaş veya ücret değil, ödenektir.
Olayda, davacının hakkında soruşturma izni verilmesine
ilişkin kararın Danıştay İkinci Dairesinin kararı ile kaldırılması üzerine
2.3.2001 tarihli Bakanlık onayı ile görevine iade edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, belediye başkanları, memur ve müstahdem
sınıfına dahil olmayıp, aldıkları paranın tahsisat niteliğinde olduğu ve
belediye başkanları için hizmet karşılığı olarak bütçeye konulan ödenekten
başkanlık görevini fiilen yerine getirenlerin yararlanması gerekeceğinden,
görevden uzaklaştırılması nedeniyle fiilen belediye başkanı olarak görev
yapamayan davacıya çalışamadığı dönem için başkan ödeneği ödenmesinin mümkün
olmaması karşısında, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Danıştay 1. Dairesinin 2.4.2003 gün ve E.2003/34 sayılı
görüşü ve Sayıştay 4. Dairesinin 18.11.1993 gün ve 27748 sayılı kararı da bu
doğrultudadır.
Bu nedenle, davanın reddi gerekirken istemin yasal
faiziyle birlikte kabulüne ilişkin İdare Mahkemesi kararında yasal isabet
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Van İdare Mahkemesi kararının
bozulmasına ve dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye
gönderilmesi 7.12.2004 gününde esasta oybirliği gerekçede oyçokluğu ile
karar verildi.
A Z L I K O Y U
Uyuşmazlık, Belediye Başkanı olan davacının, hukuka
aykırı olarak görevinden uzaklaştırıldığı dönemde ödenmediği ileri sürülen
maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminden
doğmuştur.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 7.
maddesinin 1. bendinde, özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde,
idare mahkemelerinde dava açma süresi altmış gün olarak belirlenmiş, bu
sürenin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen
günden başlayacağı, aynı Yasanın 11. maddesinde de, "ilgililer tarafından
idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması,
değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa
işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu
başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. Altmış
gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İsteğin
reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden
işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürede hesaba katılır."
kuralı yer almış, aynı Yasanın 12. maddesinde ise; "ilgililer haklarını
ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi
mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı
davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu
davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına
başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası
sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi
içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11. madde
uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır." kuralı getirilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, ön inceleme nedeniyle
12.6.2000 tarihinde görevinden uzaklaştırılan davacının Danıştay 2.
Dairesinin soruşturma izni verilmesine ilişkin kararı kaldırması üzerine
2.3.2001 tarihli Bakanlık onayı ve 13.3.2001 tarihli Van Valiliği işlemi
üzerine görevine iade edildiği, hukuka aykırı olarak görevden
uzaklaştırıldığı dönem maaşlarının ödenmesi istemiyle tarihsiz bir
dilekçeyle İçişleri Bakanlığı'na başvurduğu, davacının sunduğu alındı
belgesinden başvurunun 03.12.2002 tarihinde postaya verildiği ve 09.12.2002
tarihinde de başvurunun davalı idareye tebliğ edildiği, başvurunun cevap
verilmemek suretiyle reddi üzerine temyizen incelenen davanın 7.4.2003
tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının 13.3.2001 tarihli Van Valiliği işlemi
üzerine göreve iade edildiği, bu haliyle Nisan 2001 ayında, görevden
alındığı dönemde maaş ve özlük haklarının ödenmediğini bildiği kuşkusuzdur.
Bu durumda, Mart 2001 tarihinde göreve iade edilen ve
ödemelerin yapılmadığını Nisan 2001 ayında bildiği açık olan davacının,
altmış gün içinde davalı idareye başvurması ve başvurusunun reddi ya da
cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine altmış gün içinde dava açması
gerekirken, bu süreler geçirildikten sonra 3.12.2002 tarihinde yaptığı
başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine 7.4.2003 tarihinde
açılan davanın 2577 sayılı Yasanın ilgili hükümleri uyarınca süre yönünden
reddi gerekmekte iken davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki
isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi kararının bu
gerekçeyle bozulması gerekeceği oyuyla çoğunluk kararına gerekçe yönünden
katılmıyorum.
(DAN-DER; SAYI:109)
YÖ/ÖEK
Karar Metni
Belediyenin yol yapım çalışmaları sırasında oluşan
hafriyatın 2000 yılının aralık, 2001 yılının ocak ve şubat aylarında yağan
kar ve yağmur suları nedeniyle kayması sonucu, kümes ve evin kullanılamaz
hale geldiği, bu nedenle oluşan zararın 200 yılının aralık ayında başlayıp
2001 yılının aralık ayına kadar devam ettiği ve buna göre 30.10.2002
tarihinde açılan davanın süresinde olduğu hk.[96]
Temyiz İsteminde Bulunan : ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : Kaynaşlı Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Davacı, Düzce ili, Kaynaşlı ilçesi,
Köyiçi Mahallesi, 6 pafta ve 1086 parselde bulunan 5.000 tavuk kapasiteli
tavuk kümesi ile kaba inşaatı bitmiş 3 katlı binanın yol açma çalışmaları
sırasında yığılan hafriyatın yağan yağmur ve kar ile oluşan toprak
kaymasından dolayı tavuk kümesi ile binanın kullanılamaz hale gelmesi
sonucunda toplam 41.890.000.000-TL maddi zararın delil tespit tarihi olan
2.7.2002 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı
idarenin hizmet kusuru nedeniyle tazmini istemiyle açılan davada; davacı
tarafından, davalı belediyenin hizmet kusuru nedeniyle oluştuğu belirtilen
ihtilaf konusu zararın 2000 yılının Aralık ve 2001 yılının Ocak, Şubat
aylarında oluştuğunun ileri sürüldüğü, buna göre en geç zararın oluştuğunun
öğrenildiği 2001 yılının Şubat ayından itibaren bir yıl içinde idareye
başvurarak zararın giderilmesini istemesi ve istemin kısmen veya tamamen
reddi halinde dava açma süresi içinde dava açılması gereken bu süre
geçirildikten sonra 30.10.2002 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle
incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Yasanın
15/1-b maddesi uyarınca davayı süre yönünden reddeden Sakarya 1. İdare
Mahkemesinin 15.1.2004 gün ve E:2003/767, K:2004/32 sayılı kararın, zararın
gerçekleştiği tarihin Aralık 2001 olup, davanın bir yıllık sürede açıldığı,
öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek
bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği
savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Talip KAYA'nın Düşüncesi :
İstemin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Cem ERBÜK'ün Düşüncesi : Davacının
tazminat talebini süre aşımı yönünden reddeden mahkeme kararı temyiz
edilmiştir.
İdare Mahkemesi kararında zararın 2000 yılının Aralık
ve 2001 yılının Ocak-Şubat aylarında oluştuğunun ileri sürüldüğü
belirtilmekte ise de; dilekçenin incelenmesinden anılan tarihlerde
davacının, hafriyatın akmakta olduğu yolunda davalı belediyeyi uyardığı,
zararın ise 2001 yılı Aralık ayında meydana geldiğini ileri sürdüğü
anlaşılmaktadır.
Belirtilen durumda dava dilekçesinde zararın 2001 yılı
Aralık ayı içerisinde meydana geldiği ileri sürüldüğünden, bu iddiaya göre
3.10.2002 tarihinde açılan davada, aksinin kanıtlanması dışında, süre aşımı
bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteğinin kabulü ile idare
mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği
görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacı, Düzce ili, Kaynaşlı ilçesi, Köyiçi
Mahallesi, 6 pafta ve 1086 parselde bulunan 5.000 tavuk kapasiteli tavuk
kümesi ile kaba inşaatı bitmiş 3 katlı binanın yol açma çalışmaları
sırasında yığılan hafriyatın yağan yağmur ve kar ile oluşan toprak
kaymasından dolayı tavuk kümesi ile binanın kullanılamaz hale gelmesi
sonucunda toplam 41.890.000.000-TL maddi zararın delil tespit tarihi olan
2.7.2002 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı
idarenin hizmet kusuru nedeniyle tazmini istemine iilşkindir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 7.
maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında süre gösterilmeyen
hallerde Danıştay ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu; 13. maddesinde
ise, idari eylemlerden dolayı hakları ihlal edilenlerin, idari dava açmadan
önce bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka bir su
Yeni Sayfa 1
belediyelerin "imar", "ımar" ve "imar
hukuku", "ımar hukuku", "kaçak yapı", imar planı", "arazi ve arsa düzenlemesi",
"imar para
cezaları", "imar kirliliği suçları", "idare hukuku", "idari yargılama usulü" ve
her türlü imar sorunlarına çözüm getirecek olan "imar hukukcusu" ve "ımar
hukukçusu".
imar hukukçusu
Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.
Yayınlanma:: 2007-10-08 (2145 okuma)
[ Geri Dön ]
|
|
|
|