BEŞİNCİ ALT BÖLÜM
Kamu İdaresinin Kuruluşu
Merkezî idare
Madde 95- (1) Türkiye, merkezî idare kuruluşu
bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin
gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayırılır.
(2) İllerin idaresi, yetki genişliği esasına
dayanır.
(3) Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum
sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezî idare teşkilâtı
kurulabilir. Bu teşkilâtın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.
Mahallî idareler
Madde 96- (1) Mahallî idareler; il, belediye veya
köy halkının müşterek mahallî ihtiyaçlarını karşılamak üzere, kuruluş esasları
kanunla belirlenen, karar organları seçimle oluşan kamu tüzelkişileridir.
(2) Mahallî idarelerin kuruluşu, görevleri,
yetkileri; karar organlarının seçim usul ve esasları ile görev ve yetkileri,
yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir. Kanun, büyük yerleşim
merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.
(3) Mahallî idarelerin seçimleri, 36 ncı maddedeki
esaslara göre dört yılda bir yapılır. Ancak, milletvekili genel veya ara
seçiminden önceki veya sonraki bir yıl içinde yapılması gereken mahallî idareler
genel veya ara seçimleri, milletvekili genel veya ara seçimleriyle birlikte
yapılır.
(4) Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının
organlık sıfatını kazanma ve kaybetmeleri konusundaki denetim, ancak yargı yolu
ile olur.
(5) Merkezî idare, mahallî idareler üzerinde,
kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idarî vesayet yetkisine sahiptir.
(6) Mahallî idarelerin belirli kamu hizmetlerinin
görülmesi amacı ile, kendi aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik
kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezî idare ile
karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir.
(7) Mahallî idarelere, görevleri ile orantılı
gelir kaynakları sağlanır ve bu amaçla gerekli düzenlemeler yapılır.
ALTINCI ALT BÖLÜM
Kamu Hizmeti Görevlileri ile İlgili Hükümler
Genel ilkeler
Madde 97- (1) Devletin ve diğer kamu
tüzelkişilerinin yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği
görevler, memurlar, diğer kamu görevlileri, sözleşmeli personel ve işçiler
eliyle görülür.
(2) Memurların ve diğer kamu görevlilerinin
nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve
ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla öngörülen esaslara göre düzenlenir.
Görev ve sorumlulukları
Madde 98- (1) Kamu hizmeti görevlileri Anayasaya
ve kanunlara uygun olarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler.
(2) Memurlar, diğer kamu görevlileri ve sözleşmeli
personel ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst
kuruluşları mensuplarına, savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.
(3) Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında
işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, sadece
kanunda belirlenen hallerde idarî merciin iznine bağlıdır.
Kanunsuz emir
Madde 99- (1) Kamu hizmetinde çalışmakta olan
kişi, amirinden aldığı emri, kanuna aykırı görürse, yerine getirmez ve bu
aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak amir bu emrini yazılı olarak
tekrarlarsa, emir yerine getirilir. Bu durumda, emri yerine getiren sorumlu
olmaz.
(2) Konusu suç teşkil eden emir hiçbir suretle
yerine getirilmez ve yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.
(3) İvedi hallerde kamu düzeninin ve kamu
güvenliğinin korunması amacıyla kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.
YEDİNCİ ALT BÖLÜM
Yükseköğretim Kurumları
Genel ilkeler
Madde 100- (1) Üniversiteler ve yüksek teknoloji
enstitüleri kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip olmak üzere
kanunla; diğer yükseköğretim kurumları ise kanunla belirlenen esaslara göre
kurulur. Üniversiteler ve diğer yüksek öğretim kurumları, kanunda gösterilen
usul ve esaslara göre vakıflar tarafından da kurulabilir.
(2) Üniversiteler ve diğer yükseköğretim kurumları
ile öğretim üyeleri ve yardımcıları, serbestçe her türlü bilimsel araştırma,
yayın, açıklama ve öğretim faaliyetinde bulunabilirler.
(3) Rektörler, kanunun belirlediği usul ve
esaslara göre öğretim üyeleri tarafından beş yıl için ve bir defaya mahsus olmak
üzere seçilir. Vakıf üniversiteleri ile diğer yükseköğretim kurumlarına ilişkin
düzenlemeler saklıdır.
(4) Üniversite ve diğer yükseköğretim kurumlarının
yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları, üniversitelerin ve diğer
yükseköğretim kurumlarının yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne
suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar.
(5) Üniversitelerin ve yüksek teknoloji
enstitülerinin hazırladığı bütçeler; Millî Eğitim Bakanlığına sunulur ve merkezî
yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak yürürlüğe konulur ve
denetlenir.
(6) Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve
işleyişleri, organları ve bunların seçimleri ile üniversite organlarınca
denetlenmesi, bilimsel özerklik esaslarına göre kanunla düzenlenir.
(7) Vakıflar tarafından kurulan üniversiteler ile
diğer yükseköğretim kurumlarının, akademik çalışmaları ile öğretim elemanlarının
akademik unvanları kazanmaları Devlet tarafından kurulan yükseköğretim kurumları
için öngörülen hükümlere tâbidir.
(8) Türk Silâhlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilâtına
bağlı yükseköğretim kurumları özel kanunlarının hükümlerine tâbidir.
Yükseköğretim Kurulu
Madde 101- (1) Öğretim elemanı yetiştirilmesini
planlamak, üniversitelerce önerilen öğrenci kontenjanlarını onaylamak ve
üniversiteler arasında koordinasyonu sağlamak amacıyla Yükseköğretim Kurulu
kurulur.
(2) Yükseköğretim Kurulu onbir üyeden oluşur. En
az dördü farklı üniversite ve yükseköğretim kurumlarında görevli profesörler
arasından olmak üzere, üyelerden altısı Bakanlar Kurulu tarafından seçilir.
Üyelerden beşi ise farklı üniversite ve yükseköğretim kurumlarında görevli
profesörler arasından kanun tarafından belirlenen usullere göre üniversitelerce
seçilir.
(3) Yükseköğretim Kurulu üyelerinin görev süresi
üç yıldır. Kurul, kendi üyeleri arasından üç yıl için bir Başkan seçer. Aynı
kişi tekrar Başkan seçilemez.
(4) Yükseköğretim Kurulunun teşkilâtı, görev,
yetki ve sorumluluğu ile çalışma esasları kanunla düzenlenir.
SEKİZİNCİ ALT BÖLÜM
Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
Madde 102- (1) Kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları ve üst kuruluşları, kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri
tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla
seçilen kamu tüzelkişilikleridir.
(2) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların
meslek kuruluşlarına üye olma mecburiyeti aranmaz.
(3) Siyasî partiler, Meslek kuruluşları ile üst
kuruluşlarının organlarının seçimlerinde aday gösteremezler.
(4) Devletin Meslek kuruluşları üzerindeki idarî
ve malî denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir.
(5) Kanunlara aykırı faaliyet gösteren meslek
kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirlediği merciin veya
Cumhuriyet savcısının talebi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine
yenileri seçilir.
(6) Millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç
işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği
hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla yetkili kılınmış bir merci, meslek
kuruluşlarını veya üst kuruluşlarını faaliyetten men edebilir. Bu merciin
kararı, yirmidört saat içerisinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim,
kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde bu karar kendiliğinden
yürürlükten kalkar.
DOKUZUNCU ALT BÖLÜM
Diyanet İşleri Başkanlığı
Diyanet İşleri Başkanlığı
Madde 103- Genel idare içinde yer alan Diyanet
İşleri Başkanlığı, lâiklik ve siyasî tarafsızlık ilkeleri doğrultusunda, özel
kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.
ONUNCU ALT BÖLÜM
Olağanüstü Yönetim Usulleri
Olağanüstü hal ve sıkıyönetim ilânı sebepleri
Madde 104- (1) Tabiî afet, tehlikeli salgın
hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinde, Bakanlar Kurulu, yurdun bir
veya birden fazla bölgesinde veya bütününde süresi iki ayı geçmemek üzere
olağanüstü hal ilân edebilir.
(2) Anayasa ile kurulan hür demokratik düzeni veya
temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine
ait ciddî belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu
düzeninin ciddî şekilde bozulması hallerinde, Bakanlar Kurulu, Millî Güvenlik
Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra, yurdun bir veya birden fazla bölgesinde
veya bütününde, süresi iki ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilân edebilir.
(3) Anayasanın tanıdığı hür demokratik düzeni veya
temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelen ve olağanüstü hal ilânını
gerektiren hallerden daha vahim şiddet hareketlerinin yaygınlaşması veya savaş
hali, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, ayaklanma olması veya
ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet
hareketlerinin yaygınlaşması sebepleriyle, Bakanlar Kurulu, Millî Güvenlik
Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra, süresi dört ayı aşmamak üzere yurdun bir
veya birden fazla bölgesinde veya bütününde sıkıyönetim ilân edebilir.
Olağanüstü hal ve sıkıyönetime ilişkin ortak
hükümler
Madde 105- (1) Olağanüstü hal veya sıkıyönetim
ilânına karar verilmesi durumunda, bu karar Resmî Gazetede yayınlanır ve hemen
Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi
tatilde ise derhâl toplantıya çağrılır. Meclis, olağanüstü hal veya sıkıyönetim
sürelerini değiştirebilir, Bakanlar Kurulunun istemi üzerine her defasında iki
ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir veya olağanüstü hali veya sıkıyönetimi
kaldırabilir.
(2) 104 üncü maddenin birinci fıkrası uyarınca
ilân edilen olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve
çalışma yükümlülükleri ile olağanüstü hallerin her türü ve sıkıyönetim,
seferberlik veya savaş hallerinde, 14 üncü maddedeki ilkeler doğrultusunda temel
hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya nasıl durdurulacağı, hangi
hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yargı
BİRİNCİ ALT BÖLÜM
Genel Hükümler
Mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı
Madde 106- (1) Hâkimler, görevlerinde bağımsız ve
tarafsızdırlar; hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.
(2) Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı
yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez;
genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
(3) Görülmekte olan bir davayı etkilemek amacıyla
yasama organında yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz,
görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Türkiye Büyük Millet
Meclisindeki araştırma ve soruşturma komisyonlarının faaliyetleri bu hükmün
dışındadır.
(4) Bütün Devlet organları mahkeme kararlarına
uymak zorundadır. Bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle
değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
(5) Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri,
işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.
Hâkimlik ve savcılık teminatı
Madde 107- (1) Hâkimler ve savcılar azlolunamaz,
kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekli edilemez; bir
mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık, ödenek ve diğer
özlük haklarından mahrum bırakılamaz.
(2) Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan
dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği
kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar
verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır.
Hâkimlik ve savcılık mesleği
Madde 108- (1) Hâkim ve savcılar, hâkimlik
teminatı esaslarına göre görev yaparlar.
(2) Hâkim ve savcıların nitelikleri, atanmaları,
hakları ve ödevleri, aylık ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve
görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında disiplin
kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya
görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve
yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk veya
yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işleri mahkemelerin
bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
(3) Hâkimler ve savcılar altmışbeş yaşını
bitirinceye kadar hizmet görürler. Askerî hâkimlerin yaş haddi, yükselme ve
emeklilikleri kanunda gösterilir.
(4) Hâkimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden
başka, resmî ve özel hiçbir görev alamazlar.
(5) Hâkimler ve savcılar idarî görevleri yönünden
Adalet Bakanlığına bağlıdır.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
Madde 109- (1) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
onyedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun
tabiî üyesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, birinci sınıfa ayrılmış hâkim ve
savcılar arasından üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oy ile beş asıl ve
bir yedek üye seçer. Üç asıl ve bir yedek üye Yargıtay Genel Kurulunca, iki asıl
ve bir yedek üye Danıştay Genel Kurulunca; dört asıl ve bir yedek üye birinci
sınıfa ayrılmış adlî yargı hâkim ve savcılarınca, iki asıl üye birinci sınıfa
ayrılmış idarî yargı hâkim ve savcılarınca kendi aralarından gizli oyla seçilir.
Asıl ve yedek üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir daha
seçilemez. Yargıtay ve Danıştay Genel Kurullarınca seçilecek üyelerin altmış
yaşını tamamlamış olmaları şarttır. Kurul, asıl üyeleri arasından bir başkan ve
bir başkanvekili seçer.
(2) Kurul onyedi üye ile toplanır ve salt
çoğunlukla karar verir. Meslekten ihraç kararları toplantıya katılanların üçte
ikisi ile alınır.
(3) Kurulun seçimle gelen asıl ve yedek üyeleri,
görevlerinin devamı süresince başka görev alamazlar.
(4) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; adlî ve
idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici
yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte
kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme,
görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar. Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin
veya bir hâkimin veya savcının kadrosunun kaldırılması veya bir mahkemenin yargı
çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar. Ayrıca Anayasa
ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir.
(5) Adalet Bakanlığının merkez kuruluşunda geçici
veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıların muvafakatlarını alarak
atama yetkisi Adalet Bakanına aittir.
(6) Adalet Bakanı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunun ilk toplantısında onaya sunulmak üzere, gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde hizmetin aksamaması için hâkim ve savcıları geçici yetki ile
görevlendirebilir.
(7) Kurulun görevlerini yerine getirmesi, seçim ve
çalışma usûlleriyle itirazların Kurul bünyesinde incelenmesi esasları kanunla
düzenlenir.
Hâkim ve savcıların denetimi
Madde 110- Hâkim ve savcıların görevlerini hukuka
uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme, görevlerinden dolayı ve görevleri
sırasında suç işleyip işlemediklerine ilişkin inceleme ve soruşturma Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kuruluna bağlı adalet müfettişleri tarafından yapılır.
Askerî yargı
Madde 111- (1) Askerî yargı, askerî mahkemeler ve
disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler, asker kişilerin
askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri askerî suçlara ait
davalara bakmakla görevlidir.
(2) Askerî yargı organlarının kuruluşu, işleyişi,
askerî hâkimlerin özlük işleri, askerî savcılık görevlerini yapan askerî
hâkimlerin refakatinde bulundukları komutanlarla ilişkileri, mahkemelerin
bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla
düzenlenir.
İKİNCİ ALT BÖLÜM
Yüksek Mahkemeler
Anayasa Mahkemesinin kuruluşu
Madde 112- (1) Anayasa Mahkemesi onyedi üyeden
oluşur.
(2) Türkiye Büyük Millet Meclisi, en az üçü
anayasa hukuku, kamu hukuku veya siyaset bilimi alanında çalışan profesörler
arasından olmak üzere sekiz üyeyi üye tam sayısının beşte üç çoğunluğu ile
seçer. Üyelerden dördü Yargıtay, dördü Danıştay, biri de Sayıştay genel
kurullarınca kendi Başkan ve üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğu
ile ve gizli oyla seçilir.
(3) Öğretim üyeleri ile üst kademe yöneticileri ve
avukatların Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmeleri için, kırk yaşını doldurmuş,
hukuk, siyasal bilimler, iktisadî ve idarî bilimler alanlarından mezun olmuş ve
öğretim elemanlığında veya kamu hizmetinde en az onbeş yıl fiilen çalışmış veya
en az onbeş yıl avukatlık yapmış olmaları şarttır.
(4) Anayasa Mahkemesi, üyeleri arasından, gizli
oyla ve üye tamsayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve bir
Başkanvekili seçer. Başkan ve başkanvekili en fazla iki kez seçilebilir.
(5) Anayasa Mahkemesi üyeleri, aslî görevleri
dışında resmî veya özel hiçbir görev alamazlar.
(6) Yasama organınca yapılacak seçimin esas ve
usulleri kanunla düzenlenir.
Üyelerin görev süresi ve üyeliğin sona ermesi
Madde 113- (1) Anayasa Mahkemesi üyeleri bir
defaya mahsus olmak üzere ve dokuz yıl için seçilirler. Anayasa Mahkemesi
üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar.
(2) Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hâkimlik
mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde
kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak
anlaşılması halinde ise, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun
kararı ile sona erer.
Görev ve yetkileri
Madde 114- (1) Anayasa Mahkemesi kanunların ve
kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımlarından Anayasaya uygunluğunu
denetler. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından denetler. Yetki
kanunları ve kanun hükmünde kararnameler üzerindeki denetim 68 inci maddenin
birinci ve ikinci fıkralarına uygunlukla sınırlıdır.
(2) Anayasa Mahkemesi Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün Anayasaya uygunluğunu öndenetim yoluyla denetler.
(3) Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son
oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde
ise, teklif ve oylama çoğunluğu ile iki defa görüşülme şartına uyulup uyulmadığı
hususları ile sınırlıdır.
Çalışma ve yargılama usulü
Madde 115- (1) Anayasa Mahkemesi en az onüç üye
ile toplanır ve katılanların salt çoğunluğu ile karar verir. Anayasa
değişikliklerinde iptale ve siyasî parti davalarında kapatmaya karar
verilebilmesi için üye tamsayısının üçte iki oy çokluğu şarttır.
(2) Şekil sakatlığına dayalı iptal davaları ile
İçtüzüğe ilişkin öndenetim başvuruları Anayasa Mahkemesince öncelikle karara
bağlanır.
(3) Anayasa Mahkemesi, siyasî partilere ilişkin
davalarda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra ilgili siyasî partinin genel
başkanının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler.
(4) Anayasa Mahkemesinin kuruluşu ve yargılama
usulleri kanunla; mahkemenin çalışma esasları ve üyeleri arasındaki işbölümü ise
kendi yapacağı içtüzükle düzenlenir.
İptal davası
Madde 116- (1) Anayasa Mahkemesinde iptal davası
açma yetkisi, Cumhurbaşkanına ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının
en az onda biri oranındaki milletvekillerine aittir. İptal davası açmaya yetkili
olanlar ile Meclis Başkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün
öndenetimini isteme yetkisine sahiptir.
(2) Anayasa Mahkemesinde iptal davası açma
yetkisi, iptali istenen kanun veya kanun hükmünde kararnamenin Resmî Gazetede
yayınlanmasından başlayarak altmış gün; şekil sakatlığına dayanan davalarda ise
on gün sonra düşer. İçtüzüğün öndenetimini isteme yetkisi, öndenetime konu olan
hükmün Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda kabul edilmesinden
başlayarak on gün sonra düşer.
İtiraz yolu
Madde 117- (1) Bir davaya bakmakta olan mahkeme,
uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya
veya usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve hürriyetlere ilişkin
milletlerarası andlaşmalara aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri
sürdüğü aykırılık iddiasının ciddî olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin
bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır.
(2) Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddî
görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır.
(3) Anayasa Mahkemesi, müracaatın kendisine
gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını açıklar. Bu süre içinde karar
verilmezse, mahkeme davayı yürürlükteki hükümlere göre sonuçlandırır. Ancak,
Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar
açıklanırsa, mahkeme buna uymak zorundadır.
(4) Şekil sakatlığı nedeniyle Anayasaya aykırılık
itiraz yoluyla ileri sürülemez.
Kararları
Madde 118- (1) Anayasa Mahkemesinin kararları
kesindir. Bu kararlar, gerekçesi yazılmadan hiçbir surette açıklanamaz.
(2) Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun
hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi
hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.
(3) Anayasa Mahkemesi, iptal davasına konu olan
hükmün uygulanması halinde telafisi imkânsız bir zararın doğması ve Anayasaya
açıkça aykırı görülmesi şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda talep
üzerine gerekçeli olarak kuralın yürürlüğünü katılanların üçte ikisinin
çoğunluğu ile durdurabilir. Anayasa Mahkemesinin yürürlüğünü durdurduğu kuralla
ilgili nihaî kararı en geç altmış gün içinde Resmî Gazetede yayınlanır. Aksi
takdirde, yürürlüğü durdurma kararı hükümsüz hale gelir.
(4) Anayasa Mahkemesinin Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğüne ilişkin kararı en geç otuz gün içinde Resmî Gazetede
yayınlanmadığı takdirde başvuru reddedilmiş sayılır.
(5) Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği hükümler,
gerekçeli kararın Resmî Gazetede yayınlandığı tarihte yürürlükten kalkar.
Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi, gerekli durumlarda
ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayınlandığı günden
başlayarak bir yılı geçemez.
(6) İptal kararının yürürlüğe girişinin
ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya
çıkardığı hukukî boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle
görüşüp karara bağlar.
(7) İptal kararları geriye yürümez.
(8) Anayasa Mahkemesi kararları, Resmî Gazetede
hemen yayınlanır.
(9) Anayasa Mahkemesinin iptal davası veya itiraz
yoluyla işin esasına girerek verdiği red kararlarının Resmî Gazetede yayınından
itibaren beş yıl geçmedikçe, aynı hükmün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar
başvuruda bulunulamaz.
Yüce Divan
Madde 119- (1) Yüce Divan, Yargıtay Ceza Genel
Kurulu Başkanının başkanlığında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu üyeleri arasından
seçilecek beş üye ile Anayasa Mahkemesinin kendi üyeleri arasından seçeceği beş
üye olmak üzere onbir üyeden oluşur.
(2) Yüce Divan, Cumhurbaşkanını, Meclis Başkanını,
Bakanlar Kurulu üyelerini, Genelkurmay Başkanını, kuvvet komutanlarını, Anayasa
Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Sayıştay Başkan ve üyeleri ile
Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı yargılar.
(3) Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet
Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar.
(4) Yüce Divan kararlarına karşı Yargıtay Ceza
Genel Kurulunun seçeceği Yüce Divan üyesi olarak görev yapmayan yedi Ceza
Dairesi Başkanı ile Anayasa Mahkemesinin Yüce Divan üyeliği yapmayan üyeleri
arasından seçilen yedi üyenin katılmasıyla oluşan Kurula itiraz edilebilir.
Kurula Anayasa Mahkemesi Başkanı başkanlık eder. Bu Kurulun kararları kesindir.
Yargıtay
Madde 120- (1) Yargıtay, adlîye mahkemelerince
verilen ve kanunun başka bir adlî yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin
son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece
mahkemesi olarak bakar.
(2) Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adlî
yargı hâkim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından, özel
kanunlarında öngörülen yöntemlerle ölçülen liyakat ve başarı gibi nitelikler
dikkate alınarak, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, üye tamsayısının salt
çoğunluğu ile ve gizli oyla dokuz yıl için seçilir. Süresi bitenler yeniden
seçilebilir.
(3) Yargıtay Başkanı, başkanvekilleri ve daire
başkanları ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili,
kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu
ve gizli oyla dört yıl için seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilir.
(4) Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, Başkan,
başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısı ve
Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim usulleri, mahkemelerin
bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla
düzenlenir.
Danıştay
Madde 121- (1) Danıştay, idarî mahkemelerce
verilen ve kanunun başka bir idarî yargı merciine bırakmadığı karar ve
hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve
son derece mahkemesi olarak bakar.
(2) Danıştay, Başbakan tarafından gönderilen kanun
tasarıları, kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri
hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek, idarî uyuşmazlıkları çözmek ve
kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla da görevlidir.
(3) Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf
idarî yargı hâkim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından, özel
kanunlarında öngörülen yöntemlerle ölçülen liyakat ve başarı gibi nitelikler
dikkate alınarak, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; dörtte biri, nitelikleri
kanunda belirtilen görevliler arasından Bakanlar Kurulu tarafından dokuz yıl
için seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilir.
(4) Danıştay Başkanı, başkanvekilleri, daire
başkanları ve Başsavcısı, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye
tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilir. Süresi bitenler
yeniden seçilebilir.
(5) Danıştayın, kuruluşu, işleyişi, Başkan,
başkanvekilleri, daire başkanları, üyeler ile Başsavcının nitelikleri ve seçim
usulleri, idarî yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile
hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
Askerî Yargıtay
Madde 122- (1) Askerî Yargıtay, askerî
mahkemelerden verilen karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Ayrıca, asker
kişilerin kanunla gösterilen belli davalarına ilk ve son derece mahkemesi olarak
bakar.
(2) Askerî Yargıtay üyeleri, birinci sınıf askerî
hâkimler ve savcılar arasından, Askerî Yargıtay Genel Kurulunun üye tamsayısının
salt çoğunluğu ve gizli oyla seçilir.
(3) Askerî Yargıtay Başkanı, İkinci Başkanı, daire
başkanları ve Başsavcısı, Askerî Yargıtay üyeleri arasından rütbe ve kıdem
sırasına göre atanır.
(4) Askerî Yargıtayın kuruluşu, işleyişi,
mensuplarının disiplin ve özlük işleri, mahkemelerin bağımsızlığı ve
tarafsızlığı ile hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
Sayıştay
Madde 123- (1) Sayıştay, genel ve özel bütçeli
idarelerin, düzenleyici ve denetleyici kurumların, sosyal güvenlik kurumlarının,
mahallî idarelerin, kanunlarla anonim ortaklık şeklinde kurulmuş olanlar da
dahil olmak üzere diğer kamu idarelerinin ve siyasî partilerin bütün gelir ve
giderleri ile mallarını, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve
sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen
inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın
kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün
içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde
bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idarî yargı yoluna başvurulamaz.
(2) Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim
usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve
yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla
düzenlenir.
Uyuşmazlık Mahkemesi
Madde 124- (1) Uyuşmazlık Mahkemesi adlî, idarî ve
askerî yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak
çözümlemeye yetkilidir.
(2) Uyuşmazlık Mahkemesinin Başkanlığını, Anayasa
Mahkemesi tarafından kendi üyeleri arasından görevlendirilen bir üye yapar.
Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile
işleyişi kanunla düzenlenir.
(3) Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi
arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Malî ve Ekonomik Hükümler
Bütçe ve kesin hesap
Madde 125- (1) Devletin harcamaları ile kamu
iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları, kanunla
belirlenen usul ve sürelere uygun olarak bütçelerle yapılır. Bütçe kanununa,
bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz.
(2) Bakanlar Kurulu, merkezî yönetim bütçe kanunu
tasarısı ile millî bütçe tahminlerini içeren raporu, malî yıl başından en az
yetmişbeş gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar. Türkiye Büyük Millet
Meclisinde görüşülür ve malî yıl başına kadar karara bağlanır.
(3) Bütçe kanunu tasarılarının Genel Kurulda
görüşülmesi sırasında, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde
bulunulamaz.
(4) Merkezî yönetim bütçesiyle verilen ödenek,
harcanabilecek miktarın sınırını gösterir. Bakanlar Kurulu, kanun hükmünde
kararname ile bütçede değişiklik yapamaz; harcanabilecek miktar sınırını aşmaya
yönelik karar alamaz. Bütçe kanununa bu yönde yetki veren hükümler konamaz. Carî
yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik tasarıları ile carî ve
izleyen yılların bütçelerine malî yük getiren tasarı ve tekliflerde, öngörülen
giderleri karşılayabilecek malî kaynak gösterilmesi zorunludur.
(5) Kesin hesap kanun tasarısının görüşülmesi ve
kabulü ile ilgili usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
Piyasaların geliştirilmesi
Madde 126- (1) Devlet, para, kredi, sermaye, mal
ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve
geliştirici ve tüketicileri koruyucu tedbirleri alır; piyasalarda fiilî veya
anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler.
(2) Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak
üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri
üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek malî yükümlülükler koymaya ve
bunları kaldırmaya kanunla Bakanlar Kuruluna yetki verilebilir.
Kamulaştırma
Madde 127- Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu
yararının gerektirdiği hallerde, gerçek değeri üzerinden ve bedeli ile kesin
hükme bağlanan artırım miktarı nakden ve peşin olarak ödenmek şartıyla, özel
mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla
gösterilen esas ve usullere göre kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî
irtifaklar kurmaya yetkilidir. Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji
ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların
yetiştirilmesi ve kıyıların korunması amaçlarıyla kamulaştırılan taşınmazların
bedelleri eşit taksitler halinde beş yılı geçmemek üzere taksitle ödenebilir. Bu
durumda ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu
alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır.
Devletleştirme ve özelleştirme
Madde 128- (1) Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel
teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde gerçek değeri üzerinden
devletleştirilebilir.
(2) Devletin, kamu iktisadî teşebbüslerinin ve
diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların
özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.
(3) Devlet, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer
kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin
özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırılabileceği veya
devredilebileceği kanunla belirlenir.
BEŞİNCİ KISIM
Çevrenin Korunması ve Millî Servetlere İlişkin
Hükümler
Çevrenin korunması
Madde 129- (1) Devlet herkesin, insanî gelişimini
mümkün kılan sağlıklı bir çevrede yaşaması için gerekli tedbirleri alır.
(2) Çevrenin en üst düzeyde korunması ve çevre
kalitesinin iyileştirilmesi, sürdürülebilir kalkınma ilkesiyle uyumlu olarak,
herkesin ve Devletin görevidir.
Tabiî servetlerin ve kaynakların aranması ve
işletilmesi
Madde 130- Tabiî servetler ve kaynaklar, Devletin
hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete
aittir. Arama ve işletmenin Devletin özel teşebbüsle ortaklık suretiyle veya
doğrudan doğruya özel teşebbüs eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır.
Ormanların korunması ve geliştirilmesi
Madde 131- (1) Devlet, ormanların korunması ve
sahalarının genişletilmesi için gerekli tedbirleri alır. Bütün ormanların
gözetimi Devlete aittir. Yanan ormanların yerinde ve orman içinden nakledilen
köyler halkına ait arazilerde derhâl yeni orman yetiştirilir. Bu yerlerde başka
çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bu yerler imara açılamaz.
(2) Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz ve
kanuna göre buralar Devletçe yönetilir, işletilir ve işlettirilir. Bu ormanlar
zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu
olamaz.
(3) Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyete
müsaade edilemez. Münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz.
(4) Aşağıda belirtilen durumlar ve yerler dışında
orman sınırlarında daraltma yapılamaz:
a) Orman olarak muhafazasında bilim ve fen
bakımından hiçbir yarar görülmeyen ve tarım alanlarına veya başka alanlara
dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler.
b) 23/07/2007 tarihinden önce bilim ve fen
bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik,
zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında
yarar olduğu tespit edilen araziler.
c) Şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak
bulunduğu yerler.
(5) Dördüncü fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde
belirtilen yerlerin değerlendirilmesi veya gerçek ve tüzel kişilere satılması
veya bedeli karşılığı kullanım hakkı verilmesi kanunla düzenlenir. Satış veya
kullanım hakkı verilmesinde öncelik, fiilen bu arazileri kullananlar veya orman
köylülerinindir.
Kıyıların korunması ve kıyılardan yararlanma
Madde 132- (1) Kıyılar Devletin hüküm ve tasarrufu
altındadır.
(2) Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve
göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu
yararı gözetilir.
(3) Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış
amaçlarına göre genişliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkân ve şartları
kanunla düzenlenir.
Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması
Madde 133- (1) Devlet tarih, kültür ve tabiat
varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar; bu amaçla destekleyici ve
teşvik edici tedbirleri alır.
(2) Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet
konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak
yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir.
ALTINCI KISIM
Son Hükümler
Anayasanın değiştirilmesi
Madde 134- (1) Anayasanın değiştirilmesi Türkiye
Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazılı olarak
teklif edilebilir. Ancak, Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin
Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin
nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif
edilemez.
(2) Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler
Genel Kurulda iki defa görüşülür.
(3) Anayasa değişikliği Türkiye Büyük Millet
Meclisi üye tamsayısının en az beşte üç çoğunluğu ile kabul edilir. Üye
tamsayısının beşte üçü ile üçte ikisi arasında bir çoğunlukla kabul edilen
Anayasa değişikliği hakkındaki kanun, Meclisin kararıyla halkoyuna sunulup kabul
edilmedikçe kesinleşmez.
(4) Meclisin üye tamsayısının üçte iki
çoğunluğunun oyuyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki kanun
yayınlanmak üzere Cumhurbaşkanına gönderilir. Meclis, gerekli görürse bu
değişikliği üye tamsayısının en az üçte iki çoğunluğunun kararı ile halkoyuna
sunabilir.
(5) Anayasa değişikliğinin halkoylamasına
sunulacağı hallerde kanun Meclis Başkanınca Resmî Gazetede yayınlanır.
(6) Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine
ilişkin kanunların kabul edilmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli
oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir.
(7) Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasa
değişikliklerine ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu Kanunun halkoylamasına
sunulması halinde, Anayasanın değiştirilen hükümlerinden hangilerinin birlikte
hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlar.
(8) Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki
tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki kayıtlar dışında, kanunların
görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tâbidir.
İnkılâp kanunlarının korunması
Madde 135- Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu
çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin lâiklik
niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılâp kanunlarının,
Anayasanın kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya
aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz:
a) 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi
Tedrisat Kanunu;
b) 25 Teşrinisâni 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka
İktisası Hakkında Kanun;
c) 30 Teşrinisâni 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke
ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men
ve İlgasına Dair Kanun;
ç) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî
Kanununun, 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenîsiyle kabul
edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medenî nikâh
esası ile aynı Kanunun 110 uncu maddesi hükmüne tekabül eden hükümleri;
d) 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı
Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun; haber7
e) 1 Teşrinisâni 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk
Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun;
f) 26 Teşrinisâni 1934 tarihli ve 2590 sayılı
Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun;
g) 3 Kânunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı
Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun.
Başlangıç ve madde başlıkları
Madde 136- Anayasanın Başlangıcı ve madde
başlıkları Anayasa metnine dahil değildir.
YEDİNCİ KISIM
Geçici Hükümler
Geçici Madde 1- Bu Anayasanın kabulünden önce
yapılan son milletvekili ve mahallî idareler genel seçimleri, son seçim
tarihlerini izleyen dördüncü yılın sonunda yapılır.
Geçici Madde 2- 1997-1998 ders yılından önce
alınmış olan ilkokul diploması, milletvekili seçilme yeterliliği bakımından 57
nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ilköğretim diploması olarak addedilir.
Geçici Madde 3- Mevcut Cumhurbaşkanının görev
süresi, bu Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beşinci yılın sonunda
sona erer. Halen görevde bulunan Cumhurbaşkanı da beş yıl için bir kez daha
seçilebilir.
Geçici Madde 4- Tüzükler, dayanak kanunlarında
aksine düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükte kalmaya devam eder. Hâlen
yürürlükte olan tüzüklerin yürürlükten kaldırılması için tüzük çıkarılabilir.
Geçici Madde 5- (1) Anayasanın yürürlüğe girdiği
tarihte Yükseköğretim Kurulu üyesi olanların bu sıfat ve görevleri, seçildikleri
tarihten itibaren üçüncü yılın sonunda; üç yılını doldurmuş olanların bu sıfat
ve görevleri ise derhâl sona erer.
Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.
Yayınlanma:: 2007-09-19 (956 okuma)
[ Geri Dön ]
|
|
|
|