KADASTRO KANUNU
Kanun
Numarası : 3402
Kabul
Tarihi : 21/6/1987
Yayımlandığı
R. Gazete : Tarih : 9/7/1987 Sayı : 19512
Yayımlandığı
Düstur : Tertip : 5 Cilt : 26 Sayfa : 229
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel İlke
Amaç:
Madde 1 –
(Değişik: 22/2/2005 – 5304/1 md.)
Bu Kanunun
amacı, ülke koordinat sistemine göre memleketin kadastral veya topoğrafik
kadastral haritasına dayalı olarak taşınmaz malların sınırlarını arazi ve
harita üzerinde belirterek hukukî durumlarını tespit etmek suretiyle 4721
sayılı Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini kurmak, mekânsal bilgi
sisteminin alt yapısını oluşturmaktır.
İKİNCİ BÖLÜM
Kadastro Çalışmaları
Kadastro
bölgelerinin belirlenmesi ve ilanı:
Madde 2 –
Her ilin merkez ilçesi ile diğer ilçelerinin idari sınırları içinde kalan
yerler kadastro bölgelerini teşkil eder.
Kadastrosu
yapılacak bölgeler ana plana uygun olarak Tapu ve Kadastro Genel
Müdürlüğünün teklifi ve bağlı bulunduğu Bakanın onayı ile belirlenir.
Kadastrosuna başlanacak bölgeler en az bir ay önceden Resmi Gazete, Radyo
veya Televizyonda, bölge merkezi ve bağlı bulunduğu ilde, varsa yerel
gazetede ilan olunur ve ayrıca alışılmış vasıtalarla duyurulur.
Kadastro
ekibi ve komisyonun kuruluşu:
Madde 3 –
Kadastro ekibi; en az iki kadastro teknisyeni, mahalle veya köy muhtarı ile
üç bilirkişiden oluşur.
(Ek fıkra:
22/2/2005 – 5304/2 md.) Kadastronun fennî işlerinin ihale yoluyla
yaptırılması halinde, kadastro ekibinde iki kadastro teknisyeni, iki
teknisyenin temin edilememesi durumunda yerine bir kadastro teknisyeni
görevlendirilebilir. Ekipteki kadastro teknisyeni yerine kontrol memuru da
görevlendirilebilir.
Muhtarın
diğer bir kadastro ekibi ile çalışması veya herhangi bir sebeple hazır
bulunmaması halinde, yerine kanuni vekili katılır.
Belediyesi
olan yerlerde belediye meclisi, köylerde ise köy derneği tarafından en geç
onbeş gün içinde altı bilirkişi, çalışma alanında birden çok ekibin görev
yapması halinde her ekip için ayrıca üç bilirkişi seçilir.
Seçilen
bilirkişilerin 40 yaşını bitirmiş olması ve kısıtlı veya yüzkızartıcı bir
suçtan kesinleşmiş mahkumiyeti bulunmaması gerekir.
Bilirkişilerin zamanında seçilememesi veya bilirkişiliklerine mani hallerin
bulunması halinde, bölgenin mülki amiri tarafından aynı sayıda bilirkişi
belirlenir.
Seçilen
bilirkişiler kadastro ekibinin çalışması sırasında; kendisine, eşine, usul
ve füruuna, kardeşine, kardeşinin çocuklarına ve eşinin usul ve füruuna ait
tespitler ile bunların hak iddia ettiği tespitlerde ve ayrıca hak iddia
edenlerden biri ile kendisi veya usul ve füruu arasında davası bulunanlara
ait tespitlerde de bilirkişi olarak dinlenemezler.
Bilirkişiliğe mani
yukarıdaki haller, kadastro teknisyeni, muhtar ve diğer görevliler ile
bunların yerine kaim olanlar hakkında da uygulanır.
Kadastro
komisyonu; kadastro müdürü veya yardımcısının başkanlığında, bir kadastro
üyesi ve itirazın mahiyetine göre kontrol mühendisinden veya tasarruf
kontrol memurundan oluşur. Kontrol mühendisinin bulunmaması halinde yerine
fen kontrol memuru katılır.
Bu maddede
unvanları belirtilen memurlar bu maksatla açılmış okul veya kurslardan mezun
olanlar arasından atanırlar.
(Değişik
son fıkra: 22/2/2005 – 5304/2 md.) Kadastro komisyonlarında veya kadastro
hizmetlerinde görevli personele, arazide fiilen çalıştıkları sürelere
münhasır olmak üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yer alan en
yüksek devlet memurunun gösterge rakamının (Ek gösterge dahil), bütçe
kanunlarında Devlet memurları maaşı için belirlenen katsayı ile çarpımı
sonucu bulunacak miktarın yarısını aşmamak üzere, her yıl Tapu ve Kadastro
Genel Müdürlüğünün teklifi ve bağlı olduğu bakanlığın onayı ile hizmetin
ağırlığı ve sorumluluğuna göre tespit edilecek miktarda aylık ödenek ayrıca
ödenir.
Kadastro
çalışma alanı, ilan ve itiraz:
Madde 4 –
Kadastro bölgesindeki her köy ile belediye sınırları içinde bulunan
mahallelerin her biri, kadastro çalışma alanını teşkil eder.
Kadastro
müdürü, kadastrosuna başlanacak mahalleyi veya köyü en az 15 gün önce bölge
merkezi ile çalışma alanı ve komşu köy, mahalle ve belediyelerde alışılmış
vasıtalarla duyurur. Bu duyuruda çalışma sınırlarının tespitine hangi gün ve
saatte başlanacağı belirtilir.
(Değişik
üçüncü fıkra: 22/2/2005 – 5304/3 md.) Çalışma alanında orman bulunması ve
6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması
halinde, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit
taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti
kadastro ekibi tarafından yapılır. Ancak, bu çalışmalarda kadastro ekibine,
Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilâtınca görevlendirilecek en az bir orman
yüksek mühendisi veya orman mühendisi ile tarım müdürlüklerince
görevlendirilecek bir ziraat yüksek mühendisi veya ziraat mühendisinin
bildirimden itibaren yedi gün içerisinde iştirak ettirilmesi zorunludur. Bu
çalışmalara muhtar ve bilirkişilerin katılmaması halinde çalışmalar re’sen
devam ettirilir.
(Değişik :
22/2/2005 – 5304/3 md.) Ormanla ilgili yapılan itirazların incelenmesinde
kadastro komisyonuna da itiraza konu tespitlerde görev almayan Orman Genel
Müdürlüğü taşra teşkilâtınca görevlendirilecek bir orman yüksek mühendisi
veya orman mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir ziraat
yüksek mühendisi veya ziraat mühendisi iştirak ettirilmesi zorunludur.
(Değişik:
22/2/2005 – 5304/3 md.)Çalışma alanındaki ormanların bu ekipçe sınırlandırma
ve tespitleri yapılarak otuz günlük kısmî ilâna alınır. Bu alanlarda orman
kadastrosu yapılmış sayılır.
(Değişik :
22/2/2005 – 5304/3 md.)Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara
aynen uyulur.
Kadastro
ekibi; kadastro çalışma alanı sınırının tespitinde il ve ilçelerin belediye
sınırları ile köy sınırlarını dikkate alır. Bu sınırlar mahalle, belediye,
köy idari sınırları sayılmaz.
Sınır
tespitlerinde; komşu mahalle veya köyün bilgi ve belgelerinden istifade
edilir.
Tespit
edilen sınır harita veya ölçü krokisinde gösterilir.
Kadastro
teknisyenlerince tespit edilen sınıra yedi gün içerisinde kadastro müdürlüğü
nezdinde itiraz edilebilir.
Kadastro
müdürü, bu itirazı inceleyerek yedi gün içerisinde karara bağlar. İlgililer
hazırsa tefhim, değilse derhal tebliğ edilen bu karara karşı yedi gün
içerisinde kadastro mahkemesine itiraz edilebilir. Bu itiraz, duruşmasız ve
gerektiğinde mahallinde inceleme yapılarak, onbeş gün içinde kesin karara
bağlanır. Ancak; tespit edilen bu sınıra karşı kesinleşmiş mahkeme kararı
var ise aynı konuda itirazda bulunulamaz.
Kadastro çalışma
alanı içinde, ilk parsel için kadastro tutanağının düzenlenmesinden sonra
idari teşkilat ve taksimatta yapılan değişiklik, başlanan kadastroyu
durdurmaz.
Dava
listesi ve diğer belgelerin alınması:
Madde 5 –
Kadastro müdürü çalışma alanında işe başlamadan önce mahalli hukuk
mahkemesinde, bu alandaki taşınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro
ile ilgili davalarla hükme bağlanmış olup da henüz kesinleşmeyen davaların
listesini alır ve bunu çalışma alanı ile ilgili tüm tapu, vergi, harita ve
diğer belge örnekleri ile birlikte kadastro teknisyenliğine verir.
Listenin
müdür tarafından alınmasından sonra o çalışma alanında bulunan taşınmaz
mallar hakkında mahalli hukuk mahkemelerine açılan davalar, derhal kadastro
müdürüne bildirilir. Bu halde de kadastro müdürü, yukarıdaki fıkra hükmü
uyarınca işlem yapar.
Kadastro
müdürü, bu listedeki davalı taşınmaz malların tespiti yapıldıktan sonra,
bunlarla ilgili tutanakları bir hafta içinde kadastro mahkemesine gönderir
ve durumdan listenin alındığı mahalli mahkemeyi haberdar eder.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sınırlandırma ve Tespit
İşleri
Mevki veya
ada ilanı:
Madde 6 –
Kadastro teknisyenleri, kadastrosuna başlayacakları mevki veya adaları en az
yedi gün önceden alışılmış vasıtalarla ilgili köy veya mahallede ilan
ettirir. Çalışmalara üç aydan fazla ara verilmesi halinde ilan yenilenir.
Taşınmaz
malların sınırlandırılması:
Madde 7 –
Kadastro teknisyenleri hazır bulundukları takdirde mal sahipleri ile
ilgililerin huzurunda, varsa harita, tapu ve vergi kayıtları ile diğer
belgeleri, en az üç bilirkişi ile muhtarın bilgilerinden yararlanarak
inceler ve mahalline uygular. Teknisyenler, elde ettikleri bilgi ve buna
dair kanaatleri her taşınmaz mal için düzenleyecekleri kadastro tutanağına
yazarak bu Kanun hü- kümlerine göre taşınmaz malı sınırlandırır ve hak
sahiplerini tayin eder. Sınırlandırma, kadastral harita veya büyütülmüş
fotoğraf veya röperli kroki üzerinde gösterilir; ihtilaflı sınırlar ayrıca
belirtilir.
Kadastro
teknisyenleri, bilirkişilerin bilgi ve beyanlarıyla kanaate varamadıkları
takdirde, bunların beyanlarına bağlı olmaksızın, diğer kimselerin bilgi ve
şahadetlerine başvurabilirler. Ancak, bilirkişilerin bilgi ve beyanlarına
uymayan tespitlerde durumun kayıt ve belgelere dayandırılması ve ayrıca
sebeplerinin kadastro tutanağında açıklanması zorunludur.
Kadastro
teknisyenleri arasında görüş ayrılığı olduğu veya tarafların dayandıkları
kayıt ve belgeler aynı kuvvet ve mahiyette görüldüğü takdirde taşınmaza ait
tutanak gerekçesi ile birlikte çözümlenmek üzere kadastro komisyonuna
gönderilir.
Çalışma
alanı sınırı içinde veya bitişiğindeki taşınmaz mallar ile dışında toplu
olarak bulunan taşınmaz mallardan kadastro tutanağı düzenlenmeyen yerlerin
kadastroya tabi olması yolunda iddia vaki olursa, bu Kanun gereğince tahdit
ve tespiti yapılarak tutanak düzenlenir ve iddia sebepleri açıklanarak
kadastro komisyonuna tevdi edilir.
Bu
çalışmalara, istedikleri takdirde Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Orman Genel
Müdürlüğü temsilcileri de gözlemci olarak katılabilirler.
Kontrol:
Madde 8 –
(Değişik: 22/2/2005 – 5304/4 md.)
Kadastro
çalışmaları esnasında, kadastro müdürü veya görevlendireceği kontrol
elemanları tarafından kadastro tutanağı ve bunları tamamlayan belgeler
üzerinde ve gerektiğinde arazide inceleme yapılır. İnceleme sonucu tespit
edilecek teknik, idarî ve hukukî noksan ve yanlışlıklar, kadastro ekibine
tamamlattırılır veya düzelttirilir. Yapılan işlem ilgililerin haklarını
etkilemekte veya kontrol elemanları ile kadastro teknisyenleri arasında
görüş ayrılığı bulunmakta ise, kadastro tutanağı ekleriyle birlikte kadastro
komisyonuna gönderilir.
Kadastro
müdürlüğünce, kadastro ekibinin çalışma alanındaki işinin bittiği tarihe
kadar yaptırılacak inceleme ve denetimler sonucunda tespit edilecek noksan
ve yanlışlıklar hakkında da birinci fıkraya göre işlem yapılır.
Kadastro
tespitine itiraz:
Madde 9 –
Kadastro tutanağı düzenlendikten sonra kadastro ekibi çalışma alanında
işlerini bitirinceye kadar tespitlere itiraz edilebilir.
İtiraz,
kadastro teknisyenliğine veya kadastro müdürlüğüne yapılır. Bu durumda
itirazla ilgili tutanak veya ekleri en geç on gün içinde kadastro
komisyonuna intikal ettirilir.
İtiraz
sadece uygulanan belgelerin geçerliliği hakkında yapılabilir. Bir belgeye
dayanmayan itirazlar incelenmez.
İtiraz
edenin ilan süresi içinde dava açma hakkı saklıdır.
Komisyon
incelemesi:
Madde 10 –
Komisyon kendisine intikal eden işlerle itirazlı tutanakları, intikal
tarihinden itibaren en geç bir ay içinde veya gerekçe gösterilmek suretiyle
kadastro ekibinin çalışma alanındaki faaliyetleri sona erinceye kadar
incelemek zorundadır.
Bu
incelemeler sonucunda eski tutanağın yerine kaim olmak üzere hak sahibini
belirleyici yeni bir tutanak düzenlenir. Gerektiğinde bilirkişilerin ve
muhtarın bilgilerinden yararlanılabilir.
Belgeye
karşı şahit dinlenmez. Komisyon, tam üye sayısı ile toplanarak oy çokluğu
ile tespit yapar, sonuç askı ilanı ile ilgililere duyurur.
Aynı kuvvet
ve mahiyetteki belgelerin uygulanmasında sonuca varılamayan veya çözümü
kanunlarla mahkemelerin takdirine bırakılan konular, kadastro komisyonu
tarafından gerekçe gösterilmek suretiyle tutanak ve ekleri ile birlikte
kadastro mahkemesine devredilir.
Kadastro
sonuçlarının ilanı:
Madde 11 –
Kadastro müdürü, kadastro tutanaklarına göre yapılan tespitlere dayanarak,
askı cetvellerini düzenler; bu cetvelleri ve pafta örneklerini, müdüriyette
ve ayrıca muhtarın çalışma yerinde 30 gün süre ile ilan ettirir; itirazı
olanların ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceklerini
belirtir. Bu ilanda kadastro harçları da gösterilir.
Kadastro
müdürü bu işlemleri, kadastro ekibinin çalışma alanındaki işini bitirdiği
tarihten itibaren en geç üç ay içerisinde yapmak zorundadır.
Müdür,
Genel Müdürlüğün iznini alarak, kadastrosu henüz tamamlanmayan çalışma
alanlarında mahalle bucak merkezi ve köyde, bir ada veya mevkiden daha küçük
olmamak üzere kadastro çalışmaları sonuçlanan taşınmaz mallara ait kısmi
ilanı yukarıdaki esaslara göre yapabilir.
Bu Kanun
gereğince yapılan ilanlar, ilgili gerçek kişilere, kamu ve özel hukuk
tüzelkişilerine şahsen tebliğ edilmiş sayılır.
Kadastro
tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre:
Madde 12 –
30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına
ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir.
Kadastro
müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile kadastro
mahkemesinin kesinleşmiş kararları; kesinleşme tarihleri tescil tarihi
olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir.
Bu
tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait
tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra,
kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava
açılamaz.
Kadastrosu
tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtları, işleme tabi
kayıt niteliğini kaybederler. Bu kayıtlara dayanılarak kadastro ve tapu
sicil müdürlüklerinde işlem yapılamaz.
Kesinleşmemiş tutanaklar herhangi bir nedenle tapuya tescil edilmişse, iddia
ve taşınmazın niteliğine bakılmaksızın, taşınmazı tescil tarihinden itibaren
20 yıl müddetle malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduranlar ile bunların
akdi ve kanuni halefleri açılmış ve açılacak olan davalarda medeni kanunun
tapuya itimat prensibinden yararlanırlar.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Mülkiyet Hakkının
Tespitine İlişkin Esaslar
Tapuda
kayıtlı taşınmaz malların tespiti:
Madde 13 –
Tapuda kayıtlı taşınmaz mal:
A) Kayıt
sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa;
a) Kayıt
sahibi adına,
b) Kayıt
sahibi ölmüş ise mirasçıları adına,
c)
Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi
adına,
B) Kayıt
sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa;
a) Kayıt
sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları
halinde zilyet adına,
b) Zilyet,
taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden
tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge
ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on
yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu
takdirde zilyet adına,
c) Kayıt
sahibi yirmi yıl önce ölmüş veya gaipliğine hüküm verilmiş veyahut tapu
sicilinden malikin kim olduğu anlaşılamamış ise çekişmesiz ve aralıksız
yirmi yıl müddetle ve malik sıfatıyla zilyet bulunan kimse adına tespit
olunur.
Noter
tarafından tespit ve tevsik edilen muvafakat beyanı veya düzenlenen satış
vaadi senedi teknisyen huzurunda yapılmış muvafakat sayılır.
Tapuda
kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti:
Madde 14 –
Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam
yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100
dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en
az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi
veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.
(Değişik
ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak
Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.
(Değişik
: 3/7/2005 - 5403/26 md.) 4342 sayılı Mera Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü
fıkrası gereği 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacak işlemlerde
Kadastro Komisyonlarına konu uzmanı Ziraat Mühendisi dâhil edilir. (1)
Taşınmaz
malın, yukarıdaki fıkranın kapsamı dışında kalan kısmının zilyedi adına
tespit edilebilmesi için, birinci fıkra gereğince delillendirilen
zilyetliğin ayrıca aşağıdaki belgelerden birine dayandırılması lazımdır.
A)
31/12/1981 tarihine veya daha önceki tarihlere ait vergi kayıtları,
B) Tasdikli
irade suretleri ile fermanlar,
C) Muteber
mütevelli, sipahi, mültezim temessük veya senetleri,
D)
Kayıtları bulunmayan tapu veya mülga hazinei hassa senetleri veya muvakkat
tasarruf ilmuhaberleri,
E)
Tasdiksiz tapu yoklama kayıtları,
F)
Mülkname, muhasebatı atika kalemi kayıtları,
G) Mubayaa,
istihkam ve ihbar hüccetleri,
H) Evkaf
idarelerinden tapuya devredilmemiş tasarruf kayıtları.
Taksim ve
kısmi iktisap hali:
Madde 15 –
Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları
arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde
gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya
bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim
gereğince zilyetleri adına tespit olunur.
Taşınmaz
mal tapuda kayıtlı olsun veya olmasın, onun ayrılması mümkün bir kısmının
veya belirli bir payının, bu Kanunda zilyet lehine kabul edilen sebeplerle
iktisabı caizdir.
İştirak
halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iştirakçilerinden
biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer
iştirakçilere devir ve temliki; tapulu taşınmaz mallarda yazılı,
tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir.
(Değişik
son fıkra: 22/2/2005 – 5304/5 md.) Kadastrodan önce hissedarlar veya
mirasçılar arasında ayırma veya birleştirme suretiyle taksime konu edilmiş
ve sınırları doğal veya yapay işaret ya da tesislerle belirlenmiş taşınmaz
malların, imar plânı bulunmayan yerlerde zeminde fiilen oluşmuş sınırlarına
göre tespiti yapılır.
Kamu
malları:
Madde 16 –
Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan
yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden:
A) Kamu
hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan
resmi bina ve tesisler, (Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy
odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah,
cami genel mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ile kapanmış olan yollar,
meydanlar, pazar yerleri, parklar ve bahçeler ve boşluklar ve benzeri hizmet
malları) kayıt, belge veya özel kanunlarına göre Hazine, kamu kurum ve
kuruluşları, il, belediye köy veya mahalli idare birlikleri tüzelkişiliği,
adlarına tespit olunur.
B) Mera,
yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız
kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri
yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen
orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek
yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır.
Bu
sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen
taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla
özel mülkiyete konu teşkil etmezler.
Yol,
meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.
C) Devletin
hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler,dağlar (bunlardan çıkan
kaynaklar) gibi, tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl,
nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir, istisnalar
saklıdır.
D) Devletin
hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu Kanunda hüküm bulunmayan
hallerde, özel kanunları hükümlerine tabidir.
İhya edilen
taşınmaz mallar:
Madde 17 –
Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu
hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya
edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki
şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde
hazine adına tespit edilir.
İl, ilçe ve
kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu
hüküm uygulanmaz.
Hazine
adına tespit:
Madde 18 –
Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan
taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar
sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur.
Orta
malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında
olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca
Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı
zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez.
Takyitler,
sınırlı ayni haklar ve muhdesat:
Madde 19 –
Tapuda kayıtlı taşınmaz malın zilyet lehine tespitinde, mevcut ve her türlü
takyid ile sınırlı ayni haklar saklı tutulur. Eski tapu kayıtlarındaki bu
tür hak ve mükellefiyetler, kadastro tutanağında belirtilerek yeni kütüklere
aynen geçirilir.
Taşınmaz
mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait
muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi
belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.
Tarafların
muvafakatı halinde kadastro teknisyenleri veya kadastro komisyonu ikili
kullanmayı anlaşmaları çerçevesinde tek mülkiyete dönüştürebilir.
Kayıt ve
belgelerin kapsamını tayin:
Madde 20 –
Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;
A) Kayıt ve
belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine
uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara
itibar olunur.
B) Harita,
plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline
uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından
kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak
tespit yapılır.
C) Harita,
plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar,
değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen
miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli
sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları
itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.
D) Hazinece, özel
kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla
miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz
mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve
dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt
sahibi adına tespit edilir.
Bu maddede yazılı
taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakında şartlar uygun bulunduğu
takdirde, 14 üncü ve 17 nci madde hükümleri uygulanır.
Miktar
fazlasının ifrazı:
Madde 21 –
Kayıt ve belgelerde yazılı miktara itibar edilmesi gereken hallerde kayıt ve
belgeler değişebilen ve genişletilmeye elverişli sınırı ihtiva ediyorsa
miktar fazlası o taraftan ifraz edilir.
Değişmeyen
ve genişletilmeye elverişli olmayan sınırlı kayıt ve belgelere dayanan
tespitlerde, miktara itibar edilmesi gerektiği takdirde, miktar fazlası
zilyedin göstereceği taraftan ifraz edilir.
Zilyet tespit
sırasında hazır bulunmaz veya tercih hakkını kullanmaktan kaçınırsa ifraz,
zilyedin yararına uygun düşen taraftan yapılır.
Evvelce
kadastrosu yapılan yerler:
Madde 22 –
(Değişik:22/2/2005 – 5304/6 md.)
Evvelce
tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması
yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci
defa kadastroya tâbi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz
sayılır ve Türk Medenî Kanununun 1026 ncı maddesine göre işlem yapılır.
Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil
müdürlüğünce re’sen iptal edilir.
Ancak;
a)
Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü,
çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama
niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen
veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro
haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin
sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde,
b) Daha
önce sadece tapu tahriri yapılan veya 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro
Paftalarının Yenilenmesi Hakkında Kanuna göre yenileme yapılacak yerler ile
2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı
İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında Kanun hükümlerine tâbi yerlerde,
Birinci
fıkra hükmü uygulanmaz.
İkinci
fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürünün
onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az onbeş gün önce çalışma
alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alışılmış
vasıtalarla duyurulur, ayrıca varsa yerel gazete ile ilân edilir. Yapılacak
çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21 inci maddeler ile 13 üncü maddenin (B)
ve 20 nci maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz.
Tapulama ve
kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan kamu kurum ve kuruluşlarına
ait yerlerin tescili yapılır.
Tapuya
tescil edilmiş ormanlardan, haritaları teknik mevzuata uygun olanlar aynen,
diğerleri ise teknik mevzuata uygun hale getirildikten sonra tapu kütüğüne
aktarılır.
Diğer kanun
hükümlerinin uygulanacağı haller:
Madde 23 –
Bu bölümde aksine hüküm bulunmayan hallerde, Türk Medeni Kanunu ile diğer
kanunların iktisap ve tescile ilişkin hükümleri uygulanır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Uyuşmazlıkların Kadastro
Mahkemesinde Çözümlenmesi
Adli
kuruluş:
Madde 24 –
Genel mahkemelere ait olup da bu Kanunun uygulanması ile ilgili dava ve
işlere belirlenen usul ve esaslara göre bakmak üzere her kadastro bölgesinde
tek hakimli ve Asliye Mahkemesi sıfatını haiz yeter sayıda kadastro
mahkemesi kurulur. Bu mahkeme hakimleri 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar
Kanunu hükümlerine tabidir.
Genel
olarak görev:
Madde 25 –
Kadastro mahkemesi; taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya
tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair
haklara, sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini
ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere
bakar; Kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları
çözümleyebileceği gibi, istek üzerine veraset belgesi de verebilir.
Kadastro
mahkemesi, yalnız kadastro işlerine münhasır olmak üzere;
A) Velisi
veya vasisi bulunmayan küçüklere ve kısıtlılara kayyım tayin eder. Bunların
menfaatlerini korumak amacıyla Türk Medeni Kanununun hakimin iznini şart
kıldığı hallerde bu izni verir.
B) Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanunun 465 ve bunu takip eden maddeleri gereğince adli
yardım taleplerini inceleyerek kabul edebilir.
C) Tutanağı
düzenlenen taşınmaz mallara ait ihtiyati tedbir kararı verebilir. Bu kararı
hemen o yerin kadastro ve tapu sicil müdürlüklerine bildirir. Tedbir kararı
alan taraf karar gününden itibaren usulün örgördüğü süre içinde kadastro
mahkemesinde dava açmadığı takdirde tedbir kendiliğinden hükümsüz kalır.
Bu Kanunun
26 ve 40 ıncı madde hükümleri saklı kalmak üzere, kadastro tutanağının
düzenlenmesi gününden ve tutanak sonradan tamamlanmış ve düzeltilmiş ise, o
günden sonra doğan haklara dair istekler, taksim şuyuun giderilmesi veya
muhdesata bağlı olarak taşınmaz malı iktisap, muhdesatın yıkılıp
kaldırı
imar hukukçusu
Yeni Sayfa 4
belediyelerin "imar", "ımar" ve "imar hukuku", "ımar hukuku", "kaçak yapı",
imar planı", "arazi ve arsa düzenlemesi", "imar para cezaları", "imar kirliliği
suçları", ve her türlü imar sorunlarına çözüm getirecek olan "imar hukukcusu" ve
"ımar hukukçusu".
Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.
Yayınlanma:: 2007-07-03 (1455 okuma)
[ Geri Dön ]
|
|
|
|