ÇEVRE KANUNU
Kanun Numarası : 2872
Kabul Tarihi : 9/8/1983
Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 11/8/1983 Sayı : 18132
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 22 Sayfa :
499
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Tanımlar ve İlkeler
Amaç:
Madde 1 – (Değişik: 26/4/2006 – 5491/1 md.)
Bu Kanunun amacı, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin,
sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda
korunmasını sağlamaktır.
Tanımlar:
Madde 2 – (Değişik: 26/4/2006 – 5491/2 md.)
Bu Kanunda geçen terimlerden;
Çevre: Canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri
ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları biyolojik, fiziksel,
sosyal, ekonomik ve kültürel ortamı,
Çevre korunması: Çevresel değerlerin ve ekolojik dengenin
tahribini, bozulmasını ve yok olmasını önlemeye, mevcut bozulmaları
gidermeye, çevreyi iyileştirmeye ve geliştirmeye, çevre kirliliğini önlemeye
yönelik çalışmaların bütününü,
Çevre kirliliği: Çevrede meydana gelen ve canlıların sağlığını,
çevresel değerleri ve ekolojik dengeyi bozabilecek her türlü olumsuz etkiyi,
Sürdürülebilir çevre: Gelecek kuşakların ihtiyaç duyacağı
kaynakların varlığını ve kalitesini tehlikeye atmadan, hem bugünün hem de
gelecek kuşakların çevresini oluşturan tüm çevresel değerlerin her alanda
(sosyal, ekonomik, fizikî vb.) ıslahı, korunması ve geliştirilmesi sürecini,
Sürdürülebilir kalkınma: Bugünkü ve gelecek kuşakların,
sağlıklı bir çevrede yaşamasını güvence altına alan çevresel, ekonomik ve
sosyal hedefler arasında denge kurulması esasına dayalı kalkınma ve
gelişmeyi,
Alıcı ortam: Hava, su, toprak ortamları ile bu ortamlarla
ilişkili ekosistemleri,
Doğal varlık: Bütün bitki, hayvan, mikroorganizmalar ile
bunların yaşama ortamlarını,
Doğal kaynak: Hava, su, toprak ve doğada bulunan cansız
varlıkları,
Kirleten: Faaliyetleri sırasında veya sonrasında doğrudan veya
dolaylı olarak çevre kirliliğine, ekolojik dengenin ve çevrenin bozulmasına
neden olan gerçek ve tüzel kişileri,
Ekosistem: Canlıların kendi aralarında ve cansız çevreleriyle
ilişkilerini bir düzen içinde yürüttükleri biyolojik, fiziksel ve kimyasal
sistemi,
Atıksu: Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar
sonucunda kirlenmiş veya özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş suları,
Atıksu altyapı tesisleri: Evsel ve/veya endüstriyel atıksuları
toplayan kanalizasyon sistemi ile atıksuların arıtıldığı ve alıcı ortama
verilmesinin sağlandığı sistem ve tesislerin tamamını,
Arıtma tesisi: Her türlü faaliyet sonucu oluşan katı, sıvı ve
gaz halindeki atıkların yönetmeliklerde belirlenen standartları sağlayacak
şekilde arıtıldığı tesisleri,
Ekolojik denge: İnsan ve diğer canlıların varlık ve
gelişmelerini doğal yapılarına uygun bir şekilde sürdürebilmeleri için
gerekli olan şartların bütününü,
Sulak alan: Doğal veya yapay, devamlı veya geçici, suları
durgun veya akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu, denizlerin gelgit
hareketlerinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen derinlikleri
kapsayan, başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı olarak önem
taşıyan bütün sular, bataklık, sazlık ve turbiyeler ile bu alanların kıyı
kenar çizgisinden itibaren kara tarafına doğru ekolojik açıdan sulak alan
kalan yerleri,
Biyolojik çeşitlilik: Ekosistemlerin, türlerin, genlerin ve
bunlar arasındaki ilişkilerin tamamını,
Atık: Herhangi bir faaliyet sonucunda oluşan, çevreye atılan
veya bırakılan her türlü maddeyi,
Katı atık: Üreticisi tarafından atılmak istenen ve toplumun
huzuru ile özellikle çevrenin korunması bakımından, düzenli bir şekilde
bertaraf edilmesi gereken katı atık maddeleri,
Evsel katı atık: Tehlikeli ve zararlı atık kapsamına girmeyen
konut, sanayi, işyeri, piknik alanları gibi yerlerden gelen katı atıkları,
Tehlikeli atık: Fiziksel, kimyasal ve/veya biyolojik yönden
olumsuz etki yaparak ekolojik denge ile insan ve diğer canlıların doğal
yapılarının bozulmasına neden olan atıklar ve bu atıklarla kirlenmiş
maddeleri,
Tehlikeli kimyasallar: Fiziksel, kimyasal ve/veya biyolojik
yönden olumsuz etki yaparak ekolojik denge ile insan ve diğer canlıların
doğal yapılarının bozulmasına neden olan her türlü kimyasal madde ve
ürünleri,
Kirli balast: Duran veya seyir halindeki tankerden, gemiden
veya diğer deniz araçlarından su üzerine bırakıldığında; su üstünde veya
bitişik sahil hattında petrol, petrol türevi veya yağ izlerinin görülmesine
neden olan veya su üstünde ya da su altında renk değişikliği oluşturan veya
askıda katı madde/emülsiyon halinde maddelerin birikmesine yol açan balast
suyunu,
Çevresel etki değerlendirmesi: Gerçekleştirilmesi plânlanan
projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde,
olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde
en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji
alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin
uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları,
Proje tanıtım dosyası: Gerçekleşmesi plânlanan projenin yerini,
özelliklerini, olası olumsuz etkilerini ve öngörülen önlemleri içeren,
projeyi genel boyutları ile tanıtan bilgi ve belgeleri içeren dosyayı,
Stratejik çevresel değerlendirme: Onaya tâbi plân ya da
programın onayından önce plânlama veya programlama sürecinin başlangıcından
itibaren, çevresel değerlerin plân ve programa entegre edilmesini sağlamak,
plân ya da programın olası çevresel etkilerini en aza indirmek ve karar
vericilere yardımcı olmak üzere katılımcı bir yaklaşımla sürdürülen ve
yazılı bir raporu da içeren çevresel değerlendirme çalışmalarını,
Çevre yönetimi: İdarî, teknik, hukukî, politik, ekonomik,
sosyal ve kültürel araçları kullanarak doğal ve yapay çevre unsurlarının
sürdürülebilir kullanımını ve gelişmesini sağlamak üzere yerel, bölgesel,
ulusal ve küresel düzeyde belirlenen politika ve stratejilerin
uygulanmasını,
Çevre yönetim birimi/Çevre görevlisi: Bu Kanun ve Kanuna göre
yürürlüğe konulan düzenlemeler uyarınca denetime tâbi tesislerin
faaliyetlerinin mevzuata uygunluğunu, alınan tedbirlerin etkili olarak
uygulanıp uygulanmadığını değerlendiren, tesis içi yıllık denetim
programları düzenleyen birim ya da görevliyi,
Çevre gönüllüsü: Bakanlıkça, uygun niteliklere sahip kişiler
arasından seçilen ve bu Kanun ve Kanuna göre yürürlüğe konulan düzenlemelere
aykırı faaliyetleri Bakanlığa iletmekle görevli ve yetkili kişiyi,
Hassas alan: Ötrofikasyon riski yüksek olan ve Bakanlıkça
belirlenecek kıyı ve iç su alanlarını,
Çevreye ilişkin bilgi: Su, hava, toprak, bitki ve hayvan
varlığı ile bunları olumsuz olarak etkileyen veya etkileme ihtimali bulunan
faaliyetler ve alınan idarî ve teknik önlemlere ilişkin olarak mevcut
bulunan her türlü yazılı, sözlü veya görüntülü bilgi veya veriyi,
İş termin plânı: Atıksu ve evsel nitelikli katı atık
kaynaklarının yönetmelikte belirtilen alıcı ortam deşarj standartlarını
sağlamak için yapmaları gereken atıksu arıtma tesisi ve/veya kanalizasyon
gibi altyapı tesisleri ile katı atık bertaraf tesislerinin
gerçekleştirilmesi sürecinde yer alan yer seçimi, proje, ihale, inşaat,
işletmeye alma gibi işlerin zamanlamasını gösteren plânı,
Risk değerlendirmesi: Belirli kimyasal madde ya da maddelerin
potansiyel tehlikelerinin belirlenmesi ve sonuçlarının hesaplanması yönünde
kullanılan yöntemler bütününü,
İyonlaştırıcı olmayan radyasyon: İyonlaşmaya neden olmayan
elektromanyetik dalgaları,
Elektromanyetik alan: Elektrik ve manyetik alan bileşenleri
olan dalgaların oluşturduğu alanı,
Koku: İnsanda koku alma duygusunu harekete geçiren ve kokunun
algılanmasına neden olan uçucu maddelerin yarattığı etkiyi,
Hava kalitesi: İnsan ve çevresi üzerine etki eden hava
kirliliğinin göstergesi olan, çevre havasında mevcut hava kirleticilerin
artan miktarıyla azalan kalitelerini,
Bakanlık: Çevre ve Orman Bakanlığını,
ifade eder.
İlkeler:
Madde 3 –(Değişik: 26/4/2006 – 5491/3 md.)
Çevrenin korunmasına, iyileştirilmesine ve kirliliğinin
önlenmesine ilişkin genel ilkeler şunlardır:
a) Başta idare, meslek odaları, birlikler ve sivil toplum
kuruluşları olmak üzere herkes, çevrenin korunması ve kirliliğin önlenmesi
ile görevli olup bu konuda alınacak tedbirlere ve belirlenen esaslara
uymakla yükümlüdürler.
b) Çevrenin korunması, çevrenin bozulmasının önlenmesi ve
kirliliğin giderilmesi alanlarındaki her türlü faaliyette; Bakanlık ve yerel
yönetimler, gerekli hallerde meslek odaları, birlikler ve sivil toplum
kuruluşları ile işbirliği yaparlar.
c) Arazi ve kaynak kullanım kararlarını veren ve proje
değerlendirmesi yapan yetkili kuruluşlar, karar alma süreçlerinde
sürdürülebilir kalkınma ilkesini gözetirler.
d) Yapılacak ekonomik faaliyetlerin faydası ile doğal kaynaklar
üzerindeki etkisi sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde uzun dönemli
olarak değerlendirilir.
e) Çevre politikalarının oluşmasında katılım hakkı esastır.
Bakanlık ve yerel yönetimler; meslek odaları, birlikler, sivil toplum
kuruluşları ve vatandaşların çevre hakkını kullanacakları katılım ortamını
yaratmakla yükümlüdür.
f) Her türlü faaliyet sırasında doğal kaynakların ve enerjinin
verimli bir şekilde kullanılması amacıyla atık oluşumunu kaynağında azaltan
ve atıkların geri kazanılmasını sağlayan çevre ile uyumlu teknolojilerin
kullanılması esastır.
g) Kirlenme ve bozulmanın önlenmesi, sınırlandırılması,
giderilmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan harcamalar kirleten
veya bozulmaya neden olan tarafından karşılanır. Kirletenin kirlenmeyi veya
bozulmayı durdurmak, gidermek veya azaltmak için gerekli önlemleri almaması
veya bu önlemlerin yetkili makamlarca doğrudan alınması nedeniyle kamu kurum
ve kuruluşlarınca yapılan gerekli harcamalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kirletenden tahsil edilir.
h) Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve
giderilmesi için uyulması zorunlu standartlar ile vergi, harç, katılma payı,
yenilenebilir enerji kaynaklarının ve temiz teknolojilerin teşviki, emisyon
ücreti ve kirletme bedeli alınması, karbon ticareti gibi piyasaya dayalı
mekanizmalar ile ekonomik araçlar ve teşvikler kullanılır.
ı) Bölgesel ve küresel çevre sorunlarının çözümüne yönelik
olarak taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar sonucu ortaya çıkan ulusal
hak ve yükümlülüklerin yerine getirilmesi için gerekli teknik, idarî, malî
ve hukukî düzenlemeler Bakanlığın koordinasyonunda yapılır.
Gerçek ve tüzel kişiler, bu düzenlemeler sonucu ortaya
çıkabilecek maliyetleri karşılamakla yükümlüdür.
j) Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve çevre
sorunlarının çözümüne yönelik gerekli teknik, idarî, malî ve hukukî
düzenlemeler Bakanlığın koordinasyonunda yapılır. 2690 sayılı Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu Kanunu kapsamındaki konular Türkiye Atom Enerjisi Kurumu
tarafından yürütülür.
İKİNCİ BÖLÜM
Yüksek Çevre Kurulu ve Görevleri[21]
Yüksek Çevre Kurulu[22]
Madde 4 – (Mülga: 9/8/1991 - KHK - 443/43 md.; Yeniden
düzenleme: 26/4/2006 – 5491/4 md.)
Başbakanın başkanlığında, Başbakanın bulunmadığı zamanlarda
Çevre ve Orman Bakanının başkanlığında, Başbakanın belirleyeceği sayıda
bakan ile Bakanlık Müsteşarından oluşan Yüksek Çevre Kurulu kurulmuştur.
Diğer bakanlar gündeme göre Kurul toplantılarına başkan
tarafından çağrılabilir.
Kurul yılda en az bir defa toplanır.
Kurulun sekretarya hizmetleri Bakanlıkça yürütülür.
Kurulun çalışmaları ile ilgili konularda ön hazırlık ve
değerlendirme yapmak üzere, Bakanlık Müsteşarının başkanlığında ilgili
bakanlık müsteşarları, diğer kurum ve kuruluşların en üst düzey yetkili
amirlerinin katılımı ile toplantılar düzenlenir. Bu toplantılara gündeme
göre ilgili kamu kurumu niteliğindeki kuruluşların birlik temsilcileri,
meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetim temsilcileri,
üniversite temsilcileri ve bilimsel kuruluşların temsilcileri davet edilir.
Kurulun çalışma usûl ve esasları ile diğer hususlar
yönetmelikle belirlenir.
Yüksek Çevre Kurulunun görevleri[23]
Madde 5 – (Mülga: 13/3/1990 - KHK - 409/12 md.; Yeniden
düzenleme: 26/4/2006 – 5491/5 md.)
Yüksek Çevre Kurulunun görevleri şunlardır:
a) Etkin bir çevre yönetiminin sağlanması için hedef, politika
ve strateji belirlemek.
b) Sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde ekonomik
kararlara çevre boyutunun dahil edilmesine imkân veren hukukî ve idarî
tedbirleri belirlemek.
c) Birden fazla bakanlık ve kuruluşu ilgilendiren çevre
konularına ilişkin uyuşmazlıklarda nihai kararı vermek.
Madde 6 – 7 – (Mülga: 8/6/1984 - KHK 222/30 md.)
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çevre Korunmasına İlişkin Önlemler ve Yasaklar
Kirletme yasağı:
Madde 8 – Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek
şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı
olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak,
uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır.
Kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililer kirlenmeyi
önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirleten, kirlenmeyi
durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli
tedbirleri almakla yükümlüdürler.
Çevrenin korunması[24]
Madde 9 – (Değişik: 26/4/2006 – 5491/6 md.)
Çevrenin korunması amacıyla;
a) Doğal çevreyi oluşturan biyolojik çeşitlilik ile bu
çeşitliliği barındıran ekosistemin korunması esastır. Biyolojik çeşitliliği
koruma ve kullanım esasları, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil
toplum kuruluşlarının ve ilgili diğer kuruluşların görüşleri alınarak
belirlenir.
b) Ülke fizikî mekânında, sürdürülebilir kalkınma ilkesi
doğrultusunda, koruma-kullanma dengesi gözetilerek kentsel ve kırsal nüfusun
barınma, çalışma, dinlenme, ulaşım gibi ihtiyaçların karşılanması sonucu
oluşabilecek çevre kirliliğini önlemek amacıyla nazım ve uygulama imar
plânlarına esas teşkil etmek üzere bölge ve havza bazında 1/50.000-1/100.000
ölçekli çevre düzeni plânları Bakanlıkça yapılır, yaptırılır ve onaylanır.
Bölge ve havza bazında çevre düzeni plânlarının yapılmasına ilişkin usûl ve
esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
c) Ulusal mevzuat ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler
ile koruma altına alınarak koruma statüsü kazandırılmış alanlar ve ekolojik
değeri olan hassas alanların her tür ölçekteki plânlarda gösterilmesi
zorunludur. Koruma statüsü kazandırılmış alanlar ve ekolojik değeri olan
alanlar, plân kararı dışında kullanılamaz.
d) Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre
kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarını, biyolojik
çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların
gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli
düzenlemelerin yapılabilmesi amacıyla, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak
tespit ve ilan etmeye, bu alanlarda uygulanacak koruma ve kullanma esasları
ile plân ve projelerin hangi bakanlıkça hazırlanıp yürütüleceğini
belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Bu bölgelere ilişkin plân ve projelerde; 3/5/1985 tarihli ve
3194 sayılı İmar Kanununun 9 uncu maddesi, 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı
Kıyı Kanununun plân onama yetkisini düzenleyen hükümleri, 21/7/1983 tarihli
ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 8 inci
maddesinin tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve bunların korunma
alanlarının tespit ve tescili dışında kalan yetkileri düzenleyen hükümleri
ile aynı Kanunun 17 nci maddesinin (a) bendi hükümleri uygulanmaz.
e) Sulak alanların doğal yapılarının ve ekolojik dengelerinin
korunması esastır. Sulak alanların doldurulması ve kurutulması yolu ile
arazi kazanılamaz. Bu hükme aykırı olarak arazi kazanılması halinde söz
konusu alan faaliyet sahibince eski haline getirilir.
Sulak alanların korunması ve yönetimine ilişkin usûl ve esaslar
ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
f) Biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliliğinin sağlanması
bakımından nesli tehdit veya tehlike altında olanlar ile nadir bitki ve
hayvan türlerinin korunması esas olup, mevzuata aykırı biçimde ticarete konu
edilmeleri yasaktır.
g) Doğal kaynakların ve varlıkların korunması, kirliliğinin ve
tahribatının önlenmesi ve kalitesinin iyileştirilmesi için gerekli idarî,
hukukî ve teknik esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.
h) Ülkenin deniz, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının ve su
ürünleri istihsal alanlarının korunarak kullanılmasının sağlanması ve
kirlenmeye karşı korunması esastır. Atıksu yönetimi ile ilgili politikaların
oluşturulması ve koordinasyonunun sağlanması Bakanlığın sorumluluğundadır.
Su ürünleri istihsal alanları ile ilgili alıcı ortam standartları Tarım ve
Köyişleri Bakanlığınca belirlenir.
Denizlerde yapılacak balık çiftlikleri, hassas alan
niteliğindeki kapalı koy ve körfezler ile doğal ve arkeolojik sit
alanlarında kurulamaz.
Alıcı su ortamlarına atıksu deşarjlarına ilişkin usûl ve
esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
ı) Çevrenin korunması ve kamuoyunda çevre bilincinin
geliştirilmesi amacıyla, okul öncesi eğitimden başlanarak Millî Eğitim
Bakanlığına bağlı örgün eğitim kurumlarının öğretim programlarında çevre ile
ilgili konulara yer verilmesi esastır.
Yaygın eğitime yönelik olarak, radyo ve televizyon
programlarında da çevrenin önemine ve çevre bilincinin geliştirilmesine
yönelik programlara yer verilmesi esastır. Türkiye Radyo - Televizyon Kurumu
ile özel televizyon kanallarına ait televizyon programlarında ayda en az iki
saat, özel radyo kanallarının programlarında ise ayda en az yarım saat
eğitici yayınların yapılması zorunludur. Bu yayınların % 20’sinin izlenme ve
dinlenme oranı en yüksek saatlerde yapılması esastır. Radyo ve Televizyon
Üst Kurulu, görev alanına giren hususlarda bu maddenin takibi ile
yükümlüdür.
j) Çevre ile ilgili olarak toplanan her türlü kaynak ve gelir,
tahsisi mahiyette olup, öncelikle çevrenin korunması, geliştirilmesi, ıslahı
ve kirliliğin önlenmesi için kullanılır.
Çevresel etki değerlendirilmesi:
Madde 10 – (Değişik: 26/4/2006 – 5491/7 md.)
Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre
sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki
Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla
yükümlüdürler.
Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki
Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili
onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma
başlanamaz ve ihale edilemez.
Petrol, jeotermal kaynaklar ve maden arama faaliyetleri,
Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamı dışındadır.
Çevresel Etki Değerlendirmesine tâbi projeler ve Stratejik
Çevresel Değerlendirmeye tâbi plân ve programlar ve konuya ilişkin usûl ve
esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.
İzin
alma, arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğü
[25]
Madde 11 – (Değişik: 26/4/2006 – 5491/8 md.)
Üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri sonucunda oluşan
atıklarını alıcı ortamlara doğrudan veya dolaylı vermeleri uygun görülmeyen
tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri atıklarını yönetmeliklerde
belirlenen standart ve yöntemlere uygun olarak arıtmak ve bertaraf etmekle
veya ettirmekle ve öngörülen izinleri almakla yükümlüdürler.
Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüğü bulunan tesis ve
işletmeler ile yerleşim birimlerine;
1) İnşaat ruhsatı aşamasında bu yükümlülüğünü yerine
getireceğini gösterir proje ve belgeleri ilgili kuruma sunmadıkça inşaat
ruhsatı verilmez.
2) İnşaatı bitmiş olanlardan, bu yükümlülüğü yerine
getirmeyenlere işletme ruhsatı ve/veya yapı kullanma ruhsatı verilmez.
3) İnşaat ruhsatına, yapı kullanma veya işletme ruhsatını haiz
olmakla birlikte arıtma ve bertaraf yükümlülüklerini yerine getirmemeleri
halinde, verilmiş yapı kullanma izni veya işletme izni iptal edilir.
Faaliyetlerinde değişiklik yapmayı ve/veya tesislerini
büyütmeyi plânlayan gerçek ve tüzel kişiler yönetmelikle belirlenen usûl ve
esaslar çerçevesinde atıklarını arıtma veya bertaraf etme yükümlülüğünü
yerine getirmek zorundadırlar.
Atıksuları toplayan kanalizasyon sistemi ile atıksuların
arıtıldığı ve arıtılmış atıksuların bertarafının sağlandığı atıksu altyapı
sistemlerinin kurulması, bakımı, onarımı, ıslahı ve işletilmesinden;
büyükşehirlerde 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve
Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunla
belirlenen kuruluşlar, belediye ve mücavir alan sınırları içinde
belediyeler, bunların dışında iskâna konu her türlü kullanım alanında
valiliğin denetiminde bu alanları kullananlar sorumludur.
Serbest ve/veya endüstri bölgelerinde bölge müdürlükleri,
kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgelerinde, turizm merkezlerinde Kültür
ve Turizm Bakanlığı veya yetkili kıldığı birimler, organize sanayi
bölgelerinde organize sanayi bölgesi yönetimi, küçük sanayi sitelerinde
kooperatif başkanlıkları, mevcut yerleşim alanlarından kopuk olarak münferit
yapılmış tatil köyü, tatil sitesi, turizm tesis alanları vb. kullanım
alanlarında ise site yönetimleri veya tesis işletmecileri atıksu altyapı
sistemlerinin kurulması, bakımı, onarımı ve işletilmesinden sorumludurlar.
Atıksu altyapı sistemlerini kullanan ve/veya kullanacaklar,
bağlantı sistemlerinin olup olmadığına bakılmaksızın, arıtma sistemlerinden
sorumlu yönetimlerin yapacağı her türlü yatırım, işletme, bakım, onarım,
ıslah ve temizleme harcamalarının tamamına kirlilik yükü ve atıksu miktarı
oranında katılmak zorundadırlar. Bu hizmetlerden yararlananlardan, belediye
meclisince ve bu maddede sorumluluk verilen diğer idarelerce belirlenecek
tarifeye göre atıksu toplama, arıtma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra
uyarınca tahsil edilen ücretler, atıksu ile ilgili hizmetler dışında
kullanılamaz.
Atıksu toplama havzasının birden fazla belediye veya kurumun
yetki sahasında olması halinde; atıksu arıtma tesisini işleten kurum, atıksu
ile ilgili yatırım ve harcama giderlerini kirletenlerden kirlilik yükü ve
atıksu miktarı nispetinde tahsil eder.
Atık üreticileri uygun metot ve teknolojiler ile atıklarını en
az düzeye düşürecek tedbirleri almak zorundadırlar.
Atıkların üretiminin ve zararlarının önlenmesi veya azaltılması
ile atıkların geri kazanılması ve geri kazanılabilen atıkların kaynağında
ayrı toplanması esastır. Atık yönetim plânlarının hazırlanmasına ilişkin
esaslar, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Geri kazanım imkânı olmayan atıklar, yönetmeliklerle belirlenen
uygun yöntemlerle bertaraf edilir.
Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler evsel katı atık bertaraf
tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlüdürler. Bu
hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacaklar, sorumlu yönetimlerin yapacağı
yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla
yükümlüdür. Bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince belirlenecek
tarifeye göre katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra
uyarınca tahsil edilen ücretler, katı atıkla ilgili hizmetler dışında
kullanılamaz.
Üretici, ithalatçı ve piyasaya sürenlerin sorumluluğu
kapsamında yükümlülük getirilen üreticiler, ithalatçılar ve piyasaya
sürenler, ürünlerinin faydalı kullanım ömrü sonucunda oluşan atıklarının
toplanması, taşınması, geri kazanımı, geri dönüşümü ve bertaraf edilmelerine
dair yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve bunlara yönelik gerekli
harcamalarının karşılanması, eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi
amacıyla Bakanlığın koordinasyonunda bir araya gelerek tüzel kişiliği haiz
birlikler oluştururlar. Bu kapsamda yükümlülük getirilen kurum ve
kuruluşların sorumluluklarının bu birliklere devrine ilişkin usûl ve esaslar
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.
Tehlikeli atık üreticileri, yönetmelikle belirlenecek esaslara göre
atıklarını bertaraf etmek veya ettirmekle yükümlüdürler.
Atık geri kazanım, geri dönüşüm ve bertaraf tesislerini kurmak
ve işletmek isteyen gerçek ve/veya tüzel kişiler, yönetmelikle belirlenen
esaslar doğrultusunda, ürün standardı, ürünlerinin satışa uygunluğu ve
piyasadaki denetimi ile ilgili izni, ilgili kurumlardan almak kaydı ile
Bakanlıktan lisans almakla yükümlüdür.
Evsel atıklar hariç olmak üzere, atık taşıma ve/veya toplama
işlerini yapan kurum veya kuruluşlar Bakanlıktan lisans almak zorundadır.
Evsel atıkların taşıma ve toplama işlerini yapan kurum ve kuruluşlar
Bakanlıkça kayıt altına alınır.
Atıksu arıtımı, atık bertarafı ve atık geri kazanım tesisleri
yapmak amacıyla belediyelerin hizmet birlikleri kurmaları halinde, bu hizmet
birliklerine araştırma, etüt ve proje konularında Bakanlıkça teknik ve malî
yardım yapılır. Tesis yapım projeleri ise bu Kanunun 18 inci maddesi
çerçevesinde kredi veya yardım ile desteklenebilir. Kredi borcunun geri
ödenmemesi durumunda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun hükümlerine göre takip yapılır ve öncelikle 2380 sayılı Belediyelere
ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi
Hakkında Kanunun ek 4 üncü maddesi hükümleri çerçevesinde ilgili
belediyelerin İller Bankasındaki paylarından tahsil olunur.
Arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğüne tâbi tesis ve işletmeler
ile yerleşim birimleri, bu yükümlülüğe istinaden kurulması zorunlu olan
arıtma ve bertaraf sistemleri, atıksu arıtma ve ön arıtma sistemleri ile
atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, onarımı, ıslahı, işletilmesi ve
harcamalara katkı paylarının belirlenmesi ile ilgili usûl ve esaslar
Bakanlıkça yönetmeliklerle düzenlenir. Bu konuda diğer kanunlarla verilen
yetkiler saklıdır.
Bu Kanunun uygulanmasını sağlamak üzere alınması gereken
izinler ve bu izinlerin tâbi olacağı usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmeliklerle belirlenir.
Faaliyetleri nedeniyle çevreye olumsuz etkileri olabilecek
kurum, kuruluş ve işletmeler tarafından, faaliyetlerine ilişkin olası bir
kaza durumunda, kazanın çevreye olumsuz etkilerini kontrol altına almak ve
azaltmak üzere uygulanacak acil durum plânları hazırlanması zorunludur. Buna
ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Bu plânlar dikkate alınarak Bakanlığın koordinasyonunda ilgili
kurum ve kuruluşlarca yerel, bölgesel ve ulusal acil durum plânları
hazırlanır.
Liman, tersane, gemi bakım-onarım, gemi söküm, marina gibi kıyı
tesisleri; kendi tesislerinde ve gemi ve diğer deniz araçlarında oluşan
petrollü, yağlı katı atıklar ve sintine, kirli balast, slaç, slop gibi sıvı
atıklar ile evsel atıksu ve katı atıkların alınması, depolanması, taşınması
ve bertarafı ile ilgili işlemleri ve tesisleri yapmak veya yaptırmakla
yükümlüdürler. Buna ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
Denetim, bilgi verme ve bildirim yükümlülüğü[26]
Madde 12 – (Değişik: 26/4/2006 – 5491/9 md.)
Bu Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi
Bakanlığa aittir. Gerektiğinde bu yetki, Bakanlıkça; il özel idarelerine,
çevre denetim birimlerini kuran belediye başkanlıklarına, Denizcilik
Müsteşarlığına, Sahil Güvenlik Komutanlığına, 13/10/1983 tarihli ve 2918
sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre belirlenen denetleme görevlilerine
veya Bakanlıkça uygun görülen diğer kurum ve kuruluşlara devredilir.
Denetimler, Bakanlığın belirlediği denetim usûl ve esasları çerçevesinde
yapılır.
Askerî işyerleri, askerî bölgeler ve tatbikatların bu Kanun
çerçevesindeki denetimi ve neticelerine ait işlemler; Genelkurmay
Başkanlığı, Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Bakanlık
tarafından müştereken hazırlanacak yönetmeliğe göre yürütülür.
İlgililer, Bakanlığın veya denetimle yetkili diğer mercilerin
isteyecekleri bilgi ve belgeleri vermek, yetkililerin yaptıracakları analiz
ve ölçümlerin giderlerini karşılamak, denetim esnasında her türlü kolaylığı
göstermek zorundadırlar.
İlgililer, çevre kirliliğine neden olabilecek faaliyetleri ile ilgili
olarak, kullandıkları hammadde, yakıt, çıkardıkları ürün ve atıklar ile
üretim şemalarını, acil durum plânlarını, izleme sistemleri ve kirlilik
raporları ile diğer bilgi ve belgeleri talep edilmesi halinde Bakanlığa
veya yetkili denetim birimine vermek zorundadırlar.
Denetim, bilgi verme ve bildirim yükümlülüğüne ilişkin usûl ve
esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Tehlikeli kimyasallar ve atıklar[27]
Madde 13 – (Değişik: 26/4/2006 – 5491/10 md.)
Tehlikeli kimyasalların belirlenmesi, üretimi, ithalatı, atık
konumuna gelinceye kadar geçen süreçte kullanım alanları ve miktarları,
etiketlenmesi, ambalajlanması, sınıflandırılması, depolanması, risk
değerlendirilmesi, taşınması ile ihracatına ilişkin usûl ve esaslar ilgili
kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak piyasaya sürüldüğü tespit
edilen tehlikeli kimyasallar ile bu kimyasalları içeren eşya, bunları satış
ve kullanım amacıyla piyasaya süren kurum, kuruluş ve işletmelere
toplattırılır ve imha ettirilir. Nakil ve imha için gereken masraflar
ilgililerince karşılanır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde bu
masraflar, ilgili kurum, kuruluş ve işletmelerden 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı bazı yakıtların,
maddelerin, atıkların, tehlikeli kimyasallar ile bu kimyasalları içeren
eşyaların ithalini, Bakanlığın görüşünü alarak yasaklayabilir veya kontrole
tâbi tutabilir.
Tehlikeli atıkların ithalatı yasaktır.
Tehlikeli atıkların tanımı ile tehlikeli atıkların oluşum
aşamasından itibaren toplanması, ayrılması, geçici ve ara depolanması, geri
kazanılması, yeniden kullanılması, taşınması, bertarafı, bertaraf sonrası
kontrolü, ihracatı, transit geçişi, ambalajlanması, etiketlenmesi, denetimi
ve atık yönetim plânlarının hazırlanması ile ilgili usûl ve esaslar
Bakanlıkça yayımlanacak yönetmelikle belirlenir.
Tehlikeli kimyasalların üretimi, satışı, depolanması,
kullanılması ve taşınması faaliyetleri ile tehlikeli atıkların toplanması,
taşınması, geçici ve ara depolanması, geri kazanımı, yeniden kullanılması ve
bertarafı faaliyetlerinde bulunanlar, bu Kanun ile getirilen yükümlülükler
açısından müteselsilen sorumludurlar. Sorumlular bu Kanunda belirtilen
meslekî faaliyetleri nedeniyle oluşacak bir kaza dolayısıyla üçüncü
şahıslara verebilecekleri zararlara karşı tehlikeli kimyasal ve tehlikeli
atık malî sorumluluk sigortası yaptırmak zorunda olup, faaliyetlerine
başlamadan önce Bakanlıktan gerekli izni alırlar. Sigorta yaptırma
zorunluluğuna uymayan kurum, kuruluş ve işletmelere bu faaliyetler için izin
verilmez.
Bu maddede öngörülen zorunlu malî sorumluluk sigortası, malî
yeterliliklerine göre, Hazine Müsteşarlığınca belirlenen sigorta şirketleri
tarafından ya da bağlı olduğu Bakanın onayı ile Hazine Müsteşarlığınca
çıkarılacak bir yönetmelikle oluşturulacak bir havuz tarafından temin
edilir. Havuzun yönetim ve işleyişi ile ilgili usûl ve esaslar da aynı
yönetmelikle belirlenir. Havuz, sigorta ve/veya reasürans havuzu şeklinde
oluşturulur. Kamu adına havuzda belirli bir payın korunmasına karar
verilmesi hususunda Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakan yetkilidir.
Havuzun başlangıç giderleri için geri ödenmek üzere Hazine Müsteşarlığı
bütçesinden avans kullandırılabilir. Havuzun yükümlülükleri; prim gelirleri
ve bunların getirileri, piyasalardan sağlayacağı reasürans ve benzeri
korumalar ve ödeme gücüyle sınırlıdır.
Bakanlık, Hazine Müsteşarlığının uygun görüşünü almak kaydıyla,
tehlikeli kimyasallar ve tehlikeli atıklarla ilgili faaliyetlerde
bulunanların malî sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğunu, bu sigortaya
ilişkin genel şartlar ile tarife ve talimatların yürürlüğe girmesinden
itibaren en çok bir yıl ertelemeye yetkilidir.
Her bir sorumlu tarafından yaptırılacak malî sorumluluk
sigortasına ilişkin sigorta genel şartları Hazine Müsteşarlığınca onaylanır.
Malî sorumluluk sigortası tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı
olduğu Bakan tarafından tespit edilir. Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu
Bakan tarifeyi serbest bırakmaya yetkilidir.
Gürültü:
Madde 14 – (Değişik: 26/4/2006 – 5491/11 md.)
Kişilerin huzur ve sükununu, beden ve ruh sağlığını bozacak
şekilde ilgili yönetmeliklerle belirlenen standartlar üzerinde gürültü ve
titreşim oluşturulması yasaktır.
Ulaşım araçları, şantiye, fabrika, atölye, işyeri, eğlence
yeri, hizmet binaları ve konutlardan kaynaklanan gürültü ve titreşimin
yönetmeliklerle belirlenen standartlara indirilmesi için faaliyet sahipleri
tarafından gerekli tedbirler alınır.
Faaliyetlerin durdurulması:
Madde 15 – (Değişik: 26/4/2006 – 5491/12 md.)
Bu Kanun ve bu Kanun uyarınca yayımlanan yönetmeliklere aykırı
davrananlara söz konusu aykırı faaliyeti düzeltmek üzere Bakanlıkça ya da
12 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca denetim yetkisinin devredildiği
kurum ve merciler tarafından bir defaya mahsus olmak üzere esasları
yönetmelikle belirlenen ve bir yılı aşmamak üzere süre verilebilir.
Faaliyet; süre verilmemesi halinde derhal, süre verilmesi
durumunda, bu süre sonunda aykırılık düzeltilmez ise Bakanlıkça ya da 12
nci maddenin birinci fıkrası uyarınca denetim yetkisinin devredildiği kurum
ve merciler tarafından kısmen veya tamamen, süreli veya süresiz olarak
durdurulur. Çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike yaratan faaliyetler
süre verilmeksizin durdurulur.
Çevresel Etki Değerlendirmesi incelemesi yapılmaksızın
başlanan faaliyetler Bakanlıkça, proje tanıtım dosyası hazırlanmaksızın
başlanan faaliyetler ise mahallin en büyük mülkî amiri tarafından süre
verilmeksizin durdurulur.
Süre verilmesi ve faaliyetin durdurulması, bu Kanunda öngörülen
cezaların uygulanmasına engel teşkil etmez.
Tehlikeli hallerde faaliyetin durdurulması:
Madde 16 – (Mülga: 26/4/2006 – 5491/24 md.)
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
[28]
Çevre Kirliliğini
Önleme Fonu
Fonun kurulması ve fondan yararlanma:
Madde 17 – (Mülga: 21/2/2001 - 4629/6 md.)
Çevre katkı payı alınması, diğer gelirler ve bütçe ödenekleri[29]
Madde 18 – (Mülga: 21/2/2001 - 4629/6 md.; Yeniden düzenleme:
26/4/2006-5491/13 md.)
Çevre kirliliğinin önlenmesi, çevrenin iyileştirilmesi ve çevre
ile ilgili yatırımların desteklenmesi amacıyla;
a) İthaline izin verilen kontrole tâbi yakıt ve atıkların CIF
bedelinin yüzde biri ile hurdaların CIF bedelinin binde beşi oranında
alınacak miktar,
b) Büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerince
tahsil edilen su ve kullanılmış suları
imar hukukçusu
Yeni Sayfa 2
belediyelerin "imar", "ımar" ve "imar hukuku", "ımar hukuku", "kaçak yapı",
imar planı", "arazi ve arsa düzenlemesi", "imar para cezaları", "imar kirliliği
suçları", ve her türlü imar sorunlarına çözüm getirecek olan "imar hukukcusu" ve
"ımar hukukçusu".
Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.
Yayınlanma:: 2007-07-03 (974 okuma)
[ Geri Dön ]
|
|
|
|