imar

İmar Hukukçusundan Güncel Makaleler (imar)

imar hukuku (imar planları, arazi ve arsa düzenlemesi, kaçak yapı para cezası, inşaat ruhsatı vb.)dava dilekçe örnekleri

Tasnif edilmiş Danıştay Altıncı Dairesi İçtihatları

Danıştay imar ve imar hukuku içtihatları

imar hukuku ile ilgili terimler ve tanımlar


İmar Hukukçusu. Toki'den Ucuz Konut Satışı Devam Ediyor

+Hatalı ödemelerin geri alınması

+
18 uygulaması,

+
Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararı yargı kararının yerine getirilmemesi

+
Belediyelerin internet adresleri (web)

+
Görev tazminatı ile ilgili haberler

+
Konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkı

+
Toki'nin satılık evlerine yoğun talep var.

+
18. Madde uygulamasında hukuka aykırılık nedenleri imarhukukcusu cafer ergen

+Eski Haberler

+
2577 sayılı İYUK 7. Madde ile ilgili Danıştay İçtihatları

+657 sayılı Yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu

+Radyoloji personelinin çalışma (mesai) saatleri

+
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamında Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih ve 5189/1 sayılı kararı.

· ANAYASA MAHKEMESİNİN "YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA" KARARLARI

· ANAYASA MAHKEMESİNE İPTAL İSTEMİYLE YAPILAN BA?VURULAR ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR

· İmar Hukuku Terimleri Sözlüğü

· idare hukukcusu (idare hukuku)

idari yargı
İdari yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak yürütmeyi durdurma istekli iptal ve tam yargı dava dilekçesi örneğini görmek için buraya tıklayınız.

İmar

Tüm içeriği görmek için tıklayınız

İdare Hukuku

İDARE HUKUKU

imarhukukcusu.com tüm haberler

imar, Eski Haberler
21.09.12
· İmarda kısıtlılık sorunu sona eriyor (5 Yıl ile sınırlandırıldı)
16.09.12
· imar planları ve imar uygulamaları nedeniyle ücret
08.09.12
· Tazminat davasının süreaşımı nedeniyle reddi halinde maktu avukatlık ücreti
· İlan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planının şekil eksikliği nedeniyle
· Davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmas
· Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanları
· İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması
· 5 yıllık inşaat ruhsatı süresi içinde yapı kullanma izin belgesi alınmaması hali
12.05.12
· Deprem nedeniyle oluşan zararda belediyenin kusursuz sorumluluğu yoktur
10.05.12
· Tapulu yerdeki yapı ruhsattsız da olsa 32. madde işletilmemişse tazminat gerekir
· Yeşil alan için yapılan bağış da DOP tan düşülür.
14.04.12
· Bam Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkın
· Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
· Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
06.04.12
· Anayasa Mahkemesi’ne Göre 3194/42. Maddesinin Üçüncü Fıkrası (32 md)
· 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “…32…” ibaresi
01.04.12
· belediyelerin mimari projelerde meslek odasından ayrıca "proje onay belgesi" ist
· 125 nolu Danıştay Dergisi imar hukuku içtihatları
23.03.12
· Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
· Yoldan İhdasen Oluşan Taşınmazlar Hakkında Yorum
· Anayasa Mahkemesi Kararı (Yoldan İhdas)
11.03.12
· Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
05.03.12
· Çoğaltılmış Fikir Ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
14.02.12
· Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı
21.12.11
· Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (21 Aralık 2011-28149)
· İmar Davaları Kitabı Üçüncü Baskı 2011
06.12.11
· İmar hukuku içtihatları (Danıştay Dergisi 124)
23.10.11
· 3194 sayılı Kanunun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca para cezası
· 1608 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verilmesine ve 1 kez yasaklanan faa
· Bedele Dönüştürülen Paya Takdir Edilen Karşılığın Artırılması Davası
· Cedit-Erenler-Topçular-28 Haziran Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı
09.09.11
· Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması zorunlu
12.08.11
· Valilik görüşü alınmadığı gerekçesiyle yıkılamayacağı
· İmar planının yürütmesinin durdurulması üzerine yapının mühürlenmesi
· Ticaret alanında akaryakıt istasyonu yapılamaz
· müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulun
· Tadilat ruhsatının kat irtifakı sahibi kişilerin imzası, bu kişiler tarafından v
· 2981 sayılı Yasanın 10/b alanında 3194 sayılı Kanunun 18. madde uygulamasında DO
· Mutlak tarım arazileri
01.08.10
· www.idarehukuku.net Türkiye'nin İdare Hukuku - İdari Yargı Bilgilerine hoşgeldin
29.06.10
· Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
17.04.10
· Kaplıca izinlerini artık Valilikler verecek. Bakanlık yetkiyi devretti.
10.04.10
· Yeni imar para cezası hükümleri önceki (Kaçak yapı suçlarına) uygulanmaz.
08.04.10
· 3194/18 uyg. yapılmayan alanda kamulaştırma yapılabilir
03.04.10
· Nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olma
28.01.10
· İmar planı ve inşaat ruhsatı iptali üzerine tazminat dava açma süresi
· Plan değişikliği isteminin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalin
· Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi yapılmadan kamulaştırma yapılması
· Dolgu alanında plan yapılabilmesi
· Binanın hukuken en son bittiği tarih

Eski Haberler

İmar hukuku ile ilgili Kanunlar

+imar kanunu (3194)
+il özel idaresi kanunu (5302)
+belediye kanunu (5393)
+büyükşehir belediyesi kanunu(5216)
+kamulaştırma kanunu (2942)
+kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (2863)

+yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanun (5366)
+yapı denetimi hakkında kanun (4708)
+gecekondu kanunu (775)
+imar ve gecekondu af kanunu (2981/3290)

İMAR HUKUKU İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

+belediyeler tip imar yönt.
+imar affı yönetmeliği
+plansız alanlar yönt.
+plan yapım yönt.
+koruma amaçlı im. pln. yönt.
+kıyı kanunu uyg. yönt.
+tarım alanları yönt.
+karayolları kenarlarında..yönt.
+18. madde uygulama yönt.
+plan müellifleri yönt.
+gecekondu yönetmeliği

+imar ile ilgili tüm yönet.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA?LIK SİGORTASI KANUNU

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Mevuzatı

idare hukuku (Danıştay) içtihatları

İdare hukuku İçtihatları

idare hukuku, iptal ve tazminat davası

İdari Yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak Yürütmenin Durdurulması istekli iptal ve tazminat dava dilekçe örneği için tıklayınız.

İMAR

imar
içtihatları

Ankara Bölge İdare Mahkemesi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi
Ankara Bölge İdare Mahkemesi
Konya Bölge İdare Mahkemesi
Aydın Bölge İdare Mahkemesi
Edirne Bölge İdare Mahkemesi
Manisa Bölge İdare Mahkemesi
Ordu Bölge İdare Mahkemesi
Van Bölge İdare Mahkemesi
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi
Samsun Bölge İdare Mahkemesi
Antalya Bölge İdare Mahkemesi
Gaziantep Bölge idare Mahkemesi
Denizli Bölge İdare Mahkemesi
Adana Bölge İdare Mahkemesi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi
Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi
Bursa Bölge İdare Mahkemesi
Malatya Bölge İdare Mahkemesi
Sivas Bölge İdare Mahkemesi
Kayseri Bölge İdare Mahkemesi
Trabzon Bölge İdare Mahkemesi
İdari Yargı (İDARE HUKUKU) Kitapları (Yayınları)
Bölge İdare Mahkemelerinin İnternet (Web) Adresleri - Sayfaları
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİNİN İTİRAZ MERCİLERİ
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
İdari Yargılama usulü Kanunu
Hakimler ve Savcılar Kanunu
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Personel Rejimlerinin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK''nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

Danıştay Dördüncü (4.) Daire içtihatları (113 nolu Danıştay Dergisi- imar, imar hukuku) 83
imar hukuku



Türkiyenin imar hukuku sorunları


Yeni Sayfa 14

BEŞİNCİ DAİRE KARARLARI

 

MEMURLAR VE Dİ?ER KAMU GÖREVLİLERİ

 

          T.C.

D A N I Ş T A Y

Beşinci Daire

Esas  No   : 2003/3647

Karar No   : 2006/1140

 

Özeti : Baskın kamu yararının bulunmadığı durumlarda, kamu görevlilerinin haklı beklentilerinin zedelenmemesi gerektiği hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel

                                                                    Müdürlüğü

            Vekili                            : Av. …

            Karşı Taraf                    : …

            İsteğin Özeti                : Ağrı Şeker Fabrikası'nda şef olarak görev yapan davacının, Ankara'ya atanması istemini içeren 2.9.2002 günlü başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın; memurların naklen atanmaları konusunda takdir yetkisine sahip olan idarenin, Anayasa ile güvence altına alınan aile birliğinin korunması ilkesi çerçevesinde davacının atama istemini değerlendirilmesi ve bu anlamda sürekli bir biçimde geçici görevlendirme müessesesine başvurmak suretiyle davacının Ankara'ya geçici olarak görevlendirilmesi ve her defasında ilgiliye ödenecek yolluk ve harcırahlarda da dikkate alındığında bu durumun idareye ek bir külfet getireceği ve bu şekilde davacıdan verim alınamayacağının kabulü ile davacının atamasının kamu yararı, hizmet gerekleri ve yukarıda anılan Anayasal ilkeler doğrultusunda Ankara'ya yapılması gerekirken, davacının başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemde hukuka ve hizmet gereklerine uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda Erzurum İdare Mahkemesi'nce verilen 18.3.2003 günlü, E:2002/1633, K:2003/263 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

            Cevabın Özeti   : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

            Danıştay Tetkik Hakimi : Zeynep Karakoç

            Düşüncesi         : İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

            Danıştay Savcısı: Mehmet Sağlam

            Düşüncesi         : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

            Ağrı Şeker Fabrikası'nda şef olarak görev yapan davacının, Ankara'ya atanması istemini içeren 2.9.2002 günlü başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptalinin istenildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.

            İdare Mahkemesince; memurların naklen atanmaları konusunda takdir yetkisine sahip olan idarenin, Anayasa ile güvence altına alınan aile birliğinin korunması ilkesi çerçevesinde davacının atama isteminin değerlendirmesi ve geçici görevlendirme müessesesine başvurulmak suretiyle Ankara'ya geçici olarak görevlendirmesi nedeniyle ödenecek yolluk ve harcırahlar da dikkate alındığında bu durumun idareye ek bir külfet getireceği bu şekilde davacıdan verim alınamayacağının kabulü ile davacının atamasının kamu yararı, hizmet gerekleri ve Anayasal ilkeler doğrultusunda Ankara'ya yapılması gerekirken, başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve hizmet gereklerine uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

            İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır.

            Haklı beklenti, yönetimin ister bir taahhüt isterse uzun süren bir uygulamasına güvenerek olsun, bireylerin çıkarlarına ya da lehlerine olan bir sonuca ulaşabileceklerini ümit etmeleridir.

            Ailenin korunması, Anayasa ile tanınmış sosyal bir haktır ve kamu hizmetinin daha verimli yerine getirilmesi bakımından, kamu görevlileri için daha da önem taşır.

            Kaldı ki, kamu hizmetinin olağan işleyişi içinde umulabilecek bir durum vardır ve kamu görevlilerinin böylesine haklı beklentiler içinde olması hizmetin gereğidir. Dava konusu olaydaki beklenti de makul bir beklentidir. Yönetim, yönetim olmaktan kaynaklanan gücünü ve olanaklarını, bu kişisel konumda kullanarak makul beklentiyi karşılayabilir.

            Kamu görevlilerinin haklı beklentilerinin korunması, ancak kişisel kararlarda, yönetimin takdir yetkisinin kullanma alanlarında söz konusu olduğundan, baskın kamu yararı olmadığı durumlarda, kamu görevlilerinin haklı beklentilerinin zedelenmemesi gerekir.

            Bu nedenle, davacının yer değiştirme isteminin, Devletin aile birliğinin sağlanması yönündeki görevi de gözönünde tutularak, haklı beklentiler ilkesi içerisinde idarece değerlendirilmesi gerekirdi.

            Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerin temyiz isteminin reddiyle hukuk ve usule uygun olarak Erzurum İdare Mahkemesi'nce verilen 18.3.2003 günlü, E:2002/1633, K:2003/263 sayılı kararın yukarıda yapılan açıklamanın da eklenmesi suretiyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idarenin üzerinde bırakılmasına, temyiz başvuru harcının istemi halinde davalı idareye iadesine, 14.3.2006 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

 

K A R Ş I   O Y

            Devlet Memuru statüsünde çalışmayan davacının 657 sayılı Yasa'nın 72. maddesinden yararlanması mümkün olmadığı için eş durumu nedeniyle atanma isteminin cevap verilmeksizin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamakta olup, bu nedenle dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle onama kararına katılmıyorum.

 

          T.C.

D A N I Ş T A Y

Beşinci Daire

Esas  No   : 2003/3060

Karar No   : 2006/1977

 

Özeti : Görevlendirme yoluyla yürütülen bir görevin, bir üst kadroya atanma bakımından hizmet süresi koşulunun yerine getirilmesini sağlamayacağı hakkında.

            Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

            Karşı Taraf                    : Derince Belediye Başkanlığı - Derince/KOCAELİ

            Vekili                : Av. …

            İsteğin Özeti    : Sakarya 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 14.11.2002 günlü, E:2001/2025, K:2002/1414 sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

            Cevabın Özeti   : Cevap verilmemiştir.

            Danıştay Tetkik Hakimi : Vecdi Karanfil

            Düşüncesi         : İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

            Danıştay Savcısı: Celalettin Yüksel

            Düşüncesi         : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

            Derince Belediyesi Zabıta Müdürlüğünde zabıta memuru kadrosunda olup zabıta komiseri olarak görevlendirilen davacı, zabıta komiseri kadrosuna atanma talebinin reddine ilişkin 8.11.2001 günlü işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.

            Sakarya 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 14.11.2002 günlü, E:2001/2025, K:2002/1414 sayılı kararla; davacının zabıta komiserliği kadrosuna atamasının asaleten yapılmamış olduğu, görevlendirmenin kazanılmış hak sağlamayacağı, talepte bulunduğu kadroya atamasının da görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabi olduğu, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

            Davacı, kadronun mevcut olduğunu, 22.3.1999 tarihinden itibaren asaleten zabıta komiserliğine baktığını öne sürerek İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

            Dava dosyasının incelenmesinden, davacının davalı idarede, zabıta memurluğu kadrosunda görev yaptığı ve 16.7.1996 tarih ve 527 sayılı işlemle zabıta komiser yardımcısı olarak, 22.3.1999 tarihli, 172 sayılı işlemle zabıta komiseri olarak çalıştırıldığı zabıta memurluğu kadrosunda zabıta komiserliği kadrosuna asaleten atanmak isteyen davacının bu talebinin incelemeye alınarak Belediye Başkanlığı'nın 2.8.2001 günlü, 643 sayılı yazısıyla Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığından görüş sorulduğu, bu yazıya verilen 15.8.2001 tarihli, 23722 sayılı cevapta zabıta komiserliği kadrosuna yapılacak atamanın ancak görevde yükselme eğitimi ve sınavına katılmakla mümkün olacağının belirtildiği anlaşılmaktadır.

            İl Özel İdareleri, Belediyeler ve İl Özel İdareleri ve Belediyelerin Kurdukları Birlik, Müessese ve İşletmeler ile Bunlara Bağlı Döner Sermayeli Kuruluşlardaki Memurların Görevde Yükselme Esaslarına Dair Yönetmeliğin 20. maddesinde, itfaiye ve zabıta personeli için ilgili yönetmeliklerinde belirlenen niteliklerin yanında, bu Yönetmelikte öngörülen görevde yükselmeye ilişkin usul ve esasların uygulanacağı, söz konusu personelin ilgili yönetmeliklerinde bulunan görevde yükselmeye ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı belirtilmiştir.

            Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 38. maddesinde, belediye zabıtası komiser yardımcılığında en az 3 yıl başarı ile hizmet gören ve üst derecede bir göreve layık görülenler kadro durumu elverişli olmak şartıyla, yetkili amirin teklifi ve belediye başkanının onayı ile belediye zabıta komiseri unvanını alacakları kuralı yer almıştır.

            Davacının zabıta komiseri olarak atanabilmesi için öncelikle, zabıta komiser yardımcısı unvanını alması gerekmektedir. Oysa davacının sahip olduğu kadro zabıta memuru kadrosu olup, zabıta komiseri olarak atanabilmesi için alt kadroda (zabıta komiser yardımcısı)  görev yapması şarttır. Davacının, zabıta komiser yardımcılığı görevinde bu kadroya atanmaksızın çalıştırılmış olması, Yönetmeliğin ön gördüğü alt kadroda çalışma şartını taşıdığı anlamına gelmemektedir. Bu nedenle davacının zabıta komiserliğine atanmamasında hukuka aykırılık görülmemiştir.

            Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddiyle Sakarya 1. İdare Mahkemesince verilen hukuka ve usule uygun bulunan 14.11.2002 günlü, E:2001/2025, K:2002/1414 sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, 11.4.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

          T.C.

D A N I Ş T A Y

Beşinci Daire

Esas  No   : 2003/4221

Karar No   : 2006/2257

 

Özeti : Mevzuatta, kadro ve unvanı değiştirilmeden sadece yetkinin kaldırılmasına imkan tanıyan bir hüküm bulunmadığı hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı - BURSA

            Vekili                            : Av. …

            Karşı Taraf                    : …

            İsteğin Özeti                : Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürü olan davacının, Genel Müdürlük yetkisinin üzerinden alınmasına ilişkin 17.7.2002 günlü, 1161 sayılı işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açtığı davada; 2560 sayılı İSKİ Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 11. maddesinde; İSKİ Genel Müdürünün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının teklifi üzerine İçişleri Bakanı tarafından atanacağı, ek 5. maddesinde ise; bu Kanun'un diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı hükmünün getirildiği, BUSKİ Genel Müdürü olan davacı hakkında anılan Kanun hükmüne göre usulde paralellik ilkesi gereğince Bursa Büyükşehir Belediye Başkanının teklifi üzerine İçişleri Bakanınca işlem tesis edilmesi gerektiği, mevzuatımızda kadro ve görev unvanı değiştirilmeden sadece yetkinin kaldırılmasına imkan tanıyan bir hüküm bulunmadığı halde, Büyükşehir Belediye Başkan vekili tarafından davacının söz konusu yetkisinin kaldırılmasında konu ve yetki yönünden hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali, davacının kadrosunun üzerinde kalması nedeniyle maaş ve özlük haklarında bir eksilme söz konusu olmadığından, maaş ve özlük haklarına ilişkin istemin reddi yolunda Bursa 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 4.11.2002 günlü, E:2002/1198, K:2002/1849 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

            Cevabın Özeti   : Cevap verilmemiştir.

            Danıştay Tetkik Hakimi : Serap Erkan

            Düşüncesi         : İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

            Danıştay Savcısı : Kemal Bilecen

            Düşüncesi           : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

            İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. Bursa 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 4.11.2002 günlü,

E:2002/1198, K:2002/1849 sayılı  karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, fazla yatırılan 7,53 YTL temyiz başvuru harcının isteği halinde davalıya verilmesine, 21.4.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

          T.C.

D A N I Ş T A Y

Beşinci Daire

Esas  No   : 2003/7180

Karar No   : 2006/1805

 

Özeti : Memuriyette kazanılan mühendis unvanının, mühendis kadrosuna naklen atanmak için yeterli olmadığı; kadro unvanının da atanılacak göreve uygun olması gerektiği hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü

                                                                    Rektörlüğü

            Vekilleri                        : Av. …, Av. …, Av. …

            Karşı Taraf                    : …

            İsteğin Özeti    : İzmir 2. İdare Mahkemesi'nin 1.10.2003 günlü, E:2003/82, K:2003/1193 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

            Cevabın Özeti   : Cevap verilmemiştir.

            Danıştay Tetkik Hakimi : Mehmet Aydın

            Düşüncesi         : Davacının, bitirdiği yüksek öğrenim nedeniyle mühendis unvanına sahip olduğu açık ise de; adı geçenin, S.S.K. Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Hastanesi'nde "fiilen" mühendis olarak çalışmadığı, memur kadrosunda görev yaptığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.

            Davalı idarenin kurumlar arası nakil yoluyla personel alımına ilişkin ilanında, bu şekilde ataması yapılacak kadronun "mühendis kadrosu" olduğunun belirtilmesi, davacının ise fiilen bu kadroda bulunmaması nedeniyle, adı geçenin, sözü edilen ilanda aranan koşulları taşımadığı tartışmasızdır.

            Bu fiili ve hukuki durum karşısında, İdare Mahkemesi'nce anılan husus gözardı edilmek suretiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığından, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle anılan kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.

            Danıştay Savcısı : Mehmet Akkaya

            Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

            İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden mezun olan ve SSK Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Hastanesi'nde memur olarak görev yapan davacı, davalı idarenin 12.11.2002 tarihli ilanına istinaden mühendislik kadrosuna atanmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 9.1.2003 günlü, 143-148 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.

            İzmir 2. İdare Mahkemesi'nin 1.10.2003 günlü, E:2003/82, K:2003/1193 sayılı kararıyla; Yükseköğretim Üst Kuruluşları ile Yükseköğretim Kurumları Personeli  Görevde Yükselme Yönetmeliği'nde, aynı veya başka hizmet sınıflarındaki alt görevlerden üst görevlere yapılacak atamaların düzenlendiği; Genel İdare Hizmetleri Sınıfında yer alan memur kadrosundan, kurumlararası nakil yoluyla ve bitirilen öğrenim durumu itibariyle  girilebilecek  sınıftan  bir  kadroya  yapılacak  atamanın  ise görevde yükselme olarak değerlendirilmesi olanağı bulunmadığı; bu itibarla, olayda davacının mühendislik kadrosuna naklen atanma isteminin Devlet Memurları Kanunu ve yükseköğretim personel mevzuatı hükümlerine göre değerlendirilerek, adı geçenin mühendis kadrosuna atanıp atanamayacağına karar verilmesi gerekirken, görevde yükselme eğitimi ve görevde yükselme sınavına girilmesi gerektiğinden bahisle davacı isteminin reddi yolundaki dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle anılan işlemin iptaline karar verilmiştir.

            Davalı idare, memur kadrosunda bulunan davacının, Yükseköğretim Üst Kuruluşları ile Yükseköğretim Kurumları Personeli Görevde Yükselme Yönetmeliği'nin 22. maddesine göre mühendis kadrosuna naklen atanabilmesi için görevde yükselme eğitimi ve  sınavına girmesi gerektiğini, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının  temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

            Yükseköğretim Üst Kuruluşları ile Yükseköğretim Kurumları Personeli Görevde Yükselme Yönetmeliği'nin "Geçişler" başlıklı 22. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 5. fıkrasında "Diğer kamu kurum ve kuruluşlarından kuruma naklen atanacaklar için, aynı düzeyde unvanlı kadrolarda görev yapmış olmak şarttır. Bunların atanmış oldukları unvanlardan daha üst unvanlara yükselebilmeleri bu Yönetmelik hükümlerine tabidir." hükmüne yer verilmiştir.

            Olayda, davacının, İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunu olduğu ve bunun sonucu olarak mühendis unvanını taşıdığı; ancak SSK Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Hastanesi'nde memur kadrosunda çalıştığı; bir başka anlatımla, "fiilen mühendis" olarak görev yapmadığı tartışmasızdır. Her ne kadar İdare Mahkemesi'nce; "memur kadrosundan, kurumlararası nakil yoluyla ve bitirilen  öğrenim durumu itibariyle girilebilecek sınıftan bir kadroya yapılacak atamanın görevde yükselme olarak değerlendirilemeyeceği" gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş ise de; dosyada mevcut bulunan ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğü'nce verilen 12.11.2002 günlü ilanda da açıkça belirtildiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca kuruma naklen atama yoluyla alınacak personele ilişkin kadrolar arasında "mühendis" kadrosuna yer verildiği, bu ilanda "memur" kadrosuna yer verilmediği; bu itibarla davacının, kuruma ataması yapılacak "kadrolu personel" açısından ilanda belirtilen koşulları taşımadığı açıktır.

            Bu durumda; davalı idarenin mühendise ihtiyacı olduğundan ve yukarıda adı geçen Yönetmelik uyarınca, "kurumlararası atama" yoluyla davalı idareye atanabilecek personelin, "geldiği kurumun mühendis kadrosunda görev yapan personel" olması gerektiğinden, fiilen memur kadrosunda görev yapan ve bu itibarla davalı idarenin verdiği ilandaki şartları taşımadığı açık olan davacının, davalı idaredeki mühendislik kadrosuna atanmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı işbu davanın reddine hükmedilmesi gerekirken, İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda hüküm kurulmasında hukuki isabet görülmemiştir.

            Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, İzmir 2. İdare Mahkemesi'nce verilen 1.10.2003 günlü, E:2003/82, K:2003/1193  sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine,  4.4.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

          T.C.

D A N I Ş T A Y

Beşinci Daire

Esas  No   : 2003/4102

Karar No   : 2006/1831

 

Özeti : Objektif esaslara uygun olarak hazırlanmayan soruların yer aldığı sınavda, katılanların bilgi ve beceri düzeyinin ölçüldüğü sonucuna varılamayacağı hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Adalet Bakanlığı - ANKARA

            Diğer Davalı      : Ankara Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı -

            Karşı Taraf        : …

            İsteğin Özeti    : Ankara Onbirinci İdare Mahkemesinin 25.3.2003 günlü, E:2002/348, K:2003/401 sayılı kararının  temyizen incelenerek  bozulması isteminden ibarettir.

            Cevabın Özeti   : Cevap verilmemiştir.

            Danıştay Tetkik Hakimi : Süleyman Aydın

            Düşüncesi         : Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

            Danıştay Savcısı: Kemal Bilecen

            Düşüncesi         : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

            Zabıt katibi olarak görev yapan davacı katıldığı hizmet içi eğitim programında girdiği yazılı sınavın 65 puanla değerlendirilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.

            Ankara Onbirinci İdare Mahkemesinin 25.3.2003 günlü, E:2002/348, K:2003/401 sayılı kararıyla; davalı idarece söz konusu sınav için cevap anahtarı düzenlenmediği, bu durumda cevap anahtarı hazırlanmadan yapılan sınavda, davacı için takdir edilen puanda nesnel esaslara ölçme ve değerlendirme kurallarına uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.

            Davalı idare, mevzuatta söz konusu sınav için cevap anahtarı düzenlenmesini gerektiren bir kural bulunmadığı, cevap anahtarlarının test sınavları için düzenlenebileceği, aynı sınavda en az puanla başarılı olan kişinin cevap kağıdı üzerinden değerlendirme yapılabileceği, temyize konu kararın sınavın tümünün iptaline neden olabileceği, söz konusu kararın nasıl uygulanacağının, davacının başarılı sayılıp sayılmayacağının belirsiz olduğu savlarıyla İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

            Davacının katıldığı sınav için cevap anahtarı düzenleneceği yolunda bir düzenleme mevzuatta bulunmamaktadır.

            Ancak söz konusu sınavda sorulan bazı soruların objektif esaslara göre hazırlanmadığı, bunların cevabının kişiden kişiye değişebildiği, cevap anahtarı hazırlanması durumunda bile sınava katılanların bilgi ve beceri düzeyinin ölçüldüğü sonucuna varılamayacağı anlaşılmaktadır.

            Bu durumda dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

            Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle, Ankara Onbirinci İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun bulunan 25.3.2003 günlü, E:2002/348, K:2003/401 sayılı kararın yukarıdaki gerekçeyle onanmasına, yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, 5.4.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

          T.C.

D A N I Ş T A Y

Beşinci Daire

Esas  No   : 2003/6429

Karar No   : 2006/2015

 

Özeti : Dayanağını kanundan almayan devir yetkisine dayalı işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Ankara Valiliği

            Karşı Taraf                    : …

            İsteğin Özeti                : Davacının, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapmakta iken, Karşıyaka Karakoluna naklen atanmasına ilişkin 14.11.2002 günlü, B05.1EGM.4.06.0071.02.6221/2002 sayılı işlemin; dava konusu atama işleminin Valilik makamı tarafından il idare şube başkanı olan İl Emniyet Müdürüne verilen yetki çerçevesinde tesis edildiği, 5442 sayılı Yasanın 9/b maddesi ile hesabata ve teknik hususlara ait işlerde Valiye imza yetkisini devredebilme olanağı tanındığı, aynı Yasanın 8/c maddesinde açıkça Valinin görevleri arasında sayılan ve imza devri konusunda dayanağını Kanundan almayan devir yetkisi verilmek suretiyle kurulan işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda Ankara 5.İdare Mahkemesi'nce verilen 5.6.2003 günlü, E:2002/1786, K:2003/745 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

            Cevabın Özeti   : Cevap verilmemiştir.

            Danıştay Tetkik Hakimi : Mahmut Ersert

            Düşüncesi         : İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

            Danıştay Savcısı: Kemal Bilecen

            Düşüncesi         : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

            İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. Ankara 5. İdare Mahkemesi'nce verilen 5.6.2003 günlü, E:2002/1786, K:2003/745 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 12.4.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

          T.C.

D A N I Ş T A Y

Beşinci Daire

Esas  No   : 2005/6401

Karar No   : 2006/1775

 

Özeti : 657 sayılı Yasanın 72. maddesinin 2. fıkrası uyarınca eş durumunun naklen atama sırasında gözönüne alınmasının, ancak atanan memurun eşinin de memur olması halinde mümkün olabileceği hakkında.

 

            Karar Düzeltme İsteminde Bulunan (Davalı): Sağlık Bakanlığı - ANKARA

            Karşı Taraf                    : …

            Vekili                            : Av. …

            İsteğin Özeti                : Gaziantep İdare Mahkemesi'nce verilen 25.2.2003 günlü, E:2002/1077, K:2003/123 sayılı kararın onanmasına dair Danıştay Beşinci Dairesi'nin 5.7.2005 günlü, E:2003/3816, K:2005/3426 sayılı kararının, davalı idarece 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

            Cevabın Özeti               : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği yolundadır.

            Danıştay Tetkik Hakimi : Bülent Küfüdür

            Düşüncesi                    : Karar düzeltme isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

            Danıştay Savcısı           : Saadet Ünal

            Düşüncesi                    : Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 54 üncü maddesine uygun bulunduğundan davalı idarenin düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay beşinci Dairesi'nce verilen 5.7.2005 günlü, E:2003/3816, K:2005/3426 sayılı kararın kaldırılarak anılan Daire kararında yer alan düşüncemiz uyarınca İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

            Gaziantep …  Hastanesinde Kadın Doğum Uzmanı olarak görev yapan davacının aynı görevle … Devlet Hastanesine naklen atanmasına ilişkin 21.05.2002 günlü, 55665 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

            Gaziantep İdare Mahkemesi'nin 25.2.2003 günlü, E:2002/1077, K:2003/123 sayılı kararıyla; davacının görev yaptığı hastanede Sağlık Bakanlığı müfettişince yapılan inceleme sonucunda saptanan hususlar karşısında dava konusu işlem tesis edilmiş ise de, davacının eşinin Kızılay Kan Merkezinde hemşire olarak görev yaptığı, davacının atandığı … İlçesinde eşinin çalışabileceği Kızılay Kan Merkezinin bulunmadığı, bu durumda eşinin görev yapabileceği  yerlerin araştırılarak ve kurumuyla gerekli koordinasyon sağlanarak uygun bir yere atanması gerekirken eş durumu dikkate alınmaksızın  kurulan dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

            Gaziantep İdare Mahkemesi'nin anılan kararı Danıştay Beşinci Dairesi'nin 5.7.2005 günlü, E:2003/3816, K:2005/3426 sayılı kararı ile onanmıştır.

            Davalı idarece; davacının görev yaptığı Gaziantep … Hastanesinde Sağlık Bakanlığı Müfettişlerince yürütülen inceleme ile davacının hasta ilişkileri konusunda göstermiş olduğu tutum ve davranış biçimine ait olumsuz saptamalar dikkate alındığında, davacının görev yerinin değiştirilmesine yönelik olarak kurulan dava konusu atama işleminde kullanılan takdir hakkında, kamu yararı ve sağlık hizmetlerinin gerekleri bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek; dava konusu işlemin iptali yolunda İdare Mahkemesi'nce verilen kararın onanmasına dair Danıştay Beşinci Dairesinin 5.7.2005 günlü, E:2003/3816, K:2005/3426 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi ve İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

            Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinin 1/c fıkrası hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesi'nce verilen 5.7.2005 günlü, E:2003/3816, K:2005/3426 sayılı karar kaldırılarak uyuşmazlığın esasına geçildi.

            657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 72 nci maddesinin 2. fıkrasında; "Yeniden ve yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşinde isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74. ve 76.maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır.'' hükmüne yer verilmiş olup, yine aynı maddede yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere (belirtilen şartlarda) izin verilebileceği hükmü yer almıştır.

            Dava dosyasının incelenmesinden; davacı hakkında, Sağlık Bakanlığı Müfettişi tarafından düzenlenen ön inceleme raporunda, hasta yakınlarından para istemek, para almak, hastayı özele yönlendirmek, poliklinik saatlerine uymamak eylemlerinden dolayı disiplin yönünden uyarma, kınama ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezaları ile cezalandırılması, idari yönden ise, görev yerinin değiştirilmesinin önerilmesi üzerine, davacının … Devlet Hastanesi'ne naklen atamasının yapıldığı, davacının eşinin Türkiye Kızılay Derneği Gaziantep Atatürk Kan Merkezi Müdürlüğü'nde Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi hemşire olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır.

            Devlet Memurlarının yer değiştirme suretiyle atanmaları sırasında aile birimini korumak bakımından, kurumlar arasında eşgüdümün sağlanması suretiyle atanan memurun eş durumu gözönüne alınarak işlem yapılmasına ilişkin 657 sayılı Yasanın 72. maddesinin yukarıda açıklanan 2. fıkrası hükmüne göre, eş durumunun gözönüne alınması ancak yer değiştirme suretiyle atamaya tabi tutulan kişinin eşinin de memur olması halinde mümkün olabileceğinden, davacının Türkiye Kızılay Derneği Gaziantep Atatürk Kan Merkezi Müdürlüğünde hemşire olarak çalışan eşinin Devlet memuru olmaması nedeniyle, idarenin davacının eş durumunu gözetmek suretiyle atama yapma zorunluluğu bulunduğundan söz edilemeyeceği, dolayısıyla idarenin bu yönde yargı kararı ile zorlanamayacağının açık olması karşısında, eş durumu gerekçesine dayanılarak dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuksal isabet bulunmamaktadır.

            Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, Gaziantep İdare Mahkemesi'nce verilen 25.2.2003 günlü, E:2002/1077, K:2003/123 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, 4.4.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

          T.C.

D A N I Ş T A Y

Beşinci Daire

Esas  No   : 2003/4243

Karar No   : 2006/2249

 

Özeti : Davacının mesai arkadaşlarınca, sağlık durumuna ilişkin olarak düzenlenen tutanağın, naklen atanmasına dayanak alınamayacağı hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): DSİ Genel Müdürlüğü - ANKARA

            Vekili                            : Av. …

            Karşı Taraf                    : …

            Vekili                            : Av. …

            İsteğin Özeti                : Davacının, Jeotermik Hizmetler ve Yeraltı Suları Dairesi Başkanlığı'nda mühendislik görevinden alınarak Ankara V. Bölge Müdürlüğü emrine aynı unvanla atanmasına ilişkin 14.5.2002 günlü işlemin; davacıya ait son on yıllık sicillerin çok iyi ve iyi düzeyde olduğu, dava konusu işleme sebep unsuru olarak alınan ve davacının görev yerindeki mesai arkadaşları tarafından düzenlenen davacının sağlık şartlarına ilişkin tutanakta yer alan hususların bu konuda alınacak bir sağlık raporu ile tespit edilerek, 657 sayılı Kanun'un 105. ve 107. maddelerinde öngörülen düzenlemelere göre bir işlem yapılması gerekirken, davacıyla birlikte aynı Daire Başkanlığı'nda çalışan 4 kamu görevlisi tarafından düzenlenmiş olan tutanağa dayalı olarak kurulan işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptali yolunda Ankara 6. İdare Mahkemesi'nce verilen 26.2.2003 günlü, E:2002/992, K:2003/230 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

            Cevabın Özeti               : Temyiz isteminin redde gerektiği yolundadır.

            Danıştay Tetkik Hakimi : Serap Erkan

            Düşüncesi                     : İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

            Danıştay Savcısı           : Mehmet Sağlam

            Düşüncesi                     : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

            İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. Ankara 6. İdare Mahkemesi'nce verilen 26.2.2003 günlü, E:2002/992, K:2003/230  sayılı karar  ve  dayandığı   gerekçe  hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 21.4.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

DÜZENLEYİCİ – GENEL İŞLEMLER

 

          T.C.

D A N I Ş T A Y

Beşinci Daire

Esas  No   : 2003/2896

Karar No   : 2006/1672

<


imar hukukcusu








Türkiyenin imar hukukçusu

Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.

Yayınlanma:: 2007-06-09 (2661 okuma)

[ Geri Dön ]