T.C.
D A N I Ş T A Y
Altıncı Daire
Esas No : 2005/5434
Karar No : 2006/966
Özeti : 1. Sınıf tarım
arazisinin yapılaşmaya açılabilmesi için ilgili kurumdan görüş alınması
gerektiği hakkında.
Temyiz İsteminde
Bulunan:Kumluca Belediye Başkanlığı-ANTALYA
Vekili : Av. ...
Karşı
Taraf : : … mirasçıları; 1- …, …, … 2- … 3- … Mirasçıları : …
, …
İstemin Özeti
: Antalya 1.İdare Mahkemesinin 24.03.2005 günlü, E: 2005/53, K:2005/380 sayılı
kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti
: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik
Hakimi E. Emel Çelik'in Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının
onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı
İbrahim Erdoğdu'nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında
belirtilen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, davalı belediye temyiz
isteminin reddi ile Danıştay bozma kararına uyularak verilen idare mahkemesi
kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren
Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve
dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Antalya,
Kumluca, Karşıyaka Mahallesi, Kumdibi Mevkii, … ada, … parsel sayılı taşınmaza
ilişkin olarak 4.5.2000 günlü, 3 sayılı belediye meclisi kararıyla onaylanan
1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle açılmış;
İdare Mahkemesince, Dairemizin 14.09.2004 günlü, E:2003/728, K:2004/4282 sayılı
bozma kararına uyularak, dosyanın incelenmesinden, 1. sınıf tarım arazisi
niteliğinde olan uyuşmazlık konusu parsele yönelik olarak imar planı değişikliği
yapılması aşamasında ilgili kurumlardan uygun görüş alınmadığı, ayrıca dava
konusu planların dayanağına oluşturan ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca
09.10.1992 gününde onaylanan 1/25000 ölçekli Kaş-Finike Kumluca Çevre Düzeni
Revizyon İmar Planının Danıştay Altıncı Dairesinin 17.05.2004 günlü,
E:2002/4706, K:2004/3093 sayılı kararıyla iptal edildiği anlaşıldığından, dava
konusu imar planı değişikliklerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle söz
konusu planların davacı parseline ilişkin kısmının iptaline karar verilmiş, bu
karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu imar
planlarının yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu Antalya
1.İdare Mahkemesinin 24.03..2005 günlü, E: 2005/53, K:2005/380 sayılı kararında,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan
bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek
anılan mahkeme kararının onanmasına, fazla yatırılan 17,00 YTL harcın temyiz
isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine
8.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
D A N I Ş T A Y
Altıncı Daire
Esas No : 2005/6177
Karar No : 2006/598
Özeti : Tevhit ve ifrazın,
3194 sayılı Yasanın 18. maddesinin uygulandığından bahisle re'sen yapılamayacağı
hakkında.
Temyiz İsteminde
Bulunan: … Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş.
Vekili : Av. …
Karşı
Taraf : Manisa Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
Davalı İdare
Yanında Davaya Katılan: …
Vekili
: Av. …
İstemin
Özeti : Manisa İdare Mahkemesinin 20.7.2005 günlü, E:2005/60,
K:2005/848 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Davalı İdarenin
Savunmasının Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri
bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği
savunulmaktadır.
Davalı İdare
Yanında Davaya Katılanın Savunmasının Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik
Hakimi E. Emel Çelik'in Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemin
parselasyon değil ifraz ve tevhid niteliğinde bir işlem olduğu anlaşıldığından,
davacının muvafakatı olmaksızın tesis edilen işlemde hukuka uyarlık
bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın reddine ilişkin mahkeme kararının bozulması
gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı
Sedat Larlar'ın Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden, Manisa İli, … pafta, …ada,
… sayılı parselin sahibi ile … sayılı parselin hissedarlarının başvurusu
üzerine, sadece iki parseli kapsayacak şekilde tesis edilen işlemin, parselasyon
değil ifraz ve tevhit işlemi olduğu, bu nedenle, taşınmaz sahiplerinin tamamının
muvafakatı sağlanarak yapılması gereken tevhit ve ifraz işleminin, 3194 sayılı
İmar Kanunu'nun 18. maddesinin uygulandığından bahisle re'sen
gerçekleştirilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığından, İdare Mahkemesi
kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren
Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve
dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının
hissedarı olduğu Manisa İli, … pafta, … ada, … sayılı parselin bulunduğu alanda
3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca parselasyon işlemi yapılmasına
ilişkin 30.11.2004 günlü, 921 sayılı belediye encümeni kararının iptali
istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi
incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki belgelerin birlikte
değerlendirilmesinden, 1 ve 2 sayılı parseller dışındaki parsellerin tamamının
son imar planına göre tevhit, ifraz ve yola terkleri yapıldığından parselasyon
yapılabilecek sadece bu parsellerin kaldığı, davacıdan düzenleme ortaklık payı
alınmadığı, yola giden yerler için uygulama talep eden …'ın bağış yaptığı, imar
planı değişikliği ile yolların genişletildiği,. bu plan değişikliğinin
parselasyon işlemine dayanak teşkil ettiği, parsel sahiplerinin % 51'inden
fazlasının istemi üzerine mevzuat gereği uygulama yapılabileceği sonucuna
varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekilince
temyiz edilmiştir.
Parselasyon
işlemlerine ilişkin genel düzenlemeler içeren İmar Kanununun 18.Maddesi Uyarınca
Yapılacak Arazi Ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin
5.maddesinin üç ve dördüncü fıkralarında, belirlenen düzenleme sahasının bir
müstakil imar adasından daha küçük olamayacağı, ancak imar adasının büyük bir
kısmının imar mevzuatına uygun bir şekilde teşekkül etmiş olması nedeniyle
yeniden düzenlenmesine ihtiyaç bulunmaması ve diğer kısmında bir kaç taşınmaz
malın tevhit ve ifraz yoluyla imar planı ve imar mevzuatına uygun imar
parsellerinin elde edilmesinin mümkün olduğu hallerde, adanın geri kalan
kadastro parsellerinin müstakil bir imar düzenlemesine konu teşkil edebileceği
öngörülmüş, aynı Yönetmeliğin İfraz ve Tevhit işlemleri başlıklı 15.maddesinde
ise, arazi ve arsa düzenlemesi yapılmış imar adalarındaki bir veya birkaç
parselde, meskun alanlardaki kadastro parsellerinde, maliklerin müracaatı
üzerine imar planı ve mevzuatına uygun olmak şartıyla ifraz ve tevhit işlemleri
yapılabileceği kurala bağlanmıştır.
Yukarıda içeriği
yazılı yönetmelik hükümlerine göre parselasyon işleminin en az bir ada bazında
yapılması ve düzenleme sınırının anılan yönetmelikte belirtilen şekilde
geçirilmesi gerektiği, istisna olarak adanın bir kısmının imar mevzuatına uygun
teşekkül etmesi durumunda adanın geri kalan kadastro parsellerinin parselasyon
işlemine konu olabileceği açıktır.
Dosyanın
incelenmesinden, uyuşmazlığa konu bölgede imar planı değişikliği ile yollar
genişletildiğinden ikinci defa parselasyon işlemi yapılması gereğinin doğduğu,
ancak 1186 ada, 1 sayılı parselin maliki ile 2 sayılı parselin diğer
hissedarının başvurusu üzerine sadece bu iki parseli kapsayacak şekilde tesis
edilen işlemin parselasyon değil ifraz ve tevhit işlemi niteliğinde olduğu,
parselasyon krokisinden adanın diğer kısımlarında plana uygunluğun sağlanmadığı
anlaşılmıştır.
Bu nedenle,
taşınmaz sahiplerinin tamamının muvafakatı sağlanarak yapılması gereken tevhit
ve ifraz işleminin 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin uygulandığından
bahisle re'sen gerçekleştirilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna
varıldığından, adadaki diğer parsellerin plana uygunluğunun sağlanıp
sağlanmadığı konusunda yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar
verilmesi gerektiğinden, İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan
nedenlerle, Manisa İdare Mahkemesinin 20.7.2005 günlü, E:2005/60, K:2005/848
sayılı kararının bozulmasına, 22,9 YTL. karar harcın temyiz isteminde bulunana
iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 15.2.2006 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
D A N I Ş T A Y
Altıncı Daire
Esas No : 2004/5446
Karar No : 2006/1146
Özeti : Kamu ortaklık payı
kapsamında alanların olmasına rağmen kamu ortaklık payı oranının
hesaplanmamasında ve davacıya kamu ortaklık payı ile oluşturulması gereken
alandan hisse verilmesinde, yoldan ihdas suretiyle oluşturulan alanlardan imar
parseline dönüştürülmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.
Temyiz İsteminde
Bulunan: Eyüp Belediye Başkanlığı-İSTANBUL
Vekili : Av. …
Karşı
Taraf : …, …, …, …, …
Vekili : Av. …
İstemin
Özeti : İstanbul 1.İdare Mahkemesinin 31.12.2003 günlü,
E:2003/471, K:2003/1744 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri
sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın
Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik
Hakimi E. Emel Çelik'in Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının
onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı
Tülin Özgenç'in Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların
temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması
gerekmektedir.
Temyiz
dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden
hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren
Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve
dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İmar
durumu verilmemesine ilişkin 26.5.1998 günlü, 1885 sayılı işlem ile bu işlemin
dayanağı 3.7.1997 günlü, 1322 sayılı belediye encümeni kararıyla 2981 sayılı
Yasanın 10-c maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin … ada, … sayılı
parsele ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince Danıştay
Altıncı Dairesince verilen 10.4.2001 günlü, E:2000/1351, K:2001/1829 sayılı
bozma kararına uyularak, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi
sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte
değerlendirilmesinden, yoldan ihdas edilen alanların imar parseline
dönüştürülerek düzenleme ortaklık payı oranının olması gerekenden fazla
hesaplanmasına neden olunduğu, kamu ortaklık payı kapsamında alanların olmasına
rağmen kamu ortaklık payı oranının belirlenmediği, davacı hissesinin de kamu
ortaklık payı ile oluşturulan alanda (meslek lisesi alanında) bırakıldığı,bu
durumda parselasyon işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı
gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare
vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu
işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu İstanbul
1.İdare Mahkemesinin 31.12.2003 günlü, E:2003/471, K:2003/1744 sayılı kararında,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan
bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek
anılan mahkeme kararının onanmasina, fazla yatırılan 15,3 YTL harcın temyiz
isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine
15.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.