DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1998/97
Karar No:1999/387
ÖZETİ:Kıyı kenar çizgisinin yeniden tespiti istemiyle valiliğe yapılan
başvurunun,valiliğin böyle bir yetkisinin bulunmadığı nedeniyle reddedildiği
anlaşıldığından, işlemin bu çerçevede değerlendirilmesi gerekirken,işin
esasına girilerek, karar verilmesinde isabet görülmediği hk.-DD.101
Temyiz İsteminde Bulunan : Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
Diğer Davalt İdare : ... Valiliği
Karşı Taraf___ :_ ... Tatil Köyü .
Vekili ____ _: Av. ..,
İstemin Özeti : Antalya 1.İdare Mahkemesinin 16./. 1997 günlü, t: 19.93/307.
K:1997/887 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Aylin Ankan'ın Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden, dava konusu
işlem ile davacının talebi incelenmeksizin istemin Valiliğin yetkisi
bulunmadığı nedeniyle reddedildiği anlaşıldığından, idare.mahkemesince bu husus
gözönünde bulundurulmaksızın işin esası hakkında karar «serilmesinde isabet
bulunmadığı nedeniyle kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı_ Serap Aksoylu'nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde o.ne sürülen hu-
SüSılar." 2577 sayılı İdari Yargılama Usu I ıı Kanununun -19. maddesinin 1.
fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uytnayıp idare mahkemesince
verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın
bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının
onanmasının uygun olacağı- düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra ışın gereği görüşüldü:
Dava. ... İlçesi'. ... beldesinde 1 pafta. 875 parsel sayılı davacıya ait
taşınmazın önünden geçirilen 1977 tarihli kıyı kenar çizgisinin bir bölümünün
değiştirilerek yeniden tespit edilmesi isteminin reddi yolundaki ....
Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmış: idare
mahkemesince, ye-. rinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu
düzenlenen raporla dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, davaya konu alanda
kıyı kenar çizgisinin Akdeniz kıyı şeridinden itibaren kuzeye doğru yaklaşık
80-90 metrelik bir mesafeden ve kıyıya paralel olarak geçirilmesi gerektiği
sonucuna varıldığından, bu alanda 1977 yılında belirlenen kıyı kenar çizgisinin
mevzuata uygun olmadığı nedeniyle dava konusu işlemde hukuka uyarlık
bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, karar davalı idarelerden
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davan tarafından 12.1 199? î.ırtKfmiic ... Valiliğine
yapılan başvuru ile 1977 tarihinde belirlenen kıyı kenar çizgisinin
taşınmazlarına ilişkin bölümünde gerekli inceleme yapılarak yeniden tespit
edilme-
sinin
istenilmesi üzerine bayındırlık ve iskan müdürlüğünce tesis edilen işlemin
iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu işlemle, kıyı
kenar çizgilerinin bayındırlık ve iskan müdürlüğünce iptalinin mümkün olmadığı,
3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Yönetmeliği gereği valilik tarafından kurulan
komisyonun sadece kıyı kenar çizgisi geçirilmemiş sahalarda kıyı kenar
çizgisinin tespitini yaptığı, değiştirilmesi veya iptal edilmesi ile ilgili bir
yetkisinin bulunmadığının bildirildiği, dolayısıyla işlemin sadece valiliğin bu
konuda yetkisi bulunmadığı gerekçesine dayandığının anlaşılması karşısında,
davanın bu çerçeve içerisinde değerlendirilip bir sonuca varılması gerekirken,
idare mahkemesince işin esasına girilerek bilirkişi incelemesi sonucu
düzenlenen rapor uyarınca karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Antalya 1. İdare Mahkemesinin 16.7.1997 günlü. E:1993/307.
K:1997/887 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye
gönderilmesine 26.1.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C
DANIŞTAY
Altıncı
Daire
Esas No:1998/5103
Karar No:1999/4284
ÖZETİ : Sahil şeridi içinde kalan taşınmazda kamu yararına yönelik yeşil alan
düzenlenmesi yapılacağından geçici inşaat ruhsatı verilmemesine ilişkin işlemde
hukuka aykırılık bulunmadığı hk.-DD.103
Tecyiz İşteşinde Bulunan : ...
Vekili_______ ı Av....
Karşı Taraf : ... Belediye Başkanlığı
Vekili______ ^Av. ...
İstenin Özeti : Aydın 1.İdare Mahkenesirrin 3.3.1998 günlü. E:1997/43.
K:1998/116 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunraa verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Ömer Köroğlu'nun Düşüncesi : Teayiz ist eninin reddi ile mahkeme
kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Anıl Genc'in Düşüncesi : Teniyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar. 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen
nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı
hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir
nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının,
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, ............... Köyü, ... Mevkiinde ... pafta. ... parsel sayılı
taşınmaz
da konaklama tesisi yapmak amacıyla geçici ruhsat verilmesi istemiyle yapılan
başvurunun reddine ilişkin 27.11.1990 günlü. 1679 sayılı belediye encümeni kara
rının iptali istemiyle açılmış: idare mahkemesince. Danıştay 6. Dairesinin
26.11.1996 günlü, E-.1996/1997. K:1996/5326 sayılı bozma kararına uyularak. Kıyı
Kanununda sahil şeritlerinde yapılanma haklarının iki bölüm halinde tanımlandı
ğı, sahil şeridinin birinci bölümünün kıyı kenar çizgisinden itibaren kara üze
rinde yatay olarak 50 metre genişliğindeki alan olduğu ve bu alanın öncelikle
imar mevzuatı çerçevesinde kamunun yararlanması amacıyla düzenlenmesi gerektiği.
sahil şeridinin 2.bölümünün ise. yatay olarak kara yönünde ilk 50 metreden son
raki ikinci 50 metre genişliğindeki alan olduğu ve bu alan üzerinde kıyı ve dol
durma yoluyla kazanılan araziler üzerinde yapılabilecek yapı ve tesislerle bir
likte toplum yararına açık olmak koşuluyla, konaklama hariç günübirlik turizm
yapı ve tesislerine yer verilebileceği dava konusu taşınmazın imar planı bulun
mayan alanda, sahil şeridinin ilk 50 metresi içinde kaldığı, burada
yapılaşmaya
gidileaeyeceği.
sadece rekreaktif amaçlı kaau yararına yönelik yeşil alan düzen-
lenesi yapılacağının 29.12.1993 günlü i»ar duruau belgesinin incelemesinden
anlaşıldığı, sahil şeridi içinde yeralan uyuşmazlık konusu taşımsıda içeren
bölgeye ilişkin olarak inşaat ruhsatı verilmesi uygulamasına ara verilmesine
ilişkin belediye meclisi kararının alındığı 6.2.1990 tarihinden önce 7.11.1989
tarihinde ruhsat için başvurulmasının kazanılmış hak oluşturmayacağı açık
olduğu gibi İmar Hukuku'nda ruhsat alınmak suretiyle yapımına başlanılması
halinde inşaatın ulaştığı seviye esas alınarak kazanılmış hakkın
değerlendirilmesinin zorun lu olduğu. 6.5.1997 günlü ara kararına verilen
yanıtla 21.3.1984 tarihinde davacının taşınmazının olduğu yerdeki kıyı kenar
çizgisinin bakanlıkça onaylanmak suretiyle çizildiği, bu kıyı kenar çizgisine
göre davacıya ait 44 sayılı parselin kıyı kenar çizgisinden itibaren ilk 50
metrelik sahil şeridi içinde kaldığı, bu durumda anılan taşınmazda kamu yararına
yönelik yeşil alan düzenlemesi yapılabileceğinden davacıya geçici inşaat
ruhsatı verilmemesi yolundaki dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş: bu karar davacı tarafından temyiz
edilmiştir.
Davanın yukarıda Özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu Aydın 1.
İdare Mahkemesinin 3.3.1998 günlü. E:1997/43. K:1998/116 sayılı kararında. 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü'Kanununun 49. maddesinin 1 fıkrasında sayılan bozma
nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bozma istemi yerinde görüîmeyerek anılan
mahkeme kararının onanmasına dosyanın adı geçen «ahkeneve gönderil»esine
5.10.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Altıncı
Daire
Esas No:1998/6077
Karar No:1999/5998
ÖZETİ : Dolgu alam üzerine inşa edilen çimento dolum ve paketleme tesisinin Kıyı
Kanununun 6 ve yönetmeliğinin 13. 14. maddelerinde tanımlanan kıyılarda ve
dolgu alanları üzerinde yapılabilecek yapı ve tesisler kapsamında olmadığı.
"liman" tamun içinde değerlendirilemeyeceği hk.-DD.103
Temyiz İsterinde Bulunanlar: 1-Türkiye Tabiatını Korusa Derneği adına ...
2- ...
Karşı Taraf : 1- Türkiye Denizcilik İşletmeleri Vekili : Av. ...
2- ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
3- ... Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Antalya 1.İdare Mahkemesinin 26.3.1998 günlü, E:1996/58.
K:1998/244 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması
istenilmektedir.
T. Denizcilik işletmeleri Gen. Müdürlüğü ve Antalya Büyükşehir Belediye
Başkanlığı'mn Savunmalarının Özeti: Temyiz edtlen kararda bozma nedenlerinden
hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği
savunulmaktadır.
... Belediye Başkanlığının Savunmasının Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Leyla Kodakoğlu'nun Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile
mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Tülin Özgenç'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında
belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen karann
dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını
gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava Liman sahası içinde çimento dolum ve paketleme
tesisleri
nin yapılmasına izin verilmesi ve bu inşatın durdurulmaması yolundaki işlemlerin
iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince. Danıştay Altıncı Dairesince veri
len 13.2.1996 günlü, E:95-5130 K:96-839 sayılı bozma kararına uyularak.
... Bü-
yükliman
sahası içinde dava konusu tesisin yapılması için 2000 m2 Tik bir alanın Türkiye
Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğünden kiralandığı, ruhsatsız inşa edilen
tesis için bu davanın devamı sırasında cezalı inşaat ruhsatının alındığı,
Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. nin faaliyet alanını belirleyen ana
statüsünün 4/3 maddesindeki tekel olarak liman iskele ve rıhtımlarda, yükleme
boşaltma. aktarma ve hammaliye işlerini yapma ve bunlar için gerekli tesisleri
kurup imletme amacına yönelik bir tesis niteliği taşıyan dava konusu yapıların
özel bir şirket aracılığı ile yaptırılmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı.
Kıyı Kanunu uyarınca limanlarda inşa edilmesi mümkün olan yapılar kapsamında
bulunan ve çevreye olumsuz bir etkisi olmayan tesislerin yapılmasına izin
verilmesine <je mşa atının durdurulmamasına ilişkin işlemlerin hukuka uygun
olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar
tarafından temyiz edilmiştir.
3621 sayılı Kıyı Kanununun 6. maddesi ile Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair
Yönetmeliğin 13. ve 14. maddesinde kıyılarda ve dolgu alanları üzerinde
yapılabilecek yapı ve tesisler ayrıntılı olarak belirlenmiştir.
Anılan yasa ve yönetmelik kuralları uyarınca, herkesin eşitlik ve serbestlikle
yararlanmasına açık olan kıyıda iskele, liman, barınak gibi kıyının kamu
yararına kullanılmasına ve kıyının korunması amacına yönelik alt yapı ve
tesisler ile. faaliyetlerinin özelliği gereği kıyıdan başka yerde yapılmaları
mümkün olmayan tersane, gemi söküm yeri gibi özelliği olan tesisler
yapılabileceği: doldurma ve kurutma suretiyle kazanılan arazilerde ise. kara.
deniz, hava ulaşımına yönelik alt yapı tesisleri, yeşil alan düzenlemeleri
kapsamında park. çocuk bahçesi, açık spor alanları ile açık alan ağırlıklı olmak
iizef"e takılıp sökülebilir eleman ile inşa edilen lokanta, gazino. ^ay bahçesi,
sergi üniteleri ve idare binalarını içeren fuar. piknik, eğlence alanları >am
toplum yararına açık olmak şartıyla konaklama hariç günübirlik turizm yapı ve
tesisleri yapılması mümkündür.
Uyuşmazlık konusu olayda ise. önce ruhsatsız olarak inşa edilen, daha sonra ...
Belediyesince cezalı ruhsata.bağlanan tesisin denizyolu ile gelen dökme
çimentonun depolanarak, daha sonra paketlenmesi ve liman dışına çıkartılarak
pazarlanmasına yönelik bir tesis olduğu ve ... Büyükliıuan Sahası içindeki dolgu
alam üzerine yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında, dolgu alanı üzerinde yapılması mümkün olmayan ve "Liman"
tanımı içinde değerlendirilmesi olanağı bulunmayan böyle bir tesisin
yapılmasını durdurmayan ve daha sonra cezalı ruhsata bağlayan davalı idare
işlemlerinde mevzuata uyarlık bulunmadığından, aksı yoldaki idare mahkemesi
kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Antalya 1.İdare Mahkemesinin 26 3.199S günlü. E:1996/58.
K-.1998/244 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye
gönderilmesine 24.11.1999 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
tdare mahkemesi kararında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.
maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından,
bozma istemi yerinde görülmeyerek mahkeme kararının onanması gerektiği oyu ile
çoğunluk kararına katılmıyorum.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No : 1999/3060
Karar No : 2000/2707
ÖZETİ : Liman yapımı için yapılan ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun 7. maddesi
uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan dolgu alanı uygulama imar
planında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık
bulunmadığı ve dolgu suretiyle kazanılan taşınmazın liman şirketine tahsisinin
mevzuata uygun olduğu hk.-DD.105
Davacı : ... Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğü
Veki 1 i_________ ı Av. ...
Davalılar_____ ı 1- Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
2- Maliye Bakanlığı
Davalı İdareler Yanında Davaya Katılan: ... Liman İşletmeleri ve
Depoculuk A.Ş.
Vekili________ :_ Av. ... - Av. ...
İstemin Özeti : ................................ Mevkiinde, konteyner
limanı yapacak
olan ... Liman İşletmeleri ve Depoculuk A.Ş.nin dolgu çalışmaları yapabilmesi
amacıyla hazırlanan ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun 7.maddesine göre 2.10.1995
tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan uygulama imar planının ve
anılan şirkete liman -inşa etmesi yolunda verilen kullanım izninin: üniversite
çalışmaları için sahil şeridinin korunması gerektiği, kampus alanının önünün
liman inşaatıyla kapanacağı. Biyoloji. Çevre ve Deniz Bilimleri ve Teknoloji
Fakültesi bünyesinde yürütülecek araştırma, inceleme ve eğitim öğretim
faaliyetleri amacıyla denizin ve sahilin kullanılmasının olanaksız hale
geleceği, uygulama alanlarının tamamen kapanacağı, dolgu ve liman
alanının ... Geçiş OtoyolBağlantısının
yanında olduğu, jeolojik yapının dalgakıran yapımım zorlaştırması nedeniyle
liman yapımının güç olduğu, şirketin aynı kesimde kimyasal madde depolama
tesirleri de kurması, nedeniyle çevre güvenliğinin tehlikeli hale geleceği ileri
sürülerek iptali istenilmektedir.
Davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlığının. Maliye Bakanlığının ve
Müdahi1 i n Savunmaları mn Özeti: Davanın süresinde açılmadığı, davacının dava
açma ehliyetinin bulunmadığı, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri
sürülerek davanın isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Selçuk Topal'in Düşüncesi : Dava konusu yerde yaptırılan
keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyadaki bilgi ve
belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu işlemlerde planlama
esaslarına, kamu yararına ve mevzuata aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından
davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Aynur Şahinok'un Düşüncesi : Dava; Bayındırlık ve İskan
Bakanlığınca 2.10.1995 tarihinde onaylanan uygulama imar planının ve ... Liman
İşletmeleri ve Depoculuk A-Ş'Re-•• ilçesi, .,.-... Köy mevkiinde sahil dolgu ve
Liman yapılmasına ilişkin olarak verilen kullanım izninin iptali istemiyle açıl
mıştır. ■ '
3621 sayılı Yasanın 6. maddesinde; kıyıda uygulama imar planı kararlan ile
iskele, liman, dalyan vb. gibi kıyının kamu yararına kullanımı ve kıyıyı
korumak amacına yönelik olarak alt yapı ve tesislerin yapılabileceği, aynı
yasanın 7. maddesinde kamu yararının gerektirdiği haller de uygulama imar planı
kararı ile deniz göl ve akarsularda... doldurma ve kurutma suretiyle arazi elde
edilebileceği, valiliğe yapılan teklifin valilik görüşü ile birlikte
Bayındırlık ve İskan Bakanlığına gönderileceği, bakanlıkça teklifin uygun
bulunması halinde ilgili idare tarafından uygulama imar planının hazırlanacağı
ve bu planlar hakkında İmar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı yine aynı yasanın
11. maddesinde de bu kanun hükümlerine göre kıyıda ve doldurma, kurutma yoluyla
kazanılan araziler üzerinde yapı ve"tesis yapılması için Maliye Bakanlığından
izin alınmasının gerektiği, yapı ruhsatı verilmesinde bu izin belgesinin
yeterli olacağı kurala bağlanmıştır.
Olayda yukarıda belirtilen yasa kuralları uyarınca dava konusu alanda dolgu ve
1-iman yapılacak olan yerin sınırlı bir alan ve kumlanmanm olmadığı bir yamacın
eteğinde olması bölgede Önemli sayılabilecek bir kum hareketinine olmaması
nedeniyle dolgu ve liman yapımının davacı ... Yüksek Teknoloji Enstitüsünün
bünyesinde yapılacak çalışmaları tamamen engellemeyeceği, dolgu ve limanın
körfeze geçişi ile ... Limanındaki işletme sırasında baz_ı tedbirlerin alınması
koşulu ile dogalgaz boru hattına olumsuz etkisinin olmayacağı, bölgenin
jeolojik yapısının dolgu ve liman yapımına elverişli olduğu, ayrıca limanın
konteyner ve Ro-Ro taşımacılığına sağlayacağı önemli kapasite artışı ve
kolaylıklar ile ih-racaat ve ithalatlarla ilgili yük taşımacılığında ekonomik
bir taşıma şekli olan kombine taşımacılığın gelişmesine önemli katkısı olacağı
dava.dosyasının incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Bu durumda limanın ülkemize sağlayacağı ekonomik yarar ve yaratacağı istihdam
ile limanın yapımında kamu yararı bulunduğu kuşkusuz olduğundan dava konusu
uygulama imar planında kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve planlama
esaslarına
aykırılık bulunmamaktadır.
Ayrıca plan değişikliğine konu olan denizden dolgu suretiyle kazanılan
taşınmazın davalı idareler yanında davaya katılan şirkete liman inşa etmesi
yolunda kullanım izni verilmesi yolundaki işlemde de hukuka aykırılık
bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ
ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince önceden belirlenen 9.5.2000 gününde
davacı vekili Av. ...'in. davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlığını temsilen Hukuk
Müşaviri ..."in. Davalı Maliye Bakanlığını temsilen Av. ... in ve davalılar
yanında davaya katılan şirket vekilleri Av. ... ve Av. ...'in geldiği
görülmekle, Danıştay Savcısı Aynur Şahinok'un katılmasıyla duruşma yapıldı.
Aynı gün yapılan duruşma müzakeresinde tetkik hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dosyadaki savunmalar ekinde yer alan belgelerin davada süreaşımı bulunduğunun
kabulüne yeterli olmaması nedeniyle, davalı idareler ile müdahil şirketin
süreaşımı itirazları ile davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı yolundaki
itirazları yerinde görülmemiştir.
Dava...... , .... ... Mevkiinde, konteyner limanı yapacak olan ... Li
man İşletmeleri ve Depoculuk A.Ş.nin dolgu çalışmaları yapabilmesi amacıyla ha
zırlanan ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun 7. maddesine göre 2.10.1995 tarihinde Ba
yındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan uygulama imar planının ve anılan şir
kete liman inşa etmesi yolunda verilen kullanım izninin iptali istemiyle açıl
mıştır.
3621 sayılı Kıyı Kanununun (6/a) maddesinde, kıyıda uygulama imar plam kararı
ile yapılacak yapılar arasında liman tesisi de belirtilmiş bulunmaktadır.
Aynı kanunun 7. maddesinde: "Kamu yararının gerektirdiği hallerde, uygulama
imar planı karan ile deniz, göl ve akarsularda ekolojik özellikler dikkate
alınarak doldurma ve kurutma suretiyle arazi elde edilebilir.
Bu gibi yerlerde doldurma veya kurutmayı yapacak ilgili idarenin valiliğe
iletilen teklifi, valilik görüşü ile birlikte Bayındırlık ve İskan Bakanlığına
gönderilir. Bakanlık, konusuna göre ilgili kuruluşların görüşünü de almak
suretiyle teklifi inceler. Uygun bulunması halinde ilgili idare tarafından
uygulama imar planı hazırlanır. Bu yerler için yapılacak planlar hakkında İmar
Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak, bu planlar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
tarafından ... tasdik edilir. Doldurma ve kurutma işlemleri yürürlükteki mevzuat
hükümlerine göre yapılır. Bu araziler devletin hüküm ve tasarrufu altındadır,
özel mülkiyet konusu olamaz.
Bu alanlar üzerinde 6 ncı maddede belirtilen yapılar ile yol. açık otopark,
park. yeşil alan ve çocuk bahçeleri gibi teknik ve sosyal altyapı alanları
düzenlenebilir." hükmü ile 11. maddesinde ise: "Bu kanun hükümlerine göre.
kıyıda ve doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler üzerinde yapılması
mümkün olan yapı ve tesislerin yapılabilmesi için Maliye Bakanlığından gerekli
iznin alınması zorunludur.
Yapı ruhsatı verilmesinde bu izin belgesi yeterlidir." hükmü yer almaktadır.
Dava
konusu alanda dolgu ve liman yapıntının, jeolöik yapı ile birlikte
sahil
şeridi ve kıyı yapısında oluşabilecek değişiklikler de göz Önünde
bulundurularak davacı ... Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğü bünyesindeki
fakültelerin çalışmalarına (Biyoloji .Çevre ve Deniz Bilimleri; ve
Teknolojisi Fakültelerinin deniz ile ilgili yapacağı Marmara Denizi kıyı
ve su kirliliği araştırma, deniz ürünlerini araştırma-geliştirme. deniz
teknolojisi ve hidrografisi, deniz tabam hareketleri ve batımetrtk
tespitlerin izlenmesi, araştırma ve geliştirilmesi, liman iskeletlerinin
rehabilitasyonu, kıyılarda meydana gelen tahribat'Ve etkilerin araştırılması,
deniz tabam ve zemindeki sismik araştırma çalışmaları) kısmen ya da tamamen
engel oluşturup oluşturmayacağının, körfez geçiş' otoyol bağlantısı ve
doğalgaz boru hattına etkisinin ne olduğunun ve bölgenin jeolojik yapısının
dolgu ve liman yapımına elverişli olup olmadığının belirlenmesi suretiyle .
dava konusu edilen uygulama imar planının-şehircilik ile planlama esaslarına ve
kamu yararına uygun bulunup bulunmadığının saptanabilmesi amacıyla
dairemizin 6.7.1999 günlü ara kararı üzerine 3.12.1999 gününde uyuşmazlık
konusu yerde Naip Üye Bekir Aksoylu tarafından re'sen seçilen Prof Dr.
..... Prof.Dr.
... ve Prof. Dr. ...'dan oluşan bilirkişi kurulunca keşif ve bilirkişi
incelemesi yapılmış, inceleme sonucu düzenlenen raporda özetle: davacı ...
Yüksek Teknoloji' Enstitüsüne(GYTE) ait arazi ile ... Limanının yapılmakta
olduğu arazinin deniz tarafında kıyı boyunca TCDD Genel Müdürlüğü'ne ait 1456
sayılı parselin uzandığı, bu parselin liman tarafında kalan kısmının denize dik
bir eğimle inen dar bir bant halinde olduğu. TCDD'na ait bu kıyı şeridin™
gerisinde yer alan GYTE arazisi dosyadaki bilgilere göre 5 Milyon metrekare
büyüklükte olup genelde az engebeli ve doğudaki ... tepesi hariç büyük kısmı
kıyıya takriben 15-20 derecelik bir eğimle inen topoğrafik yapıya sahip
bulunduğu, arazinin doğusunda kalan 70 metre rakımlı ... Tepesinin uyuşmazlık
konusu limana komşu olduğu, GYTE Kampus projesinde üzerinde rektörlük,
misafirhane ve akademik kültür merkezinin -yer alacağı idari forum ismi ile
belirtilen bu tepenin denize dik bir şev (yamaç) ile ulaştığı. TCDD'ye
ait-demiryolu hattının bu tepeyi deniz tarafından .olmak üzere tünel olarak
geçti§1. belde limanı için yapılan dolgunun yaklaşık 1,0 km. sinin bu kesimde
yani davacı GYTE'ne ait arazinin önünde sahilde kaldığı, bu kesimde su
derinliğinin nisbeten fazla olduğu ve kıyıda bir kum!anmamn bulunmadığı,
GYTE'ne ait arazinin ... Tepesinin batısında kalan bölümünün çeşitli
fakülteler, teknopark ve spor tesisleri, gölet tesislere ayrıldığı ve genelde
az engebeli ve denize doğru tatlı bir eğimle indiği;geniş kavisli bir koy
oluşturan kıyının batı tarafında darda cflsa kumlanma olan yerlerin.bulunduğu.
GYTE'ne ait kampus yerleşim projesinde koyun takriben ortasına düşen ve dolgu
yapılmak istenen kesimin hemen batısında kalan yerin marina olarak
gösterildiği, buradan doğalgaz boru "hattının geçtiği, kıyılarda yapılan
dolguların, -insanların, ve kurumların kıyı kullanımını, özellikle su
Ürünlerinden ve kıyılardan faydalanma bakımlarından oldukça sınırlandırdığı,
kıyıdaki ekolojik dengeyi değiştirdiği sahildeki sığ kesimler ve kumsalları yok
ettiği, dava konusu yerin sınırlı bir alan olduğu ve kumlanmanın olmadığı, bir
yamaç eteğinde bulunduğu için, söz konusu etkinin fazla olmayacağının
düşünüldüğü, bölgede önemli sayılabilecek- bir kum. hareketi bulunmadığından
yapılacak dolgu ve limanın kıyıda^ oyulma ve yığılmalara sebep olmayacağının
söylenebileceği, dolgu've liman yapımının "deniz ta-
banı
hareketi ve batımetrik tespitlerin izlenmesi" gibi araştırma çalışmalarına
önemli bir olumsuzluğunun olmayacağı, dolgu yapılmak istenen ve plandaki
ölçülere göre 1.0 km. dolayında bir uzunluğa sahip olan ve enstitünün
arazisinin karşısına gelen 2.5 km. dolayındaki kıyı uzunluğunun yaklaşık X
40"im işgal edecek olan liman dolgusunun bulunduğu kesimden, enstitünün,
bünyesindeki değişik birimlere yapılması düşünülen araştırmaların bir kısmı
için yararlanılmasının mümkün olduğu, limanın gerçekleşmesi durumunda, davacı
enstitüsü' nün kullanımına 1.5 km. dolayında uzunluğa sahip bir kıyı
kaldığı, yapılacak dolgu ve limanın davacı enstitünün mutasavver bilimsel
araştırma faaliyetleri ile. eğitim ve ög-' renim çalışmalarım kısmen
engelleyeceği, bütünüyle engellemenin söz konusu olmayacağı, Karayolları Genel
Müdürlüğünün 22.2.1999 günlü. 0179 sayılı yazısı ile. gerektiğinde
dolgu alanının hiç bir koşul ileri sürülmeksizin Karayollarına devredileceği
konusunda taahhüt verilmesi koşulu ile dolgu yapılması onayını verdiği,
körfez geçişine ait ve ... ile karşıdaki ... Burnu arasında geçmesi
planlanan köprüye ait kesin uygulama projesi olmadığı için yapılacak köprü
ile limanın ilişkisinin tam olarak bilinemediği, bununla birlikte köprünün
inşaatı sırasında dolgu alanından çeşitli amaçlar için yararlanmanın
gerekebileceği. ...
Liman İşletmeleri ve Depoculuk AŞ'nin Karayolları Genel Müdürlüğüne bu
hususta
koşulsuz geçici veya sürekli kullanma izni taahhüdü verdiği -için bu yönde
bir
sorun yaşamayacağı, inşaatın tamamlanıp işletmeye açılmasından sonra
oluşacak
liman trafiğinin körfez geçişi ile ilgili yapıya olumsuz bir etkisinin olmayaca
ğı, limanda patlayıcı ve yanıcı özelikte kimyasal madde depolaması
yapılmayaca
ğına göre köprü için bu yönde de bir tehlikenin bulunmadığı. GYTE'ne ait
arazi
den geçip denize giren doğalgaz boru hattının liman dolgu alanının batı
ucuna
yani konteyner depolama alam olarak kullanılacak kısma en yakın mesafesinin 760
metre.rıhtıma olan mesafesinin ise 4420 metre, BOTAŞ'ın bu hususdaki
güvenlik
mesafesinin ise 23 metre olduğu, ... Limanındaki işletme sırasında, boru
hattına
400 metreden daha yakın mesafeye gemi yanaştınlmaması ve demirleme yapılmaması,
ayrıca boru hattı güvenlik alam için ger'ekli ve yeterli.işaretlemenin yapılması
ve projede gösterildiği üzere dolgu alanının batı ucu ile rıhtımın batı ucu ara
sındaki 366 metre uzunluklu alanın sadece konteyner depolama alanı olarak kulla
nılması durumunda limanın doğalgaz boru hattına olumsuz bir etkisi
olmayacağı.
nitekim BOTAŞ'ın 14.09.1999 günlü. 183 sayılı yazısı ile 400 metrelik
güvenlik
sahası için gereken önlemlerin alınması koşulu ile herhangi bir itirazının
bu
lunmadığının bildirildiği, bölgenin jeolojik-yapısının dolgu ve liman
yapımına
elverişli olduğu; konteyner taşımacılığının özellikle taşıma maliyeti
açısından
çok önemli yararlan ve diğer taşıma şekillerine göre avantajlarının
bulunduğu.
Marmara Bölgesindeki sanayi ve ticari faaliyetlerinin çok büyük kısmının
yeral-
dığı ve gayri safi yurtiçi hasılanın X 30'mn elde edildiği Körfez çevresi yani.
............................... ve ... illeri, hatta ... civarında bir
konteyner limanı yapı
lıncaya kadar sanayinin hızla yoğunlaştığı ....... bölgesi için yapılmak istenen
ve tamamı
hizmete açıldığında 754.000 TEU/yıTlık bir kapasitesi olacak ... Limanının
büyük bir boşluğu dolduracağı ve konumu itibariyle çok uygun bir bölgede
bulunduğu. Marmara Bölgesindeki başlıca üretim ve tüketim merkezlerine yakın
ve merkezi bir konumda bulunan limanın demiryolu hattı üzerinde olduğu,
Avrupa ile Ortadoğu arasındaki transit trafiğe de hizmet veren TEM Otoyolu ve
D-100 Devlet
Yolu
ile, projesi yapılmış ve yakında inşaatına başlanması, beklenen .......
Otoyolunun (Körfez Geçişi) limana çok yakın mesafeden geçtiği, demiryolu ve
yüksek kapasiteli karayollarına olan bu erişme kolaylığının ülkemiz ekonomisi
açısından çok önemli olan ve dünyada çeşitli avantajları sebebiyle öne geçmiş
bulunan kombine taşımacılık için çok elverişli bir durum yarattığı, limanın
yerinin ülkemiz üzerinden yapılacak transit taşımalar için de uygun düştüğü,
limandan konteyner taşımacılığı yanında Ro-Ro taşımacılığı için de
yararlanılması planlandığı. Ro-Ro taşımacılığının yük taşıma maliyetinde önemli
azalmalar sağladığı, ağır kamyonlann. karayolunu kul!anmaları konteyner ve Ro-Ro
taşımacılığının yaygınlaşması ölçüsünde azalacağından yolların bozulmasında,
dolayısıyla bakım masraflarında, ayrıca kamyonlann sebep olduğu trafik
kazalarında azalmanın beklenebileceği, bu bakımdan konteyner ve Ro-Ro
taşımacılığının, yolların bakım maliyetini ayrıca ülkemizin başta gelen güncel
konulardan biri olan karayolu trafik kazalarım azaltmak bakımlarından teşvik
edilmesi uygun olan bir taşıma şekli olduğu, yapılmak istenen limanın yük
taşımacılığı açısından ülkemiz için önemli yararlarının olacağı, yaratacağı
istihdam ile de liman yapımında kamu yararı bulunduğu belirtilmiştir..
Anrlan, bilirkişi raporunun taraflara tebliği üzerine taraflar rapora herhangi
bir itirazda bulunmamışlardır.
Ayrıntılı bir inceleme ürünü olan bilirkişi raporuyla dosyadaki bilgi ve
belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; konteyner limanı yapımına yönelik
uyuşmazlık konusu dolgu alanına ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca
onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama isnar planında mevzuata, şehircilik
ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yaranna aykırılık bulunmadığı sonucuna
varılmıştır.
Diğer taraftan, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki ve denizden dolgu
suretiyle kazanılan taşınmazın müdahil şirkete 29 yıllığına irtifak hakkı tesisi
suretiyle liman yapımına izin verilmesine ilişkin işlemde de imar planı
hükümlerine ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davammn reddine. 9.5.2000 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No : 1998/6393
Karar No: 1999/5518
ÖZETİ : 3621 sayılı Kıyı Kanunuyla öngörülen idari para cezalarının
belirlenmesinde 765 sayılı Türk Ceza Kanununa 3506 sayılı Yasayla eklenen ek 2.
madde hükmünün esas alınması gerektiği hk.-DD.103
Temyiz İsteminde Bulunan: ... Belediye Başkanlığı
Vekili_____ : Av. ...
Karşı Taraf j. ... Taşıma Beton ve Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.§.
Vekili_____ _: Av. ...
İstemin Özeti : İstanbul 2.İdare Mahkemesinin 6.5.1998 günlü.E:1997/1323.
K:1998/439 sayılı kararının iptale ilişkin bölümünün usul ve yasaya aykırı oldu
ğu Öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
., . .
.. .
Tetkik Hakimi Ayhan Çarıkçı'mn Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme
kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Turan Karakaya'mn Düşüncesi : Dava. 3621 sayılı Kıyı
Kanunu ve Kı-
yi
Kânununun Uygulannasına Dair Yönet»elik hükümleri uyarınca 560.000.000 lira
idari para cezası verilisine ilişkin işlemin iptali isteriyle açılmış, idare
mahkemesince, yönetmeliğin yol1 anada bulunduğu Türk Ceza Kanununa ek madde
getiren 3506 ve 3591 sayılı kanun hükümlerinin özel nitelikte bir kanun olan
Kıyı Kanunundaki idari para cezalarına uygulanmasının hukuken mümkün olmadığı
gerekçesiyle verilen para cezasının 3621 sayılı Yasada belirtilen 10.000.000
liralık kısmının reddine, 550.000.000 liralık bölümünün ise iptaline karar
verilmiş, kararın iptale ilişkin bölümü davalı idare tarafından temyiz
edilmiştir.
14.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3506 sayılı Kanunun ek 2. maddesinin ikinci
paragrafında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kabul edilecek
kanunlardaki para cezalan içinde, müteakip yıllar bütçe kanununda belirtilen
katsayı miktarlarında artırma yapıldığı takdirde birin sayısının tesbitinde
başlangıç olarak o kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki Bütçe Kanununda geçerli
olan devlet memurları aylıkları katsayısı esas alınacağı 17.4.1990 tarihinde
yürürlüğe giren kıyı kanununun 15/a-2 maddesinde de kıyıda ve uygulama imar
planı bulunan sahil şeritlerinde moloz, toprak, cüruf, çöp gibi kirletici ve
çevreyi bozucu etkisi olan atık ve artıkları dökenlere 10 milyon lira para
cezası verileceği hükme bağlanmıştır.
Kıyı Kanununda cezaların artırım ile ilgili bir düzenleme bulunmamakta ise de.
kıyılarla ilgili düzenlemeler getiren Kıyı Kanunu konusu itibariyle genel bir
kanun,içerdiği ceza hükümleri nedeniyle 3506 sayılı Kanun ise özel bir kanun
niteliğinde olduğundan, ceza artırımı ile ilgili olarak 3506 sayılı Kanuna
yollamada bulunulmasına gerek yoktur.
Ek 2. aaddede yer alan açık kanun hükmü karşısında kıyı kanununa göre verilen
cezalarda da artırım yapılabileceğinden, mahkemece kanunların yürürlük tarihi
ve 3621 sayılı Kanunun özel bir kanun olduğu gerekçesiyle para cezasının
550.000.000 liralık bölümünün iptali yolunda verilen kararda isabet
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile cezanın tesbitinde 3501 ve 3591
sayılı Kanun hükümleri dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkeme
kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirkete 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca 560.000.000 lira para
cezası verilmesine ilişkin 8.10.1997 günlü işlemin iptali istemiyle açılmış:
idare mahkemesince, dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, hazır beton
üretim tesislerindeki kum, mıcır ve benzeri malzeme ile atıkları dere kıyısına
dökmek suretiyle ... Deresini kirlettiği açık olan davacıdan istenilen idari
para cezasının 3621 sayılı Kanununun 15/2.maddesiyle öngörülen
10.000.-000.liralık kısmında mevzuata aykırılık bulunmadığı, anılan Kanunun
Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Yollamada Bulunduğu Türk Ceza Kanununa ek madde
getiren 3506 ve 3591 sayılı Kanun hükümlerinin özel nitelikte bir kanun olan
Kıyı Kanunundaki idari para cezalarına uygulanmasına yasal imkan olmadığından
idari para cezasının 550.000.000 liralık kısmında mevzuata uyarlık görülmediği
gerekçesiyle davacıdan istenilen idari para cezasının 10.000.000.liraya
ilişkin kısmı için
davanın
reddine, fazlaya ilişkin kısıra için ise işlemin iptaline karar veri İmi-j:
kararın iptale ilişkin kısmı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
765 sayılı Türk Ceza Kanununa 14.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3506 sayılı
Yasayla eklenen ek 2.maddede. "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
Ek 1.madde kapsamına giren para cezalan; 1988 yılı Bütçe Kanununda 84 olarak
belirlenen memur maaş katsayısının arttırılması halinde Bütçe Kânununda her 75
puan artış, bir birim olarak kabul edilerek, ek 1.maddeye göre tespit edilen
ceza miktarının bulunacak birim sayısıyla çarpımı suretiyle belirlenir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kabul edilecek kanunlardaki para
cezalan için de. müteakip yıllar. Bütçe Kanununda belirlenen katsayı miktarında
arttırma yapıldığı takdirde birim sayısının tespitinde başlangıç olarak. o
kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki Bütçe Kanununda geçerli olan devlet
memurları aylık katsayısı esas alınır" hükmü getirilmiş, anılan maddeyle <
imar hukukcusu
Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.
Yayınlanma:: 2007-06-09 (4700 okuma)
[ Geri Dön ]
|
|
|
|