Altıncı Daire
Esas No:1999/468
Karar No:2000/850
ÖZETİ : ... Büyükşehir Belediyesinin 3030 sayılı
Yasanın 7. maddesine dayanarak İçişleri Bakanlığınca çıkarılan Büyükşehir
Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri ve Fon Yönetmeliğine istinaden yönetme!ik
çıkarma ve zemin tahrip bedeli isteme yetkisinin bulunmadığı hk.-DD.104
Temyiz İsteminde Bulunan : ... Ltd.Şti.
Vekili______ ı Av. ... - Av. ...
Karşı Taraf : ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili______ ı Av. ...
İstemin Özeti : Ankara 2.İdare Mahkemesinin
7.10.1998 günlü, E:1998/957, K:1998/1002 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı
olduğu Öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Ayhan Çarıkçı'mn Düşüncesi : Temyiz
isteminin Kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Turan Karakaya'mn Düşüncesi : Dava, davacı
şirketten zemin tahrip bedeli istenilmesine ilişkin işlemin iptali istemi ile
açılmış, idare mahkemesince dava reddediliniştlr.
Dava dosyasının incelenmesinden, dava konusu
işlemin ... Büyükşehir Belediyesi Alt Yapı ve Koordinasyon Merkezi (...)
Kuruluş, Görev, Yetki, Çalışma ve Usulleri Yönetmeliğinin 22.maddesi uyarınca
tesis edildiği anlaşılmaktadır.
AYKOME Yönetmeliğinin 1.maddesinde, bu yönetmelimin
3030 sayılı Kanunun 7.maddesine dayanılarak İçişleri Bakanlığınca çıkarılan
yönetmeliğe göre düzenlendiği belirtilmekte ise de. anılan kanun maddesinde ve
yönetmelikte, büyükşehir belediyesinin bu konuda yönetmelik çıkarabileceğine
ilişkin bir hükme yer verilmemiştir.
Diğer taraftan 3030 sayılı Kanunda ruhsatsız kazı
yapılması halinde, büyükşehir belediyelerince ceza ve gecikme zammı
alınabileceğine ilişkin bir düzenlemede yer almamaktadır.
Bu durumda dava konusu işlemde mevzuata uyarlık
bulunmadığından, idare mahkemesince verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz>isteminin kabulü ile
idare mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MÎLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik
hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü: Dava.... No: ... adresinde oto yıkama ve yağlama
faliyetinde bulu
nan davacı şirketin izinsiz olarak işyerinin önündeki bordör taşlarım kırarak
oto giriş çıkışım sağladığından bahisle ... Büyükşehir Belediyesi Altyapı ve
Koordinasyon Merkezi Kuruluş. Görev Yetki, Çalışma ve Usulleri Yönetmeliğinin
22.maddesi uyarınca 28.000.000-1 İra zemin tahrip bedeli istenilmesine ilişkin
işlemin iptali istemiyle açılmış: idare mahkemesince. Danıştay Altıncı Dairesi
nin 8.6.1998 günlü. E:1997/3761. K:1998/3029 sayılı bozma kararma uyularak,
şirket temsilcisi tarafından imzalanan 19.10.1996 tarihli tutanakla, işyeri
önündeki bordör taşlarım kırmak suretiyle zarar verdiği sabit olan davacı şir
ket hakkında tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle
davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
... Büyükşehir Belediyesi Alt Yapı ve Koordinasyon
Merkezi Kuruluş. Görev, yetki, Çalışma ve Usulleri Yönetmeliğinin 1.maddesinde,
bu yönetmeliğin 3030 sayılı Yasanın 7.maddesine dayanılarak İçişleri
Bakanlığınca çıkarılan Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri ve Fon
Yönetmeliğine göre düzenlendiği belirtilmiş ise de: anılan yasanın
7.maddesindeki koordinasyon merkezlerinin çalışma esas ve usulleri ile fazladan
yapılacak harcamalara ilişkin esasların ilgili bakanlıkların da görüşü alınarak
İçişleri. Maliye ve Gümrük Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak yönetmelikle
tesbit edileceği hükmünün yer aldığı, düzenlemeye dayanak alman İçişleri
Bakanlığınca yayınlanan yönetmelikte ise büyükşehir belediyesinin bu konuda
yönetmelik çıkaracağına ilişkin bir hükme yer verilmediği görülmektedir.
Dolayısıyla, bu konuda yetkisi olmayan davalı
idarece çıkarılan yönetmeliğin 22.maddesi uyarınca davacı şirketten zemin
tahrip bedeli istenilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle. Ankara 2.İdare Mahkemesinin
7.10.1998 günlü. E:1998/957. K:1998/1002 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın
adı geçen mahkemeye gönderilmesine 15.2.2000 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
T.C
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1998/2925
Karar No:1999/199
ÖZETİ : İmar mevzuatında özel kişilerin yaptıkları
inşaatlarda sürveyan bulundurulmasını zorunlu kılan herhangi bir hüküm
bulunmadığı hk.-DD.101
Temyiz İsteminde Bulunan : ... Belediye
Başkanlığı
Veki 1 i________ ı Av....
Karşı Taraf j. ■ ■ ■
İstemin Özeti : Trabzon idare Mahkemesinin
13.12.1996 günlü. E:1996/486. K:1996/1531 sayılı kararının usul ve yasöya aykırı
olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma
nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın
onanması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Ömer Köroğlu'nun Düşüncesi : İmar
mevzuatında özel kişilerin yaptıkları inşaatlarda sürveyan bulundurulmasını
zorunlu kılan bir düzenleme bulunmadığından temyize konu idare mahkemesi
kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Savcı Tülin Özgenç'in Düşüncesi : Belediyeler
tarafından yapı ruhsatı verilmesi sırasında sürveyarlık hizmetlerim gören fen
adamlarının imzasının aranması isteminin zımnen reddine ilişkin işlemin iptali
istemiyle açılan davada idare mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda
verilen kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler
Tip İmar Yönetmeliğinin 58. maddesinde. 57. maddede belirtilen ve ruhsat ekinde
olması gereken belgelerde sürveyanlık hizmetlerini görecek olan elemanlar
hakkındaki lüzumlu bilgilerin yer alması gerektiği belirtilmiş olup. imza
zorunluluğu ile ilgili bir husus yer almamıştır.
Diğer taraftan, gerek 3194 sayılı İmar Kanunu
gerekse İmar Kanununun 38. maddesinde sayılan Mühendisler. Mimarlar ve Şehir
Plancıları Dışında Kalan Fen Adamlarının Yetki, Görev ve Sorumlulukları Hakkında
Yönetmelik hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, özel şahısların yaptıkları
inşaatlarda sürveyan bulundurulmasını zorunlu kılan herhangi bir hükümde
bulunmamaktadır.
Buna
göre, şahıslara ait yapılarda müteahhit veya inşaat sahibinin gerekli görmesi
halinde sürveyan bulundurulması mümkün olup, bu takdirde de ruhsat eki
projelerde sürveyanlarla ilgili gerekli bilgiler yer alacaktır.
Bu durumda, davalı idarece tesis olunan dava konusu
zımni ret işleminde ilgili mevzuata aykırılık bulunmadığından, aksi yönde
verilen mahkeme kararı yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu mahkeme kararının
bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik
hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü:
Dava. davacının yapı ruhsatı verilmesi sırasında
sürveyanlık hizmetlerini gören fen adamlarımnda imzasının aranması yolundaki
isteminin yamt verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle
açılmış: idare mahkemesince, 3194 sayılı Yasanın 38. maddesi, 3030 sayılı Kanun
Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinin 58. maddesi, İmar
Kanununun 38. maddesinde sayılan Mühendisler, Mimarlar ve Şehir Plancıları
Dışında Kalan Fen Adamlarının Yetki, Görev ve Sorumlulukları Hakkında
Yönetmeliğin 10. maddesinin birlikte değerlendirilmesinden, belediyeler
tarafından verilen yapı ruhsatlarında sürveyanlık hizmetini üstlenecek olan fen
adamının isminin bulunacağı, bu kişilerin yapı, elektrik tesisatı, sıhhi tesisat
ve ısınma, makina harita ve bina aplikasyonu gibi meslek dallarında sürveyanlık
hizmetlerinden faydalanacağı ve fen adamlarının da sorumluluğunu aldığı işlerin
imar ve vaziyet planına, tatbikat projesine. yürürlükteki mevzuat, fen ve sanat
kaidelerine uygun olarak yaptırılmasından belediyelere karşı sorumlu olacağı,
bu durumda davacının yapı ruhsatı verilmesi sırasında sürveyanlık hizmetlerini
gören fen adamlarının da imzasının aranması isteminin yanıt verilmemek suretiyle
reddedilmesine ilişkin işlemde mevzuata uyarlık görülmediği gerekçesiyle
iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
. 3194 sayılı İmar Kanunu'nun ruhsat alma şartlan
başlıklı 22. maddesinde; yapı ruhsatiyesi almaları için belediye, valilik
bürolarına yapı sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçeyle müracaat
edileceği, dilekçeye sadece tapu (istisnai hallerde tapu senedi yerine geçecek
belge) mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve
hesapları, röperli veya yoksa ebatlı kroki eklenmesi gerekli olduğu belirtilmiş,
Fenni mesuller ve mesuliyetleri ile müteahhit sicilleri başlıklı 28. maddesinde
ise: "Yapının fenni mesuliyetini üzerine alan meslek mensupları yapıyı ruhsat ve
eklerine uygun olarak yaptırmaya, ruhsat ve eklerine aykırı yapılması halinde
durumu üç iş günü içinde ruhsatı veren belediyeye veya valiliklere bildirmeye
mecburdurlar. Bu ihbar üzerine 32 nci maddeye göre işlem yapılır.
Yapının nev'ine, ehemmiyetine ve büyüklük
derecesine göre proje ve eklerinin tanziminin ve inşaatın kontrolünün 38 nci
maddede belirtilen meslek men-
suplarına
yaptırılması mecburidir.
Yapının, fenni mesuliyetini üzerine almış olan
meslek mensubu, bu vaztfe"-den çekildiği takdirde, tatil günleri hariç, üç gün
içinde, mucip sebepleriyle birlikte keyfiyeti yazılı olarak ilgili idareye
bildirmekle mükelleftir, aksi takdirde kanuni mesuliyetten kurtulamaz.
Fenni mesulün herhangi bir sebeple istifası halinde
istifa tarihinden önce yapılan işlerde sorumluluğu devam eder.
Fenni mesuliyeti üzerine alanın istifa veya ölümü
halinde başka bir meslek mensubu fenni mesuliyeti deruhte etmedikçe yapının
devamına müsaade edilmez.
Belediye ve mücavir alan sınırlan içinde özel
inşaat yapan müteahhitlerin sicilleri belediyelerce, bu hudutlar dışında özel
inşaat yapanların sicilleri de valiliklerce tutulur." kuralı hükme
bağlanmıştır.
3194 sayıli-Yasanın 38. maddesinin ikinci
fıkrasında ise. "Yapıların, mimari, statik ve her türlü plan. proje, resim ve
hesaplarının hazırlanmasını ve bunların uygulanmasıyla ilgili fenni
mesuliyetleri, uzmanlık konularına ve ilgili kanunlarına göre mühendisler,
mimarlar ile görev ve sorumlulukları yönetmelikle düzenlenecek fen adamları
deruhte ederler." kuralı yer almaktadır.
3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler
Tip İmar Yönetmeliği' nin Yapı Ruhsat İşleri başlıklı 57. maddesinde, yeni
inşaat, ilave ve esaslı tadil işlerinde: yapı ruhsatiyesi almak için yapı
sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçeyle yapılan başvurularda dilekçeye
eklenmesi gereken tapu. plan. proje ve resimler belirlenmiş; 58. maddesinde de
57. madde de sözü geçen belgelerin hangi tür bilgileri içereceği bu projeleri
düzenleyen, yapının fenni mesuliyetini alacak ve sürveyan hizmetlerini görecek
olan elemanlar hakkındaki gerekli detayların yer alacağı belirtilmiş
bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin ve
standart yapı ruhsatı forma: tının birlikte değerlendirilmesinden, ruhsat ekinde
olması gereken belgelerde sürveyanlık hizmetlerini görecek olanlar hakkında
gerekli bilgilerin yer alması gerektiği vurgulanmış olup. ruhsatta imza
zorunluluğu ile ilgili bir husus yer almamıştır.
Buna göre. özel kişilerin yaptıkları inşaatlarda
sürveyan bulundurulmasını zorunlu kılan herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Özel kişilere ait yapılarda müteahhit ve inşaat sahibinin gerekli görmesi
halinde sürveyan istihdam edilmesi mümkündür. Bu durumda ruhsat ve eki
projelerde sürveyanlarla ilgili gerekli bilgiler yer alacaktır.
Bu durumda davalı idare tarafından tesis edilen
zımni ret işleminde mevzuata aykırılık bulunmadığından aksi yöndeki mahkeme
kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle. Trabzon İdare Mahkemesinin
13.12.1996 günlü, E:1996/486, K:1996/1531 sayılı kararının bozulmasına dosyanın
adı geçen mahkemeye gönderilmesine 13.1.1999 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
T.C
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1998/5571
Karar No:1999/6649
ÖZETİ : Otopark bedelinin inşaat ruhsatının
düzenlendiği tarihte yürürlükte olan tarifeye göre hesaplanması gerektiği
hk.-DD.103
Temyiz İsteminde Bulunan : ... Nakliyat San.
ve Tic.A.Ş.
Vekili_______ ı Av. ...
Karşı Taraf __ :_ ... Belediye Başkanlığı
Veki 1 i_______ l Av. ...
İstemin Özeti : İzmir 4.İdare Mahkemesinin
31.3.1998 günlü. E:1997/172. K:1998/247 sayıTı kararının usul ve yasaya aykırı
olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma
nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın
onanması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Leyla Kodakoglu'nun Düşüncesi :
Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Tülin Özgenç'in Düşüncesi : Temyiz
dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayTp idare
mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karştsında
anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle
idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir,
TÜRK MİLLETİ ADİNA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik
Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü:
Dava. yapılacak olan inşaat için parselinde otopark
ihtiyacının karşılanamamış olması nedeniyle mevzuata göre Ödenmesi gereken
otopark bedelini ilk inşaat ruhsatı başvurusunun yapıldığı 29.12.1995 gününde
ödemiş olan davacının, eksik görülen bilgi ve belgeleri de tamamlayarak inşaat
ruhsatı verilmesi istemiyle 25.12.1996 gününde yaptığı müracaatın 1997 yılı
değerleri üzerinden hesaplanacak otopark bedelinin ödenmesi halinde ruhsat
verilebileceği gerekçesiyle reddedilmesine ilişkin 4.1.1997 günlü. 5/5665 sayılı
davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince. Otopark
Yönetmeliğinin 4. 10 ye 12. maddelerinden bahisle, parselinde otopark ihtiyacı
karşılanamayan, dolayisı ile otopark bedeli ödenmesi gereken durumlarda, başvuru
tarihindeki değil, ruhsata bağlanma işleminin tamamlandığı ve ruhsat süresinin
başladığı tarihteki kuralla rın uygulanmasının mevzuata uygun olacağı ve bu
durumda, davacının İnşaat ruhsatı verilmesi istemiyle başvuruda bulunduğu
29.12.1995 günündeki tarife değerlen esas alınarak otopark bedelinin bir kısmım
nakit, bir kısmım da teminat mektubu ile ödediği, ancak, istenilen bilgi ve
belgeleri tamamlayamaması nedeniyle
başvurusunun
tekemmül etmediği anlaşıldığından, inşaat ruhsatının düzenlendiği tarihte
yürürlükte olan mevzuatın ve tarifenin uygulanması gerektiğine ilişkin dava
konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar
verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi
yolundaki temyize konu İzmir 4.İdare Mahkemesinin 31.3.1998 günlü. E:1997/X72.
K:1998/247 sayılı kararında. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.
maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından
bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına, dosyanın
adı geçen mahkemeye gönderilmesine 15.12.1999 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
T.C
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1998/2578
Karar No:1999/2737
ÖZETİ : 1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun
1/1000 ölçekli uygulama imar planının ilçe belediyesince büyükşehir belediye
meclisi kararından sonra en geç 6 ay içinde karara bağlanacağı, karar çıkmazsa
teklif sahibinin mağduriyetinin önlenmesi amacıyla büyükşehir belediye
meclisince uygulama imar planının yapılacağı, ilçe belediyesinin 3030 sayılı
yasanın 24. maddesi uyarınca bu karan derhal uygulamak zorunda olduğu yolunda
tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı hk.-DD.102
Temyiz İsteminde Bulunan : ... Büyükşehir Belediye
Başkanlığı
Veki 1 i______ ı Av. ...
Karşı Taraf : ... Belediye Başkanlığı
Vekili_____ ı Av. ...
İstemin Özeti : Ankara 6.İdare Mahkemesinin
25.12.1997 günlü. E:1997/530. K:1997/1456 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı
olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Aylin Bayram'in Düşüncesi : Temyiz
isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Turan Karakaya'nın Düşüncesi : Temyiz
dilekçesinde öne sürülen hususlar. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare
mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında
anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle
idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik
hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü:
Dava, ... Büyükşehir Belediye Meclisinin 18.3.1997
günlü, 126 sayılı kararının iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince,
3194 ve 3030 sayılı Yasa-lar
uyarınca 1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun 1/1000 ölçekli uygulama imar
planım yapma yetkisinin ilçe belediyelerine ait olduğu, ilçe belediyelerince
nazım plan ilkeleri doğrultusunda en kısa sürede uygulama imar planı yapılarak
uygulamaya konulması planlı şehirleşme gereği olmakla birlikte, mevzuatta
uygulama imar planlarının yapılmasına ilişkin bir süre getirilmemiş olması
karşısında, dava konusu işlemle 6 ay gibi bir süre öngörülmesinin hukuken
mümkün olmadığı, diğer taraftan 3030 sayılı Yasanın 24.madde hükmü ile ilçe
belediyelerinin kendi aralarında veya büyükşehir belediyesi ile arasında
ihtilaf çıkması veya farklı uygulamalar halinde, gerekli düzenleyici ve
yönlendirici tedbirlerin alınması konusunda büyükşehir belediyelerine yetki
verilmiş ise de. bu hükmün yasada belirlenen görev ve yetkileri ortadan
kaldıracak şekilde büyükşehir belediyelerine uygulama imar planı yapma ve bu
plan uyarınca ilçe belediyelerince uygulama yapma zorunluluğu getirme yetkisi
veren bir hüküm olarak anlaşılmasına olanak bulunmadığı nedeniyle, dava konusu
işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, karar
davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle
iptali yolundaki temyize konu Ankara 6.İdare Mahkemesinin 25.12.1997 günlü.
E:1997/530. K:1997/1456 sayılı kararında. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi
bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının
onanmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 18.5.1999 gününde
oybirliğiyle karar verildi.