imar

İmar Hukukçusundan Güncel Makaleler (imar)

imar hukuku (imar planları, arazi ve arsa düzenlemesi, kaçak yapı para cezası, inşaat ruhsatı vb.)dava dilekçe örnekleri

Tasnif edilmiş Danıştay Altıncı Dairesi İçtihatları

Danıştay imar ve imar hukuku içtihatları

imar hukuku ile ilgili terimler ve tanımlar


İmar Hukukçusu. Toki'den Ucuz Konut Satışı Devam Ediyor

+Hatalı ödemelerin geri alınması

+
18 uygulaması,

+
Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararı yargı kararının yerine getirilmemesi

+
Belediyelerin internet adresleri (web)

+
Görev tazminatı ile ilgili haberler

+
Konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkı

+
Toki'nin satılık evlerine yoğun talep var.

+
18. Madde uygulamasında hukuka aykırılık nedenleri imarhukukcusu cafer ergen

+Eski Haberler

+
2577 sayılı İYUK 7. Madde ile ilgili Danıştay İçtihatları

+657 sayılı Yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu

+Radyoloji personelinin çalışma (mesai) saatleri

+
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamında Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih ve 5189/1 sayılı kararı.

· ANAYASA MAHKEMESİNİN "YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA" KARARLARI

· ANAYASA MAHKEMESİNE İPTAL İSTEMİYLE YAPILAN BA?VURULAR ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR

· İmar Hukuku Terimleri Sözlüğü

· idare hukukcusu (idare hukuku)

idari yargı
İdari yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak yürütmeyi durdurma istekli iptal ve tam yargı dava dilekçesi örneğini görmek için buraya tıklayınız.

İmar

Tüm içeriği görmek için tıklayınız

İdare Hukuku

İDARE HUKUKU

imarhukukcusu.com tüm haberler

imar, Eski Haberler
21.09.12
· İmarda kısıtlılık sorunu sona eriyor (5 Yıl ile sınırlandırıldı)
16.09.12
· imar planları ve imar uygulamaları nedeniyle ücret
08.09.12
· Tazminat davasının süreaşımı nedeniyle reddi halinde maktu avukatlık ücreti
· İlan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planının şekil eksikliği nedeniyle
· Davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmas
· Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanları
· İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması
· 5 yıllık inşaat ruhsatı süresi içinde yapı kullanma izin belgesi alınmaması hali
12.05.12
· Deprem nedeniyle oluşan zararda belediyenin kusursuz sorumluluğu yoktur
10.05.12
· Tapulu yerdeki yapı ruhsattsız da olsa 32. madde işletilmemişse tazminat gerekir
· Yeşil alan için yapılan bağış da DOP tan düşülür.
14.04.12
· Bam Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkın
· Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
· Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
06.04.12
· Anayasa Mahkemesi’ne Göre 3194/42. Maddesinin Üçüncü Fıkrası (32 md)
· 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “…32…” ibaresi
01.04.12
· belediyelerin mimari projelerde meslek odasından ayrıca "proje onay belgesi" ist
· 125 nolu Danıştay Dergisi imar hukuku içtihatları
23.03.12
· Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
· Yoldan İhdasen Oluşan Taşınmazlar Hakkında Yorum
· Anayasa Mahkemesi Kararı (Yoldan İhdas)
11.03.12
· Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
05.03.12
· Çoğaltılmış Fikir Ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
14.02.12
· Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı
21.12.11
· Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (21 Aralık 2011-28149)
· İmar Davaları Kitabı Üçüncü Baskı 2011
06.12.11
· İmar hukuku içtihatları (Danıştay Dergisi 124)
23.10.11
· 3194 sayılı Kanunun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca para cezası
· 1608 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verilmesine ve 1 kez yasaklanan faa
· Bedele Dönüştürülen Paya Takdir Edilen Karşılığın Artırılması Davası
· Cedit-Erenler-Topçular-28 Haziran Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı
09.09.11
· Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması zorunlu
12.08.11
· Valilik görüşü alınmadığı gerekçesiyle yıkılamayacağı
· İmar planının yürütmesinin durdurulması üzerine yapının mühürlenmesi
· Ticaret alanında akaryakıt istasyonu yapılamaz
· müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulun
· Tadilat ruhsatının kat irtifakı sahibi kişilerin imzası, bu kişiler tarafından v
· 2981 sayılı Yasanın 10/b alanında 3194 sayılı Kanunun 18. madde uygulamasında DO
· Mutlak tarım arazileri
01.08.10
· www.idarehukuku.net Türkiye'nin İdare Hukuku - İdari Yargı Bilgilerine hoşgeldin
29.06.10
· Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
17.04.10
· Kaplıca izinlerini artık Valilikler verecek. Bakanlık yetkiyi devretti.
10.04.10
· Yeni imar para cezası hükümleri önceki (Kaçak yapı suçlarına) uygulanmaz.
08.04.10
· 3194/18 uyg. yapılmayan alanda kamulaştırma yapılabilir
03.04.10
· Nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olma
28.01.10
· İmar planı ve inşaat ruhsatı iptali üzerine tazminat dava açma süresi
· Plan değişikliği isteminin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalin
· Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi yapılmadan kamulaştırma yapılması
· Dolgu alanında plan yapılabilmesi
· Binanın hukuken en son bittiği tarih

Eski Haberler

İmar hukuku ile ilgili Kanunlar

+imar kanunu (3194)
+il özel idaresi kanunu (5302)
+belediye kanunu (5393)
+büyükşehir belediyesi kanunu(5216)
+kamulaştırma kanunu (2942)
+kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (2863)

+yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanun (5366)
+yapı denetimi hakkında kanun (4708)
+gecekondu kanunu (775)
+imar ve gecekondu af kanunu (2981/3290)

İMAR HUKUKU İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

+belediyeler tip imar yönt.
+imar affı yönetmeliği
+plansız alanlar yönt.
+plan yapım yönt.
+koruma amaçlı im. pln. yönt.
+kıyı kanunu uyg. yönt.
+tarım alanları yönt.
+karayolları kenarlarında..yönt.
+18. madde uygulama yönt.
+plan müellifleri yönt.
+gecekondu yönetmeliği

+imar ile ilgili tüm yönet.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA?LIK SİGORTASI KANUNU

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Mevuzatı

idare hukuku (Danıştay) içtihatları

İdare hukuku İçtihatları

idare hukuku, iptal ve tazminat davası

İdari Yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak Yürütmenin Durdurulması istekli iptal ve tazminat dava dilekçe örneği için tıklayınız.

İMAR

imar
içtihatları

Ankara Bölge İdare Mahkemesi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi
Ankara Bölge İdare Mahkemesi
Konya Bölge İdare Mahkemesi
Aydın Bölge İdare Mahkemesi
Edirne Bölge İdare Mahkemesi
Manisa Bölge İdare Mahkemesi
Ordu Bölge İdare Mahkemesi
Van Bölge İdare Mahkemesi
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi
Samsun Bölge İdare Mahkemesi
Antalya Bölge İdare Mahkemesi
Gaziantep Bölge idare Mahkemesi
Denizli Bölge İdare Mahkemesi
Adana Bölge İdare Mahkemesi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi
Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi
Bursa Bölge İdare Mahkemesi
Malatya Bölge İdare Mahkemesi
Sivas Bölge İdare Mahkemesi
Kayseri Bölge İdare Mahkemesi
Trabzon Bölge İdare Mahkemesi
İdari Yargı (İDARE HUKUKU) Kitapları (Yayınları)
Bölge İdare Mahkemelerinin İnternet (Web) Adresleri - Sayfaları
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİNİN İTİRAZ MERCİLERİ
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
İdari Yargılama usulü Kanunu
Hakimler ve Savcılar Kanunu
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Personel Rejimlerinin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK''nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

Danıştayın imar hukuku ile ilgili karar örnekleri 36
imar hukuku




Yeni Sayfa 22

T.C

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas     No:1998/1451

Karar   No:1999/5992

 

ÖZETİ  ;...................... Yalısı Turizm   Mer­kezini    İlanına    ilişkin   Bakanlar Kurulu Kararında   hukuka   aykırı11k   bulunmadığı hk.-DD.103


 

Davacı

 

Veki1 i

 

Davalılar

 

İstemin

Özeti :

TMMOB Şehir Plancıları Odası Av.   ...

1- Başbakanlık

2- Turizm Bakanlığı

11.1.1998 günlü. 23227 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

6.1.1998 günlü, 98/10496 sayılı Bakanlar Kurulu karan eki listenin   "yeni    ilan

edilen   yerler"    başlıklı    grubun    11.sırasında yer alan "................... Yalısı Turizm

Merkezi" ilanına ilişkin işlemin uyuşmazlık konusu yerin ...'un yüzlerce yıllık tarihi geçmişinin izlerini taşıyan bir bölge olduğu, yakın dönemlerde yoğun ya­pılaşma baskısı yaşamış olan bu gibi yerlerde turizm merkezi ilanı karan ile oluşturulacak turistik ve ticari tesislerin yerleşik ve gündelik nüfusun artma­sına ve kentsel sorunlara neden olacağı, üst ölçekli plan kararlarına dayanmayan işlemin şehir planlaması açısından olumsuz sonuçlar doğuracağı, bu yer için ve­rilecek yapılaşma hakkıyla yakın çevrenin ve ... siluetinin olumsuz yönde etki­leneceği, bu nedenlerle işlemin hukuka aykırı olduğu iddiaları ile iptali iste­nilmektedir.

Başbakanlığın Savunmasının Özeti: Uyuşmazlık konusu yerin turizm merkezi ilan edilmesi için gerekli koşullan taşıdığı, kullanım türü değişikliği imar planı değişikliğini gerektirdiğinden ve imar planlarının da yargı karan ile ip­tali mümkün olduğundan, yörede yapı ve nüfus yoğunluğunun artacağına ilişkin id' eti alarm bu davada incelenemeyeceği. işlemde şehircilik ve planlama ilkeleri ile kamu yararına aykırılık bulunmadığı öne sürülerek davamn reddi gerektiği savu­nulmaktadır.

Turizm Bakanlığının Savunmasının Özeti: Dava konusu işlenin mevzuata, şe­hircilik ve planlama ilkeleri iTe kamu yaranna uygun olduğu öne sürülere* dava-mn reddi  gerektiği savunulmaktadır.

Tetkik Hakimi Leyla Kodakoğlu'nun Düşüncesi : Dava konusu işlemde mevzu­ata aykırılık görülmediğinden, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

Savcı Turan Karakaya'mn Düşüncesi : Dava. U.L.1998 gün ve 23227 sayılı Ressri Gazetede yayınlanan 6.1.1998 gün ve 98/104% sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki listenin "Yeni İlan Edilen Yerler" haşlıklı    grubun   İLSirasında   yer   alan

"......................... Yalısı Turizm Merkezi" ilanına ilişkin işlemin iptali istemi  ile

açılmıştır.

2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 4.maddesinde, turizm bölgeleri, tu­rizm alanları ve turizm merkezlerinin tespitinde, ülkenin doğal tarihi, arkeolo­jik ve sosyo-kül türel turizm değerleri, kış. av ve su sporları ve sağlık turizmi ile mevcut diğer turizm potansiyelinin dikkate alınacağı öngörülmuştur.

Dava dosyasının incelenmesinden Danıştay Altıncı Dairesinin 15.4.1998
günlü kararı uyarınca yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu
düzenlenen bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, sonuç
olarak......................... Yalısı'mn Turizm Merkezi ilan edilmesi kararının kamu ya­
rarına ve şehircilik ve planlama ilkelerine uygun olduğu belirtilmektedir.

Bu durumda,  dava konusu işlemde mevzuata aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir. TÜRK MÎLLETÎ ADINA   .

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği  görüşüldü:

Dava. 11.1.1998 günlü. 23227 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6.1.1998
günlü. 98/10496 sayın Bakanlar Kurulu karan eki listenin "yeni ilan edilen
yerler" başlıklı grubun 11.sırasında yer alan "............................... Yalısı Turizm Mer­
kezi"    ilanına    ilişkin    işlemin,    istemin Özeti bölümünde belirtilen nedenlerle

iptali istemiyle açılmıştır.

2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 3.maddesinin (d) bendinde, turizm merkezlerinin turizm bölgeleri içinde veya dışında, yeri. mevkii ve sınırları Bakanlığın önerisi. Bakanlar Kurulu karacı ile tespit ve ilan edilen, turizm yönünden önem taşıyan yerleri veya bölüşlerini ifade edeceği kuralı; aynı Yasa­nın 4.maddesinde ise turizm bölgeleri, turizm alanları ve turizm merkezlerinin tespitinde, ülkenin doğal, tarihi, arkeolojik ve sosyo-kültüreî turizm değerle­ri, kış, av ve su sporları ve sağlık turizmi ile mevcut diğer turizm potansiye­linin dikkate alınacağı hükmü yer almaktadır. Turizm alan, bölge ve merkezleri­nin tespitinde izlenecek esas ve usuller ise "Turizm Bölgeleri. Turizm Alanları ve Turizm Merkezlerinin Belirlenmesi İçin Çalışma Gruplarının Oluşturulması. Gö­rev ve Yetkileri ile Çalışma Şekline İlişkin Yönetmelik" ile düzenlenmiş bulun­maktadır.

Dava konusu Bakanlar Kurulu kararımtr "....................... Yalısı Turizm Mer­
kezi" ilanına ilişkin kısmının. 2634 sayılı Turiz» Teşvik Kanununun 3.ve 4. mad­
deleri ile 37.maddesinin (A) fıkrasına göre çıkartılan "Turizm Bölgeleri. Turizm
Alanları ve Turizm Merkezlerinin Belirlenmesi İçin Çalışma Gruplarının Oluştu­
rulması. Görev ve Yetkileri İle Çalışma Şekline İlişktn Yönetmelik" te öngörülen
koşullara ve kamu yararına uygun bulunup bulunmadığının saptanması amacımla dai­
remizin 26.6.1998 günlü karan uyarınca üye Acar OTtulu niyabetinde re'sen seçi­
len- bilirkişiler Prof .Dr. .... Doç.Dr....... Doç.Dr. ...'in katılımı ile mahal­
linde yapılan keşif ve biTirkişt incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi rapo­
runda   özetle:    ........................  Caddesi üzerinde ... Boğazı kenarında yer alan ...

YaTısımn Osmanlı İmparatorluğu döneminde 15.yüzyılda inşa edilmiş en güzel yaTı Örneklerinden birisi olduğu, turizm merkezi olarak belirlenen 575 adah 18. 19. 33, 35 ve 40 parsel sayılı taşınmazların yaklaşık 17500 m2 büyüklüğünde olduğu, bu alanın 7800 m2'Tik kısmında değerli bir kültür merası olan yaTı ve eklerinin bulunduğu, 40 odası ve 12 süit dairesiyle otel olarak kullanılmaya elverişTi olan bu yalının 2634 sayılı Turiznrt Teşvik Kanununun 3.maddesinde turizm merkez­leri için yapılan "...turizm bakımından önem taşıyan yerler veya bölümleri" ta-mımma uygun olduğu, ayrıca. 2634 sayılı Kanunun 4.maddesinde tanımlandığı üzere tarihi ve sosyo-kültürel turizm değerleri taşıması nedeniyle turfan merkezi ola­rak belirlenmesinde mevzuata aykırılık görülmediği, yurt içi ve dışından çok sa­yıda kişinin yararlanabileceği turizm kullanımına ayrılmasının kamu yararına ol­duğu, eski eser olarak tescilli ve korunması gereken bu yapımn çevresi ile ti-gili yoğunluk arttırıcı bir plan karan getirilmemiş olması karşısında işletirin şehircilik ve planlama ilkelerine de uygun olduğu belirtilmiş bulunmaktadır.

Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş. Turizm Bakanlığı tarafından bu rapora itiraz edilmiş ise de. raporda yer alan açıklamalar karşısında itiraz ye­rinde görülmemiştir.

Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin, bilirkişi raporundaki açıklamaların, 2634 sayılı Yasa ve ilgili yönetmelik kuralları ile birlikte değerlendirilmesin­den, dava konusu turizm merkezi ilanına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulun­madığı  sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, davanın reddina, 24.11.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

T.C

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas     No:1998/U68

Karar   No:1999/4918

ÖZETİ : ... Turizm merkezi 2. teysii ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararında mevzuata uyarlık bulunmadığı hk.-DD.103

Davacı        ■       :  ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili______ _ı Av.   ...   -Av.   ...

Davalılar____ _ 1- Başbakanlık

2- Turizm Bakanlığı

Davalı İdareler Yanında Davaya Katılanlar:!- ... Madeni Eşya Saç ve

Emaye Fabrikaları A.Ş. 2- ... Pazarlama San.Tic.A.Ş.

Vekilleri____ :_ Av....

İstemin Özeti : 11.1.1998 günlü, 23227 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6.1.1998 günlü. 1998/10496 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki Listenin Tevsii ve tadil edilen yerler" başlıklı grubun 1.sırasında yer alan "... Turizm Merkezi 2. Tevsii" ilanına ilişkin işlemin Anayasaya aykırı olduğu, 1/50.000 ölçekli ... Metropoliten Alan Nazım İmar Planında ...'un arazı kullanım kararlarının belir­lendiği, bu plan kararlarına rağmen turizm merkezi belirlenmesine ilişkin işle­min anılan plan kararlarına aykırı olduğu, planlama ve şehircilik ilkelerine uy­gun olmadığı, bölgenin gelişimi, sosyal ve alt yapı donanımları, çevre koşullan gibi ana planlama şartlarının araştırılmadığı, bölgenin turizm merkezi ilan edilmesinin şehrin gelişme bütününü bozan, yanlış bir karar olduğu, bu yerdeki planlama yetkisinin bakanlığa verilmesinin amaçlandığı, bölgenin Turizm Teşvik Kanununun 4.maddesinde belirtilen kriterlere uyulmaksızın turizm merkezi olarak belirlendiği iddiaları ile iptali istenilmektedir.

Başbakanlığın Savunmasının Özeti: Turizm merkezi ilan edilmesindeki ama­cın bölgede turizmin geliştirilmesini teşvik etmek olduğu, tevsi alanının çok az bir kısmının park alanı, kalanının ise konut, yol, akaryakıt istasyonu ve tanım­sız alanda kaldığı, böyle bir yerde mevcut park alam korunarak turistik tesis inşa edilmesinde sakınca bulunmadığı, işlemin hukuka uygun olduğu iddiaları ile davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Turizm Bakanlığının Savunmasının Özeti: Turizm merkezinin ilanında imar planlarının getirdiği kararların esas alındığı, yasada öngörülen prosedüre uyul-duğu, turizmin daha da geliştirilmesinin hedeflendiği, işlemde mevzuata aykırı­lık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Müdahillerin Savunmalarının Özeti: ... turizm merkezi olarak ilan edilen komşu bölgedeki yatırımlar ve getirilen hizmetler dikkate alındığında dava konu­su turizm merkezi tevsii ilanının yerinde ve gerekli olduğunun ortaya konulaca-

ğı. dava konusu işlemde mevzuata aykırılık   bulunmadığı    iddiaları    ile   davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Tetkik Hakimi Leyla Kodakoğlu'nun Düşüncesi : Dava konusu turizm merkezi tevsii  ilanının iptal  edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

Savcı Aynur Sahinok'un Düşüncesi : Dava; 11.1.1998 günlü. 23227 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6.1.1998 günlü. 98/10496 sayılı Bakanlar Kurulu Kara­rı eki listenin "Tevsii ve tadil edilen yerler" başlıklı grubun 1.sırasında yer alan "... Turizm Merkezi 2.Tevsii ilanına ilişkin işlemin iptali isteğiyle açıl­mıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; nazım ve uygulama imar planlarında konut ve parka ayrılmış olan (ve bir köşesinde mevcut benzin istasyonu gösterilen) bir kent içi alanın nazım plan düzeyinde bir irdeleme yapılmadan kullanımının otel­cilik turizm, kültür, finans. kongre ve ticaret merkezi olarak değiştirilmesi sonucunu yaratacak bir kararla mevcut ... Turizm Merkezi"nin sınırları içine alınmasının şehircilik ve planlama ilkelerine uygun olmadığı anlaşıldığından da-vamn kabulü ile kamu yararına uygun olmayan dava konusu işlemin iptali gereke­ceği  düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten've dosyadaki belgeler incelendikten'sonra işin gereği  görüşüldü:   .

Davacının Anayasaya aykırılık iddiası yerinde görülmedi.

Dava, 11.1.1998 günlü. 23227 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6.1.1998 günlü. 1998/10496 sayılı Bakanlar Kurulu karan eki listenin "Tevsii ve tadıl edilen yerler" başlıklı grubun 1.sırasında yer alan "... Turizm Merkezi 2.Tevl-sii" ilanına ilişkin işlemin istemin özeti bölümünde belirtilen nedenlerle ip­tali istemiyle açılmıştır.

2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 3.maddesinin Cd) bendinde, turizm merkezlerinin turizm bölgeleri içinde veya dışında, yeri. mevkii ve sınırlan bakanlığın Önerisi. Bakanlar Kurulu karan ile tespit ve ilan edilen, turizm yönünden önem taşıyan yerleri veya bölümlerini ifade edeceği kuralı: aynı Ya­sanın 4.maddesinde ise turizm bölgeleri, turizm alanları ve turizm merkezlerinin tespitinde, ülkenin doğal, tarihi, arkeolojik ve sosyo-kültürel turizm değerle­ri, kış. av ve su sporları ve sağlık turizmi ile mevcut diğer turizm potansiye­linin dikkate alınacağı hükmü yer almaktadır. Turizm alan. bölge ve merkezleri­nin tespitinde izlenecek esas ve usuller ise "Turizm Bölgeleri. Turizm Alanları ve Turizm Merkezlerinin Belirlenmesi İçin Çalışma Gruplarının Oluşturulması. Görev ve Yetkileri ile Çalışma Şekline İlişkin Yönetmelik ile düzenlenmiş bulun-maktadır.

Dava konusu Bakanlar Kurulu kararının "... Turizm Merkezi 2.Tevsii" ila­
nına ilişkin kısmının. 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanununun 3.ve 4. maddeleri ile
37.maddesinin (A) fıkrasına göre çıkartılan "Turizm Bölgeleri, fuHan Alanları
ve Turizm Merkezlerinin Belirlenmesi İçin Çalışma Gruplarının Oluşturulması. Gö­
rev ve Yetkileri İle Çalışma Şekline İlişkin Yönetmelik" te öngörülen koşullara
ve şehircilik ile planlama esaslarına, kamu yararına .uygun bulunup bulunmadığı­
nın saptanması amacıyla dairemizin 26.3.1998 günlü kararı uyarınca üye Acar 01-
tulu    niyabetinde re'sen seçilen bilirkişiler Prof.Dr. Doç.Dr............. Doç.Dr.

..."in katılımı ile mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda ve bu rapora. Başbakanlık ile Turizm Bakanlığı tarafından itirazda bulunulması üzerine dairemizce verilen 24.3.1999 günlü ara karan ile istenilen ek bilirkişi raporunda özetle; 13.9.1989 günlü, 20281 sa­yılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu karan ile yürürlüğe giren ... Turizm Merkezinin tevsiine ilişkin dava konusu işlemin ... Sokak, ... Sokak ve ... Caddesi arasında kalan Özel mülkiyetteki 19613 m2 alam kapsadığı, burada Hotel ... adıyla otelcilik, turizm, kültür, fınans, kongre ve ticaret merkezinin gerçekleştirilmesinin öngörüldüğü,üzerine otel yapılması amacıyla turizm merkezi olarak belirlenen bu yerin 2634 sayılı Yasanın 3.ve 4.maddelerindeki tanımlar çerçevesinde turizm bakımından önem taşıyan bir yer olarak tanımlanmasına olanak verecek önemli bir avantajının bulunmadığı, kentin yerleşik alanındaki dava ko­nusu turizm merkezi ilan edilen parseller üzerinde nazım ve uygulama imar plan­larında 7200 m2 büyüklüğünde bir park planlanmış olduğu için turizm merkezi ka­rarının söz konusu plan kararlarıyla çelişkiler içerdiği, kent içinde bulunan bu alamn nazım imar planı düzeyinde bir irdeleme yapılmadan kullanımının otelci­lik, turizm, kültür, finans, kongre ve ticaret merkezi olarak değiştirilmesi so­nucunu yaratacak bir kararla mevcut ... Turizm Merkezinin sınırları içine alın­masının Turizmi Teşvik Kanununa, şehircilik ve planlama ilkelerine uygun olmadı­ğı belirtilmiş bulunmaktadır.

Ek bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş Turizm Bakanlığı, Başbakan­lık ve müdahiller tarafından bu rapora da itiraz edilmiş ise de. raporda yer alan açıklamalar karşısında itirazlar yerinde görülmemiştir.

Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun birlikte ince­lenmesinden, dava konusu Bakanlar Kurulu kararının ... Turizm Merkezi 2.Tevsii ilanına ilişkin kısmının ilgili mevzuata uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle. 6.1.1998 günlü. 98/10496 sayılı Bakanlar Kurulu kararının ... Turizm Merkezi 2.Tevsii ilanına ilişkin kısmının iptaline, keşif avansından arta kalan 115.000.000.liranın davacıya iadesine 19.10.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

T.C                                                                                            

DANIŞTAY

Altıncı Daire

Esas     No:1998/1346

Karar   No:1999/470

ÖZETİ : Yönetmeliklerle ilgili davalarda yargılama yapılırken kamu yararına uygun­luğunda incelenmesi gerektiğinden,    uyuş-

mazlık konusu yönetmeliğin kamu yararına uygun olmadığı bilirkişi raporuyla ortaya konulmasına rağmen davanın reddedilmesin­de hukuka uyarlık bulunmadığı hk.-DD.101

Temyiz İsteminde Bulunan : T.M.M.O.B. Mimarlar Odası

Vekili______ : Av....

Karşı Taraf   : 1- ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı Vekili : Av. ... 2- ... Genel Müdürlüğü Vekili : Av. ...

Davalı İdareler Yanında Davaya Katılan : ...

Vekili      : Av.... - Av....

İstemin Özeti____ ı İstanbul 4.İdare Mahkemesinin 11.12.1997 günlü. E:1996/

198. K:1997/1313 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bo­zulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bu­lunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmak­tadır.

Tetkik Hakimi E. Emel Çelik'in Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Savcı Turan Karakaya'mn Düşüncesi : Dava. .. . İçme ve Kullanma Suyu Te­min Edilen ve Edilecek Olan Yüzeysel Su Kaynaklarının Kirlenmeye Karşı Korunması Hakkındaki Yönetmelik'ın bazı maddelerinin iptali istemi ile açılmış, idare mah­kemesince dava reddedilmiştir.

İdare mahkemesince dava konusu uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için ... Şehir ve Bölge Panlama ve ... Çevre Mühendisliği öğretim üyelerinden oluşan iki ayrı bilirkişi heyetine yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

Şehir ve bölge planlama gurubu bilirki'şilerince düzenlenen bilirkişi ra­porunda sonuç olarak, "dava konusu yönetmeliğin ... Kuruluş Yasası ile idareye verilen yetki ve görev tanımları ötesinde bazı hükümler içerdiği, yönetmeliğin anlayışı ve yazılış biçimiyle geçici bir nitelik taşımasına karşın Su havzala­rında mevcut yasadışı yapılaşma ve yerleşimleri, bir anlamda, meşrulaştırıcı dü­zenlemeler getirdiği.yönetmelik hükümlerinin su havzalarına büyük boyutlu nüfus yüklemelerine neden olduğu fakat bu nüfus yığılmasına karşı teknik ve bilimsel gerekçelerinin belirsizlik taşıdığı ve su kaynaklarının kirlenmeye karşı korun­masında yeterli hassasiyetin gösterilmediği ... Havzası Arıtma Tesisi Projesi ve yatırımında da açıkça görüldüğü gibi. yatırım kararına esas olan nüfus büyüklük­leri ile yönetmelikle yüklenen nüfus arasında savunulabilir bir tutarlılık olma­dığı ve dava konusu yönetmeliğin kamu yaran ve planlama ilkeleri yönünden uygun olmadığı" yolunda görüş belirtilmiş, çevre mühendisliği gurubu bilirkişilerine^ düzenlenen bilirkişi raporunda da benzer sonuca ulaşılmıştır.

Bilirkişiler tarafından düzenlenen bilirkişi raporları dava konusu uyuş­mazlığı çözümleyici nitelikte görülmüştür.

Bu durumda, dava konusu yönetmelik maddelerinin hukuka aykırı olduğu so­nucuna varıldığından, aksine verilen idare mahkemesi kararında isabet bulunma­maktadır.

Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile idare mahke­mesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Duruşma istemi yerinde görülmemiştir.

Dava. 26.12.1995 günlü ... Gazetesinde ilan edilen ... Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü İçme ve Kullanma Suyu Temin Edilen ve Edilecek Olan Yü­zeysel Su Kaynaklarının Kirlenmeye Karşı Korunması Hakkındaki Yönetmeliğin 4. maddesindeki mutlak, kısa. orta ve uzun mesafeli koruma alanları ile yerleşik alan ve asgari parsel alanına ilişkin tanımların. 5. maddesinin b, g, ğ. m. n ve s fıkralarının. 7. maddesinin 1. fıkrasının b bendinin ikinci cümlesinin 8. mad­desinin 2. fıkrasının 2. cümlesinin. 9. maddesinin 1. fıkrasının a bendinin 3. ve sonraki paragraflarının, d bendinin. 2. fıkrasının l.ve 3. bentlerinin ve atıfta bulunduğu Ek Liste-1'in 10. ve 11. maddesinin, geçici 1. maddesinin ge­çici 2. maddesinin a fıkrası ile b fıkrasının son bendinin son cümlesinin, geçi­ci 3. maddesinin son cümlesinin geçici 4. ve 5. maddelerinin iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince; uyuşmazlığa konu yönetmeliğin, 3009 sayılı Yasanın 11. maddesiyle değişik 2560 sayılı ... Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlü­ğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yasanın 20. maddesinin 1. fıkrasındaki yetkiye dayanılarak çıkarıldığı yönetmelikler yasa ve tüzüklere aykırı olmaması gerekti­ği, anılan yönetmeliğin Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğine ve aynı konuda daha Önce hazırlanan ve yürürlükten kaldırılan yönetmeliğe aykırılığı konusunda huku­ki denetimin yapılamayacağı, idarelerin mevzuatta öngörülen usullere uymak sure­tiyle ihtiyaç halinde genel düzenleyici işlemlerde değişiklik yapabilecekleri gibi yeniden düzenleme yapabilecekleri, öte yandan, Su Kirliliği Kontrol Yönet­meliğinin 16. maddesinde içme ve kullanma suyu rezervuarlanmn ve benzeri su kaynaklarının korunmasında her kaynak için özel hükümler getirilinceye kadar be­lirtilen genel ilkeler ve koruma alanlarının geçerli olduğunun belirtilmesi kar­şısında bu yönetmelikle farklı düzenlemeler getirilmesinde hukuka aykırılık bu­lunmadığı, eski yönetmeliğin günün ihtiyaçlarına cevap vermediğinin tespit edil­mesi üzerine koruma-kullanma dengesi ilkesinin uygulanmasına geçilerek, kullanı­cılara getirilen yükümlülüklerle ve aldırılacak tedbirlerle havzaların temiz olarak muhafaza edilmesinin temini, dolayısıyla da kısıtlayıcı hükümler nedeniy­le boş kalan alanların gayrimeşru yollarla gecekonducuların eline geçmesi ve havzaların kirletilmesinin önlenemez hale gelmesinin önüne geçilebileceği görü­şüyle   uzun vadeli ve sürdürülebilir kamu yaran hedeflenerek,  ayrıca havzaların

bugünkü durumu bir realite olarak kabul edilerek yönetmeliğin hazırlandığı, yo­ğun yerleşim alanlarının açık ve boş alanlardan farklı olması nedeniyle bu alan­lar için farklı düzenlemeler getirildiği, dosyadaki bilgi ve belgeler ile bilir­kişi raporlarının birlikte değerlendirilmesi sonucu yönetmelik hükümleri bir bü­tün olarak irdelendiğinde, koruma alanlarının tanımları yapılırken "her havza bazında o havzanın özellikleri göz önüne alınmak suretiyle alan sınırları belir­leninceye kadar" ibaresinin ve koruma alanı sının belirlendikten sonra bu sını­rın havza sınırını aşması halinde ilgili koruma alanının havza sınırında son bu­lacağının belirtilmesinin fiili bir zorunluluktan kaynaklandığı, havza dışında kalan alanda havza şartlarının uygulanamayacağı, bunun Su Kirliliği Kontrol Yö­netmeliğinde de yer aldığı, yönetmeliğin 5/g ve 5/ğ maddelerindeki düzenlemeler­le bu yönetmelikteki yapılaşma şartlarının müktesep hak olmadığının belirtildi­ği, havza bazında hazırlanacak yönetmelikle daha fazla kısıtlamaya zemin hazır­landığı. 5/f maddesindeki yönerge ile ek tedbirler alınacağı ifadesinden mevcut kısıtlamalara ilave kısıtlamanın amaçlandığının anlaşıldığı, bu düzenlemeler karşısında ileride havza bazında yapılacak düzenlemelerle yönetmelikle getirilen yapılaşma şartlarının aşılacağı iddiasının uygun görülmediği, kaldı ki havza için hazırlanacak yönetmeliklerin hukuka aykırı olması durumunda bunların ayrıca dava konusu edilebileceği, uzun mesafeli koruma alanının 1. ve 2. derece olarak ayrılacak 1. derecedeki yapılaşmanın 2. dereceye nazaran kısıtlandığı. ... ilin­de yasal ya da yasal olmayan kullanıma açılmış alanların fiili bir gerçeklik ol­ması nedeniyle yerleşik alan tanımlamasının yapıldığı ve yerleşik alanlarla il­gili haritaların hazırlandığı, haritalar 1/5000 ölçekli olduğundan ayrıntıların büyük ölçekli haritalarda belirlenebilmesi için yerleşik alanların kesin sınır­larının yönergeye bırakıldığı, uygulamaya yönelik olarak asgari parsel alanı ta­mını gibi yem tanımlamaların getirilmesinin iptal sebebi olamayacağı, asgari bir yapılaşmanın denetiminin amaçlandığı, kamu yararına olan tesislerin tek tek sayılması mümkün olmadığından koruma alanlarının yapılanma ve kısıtlama şartla­rına uymak kaydıyla bu tesislerin yapılmasına izin verme yetkisinin tanındığı, 6/s maddesinin eşitlik ilkesi uyarınca ve koruma-kullanma dengesine aykırı bir halin meydana gelmemesi için düzenlendiği, yönetmeliğin 7/b maddesiyle kamulaş­tırma ve tasfiye işlemleri tamamlanıncaya kadar kullanıma izin verilmesinin ge­rekli tedbirlerin alınması halinde mümkün olduğunun açık bulunduğu, sonuç olarak yönetmeliğin 1/5000 ölçekli ... Metropoliten Alan Alt Bölge Nazım İmar Planı ve dayanağı kanun hükümlerine uygun olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyada bulunan bilirkişi raporlarında, uyuşmazlığa konu yönetmelikle ... 'un su toplama havzalarında yaklaşık 6 milyon nüfusun yerleşmesine zemin hazır­landığı, doğal çevrenin uzun vadeli koruma-kullanma dengesine göre tüketilmesine yönelik bir ekonomik, ekolojik muhasebe için su havzalarında yerleşmesi Öngörü­len kentsel gelişmenin çevresel maliyetinin mutlaka hesaba katılması ve ... ida­resinin yönetmelik çıkarırken temel amacının kirlenmenin önlenmesi için gerekli

tedbirlerin alınması gerektiği, uzun mesafeli koruma alanında esas sorunun iki farklı kuşak yaratılması olmadığı, bu koruma bandında atıksular kontrol altına alınmadan, doğal süreçlerle yok edilebilecek miktardan fazla atıksu yaratabile­cek yoğunluk ve nüfuslu yerleşmenin oluşmasına olanak tanındığı. 2981 ve 3290 sayılı Yasalara göre herhangi bir yasal statü kazanamamış yerler veri kabul edi­lerek bunlara yerleşik alan olarak yapılaşma hakkı verildiği, asgari parsel ala­nı ve emsali kavramlarıyla plansız alanların tanımlandığı, orta ve uzun mesafeli koruma alanlarında yerleşik alan nüfusu ve bunların kirlenmeye etkileri bilinme­den bu alanların ihtiyacı olan kullanış ve tesislere izin verme yetkisi getiril­diği mutlak ve kısa mesafeli koruma alanlarında kamulaştırma işlemleri tamamla­nıncaya kadar mevcut sanayi ve hayvancılık tesislerinin faaliyetlerine devam et­mesinin su kaynaklarının kirlenmesine neden olabileceğinin gözardı edildiği ön­celikle kirlenmeye neden olmayacak nüfus yoğunluklarının teknik gerekçe ve bel­gelerle ortaya konulması ve gerektiği takdirde bu yoğunlukların aşılmamasını gü­venceye alacak ek araçların getirilmesinin uygun yaklaşım olacağı, yönetmeliğin yeterli araçları içermediği, yapılaşma koşullarına göre ortaya çıkacak nüfus yo­ğunluğu ve büyüklüklerinin belirlenmediği, bu nüfusun getireceği kirlilik yükü­nün düşünülmediği insan sağlığını doğrudan etkileyen su kaynaklarının kirlenmesi konusunda böyle belirsizliklerin kabul edilemez olduğu, her yerleşmeyi kapsaya­cak atıksu toplama kanalları arıtma tesisi ve arıtma sonrası atıksuları havza dışına taşıyacak kanallar yapılmadan parsel bazında tedbir ve denetimlere bel bağlanmasının büyük riskler taşıdığı, on birlerce parselin atıksularını yönetme­lik uyarınca havza dışına taşıyıp taşımadıklarının kontrol edilmesinin hemen he­men olanaksız olduğu, ... Teknik Üniversitesinin çalışmasında halen mevcut yer­leşmelerin çoğunda kanalizasyonların yüzeysel su kaynaklarına açılan derelere boşaltıldığının tesbit edildiği, bu nedenle arıtma tesisleri yapılmadan Su Kir­lilik Kontrol Yönetmeliğinde belirlenenin üzerinde yapılaşma hakkı verilmemesi gerektiği, uyuşmazlığa konu yönetmelikle ise yapılaşmanın 1.6 kata. nüfus yoğun­luğunun 7.5 kata çıkarıldığı, geçici maddelerle 1988 ile 1995 yılı arasında kaba inşaatı bitmiş ruhsatlı ya. da ruhsatsız yapıların bitirilmesine, kısa ve mutlak koruma alanlarında 1988 yılı öncesi yapılan yapıların kamulaştırma yapılıncaya kadar kalmasına, bu alanlarda depolama ve sanayi tesislerinin faaliyetlerinin sürmesine orta ve uzun mesafeli koruma alanlarında mevcut sanayi tesislerinin bir bölümünün faaliyetlerini sürekli sürdürmelerine olanak tanındığı, yine ge­çici madde ile yönetmeliğin 10 ve 11.maddeleri ile yasaklanan tesislere 5 yıl faaliyette bulunma izni verildiği sonuç alarak yönetmeliğin dava konusu edilen 8. maddesindeki kısa mesafeli koruma alanlarında suni gübre ve zirai mücadele ilaçları kullanmamak kaydıyla zirai faaliyetlere izin verilmesi ruhsatsız yapı­laşmaya fırsat verilmemesi bakımından kamu yararına uygun olmakla birlikte su kaynaklarının kirlenmesine karşı yeterli hassasiyet gösterilmemesi nedeniyle yö­netmeliğin kamu yararına ve sağlığına uygun olmadığı, ayrıca baraj göllerinin ek bir kirliliğe de tahammülünün bulunmadığı belirtilmiştir. Yönetmelikler ve diğer idari işlemlerle ilgili davalarda yargılama yapı­lırken bunların yasa ve tüzüklere uygunluğu yanında karnı yararına uygunluğunun da incelenmesi gerekmektedir. Bu durumda yukarıda özetlenen bilirkişi raporla­rında yeterli inceleme yapılarak dava konusu yönetmelik maddelerinin kamu yara­rına uygun olmadığı, kamu sağlığının gözardı edildiğinin belirtilmesi nedeniyle idare mahkemesince bu bilirkişi raporları karşısında yönetmeliğin kamu yararına uygun olduğu hususunun ortaya konulamamasına rağmen davanın reddine karar veril­diği anlaşıldığından anılan mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle. İstanbul 4.İdare Mahkemesinin 11.12.1997 günlü. E:1996/198, K:1997/1313 sayılı kararının bozulmasına dosyanın adı geçen mahkeme­ye gönderilmesine 28.1.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

T.C.

O A N I Ş T A Y

Altıncı Daire

Esas No : 1998/3858

Karar No : 1999/4912

ÖZETİ : İl imar müdürlükleri afet işlen ve imar uygulama şube müdürlüklerinde ge­çen hizmet sürelerinin resmi kurumda ça­lışmış olmak kapsamında kabul edilmemesi­ne ilişkin imar planlarının yapımını yü­kümlenecek müellif ve müellif kuruluşla­rının yeterlilik yönetmeliğinin 6/F mad­desinde hukuka aykırılık bulunmadığı hk.-DD.103

Davacı       : .■...

Davalı_______ :_ Bayındırlık ve İskan Bakanlığı

İstemin Özeti : Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca "F" grubu olarak be­lirlenen Müellif Yeterlilik Belgesinin grubunun yükseltilmesi istemiyle yapılan 16.3.1998 günlü. 45737 sayılı başvurunun İmar Planlarının Yapımını Yükümlenecek Müellif ve Müellif Kuruluşlarının Yeterlilik Yönetmeliği'nin Resmi Kuruluşta Ça­lışmış olmak başlıklı ö/F maddesine dayanılarak reddedilmesi yolundaki 22.5.1998 günlü. B.09.0 TAU.014.00.7/2-1874/5574 sayılı işlemle, bu işlemin dayanağım oluşturan İmar Planlarının Yapımını Yükümlenecek Müellif ve Müellif Kuruluşları­nın Yeterlilik Yönetmeliği'nin 6/F maddesinin Diyarbakır ve içel II İmar Müdür­lüklerinde teknik eleman. Afet ve İmar İşleri Şube Müdürlüğü görevlerinin ilgili Yönetmelfğin 6.maddesinin (E) bendinde tanımlanan planlama işi kapsamında ifade edilen işlerle aynı olduğu. Afet ve İmar İşleri Şube Müdürlüklerinin bakanlık merkez teşkilatının planlama çalışmalarını yapan ilgili biriminin uzantısı oldu­ğu, yukarıda belirtilen görevlerde geçen hizmet sürelerinin resmi kurumda plan­lama konusunda çalışmış olmak ibaresi içinde değerlendirilmesi gerektiği, anılan Yönetmeliğin 6.maddesinin (F) bendinin eksik düzenlendiği öne sürülerek iptali istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İmar Planlarının Yapımını Yükümlenecek Müellif ve Müellif Kuruluşlarının Yeterlilik Yönetmeliği'nde ifade edilen bölge müdürlükle­ri; ve nazım plan bürolarının davacının görev yaptığı il imar müdürlüklerinden farklı, bakanlık merkez teşkilatının mülga bölge müdürlükleri ve bazı illerde kurulmuş olan nazım plan büroları olduğu, valilikçe onaylanmış il imar müdürlüğü planlama grubunun bu kapsamda değerlendirılemeyeceğı. dava konusu işlemde ve Yö­netmeliğin 6/F maddesinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın red­di gerektiği savunulmaktadır.

Tetkik Hakimi Ömer Köroğlu'nun Düşüncesi: Davacının başvurusunun, imar Planlarının Yapımım Yükümlenecek Müellif ve Müellif Kuruluşlarının Yeterlilik Yönetmeliğinin 6/F maddesi kapsamında değerlendirilmemesıne ilişkin işlemle. anılan yönetmelik maddesinde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın tsMj ge­rektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Turan Karakaya'mn Düşüncesi: Dava.davacının "F" grubu

Müellif Yeterlilik belgesinin grubunun yükseltilmesi isteminin reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan İmar Planlarının Yapımını Yükümlenecek Müel­lif ve Müellif Kuruluşlarının Yeterlilik Yönetmeliğinin 6.maddesinin (F) bendi­nin iptali istemi ile açılmıştır.

3194 sayılı İmar Kanununun 38.maddesinde, halihazır harita ve imar plan­larının hazırlanması ve bunların uygulanmasının fenni mesuliyetini, uzmanlık, çalışma konulan ve ilgili kanunlarına göre mühendisler.mimarlar ve şehir plan­cılarının deruhte edeceği, aynı Kanunun 44.maddesinin 1.fıkrasının (J) bendinde de halihazır harita alımı ve imar planlarının yapımım yükümlenecek müellif ku­ruluşlarının ehliyet durumlarının yeniden düzenlenmesine ait esasların bakanlık­ça çıkarılacak yönetmelikte belirleneceği kurala bağlanmıştır. Anılan madde uya­rınca. "İmar Planlarının Yapımını Yükümlenecek Müellif ve Müellif Kuruluşlarının Yeterlilik Yönetmeliği" Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca hazırlanmış ve 3194 sayılı îmar Kanunu ile birlikte yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Yönetmeliğin 6.maddesinin (E) bendinde "Planlama işi ifadesi ile çevre düzeni planlan büyük şehir bütünü nazım planlan, imar planlan ve bunlara yapılan plan ilaveleri, plan revizyonu ile mevzii imar planlarının uygu­lama imar planlarına ait parselasyon planlarının düzenlenmesi işleri, bu planla­rın incelenmesi, onaylanması işleri, planların irdelenmesi işleri ve plan müel­liflerinin değerlendirilme derecelendirilmesi işlerinin" tümünün anlaşılacağı. aynı maddenin (F) bendinde de Resmi Kuruluşta çalışmış olmak ifadesi ile (E) bendinde tanımlanan planlama konularında çalışma yapan Bayındırlık ve İskan Ba­kanlığı ile mülga İmar ve İskan Bakanlığının müsteşarı, müsteşar yardımcısı, ko­nu ile ilgili birimin genel müdürü, genel müdür yardımcısı, müşaviri, daire baş­kanı, daire başkan yardımcısı, uzman, mimar ve şehir plancıları ile anılan Ba­kanlık bölge müdürlükleri ve nazım plan bürolarında, bakanlığa bağlı ... Bankası Genel Müdürlüğünün ilgili birimi, imar planlama dairesi ve yerinde kurulu plan­lama bürolarında; büyükşehir belediyelerinin ilgili planlama birimlerinde mimar veya şehir plancısı olarak çalışmış olmanın anlaşılacağı, bunlara ilaveten ye­terliliği bakanlıkça onaylanmış, planlama birimlerini kurmuş ve çalıştırmakta olan belediyelerin bu planlama birimlerinde çalışmış almamnda kapsamda sayıla­cağı kurala bağlanmıştır.

Yukarıda yer alan hükümlerin birlikte incelenmesinden idareye, hangi gö­revi erde çalışan!an n hizmet süreleri nın değeri endi ri1eceği konusunda takdi r yetkisi tanınmış bulunmaktadır.

Bu durumda, davacının görev yaptığı Bayındırlık ve İskan Müdürlükleri bünyesinde hizmet veren Afet İmar Şube Müdürlüklerinin yeterli planlama faaliye­ti olmaması nedeniyle yukarıda yer alan (F) bendi kapsamına dahil edilmemesinde. idareye tanınan takdir hakkının kullanmasında mevzuata aykırılık görülmemiştir.

Diğe


imar hukukcusu








Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.

Yayınlanma:: 2007-06-06 (2438 okuma)

[ Geri Dön ]