T.C.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No : 2001/4741
Karar No : 2002/5010
Özeti : Her ne kadar belediye hizmet alanı
olarak kamulaştırma yapılmışsa da kamulaştırma işlemi tamamlanmadan taşınmazın
LPG istasyonu yapılması için ihaleye çıkarılması karşısında kamulaştırma
işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı hk.-DKD.1
Temyiz İsteminde Bulunan : ...
Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
Karşı
Taraf : ...
Vekili : Av. ...
İstemin
Özeti : Kayseri İdare Mahkemesinin 2.5.2001
günlü,
E:2001/80, K:2D01/490 sayılı kararının usul ve
yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir
Savunmanın Özeti :
Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi E.Emel Çelik'in
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi
ite mahkeme kararının onanması gerektiği
düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Anıl Genc'in
Düşüncesi : Dava, davacının
hissedarı olduğu ... İli, ... ilçesi, ... pafta,
... ada ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin 10.8.1999 gün ve
99/763 sayılı ... Belediyesi Encümen kararının iptali istemiyle açılmasına
karşın, Mahkeme kararında parsel sayısı 21 olarak yazılmış ise de, bu yanlışlık
kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden işin esası incelendi.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen
nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı
hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir
nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle
İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK
MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik
Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının hissedarı olduğu,... İli,...
ilçesi, ... pafta, ... ada, ... sayılı parselin kamulaştırılmasına ilişkin
10.8.1999 günlü, 763 sayılı belediye encümeni kararının iptali İstemiyle
açılmış, İdare Mahkemesince; dosyanın İncelenmesinden her ne kadar belediye
hizmet alanı olarak kamulaştırma yapılmışsa da kamulaştırma işleminin tebligatı
yapılıp tamamlanmadan 7.9.1999 gününde yap-işi et-devret modeli ile LPG
istasyonu yapılması için ihale yapılması karşısında kamulaştırmanın amacın LPG
istasyonu yapılması olduğunun anlaşıldığı, bu durumda imar planında anılan yerin
belediye hizmet alanı olarak belirlenmesi ve belediyelerin LPG istasyonu açıp
işletmek gibi kanunla verilmiş bir görevinin bulunmaması nedeniyle dava konusu
işlemin hukuka aykırı olarak tesis edildiği gerekçesiyle iptaline karar
verilmiş, bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu İşlemin yukarıda Özetlenen
gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu Kayseri İdare Mahkemesinin 2.5.2001
günlü, E:2001/80, K:2001/490 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 49. maddesinin i. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi
bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının
ONANMASINA, ..., dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 12.11.2002 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1999/185
Karar No:2000/514
ÖZETİ : Kadastro görmemiş yerlerdeki
taşınmazların 2942 sayılı kanunun 9. maddede belirtildiği şekilde durumunun
tespit ettirilmesi ve tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tescili ve
zilyedinin tespitinin 19. maddede belirtilen usule uygun olarak asliye hukuk
mahkemesince yaptırılmasından sonra kamulaştırma yapılabileceği hk.-DD.104
Temyiz İsteminde Bulunan: ... Köyü Muhtarlığı
Diğer Davalı İdare: ... Kaymakamlığı
Karşı Taraf :: ...
Vekili______ ı Av. ...
İstemin Özeti : Bursa 2.İdare Mahkemesinin
9.7.1998 günlü.E:1997/721. K:1998/643 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı
olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti:Temyiz edilen kararda bozma
nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın
onanması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi E.Emel Çelik'in Düşüncesi : Temyiz
isteminin reddi ile mah-
keme
kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Tülin Özgenç'ın Düşüncesi : Temyiz
dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare
mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında
anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle
idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı _ Dairesince tetkik
hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının zilyetliğinde bulunan ... İli,
... İlçesi. ... Köyündeki ev ve arsanın köy meydanına-park yapılmak üzere
kamulaştırılmasına ilişkin 1.5. 1997 günlü işlemin iptali istemiyle açılmış;
idare mahkemesince, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda belirtilen
kamulaştırmayı yapacak idarenin kamulaştırılacak taşınmazların sınırım,
yüzölçümünü ve cinsini gösteren ölçekli planım yapacağı veya yaptıracağı, ayrıca
kadastro görmemiş yerlerin durumunu 9.maddede belirtildiği şekilde tespit
ettireceği, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tescili ve zilyedinin
tespitinin 19.maddede belirtilen usule uygun olarak taşınmaz malın bulunduğu yer
asliye hukuk mahkemesince yaptırılacağı hükümlerine uyulmaksızın tesis edilen
kamulaştırma işleminin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar
verilmiş: bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen
gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu Bursa 2.İdare Mahkemesinin 9.7.1998
günlü.E:1997/721,K:1998/643 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi
bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının
onanmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 3.2.2000 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No : 2002/4906
Karar No : 2002/5794
Özeti: Planda park alanında kalan taşınmazın
kamulaştırılması İsteminin reddine ilişkin işlemi dava konusu olduğundan, AYM'
nin iptal kararından söz edilerek idarelerin kamulaştırmaya zorlanamayacağı
hk.-DKD.1
Temyiz isteminde Bulunan |
: ... Belediye Başkanlugı |
Vekili |
: Av. ... |
Karşı Taraf |
:1- ... 2- ... |
Vekili |
: Av. ... |
İstemin Özeti
- : İstanbul 1.İdare Mahkemesinin 5.6.2002
günlü, E:2001/1726, K:2002/784 sayılı kararının
usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir
Savunmanın Özeti :
Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden
hiçbiri bulunmadığından, usul ve
kanuna uygun olan kararın nanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Selçuk Topal'ın
Düşüncesi :Davacıya ait
taşınmazın imar planında park alanında kalması
nedeniyle kamulaştırılması isteminin reddine ilişkin işlemin ipdali ve taşınmaz
üzerinde bulunan sınırlamanın kaldırılması istemiyle dava
açılmış
olmasına karşın; idare mahkemesince, taşınmazın kamulaştırılması veya
kamulaştırılmadığı takdirde üzerindeki sınırlamanın kaldırılması isteminin
reddine ilişkin işlem ve bu işlemin dayanağı olan taşınmazın yeşil alana
tahsisine ilişkin kararın dava konusu işlem olarak kabul edilerek iptaline karar
verildiği; davacının taşınmazının kamulaştırılması istemiyle idareye başvurduğu,
taşınmazı üstündeki kısıtlılığın kadırılmasını mahkemeden İstediği dikkate
alındığında, idareleri kamulaştırmaya zorlayıcı ve idari işîem niteliğinde yargı
karan verilemeyeceğinden, bu husular göz önünde bulundurulmaksızın dava konusu
işlemin iptali yolunda verilen temyize konu idare mahkemesi kararının bozulması
gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Turan Karakaya'nın
Düşüncesi : Dava,
davacıların imar planında çocuk parkı alanında
kalan taşınmazlarının kamulaştırılması isteminin reddine ilişkin işlemin iptali
ile taşınmaz üzerindeki sınırlamanın kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile
açılmış, İdare Mahkemesince dava konusu işlem iptal edilmiştir.
2942 sayılı kamulaştırma kanunu hükümleri
uyarınca bir taşınmazın kamulaştırılması konusunda, idareleri zorlayıcı
nitelikte yargı kararı verilmesi olanağı bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, davacı tarafından,
taşınmazı'üzerindeki sınırlamanın kaldırılmasına karar verilmesi istenilmiş ise
de, mahkemece idari işlem niteliğinde karar verilmesi mümkün değildir.
Bu durumda, istemin reddine karar verilmesi
gerekirken, aksine verilen İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz
isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği
düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik
Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
İşin gereği görüşüldü:
Dava, 1/1000 ölçekli imar planında park atanında
kalan ...; ..., ... pafta, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılması
isteminin reddine ilişkin 1.11,2001 günlü, 12557 sayılı işlemin iptali ile
taşınmaz üzerinde bulunan sınırlamanın kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle
açılmış; idare mahkemesince, davanın konusunun taşınmazın imar planında park
alanında kalması nedeniyle kamulaştırılması isteminin reddine ilişkin işlemin
iptali ve taşınmaz üzerinde bulunan sınırlamanın kaldırılması istemiyle dava
açılmış olmasına karşın;davanın konusunun taşınmazın kamulaştırılması veya
kamulaştırılmadığı takdirde üzerindeki sınırlamanın kaldırılması isteminin
reddine ilişkin işlem ve bu işlemin dayanağı olan taşınmazın yeşil alana
tahsisine ilişkin kararın iptali istemi olduğu kabul edilerek, 3194 sayılı İmar
Kanununun 13. maddesinin 1 ve 3. fıkralarının Anayasa Mahkemesince iptal
edildiği, davacılara ait taşınmazın tasarrufunu kısıtlayıcı herhangi bir hüküm
bulunmadığı, aradan geçen süre içinde de kamulaştırma işlemlerine de
başlanılmadığı dikkate alındığında dava konusu işlemde hukuka uyarlık
bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; karar davalı idare vekili
tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerin
incelenmesinden, dava konusu taşınmazın planda park olarak ayrıldığı; ancak
bugüne kadar parsel üzerinde herhangi bir uygulama yapılmadığı ve taşınmaza
ilişkin kamulaştırma işleminin de tesis edilmediği; davacının taşınmazının
kamulaştırması istemiyle idareye başvurduğu, isteminin reddi üzerine bu işlemin
iptaliyle birlikte taşınmaz üzerinde bulunan sınırlamanın kaldırılmasına karar
verilmesi
istemiyle bakılmakta olan davayı açtığı; idare
mahkemesinin ise davanın konusu olarak taşınmazın kamulaştırılması veya
kamufaştırılmadığı takdirde üzerindeki sınırlamanın kaldırılması isteminin
reddine ilişkin işlem ve bu işlemin dayanağı olan taşınmazın yeşil alana
tahsisine ilişkin kararın iptali istemi olduğu kabul edilerek iptal kararı
verildiği anlaşılmaktadır.
İdarelerin kamu hizmetlerini yerine
getirebilmeleri için hizmetin ihtiyacı olan özel kişilere ait taşınmazları 2942
sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre kamulaştırabilecekleri; ancak bu
kamulaştırma işlemlerini de program ve Ödeneklerinin yeterliliği çerçevesinde
yapabilecekleri açık olduğundan, idareleri kamulaştırmaya zorlayıcı nitelikte
yargı kararı verilmesi mümkün değildir.
Diğer taraftan, davacı taşınmazı üzerinde
bulunan kısıtlılığın kaldırılmasını idare mahkemesinden istemiş olduğundan,
mahkemenin idarenin yerine geçerek idari işlem niteliğinde karar verebilmesi de
olanaksızdır.
Bu durumda, idare mahkemesince yukarıda
belirtilen hususlar göz önünde bulundurulmaksızın karar verilmesinde isabet
bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 1. İdare
Mahkemesinin 5.6.2002 günlü, E:2001/1726, K:2002/784 sayılı kararının
BOZULMASINA, ..., dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 10.12.2002 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No : 2001/6417
Karar No : 2002/6314
Özeti : Hazineye ait taşınmazın 2942 sayılı
Yasanın genel hükümleri uyarınca kamulaştırılması yönünde kurulan işlemin yok
hükmünde olduğu hk.-DKD.1
Temyiz isteminde Bulunan :... Büyükşehir
Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf
. :.., Defterdarlığı
İstemin
Özeti : Ankara 1. İdare Mahkemesinin
28.6.2001
günlü, E:2000/1569, K:2001/808 sayılı kararının
usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir
Savunmanın Özeti :
Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Selçuk Topal'ın Düşüncesi
: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği
düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Turan Kara kaya'nın
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde
öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden
hiçbirisine.uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal
nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte
görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle
İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik
Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü:
Dava, ..., ..., ... Mahallesi, ... ada, ...
parsel sayılı hazineye ait Sağlık Bakanlığına tahsisli ve sağlık ocağı olarak
kullanılan taşınmazın imar planında yolda kalması nedeniyle kamulaştırılmasına
ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, kamu tüzel
kişileri ve kurumlarına ait taşınmazların diğer bir kamu tüzel kişisi veya
kurumu tarafından kamulaştırılmasının mümkün olmadığı, bu tür taşınmazlara
gereksinim olması durumunda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 30. maddesi
hükmüne göre işlem tesis edilmesi gerektiğinden, hazineye ait taşınmazın davalı
idarece 2942 sayılı Yasanın genel hükümleri uyarınca kamulaştırılması yolunda
tesis edilen dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle
iptaline karar verilmiş; karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2942
sayılı Yasanın 30. maddesine göre işlem tesis edilmesi gerekirken anılan Yasanın
genel hükümleri uyarınca hazineye ait taşınmazın kamulaştırılması yolunda tesis
edilen işlem yok hükmündedir.
Bu durumda, idare mahkemesince dava konusu
işlemin yok hükmünde olduğu
belirtilmeden iptaline karar verilmesinde isabet
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Ankara i. İdare
Mahkemesinin 28.6.2001 günlü, E:2000/1569, K:2001/808 sayılı kararının
BOZULMASINA, ..., dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 23.12.2002 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY Altıncı Daire
Esas No : 2002/1715 Karar No : 2003/4409
özeti: Davacının yapısına enkaz bedeli yerine
bina bedeli ödenmesi gerektiği iddiası dikkate alındığında, bulunduğu yerde
korunamayan gecekonduya enkaz bedeli ödenerek kamulaştırılması yolundaki işlemin
iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünün, enkaz bedeli ödenmesinin bir
idari işlem olan belediye encümeni kararına ve yapıya bina ya da enkaz bedeli mi
ödeneceği konusuna dayandığından idari yargının görev alanına girdiği
hakkında.-DKD.3
Temyiz
İsteminde Bulunan: ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : ... Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Ankara 5. İdare Mahkemesinin
12.11.2001 günlü, E:2001/102, K:2001/1365 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı
olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma
nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın
onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Selçuk Topal'm Düşüncesi:
Davacının yapısına enkaz bedeli yerine bina bedeli ödenmesi gerektiği iddiası
dikkate alındığında, enkaz bedeli ödenmesi bir idari işlem olan belediye
encümeni kararına dayandığından, yapıya bina ya da enkaz bedeli mi ödeneceği
konusunda çıkan uyuşmazlıkta idari yargının görev alanına girmektedir. Bu
nedenle, aksi yöndeki temyize konu idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun
olacağı düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Turan Karakaya'nın Düşüncesi:
Dava, davacıya ait gecekondunun kısmen kamulaştırılmasına ilişkin İşlemin iptali
istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, bedelin düşük olduğu gerekçesiyle açılan
davanın 2942 sayılı Kanunun 14. maddesinin 1. fıkrası uyarınca görev yönünden
reddine karar verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden dava konusu
işlem ile davacıya ait gecekondunun enkaz bedeli ödenmek suretiyle
kaldırılmasına karar verildiği, Takdir Komisyonu raporunda ise 1.783.188.000 TL
gecekondu ve müştemilatın maliyet bedeli, takdir edildiği, 178.319.000 TL. enkaz
bedeli takdir edildiği davacının ise bina bedelinin Ödenmesini istediği
anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının İstemi 2942 sayılı Kanunun
14.maddesinin 1.fıkrası kapsamında olmadığından, uyuşmazlığın görüm ve çözümü
idari yargının görev alanına girdiğinden İdare Mahkemesi kararında isabet
bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile
İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik
Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü:
Dava,..., ..., ... Mahallesinde İmar yolu
üzerinde bulunan gecekonduların enkazlarının ve diğer tesislerin 1.2.2000 günlü,
166/192 sayılı belediye encümeni kararıyla kamulaştırılmasına karar verilmesi
nedeniyle ve davacının gecekondusunun imar yolunda kalan bölümünün
178.319.000.-lira enkaz bedeli ile kamulaştırılmasına ilişkin ....Noterliği
aracılığıyla tebliğ edilen 27.7.2000 günlü işlemin iptali
istemiyle açılmış; idare
mahkemesince, davacının enkaz bedelini düşük
bularak...... Asliye Hukuk Mahkemesinde
dava açtığı ve kamulaştırma işleminde enkaz
bedeli yerine bina bedelinin ödenmesi gerektiğini ileri sürdüğü, enkaz bedeli
takdirinin de idari işlem olan belediye encümeni kararına dayalı olduğu, bu
nedenle bina bedelinin Ödenmesi gerektiği yolunda idare mahkemesi kararı
olmaksızın adli mahkemeden bina bedelinin tahsililne karar verilmesinin İsten
ilemeyeceği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine
bakılmakta olan davanın açıldığı; binanın değerinin tespitinde enkaz olarak
kabul edilmesinin hatalı olduğunun ileri sürüldüğü, İleri sürülen bu iddiaların
ise bedele ilişkin olduğu, kamulaştırma bedeline ilişkin uyuşmazlıkların da 2942
sayılı Kamulaştırma Kanununun 14.maddesi uyarınca adli yargının görev alanına
girdiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; karar davacı
tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın İncelenmesinden, davacının yapısının
yolda kalan bölümüne takdir edilen enkaz bedelinin yapının geri kalan kısmının
onarımına bile yetmeyeceği, bina bedelinin takdir edilerek kendisine ödenmesi
gerektiğini ileri sürerek bakılmakta olan davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davacıya ait yapının kısmen yolda kalması
nedeniyle yapıya enkaz bedeli ödenerek yolda kalan kısmının kamulaştırılmasına
karar verilmiş olup, davacının iddiaları dikkate alındığında yapıya enkaz bedeli
ödenmesi bir idari işlem olan belediye encümeni kararına dayalı olduğu için,
yapıya enkaz bedelinin mi yoksa bina bedelinin mi Ödenmesi gerektiği hususu
idari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlıktır.
Bu durumda, idare mahkemesince davanın görev
yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Ankara 5. İdare
Mahkemesinin 12.11.2001 günlü, E:2001/102, K:200l/1365 sayılı kararının
bozulmasina, 10.120.000.-lira karar harcı ile fazladan yatırılan 7.530.000.-lira
harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye
gönderilmesine 22.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.