imar

İmar Hukukçusundan Güncel Makaleler (imar)

imar hukuku (imar planları, arazi ve arsa düzenlemesi, kaçak yapı para cezası, inşaat ruhsatı vb.)dava dilekçe örnekleri

Tasnif edilmiş Danıştay Altıncı Dairesi İçtihatları

Danıştay imar ve imar hukuku içtihatları

imar hukuku ile ilgili terimler ve tanımlar


İmar Hukukçusu. Toki'den Ucuz Konut Satışı Devam Ediyor

+Hatalı ödemelerin geri alınması

+
18 uygulaması,

+
Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararı yargı kararının yerine getirilmemesi

+
Belediyelerin internet adresleri (web)

+
Görev tazminatı ile ilgili haberler

+
Konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkı

+
Toki'nin satılık evlerine yoğun talep var.

+
18. Madde uygulamasında hukuka aykırılık nedenleri imarhukukcusu cafer ergen

+Eski Haberler

+
2577 sayılı İYUK 7. Madde ile ilgili Danıştay İçtihatları

+657 sayılı Yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu

+Radyoloji personelinin çalışma (mesai) saatleri

+
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamında Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih ve 5189/1 sayılı kararı.

· ANAYASA MAHKEMESİNİN "YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA" KARARLARI

· ANAYASA MAHKEMESİNE İPTAL İSTEMİYLE YAPILAN BA?VURULAR ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR

· İmar Hukuku Terimleri Sözlüğü

· idare hukukcusu (idare hukuku)

idari yargı
İdari yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak yürütmeyi durdurma istekli iptal ve tam yargı dava dilekçesi örneğini görmek için buraya tıklayınız.

İmar

Tüm içeriği görmek için tıklayınız

İdare Hukuku

İDARE HUKUKU

imarhukukcusu.com tüm haberler

imar, Eski Haberler
21.09.12
· İmarda kısıtlılık sorunu sona eriyor (5 Yıl ile sınırlandırıldı)
16.09.12
· imar planları ve imar uygulamaları nedeniyle ücret
08.09.12
· Tazminat davasının süreaşımı nedeniyle reddi halinde maktu avukatlık ücreti
· İlan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planının şekil eksikliği nedeniyle
· Davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmas
· Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanları
· İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması
· 5 yıllık inşaat ruhsatı süresi içinde yapı kullanma izin belgesi alınmaması hali
12.05.12
· Deprem nedeniyle oluşan zararda belediyenin kusursuz sorumluluğu yoktur
10.05.12
· Tapulu yerdeki yapı ruhsattsız da olsa 32. madde işletilmemişse tazminat gerekir
· Yeşil alan için yapılan bağış da DOP tan düşülür.
14.04.12
· Bam Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkın
· Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
· Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
06.04.12
· Anayasa Mahkemesi’ne Göre 3194/42. Maddesinin Üçüncü Fıkrası (32 md)
· 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “…32…” ibaresi
01.04.12
· belediyelerin mimari projelerde meslek odasından ayrıca "proje onay belgesi" ist
· 125 nolu Danıştay Dergisi imar hukuku içtihatları
23.03.12
· Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
· Yoldan İhdasen Oluşan Taşınmazlar Hakkında Yorum
· Anayasa Mahkemesi Kararı (Yoldan İhdas)
11.03.12
· Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
05.03.12
· Çoğaltılmış Fikir Ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
14.02.12
· Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı
21.12.11
· Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (21 Aralık 2011-28149)
· İmar Davaları Kitabı Üçüncü Baskı 2011
06.12.11
· İmar hukuku içtihatları (Danıştay Dergisi 124)
23.10.11
· 3194 sayılı Kanunun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca para cezası
· 1608 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verilmesine ve 1 kez yasaklanan faa
· Bedele Dönüştürülen Paya Takdir Edilen Karşılığın Artırılması Davası
· Cedit-Erenler-Topçular-28 Haziran Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı
09.09.11
· Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması zorunlu
12.08.11
· Valilik görüşü alınmadığı gerekçesiyle yıkılamayacağı
· İmar planının yürütmesinin durdurulması üzerine yapının mühürlenmesi
· Ticaret alanında akaryakıt istasyonu yapılamaz
· müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulun
· Tadilat ruhsatının kat irtifakı sahibi kişilerin imzası, bu kişiler tarafından v
· 2981 sayılı Yasanın 10/b alanında 3194 sayılı Kanunun 18. madde uygulamasında DO
· Mutlak tarım arazileri
01.08.10
· www.idarehukuku.net Türkiye'nin İdare Hukuku - İdari Yargı Bilgilerine hoşgeldin
29.06.10
· Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
17.04.10
· Kaplıca izinlerini artık Valilikler verecek. Bakanlık yetkiyi devretti.
10.04.10
· Yeni imar para cezası hükümleri önceki (Kaçak yapı suçlarına) uygulanmaz.
08.04.10
· 3194/18 uyg. yapılmayan alanda kamulaştırma yapılabilir
03.04.10
· Nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olma
28.01.10
· İmar planı ve inşaat ruhsatı iptali üzerine tazminat dava açma süresi
· Plan değişikliği isteminin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalin
· Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi yapılmadan kamulaştırma yapılması
· Dolgu alanında plan yapılabilmesi
· Binanın hukuken en son bittiği tarih

Eski Haberler

İmar hukuku ile ilgili Kanunlar

+imar kanunu (3194)
+il özel idaresi kanunu (5302)
+belediye kanunu (5393)
+büyükşehir belediyesi kanunu(5216)
+kamulaştırma kanunu (2942)
+kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (2863)

+yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanun (5366)
+yapı denetimi hakkında kanun (4708)
+gecekondu kanunu (775)
+imar ve gecekondu af kanunu (2981/3290)

İMAR HUKUKU İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

+belediyeler tip imar yönt.
+imar affı yönetmeliği
+plansız alanlar yönt.
+plan yapım yönt.
+koruma amaçlı im. pln. yönt.
+kıyı kanunu uyg. yönt.
+tarım alanları yönt.
+karayolları kenarlarında..yönt.
+18. madde uygulama yönt.
+plan müellifleri yönt.
+gecekondu yönetmeliği

+imar ile ilgili tüm yönet.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA?LIK SİGORTASI KANUNU

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Mevuzatı

idare hukuku (Danıştay) içtihatları

İdare hukuku İçtihatları

idare hukuku, iptal ve tazminat davası

İdari Yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak Yürütmenin Durdurulması istekli iptal ve tazminat dava dilekçe örneği için tıklayınız.

İMAR

imar
içtihatları

Ankara Bölge İdare Mahkemesi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi
Ankara Bölge İdare Mahkemesi
Konya Bölge İdare Mahkemesi
Aydın Bölge İdare Mahkemesi
Edirne Bölge İdare Mahkemesi
Manisa Bölge İdare Mahkemesi
Ordu Bölge İdare Mahkemesi
Van Bölge İdare Mahkemesi
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi
Samsun Bölge İdare Mahkemesi
Antalya Bölge İdare Mahkemesi
Gaziantep Bölge idare Mahkemesi
Denizli Bölge İdare Mahkemesi
Adana Bölge İdare Mahkemesi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi
Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi
Bursa Bölge İdare Mahkemesi
Malatya Bölge İdare Mahkemesi
Sivas Bölge İdare Mahkemesi
Kayseri Bölge İdare Mahkemesi
Trabzon Bölge İdare Mahkemesi
İdari Yargı (İDARE HUKUKU) Kitapları (Yayınları)
Bölge İdare Mahkemelerinin İnternet (Web) Adresleri - Sayfaları
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİNİN İTİRAZ MERCİLERİ
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
İdari Yargılama usulü Kanunu
Hakimler ve Savcılar Kanunu
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Personel Rejimlerinin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK''nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

Danıştayın imar hukuku diğer usul ile ilgili karar örnekleri 28
imar hukuku




Yeni Sayfa 6

DANIŞTAY

İdari Dava Daireleri

Genel Kurulu

Esas No: 2000/573

Karar No: 2000/966

ÖZETİ : Genel düzenleyici nitelikte olan ve parselasyon işleminin dayanağım oluş­turan imar planına karşı uygulama işlemi olan parselasyon işlemi nedeniyle uyuş­mazlık yaratıldığı: ancak davanın parse­lasyon işlemi açısından yasal dava açma süresi geçirildikten sonra açılması nede­niyle imar planının iptaline ilişkin is­temin bu aşama incelenme olanağı bulunma­dığı gerekçesiyle davanın parselasyon iş­lemine ilişkin bölümünün süreaşımı yönün­den reddi, imar planına ilişkin bölümünün incelenmeksizin reddi yolundaki daire ka­rarının uygun bulunduğu hk.-DD.104

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ...

Vekili___________ ı Av. ...

Karşı Taraf (Davalılar) : 1- Turizm Bakanlığı

2-       ... Valiliği

3-       ... Belediye Başkanlığı
Vekili : Av.  ...

İstemin   Özeti_________ ı ... İli,  ... İlçesi.  ... Beldesi,  ... Mevkii.

... ve ... parsel sayılı taşınmazlara ilişkin. 18.1:1996 günlü. 4/332 sayılı îl İdare Kurulu Karan ile önerilen ve gerekli düzeltmeler yapılmak suretiyle 2634 sayılı Yasanın 7. maddesi uyarınca Turizm Bakanlığınca onaylanan 1/1000 ölçekli Adrasan uygulama imar planı revizyonu ile 22.10.1996 günlü ... Belediyesi Encü­men Karan ile onaylanan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davada. Danıştay Altıncı Dairesi 16.11.1999 günlü, E:1998/4461. K:1999/5753 sayılı ka­rarla; dava konusu edilen parselasyon işleminin 30.10.1996-21.11.1996 tarihleri arasında ilan edildiği, dava dilekçesinde ise askı süresi içerisinde parselasyon işlemine yapılan itiraz üzerine belediyece "mağduriyetiniz .giderilecektir" şek­linde yanıt verildiğinin belirtildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu­nun 8. maddesinin 1. fıkrasında: "Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini iz­leyen günden itibaren işlemeye başlar." hükmüne, yine aynı Kanunun 11. maddesin­de: "İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebi­lir. Bu başvurma işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur." hük­müne yer verildiği: yukarıdaki yasal düzenlemelere ve dairelerinin süregelen iç-ti hatlarına göre. parselasyon planlarına karşı bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihini izleyen günden iti­baren 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevabın tebliğini izleyen tarihten itibaren 60 günlük dava açma sûresi içinde idari dava açılabildiği, 3194 sayılı Yasanın 19. maddesinin 1. fıkrasında: "İmar planlarına göre parselasyon planları yapılıp, belediye ve mücavir alan içinde belediye encümeni, dışında ise il idare kurulunun onayından sonra yürürlüğe gi­rer. Bu planlar bir ay müddetle ilgili idarede asılır..." hükmünün öngörüldüğü, davacının askı süresi içinde parselasyon işlemine yapmış olduğu itiraz nedeniyle verilen yanıtın tebliğ tarihi belli değil ise de, son ilan tarihini izleyen gün­den itibaren 60 gün içinde yanıt verilmediği kabul edildiğinde bu tarihi izleyen 60 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra yapılan ve dava açma süresini ye­niden başlatmayan başvuruya verilen yanıt üzerine 16.7.1998 gününde açılan dava­nın parselasyon işlemine ilişkin bölümünde süreaşımı bulunduğu, 2577 sayılı İda­ri Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrasında, "dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkeme­lerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu. 4. fıkrasında da; "ilam gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itiba­ren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenle­yici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz; hükümlerinin yer aldığı, genel düzenleyici nitelikte olan ve parselasyon işleminin dayanağım oluşturan imar planına karşı uygulama işlemi olan parselas­yon işlemi nedeniyle uyuşmazlık yaratıldığı: ancak davanın parselasyon işlemi açısından yasal dava açma süresi geçirildikten sonra açılması nedeniyle imar planının iptaline ilişkin istemin bu aşamada incelenme olanağı bulunmadığı ge­rekçesiyle davanın parselasyon işlemine ilişkin bölümünün süreaşımı yönünden reddine, imar planına ilişkin bölümünün incelenmeksizin reddine karar verilmiş­tir.

Davacı, davada süreaşımı bulunmadığım öne sürerek anılan kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

Turizm Bakanlığın Savunmasının Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

... Valiliği ve ... Belediye Başkanlığı Savunmalarının Özeti : Temyiz di­lekçesine yanıt verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Nalan Terzi'nın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Turan Karakaya'nın Düşüncesi : ... İlçesi ... beldesin­de davacıya ait taşınmaza ilişkin 1/1000 ölçekli Adrasan uygulama imar planı revizyonu ile 22.10.1996 günlü ... Belediye Encümeni karan ile onaylanan parse­lasyon işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda. Danıştay Altıncı Daire­since, davanın parselasyon işlemine ilişkin bölümünün süreaşımı yönünden reddi­ne, imar planına ilişkin bölümünün incelenmeksizin reddi yolunda verilen karar.

davacı tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın davanın parselasyon işleminin iptali istemi­nin süre aşımı yönünden reddine ilişkin bölümünün bozulmasını gerektirir nite­likte görülmemektedir.

Danıştay Altıncı Dairesi kararının imar planına ilişkin bölümünün ince­lenmeksizin reddine yönelik kısmına gelince-:

2577 sayılı İdan Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 4. fıkrasında "ilam gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Dü­zenleyici işleminin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin ipta­line engel olmaz" hükmü yer almıştır.

Yukarıda yer alan hüküm uyarınca düzenleyici işlemlere karşı, ilan tari­hinden itibaren dava açılabileceği gibi, bu düzenlemeye dayalı olarak bir işlem tesis edilmesi halinde, dava açma süresi geçmiş olsa bile düzenleyici işlemin iptali istemiyle uygulama işleminin tabi olduğu dava açma süresi içinde dava aç­ma olana§ı getirilmiştir.

Uygulama işlemine karşı açılan davada süre aşımı bulunması halinde, dü­zenleyici işlemin iptali istemlninde süre aşımı nedeniyle reddi gerekeceği kuş­kusuzdur.

Bu durumda, uygulama imar planı revizyonunun iptali istemininde süre aşı­mı nedeniyle reddi gerekirken aksine verilen kararda isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın davanın parselasyon işlemine ilişkin bölümünün süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kıs­mının onanması, imar planına ilişkin bölümünün incelenmeksizin reddi yolundaki kısmının ise bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca, temyiz aşama­sında 2577 sayılı Yasanın 17. maddesi 2. fıkrası gereği duruşma yapılmasına ge­rek görülmeyerek dosya incelendi, gereği görüşüldü:

... İli, ... İlçesi, ... Beldesi, ... Mevkii, ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara ilişkin 18.1.1996 günlü. 4/332 sayılı îl İdare Kurulu kararı ile önerilen ve gerekli düzeltmeler yapılmak suretiyle 2634 sayılı Yasanın 7. madde­si uyarınca Turizm Bakanlığınca onaylanan 1/1000 ölçekli Adrasan uygulama imar planı revizyonu ile 22.10.1996 günlü, 26 sayılı ... Belediye Encümeni kararı ile onaylanan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; Danıştay Altıncı Dairesince verilen ve davanın parselasyon işlemine ilişkin bölümünün sü-reaşımı nedeniyle reddine, imar planına ilişkin bölümünün ise incelenmeksizin reddine ilişkin bulunan 16.11.1999 günlü. E:1998/4461, K:1999/5753 sayılı karara karşı, davacı temyiz isteminde bulunmakta ve karan bozulmasını istemektedir.

Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu dilekçede ileri sürü­len temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı an-

laşıldıgından. davacının temyiz isteminin reddine. Danıştay Altıncı Dairesinin 16.11.1999 günlü, E:1998/4461, K:1999/5753 sayılı kararının onanmasına, 29.9.2000 günü oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI  OY

... İli ... İlçesi ... Beldesindeki taşınmazı, Turizm Bakanlığınca onay­lanan imar planı doğrultusunda parselasyon işlemine tabi tutulan davacı, parse­lasyon işlemine 13.11.1996 tarihinde itiraz etmiş: davalı belediye bu başvuruya verdiği cevapta, itirazının yerinde olduğunu, mağduriyetinin asgari düzeye indi­rileceğini davacıya bildirmiştir. Geçen süre içinde davalı idareden konuyla 11-gili başka bir bilgi alamayan davacı. 13.4.1998 tarihinde tekrar davalı beledi­yeye başvurup, arazisinin turizm alanına ayrılmasının, tarım dışı amaçla kulla­nılmasının yerinde olmadığım belirterek, arazisi üzerinde İmar Yasasının 18 in­ci maddesi uygulamasından vazgeçilmesini istemiş: bu başvuruya davalı belediyece verilen 26.5.1998 tarihli cevapta ise: parselasyon işleminin kesinleştiği dava­cıya bildirilmiştir. Bu cevap üzerine davacı, söz konusu parselasyon işleminin dayanağı imar planıyla birlikte iptali istemiyle bu davayı açmış bulunmaktadır.

Temyizen incelenen kararda da ifade edildiği üzere, parselasyon işlemle­rine karşı, idari dava açma süresine. İmar Yasasına göre yapılan son ilan tari­hini izleyen günün başlangıç alınması gerekmektedir. Ancak ilgililerin bir aylık askı süresi içinde idareye başvuruları varsa ve bu başvurular kabul edilmişse idari dava açma süresinin, idarenin daha sonra olumsuz yönde tesis edeceği işle­me kadar işlemeyeceği açıktır.

Dava konusu olayda, parselasyon işleminin, davacının ilan süresi içinde yaptığı itirazın davalı belediyece kabul edilmiş olması nedeniyle kesinleşmedi­ği, anılan işlemin kesinleştiğinin bildirildiği tarih itibariyle de davacının 2577 sayılı Yasanın 7 nci maddesine göre süresi içinde dava açtığı dosyanın in­celenmesinden anlaşılmaktadır.

Açıkladığım nedenle temyize konu Danıştay Altıncı Dairesince verilen, da­vanın süre aşımı yönünden reddine ilişkin kararın bozulması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki karara karşıyım.

 

DANIŞTAY

İdari Dava Daireleri

Genel Kurulu

Esas   No:  1997/369

Karar No:  1999/1

ÖZETİ : 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon iş­leminin iptali istemiyle   açılan   davada,aynı    zamanda   imar planının da iptalinin istenmiş olması nedeniyle davada bu husu­sun da incelenmesi gerektiği hk.-DD.101

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı):   ...

Karşı Taraf (Davalı)__________ ı ... Belediye Başkanlığı

Vekili_______________________ ı Av.   ...

İstemin Özeti____________ ı Aydın 1. İdare Mahkemesince, Danıştay

Altıncı Dairesince verilen 11.3.1996 günlü, E:1995/5304. K:1996/1061 sayılı boz­ma kararına uyulmayarak, davanın reddine dair ilk kararında ısrarına ilişkin olarak verilen 1.10.1996 günlü, E:1996/895. K:1996/1022 sayılı kararı, davacı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti__________ ^Temyiz isteminin reddi 11e usul ve hu­
kuka uygun bulunan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet arslan'ın Düşüncesi : Aydın 1. İdare Mahke­mesinin temyize konu ısrar kararının, Danıştay Altıncı Dairesinin 11.3.1996 gün­lü. E:1995/5304, K:1996/1061 sayılı bozma kararındaki gerekçeler doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir,

Danıştay Savcısı Emine Seyfi'nin Düşüncesi : Danıştay 6.Dairesinin 11.3. 1996 gün ve 1061 sayılı bozma kararına uymayarak, dava konusu istemin, yalnızca 3194 sayılı Yasanın 18.maddesine göre tesis edilmiş olan parselasyon işlemi ol­duğu yolunda ısrar ederek davanın reddine karar veren Aydın 1.İdare Mahkemesinin 1.10.1996 günlü, 1022 sayılı kararının temyizine yönelik dilekçede öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerek­tirir nitelikte görülmemektedir.

Bu nedenle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanması­nın uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görü­şüldü: Dava, ... İlçesi. '... Mahallesi. ... pafta. ... ada. ... parsel sayılı taşınmazın 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca parselasyona tabi tutulması­na ilişkin işlemi ile bu parselasyon işleminin dayanağını oluşturan 1/1000 Öl­çekli uygulama imar planının davacı parseline ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmış; Aydın 1. İdare Mahkemesinin. 21.2.1995 günlü. E:1991/1156. K:1995/231 sayılı kararıyla, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzen­lenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu parselasyon işleminin, imar planı ve mevzuata uygun olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

Davacının temyiz istemi üzerine bu karar. Danıştay Altıncı Dairesince, davacı tarafından söz konusu taşınmazı kapsayan alanın 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca parselasyona tabi tutulmasına ilişkin işlem ile bu işlemin da­yanağını oluşturan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kendi taşınmazı yönün­den iptali istemiyle dava açıldığı halde, idare mahkemesince yalnızca parselas-. yon işlemi incelenmek suretiyle karara bağlandığı, ancak anılan parselasyon iş­leminin dayanağım oluşturan ve bu işlem ile birlikte davaya konu edilen imar planı hakkında herhangi bir karar verilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle uyuş­mazlığa konu edilen imar planı da incelenerek bir karar verilmek üzere 11.3.1996 günlü. E:1995/5304. K:1996/1061 sayılı kararla bozulmuştur.

Aydın 1. İdare Mahkemesi 1.10.1996 günlü. E:1996/895. K:1996/1Û22 sayılı kararıyla: davacının gerek belediyeye verdiği 30.5.1991 günlü dilekçesinde, ge­rek dava dilekçesinde 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan parselas­yon işleminin iptalini istediği. 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptalini istemediği, bu nedenle mahkemelerince davanın bu yönüyle çözümlendiği, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu parselasyon iş­leminin imar planı ve mevzuata uygun olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle Da­nıştay Altıncı Dairesinin bozma kararına uymayarak davanın reddi yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir.

Davacı bu kez. Aydın 1. İdare Mahkemesinin 1.10.1996 günlü. E:1996/895. K:1996/1022 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemekte­dir.

Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından söz konusu taşınmadı kapsayan alanın 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca parselasyona tabi tutulmasına ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağım oluşturan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kendi taşınmazı yönünden iptali istemiyle dava açıldığı ve dava dilek­çesinde bu plana yönelik olarak, planın belediye meclisinden geçirilmediği, as­kıya çıkarılmadığı, bu haliyle 3194 sayılı İmar Kanununun 8 inci maddenin aykırı olduğu iddiasında bulunulduğu halde, idare mahkemesince yalnızca parselasyon iş­lemi incelenmek suretiyle karar verildiği, ancak anılan parselasyon işleminin dayanağını oluşturan imar planı hakkında herhangi bir karar verilmediği anlaşıl­dığından,    uyuşmazlığa konu edilen imar planı da incelenerek bir karar verilmesi

gerektiğinden, bu-konu incelenmeden verilen fcarar usul ve hukuka uygun   bulunma­
mıştır.             _ .                   '    '

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Aydın 1. İda­re Mahkemesinin 1.10.1996 günlü. E:1996/895, K:1996/1022 sayılı kararının, Da­nıştay Altıncı Dairesinin bozma kararı doğrultusunda bozulmasına ve dosyanın Aydın 1. İdare Mahkemesine gönderilmesine 8.1.1999 günü oybirliği ile karar ve­ri Tdi .

 

DANIŞTAY

İdari Dava Daireleri

Genel Kurulu

Esas    No:  1999/240

Karar No: 2000/1165

ÖZETİ : Düzenleyici işlemin iptalini is­teyen tarafın aynı istemle açılmış olan başka bir dava sonucu verilen iptal kararının gerekçelerini öğrenme hakkı olduğu açık olup. bunu sağlamak için aynı dü­zenleyici işleme karşı açılan davalardan birinde verilen iptal kararının gerekçe­sinin, karar verilmesine yer olmadığı ka­ran ile diğerlerinde de yer almasının uygun görüldüğü hk.-DD.105

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı)  :   ...  Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili________________ -._ Av.   ...

Karşı Taraf (Davalı)____ : Bayındırlık ve İskan Bakanlığı

Davalı Yanında Davaya katılan : ... Üniversitesi Rektörlüğü

Vekili                 : Av. ...

İstemin Özeti_________ ı ...  îli,   ...  İlçesi.   ... mevkiindeki    ...

Devlet Ormanı içinde 192.0735 hektarlık alanda Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 21.8.1997 gününde re'sen onayladığı. ... Üniversitesi ile ilgili 1/50.000 ölçek­li ... Metropoliten Alan Alt Bölge Plan Değişikliğinin. 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının iptali istemiyle açılan dava sonunda, Danıştay Altıncı Dairesince verilen karar verilmesine yer olmadı­ğına ilişkin 24.11.1998 günlü. E:1997/6857. K:1998/5790 sayılı kararı, davacı temyiz etmekte ve bağımsız hüküm kurulmasını teminen bozulmasını  istemektedir.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi  ile kararın onanması gerektiği  savunulmaktadır.

Davalı Yanında Davaya Katılan ... Üniversitesinin Savunmasının Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Nalan Terzi'nin Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Tülin Özgenç'in Düşüncesi : Temyiz Dilekçesinde öne sü­rülen hususlar. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Danıştay 6.Dairesince ve­rilen kararın dayandığı hufcufci ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bo­zulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Danıştay kararının onanma­sının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görü­şüldü:

Dava. ... İli. ... İlçesi. ... mevkiindeki ... Devlet Ormam içinde 192. 0735 hektarlık alanda Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 21.8.1997 gününde re'sen onayladığı. ... Üniversitesi 1Te ilgili 1/50.000 ölçekli ... Metropoliten Alan Alt Bölge Plan Değişikliğinin. 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının ve 1/1000 Öl-Çekli Uygulama İmar Plammn iptali istemiyle açılmıştır.

Danıştay Altıncı Dairesi. 24.11.1998 günlü. E:1997/6857. K.1998/5790 sa­yılı kararıyla bu dosyanın ve Dairelerinin E:1997/7189. sayısında kayıtlı dosya­nın incelenmesinden, iptali istenilen planların Danıştay Altıncı Dairesinin 24.11.1998   günlü, E:1997/7189. K:1998/5789 sayılı kararı  ile iptal edildiği an-

1 aşıldığından, aynı konuda açılan bakılmakta olan davada yeniden karar verilme­sine yer olmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle, dava konusu 21.8.1997 günlü, 1/50.000 ölçekli ... Metropoliten Alan Alt Bölge Plan Değişikliği, 1/5000 ölçek­li Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemi hak­kında yeniden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararı vermiştir.

Danıştay Altıncı.Dairesi ... Belediye Başkanlığı tarafından 1/50.000. 1/5000 ve 1/1000 ölçekli aym imar planlarının iptali istemiyle Bayındırlık ve İskan Bakanlığına karşı açılan bir başka davada,, vermiş olduğu 24.11.1998 günlü, E:1997/7189, K.-1998/5789 sayılı kararında, Bakanlar Kurulunca ... İli. ... İlçe­si, ... mevkiindeki ... Devlet Ormanı içinde bulunan 160 hektarlık alanın 49 yıllığına ... Üniversitesine tahsisine karar verildiği ve dava konusu planların da bu tahsis kararına dayanılarak yapıldığının anlaşıldığı, -icesin izin ve tahsis kararlarının iptali istemiyle açılan bir diğer davada Danıştay 6. ve 8. Dairele­ri Ortak Kurullarınca keşif ve bilirkişi incelemesi de yapıldıktan sonra anılan işlemlerde kamu yaran açısından hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava­nın bu kısımlarının reddine karar verilmiş ise de, bu kararın temyizi sonucunda Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun, E:1998/131. K;1998/296 sayılı ka­rarıyla, vakıf yükseköğretim kurumlarına kamu arazisi m tesislerinin tahsis edilebileceğine ilişkin 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununa 3708 sayılı Kanunla eklenen ek 18. maddenin 1. fıkrasının Anayasanın 130. maddesine aykırı olduğu, vakıf yükseköğretim kurumlarına yap>lacak arazı ve tesislerinin tahsisi dahil, devlet yardımlarının gerekleri, koşulları ve sınırlarının bir kanunla düzenlen­mesi gerektiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinin 29.6.1992 günlü. E:1991/21, K:1992/42 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması nedeniyle tahsis kararlarının hukuki dayanağının kalmadığı belirtilerek ortak kurul kararının davanın reddine ilişkin kısmının bozulmasına karar verildiği, bu durumda, hukuken geçerliliği kalmayan tahsis kararlarına dayanılarak düzenlenen imar planlarının hukuki daya­naklarının kalmadığı gerekçesiyle 1/50.000 ölçekli ... Metropoliten Alan Alt Bölge Plan değişikliğinin, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının iptaline karar vermiştir.

Bu karar taraflara tebliğ edilmiş ve davalı idare tarafından temyiz edil­meyerek kesinleşmiştir.

Davacı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı. Danıştay Altıncı Dairesinde açmış oldukları E:1997/6857 sayılı davanın, davacı ve dava nedenleri bakımından tamamen bağımsız bir dava olduğu, bu nedenle dava sonunda, ... Büyükşehir Bele­diyesinin taraf olmadığı, tamamen bilgisi dışında olan bir başka dava ile ilgi kurularak bakılan kendi davalarında "karar verilmesine yer olmadığına" dair ku­rulan hükmün yerinde olmadığı, davanın sonuna kadar takip edilebilmesi, yargıla­ma aşamalarında kurulacak hükümlere karşı gerekli yargı yollarına başvurma hak­larını kullanabilmeleri açısından, kendileri tarafından açılan bu davada bağım­sız karar verilerek dava konusu 1/50.000. 1/5000. 1/1000 ölçekli planların ipta­line karar verilmesi gerektiği iddialarıyla daire kararının bozulmasını istemek­tedir.

Genel düzenleyici işleme karşı açılan davada yargı yerince verilen iptal karan, bu düzenleyici işlem ile ilgili herkes için hüküm ifade eder nitelikte­dir. Bu nedenle de düzenleyici işleme karşı açılan müteakip davalarda, yargı ye-

rince düzenleyici işlem daha önce iptal edilmiş olmakla tesis edildiği tarihten itibaren hukuk aleminden kaldırılmış olduğundan, yeniden, iptal karan verilmesi mümkün değildir. Ancak, bu düzenleyici işlemin iptalini isteyen tarafın, iptal kararının gerekçelerini öğrenme hakkı olduğu da açıktır.

Sunu sağlamak için. aynı düzenleyici işleme karşı açılan davalardan bi­rinde verilen iptal kararının gerekçesinin, karar verilmesine yer olmadığı kara­rı ile sonuçlandırılan diğerlerinde de yer alması uygun görülmüş olup: bakılan dava ile ilgili iptal  gerekçesi bu nedenle kararımıza alınmış bulunmaktadır.

Diğer taraftan, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararlara karşı da tarafların, kanun yollarına başvurma haklan olduğunda kuşku bulunmamaktadır.

Nitekim yargısal uygulamaların tamamı da bu doğrultudadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddine Danıştay Altıncı Dairesinin 24.11.1998 günlü. E:1997/6857. K:1998/5790 sayılı kararının yukarıda yer alan gerekçe ile birlikte onanmasına, 1.12.2000 günü oybirliği ile karar ve­rildi

 

 

 

T.C.

DANIŞTAY

İdari Dava Daireleri

Genel Kurulu

Esas No :2001/880

Karar No:2003/662

Özeti: Yeterlilik belgesine sahip müellifçe hazırlanmış bir imar planı değişikliği olmaksızın, "onay mercii" olan belediye meclisi tarafından plan değişikliği yerine geçecek şekilde karar alınmasında hukuki isabet bulunmadığı hakkında-DKD.3

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): ... Belediye Başkanlığı
Vekili        : Av...

Karşı Taraf (Davacılar): 1-...

2-... 3-...

4~ -İstemin Özeti    : ... İli ... İlçesi ... Mahallesinde bulunan davacılara ait 118 ada, 34

parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda plan değişikliği yapılması yolunda karar alınmasına

ilişkin 12.8.1996 günlü, 5/2 sayılı belediye meclisi kararının iptali istemiyle açılan davada; Ordu İdare Mahkemesince, Danıştay Altıncı Dairesinin 13.11.2000 günlü, E:2000/2028, K:2000/5701 sayılı bozma kararına uyulmayarak dava konusu imar planı değişikliği işleminin iptali yolunda verilen ilk kararında ısrar edilmesine ilişkin 7.6.2001 günlü, E:2001/261, K:2001/437 sayılı kararı, davalı idare temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Davalı belediyenin meclis kararıyla plan değişikliği yaparak uygulamaya koyduğunu, bu nedenle temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiğini savunmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi Mürteza Güler'în Düşüncesi: Uyuşmazlığa konu olayda mevzuata ve usulüne uygun yürürlüğe konulmuş bir plan değişikliği kararı bulunmadığından dava konusu meclis kararında hukuka uyarlık bulunmadığı, bu nedenle İdare Mahkemesinin ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Tülin Özgenç'in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin 1 İnci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi ısrar kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MÎLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü: Dava; davacıların maliki oldukları ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 118 ada, 34 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda plan değişikliği yapılması yolunda alınan  12.8.1996 günlü, 5/2 sayılı belediye meclis kararının iptali istemiyle açılmıştır.

Ordu İdare Mahkemesinin 26.10.1999 günlü, E:1998/767, K:1999/756 sayılı kararıyla; İmar Planı Yapımını Yükümlenecek "Müellif ve Müellif Kuruluşlarının Yeterlilik Yönetmeliğinin 7. maddesi ve İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 5. maddesi uyarınca ara kararı ile, davalı idareden dava konusu plan değişikliğini hazırlayan müellefin yeterlik karnesi ve değişikliğe ilişkin raporun istenildiği, gönderilen cevap yazısında imar planı değişikliği için henüz plan değişikliğini hazırlayan müellife başvurulmadığının belirtildiği; davalı idarece, plan değişikliği öncesinde mevcut bağlantı yolunun yapılaşmaya imkan vermeyen artık parseli bulunan 34 sayılı parsele kaydırılarak, 36 sayılı parselde ikinci bir yapının yapılabilmesi olanağı yaratılmak suretiyle planlama ilkelerine uygun davranıldığı iddiasında bulunulduğundan uyuşmazlığın özünü, mevcut imar planındaki yolun kaydırılmasıyla 34 sayılı parselin karşısındaki 36 sayılı parselde ikinci bir yapı yapılıp yapılamayacağı oluşturduğu, dosyada mevcut bilirkişi raporu da incelenerek yolun, onanlı imar planındaki gibi 7 metre olması durumunda 36 sayılı parsele ait taşınmazda İkinci yapı yapılabileceği, ancak yolun meclis kararında olduğu gibi 8 metre olarak kabulü halinde ise her iki taşınmazda yapı yapabilme olanağı bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı, dava konusu plan değişikliğinin plana işlenmemiş olmasına karşın İmar Kanununun 8. maddesi uyarınca onanmış olduğu ve onaylı plan değişikliğinde de kaydırılan imar yolu 8 metre olarak düzenlendiğinden yalnızca yolun kaydırılmasını esas alan ve genişletmeyi devre dışı bırakan davalı idare savunmasına ve bilirkişi raporuna itibar etme olanağı bulunmadığı; İmar planlarının yapımı ve değişiklikleri sürecinde yeterliliği haiz bir müellif bulunması zorunluluk olup, bu zorunluluğun nedeninin bu gibi işlerin yeterli formasyona sahip kişilerce ilgili disiplin ilkelerine ve imar mevzuatına ve dolayısıyla kamu yararına uygunluğunu sağlamak olduğu, olayda davalı idarece düzenlemeye uygun olarak değişiklik sürecinde müellif İstihdam edilmeksizin veya İş ihale edilmeksizin konu hakkında bilgi ve yeterliliğe haiz olduğu ortaya konulmayan kişilerce plan değişikliği hazırlanıp onaylanmasının hukuka aykırı

olduğu, bu hukuka aykırılıkla birlikte, plan değişikliğinin sebebinin salt kamusal yararı sağlamak amacına yöneldiği savının hukuki temellerinin de dayanaksız olduğu, bu durumda imar mevzuatı hükümlerine aykırı olarak oluşturulan ve buna bağlı olarak sebebinin kamusal yarar olduğu ortaya konulamayan dava konusu plan değişikliği işleminde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

Bu karar, temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay Altıncı Dairesinin 13.11.2000 günlü, E:2000/2028, K:2000/570l sayılı kararıyla; olayda henüz yeterlilik belgesine sahip müellifçe hazırlanmış ve belediye meclisince usulüne göre onaylanmış ve yürürlüğe girmiş bir planın varlığından söz edilmesinin mümkün olmadığı, İdare Mahkemesince dava konusu belediye meclisi kararının plan değişikliği gibi kabul edilip incelenmesinde ve buna göre karar verilmesinde hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesi bozma kararına uymayarak dava konusu işlemin iptaline dair ilk kararında ısrar etmiştir.

Ordu İdare Mahkemesi 7.6.2001 günlü, E:2001/261, K:2001/437 sayılı ısrar kararında; imar mevzuatı hükümlerine aykırı olarak oluşturulan, tersimatı yapılıp ilan edilmiş, uygulama işlemi de tesis edilmemiş olmasına karşın fiili uygulamalara sebep oluşturabilecek olan ve sebep ikame eden, kendi özündeki sebebin ise kamusal yarar olduğu ortaya konulamayan dava konusu plan değişikliği işleminde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle, ilk verdiği karara ilişkin gerekçeye ilave yaparak dava konusu işlemin iptaline hükmetmiştir.

^ Davalı idare; ortada belediye meclisince usulüne uygun olarak onaylanmak suretiyle yürürlüğe girmiş, imar mevzuatında öngörülen sürecin tam olarak yerine getirildiği bir İmar planı değişikliğinden sözedilemeyeceğini öne sürerek, Ordu İdare Mahkemesince verilen ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

3194 sayılı İmar Kanununun 8/b maddesinde imar planlarının nazım imar planı ve uygulama imar planından meydana geldiği, mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğunun sağlanarak belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planların ilgili belediyelerce yapılacağı veya yaptırılacağı, belediye meclisinde onaylararak yürürlüğe gireceği, bu planların onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca bir ay süre ile ilan edileceği ve bir aylık ilan süresi İçinde planlara itiraz edilebileceği, belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planların belediye meclisince onbeş gün içinde kesin karara bağlanacağı kuralı yer almıştır.

İmar Planı Yapımını Yükümlenecek Müellif ve Müellif Kuruluşlarının Yeterlik Yönetmeliğinin 7. maddesinde de; "planlama işlerin yapılması veya yaptırılmasında belediyeler, valilikler ve diğer ilgili idareler bu Yönetmelik hükümlerine uymakla yükümlü olup, Yönetmelikte belirtilen yeterlilik gruplarına uygun olarak yeterlik belgesine sahip müellif veya müellif kuruluşlarına işi ihale etmek veya kendi planlama bürolarında bu planlama sürecinde işle ilgili yeterlilik belgesine sahip en az bir müellifi bu işte istihdam etmek zorundadırlar", İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 5. maddesinde ise," imar planının ilgili idarece doğrudan doğruya yapılması durumunda ilgili idarenin planların hazırlanmasında geçerli olan yeterliliği haiz olması şarttır" hükümlerine yer verilmiştir.

Anılan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, yeterlilik belgesine sahip müellifçe hazırlanan imar planlarının belediye meclisinin onayıyla yürürlüğe gireceği açıktır.

Dosyanın incelenmesinden, dava konusu belediye meclis kararında; "... ve isa'ların arsalarının arasından geçen yolun duvardan itibaren 8 metre olarak açılmasına, imar planında İki ev arasındaki mesafe 20 metre gösterirken uygulamada arazide 16,15 metre gösterilmektedir. Bu nedenle, yolun 8 metre olarak tanzimine ve ...'nın evinin duvar sınırına çekilmesine" şeklinde İmar Kanununun 8. maddesine göre karar alındığı, mahkemenin 22.6.1999 günlü ara kararına davalı idarece verilen cevapta imar planı değişikliği için henüz plan değişikliğini hazırlayan müellife başvurulmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.

Mevcut bir imar planında değişiklik yapılabilmesi için, öncelikle yeterlilik belgesine sahip müellifçe plan değişikliğinin hazırlanması ve sonrasında hazırlanmış olan plan değişikliğinin belediye meclisince onaylanması zorunlu olduğuna göre; yeterlilik belgesine sahip müellifçe hazırlanmış bir imar planı değişikliği olmaksızın, "onay mercii" olan belediye meclisi tarafından plan değişikliği yerine geçecek şekilde dava konusu kararın alınmasında ve 3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesine yollamada bulunarak alınan bu kararın bir plan değişikliği şeklinde uygulamaya konulmasında mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.

İdare Mahkemesince verilen ısrar kararında, dava konusu belediye meclis kararının belirtilen hukuka aykırılık hali tespit edilmesine rağmen bununla yetinilmeyerek, usulüne göre yürürlüğe konulmuş bir plan değişikliği varmış gibi uyuşmazlık sebep ve amaç unsurları yönünden de incelenerek karar verilmiş ise de; belirtilen bu durum, dava konusu belediye meclis kararının iptali yolunda verilen ve sonucu itibariyle hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, Ordu İdare Mahkemesinin 7.6.2001 günlü, E:2001/261, K:2001/437 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile onanmasina, 9.10.2003 günü oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Olayda, henüz yeterlilik belgesine sahip müellifçe hazırlanmış ve belediye meclisince usulüne uygun olarak onaylanmış ve yürürlüğe girmiş bir planın varlığından söz etmek mümkün olmadığından, dava konusu belediye meclis kararının idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliği taşımadığı, bu nedenle dava konusu belediye meclis kararını plan değişikliği gibi kabul edip incelemek suretiyle karar veren İdare Mahkemesinin ısrar kararının bozulması gerektiği oyuyla aksine verilen karara katılmıyorum.

 

 

 

 

 


imar hukukcusu








Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.

Yayınlanma:: 2007-06-06 (2636 okuma)

[ Geri Dön ]