T.C.
DANIŞTAY
İçtihatları Birleştirme Kurulu
Esas No : 1999/4
Karar No : 2001/2
Özeti : İthal edilen kömür nedeniyle Çevrenin
Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Maddelere İlişkin 93/16 sayılı
İthalat Tebliği uyarınca Çevre Bakanlığına verilen taahhütnameye aykırı hareket
edildiğinden bahisle ithal edilen kömürün CİF bedeli tutarının %60'ının Çevre
Kirliliğini Önleme Fonu'na yatırılmasına ilişkin işlemlere karşı açılan
davalarda Danıştay Onuncu Dairesi ile Altıncı Dairesince verilen kararlar
arasındaki aykırılığın içtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesine yer
olmadığı hk.-DKD.2
İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME KURULU KARARI
Danıştay Onuncu Dairesinin 15.04.1996 günlü ve
E:1995/2599, K:1996/1963 sayılı kararı ile Danıştay Altıncı Dairesinin
19.12.1997 günlü ve E:1997/1586, K:1997/6013 sayılı kararı arasındaki
aykırılığın İçtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesi isteğini içeren Av.
...'in başvurusunun Danıştay Başkanı tarafından Kurula iletilmesi üzerine sözü
edilen kararlar, raportör üyenin raporu, ilgili mevzuat incelendikten ve
Danıştay Başsavcısının "içtihadın birleştirilmesine yer olmadığı" yolundaki
sözlü açıklaması dinlendikten sonra işin gereği düşünüldü:
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 39. maddesinde,
İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun dava daireleri veya İdari ve Vergi Dava
Daireleri Genel Kurullarının kendi kararlan veya ayrı ayrı verdikleri kararlar
arasında aykırılık veya uyuşmazlık görüldüğü takdirde, Danıştay Başkanının
havalesi üzerine işi inceleyeceği ve lüzumlu görürse içtihatların
birleştirilmesine karar vereceği belirtilmiştir.
İçtihatların birleştirilmesinden beklenen amaç,
dava dairelerinin veya İdari ve Vergi Dava Daireleri Genel Kurullarının kendi
kararları veya ayrı ayrı verdikleri kararlar arasında süregelen aykırılıkların
giderilmesi suretiyle kararlarda istikrarın sağlanmasıdır.
Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarlığınca yayımlanan Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan
Maddelere İlişkin 93/16 sayılı İthalat Tebliğinin 1 ve 2. maddelerine
dayanılarak Çevre Bakanlığı Çevre Kirliliğini Önleme ve Kontrol Genel
Müdürlüğünce hazırlanan 12.01.1993 günlü Bakan olurunda, Tebliğin Ek.l sayılı
listesinde yer alan maddelerden taşkömürü, linyit ve petrol koku ithalatında
aranacak belgeler ve uyulması gereken şartlar gösterilmiş, belirlenen esaslara
uyulmasını sağlamak amacıyla ithalatçılardan taahhütname alınması Öngörülmüştür.
Söz konusu olurda, tüm ithal taleplerinin
başvuru belgelerindeki bilgilere uygunluğunun denetimi için Maliye ve Gümrük
Bakanlığı görevlilerinin kontrolünde uluslararası gözetim firmalarınca
alınacak numunelerin MTA laboratuvarlarında ASTM
metodlarına
göre a nal izleneceği vurgulandıktan sonra, analiz sonuçlarının belirlenen
limitlere aykırılığının saptanması halinde, ithalatçılardan alınan malın CİF
bedelinin %60'ının Çevre Kirliliğini Önleme Fonuna ödeneceği yükümlülüğünü
içeren taahhütnamenin işleme konulacağı belirtilmiştir.
Aykırı olduğu ileri sürülen kararlara konu
uyuşmazlıklar da bu noktada ortaya çıkmış, 12.01.1993 günlü olurda belirlenen
esaslar çerçevesinde MTA Laboratuvarlarında analiz yaptırmayıp ... Üniversitesi
Laboratuvarlarında analiz yaptıran davacı şirketlerden malın CİF bedelinin
%60'ının Çevre Kirliliğini Önleme Fonuna ödenmesi istenilmiş, bu işlemlerin
iptali talebiyle açılan davalar sonucunda İdare Mahkemelerince verilen
kararların temyizen incelenmesi aşamasında, Danıştay Onuncu Dairesince verilen
ve düzeltme istemi 27.04.1997 günlü ve E:1996/9302, K:1998/1627 sayılı kararla
reddedilen 15.04.1996 günlü ve E;1995/2599, K:1996/1963 sayılı kararda;
analizsonuçlarının taahhüt edilen azami değerlerden düşük olduğu çevreye
uygunluk açısından herhangi bir sakınca oluşturmayacağı ifade edildikten sonra
analizlerin sadece Maden Tetkik Arama Enstitüsünde yaptırılmamış olması
nedeniyle taahhütnameye aykırı davranıldığmdan söz edilemîyeceği belirtilerek
işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme karan onanmıştır.
Bu karara aykırı olduğu ileri sürülen Danıştay
Altıncı Dairesinin 19.12.1997 günlü ve E:1997/1586, K:1997/6013 sayılı kararında
ise aynı gerekçeye dayalı mahkeme kararı, davacı şirketin ithalatını
gerçekleştireceği kömürlerin analizlerini MTA laboratuvarlarında yaptırması
konusunda yükümlülük altına girdiği hususu özellikle vurgulandıktan sonra,
taahhüdüne uygun davranmayıp analizleri ... Üniversitesi Laboratuvarlarında
yaptıran şirketin malın CİF bedelinin %60'ının Çevre Kirliliğini Önleme Fonuna
ödemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek bozulmuş, Mahkemece bozma
kararına uyularak dava reddedilmiştir.
Uyuşmazlığın dayanağı olan 93/16 sayılı Tebliğin
bir ithalat faaliyetinin gerçekleştirilmesi sırasında uygulanacağı açıktır.
Bununla birlikte Tebliğ 2. maddesinde "Kontrol Belgesi alınabilmesi için; 4
nüsha Kontrol Belgesi Formu, proforma fatura ve tercümesi ile analiz sertifikası
gibi Çevre Bakanlığınca istenecek belgelerle birlikte anılan Bakanlığa veya bu
Bakanlıkça yetki verilen taşra teşkilatına başvurulur." kuralına yer vermek
suretiyle, Çevre Bakanlığına, çevrenin korunması yönünden bazı önlemler alma
yetkisi vermekte ve sonucu itibariyle çevrenin korunması yönünden bazı
düzenlemelere imkan tanımaktadır.
Çevre Bakanlığınca getirilen bu önlemler
bağlamında, Çevre Kanunu'nun 17. maddesine göre oluşturulan Çevre Kirliliğini
Önleme Fonu'na malın CİF bedeli üzerinden ceza ödenmesi yükümlülüğünün
öngörülmüş olması, uyuşmazlığı ithalat mevzuatından kaynaklanan bir uyuşmazlık
olmaktan çıkarmakta ve Çevre Kanunu uygulamasından kaynaklanan bir uyuşmazlık
niteliğine dönüştürmektedir.
Öte yandan, 21.04.1994 günlü ve 94/5 sayılı
Başkanlık Kurulu kararı ile "çevre ile ilgili mevzuatın uygulanmasından
kaynaklanan uyuşmazlıkların Altıncı Dairede çözümlenmesine karar verilmiş,
ancak, Başkanlık Kurulunca verilen 07.11.1996 günlü ve E:1996/16, K:1996/17
sayılı karar ile sözü edilen kararda yer alan "çevre ile ilgili mevzuat"
ifadesinden "Çevre Kanunu ile ilgili mevzuaf'ın amaçlandığı belirtilmek
suretiyle görev konusunda sınırlandırmaya gidilmiştir.
Bugün, Onuncu Dairenin çözümü Çevre Kanununun
uygulanmasını gerektirir uyuşmazlıkları karara bağlamak gibi bir görevi
bulunmadığı gibi, Altıncı Dairenin bu konudaki kararları 09.12.1997 günlü ve
E:1997/1586, K:1997/6013 sayılı karar doğrultusunda istikrar kazandığından
(23.12.1998 günlü ve E:1997/6912, K:1998/6721 sayılı, 15.09.1999 günlü ve
E:1999/3354, K:1999/4032 sayılı) 2575 sayılı Danıştay Kanununun 39. maddesine
göre içtihatların birleştirilmesini lüzumlu kılacak şartların gerçekleşmemesi
nedeniyle içtihatların birleştirilmesine gerek bulunmadığına 16.01.2001 gününde
oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI
OY
1993 yılı İthalat rejimi çerçevesinde
Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığınca çıkarılan 93/16 sayılı İthalat
Tebliğinde; taş kömürünün ithalinde Çevre Bakanlığı inceleme ve başvuru mercii
olarak belirlenmiş; taş kömürünün ithali, kömürün çevrenin korunması yönünden
uygunluğunun saptanması ve Çevre Bakanlığınca kontrol belgesi düzenlenmesi
şartına bağlanmıştır. Çevre Bakanlığı; ithalat başvurularını, ithal edilen
taşkömürünün çevrenin korunması yönünden Bakanlığın öngördüğü şartlara uygun
olduğu; alınacak numunelerin MTA Laboratuvarlarında analizinin yaptırılacağı;
Bakanlığın belirlediği parametrelere ait limitlere aykırılığın belirlenmesi
halinde taşkömürün CİF bedelinin %60'ının Çevre Kirliliğini Önleme Fonuna gelir
kaydedilmek üzere ödeneceği yolunda taahhütname almak suretiyle kabul etmiştir.
İçtihatların birleştirilmesi istemine konu
Danıştay Onuncu ve Altıncı Daireleri kararlan, ithalat mevzuatı çerçevesinde
alınan taahhütnamelerdeki cezai şartların uygulanmasından kaynaklanan
uyuşmazlıklara ilişkin bulunmaktadır. Çevre Bakanlığı; yukarıda içeriği
açıklanan taahhütnameleri vererek ısınma amaçlı taşkömürü ithal eden
şirketlerden, kömür analizlerinin MTA'da değil, ... Üniversitesinde yapıldığını,
bu durumun taahhütnameye aykırılık oluşturduğunu öne sürerek, ithalatı
gerçekleştirilen taşkömürünün CİF bedelinin %60'ını Çevre Kirliliğini Önleme
Fonuna gelir kaydetmek üzere istemiş; söz konusu uyuşmazlıklar da, anılan
işlemlerden doğmuştur.
Danıştay Onuncu Daire; ithalatı gerçekleştirilen
taşkömürünün çevre açısından bir sakınca oluşturmadığının analiz sonuçlarıyla
belirlendiği, bu konuda uyuşmazlık olmadığı, sadece analizlerin MTA'da
yaptırılmadığından bahisle taahhütnameye aykırı davranıldığmdan söz
edilemeyeceği, cezai şart uygulanamayacağı sonucuna ulaşmıştır.
Danıştay Altıncı Daire ise, ithalatı
gerçekleştirilen taşkömürünün analizlerinin MTA yerine ... Üniversitesinde
yapılmasının taahhütnameye aykırı olduğunu, cezai şart uygulanabileceğini kabul
etmiştir.
Dava konusu edilen uyuşmazlıklar; taş kömürü
ithalatında, ithalat mevzuatı çerçevesinde alınan taahhütnameye aykırı
davranıldığı öne sürülerek Çevre Bakanlığınca yapılan cezai şart uygulamasından
kaynaklanmıştır. Çevre Bakanlığı, anılan cezai şart uygulamasını Çevre Yasasına
göre değil; ithalat mevzuatıyla üstlendiği görev gereği, başvuru ve inceleme
mercii sıfatıyla yapmıştır. Bu haliyle dava konusu uyuşmazlıkların görüm ve
çözümü ağırlıklı biçimde Danıştay Onuncu Dairenin görevine girmekte;
ilgililerden ithalat mevzuatı çerçevesinde tahsil olunan tutarın, Çevre
Yasasıyla oluşturulan Çevre Kirliliğini Önleme Fonuna gelir kaydedilmesi
nedeniyle Danıştay Altıncı Daireyle dolaylı biçimde ilgili bulunmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlıkların görüm ve çözümünün
tek başına Danıştay Altıncı Dairenin görev alanına girmemesi karşısında, Altıncı
Daire kararlarının İstikrar bulduğunu, içtihatların birleştirilmesine gerek
olmadığını kabul etmeye olanak görülmemektedir.
İthalat mevzuatında çevreyi koruma amacıyla
getirilen cezai şart uygulamasının, bu uygulamanın dayanağı olan taahhütnamenin
hukuki niteliğinin Danıştay Altıncı ve Onuncu Dairelerince farklı
değerlendirilip birbirine aykırı kararlar verilmiş olması nedeniyle bu
aykırılığın içtihatların birleştirilmesi yoluyla gidPrilrTi'"'i nerektiği
görüşüyle aksi yoldaki karara karşıyız.