T.C
DANIŞTAY
Altıncı Daire Esas
No:1998/4999 Karar No:1999/4461
ÖZETİ:2942 sayılı Yasa'nın 21. maddesi
uyarınca davalı idarece kamulaştırma işleminden tek taraflı olarak vazgeçilmesi
karşısında aynı Yasa'nın 24. maddesi gereğince uyuşmazlığın görüm ve çözümünün
adli yargı yerine ait olduğu gözetilmeksizin işin esası hakkında karar
verilmesinde isabet bulunmadığı hk.-DD.103
Temyiz İsteminde
Bulunanlar : 1- .
Vekili_____ ı Av. ...
Karşı Taraf : ... Belediye Başkanlığı
Veki 1 i______ ı Av. ...
İstemin Özeti: İstanbul 6.İdare
Mahkemesinin 23.3.1998 günlü. E:1997/517. K-.1998/246 sayılı kararının usul ve
yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda
bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın
onanması gerektiği savunulmakta-
5-
dır.
Tetkik Hakini Özle» Şimşek'in Düşüncesi
: Dosyanın incelenmesinden davacılara ait taşınmazın dava konusu işlen ile 2942
sayılı Yasa'nın 21. Haddesi uyarınca kamulaştırılmasından tek taraflı olarak
vazgeçildiğinin ve kamulaştırmaya ilişkin işlemin iptal edildiğinin anlaşılması
karşısında, aynı Yasanın 24. maddesi uyarınca davanın görüm ve çözümü adli
yargıya ait olduğundan bu husus gözönünde bulundurulmaksızın verilen idare
mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Savcı Aynur Şahinok'un Düşüncesi :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp
idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler
karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte,görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin
reddiyle idare mahkemesi kararrmır onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MÎLLETİ ADINA
Karar veren Oamştay Altıncı Dairesince
Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten
sonra iştn gereği görüşüldü:
Duruşma yapılmasına gerek görülmedi.
Dava. 2981 sayılı Yaa'mn 9-C maddesi
gereğince kamulaştırılan
pafta. 2470 parsel sayılı taşınmazın
kamulaştırılmasından vazgeçilmesine ilişkin 16.1.1997 günlü. 72-72 sayılı
belediye encümeni kararının tptaTi istemiyle açılaış: idare mahkemesince,
davacıların paydaşı olduğu 92W0 m2 yüzölçümlü taşınmazın, gecekonduların işgali
altında bulunduğu.davalı idarece gecekondu sahipleri ile tapu malikleri
arasındaki sorunu çözmek amacıyla 2981 sayılı Yasa' mn 9/C maddesinden hareketle
taşınmazın kamulaştırılmasına karar verildiği ancak davacıların açtıkları
tezyidi bedel davalarıyla kamulaştırma bedellerinin artırılması üzerine idarece
dava konusu işlem ile 2942 sayılî Yasanın 21. maddesi uyarınca tek taraflı
olarak kamulaştırma kararından vazgeçilerek iptal edildiği anlaşıldığından, dava
konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine
karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından tenyiz edilmiştir.
2942 sayılı Yasanın 21.maddesinde,
"idare kamulaştırmanın her safhasında kamulaştırma karan veren ve onaylayan
merciin kararı i7e kamulaştırmadan tek taraflı olarak kısmen veya tamamen
vazgeçebilir...", aynı yasanın 24.maddesinin son fıkrasında ise:... Bu madde ile
21..22..23. maddeler uygulamasından doğacak anlaşmazlıklar adli yargıda
çözümlenir." hükmü yer almış bulunmaktadır.
Olayda ise. dava konusu belediye
encümen kararıyla 2942 sayılı Yasanın 21.madde hükmüne göre davalı idarece
kamulaştırma işleminden tek taraflı olarak vazgeçildiği anlaşıldığından, bu
uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gözetilmeksizin
mahkemece işin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesinde isabet
görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, İstanbul 6.İdare
Mahkemesinin 23.3.1998 günlü. E-.1997/ 517. K:1998/246 sayılı kararının
bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 6.10.1999 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
T.C
DANİŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1997/6715
Karar No:1998/6136
ÖZETİ : Belediyeye ait hissenin
uyuşmazlık konusu belediye encümeni karan ile tespit edilen bedel üzerinden
davacıya satışına karar verilmesi nedeniyle 2942 sayılı Yasa uyarınca kıymet
takdir komisyonu tarafından tespit edilmiş bir bedelden Sözedilemeyeceğınden
idari işlem niteliğindeki bu karara karşı açılan davanın görüm ve çözümünün
idari yargıya ait olduğu hk-DD.103
Temyiz İsteminde Bulunan : ...
Vekili___ : Av. ... ■ Av. ...
Karşı Taraf : ... Belediye Başkanlığı
Vekili______ ı Av. ...
İstemin Özeti : İstanbul 6.İdare
Mahkemesinin 7.8.1997 günlü. E:1997/ 1085.K:1997/1111 sayılı kararının usul ve
yasaya aykırı olduğu Öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda
bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın
onanması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Özlem Şimşek'in Düşüncesi
: Belediyeye ait hissenin uyuşmazlık konusu belediye encümeni kararı ile tesbit
edilen bedel üzerinden davacıya satışına karar verilmesi nedeniyle 2942 sayılı
Yasa uyarınca kıymet takdir komisyonu tarafından tesbit edilmiş bir bedelden
sözedıiçmeyeceğinden idari işlem niteliğindeki bu karara karşı açılan davanın
görüm ve çözümünün idari yargıca ait olması nedeniyle idare mahkemesi kararının
bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Savcı Salih Er'in Düşüncesi -. Temyiz
dilekçesinde öne sürülen hususlar. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
49.maddesin in 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare
mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında
anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin
reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince
Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten
sonra işin gereği görüşüldü:
Dava...... pafta. ... ada. ... parsel
sayılı taşınmazda bulunan bele
diye hissesinin 10.656.580,000.lira bedelle davacıya satışına ilişkin 2.7.1997
günlü, 4608 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış: idare
mahkemesince, anılan taşınmazda davacı ile davalı idarenin hissedar olduğu, da
vacının belediye hissesini satın almak için yaptığı başvuru üzerine 3194 sayılı
İmar Kanunu'nun 17.maddesi uyarınca 2942 sayılı yasaya göre ilçe kıymet takdir
komisyonunca 8.234.630.000.lira bedel takdir edildiği ancak dava konusu karar
ile belediyeye ait hissenin İ0.656.580.000 lira bedelle satılmasına karar veril
diği anlaşıldığından, takdir edilen bedelle ilgili uyuşmazlığın görüm ve çozumu-
nün adlı yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine ka-
par verilmiş, bu karar davacı vekili
tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun
17.maddesinde, bedel takdirlerinin ve bu bedele itiraz şekillerinin 2942 sayılı
Kamulaştırma Kanunu uyarınca yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun
11.maddesinde de. kıymet takdirinin Kanunun öngördüğü biçimde oluşturulacak
Kıymet Takdir Komisyonunca yapılacağı aynı kanunun 14.maddesinde de bu
Komisyonca belirlenecek bedele karşı açılacak davaların görüm ve çözümünün adli
yargı yerine ait olduğu kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden,
davacının hisedarı bulunduğu taşınmazdaki belediye hissesini satın almak üzere
yaptığı başvuru sonucu belediyeye ait hissenin kıymet takdir komisyonunca takdir
edilen 8.234.630.000.Tl.bedelle satılmasının teklif edilmesine karşın hisse
bedelinin 10.656.580.000.lira olarak dava konusu belediye encümeni kararıyla
belirlendiği ve belirlenen bu bedel üzerinden satılmasının öngörüldüğü
anlaşılmaktadır.
Bu durumda 2942 sayılı Yasa'ya göre bir
bedel tespitinin söz konusu olmaması, bir idari işTem niteliğinde olan dava
konusu belediye encümeni kararının iptali isteniyle açılan davanın da görüm ve
çözümünün idari yargı yerine ait olması nedeniyle davayı görev yönünden
reddeden mahkeme kararında isabet görülse-tniştir.
Açıklanan nedenlerle. İstanbul 6-İdare
Hahkemesinin 7.8.1997 günlü, E:1997/1085. K:1997/llll sayılı kararının
bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 9.12.1998 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY Altıncı Daire
Esas No : 2002/1715 Karar No :
2003/4409
özeti: Davacının yapısına enkaz bedeli
yerine bina bedeli ödenmesi gerektiği iddiası dikkate alındığında, bulunduğu
yerde korunamayan gecekonduya enkaz bedeli ödenerek kamulaştırılması yolundaki
işlemin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünün, enkaz bedeli
ödenmesinin bir idari işlem olan belediye encümeni kararına ve yapıya bina ya da
enkaz bedeli mi ödeneceği konusuna dayandığından idari yargının görev alanına
girdiği hakkında.-DKD.3
Temyiz
İsteminde Bulunan: ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : ... Belediye
Başkanlığı
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Ankara 5. İdare
Mahkemesinin 12.11.2001 günlü, E:2001/102, K:2001/1365 sayılı kararının usul ve
yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda
bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın
onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Selçuk Topal'm
Düşüncesi: Davacının yapısına enkaz bedeli yerine bina bedeli ödenmesi gerektiği
iddiası dikkate alındığında, enkaz bedeli ödenmesi bir idari işlem olan belediye
encümeni kararına dayandığından, yapıya bina ya da enkaz bedeli mi ödeneceği
konusunda çıkan uyuşmazlıkta idari yargının görev alanına girmektedir. Bu
nedenle, aksi yöndeki temyize konu idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun
olacağı düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Turan Karakaya'nın
Düşüncesi: Dava, davacıya ait gecekondunun kısmen kamulaştırılmasına ilişkin
İşlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, bedelin düşük olduğu
gerekçesiyle açılan davanın 2942 sayılı Kanunun 14. maddesinin 1. fıkrası
uyarınca görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden dava
konusu işlem ile davacıya ait gecekondunun enkaz bedeli ödenmek suretiyle
kaldırılmasına karar verildiği, Takdir Komisyonu raporunda ise 1.783.188.000 TL
gecekondu ve müştemilatın maliyet bedeli, takdir edildiği, 178.319.000 TL. enkaz
bedeli takdir edildiği davacının ise bina bedelinin Ödenmesini istediği
anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının İstemi 2942
sayılı Kanunun 14.maddesinin 1.fıkrası kapsamında olmadığından, uyuşmazlığın
görüm ve çözümü idari yargının görev alanına girdiğinden İdare Mahkemesi
kararında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin
kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince
Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten
sonra işin gereği görüşüldü:
Dava,..., ..., ... Mahallesinde İmar
yolu üzerinde bulunan gecekonduların enkazlarının ve diğer tesislerin 1.2.2000
günlü, 166/192 sayılı belediye encümeni kararıyla kamulaştırılmasına karar
verilmesi nedeniyle ve davacının gecekondusunun imar yolunda kalan bölümünün
178.319.000.-lira enkaz bedeli ile kamulaştırılmasına ilişkin ....Noterliği
aracılığıyla tebliğ edilen 27.7.2000 günlü işlemin iptali
istemiyle açılmış; idare
mahkemesince, davacının enkaz bedelini
düşük bularak...... Asliye Hukuk Mahkemesinde
dava açtığı ve kamulaştırma işleminde
enkaz bedeli yerine bina bedelinin ödenmesi gerektiğini ileri sürdüğü, enkaz
bedeli takdirinin de idari işlem olan belediye encümeni kararına dayalı olduğu,
bu nedenle bina bedelinin Ödenmesi gerektiği yolunda idare mahkemesi kararı
olmaksızın adli mahkemeden bina bedelinin tahsililne karar verilmesinin İsten
ilemeyeceği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine
bakılmakta olan davanın açıldığı; binanın değerinin tespitinde enkaz olarak
kabul edilmesinin hatalı olduğunun ileri sürüldüğü, İleri sürülen bu iddiaların
ise bedele ilişkin olduğu, kamulaştırma bedeline ilişkin uyuşmazlıkların da 2942
sayılı Kamulaştırma Kanununun 14.maddesi uyarınca adli yargının görev alanına
girdiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; karar davacı
tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın İncelenmesinden, davacının
yapısının yolda kalan bölümüne takdir edilen enkaz bedelinin yapının geri kalan
kısmının onarımına bile yetmeyeceği, bina bedelinin takdir edilerek kendisine
ödenmesi gerektiğini ileri sürerek bakılmakta olan davayı açtığı
anlaşılmaktadır.
Davacıya ait yapının kısmen yolda
kalması nedeniyle yapıya enkaz bedeli ödenerek yolda kalan kısmının
kamulaştırılmasına karar verilmiş olup, davacının iddiaları dikkate alındığında
yapıya enkaz bedeli ödenmesi bir idari işlem olan belediye encümeni kararına
dayalı olduğu için, yapıya enkaz bedelinin mi yoksa bina bedelinin mi Ödenmesi
gerektiği hususu idari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlıktır.
Bu durumda, idare mahkemesince davanın
görev yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Ankara 5. İdare
Mahkemesinin 12.11.2001 günlü, E:2001/102, K:200l/1365 sayılı kararının
bozulmasina, 10.120.000.-lira karar harcı ile fazladan yatırılan 7.530.000.-lira
harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye
gönderilmesine 22.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1998/6893
Karar No:1999/6576
ÖZETİ : 3194 sayılı Yasanın 40.maddesi
uyarınca belirlenen mahzunun giderilme masrafları ve bu masrafların dayanağı
idari işlemlere ilişkin uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde idari yargı
yerlerinin görevli bulunduğu hk.-DD.103
Temyiz İsteminde Bulunan : ... İnşaat
A.Ş.
Vekili___ ı Av....
Karşı Taraf : ... Belediye Başkanlığı
Vekili_____ ı Av. ...
İstemin Ö2eti: İstanbul 5.İdare
Mahkemesinin 118.1998 günlü, E;1998/332. K:1998Y467 sayılı kararının usul ve
yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmeaiştır.
Tetkik Hakimi Gonca Temızhan'ın
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği
düşünülmektedir.
Savcı Habibe Ünal'ın Düşüncesi : Dava.
davacı tarafından imar yoluna izinsiz hafriyat döküldüğü saptanarak
33.351.789.150 lira hasar bedelinin 3194 sayılı Yasanın 40. maddesi uyarınca
davacıdan istenilmesine İlişkin 12.3^1998 günlü. 94 sayılı belediye encümeni
kararının iptali isteğiyle açılmış, idare mahkemesince, 3194 sayılı Yasanın 42.
maddesi uyarınca anılan Yasanın 40. maddesinde belirtilen yükümlülüğü yerine
getirmeyenlere verilen para cezasına karşı sulh ceza mahkemesince itiraz
edilebileceği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, bu
karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı Yasanın 40. maddesinde;
arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden.
şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya
birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin hususi mecra, lağım,
çukur. kuyu. mağara ve benzerlerinin mahzurlarının ne şekilde giderileceği ve
giderilme masraflarının tahsiline ilişkin esas ve usuller düzenlenmiştir.
Olayda da. imar yoluna izinsiz hafriyat
dökülmesi üzerine davalı idarece anılan yasa kuralına göre bu mahzurun
giderilmesi için gerekli kazı ve nakliye bedelleri hesaplanarak 3194 sayılı
Yasanın 40. maddesine göre hasar bedeli olarak davacıdan talep edilmiştir.
3194 sayılı Yasanın 42. maddesinde
öngörülen yaptırım ise. 40. maddede öngörülen yükümlülüğün yerine getirilmemesi
halinde asgari ve azami sınırlan
yasada
belirlenmiş para cezası olup. 40. maddede öngörülen mahzurun giderilme
masrafından tamamen ayrı olarak düzenlenmiştir.
İdarenin 3194 sayılı Yasanın 40.
maddesi uyarınca mahzurun giderilme bedelini davacıdan tahsil etme yetkisi
bulunduğu gibi. ayrıca bir suç olan bu hareket nedeniyle aynı Yasanın 42.
maddesine göre para cezasına hükmetme yetkisi de vardır.
3194 sayılı Yasanın 42. maddesine göre
verilen para cezasına karşı aynı maddenin 5. fıkrası gereğince sulh ceza
mahkemesine itiraz edilmesi gerekirken, 40. maddesine göre tahakkuk ettirilen
masraflar ve bu masrafların dayanağı idari işlemler idari yargı denetimine
tabidir.
Açıklanan durum karşısında, idare
mahkemesince 3194 sayılı Yasanın 40. maddesinde düzenlenen konunun selameti için
alınacak tedbirlerle, aynı Yasanın 42. maddesinde düzenlenen 40. maddede
belirlenen yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında verilecek para cezaları
birbirine karıştırılarak verilen temyize konu kararda isabet görülmediğinden
bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince
Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten
sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, yola izinsiz olarak hafriyat
döküldüğünün saptanması üzerine 33. 351.789.150.-TL. hasar bedelinin 3194 sayılı
Yasanın 40. maddesi uyarınca davacıdan istenilmesine ilişkin 12.3.1998 günlü.
34 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış: idare
mahkemesince. 3194 sayılı Yasanın 42. maddesi uyarınca anılan Yasanın 40.
maddesinde belirtilen yükümlülüğü yerine getirmeyenlere verilen para cezalarına
karşı tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde sulh ceza mahkemesine itiraz
edilebileceği, uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargı yerinin görevinde
bulunduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, bu karar
davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı Yasanın 40. maddesinde:
"Arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden,
şehircilik estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya
birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin hususi mecra, lağım,
çukur, kuyu. mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların
zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edilir.
Tebliğde belirtilen müddet içinde
tebliğe riayet edilmediği takdirde belediye veya valilikçe mahzur giderilir,
masrafı % 20 fazlasıyla arsa sahibinden alınır veya mahzur tevlit edenlerin
faaliyeti durdurulur" hükmü yer almaktadır. Madde hükmü ile belirtilen yerlerde
meydana getirilen mahzurların ne şekilde giderileceği ve giderilme
masraflarının tahsiline ilişkin esas ve usuller düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden.5.3.1998 günlü
tutanakla davacı şirket tarafından yola izinsiz olarak hafriyat döküldüğünün
tespiti üzerine 3194 sayılı Yasanın 40. maddesi uyarınca mahzurun giderilmesi
için gerekli kazı ve nakliye masraflarının hesaplanması suretiyle belirlenen
bedelin istenilmesine ilişkin dava konusu belediye encümeni kararının tesis
edildiği anlaşılmaktadır.
3194 sayılı Yasanın 42. maddesinde
öngörülen para cezası ise 40. maddede belirtilen yükümlülüğün yerine
getirilmemesi halinde asgari ve azami sınırları yasada belirlenen ve anılan
Yasanın 40. maddesinde öngörülen hasar bedelinden
tamamen
ayrı ve bağımsız bir para cezası niteliğindedir.
3194 sayılı Yasanın 42. maddesi
uyarınca verilen para cezasına karşı anılan maddenin 5. fıkrası gereğince sulh
ceza mahkemesinde itiraz edilmesi gerekirken. 40. madde yuarınca belirlenen
mahzurun giderilme masrafları ve bu masrafların dayanağı idari işlemlere
ilişkin uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde idari yargı yerleri
görevlibulunmaktadır.
Bu durumda 40.maddeye göre mahzurlarım
gederılmesi için yapılmış masrafın istenmesine ilişkin işleme karşı açılan
davanın görev yönünden reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında isabet
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 5.İdare
Mahkemesinin 11.8.1998 günlü. E:1998/332, K:1998/467 sayılı kararının
bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 15.12.1999 gününde
oyçokluğuyla karar verildi.
AZLIK 0 V U
194 sayılı Yasanın 42. maddesinin 2.
fıkrasında anılan Yasanın 40- maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine
getirmeyenler hakkında asgari ve azami sınırları yasada belirtilmiş olan para
cezası düzenlenmektedir. Anılan Yasanın 5. fıkrasında da anılan cezanın
tebliğinden itibaren yedi gün içinde sulh ceza mahkemesine itiraz edilebileceği
hükmü yeralmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden davacı
tarafından imar yoluna izinsiz olarak hafriyat döküldüğünün tespiti üzerine
meydana gelen hasar nedeniyle 3194 sayılı Yasanın 42. maddesi uyarınca para
cezası verilmesine ilişkin dava konusu belediye encümeni kararının tesis
edildiği kararın sonuç kısmında para cezasının uygu lanması ibaresinin yer almış
olması da uyuşmazlık konusu para cezasının 3194 sayılı Yasanın 42. maddesi
uyarınca verilmiş olduğu açık olduğundan davanın görev yönünden reddi yolundaki
idare mahkemesi kararının onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.