T.C.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No : 2003/812
Karar No : 2003/4044
Özeti: İptal davalarında kabulün, dava konusu işlemin değiştirilmesi,
kaldırılması veya geri alınması biçiminde ortaya çıkması gerektiğinden, dava
konusu işlemi tesis eden ve bu işlemi geri almaya veya kaldırmaya yetkili olan
belediye meclisince bu konuda bir karar alınmamış olması nedeniyle, davalı idare
tarafından salt davanın kabul edildiğine ilişkin bir dilekçe verildiğinden
bahisle davanın bu yönde sonuçlandırılmasının mümkün olmadığı hakkında.-DKD.3
Temyiz İsteminde Bulunan:... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av...
Karşı Taraf :...
Vekili : Av...
İstemin Özeti : Ankara 3. İdare Mahkemesinin 14.11.2002 günlü, E:2002/84,
K:2002/1653 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması İstenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet Berberoğlu'nun Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi
ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay
Savcısı Aynur Şahinok'un Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında
belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın
dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını
gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, ... İli, ... İlçesi, 16614 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın belediye
hizmet alanından çıkarılarak akaryakıt satış ve servis istasyonu alanına
alınmasına ilişkin 1/2000 Ölçekli nazım imar planın değişikliğine yapılan
itirazın reddine ilişkin 2.11.2001 tarihli, 580 sayılı belediye meclisi
kararının iptali istemiyle açılmış; idare Mahkemesince, dosyanın
incelenmesinden, uyuşmazlık konusu parselin Akaryakıt istasyonu ve Ticaret
Merkezi olarak belirlenmesine yönelik daha önce yapılan plan değişikliğinin
iptali istemiyle ... Belediye Başkanlığı tarafından açılan dava sonucunda,
parselin akaryakıt istasyonu olarak belirlenmesinin uygun olmadığı gerekçesi ile
işlemin iptali yolunda verilen Ankara 9. İdare Mahkemesinin 5.5.1996 tarihli,
K:1997/581 sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 27.11.1997 tarihli,
E:1996/6293f K:1997/5365 sayılı kararı ile bozulması üzerine anılan Mahkemece
yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu akaryakıt istasyonunun Şehrin giriş ve
çıkışında öngörülmesi, taşınmazın akaryakıt istasyonu için uygun bir alan
olması, yakın çevrede konut alanı bulunmaması, risk planlaması açısından bir
sorun görülmemesi, taşınmazın ulaşım sistemi, konumu açısından akaryakıt
istasyonu için uygun bir alan olması yolundaki belirlemeler karşısında nazım
imar planı değişikliğinde hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle 25.6.1999
tarihli, K.1999/707 sayılı karar ile davanın reddedilmesi sonrasında yargı
kararını uygulaması amacıyla uyuşmazlık konusu işlemin tesis edildiği sonucuna
varıldığından dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle
davanın reddine karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz
edilmiştir.
Temyiz dilekçesinde davalı idare vekili tarafından, dava devam ederken
verilen dilekçe ile davanın kabul edildiği ileri sürülmekte ise de, İdare
Hukukunda, iptal davasında kabulün, dava konusu işlemin değiştirilmesi,
kaldırılması veya geri alınması biçiminde ortaya çıkması gerektiği açıktır.
Ayrıca bir iptal davasının konusuz kalabilmesi için, işlemin tesis edildiği
andan itibaren doğurduğu tüm hukuksal sonuçlarıyla birlikte geri alınması
gerekmektedir. Bir idari işlemin geri alınmasıyla iptal kararının doğurduğu tüm
hukuksal sonuçların doğacağı da tartışmasızdır.
Bu itibarla, dava konusu işlemi tesis eden ve bu işlemi geri almaya veya
kaldırmaya yetkili olan belediye meclisince bir karar alınmamış olması
nedeniyle, salt davanın kabul edildiğine ilişkin bir dilekçe verildiğinden
bahisle davanın sonuçlandırılması mümkün değildir.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu Ankara 3.
İdare Mahkemesinin 14.11.2002 günlü, E:2002/84, K:2002/1653 sayılı kararında,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan
bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek
anılan mahkeme kararının onanmasina, fazla yatırılan 11.970.000.- lira harcın
temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine
18.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1999/1445
Karar No:200Q/91
ÖZETİ : Üzerinde yapı bulunan taşınmazların parselasyon işlemine tabi
tutulması halinde bu parsellerin yol. meydan, otopark ve yeşil alan gibi
yerlere giren kısımlarının ■ ve bitişiğinde düzgün imar parseli oluşturmak için
bahçesinden gerekli miktar düzenleme ortaklık payı olarak alınabileceğinden,
dava konusu parselden belirtilen yerlere giren kısımlarının bulunmaması
nedeniyle 'düzenleme ortaklık payı alınmaması ve aynen korunması gerektiği
hk.-DD.104
Belediye Başkanlığı
Temyiz
İsteminde Bulunan
. Vekili_________ ı Av. ...
Karşı Taraf : Vakıflar Genel Müdürlüğüne izafeten ... Vakıflar Bölge
Müdürlüğü
Vekili_______ _j_ Av. ...- Av....
İstemin Özeti : Kayseri İdare Mahkemesinin 25.11.1998 günlü. E:1997/978.
K:1998/935 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın (keti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri
bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği
savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Selçuk Topal'm Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme
kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Turan Karakaya'mn Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen
hususlar. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin
1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince
verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın
bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava....... İlçesi, ... pafta. ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın
bulunduğu alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesi uyalasyon
işlemine ilişkin 20.8.1996 günlü. 16.19 sayılı belediye encümeni kararının
iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve
bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyadaki bilgi ve belgelerin
birlikte değerlendirilmesinden; 61 m2'lik dava konusu taşınmazdan 21,35 m2
düzenleme ortaklık payı alındığı. 17.08 m2'sinin okul alanında kalan 3135 ada.
1 sayılı parselden pay olarak verildiği. 22,57 m2'sinin ise parselasyon
işlemiyle korunan ve sınırları değişmeyen, üzerinde tescilli kümbet bulunan ve
eski yerinde oluşturulan 3164 ada. 1 sayılı parselde hisselendirildiği.
tescilli kümbet bulunan kadastral parsel sınırlarında bir değişiklik
yapılmadığı, aynen korunduğu, parselasyon-işlemiyle düzenleme ortaklık payı
alınarak hisseli bir duruma dönüştiirülemeyecek yerlerden olduğu
anlaşıldığından, dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle
iptaline karar verilmiş: karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İmar Kanununun 18.Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile
ilgili Esaslar Hakkında Yönetmelik'in Düzenleme Sırasında Korunacak Yapılar
başl-iklı 8.Maddesinde: "İmar veya kadastro parselleri üzerine inşa edilmiş ve
düzenleme sırasında, plan ve mevzuata göre muhafazasında mahzur bulunmayan bir
yapı bir imar parseli içinde bırakılabilir.
Bu gibi yapıların bulunduğu parsellerin yol, meydan, otopark ve yeşil saha
gibi yerlere giren kısımları ile bitişiğinde düzgün imar parseli teşkil etmek
için bahçelerinden gerekli miktar ifraz edilerek düzenleme ortaklık payı olarak
alınır. Alınacak miktar düzenleme ortaklık payından fazla ise kamulaştırma ile
alınabilir." hükmü yer almaktadır.
Dava konusu parselasyon işlemiyle tescilli kümbet'in bulunduğu yerde
kadastral parsel sınırlarında bir değişiklik yapılmadan, aynen korunarak imar
parseline dönüştürüldüğü ve yukarıda belirtilen yönetmelik hükmü uyarınca
kadastral parselin, yol. meydan, otopark ve yeşil alan gibi yerlere giren
kısımlarının ve bu gibi yerler için ifraz edilecek bölümünün olmadığı
anlaşıldığından.dava konusu parselden düzenleme ortaklık payı alınması
gerekliliği bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin yukanda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize
konu Kayseri İdare Mahkemesinin 25.11.1998 günlü. E:1997/978. K:1998/935 sayılı
kararında. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1.
fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bozma istemi
yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına, dosyanın adı geçen
mahkemeye gönderilmesine 17.1.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1998/7510
Karar No:2000/88
ÖZETİ : Üzerinde yapı bulunan taşınmazların parselasyon işlemine tabi
tutulması halinde bu parsellerin yol. meydan, otopark ve yeşil alan gibi
yerlere giren kısımları ile bitişiğinde düzgün imar parseli teşkil etmek için
bahçelerinde gerekli miktarın düzenleme ortaklık payı olarak alınabileceği
hk.-DD.104
Temyiz İsteminde Bulunan : Vakıflar Genel Müdürlüğüne İzafeten
... Vakıflar Bölge Müdürlüğü
Vekili________ ı Av. ...
Karşı Taraf : ... Belediye Başkanlığı
Vekili________ ı Av....
İstemin Özeti : Kayseri İdare Mahkemesinin 1.10.1998 günlü. E:1997/980.
K:1998/729 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri
bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği
savunulmakta-
dır.
Tetkik Hakimi Selçuk Topal'm Düşüncesi : İmar Kanununun 18.maddesi Uyarınca
Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile ilgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin
8.madde hükmünde belirtilen hususlar araştırılarak bir karar verilmesi
gerektiğinden, temyize konu idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun
olacağı düşünülmektedir.
Savcı Tülin Özgene.'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar,
2577 sayılı îdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında
belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın
dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını
gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava....... Mahallesi. ... pafta. ... ada. ... parsel sayılı taşınma
zın 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca parselasyon işlemine tabi tu
tulmasına ilişkin 20.8.1996 günlü. 1619 sayılı belediye encümeni kararının ipta
li istemiyle açılmış: idare mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi
incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte
değerlendiril meşinden, dava konusu taşınmazın parselasyon işlemi sonucunda, ta
rihi değeri olan ve bütünlüğü bozulmadan korunan tescilli türbe alanında kalan
3156 ada. 1 sayılı parselden ve parselasyondan önce yapılan 1/1000 ölçekli re
vizyon imar planında 31 pafta. 45 ada. 66 sayılı parsel sayılı davacı kuruma ait
taşınmazın okul alanı içinde kalması, parselasyon işlemi ile bu alanın yeni olu
şan 3153 ada, 1 sayılı parsel ile korunması nedeniyle 3153 ada 1 sayılı parsel
den hisselendiriîmesinde kamu yararına ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucu
na varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş: karar davacı vekili
tarafından temyiz edilmiştir.
îmar Kanununun 18 inci Haddesi Uyarınca Yapılacak Arazı ve Arsa Düzenlemesi
ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmelik'in Düzenleme Sırasında Korunacak Yapılar
başlıklı 8.maddesinde: "İmar veya kadastro parselleri üzerinde inşa edilmiş ve
düzenleme sırasında, plan ve mevzuata göre muhafazasında mahzur bulunmayan bir
yapı bir imar parseli içinde bırakılabilir.
Bu gibi yapıların'bulunduğu parsellerin yol. meydan, otopark ve yeşil şaha
gibi yerlere giren kısımları'ile bitişiğinde düzgün imar parseli teşkil etmek
için bahçelerinden gerekli miktar ifraz edilerek düzenleme ortaklık payı olarak
alınır. Alınacak mitar düzenleme ortaklık payından fazla ise kamulaştırma ile
alınabilir" hükmü yer almaktadır.
Dava konusu parselasyon işlemiyle davacı kuruma ait tescil 1 i türbe Binası
bulunan taşınmazlardan yukarıda yer alan yönetmelik hükmü dikkate alınarak;
ancak belirtilen yerler için düzenleme ortaklık payı alınabileceğinden, idare
mahkemesince, bu husus araştırılmaksızın davanın reddine karar verilmesinde
isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Kayseri İdare Mahkemesinin 1.10.1998 günlü. £;1997/
980, K:1998/720 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın
adı geçen mahkemeye gönderilmesine 17.1.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi
T.C
DANIŞTAY
Altıncı
Daire
Esas No:1998/6178
Karar No:1999/6424
ÖZETİ : İmar planında değişiklik yapılarak, çevre imar adaları ile eşitlik
sağlayacak şekilde inşaat yoğunluğunun arttırılmasında mevzuata aykırılık
bulunmadığı hk.-DD.103
Temyiz İsteminde Bulunan: ... Belediye Başkanlığı
Vekili________ ı Av. ...
Karşı Taraf : ...
Vekili_________ ı Av. ...
tstemin Özeti ; İzmir 3.İdare Mahkemesinin 10.9.1998 günlü. E:1997/13I.
K:1998/610 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu Öne sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Leyla Kodakoğlu'nun Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile
mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Aynur Şahinok'un Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında
belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın
dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını
gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
ı Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava. ... İli. ... İlçesi.... Mahallesi. ...
pafta..................................... ve ...
parsel sayılı taşınmazların imar planında değişiklik yapılarak inşaat
yoğunluğunun arttırılmasına ilişkin 7.2.1997 günlü. 1997/1-2 sayılı belediye
meclisi kararının iptali istemiyle açılmış: idare mahkemesince, mahallinde
yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun ve dosyanın
birlikte değerlendiriTmesinden. 1975 onaylı imar planında MQ inşaat
yoğunluğuna sahip
iken.
1987 yılında yapılan imar planı revizyonu sırasında yoğunluğun *25 olarak
belirlendiği, daha sonra herhangi bir zorunluluk bulunutainasına rahnen parsel
maliklerinin müracaatı üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği ve yoğunluğun
230"a çıkartılması üzerine işlemde karşı oy kullanan belediye başkam tarafından
bu davanın açıldığı anlaşıldığından, parsellerin yoğunluğunun arttırılması ile
zemin katlarında mevcut otopark kullanımlarının kaldırılması ve tam daire haline
dönüştürülmesi .sonucunu doğuracak olan plan tadilatında şehircilik ve planlama
ilkeleri ile kamu yararına uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptaline karar
verilmiş; bu kitrar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
İdare mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi
üzerine düzenlenen raporda, 1975 yılında onaylanan imar planında *40 olan
yoğunluğun 1987 yılında onaylanan imar planında sadece dava konusu parsellerin
bulunduğu imar adasında X2S'e düşürüldüğü, çevre adalara ise Î30 yoğunluk
verildiği, dava konusu imar planı değişikliği işlemi ile imar adaları arasındaki
bu eşitsizliğin giderilmesinin amaçlandığı, bina yüksekliği açısından herhangi
bir sorun yaratmayacak olan bu tadilatın şehircilik ve planlama ilkeleri ile
kamu yararına uygun olduğu belirtilmiş; bilirkişi raporunun değerlendirme
bölümünde, yoğunluğun arttırılmasının parsel ölçeğinde inşaat hakkının artmasına
neden olacağından bahsedilmesi ve bu yerde mevcut yapıların otopark olarak
kullanılan zemin katlarının konut kullanımına açılması sonucunu doğurabileceği,
ancak bu durumun imar adaları arasındaki eşitsizliği hafclı göstermeyeceği
yolunda değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi raporundaki açıklamaların dava dosyasında bulunan imar planı
Örnekleri ile birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu parsellerin bulunduğu
imar adasının yoğunluğunun çevre imar adaları ile eşitlik sağlayacak şekilde *30
alarak belirlenmesinde mevzuata aykırılık görülmemiştir.
Diğer taraftan, dava konusu imar adasında yoğunluğun XZS olarak
belirlenmesini zorunlu kılıcak bir neden de gösterilememektedir.
Bu durumda, idare mahkemesince verilen iptal kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İzmir 3.İdare Mahkemesinin 10.9.1998 günlü. E:1997/ 131,
K:1998/610 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye
gönderilmesine 10.12.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No : 2002/2797
Karar No : 2003/7024
Özeti : 1/25.000 ölçekli plan yapma yetkisi bulunmayan büyükşehir belediye
meclisince yapılan planın esas alınması suretiyle bu planı yapma konusunda
yetkili
olan
Bayındırlık ve iskan Bakanlığınca J./25.000 ölçekli planda değişiklik
yapılamayacağı hakkında.-DKD.4
Davacı :... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
Davalılar :1 - Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
2 -... Belediye Başkanlığı
Vekili : Av...
Davanın Özeti : ... İÜ, ... Belediyesi sınırları içinde kalan ve ... Kent
Toplu Konut Alanı olarak İlan edilen bir kısım alanı"... Eğlence Merkezi" olarak
belirleyen ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 23.11.2001 tarihinde onanan
1/25.000 ölçekli ... Kent Bütünü ve Yakın Çevresi İmar Planı değişikliği ile
yapılan itirazın reddine ilişkin işlemin; uyuşmazlığın 3194 sayılı Yasa'nın 9.
maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, belediyelerinin bilgisi dışında
değişikliğin gerçekleştirildi, taşınmazın toplu konut alanından çıkarılmasına
ilişkin bir kararın bulunmadığı, plan raporunun hazırlanmadığı, değişimin kent
bütününde getireceği etkileşimler etüt edilmeden yapıldığı öne sürülerek iptali
istenilmektedir.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın Savunmasının Özeti : Valiliğin olumlu
görüşünün alınması suretiyle onaylanan 1/25.000 ölçekli ... Kent Bütünü ve Yakın
Çevresi İmar Planı değişikliği ile yapılan itirazın reddine ilişkin işlemde
yetki ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı öne sürülerek davanın reddi
gerektiği savunulmaktadır.
Belediye Başkanlığı'nın Savunmasının Özeti: 1934 yılında planlı arsa
düzenlemesi yapmak ve ucuz konut üretmek amacıyla 700 hektarlık bir alanın toplu
konut alanı olarak belirlenmesine karşın 370 hektarlık kısmının halihazırda boş
olduğu, sonuçta mevcut onanlı planlarla yerleşime açılan arsaların gelecekteki
nüfusu fazlasıyla karşılayabilecek yeterlilikte bulunduğu, "... Projesi" nin
enerji üretimini, ulaşımı, konaklamayı,ticari faaliyetleri kendi içinde
çözümleyen bir proje olduğu ve çevre düzeni plan kararlarını taşıyabilecek
nitelikte bulunduğu öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Özlem Şimşek'in Düşüncesi : Dava dosyasında yer alan
bilgi ve belgelerin İncelenmesi sonucunda, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca
alana ilişkin 1/25.000 ölçekli ... Kent Bütünü ve Yakın Çevresi İmar Planının
24.11.1980 tarihinde onandığı, bölgeye ilişkin ... Büyükşehir Belediye
Meclisince de kabul edilmiş 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının bulunduğu,
1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni planı yapma konusunda yetkili Bayındırlık ve İskan
Bakanlığınca ... Büyükşehir Belediye Meclisince 20.12.1996 tarihinde kabul
edilen çevre düzeni planı esas alınarak dava konusu plan değişikliğinin
yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda yetkili makamca onaylanmamış plan üzerinde yetkili makamca
değişiklik yapılması nedeniyle dava konusu işlemle imar mevzuatına uyarlık
bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı M.İclal Kutucu'nun Düşüncesi : Dava ... İli, ... Belediyesi
sınırları içinde, ... Toplu Konut ASanı olarak ilan edilen alanın bir bölümünü
"... Eğlence Merkezi" olarak belirleyen ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca
23.11.2001 tarihinde onanan 1/25000 ölçekli ... Kent Bütünü ve Yakın Çevresi
İmar Planı değişikliği ile plana yapılan itirazın reddine İlişkin işlemin iptali
istemiyle açılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesinde, planların bölge planı, çevre düzeni
planı, nazım imar planı olduğu, belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan
yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının belediyelerce yapılacağı
belirtilmiş, 3030 sayılı Kanunun 6. maddesinin A fıkrasında sayılan büyükşehir
belediyelerine ait görevler arasında Büyükşehir nazım imar planlarını yapmak,
yaptırmak ve onaylayarak uygulamak, ilçe belediyelerinin nazım plana uygun
olarak hazırlayacakları tatbikat imar planlarını onaylamak ve uygulamasını
denetlemek görevide sayılmıştır.
İmar
Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmelikte ise çevre
düzeni planının Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanarak yürürlüğe gireceği
belirtilmiştir.
Buna göre 1/25,000 ölçekli Çevre düzeni planı yapma ve değiştirme yetkisinin
Bayındırlık ve İskan Bakanlığına ait olduğu, büyükşehir belediyelerine 1/5000
ölçekli nazım imar planı yapmak ve ilçe belediyelerince yapılan 1/1000 ölçekli
uygulama imar planlarını onaylamak dışında bir yetki tanınmadığı sonucu ortaya
çıkmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu yapılan ve Bayındırlık ve İskan
Bakanlığınca 23.11.2001 günü onanan 1/25.000 ölçekli ... Kent Bütünü ve Yakın
Çevresi îmar Planı Değişikliğinden önceki 1/25000 ölçekli planın ... Büyükşehir
Meclisinin 20.12.1996 günlü ve 83 sayılı kararıyla onandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yetkisiz büyükşehir belediye meclisi kararıyla onanmış 1/25.000
ölçekli planda yetkili Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca değişiklik yapılması
hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu imar planı değişikliğinin iptalinin uygun
olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 3. fıkrasında, duruşma talebinin dava
dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabileceğinin belirlenmiş olması
karşısında, davalı idarelerden ... Belediye Başkanlığınca bu aşamalar
geçirildikten sonra yapılan duruşma istemi yerinde görülmediği gibi davada
anılan maddenin 4. fıkrası uyarınca resen de duruşma yapılmasına gerek
görülmeyerek işin esasına geçildi.
Dava, ... İli, ... Belediyesi sınırları içinde ... Toplu Konut Alanı olarak
ilan edilen bir kısım alanı " ... Eğlence Merkezi" olarak belirleyen ve
Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 23.11.2001 tarihinde onanan 1/25000 ölçekli
... Kent Bütünü ve Yakın Çevresi İmar Planı değişikliği ile yapılan itirazın
reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesinde, planların tanımlarına yer verilerek
planlar bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı
olarak kademelendirilmiş, belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan
yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının belediyelerce yapılacağı hükmü
getirilmiş; 3030 sayılı Yasanın "Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görevleri"
başlıklı 6. maddesinin A fıkrasında da, büyükşehir belediyelerine ait görevler
sayılmış, (b) bendinde "Büyükşehir nazım imar planlarını yapmak, yaptırmak ve
onaylayarak uygulamak, ilçe belediyelerinin nazım plana uygun olarak
hazırlayacakları tatbikat imar planlarını onaylamak ve uygulanmasını denetlemek"
görevinin büyükşehir belediyelerine ait olduğu kurala bağlanmıştır.
Nitekim, Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3.maddesinin 2.9.1999
günlü, 23804 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ek 10.bendinde de; Çevre Düzeni
Planı, konut sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi sektörler ile kentsel-kirsal
yapı ve gelişme ile doğal ve kültürel değerler arasında koruma kullanma
dengesini sağlayan ve arazi kullanım kararlarını belirleyen yönetsel, mekansal
ve işlevsel bütünlük gösteren sınırlar içinde varsa bölge planı kararlarına
uygun olarak idareler arası koordinasyon esaslarım belirleyen 1/25000, 1/50000,
i/100000 ve 1/200000 ölçekte hazırlanan plan notları ve raporuyla bir bütün olan
plan olarak tanımlanmış ve çevre düzeni planının Bayındırlık ve İskan
Bakanlığınca onaylanarak yürürlüğe gireceği kurala bağlanmıştır.
Yukarıda yer alan Yasa kurallarının birlikte değerlendirilmesinden,l/25.000
ölçekli çevre düzeni planı yapma ve değiştirme yetkisinin Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı'na ait olduğu, büyükşehir belediyelerine 1/5000 ölçekli
nazım İmar planı yapmak ve ilçe
belediyelerince
yapılan 1/1000 ölçekli uygulama imar planını onaylamak dışında herhangi bir plan
yapmak ya da onaylamak yetkisi tanınmadığı sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, ... İlinde yaklaşık 700 hektarlık bir alanın
23.10.1984 tarihinde ... Toplu Konut Alanı olarak belirlendiği, ... Belediye
Başkanlığı tarafından ... projesi adı altında başlatılan proje nedeniyle ...
Toplu Konut Alanında henüz yapılanmamış 370 hektarlık alanda yer seçimi kararı
verilerek 6.12.2000 gününde nazım imar planı değişikliği yapılması yolunda ...
Büyükşehir Belediye Başkanlığına başvuruda bulunulduğu, davacı idarenin konu ile
ilgili incelemeleri sonucunda, 1985 yılında başlayan toplu konut uygulamalarının
devam etmesine karşın gerek ...'de konut ihtiyacının azalması, gerekse
Belediyeler aracılığıyla toplu konut yapılmasının mali sıkıntısı nedeniyle konut
yapımının imkansız hale geldiğinden bahisle yapılaşmamış sözkonusu alanın Toplu
Konut Alanından çıkarılarak yeni bir proje ile ...'e hizmet verilebilmesi için
5.12.2001 gününde Valilikten uygun görüş sorulması üzerine valilik tarafından
konunun Bakanlığa iletildiği, planlanması düşünülen alanın mülkiyet durumu ile
sınırları belirlendikten sonra valiliğin uygun görüşü alınarak 23.11.2001 günlü,
26907 sayılı işlem ile ... Belediyesi sınırları içindeki 370 hektarlık bir alan
ile bir kısım orman alanında "... Eğlence Merkezi" olarak 1/25.000 ölçekli ...
Kent Bütünü ve Yakın Çevresi İmar Planının Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca
onandığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için 23.10.2002 günlü ara
kararı ile dava konusu edilen ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 23.11.2001
gününde onanan 1/25.000 ölçekli ... Kent Bütünü ve Yakın Çevresi imar plan
değişikliğinden önceki 1/25.000 ölçekli planın hangi idare tarafından yapılarak
onandığının sorulması üzerine; Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın 24.1.2003
günlü cevap yazısında, önceki 1/25.000 ölçekli planın 20.12.1996 günlü, 83
sayılı ... Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından onandığı belirtilmiş, ...
Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 5.2.2003 günlü cevap yazısında da aynı bilgi
tekrarlanmış bulunmaktadır.
Hernekadar, anılan Bakanlıkça 29.5.2003 günlü dilekçede, Bakanlık tarafından
24.11.1980 tarihinde onaylanmış bulunan 1/ 25.000 ölçekli ... Kent Bütünü ve
Yakın Çevresi Nazım İmar Planının geçerliliğinden bahisie dava konusu plan
değişikliğinin bu planın esas alınması suretiyle yapıldığı savunularak aksi
yöndeki beyanın sehven verildiği belirtilmiş İse de, 24.11.1980 tarihinde
Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onanan çevre düzeni planına ilişkin pafta ile
20.12.1996 günü, 83 sayılı ... Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından onanan
çevre düzeni planına ilişkin paftanın karşılaştırılmasından 23.10.1984 tarihli
işlemle ... Kent Toplu Konut İskan Sahası olarak tespit edilen alanda
gerçekleştirilen plan değişikliğinin büyükşehir belediyesince yapılan çevre
düzeni planı esas alınarak gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğine
esas alınan 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planının ... Büyükşehir Belediye
Meclisi kararıyla onanmış olması nedeniyle 1/25.000 ölçekli plan yapma konusunda
yetkili olan Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yetkisiz makamca onaylanmış
1/25.000 ölçekli planda değişiklik yapılması yoluna gidilmesi hukuken olanaklı
görülmediğinden, dava konusu plan değişikliği ile yapılan itirazın reddine
ilişkin işlemde mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemlerin İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan
90.730.000.- lira yargılama gideri ile kararın verildiği tarihte yürürlükte olan
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 300.000.000.- lira vekalet ücretinin
davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, 19.12.2003 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.